Fenerliler 29 uncu yıldönümlerini kutluladılar IBaştarafı l inct sahifede] kızlann görünüşü stadı dakikalarca çınlatan bir alkışın başlangıcı oldu. Sporcu kızlan erkekler takib ettiler. Atletler, tenisçiler, denizciler ve dört futbol takımının teşkil ettiği üç yüz kişılik bir kafile, stadyomu çerçeveliyen halk kütlesinin alkışlan arasında bir geçid resmi yaptı. Müteakıben İstiklâl marşı çalınırken direğe bayrak çekildi ve Atatürkün büstüne, Fenerbahçeli gencliğin nişanei hürmeti olmak üzere sarılâciverd çiçekler den yapılmış gıizel bir çelenk konuldu. Bundan sonra kulübün ikinci reisi güzel bir nutuk söyledi. Sıra Fenerbahçeli ve Güneşli müte kaidlerin yapacaklan maça gelmişti. Iki kulübün mütekaidleri birlikte sahaya çıkblar. îçlerinde, daha dün denecek kadar yakın bir mazinin yıldızlan bulunan bu takımlar şiddetle alkışlandılar. Birer çeyreklik iki haftayim heyecanlı ve gülünçlü sahneler içınde geçti. Neti cede Güneşten Lâtifi attığı gole Fenerbahçeli Zeki cevab verdi ve maç 11 beraberlikle bitti. temadiyen topu Viyana kalesine indirdigi, fakat fırsatlann üç ortanm ağırlığı yüzünden kaybolduğu görülüyor. Rapidin mukabil hücumlan daha zi yade sağ açıkla ilerliyor. On dördüncü dakika: Viyanahlar sağdan bir iniş yaptılar. Viyanalıların maruf beynelmilelleri orta muhacim Binder, Fazılm demarke bırakmasından istifade e derek güzel bir deplasmanla sağ içe geçti ve çizginin üstünden çevirdiği topu sı kı bir şütle kaleye gönderdi. Bu sırada Yaşar da bütün hızile kaleye geliyordu. Top fenerli müdafiin ayaklanna çarpa rak kaleye girdi. Dakika 21 : Niyazi güzel bir iniş yaptı. Ortalanan top Naciden Ali Rızaya geçti Viyanah müdafi Ali Rızaya hatalı bir şarj yaptı. Firikik vuruşunu Fikret yapıyor. Demir gıbi bir şüt, golposta çarparak geri döndü. Top kalecile şaşı ran Viyana müdafileri arasmda yuvarlanıyor. Fenerlılerın üç orta muhacimın den hangisi koşsa topa vurabilecek. Fakat hareketsizlık yüzünden fırsatı kaçırdılar. Oyunun seyri Viyanahlann yüksek kıymetlerini göstermeğe kifayet edıyor du. Viyanahlar, rakıbin avantajlarını hissetmek ve onlan bertaraf etmekte üstadane bir meharet gösteriyorlar. Nitekim, Fıkretin akışlarmı kesmek için çalışı yorlar. Viyanahlar hücum cenahını değiştirdiler. Simdi Esadm zayıf bir şekilde müdafaa ettiği istikametten, sol açıklan va sıtasile iniyorlar. Dakika 41 : Ali Rızadan Namığa gelen topu kesmek için iki Viyanalı müdu. Bülend de bundan istifade ederek takımınin birinci golünü kazandırdı. Bir dakika sonra gene sağdan gelen topa Haşim bir sağ burun şütü vurarak ikinci golü yaptı. 32 vaziyete getirdik ten sonra oyun çok heyecanlandı. Gala tasaraylılar kendilerini beraberliğe ulaş tıracak üçüncü golün peşinde hayli koştular ve rakiblerini adeta kalelerinin içine kadar geri attılar. Üstüste atılan kornerlerden, şütlerden Ankara Gücü kalesi nin önü çok zamanlar, bir ana baba gününü andırdı, fakat top bir türlü kaleye girmedi. tığı güreş yerinde, millî güreş müsabakalarına dün de, devam edilmiş ve kalaba lık bir meraklı kütlesi güreşleri büyük bir alâka ile takib etmişlerdir. Müsabakala* nn üçüncü haftasında güreşler daha zi < • yade bir ehemmiyet kesbetmişti. Bilhassa