CUMHURÎYE1 28 Nisan 1937 G. Saray Izmirden döndü Sarı kırmızılılar, Izmirde maruz kaldıkları çirkin muamelelerden müteessirdirler 19 mayıs Genclik bayramına hazırlık Komisyon dün Vali muavîninin riyasetinde toplandı 19 mayıs spor ve genclik bayramına aid programı hazırlamak üzere teşekküi eden komisyon dün Valı muavini Hudainin riyasetinde toplanarak programın belli başlı esaslannı tesbit eylemiştir. Dünkü toplantıya Maarif Müdürü Tevfik, Emonönü Halkevi reisi Agâh Sırn ile Parti, Kolordu ve Türkkuşu mümessilleri de iştirak etmişlerdir. Tesbit edilen esaslara göre bu senekı spor bayramjna, mektebhlerden başka (edere olan kulüblerle Halkevleri teşki lâtı ve Türkkuşu teşkilâh da iştirak edecektir. Bayrama iştirak edecek genclerın ve kulüblerin fazlahğı dolayısile şehrin muhtelif yerlerinde yapılacaktır. Tak sim ve Fenerbahçe stadlannda yapıla cak olan şenliklere, o gün saat dokuzda başlanacak, saat 12 ye kadar devam edecektir. Bunlardan başka Bakırköy, Edirnekapı, Beşiktaş Şeref stadı, Üskü dar Şemsipaşa, Karagümrük, Topkapı, şışli ve Beyoğlu halk spor sahalannda da saat 15 te şenliklere başlanacaktır. Ba kırköy spor sahasında, Bakırköy Halk partisi, Edirnekapı spor sahasında Emi nönü Halkevi, Şeref stadında Beşiktaş Halkevi, Usküdarda Üsküdar Halkevi, Karagümrükte Fatih Halk Partisi, Topkapıda Şehremini Halkevi, Şişlide Şişli Halkevi, Beyoğlu Halkevi salonunda ıse Beyoğlu Halkevi, Kadıköyünde Kadı köy Halkevi tarafından hazırlanacak programlara göre şenlikler, eğlence, maçiar ve güreşlere başlanacak, o gün geç vakte kadar devam edecektir. Federe ku lübler, Fenerbahçe ve Taksim stadlannda maçiar ve müsabakalar yapacaklardır. Bütün sahalarda yapılacak maçlardan sonra da mükâfatlar merasimle tevzi e dilecektir. Bayram münasebetile o gün için şehır spor ve gencliğe aid ve cizelerle donatı lacak, mağazalar ve meydanlara bugünü canlandıracak yazılar ve levhalar konulacaktır. Türkkuşu tayyareleri de o gün şehir üzerinde uçarak muhtelif semtlere spor ve gencliği hatırlatacak ve sporun faydalarından bahsedecek vecizeler ve yazılar atacaklardır. „. in?J{h n,,^ı Şehirden başka Yalova, Şile, Kartal, Silivri ve Çatalca kazalarmdaki mek 1 tebler, genclik ve spor teşekkülleri de mahallî idareler tarafından tanzim oluna cak programlarla o gün öğleden evvel ve öğleden sonra şenlikler yapacaklardır. Sarkî Akdenizde Fransa Imparatorluk yolu için Sarkta en emin üs Trablusşam olabilir ^B OKUYUCULARIMIZ Bedava davetiyeler nerede satılıyor? Piyor ki Bu şekilde hareket; menfaatleri Fransanınkine zıd olmıyan İngilterenin sistemini de itmam eder Yazan : General Weygand 7 Calatasaray Doğanspor takımiarı dedtkodulu maçtan evvel bir arada Geçen cumartesi ve pazar günleri İzmirde karşılaştığı Doğanspor ve Üçok takımlarını yenen Galatasaray takımı dün deniz yolile şehrimize dönmüştür. Sarı Kırmızıhlar elde ettikleri gali biyetlerden memnun olmakla beraber birinci maçtan sonraki hâdiselerden ve İzmirin bazı tarafgir spor muharrirle rinin görüşlerinden ve mütalealarından müteessirdirler. Bılhassa, birinci oyundan sonra, gayet dürüst bir maç yaptıkları halde, kendilerine yuhalar çekilmesi ve otobüslerinin taşlanması, otellerinin önünde nümayişler yapılması çok güçlerine git miştir. Kafile reisi Muslih, dün, bir muharririmize şunlan söylemiştir: Î Ben İzmirde hiçbir gazeteciye bir kelime ile söylemedim. Bu