CUMHURİYET 5 Mayıs 1937 Maçtan sonra dedikodu Izmir gazeteleri Federasyona boykot yaptılar Müsabaka hasılatmın azalması üzerîne gazetelere gönderilen davetiyeler tahdid edilmiş, gazeteciler de Federasyona karşı cephe almışlardır Kumusyoncularm kefalet akçeleri 2000 liraya çıkarılması için bir teşebbüs yapılmamıştır Gümrük kumusyoncuları cemiyetinin yeni bir şekle sokulması ve kumusyoncularm gümrük idaresine verdikleri 1,000 lira kefalet akçesinin 2,000 liraya çıka rılması, kumusyonculuğun tahdidı hu susunda baş gösteren cereyanın bizzat kumusyoncularm ekseriyeti arasında iyi karşılanmadığı anlaşılmaktadır. Ortaya atılan tasavvurlara ve yapılmak istenen teşebbüslere göre, bugün tamamen hususî bir mahiyeti haiz bulunan kumusyon cular birliğini resmî vaziyet altmda ve nevama bir baro salâhiyetlerile yeniden kurmak mevzuu bahistir. Kefalet akçesinin 2,000 liraya çıkarılması işi de hemen ekserisi sermayesiz olan kumusyoncularm işsiz kalmasını intaç edecek bir teşebbüs telâkki edilmektedir. Bızım yaptığımız tahkıkata göre bugün kumusyoncluk san'atını ihraz etmiş, faal vaziytet olan 180 kişi vardı. Hal buki ortaya atılan fıkirler kanunî im kânlar bulunduğu takdırde bu mıktar hemen hemen dörtte üç nisbetinde azala caktır. Kaldı ki istenilen hususların tatbikına kanun imkân vermemektedir. Çün kü 1093 numaralı kanun gümrük kumusyoncularının vazıyetını tesbit etmiştir. Bu kanuna göre, yeniden kumusyoncu oi • mak istiyenler için başmüdiriyet merkezlerinde her üç ayda bir imtihan yapılır. Ve kanunun tesbit ettiği şartları haiz olan ve gümrük mevzuatını bildiği bu imtihanla sabit bulunanlar kumusyoncu olur. Her gümrük kumusyoncusunun 1000 lira vermesi^de gene bu kanun iktızasm dandır. Resmî ve salâhiyettar bir makam bu kanunun tadili için hiçbir teşebbüs yapılmadığını bize söylediğine göre, ortac'aki tasavvur ve teşebbüsleri hususî mahiyette telâkki etmek lâzımdır. Bununla beraber gümrük kumusyon culannın bu kanunun bahşettiği imkân larla gittikçe çoğalması ve bu çoğalışın resmî servis cihetinden ilerde mahzurlu olması ihtimali yok değildir. Bu itibarla gümrük kumusyonculannı ıhtiyatla mü tenasib bir miktar içinde tahdid etmek ihtiyacı ileride baş gösterebilir. Işte, buna karşı alınması lâzımgelen tedbirler şim diden tetkik edilmektedir. Fakat, bu i; bir tetkik vaziyetini bir adım bile geçmiş değildir. Bu tahdid keyfiyeti de şimdi kumusyoncu olanlar için değil, ileride kumusyoncu olmak istiyenler için mev zuu bahsolmaktadır. Spor şenliklerine hazırlık Cuma günü Vilâyette büyük bir toplantı yapılacak 19 mayıs spor şenlikleri hazırlıkları devam etmektedir. İstanbul mıntakası reisi Fethi dün Vali muavini Hüdaiyi zi yaretle bu bayrama sporcuların sureti iştiraki hakkında hazırladığı programı vermiştir. Maarif müdürü Tevfik te Vali muavinini ziyaret ederek bu bayram için mekteblerde yapılan hazırhklar hakkında görüşmüştür. Cuma günü Vilâyette büyük bir toplantı yapılarak programın kat'î şekli tesbit edılecektir. Halkevleri de o gün yapılacak merasim ve saire hakkında bir program çizerek Vilâyete göndermişlerdir. Ayni gece bütün Halkevlerinde müsamereler verilecek ve şehir donatılacaktır. ^ izmirde bahar bayramı Kırlara giden yollarda rengârenk kafileler şarki söyliyerek yol alıyorlardı, kuytu gölgelikler kaynak başları, ağaçhklar