memleketimizin maruf güreşçilerinden Mülâyim ve Cemal pehlivanların bu müsabakalara iştirakleri güreşlere heyecan vermiştir. Bulgar pehlivanlanndan Görgi Blenski ve Giodeli Ormaniski de müsabakaları takibe geîmişler ve Molla Meh med ve Arif pehlivan gibi kıymetli gü reşçileri defi etmişlerdir. Desteye gene otuz pehlivan iştirak etmiştir. Düzceli Şahin, Çatalcah Sarı Bekir, Balıkesirli İb rahim, Samsunlu Mustafa nazan dikkati celbetmiştir. Başta Mülâyim ve Cemal pehlivanlar sıkı bir güreşten sonra bera bere bıraktırılmış ve halkın sürekli alkışları arasında güreşlere nihayet verilmiş tir. Gelecek hafta en namdar güreşçiler müsabaka yapacaklardır. CUMHURIYET 7 Haziran 1937 Calatasaray Ankaragucu maçından güzel bır enstantane bir oyun oynadıklan görüldü. Viyanahlar umumiyetle muvaffakiyet kazandılar. Oynadıklan futbol sısteme istinad eden ve kuvvetli görüş kabiliye tini anlatan bir mahiyete maliktir. Ye gâne kusurları fazla sert oynamalarıdır, denilebilir. fena oyuncunun tesiri diğerleri üzerinde de görülmeğe başlandı ve bir aralık ta kım baştanaşağıya yenilememek azmini bir tarafa bırakmış vaziyette oyuna koyuldu. Devre 10 Ankara Gücünün lehine bitmek üzere iken Ankara Gücü kalesinin önünde vuku bulan bir kargaşahk Galatasaray lehine bir penaltı verilmesine sebeb oldu. Fakat Reşad bu fırsatı topu üst direğe çarptırmak suretile kaçırdı ve takımmı mağlub vaziyetten kurta ramadı ve Ankara Gücü takımı 1 0 galib vaziyette iken ilk devre bitti. Fenerbahçe: 1 Rapid: 4 Sıra büyük maça gelmişti. Bir çeyreklik bir fasıladan sonra evvelâ Viyanahlar sahaya çıktılar. Fenerbahçeliler de beş dakikalık bir fasıladan sonra gözüktüler ve halkı sta dm ortasından selâmlıyarak alkı«'an dılar. Iki takim saat tam 16 '45 te karşıhklı dizilmiş bulunuyordu. Fenerbahçeliler, kaptanları Cevaddan mahrum bir halde, şu kadro ile oynuyorlardı: Hüsameddin Yasar, Fazıl Esad, Ankaragücü: 4 Galatasaray: 2 Galatasarayla Ankara Gücü takımlan dün Taksim stadyomunda millî küme için karşılaştılar. Kadıkbyünde Fenerbahçe nın ecnebı bır takımla maç yapmasına rağmen Taksimdeki seyirci adedi üç bini bulmuştu. Hakem Nuri Bosutun idaresinde ce reyan eden bu maça takımlar şu tertib lerle JŞtirak ettiler. Ankara Gücü: Ateş Ali Rıza, Enver İsmail, Semih, Nusrat Hamdi, Fahri, Yaşar, Abdül, Şükrü. Galatasaray: Sacid Lutfi, Reşad Süavi, Hayrullah, Ekrem Bülend, Haşim, Eşfak, Süleyman, Necdet Birinci devrede rüzgâr Ankara Gücü aleyhine esiyordu. Oyunun ilk dakikalan mütevazin bir şekilde ve denemelerle geçtj. Bu arada Necdetin bir plâsesi havadan avuta kaçtı. Bu ilk ciddî hare ketten sonra oyun canlanır gibi oldu. İkinci devre îkinci devreye ayni şekilde başlandı ve bu vaziyet on beş dakika kadar sürdü. Galatasarayhlann nasıl olsa bir bol çıkarıp beraberliği temin ettikten sonra galibiyete bile varacaklanndan emin bir haleti ruhiye ile hareket ettikleri görülü yordu. Ankara Güclülerin ise rüzgân leh lerine almanın ve bir gol ile de galib vaziyette bulunmanın teşirile canla başla çahştıklan görülüyordu. Müdafaada iki bekle merkez muavin, muhacim hattında ise beş oyuncu muvaffakiyetli birer günlerinde bulunduklarmı gösteriyorlardı. Galatasaray kalesine