itibarla bana atfen yazılan beyanatı okuyunca hayret ettim. Maçalara gelince, ikincisinde olduğu gibi birincisinde de 4 2 galib gelmiştik. Fakat hakem. İzmirli yan hakemlerinin mütemadiyen işaretlerine aldanarak ikinci golümüzü saymadı. Biz, buna hiç ses çıkarmadık. Dördüncü gol de hiçbir zaman ofsayd değildi; hakem Adnan, İzmirde bazı kinıselerin iddia ettiği gibi, maçtan sonra bu golün ofsyad olduğu nu asla söylemiş değildir. Nitekim, benim bile, son golün ofsayd olduğunu kabul ettiğimi yazdılar ki, ben, kimseye kat'iyyen böyle bir şey söylemedim. Maamafih dördüncü gol ofsayd olsa bile hakemin saymadığı ikinci golümüz, mükemmel bir gol olduğunu iddiacılar, kabul ettiklerine nazaran, gene 3 2 galibiz, demektir. Bir maçtan sonra, bu kadar dedikodular çıkmasına ve bazı çirkin hâdiseler olmasma, çok müteessiriz. Bu defa, daha iyi oynadık; biz kazandık. Yarın da İzmirli kardeşlerimiz kazanabilirler. Mağlubiyeti de galıbiyet kadar tabiî olarak karşılamayı öğrenmeliyiz.» Almanya: 1 Belçika: 0 Belçikanm Hanover şehrinde Almanya ile Belçika millî takımiarı karşılaş mışlardır. 60 bin seyircinin bulunduğu bu maçta Almanlar birinci devrede Hofman vasıtasile yaptıkları bir tek golle oyunu 1 0 kazanmışlardır. Çocuk bayramı günlerini yaşamaktayız. Eh Tanrmın verdığinden bende de biri 7 diğeri 5 yaşmda iki yavru var. Çocuk bayramınm ilk gunü; komşumua yetişkin bir Rum kızı, çok sevip alâkadar olduğu yavrularımı, hizmetçim Kastamo nulu Fatma kadınla birlikte Moda Rum mektebinin musameresine gotüruyor. Bu yük, büyük ikramlarla, iltifatlarla kabul edilıyorlar. Pek güzel bir gun geçıriyorlar. ikinci gunü de gene aynı kafile Kadıkoy Gazi M. Kemal mektebi musameresine gidiyorlar ve davetiyesi olmıyanlarm kabul edilemiyeceği beyan edilerek kapıdan çevriliyorlar.... Hemen haftanm her gününde yazıha * nemden içeri hiç tanımadığım bir bay veya bayan girer, Çok eski bir dostmuş gibi lâübaü ve samimi selâmlar ve iltifatlardan sonra bilmem hangi bir yardım veya içtimai bir kurumun, bir spor kulübunün senelık müsameresinin, balasunun, çayının veya deniz tenezzühünün davetiyesini sunup mukabilini alırlar. Ayni hal, mahallede, evde de caridir. Helâl olsun. Fakat, şu çocuklar bayramınm bedava müsamerelerinin davetiyesini hangi hej'et dağıtır ve nerede satarlar ki alalım da Rum komsumuza mukabil daveti yapabilelim?.. «Bedava davetiyeler nerede satılıyor?» diye sormakta hakkım yok mu?.. lafendiyar oğlu Refik Trablusşam limanı Şimalî Afrika ile doğrudan doğruya' veya bilvasıta olan muvasalamızm haya*! ehemmiyetini, içimizde bilmiyen yoktur; buna mukabil, şarkî Akdenizle meşgul olan nekadar az! Halbuki, Fransanın, oradaki menfaatleri çok büyüktür ve Akdenizin garb havzasına münhasır kalacak olan görüşler çok kısa görüşlerdir. Akdeniz ve Kızıldeniz, İngiltere için olduğu kadar, Fransa için de bir împalatorluk yolu, Hindiçinı'ye, Madagaskara ve Okyanus'taki adalara giden en kısa yoldur. Fransanın Uzakşark hava yolu Lübnandan ve Suriyeden geçer. Diğer taraftan, bir Avrupa harbi zubur ettiği takdirde, memleketimizin orta ve şarkî Avrupadaki müttefiklerile, büyük verimlı yegâne muvasala vasıtasını şarkî Ak deniz temin edecektir. birbirini mükemmelen itmam etmektedir. Trablusşam, bir üs vücude getirmek noktasından, pek çok fevaid arzetmek tedir. Trablus, Musul petrol borula rının Fransız branşının nihayet bulduğu