dolmuştu Karışık bir dava Edirnekapı cinayetinin muhakemesi sarpa sarıyor Bundan bir müddet evvel Sılivrıkapıda Perikli adında bir bahçe sahıbi, bahçesinın kenarında ölü olarak bulunmuş ve Ali Rıza adıadaki komşusu zannaltına alınarak ağırcezaya verilmişti. Geçen celselerin birinde makamı iddia, Ali Rıza nin masumiyetini ileri sürerek beraetini istemiş ve mahkeme karar vereceği sırada maktul veresesi tarafmdan Bektaş adında bir şahidin dinlenmesi taleb edılmişti. Bektaş, mahkemeye çağırılmış ve verdiği ifadede, Ali Rızanın kendisine: «Sana 500 lira vereyim, şu Perikliyi öldür, bahçesi bana kalsm.» dediği hakkında maktul veresesi tarafmdan ileri sürülen iddianın aslı olmadığını söylemiştir. Fakat, maktul veresesi, Ali Rızanın, Bektaşa böyle bir teklıfte bulunduğunu duyanlar olduğu ve bunu şahidlerle ıspat edeceklerini söylemişler ve 20 kadar şahid göstermışlerdir. Bu şahidler dünkü celsede Bektaşla yüzleştirilmiştir. Maktul Penklinin 22 yaşlannda olan kardeşi Anastas şu ifadeyi vermiştir: « Bir gün Sılivrıkapi caddesinde Sadığm kahvesinde oturan bir adamın Pe rikliden bahsettığini işittim. Bu adam, yanındakilere: «Alı Rıza bana, 500 lira vereyim, Perikliyi öldür, dedi Fakat ben kabul etmedim.» dıyordu. Bu adamı kardeşim İspiroya gösterdim. O zaman bu nun Bektaş olduğunu bğrendim.» Bundan sonra Sekban, Zekeriyya, kahveci Sadık, Hacı, Şakir ve berber Raşid dınlenmiştir. Bunlar da eski ifadelerinde ısrar etmişlerdir. Müddeiumumî muavini Kâşif, Bektaşın bundan bir müddet evvel kahveci Sadıkla berber Raşidin yanmda: «Müddeiumumî, Ali Rızanın akrabasıdır, beraetini istedi, koskoca katıli kurtaracaklar.» dediğini, bu şayianın tahkik edılmesini, şayed Bektaş böyle bir söz sarfetmişse arada değil akrabalık, hatta en ufak bir aşinalık bulunmadığına göre bunun bir suç olduğunu söylemiştir. Muhakeme, gelmiyen diğer şahidlerin celbi için başka bir güne bırakılmıştır. Bahar bayramında bir mekteblı sofrasi Izmir (Hususî) I mayıs, bahar bayramı kabul edildi de ne iyi oldu?. Içınde yaşadığımız bu güzel toprağın nefis baharlarını, hiç olmazsa bir bahar bayramında görebıliyoruz. Lâleler, papatyalar, kır çiçeklerile dolu olan kırlar, yamaçlar ve ovalar, bahann bütün güzelliğini, bütün şiirini anlatıyor. Fakat biz, baharı ve tabıati hep boşa harcıyoruz. Şehırlerde, çatılara, kahvehanelere baş vermiş, hiç olmazsa bu bahar aylannda tabiatle, güneşle, hava, temiz, bol su. Çıçek ve çımenle kucaklaş mak istemiyoruz. Çünkü bu da, bir ayrı zevkti ki, henüz bizde teessüs etmedi. 1 mayıs sabahı, sokaklar, vapurlar, otobüsler, tramvaylar, neşeli, heyecanlı, renkli ve ilkbaharı karşılıyan taze ve yem bir tuvalet dalgası ile doluyor, boşalıyordu. Kırlara gidea yollarda rengârenk kafileler, bağnşa, çığrışa, şarkı söyliyerek yol alıyordu. Kuytu gölgelikler, dere iç leri, kaynak başlan, ağaclıklar dolmuştu. Mekteb kızları, muallımlerinin ıdare sinde ayrı ve büyük gruplar teşkil etmiş lerdi. Uzaktan uzağa bahar şarkısı duyuluyordu.. Büyük çınarlann dallarına kurulan salıncaklarda genc kızların neşeli ve bahardan haber veren kahkahaları, daha ileriden gramofon, mandolin, kıtar seslerı geliyordu. Halı gibi kabarmış duran çımenierde kilımlere yayılan kadınlar, çocuklar, bir bahar sofrası etrafında, taze, soğuk pı narları içiyorlar. Marul, yumurta, peynir, sarma, soğuk