yapılan akmlann neticesiz kalmasına bilhassa Lutfinin yerinde ve güzel müdahaleleri sebeb olu yordu. Kaîesini uzaklardan muvaffaki yetle müdafaa eden Lutfiyi geçemiye ceklerini anlıyan Güclüler uzaktan şüt çekmeğe başladılar. Ankara Güclüler; bunaltıcı tazyikten biraz geç olmakla beraber kurtuldular ve tekrar hücumlara geçtiler. Oyun 32 vaziyetinde bitmek üzere iken Ankara Güclüler son bir gayretle Galatasaray kalesine kadar yanaşarak dördüncü gollerini de yapmağa muvaffak oldular. Oyun biraz sonra Ankara Gücünün 42 galibiyetile neticelendi. Ankara Güclüler şimdiye kadar mağlub edilmiyen bir takıma karşı galibiyeti elde etmekle büyük bir muvaffakiyet elde ettiler. Takımda her kıymetli gali biyetten sonra söyleniîeni tekrar edelimfena oynıyan yoktu. Fakat içlerinde bilhassa kaleci, iki bek, merkez muavin ve beş muhacim muvaffak oldular. Galata saraym mağlubiyetinde en büyük rolü, oyuncuların cansızhkları oynamıştır. Bundan başka Sacid, Hayrullah ve Haşim hiç iyi değildiler. Sacid güzel kurtarışlar yapmakla beraber manasız, yenme İstanbula çağırılan Bursalı bisikletçiler Bursa (Hususî) Haziranın on üçünde îstanbulda yapılacak olan bisiklet müsabakasına şehrimizden de 4 bisikletçi çağırılmıştır. Bursa bölgesi şehrimizden gidecek bisikletçileri seçmişrir. Bunlar Bekir, Faruk, Hikmet ve Azizdir. Bu hafta gene Karacabey yolunda 80 kilometroluk bir yarış yapılacaktır. Bursa bisikletçileri ve bisiklet ajanlığı çok iyi çahşmaktadır. Ankara Gücünün birinci golü Aytan, Reşad Niyazi, Namık, Ali Rıza, Naci, Fikret. Hâkem Güneşten Şazi Tezcan. İlk Fener hücumu ortadan inkişaf etti. Ali Riza Naci Namık hattı üç dört seri pasla Viyana kalesine doğru aktılar. Rapidin orta muavini topu keserek orta muhacime verdi. Ondan sol açığa giden top, Yaşann uzun bir vuruşile Fikreti buldu ve Fikret, karşısındaki Viyanalı lan atlatarak kaleye doğru yıldınm gibi inmeğe başladı. Bu inişi tamamhyan şandelle Viyana kalesinin önünde bir kanşıklık hâsıl oldu. Rapidin kalecisi topu iyi bloke edemedi. Top Naciye geldi. Fakat kaleci, Naciye şüt çekmek imkâ nı vermiyen bir sür'atle topa yeniden yetişti ve tehlikeyi bertaraf etti. Beşinci dakikada Viyanahlar ilk inişlerini yaptılar. İniş, neticesiz kalmakla beraber, Viyanah profesyonellerin değerini anlatacak şekilde oldu: Sağ hafm uzun bir vuruşile hücum istikamerini an sızm değiştiren Viyanahlar, Fener kalesi önünde derhal bir tehlike yarattılar. Fakat Yaşar uzun bir vuruşla kaleyi kurtardı. Fenerbahçelilerin hücumlan hemen daima soldan inkişaf ediyor. Fikretin mü Dördüncü dakikada Hamdınin yüksek bir ortalayjsına çıkış yapıp topu tu tamıyan Sacid, kaîesini boş bırakmış ve yerine Lutfi geçmişti. Ankara Güclüler topu kaleye havale ettiler. Lutfi ellerini kullanmıyan bir kaleci gibi plonjonla Beş dakikada yapılan karşıhklı bımu kurtanrken top dirseklerine çarptı. ikişer gol lıır ıntıba Hakemin verdiği penaltı cezasını Anka1 7 nci dakikada Yaşar, Lutfinin mü dafi birden çıkış yaptılar. Namık bu iki ra Güclüler gole çevirdiler. oyuncunun şarjına maruz kaldı. Bu fadahalesine vakit bırakmadan uzaktan bir Bundan sonra oyun, bir müddet Ga şüt çekti. Sacid plonjon yaptıysa da top vulden fazla