noktadır. Limanı, şark ve cenub rüzgâriarının hepsine karşı güzelce muhafaza lıdır. El Mina burnundan şimale doğru uzanan adacıklardan mürekkeb bir sil sile, kolayca bir dalgakıran inşasma el verişlidir. Sahile yapılacak bir rıhtım, orada bir deniz ve hava limanı tesisini mümkün kılacaktır. Sahilin teşekkülâtı ve adalar deniz ve hava hücumlarına karşı kuvvetle mücehhez bir deniz cephesi vücude getirilmesini teshil edecektir. Şehre civar mıntakalar, tesisatın genişle mesıne ve kara cıhetınden müdafaasına müsaiddir. Şamtrablus, şarkî Akdenizde Küçük Antantla ve Lehistanla yirmi bir Fransız hava ve deniz üssü tesisi huseneyi mütecavız bir zamandanberi bu susunda çok müstesna şerait arzeder. anlaşma sıyaseti takıb eden Fransanın, Bu memleketlerdeki siyasî an'anemi harb zuhurunda, deniz veya hava kuv ze sadık kalmak, yani oraların ahalisi vetlerıni barındıracak ve müttefıklerıne, kendısınden beklemekte haklı oldukları için olduğu kadar kendimiz için de istimuzahereti temın edecek yegâne vasıta o f addf bir Srya's'et tdkilT edebilrriek, bu fiF lan bir şarkî Akdeniz üssü vücude getır rin, Suriyelilerle Lübnanlılarm ekono meği nasıl düşünmedığı bıhakkm hayret miif H&yâtfa/ma salâh ^etirece'k ve istik^ uyandırabilir. IVlandater devlet sıfatilc lâle kavuşan bu iki memleket arasında, şarkta 1919 danberi yerleşmiş bulunan samımî ve devamlı bir anlaşma idamesini Fransanın, orada nizamı, adaleti ve asa mümkün kılacak şekilde tatbikı ile ka yişi temin etmek maksadile, insanca ve bildir. Bu itibarla, Beyrut limanının meparaca yaptığı fedakârlıklara mukabil nafiine halel vermemek şartile Trablus en ufak bir maddî menfaat elde etme şamda bir Fransız hava ve deniz üssü inden bu toprakları terketmek üzere oldu şası, Suriyeye ötedenberi istediği deniz ğu düşünülürse, bu hayret bir kat daha mahrecini verecek bir serbest liman ih dasi le birlikte derpiş edilmeüdir. haklı görülür. Fransa, mandater devlet rolüne nihaTesis edilecek üs için Lübnan Suriye yet verirken, böyle hareket etmekle, kensahılının iki noktası intihab edilebılır. İskenderun bazı fevaid arzetmektedir. di muvasala hattını takviye etmek suretile Başta, lımanın genişliği ve Kıbrıs ada gerek kendi menafiine, gerek idaresini sının teşkil ettiği kuvvetli çıkıntının hi deruhde ettiği milletlerin menafiine uymayesindeki bir körfezin nihayetinde gun bir eser vücude getirmiş olacaktır bulunuşu gehr. Fakat, dığer taraftan, ve gene bu suretle bazı Avrupa harbi ihTürkiye hududuna gene ancak birkaç timallerine karşı daha iyi bir vaziyet edın kilometro mesafede bulunduğunu nazarı miş bulunacaktır. dikkate almak lâzımdır. Teknik noktai Fransız siyasetinin rollerinden biri İn nazardan, ve bilhassa kara rüzgârları es giltere :1e dostane itilâf idamesi olduğuna t:ği zaman, üman tehlıkeli vaziyetler ar ve Fransız milletinin ekserisi, bu itilâfın, zeder; sahil boyunun darlığı, tesisatın şu anda, dünya sulhunun başlıca teme • pek mahdud bir nısbete münhasır kalma lini teşkil ettiği kanaatinde bulunduğuna s.'nı intac edecektir. Ve nihayet, yakın göre üslere müteallik umumî sistemimuirı, mesafede bulunan Amamus, dahil ile, Ingilizlerin sistemini itmam eder olduğjkara demiryollarile yapılacak muvasala nu memnuniyetle kaydetmek isteriz. Bilyı oldukça güçîeştirecek, hiç olmazsa pa hassa şarkî Akdenizde, Fransız ve İngihalıya maledecektir. Gerçi petrolun gel