6 İkincikânun 1937 CUMHURİYET SON TELEFON HABERLER. TELGRAF Hâdiseler arasmda ve TELSiZLE Tiirkçe kusurları •"Pürkçeyi güzel yazmak başka, doğru yazmak başkadır. Edebî vesikalar bize güzel yazının mutlaka yanlışsız ve yanlışsız yazınm mut laka güzel olduğunu ispat et miyor. Şaheserler içinde gramer sofularını öfkelerinden zıp zıp sıçratacak yanlışlara tesadüf edilmiştir. İyi yazmanın iki düşünme ğe miyar telâkki edildiği devir lerden çok ilerideyiz. Ekseriya alelâde ve orta malı fikirlerin tekemmül etmiş bir ifadeye kavuştuklannı biliyoruz. Muhtevalan gibi şekillerini de hazır kalıblardan alan bu fikirlerin dili ekseriya kusursuzdur. Yeni bir fikrin yeni doğan bir çocuğun derisini kaplıyan isilik gibi bazı ifade lekelerile dolu olması, o cilde değil, altmdaki sıhhate bakanlar için fazla telâşa değmez. Bilhassa komplekslerin ifadesinde pürüzsüz ve sade bir dil aramak naf iledir. Fakat alelâde gazete yazılarında sık s.k tesadüf ettiğimiz dil yanlışları kimin sinirine dokunmuyor? Bunlar sayılmakla tükenmez. Ben en tutulduklarımdan bir tanesini söyleyim: Şu «karar almak» fiili. Türkçede «karar almak» değil, «karar vermek» denir. «Karar almak», fransızca prendre la decision, yahud prendre une decision tabirlerinin tercümesidir. Türkçede «ben sokağa çıkmıya karar verdim» denir, «sokağa çıkmıya karar alö.m» denmez. Fakat ajanslarımız, gazetelerimizin serlevhaları, fıkraları, makaleleri bir teviye «karar vermek» yerine «karar almak» filini kullanıyorlar. «Karar almak» tabiri ancak «karar istihsal etmek» yerinde kullanılabilir: «Komisyondan müspet bir karar aldım.» gibi. Bir de Anadolu Ajansı, ikide bir «filân adam esir tutulmustur», «Fransa müzakerelerden haberdar tutulmustur» gibi, filân adamın veya Fransanın değil, bizim pek tutulduğumuz acayib bir tiirkçe icad ediyor. İngiliz Italyan anlaşması hakkında dün çıkan uzun bir telgrafın başında bu «haberdar tutulmak» sözü iki defa geçiyordu. «Esir edilmek» veya «haberdar edilmek» fiilleri yerine kullanılan bu «tutulmak» mastan nın nerelerde kullanılabileceğini mütercime anlatmak için benim de telefona yapışacağım geldi. Misal mi yok? Meselâ «dilin tutulsun!» Parti Grupunda dün yapılan mühim içtima Fransanın takib ettiği usul tenkid olundu [Baştarafı 1 incı sahifede\ çık ve anlaşılır bir usulü Türkiye efkârı umumiyesinin daha ziyade takdir edeceğini söylemişlerdir. Hatibler hayret ve mfiallerini gizlemiyorlardı. Dr. Aras, tekrar kürsüye gelerek beyanatına ilâve edecek birsey olmadığını, Şİmdilik macerayı fırkaya sadıkane naklehnekle iktifa ettiğini ve hadisatın almış olduğu cereyanı nihayete kadar soğuk kanlıhkla takib etmek muvafık olduğunu söylemiştir. Bazı hatiblerin iki tarafa dostluk gösteren devletlerin bu meseledeki hareket leri hakkındaki suallerine Dr. Aras yakın bir zamanda izahat vereceğini vadederek cevabını şimdilik tehir ettiğini ar zetmiştir. celeri dolayısile Türklerin Sancakta çekmekte oldukları ıstırab her türlü tahminin üstündedir. Şu birkaç misal dahi vazi yeti kısmen ifade edebilir: Antakyada marangoz