olarak Viyanalı müdafilerden biri topa elile de dokundu. Hakem latasarayhlarm beraberliği temin için vücudünün altından ikinci defa Galata penaltı verdi ve Namık bu fırsatı bera mütemadi akınları arasında geçti. Fakat saray kalesine girdi. Galibiyetlerini si berlik sayısına tahvil etti. Devre, ikinci hücum hattında bir tek oyuncunun lâyı gotalıyan Ankarah gencler rakiblerinin sayı peşinde koşan Fenerlilerin hücumla kile çalışmaması, bilhassa sağdan inkişaf n arasında 11 beraberlikle neticelendi. edip ortlanan toptan istifade edilememesi büsbütün bozulan oyunlarından istifade Fenerbahçelilerin birinci devrede sar neticesini verdi. Galatasaraym mütema ederek akınlarını sıklaştırdılar. Bunların fettikleri gayretin yorgunluğile ikinci ev diyen sağdan inkişaf eden bu hücumlan birinde, ikinci gol yapıldıktan iki dakika devreyi çıkarmalan çok müşkül görünü ayni sebebden akamete uğradıkça An sonra, Yaşann zayıf bir kafa vuruşundan yordu. Buna ilâveten rüzgâr da bu dev kara Güclüler de yavaş yavaş kendilerini topu kapan Güclüler üçüncü gollerini de rede Viyanalılann lehindeydi. Fenerliler toparlamağa muvaffak oldular ve onlar yaptılar. sahaya küçük tebeddüllerile çıktılar. Hüda en iyi oyunculan bulunan sol açık 30 mağlub vazîyete düşen Galatasa sameddinin yerine Necdet geçmiş, Na Hamdiyi ihmal ederek sağ açıklannı işlet raylılarda bir canhhk başgösterdi. Nec ciyi Bülend ve Namığı Şaban istihlâf etmeğe koyuldular. Dakikalar ileriledikçe detin bir ortalayışına yanlama çıkıp topu mişlerdi. Galatasaray hücum hattındaki bir tek tutamıyan Ateş, kaîesini boş bırakmış olDevrenin ilk dakikalarında Fenerli ler hâkim görünüyorlardı. Fakat Viya nalılar üstünlüğü yavaş yavaş ele geçirMillî küme maçlaruıda takımların vaziyeti diler ve Fenerbahçe kaîesini tehdide başMaç sayısı Galib Berabere Mağlub Attığı gol Yediği gol Puvan ladılar. İlk dakikalarda Fenerlilerin müBeşiktaş 11 5 4 2 20 14 25 dafaası muvaffakiyetle karşı koyuyordu. Fenerbahçe 10 6 2 2 26 14 24 Fakat Yaşar sakat elinin üstüne düşerek Galatasaray 9 5 3 1 27 20 22 oyuna müşkülâtla devam etmeğe ve Re Doğanspor 12 4 2 6 27 40 22 şad da yediği bir tekme ile topallamağa Ankaragücü 12 4 2 6 25 32 22 başlayınca vaziyet değişti ve Viyanalı Genclerbirliği 11 5 1 5 22 19 22 lar sırasile ikinci, üçüncü ve dördüncü Üçok 14 2 3 9 26 41 21 gollerini çıkararak maçı kazandılar. Güneş 9 4 1 4 24 18 18 J Fenerbahçelilerin bu devrede yorgun V. Fenerbahçe Rapıd maçından bır enstantane mesi lâzım gelen goller yedi. Hayrullah Yugoslavya Belçika ile oyunun başından sonuna kadar hiçbir berabere kaldı mevcudiyet gösteremedi. Müdafaadaki Belgrad 6 (Hususî) Bugün burazayıfhğını muhacimlerini beslemekle telâda karşılaşan Yugoslavya Belçika millî fi edebilen bu oyuncu dün bu vazifesini futbol takımlan çetin ve Yugoslavlar nade hiç yapamadı. Haşime gelince bu omına talihsiz bir müsabakadan sonra 11 yuncunun hakkında yapılan sitayişkâr beraberlikle bitmiştir. neşriyatın tesiri altında kaldığı görülüTeniste Çekler Fransızları yordu. Takımın, en tembel oyuncusu yendiler kendisiydi. Lutfi ile Eşfak GalatasarayPrag 6 (A.A.) Çek ajansı bildida en çahşkan ve en muvaffak olan o riyor: Davis kupası tenis turnuvasında yunculardı. Beykoz sekizler şampiyonu Çekoslovakya Fransayı bire karşı dört galibiyetle yenmiştir. oldu r Sekizler turnuvasının son maçı dün Taksim stadyomunda Beykozla Süley maniye takımları arasında oynanmıştır. Hasımlarına nisbetle daha iyi oynıyan Beykozlular birinci devrede rüzgâra karşı oynamalarına rağmen iki gol atmışlar, ikinci devrede de attıkları iki gole karşı bir gol yiyerek maçı 4 . 