liz menafii tesbit edilmiş vaziyettedir. mesi, malî meseleyi halleder. Ve şunu da Fransa ve İngiltere, Irak petrollarında hatırlamalıyız ki, îskenderunla Kıbrıs, müşterek menfaate sahibdir ve Hindis Bir de sizin elinize bakalım! Diye ötekileri şamdanın altma davet etti. Avni ellerini uzattı. Hiçbir leke ve sıyrık yoktu. İhtiyar lala ellerini uzattı. Onun elleri de tertemizdi. Ferdi, Nuri nin bir anda ne büyük bir dehşet ve hayret içinde bunalıp kaldığını sezerek: Görüyorsun ya, ne kadar aldan mışsın. Samoilof ben miyim?... Şu gös terdiğin delile göre ben Samoilof olmasam bile bu evde aranılan mücrimim. Daha doğrusu senin gırtlağına sarılan benim. Komiser, geçirecek vakti olmadığını ima ederek ve bütün söylenilen sözleri boş ve bir hilekârın oyunları gibi telâkki ederek yanındaki memurlardan birine işaret etti. Bu memur çıkardığı çekmeceyi komisere uzattı. Komiser, Nurinin hayret ve dehşet içinde donmuş kalmış olmasma ehemmiyet vermiyerek Ferdiye yaklaştı. Elini uzatmasını söyledi. Ferdi fevkalâde müteessir ve müteheyyiç bir halde elini Nuriye uzattı: Allaha ısmarladık Nuri, dedi. Maksadm beni tevkif ettirmek değildi herhalde. Amma kısmet böyle imiş... Nuri hayret ve teessürden hiçbir şey söyliyemeksizin ellerini ona uzattı ve Ferdi, bu eli hararetle sıktıktan sonra komisere uzatırken bu sahneye birşey anlamamış gibi bakan ve arkasında duran Avni ve ihtiyar lalaya döndü: Sizlere de Allaha ısmarladık! dedi. Avni, ondan şüphesini çoktan izhar etmişti. Nefret ve kinini de göstermek üzere iken Ferdi elini Tahir Efendiye uzattı: Efendi baba, dedi. Elini öpeyim Dua et te eğer masumsam kurtulayım; günarkârsam tövbekâr olayım... Tahir Efendi gayriihtiyarî elini verdi. Ferdi, bu eli, iki elile sıkı sıkıya tuttu. 0per gibi yaparak iğildi. Tam ağzına götüreceği sırada ihtiyarın bileklerine kadar uzanan iki başparmağı şiddetli bir hareketle geri çekildi ve ihtiyarın avucunda bir deri yırtıldı. Odadakiler kendilerini ahklaştıran bir hayretle bu iki adama bakarken Ferdi: Nuri, dikkat et!... Diye haykırdı ve ihtiyarın elinden kurtulmak istiyen bileklerini bir kıskaç gibi sıktı. (Arkast var) Tütün Inhisarının yeni bir teşebbüsü Ankaranın havası kuru ve rütubetsiz olduğu için, oradaki sigaralar çabucak tadını kaybederek tıkızlaşmakta ve nefasetlerini kaybetmekte idi. İnhisarlar idaresi bu hale bir çare bulmak üzere Ankara İnhisarlar Başmüdürlüğünde bir sigara klimatizasyon tesisatı vücu de getirmişti. Bu tesisatın bulunduğu yerde muhafaza edilen mamulât, nefasetlerini tamamen muhafaza etmekte dir. İnhisarlar idaresi son zamanlarda bu modern tesisatı genişletmeğe karar vermiştır. Bu maksadla İnhisalar idaresi Tütün İşleri müdürü Adnan Halet Taşpınar, Ankaraya gitmiştir. Tütün İşleri müdürü Ankarada bu tesisat üze rinde bazı tetkik ve tecrübeler yapacak ve İnhisarların tütün işlerine müteal lık işleri üzerinde alâkalı makamlarla temaslarda bulunacaktır. ttalya: 2 Macaristan: 0 İtalya ile Macaristan millî takımiarı orta Avrupa kupası için Torino şehrinde karşılaşmışlardır. 40 bin seyircinin hazır bulunduğu bu oyunda her iki takım kalite itibarile çok düşük birer oyun göstermişlerdir. Neticede Alman lar her iki devrede de yaptıkları birer golle maçı 20 kazanmağa muvaffak olmuşlardır. Gradiyanski Yugoslavya şampiyonu oldu Yugoslav şampiyonasının final maçı Zagrebden Gradyanski takımile Beog radski arasmda yapılmıştır. 