Osman intiha batta Türklük lehinde bulunmuş ve der hal takibata uğramıştır. Kendisi bulunamayınca evinin kapısı Arab jandarmalannın mavzer dipçiklerile ansızm kınlmış ve evde haşin bir taharriyat yapılmıştır. Jandarmalar marangoz Osmanın kuyuya saklanması ihtimalini düşünerek kuyuya kurşun sıkmışlardır. Osmanın evi Dutdibi mahallesindedir. Halka, Sancağın Arablardan ayn olduğunu söyliyen Müfti oğullarından Mustafanın Antakyanın Habibneccar camii civarında Akbaba mahallesindeki evine de Arab jandarmalar başlannda bir Fransız zabiti olduğu halde kapıyı kırarak girmişlerdir. Süngülü jandarma* lan anî olarak evinde gören Mustafanın hâmile zevcesi bayılarak çocuğunu dü şürmüştiir. Mütecavizler doktor bile getirmemişlerdir. Karsu köyünden Kâmil Ağanın Kuseyride Türkleri intihabata iştirak ettirmemek cürmünden dolayı takibine karar verilmiş ve bir Fransız zabiti bir müfreze ile Karsu köyü ve havalisini dolaşmış, birçok evleri basmıştır. Baskın esnasında köylülere yapılmadık tazyik kalmamıştır. Buna rağmen Kâmili tevkif edememiş lerdir. Bu isimlerini bildirdiklerimden başka Antakyada masaracı Hacı Ali Efendı oğlu Mustafa, Mısırlı oğullarından Abdülhamid, Ahmed Asfuri oğlu Mithal ve Hocadul oğullarından Mehmedin evleri de süngülü Arab jandarmaları tara fmdan müteaddid defalar aranmıştır. Taharri esnasında bu evlerden birçok eşya kaybolmuştur Kuseyriden Hamza ve Sarıyazh Asım Ağalar dahi ayni şekilde takibe uğramışlar ve evlerinin halkı tazyik edilmistir. URDDAN AZILAR Yazan: ismail Habib Fransız dostluğuna hâlâ kıymet veriyoruz \Basmakaleden devam] Amma denilecek ki bu Fransa ile bir harbdir, bunu Türkiye ister mi?.. Açık söyliyelim ki istemez. Fakat mecbur olduğu zaman işte bunu böyle yapabileceğinden emindir, ve bu hesaba icab ederse bütün dünyaya Dilimizde fındığı işveli, düzenbaz, fı başka. îçip neşelenmek, peki; içip zehir karşı koymağa hazırdır. Fmdık deyip geçme... Fmdık, dışı hiçe indirip içi hepe çıkaran mahluk! sinler ki ayni kuvvetlerle bütün Suriyenin işgali nihayet çok mahdud bir zaman meselesidir? Fransız sefiri Hariciye Vekilimizle görüştü Ankara 5 (Telefonla) Fransız sefiri M. Ponsot bugün öğle üzeri Hari ciye Vekilini makamında ziyaret ederek kendisile iki saat kadar görüşmüştür. Türklerl canlarından bezdirmek için Hama 5 (Hususî) Mandater hükumet Sancak Türklerinin kendi yurd lanndan uzaklaştırılma siyasetini tahak kuk ettirmek için sistematik surette vergileri ve tazyikleri şiddetlendirmiştir. Tedricî bir surette bankaya borçlandırılmış dan halkın bu bahane ile malları elle rinden alınmış ve hayat şartlarından mahrum edilmek istenmiştir. Vergi ve sair bahanelerle emlâkini kaybederek ana vatana iltica eden Antakyalı Bahaeddin de 900 zeytin, 150 badem agacı, 100 150 ölçek kadar hububat ve senede 25 altın lira kadar varidat getiren sebze bahçesi ve varidat getirmiyen bir kısım arazi için senede 1,000 Türk lirası vergi vermeğe mecbur tutulmustur. Fakat bu parayı ödiyemeyince mallarını 350 Fransız altını mukabilinde bankaya terhine mecbur kalmış, taksitle faizlerini