1 kazanmışlar dır. Beykozlular bu suretle turnuvanın bi rincisi olmuşlardır. Sarı siyahlılan tebrik ederiz. Fener Yılmaz kulübünün yeni idare heyeti Fener Yılmaz spor kulübünün yılhk kongresi dün yapılmış ve yeni idare he yetine şunlar seçilmiştir: Başkan: Server Ustünbaş, asbaşkan: Hasan Güner, genel sekreter: Fahri Tekiner, muhasiblığe: Cemal Sunbat, elçi: Fahri Somer, genel kaptan: Mukadder Bele, Yurd direktörü: Mustafa Alanko, üyeliklere: Nadir Yanardağ, Rifat Ayzen, Talât Özışık, Ömer Yalçm, Niyazi Reskin, Lâtif Sonay, Sinan Sert. muvaffakiyetler Şeref stadında dün yapılan güreşler Yeni idare heyetine Beşiktaş jimnastik kulübünün yeni aç dileriz. HACI RAŞİD «Camhuriyet» in millî sergüzeşt romanı : 1 8 Öyle mi? Sen bu taraftan git oğlum! dedi. Hayır, buna imkân yoktu. O halde Irfan babasınm elini öperek ondan aynlırken hıçkırmamak için dudaklannı bu katil kim?.. Geceyansı işittiği sesi hatırladıkça tüyleri ürperiyordu. Bu ses, ısınyordu. •P V V 3 ah bu ses. İrfanm sesi değil miydi? Fakat mühendis mektebinden diploma Memurlar tahkikatı tamamhyarak evden çıktıktan sonra küçük Münevverle ahnak üzere olan bu en çahşkan ve en teyalnız kalan Leylâ artık hıçkırıklannı miz talebeden böyle bir hareket bek zaptedemedi. Cenaze için gelen konu lenir mi? Leylâ onu iyice tanımasa aleykomşu, bekçi ve imamın karşısına çıka hine toplanan delillerden sonra hiç şüpmadı. Odasmda kapalı kaldı. he etmiyecek. Onu bu derece meyus eden yalnız, Katil odur!.. kendisine en yakm bir kadınm ölümü deDiyecektir. Fakat?. ğildi. Bu kadım kaybettiği gibi sevdiği Hele meçhul akrabasından birinin ona adamı da kaybetmek, hem de son dere vereceği küçük bir servet!.. Bu servetin ce feci bir şekilde kaybetmek tehlikesi gizli tutulması lâzım geldiğine aid ten idi.. bihleri... Bu meçhul arkaba ile babası a Ah yarabbi, mümkün mü? O ka rasında muhayyel açıklık... dar saf, o kadar temiz bir adam.. Hakikaten katil olan bir adam da bu Diye döğünüyor, zihnindeki istifham kadar delilleri ve şüpheleri kendi aleyhiişaretleri onu çıldırtıyordu. İrfan, kendi ne toplar mı?.. sini memnun etmek için hizmetçi kadınm Zeki gene kız, cinayet etrafındaki bübeş on lirasını çalmış, onu öldürmüştü. tün suallere cevablar hazırhynrak düşü nüyor, düşünüyor, bir türlü hüküm veremiyor; bu teşevvüş içinde bir taraftan kimsesizliği, bir taraftan da isbkbalinin karanhğı aklma geldikçe hüngür hüngür ağlıyordu. O gün kendisini ta küçüklüğündenberi tanıyan bir komşu evine aldı. Geceyi onun evinde geçirdi. Cenaze evden git tikten sonra Münevverle birlikte gelerek odasma çıktı. O gece evinde kalmahydı; belki Irfan gelirdi... Gelmezse o zaman aleyhindeki şüpheleri büsbütün kuvvet bulacaktı. Uzun saatleri geçirmek için babasınm odasma girdi. Onun