15 bin seyircinin hazır bulunduğu bu maçı Zagrebliler 4 0 kazanarak Yugoslav şampiyonu olmuşlardır. Maçtan sonra Başvekil doktor Stoyadinoviç galib takım oyuncularım tebrik etmiştir. Hokeyde Holanda Almanyayı yendi Amsterdamdaki olimpiyad stadında karşılaşan Holanda ve Almanya hokey takımlarmın maçmı Holandalılar 1 0 kazanmışlardır. Bir çocukla bir adan* kayboldu .Kadıkpj'ünda,,Yeldeğirmeninde Kahve sokağında 17numarak evde oturan ll^^aşlarırjda l^e,cdet altı gündenberi kayıbdır. Ortaköyde Bahçe sokağında oturan 30 yaşlarında İlya da evvelki gün Ortaköyden vapura binmiş. biletini gidip gelme aldığı halde bir daha ortalıkta görülmemiştir. Emniyet ikinci şube cinayet masası memurları kayıblar hakkında tahkikata başlamışlardır. Su topunda da Macarlar AImanları yendi Tekirdağda muhtarlar kursu nihayetlendi Macar su topu takımı Stüdgartta karProgramın teferruatını tesbit etmek şılaştığı Alman millî takımını dörde için komisyon önümüzdeki hafta zarfında karsı beş sayı ile yenmiştir. bir toplantı daha yaparak bütün alâka darları çağırarak fikirlerini alacak ve programa son şeklini verecektir. Tramvay Otomobil çarpışması Vatman Hüseynin idaresindeki Şişli Tünel tramvayı dün sabah Asmalımesçid sokağı önünden geçerken ayni sokaktan çıkmakta olan Sovyet ticaret mümessillığine aid şoför Vladmirin idaresindeki 1297 numaralı otomobile çarpmıştır. Kazada her iki taraf ta hasara uğra mıştır. İnsanca eksiklik yoktur. Beyrutta tevkif edilen Irak sefaret kâtibi Beyruttan bildirildiğine göre, hüku • meti hesabına satın aldığı tayyareleri îspanyollara satmak suçundan tevkif edilen Irakm başelçiliği kâtibi Abdülâziz Mu zafferin Iraka iadesi meselesinde, IaK hükumetile Lübnan Cumhuriyeti ara sında bir noktai nazar ihtilâfı çıkmıştır. Abdülâziz Muzaffer, hakkındaki iddiaların kat'iyyen asılsız olduğunu ve iftiradan ibaret bulunduğunu söylemektedir. tan yolu, ayni zamanda Hindiçini yoludur. Hulâsa, Fransız kuvvetleri ve üsleri Britanya împaratorluğunun emniyet ve selâmeti için nekadar lüzumlu ise, Bri tanya İmparatorluğunun kuvvetleri ve üsleri de Fransanın emniyet ve selâmeti için o kadar elzemdir. Nihayet şu son derece mühim noktayı da ilâve etmek icab eder ki, bütün bunlardan hiç birisi İtalyan menafiine zıd değildir. Muvasala vasıtalannın sü rati ve kolayhğı ve bilhassa tayyarecilik sahasında yıldırım süratile tahakkuk et tirilen terakkiler Akdenizi şimdi pek küçük gösterecek mahiyette olmakla bera ber, bu denizde gene herkes için yer vardır. Hakları çiğnenmemesi icab eden sahildar devletler için olduğu gibi, serbest yola muhtac olan bütün büyük devletler için de yer vardır. Fakat, bunların heyeti umumiyesi içinde, Fransa, her Fransızın bilmesi şart olan bir vaziyete sahibdir. Şarkî Akde nizde, Fransanın, uzakta kalmasına hatta ikinci plâna çekilmesine imkân bırakmı yacak kadar büyük menafii vardır. Fakat, bu mevkii müdafaa etmek ona düşen bir vazifedir. Fransa, bu mesele ile kâfi derecede alâkadar görünmüyor ve bu alâkasızlığı, yukandanberi anlatmak istediğimiz umumî faaliyetle tezad teşkil etmektedir. Kaybedilen zamanı vakit ge çırmeden telâfi etmek lâzımdır. Şunu da ilâve edelim ki, Fransanın, şarkta, mu kaddes vazifeleri, çok sadık dostları vardır, onları terkedemez. Bitti WEYGAND Bir düzeltme Tekirdağ (Hususî) Bir müddettenberi şehrimizde devam eden muhtar kursu hitama