ödemeğe imkân bulamadığından arazisile birlikte evi de 6atılmış perişan bir halde memleketinden kaçmağa mecbur olmuştur. Yeni Lübnan hükumeti PEYAM1 SAFA Beyrut 5 (A.A.) Cumhur Baş kanı, Beyrut saylavı Hayreddin Ahdabı Haleb 5 (Hususî) întihabat neti yeni kabineyi teşkile memur etmiştir. Yapılan tazyiklar Rapor hazırlandı Umumî müfettişler, raporlarını Başvekâlete verdâler Ankara 5 (Telefonla) Sehrimizde bulunan Umumî müfettişler Dahiliye Vekâletinde yaptıkları içtimalan bitirmişler ve hazırladıkları raporu Başvekâlete vermislerdir. Müfettişi Umumiler, bugün mıntakalan dahilindeki iktısadî işler hakkında görüsmek üzere Celâl Bayarın nezdinde toplandılar. Yarın da Ali Çetinkayanin nezdinde toplanarak Umumî Müfettişlik mıntakalannda nafıa isjeri etrafında görüseceklerdir. Almanya ve eski müstemlekeleri Amerika mühim kararlar arifesinde Bir Ingiliz Lordu bazı Cumhurreisinin salâhimüstemlekelerin iadeyetleri yeniden tevsi ediliyor sini tavsiye ediyor Londra 5 (A.A.) Lordlar kamarası azasından Lord Elibank, Times gazetesile neşretmiş olduğu açık bir mektubla müstemlekeler meselesinin hemen tetkik edilmesini istemektedir. Lord Elibank, geçenlerde impara torluk dahilinde yapmıs olduğu bir seyahat esnasında dominyonlarda birçok zevatla görüsmüstür. Bu zevat, bu memesele için mutlaka bir hal sureti bu lunması mütaleasını serdetmişlerdir. E ğer bu meselenin halli ihmal edilecek olursa müstakbel nesiller bizi basiretsizce hareket etmiş olmakla muahaze edeceklerdir. Lord Elibank, münhasıran müstem Ieke sahibi devletler mümessillerinden mürekkeb bir komisyon teşkilini teklif etmektedir. Hatırlardadır ki Lord lllen of Husfwood, geçenlerde beynelmilel bir komisyon teşkili teklifinde bulunmuştu. Lord Elibank, Togo ve Kameroun'un Almanyaya iadesini tavsiye etmektedir. Kendisi, bu takdirde Samoa ve Yeni Guine'nin iadesine Yeni Zelanda ve Avustralyanın muhalefet etmiyecekîeri mütaleasındadır. Vaşington 5 (A.A.) Bugün kongre pek mühim bir içtima akdedecektir. Bitaraflık kanunu muarızlarile bu kanunun daha şiddetli tatbikını istiyenler şimdiki kanuna itiraz edeceklerdir. îdaıe, Reisicumhura lspanyaya gönderilecek silâhlara konacak ambargonun tatbikı hakkında takdirî salâhiyet veren bir tadil teklifi verecektir. Reisicumhur bundan sonra memnu esya listesini intihab etmek hakkını istiyecek ve muhariblere açılan kredilerin kesilmesini taleb edecektir. Bundan maada demokrat ekseriyeti muvakkat buhran kanunlannın ıslahı için mücadele edecek ve sunlan istiyecektir: 1 Amelelerin hayat şartlarının ıs lahı, 2 îş saatlerinin azaltılması, 3 Yevmiyelerin artırılması, 4 îhtilâf vukuunda federal hakemliğin bir nizamnameye bağlanması. Bütçe hakkındaki müzakereler daha toplantının bidayetinde işsizliğin tazmi natı, büyük mikyastaki işler ve hususî teşebbüslere yardım mevzulan etrafında münakaşalara sebebiyet verecektir. Yunan bankaları iskonto fiatlarını indiriyor Atina 5 (Hususî) Hükumet, bankaların iskonta fiatını yüzde altıya indirmelerini kararlaştırmıştır. Bu hususa dair gazetelere beyanatta