et, pilâv ve kıra mahsus yiyecekler.. Bahar, yılda bir gün gördüğü bu alâka ile mes'ud, göklerini daha açıyor, rüzgârlarını daha tatlı yayıyor.. Akşam o lurken, ellerde demet demet lâleler, pa patyalar, hayıt dalları, bir şehir dönüşü başhyor ve ben düşünüyorum: Fakat bahar; bununla kalmamalıydı, biz yalnız bahan değil, tabıati da sev melıydık! Ankara Gücü taktmı İzmirde îzmir (Hususî) Şehrimiz Uçok ve Doğanspor takımlan, millî kümeye işti rak eden bütün takımlarla karşılaşmış ve puvantajda en sona düşmüş bulunmaktadırlar. Yekdiğerini takib eden muvaffakiyetsizlıkler, İzmirde yavaş yavaş asabiyet uyandırmağa başlamıştır. Bu meyanda bazı ihtilâflar, dedıkodular, ge çimsizlikler de patlak vermiştir. Izmir takımlarında nazara çarpan en büyük noksanlık, nefes kifayetsizliği ve anlaşamamazlıktır. Aşağı yukarı, Izmir sahasında cereyan eden maçlann birço ğunda ve ekseriya birinci devrede îzmir takımlan, hasım kalelerin dibinden ayrılmadıkları halde iyi bir netice alamamışlardır. Ankara Gücü ile yapılan son iki maçta da vaziyet aynen böyleydi. Birinci devrelerde, Ankara Gücü kalesi, mütemadî mücadelelerin sahnesi olmuştu. Fakat Izmir muhacimleri, cenahlardan sarkarak sık sık ziyaret ettıkleri kalenin önüne gehnce, paslaşamamak yahud fena pas yapmak ve süt çekememek yüzünden hep geri ddnmüşlerdir. Halk ta takımlann bu vaziyetini asabiyetle karşılamağa ve hatta aleyhlerinde tczahürata başlamıştır. Birincisi, Izmir oyunculan antrenmana gelmemektedirler. Ikincisi de, ayrı kulüblerden geldiklerine göre, kendılerine muayyen bir oyun sistemi verilmemiştir. İnsicamsızlık, bılhassa muhacim hatlarında bariz şekilde göze çaipmaktadır. Diğer bir haat da, karşı taraf muhacimleri inerken, bütün defansm gerisin geriye çekilerek taarruzu kabul etmesi ve topa çıkış yapmamasıdır. Bu vaziyet, ekseriyetle takımlar aleyhine neliceler vermektedır. ğu muhakkaktır. Fikrimizce, bunlar üzerinde ısrarla durmamak daha muvafıktır. Bu hâdise lerin başlıcası, Galatasaraym birinci maçının şekli cereyanma aid teferruatla onu takib eden taşlama hâdisesidir. Birinci maç normal şekilde geçmediği içindir ki, bazı düşüncesizler ve cüretkârlar, şuursuzca bir hareketle, Galatasa raylıların otobüslerini taşlamışlardır. Halbuki ikinci maçta, herhangi küçük bir tezahür bile olmamıştır. Hakem Adnanın hatası, maalesef o uygunsuz harekete sebeb olmuştur. Yoksa, gerek Beşiktaş, gerekse Güneş ve Galatasaray ve Ankara takımlan, burada sıcak bir kardeş muhiti bulmuşlardır ve bulabilirler. Adnan, bir akşamcı gazetede, İzmir deki beyanatını inkâr etmiştir. Bu beyanat, birçok zevat muvacehesinde, hakem soyunma odasında Anadolu gazetesi muhabirlerinden Sühaya verilmiştir. Hatta, bu meslektaş, çok mütessir ve asabını bozuk gördüğü Adnana sigara uzatmış, o da: Teşekkür ederim, demiştir. Muslihin beyanatına gelince, kendisi, muhatab tuttuğu zevatın İzmir ve îstanbul gazetecileri olduğunu biliyordu. Hatta, takım oyunculannın isimleri bile kendisinden alınmıştı ve gazeteciler, müte madiyen not alıyorlardı, o da görüyordu. Nitekim, ertesi gün gazetecilere: Ben size onları söyledim, fakat yazmamalıydınız! demiştir. İşi hüsnü niyetle mütalea edersek, her iki zatm o anî heyecan dakikalarında bunlan söyledikleri, sonra unuttuklan veya pişman olduklan anlaşılıyor. Saha