ermiş ve merkeze bağlı altmış üç muhtar ve kâtibin yoklamaları yapılmıştır. Bütün müdavimlerin, vilâyet daire müdürleri tarafmdan meslekleri dahilinde verdikleri dersleri iyice kavramış bulundukları görülerek 23 nisanda şehadetnameleri tevzi edilmiştir. Gönderdiğim resim bu kursa devam edenleri Valimiz Sakib Beygo ile bir arada göstermektedir. Geçen gün Çocuk Bayramı münase betile Çocuk Esirgeme Kurumuna yardımları dokunan zatların isimlerini yazarken iki isim yanlışhğı olmuştur. Kuruma yardım eden zevat arasında Neagoramn sahibi Yani Katanos ve Lebon pastanesi sahibi Konstantin Litopolos ta vardır. girdi ve bir daha çıkmadı. Kaçmasın diye kapıyı ben kilidledim. Komiser, şüphe ile odadaki üç yabancıyı gözden geçirdi. Bir tanesini tanıyorZabıta romanı: 107 du. İhtiyar lala bu köşkün kaç senelik Aman canım, ne kızıyorsunuz? Ben Evet amma, kapı kapalıdır. Bizim adamıydı. Onu geçti. Diğerlerine şüphe bir iddiada bulunuyorum. Ya bu iddiam için bu odadan dışan çıkmak kabil de ile bakarken Nuri boynunu komisere uzatnihayet on dakika sonra doğru çıkacak, ğil. Kapı kilidli. İçeriye nasıl girebile tı: yahud ben kepaze olacağım. On dakika ceğinizi siz düşününüz!... Bakınız, dedi. Biraz evvel haydudsabredemez misiniz?... Samoilof'u nasıl Aşağıdan komiserin sesi: tevkrf ettireceğimiz hakkında bana bir Allah, Allah... Herif sizi kilidle la karanhkta boğazlaştık. Beni boğmak fikir vermediniz ...Bari şimdi bahçe kapı diyse çoktan savuşmuştur. Siz ne bekli üzere gııtlağıma sarıldı. Orada bir kan sından içeri giren iki polisin eve nasıl gi yorsunuz orada?. lekesi göreceksiniz. Bu leke benim kanım recekleri hakkında bir fikir veriniz... Aradığımız zat, dört duvarın için değildir. Çünkü yüzümde hiçbir ceriha Avni, hayretle Nuriye baktı: dedir. Bundan eminiz. Siz yalnız bizim yok. Demek ki haydudun elinde bir ce Neden? Gidip kapıyı açanz, gi yanımıza gelmenin çaresini araştınn. rerler... Komiser gene birşey anlamadı. Arka riha vardı. Odanın içindekilerden hangi Yok... O olmaz. Bu odadan hiçbi daşlarile fısıldaştı ve bir saniye sonra a sinin elinde ceriha varsa onun gırtlağıma rimiz dışanya çıkmıyacağız. Hepimiz bu şağıdan bir hışırtı işitildi. Bir dakika son sarılmış olduğuna şüphe kalmaz, değil radayız. Polisler içeri girinciye kadar... ra komiserin pencereden tırmandığı görül mı.J Filhakika tam o sırada bahçe kapısını dü. Odaya atladıktan sonra diğer arkaSahte elektrik memuru bir adım attı: geçen iki polis ve bekçi köşkün önüne gel daşına el verdi; o da bir diğerinin om Nuri, dedi. Korkarım fena bir işamişlerdi. Nuri, pencerenin önünde vücu zuna atlıyarak pencereye tırmanmıştı. İki ret veriyorsun. Elinde bir ceriha bulunan dü odadakilere müteveccih, yalnız sesi a üç dakika içinde üç memur odada toplan ben varım; bak... şağıdan işitilebilecek derecede yüzü pen mıştı. Memurlar oda içindekileri süzerlerFerdi elini bir mendil kenarile sarmışcereye yaklaştırılmış olarak: ken Nuri: tı. Çözdü, kan henüz kurumağa başla Komiser bey de aranızda mı? Komiser bey, dedi. Şuna kat'iyyen mıştı. Odadakiler şüphe ile ona bakarlarDiye sordu. Aşağıdan bir ses cevab emin olunuz ki yarım saat evvel, Zehra ken Nuri bile hayret ve tereddüdden kenverdi: Hanımefendinın paralarını ve mücevher dini alamamıstı. Birden kendini toDİıya Buradayım. Gelelim mi? lerini çalan haydud bu odadan içeriye rak: Köşe minderinin esrarı