bulunan Başvekil muavini ve Maliye Vekili hüku metin, memlekette ekonomi işlerile fevkalâde alâkadar bulunduğunu ve is konto fiatmın daha fazla indirileceğini söylemiştir. Tekaüde sevkedilen Yunan generalleri Atina 5 (Hususî) Generallerden Hosapidis, Petridis, Panayotakis tah didi sin kanunu mucibince hükumetçe tekaüdlüğe sevkedilmişlerdir. Fındık ağacı, o ne demokrat ve deryadil ağac o; küçük görünür, boysuz ve çelimsizdir, fakat yüz kiloya kadar mahsul verebilir. Kanaatkârdır, fazla masraf istemez, bir iki belleyiver, yeter. Kıyı mahsulüdür amma kırk kilometro kadar karanın içine sokulmayı da bilir. Düzlüğü sevmektedir, fakat yedi yüz metroya kadar tırmanmayı da beceriyor. Fındıkla deve arasında ne münasebet var deme; ikisinin de aldığı az, verdiği Fakat Giresunda fmdık; bu orada ne çoktur! rugattir, ne tasavvuftur, ne meyvadır; Fındıklı tepelere karşıdan bak, fundabu orada ekmektir, sebzedir, ettir, elbiseIık sanırsın, fakat bir de yaprak açmca dir, evdir, herşeydir. Çünkü Giresun bak; fındığın kadife keseye konmuş müyalnız fındık satar, ve her alacağını yalcevher tanesi gibi mahfazası içinde ve nız fındıkla alır. Onun elinden fmdığı yapraklar arasmda duruşuna çotanak almak, bu, Giresunlunun boğazından denir; cicibici çotanaklan ve ipek yelpalokmasını, sırtından ceketini, altından yazeli yapraklarile birer gelin gibi süslenen tağını, yani bir kelime ile hayatını al fındık dallan... Bak, bütün bu nefti temaktır. Orada fındık bir tarafa, can bir pelerde bayram var! tarafa. Fmdık ağacı tahammüllüdür, kanaatTürkülerini bile dinleyin, bakın ne di kârdır, şöyledir böyledir amma ayni zayor: manda tez canlıdır da. Çarçabuk mahBir fmdığm içini sul verir, dört yaşında bütün kemalini bulmuştur. Yirmisinden sonra da hayatr Yâr'ımden ayn yemem! Canan ki candan aziz, hep büyük â nın inışi başlar, arbk ondan sonra her yıl şıklar canana can verdiler. Fuzuli bir geçtikçe mahsulü azalıyor. Ne yapahm, değil bin can isterdi, ta ki yâr her iste olgunluğu da erken, jhtryarlığı da! Fındığın kendi de öyle bir türlü değil dikçe ona yeniden bir can verebilsin. Aşık Omer gelen Azraili kovdu, «Cana üç türlü: Sivri, tombul, badem. Badem nıma nezreylediğim cana dokunma!» di fındık sivriye benziyor amma ondan daye. Giresundaki âşığm yârine yapabildi ha büyük ve daha yassı. Bunlann ikisi ği fedakârlık bir fındığı onsuz yememek kabuklu olarak, ve tombul fmdık iç olami? Fakat fındık vermek can vermek; rak ihrac ediliyor. Dünyanm en büyük fındıktan vazgeçmek, candan geçmek; fındık müşterisi Almanya olduğu için en Giresunlunun söylediği de Âşık Ömerin büyük pazar da Hamburgdadır. İç fındığı pastalarda ve şekerlemelerde kullave Fuzulinin söylediğidir! nan Avrupa fındığın kabuğunu da harb Hem fmdık deyip geçme, Almanyadayken işitmiştim; fındığın cihan piyasası sanayıınde kullanırmış. Tevekkeli şu sivHamburgdaymış ve cihan piyasasınm baş ri fındıklar minimini birer fişek gibi d u r tabelâsmda da Giresun fındığı yazılır muyor! İlk fmdık mahsulü... Bahçede fındık mış; en pahalı, en kıymetli, en yağlı