idare&i Bütün bu işler arasında bir de saha meselesi vardır. Daha doğrusu saha hasılatı meselesi... Son maçta hasılat dört yüz liraya düşmüş ve bu vaziyet, fede rasyonca hoş görülmemiştir. Bunun üzerine Federasyon reisi Sedad R ı * . İzmire gelerek işi bizzat idareye başlamıştır. Ve ilk ağızda, serbest duhuliyeleri yarı yanya indirmiş. Bazı gazetelere hiç vermemiş, bazı îstanbul muhabirlerini de he saba katmamıştır. Bunu, meslekî bir haysiyet meselesi yapan İzmir gazetecileri, derhal bu yan yarıya indirilmiş duhuli yeleri iade edip para ile girmekle beraber, maçları gayet kısa yazılarla geçiştirmiş, hatta ikinci maç olacağı gün «bugün, Ankara Gücü Doğansporla oynıyacaktır» cümlesini bile koymamışlardır. Diğer taraftan Mmtaka heyeti de, Federasyonun hareketini, kendisine tevcih edilen bir itimadsızlık telâkki etmiş ve asabileşmiştir. Mıntakanın başında, doktor Hüseyin Hulki gibi İzmirin çok sevdiği, temiz, faziletli, bu işe bütün varlığını harcıyan bir güzide arkadaş vardır. Bu itibarladır ki, Federasyonun hareketi, hakikaten doğru olmamıştır. Meselenin bilâhare münakaşası da muhtemeldir. İzmir Valisinin teftişleri ve ziyafeti İzmir (Hususî) Valimiz Fazlı Güleç, Küçük Menderes mıntakası kazala rında birçok işleri teftış etmıs ve şehnmize dönmüştür. Şehir meclisi, 937 ılk devre mesaisini bitirdıği için, Parti namına meclis azalarına İzmir Palas salonlannda bir ziyafet vermiştir. Zıyafette kumandanlar, devair rüesası, matbuat erkânı ve şehrin ileri gelenlerı hazır bulunmuştur. Muhtelif nutuklar irad edilmiş ve belediyenin mesaisi tebarüz ettirilmiştir. DEMİRYOLLARDA Şimendifer istasyonlarında yapılacak tezyinat Devlet Demiryolları, Avrupa hattı istasyonlarının manzarasını güzelleştir mek için peronlardaki demir dıreklere çiçek saksıları koyacaktır. Bu cümleden olarak Sirkeci peronile Yeşılköy pero nundaki demir direklerde saksı koy mağa mahsus hususî yerler yapılmıştır. Bazı noktalar Izmirin altı kulübü, iki kulüb olduktan sonra eski kulübün birinci sınıf oyuncu lan olan otuz üçer kişiden, bugün oyunlara iştirak edenler on beşi geçmemektedir. Diğerleri hepsi atıl vaziyette kalmışlardır. İkinci takımlarla genc takımlar da ayrı.. Futbol Ajanlığı bir program ha zırlar gibi olmuş, fakat günün münaka şalı hâdiselerinden o da yüzüstü kalmıştır. Halbuki, bugünkü vaziyetin İzmirlilere gösterdiği vazife, genc elemanları yetiştirerek futbolu kurtarmaktır. Eski kulüblerin merkezleri, birer lokal olmak üzere kullanılacakken şimdi onlar da yan kapalı bir vaziyettedir. Diğer ta raftan antrenör hakkında muhtelif iti razlar ileri sürülmektedir. Hatta, Üçoktan Cemille antrenör arasında bazı mü nakaşalar çıkmış ve bu oyuncu, 6 ay müddetle tecziye edilmiştir. Moda 8 inci ilk mektebde verilen müsamere DENÎZ tŞLERl Karadeniz sahillerindeki balıkçılar Karadeniz sahıllerinde pek mütekâ sif bir halde bulunan balıkçılardan bir kısmmın Akdeniz ve Marmara denizi sahillerine nakli için tetkıkat yapılmaktadır. Bunlar oralarda iskân edilecek leri gibi kendılerine meccanen vesait te verilecektir. Halid Ziya gecesinin programı Eminönü Halkevmden: Büyük. san'atkâr Halid Zıya Uşaklıgilm san'at hayatınm (55) inci yılı münasebetile 5 mayıs 937 çarşamba günü saat (21.30) da Evimizin Cağaloğlu merkez salonunda yapılacak toplantmm programı aşağıya çıkarılmıştır. Bu toplantıya davetiye ile gelinecektir. Ayni zamanda İstanbul radyosile de neşredilecektir. 