yazıhanesini kanştırdı. Bu yazıhaneyi Şevket Beyin ölü mündenberi ilk defa açıyordu. Burada bir gizîi ve kilidli goz oldu ğunu biliyordu. Babasınm sağhğında içindekileri sormak akhndan geçmediği gibi, öldükten sonra da bu gözde neler olduğunu merak etmemişti. Olümüne takaddüm eden gün gene bu gözün muhteviyatı babasını çıldırtmamış mıydı? Zavalh ihtiyar, hastalığında neler düşünmüş, nasıl kâbuslar geçirmişti ki bu gözde muhayyel bir servet olduğu ka naatile kencKsine ağır ithamlarda bulun muş, gözün boş çıkması tath bir" hulyadan onu uyandırarak deli gibi etmişti. Leylâ yazıhanenin eski mektublar, bazı lüzumsuz vesikalarla dolu olan gözlerini kanştırdıktan sonra bu kilidli göze geldi. Çekti, hiçbir şey yoktu. Kapatacağı sırada bir hışırtı işitir gibi oldu, merak etti. Elini uzattı. Gözün arkasında kenara sıkışmış ve gözün sıkışarak kapanmasma sebeb olan bir tomar buldu. Bunu yırtılmasından korkarak itina ile çekti; aldı. Büyücek bir zarf ve içinde bir hayli evrak, daha ziyade mektublar vardı. Bir ikisini çıkardı. Okuyamadığı bir imza ile tanımadığı birisine yazılmış ve serzeniş ler, sevgi nazları, hatıralarile dolu olan bu mektublardan bir mana çıkaramıyarak kapadı. Otekilerini açacağı sırada oda kapısı açıldı ve Münevver: Küçük hanım! dedi. Sizi bir zabit anyor... Leylânm yüreği attı. Bu, îrfanın babası olacaktı. Yanında kimse yok mu? Diye sordu. Hayır!.. cevabını ahnca meçhul bir ıstırab gene kızı sarsrı ve ağır ağır aşağiki kata indi. Misafir odasmda kendisini bekliyen Sami Beydi. Ancak yanm saat kadar görebildiği bu adamcağız bir gün içinde ne kadar değişmişti! Bu iriyarı adam adeta çökmüş, rengi sapsan kesilmişti. Nasılsınız? diye elini sıktı. Titriyen bir sesle Sami Bey teşekkür etti ve fena bir cevab almaktan korku yormuş gibi Leylânm tereddüdle sorduğu: Irfan nerede? Sualine cevab vermedi. Etrafma bakmdı ve sordu: Evinizde sizden başka kimse var mı? Hayır, bir de küçük kız... Biraz oturunuz da konuşalım. Leylâ, endişe ile ihtiyara bakarak bir kanapeye oturdu. Sami Bey: Leylâ Hanım, dedi. Cinayet hakkında bir haber var mı? Ne gibi? Kimin yaptığına, nasıl yapıldığına, niçin yapıldığına dair..* Hayır, memurlar bir iki defa daha geîmişler... Ben komşuda idim. Bana da bazı şeyler sordular ve burada bazı araşbrmalar yaptılar. Başka birşey bilmiyo rum. Size sorduklan neydi?.. Hep ayni şeyler... Guya gecc burada benim bir misafirim varmış. Bu misafirin kim olduğun uöğrenmek isti « yorlar. Daima ayni cevabı mı verdiniz? Hep red mi ettiniz? Evet... Gözgöze geldiler ve ikisi de birden gözlerini yere çevirdiler ve bir lâhza ikisi de sustu. Sami Bey: Kızım, dedi. O gece size kimin misafir olduğunu biliyorum. Leylâ birden sıçradı: Ah, sahih mi? Kendisi mi söyledi size ? Hayır... O da gizlemek istedi. Fakat komşu gencin tarifi bende kuvvetli bir şüphe uyandırdığı için kat'î olarak idarei kelâm edişim inkânna imkân bı • rakmadı. İtiraf etti. Bununla beraber.., Sami Beyin sesi titriyordu. Merhamet ve şafkat arıyan gözlerle Leylâya istif sarkâr bakmakta devam ederek: Bununla beraber, dedi. Onun cînayet gecesi sizin evinizde bulunması cinayetin onun tarafından yapıldığına en bariz delil midir? {Arkası var)