1 Konferans: Agâh Sırn Levend tarafmdan. A) Servetifünun edebiyatı. B) Servetifünun nesri. C) Halid Ziyanın eserleri, edebî şahsiyeti, romanlarınm vasıfları ve kah ramanları. 2 Konser: Evimizin orkestrası ta rafmdan. 3 Hatıralar: Hüseyin Siret tara fından. 4 Hatıralar: Ali Kâmi tarafmdan. 5 Hatıralar: İzzet Melih tarafmdan. Müsamereden muhtelif inVbalar 6 Eserlerinden bazı parçalar: Muîmtihan devresinin yaklaşması mü Mekteb idaresl davetlileri memnurı vaffak tarafmdan. 7 Hitabe: Meliha Avni Sözen tara nasebetile Modadaki 8 inci ilkmektebde etmek için bir de konser tertib etmiş fmdan. güzel bir müsamere verilmiştir. Başöğ lerdi. retmen Zahide Tanla arkadaşlarınm büGenc san'atkâr Sadi ile arkadaş Yaralı adam öldü yük emekler sarfederek hazırladıkları ları tarafmdan verilen bu konser de Bundan bir hafta evvel Nuruosmaniyede yaralı bir halde bulunan gümrük sahneler, davetlileri derin bir haz ve gerçekten takdıre lâyık bir mükemme lıyette idi. Davetliler arasında bulunan memurlarmdan Ömer hastaneye kaldı derin bir heyecan içinde bırakmıştır. rılmış, verdiği ifadede: Miniminiler terbiyenin, iyi bakımın Muş meb'usu Hakkı Kılıcoğlu, müsame< Beni Eprem apartımandan attı> tesirile büyümüş te küçülmüşler sö renın bütün gönüllerde uyandırdığı demişti. zünü hatırlatacak surette inşad ve tem hazza tercüman olarak bir teşekkür nutÖmer evvelki gün hastanede ölmüş sil kabiliyeti göstererek şevkle alkışlan ku irad ederek mekteb idaresini takdir tür. Hâdise hakkında tahkikata devam etmiştir, mışlardır, edilmektedir. ÜNtVERSlTEDE Profesör Hirş'in konferansı Üniversite tarafmdan tertib edilen konferanslarm sonuncusu dün Tıb Fa kültesi ordinaryüs profesörlerinden Hirş tarafmdan verilmiştir. Profesör Hırş, konferansını türkçe olarak «hayat ve hukuk» mevzuu etra fmda vermiştir. tstanbul lzmir Bu maçlarda İzmir Istanbul dostluk ve kardeşlik münasebetini rencide ede bilecek ve belki de bundan sonraki te maslar için hiç te iyi olmıyacak kışkırtıcı bazı neşriyat ve beyanat çıkmaktadır. Ortada, hâdiselerin izam edilmiş ve bilerek, bilmiyerek fena şekillere sokulmuş oldu HALKEVİNDE Beyoğlu Halkevinde konferans Dün akşam saat 18,30 da Beyoğlu Halkevinde îsmail Hami Danişment tara fmdan «Sümerlerin ırkı» mevzuu üzerinde bir konferans verilmiştir. Konferansta kalabahk bir münevver tabakası bulunmuş, konferansçı birçok defalar uzun uzun alkışlanmıştır. Uşak Genclerbirliginin Denizlide yaptığı maç Çivi fabrikaları imalât yapmıyorlar Son günlerde Amerika ve Avrupadan demir fiatları hakkında gelen haberler fıatların birkaç dolar düştüğünü göster mektedir. Maamafih bu fiatlar da çivi narkınm İktısad Vekâleti tarafından tesbit edılişine nazaran çok yüksek olduğundan çivi fabrikalan çivi imal etmemek tedirler. İktısad Vekâletinin talebi üzarine Tıcaret Odası her gün ham demir fiatını Ankaraya bildirmeğe başlamıştır. Denizli (Hususî) Uşak Gencler Birlıği sporcuları başlarmda kaza kay makamı Âdıl olduğu halde buyük bir kafile halinde şehrimize geldiler ve kaldıkları iki gün arasında Denizli İdman Birliğıle bir maç yaparak 4 3 galib geldiler. Gönderdiğim resim galıb Uşak Gencler Birliğı takımı oyuncularını maça başlamadan bir arada göstermektedir.