fındık o olduğu için. Şu dalga dalga gerilen açılırken dallar gelindi ve tepelerde baynefti tepelere iyi bak, onlar kendi sıkle ram vardı. İlk fındık mahsulü de işte attinde dünya şampiyonu olan bir mahsul las bir torbaya kondu, canfes yazılarla bezendi, ve ipek kordelâlarla süslendi. yetıştinyor. Zurnalar, kemençeler, bayraklar; tığ giBu seferki yurd seyahatimde de öğrebi Karadeniz uşaklan zemberek gibi çenince şaşakaldım; meğer bütün dünyada vik çevik oyun oynuyorlar. Büyük bir fmdık yetiştiren yalnız üç memleket varkalabalığın ortasında atlas torbalı ve mış: Türkiye, îtalya ve İspanya. Geçen ipek kordelâh ilk fmdık bir gelin gibi sene, îspanya fındığına hastalık geldiği ejetiriliyor; bütün şehir bayram içinde. için; îtalya da Habeşistanla uğraştığı İlk mezad, ilk fiat; haydi bayramınız için, bütün dünya piyasasına Türk fındığı mubarek ve fmdığmız bereketli olsun! hâkim olmuş. Buna şampiyonluk ta değil İSMAİL HABİB enikonu cihangirlik derler! Hem fmdıkçılığm geliri fazla, külfeti az. Giresun havzasmda 720 bin dönüm Alpullu şirketinden istenen lük fındık sahası var, bu fındıklardan para 300 bin kantar mahsul alınır; her kantar Ankara 5 (A.A.) Öğrendigimize 56 kilodur, bir kilo yarrm lira; hesabını göre, Alpullu Şeker şirketile istihlâk ver siz yapın, her yıl Giresuna dört beş mil gisi noktai nazanndan bir ihtilâf mevzuu yon lira giriyor. Bunu kazanmak için sa clan ve Maliyece tetkik edilen rakama dece bir iki ay emek, sonra on ay kaza göre 800 bin liralık bir yekuna baliğ bunılanı yemek: Bütün medenî icadlann lunan meselede kaçakçılık mevzuubahs hedefi en az cehidle en çok istifade el değildir. îşte noktai nazar ve içtihad ihde etmek değil mi? Fındık medenidir! tilâfı bulunduğu için meselenin halli mahEh, medeniyetin faydalan da var, za kemenin takdirine arzedilmiştir. rarları da. Fmdık mademki medenidir, onun da öyle olacak. Giresun halkı çok cömerd, bu iyi, fakat cömerdlik israfa Türk Dili Tetkik Cemiyeti umumî çok komşudur. Cebde para, elde vakit, kâtibi ve Burdur saylavı Ibrahim Necmi zevk bir hak, bu doğru; fakat sefahet te Dilmenden aldığımız bir mektubda, ra uzakta değil ki. Para toptan geldi, gü hatsızlığı sırasmda kendisine gelen mekzel; dikkat et, toptan gitmesin. Krediyi tub ve telgraflarda hakkında gösterilen bol bulmak başka, borca boğulmak alâkadan dolayı teşekkür etmektedir. kırdak manasma kullanıyoruz. Bir kadına fmdıkçı demek ona pek güven olmadığını anlatır. Fmdık ayni zamanda minyon ve çıtıpıtı manasma da geliyor; hani İstanbulun bir hanım şivesi vardır, pembe yüzlü miniminileri okşarken «seni fındık fıstık seni, seni fındık fıstık seni» derler! Ya tasavvufta fmdık? Yunus Emrenin «Çıktım erik dalına anda yedim üzümü!» diye başlıyan o meşhur remizli manzumesinde erikten maksad zâhir ilmidir; eriğin dışı yenir, içi yenmez; erik kabuk adamların timsali. Uzümün vakıâ içi de yenir, fakat onun içinde gene ağzın taJ.nı kaçıran küçük çekirdekler var. «Uzüm adamlar» içe gidip te içi tam bulamıyanlardır. Fakat fındık ve ceviz? Bunlarm kabuğu atılır, yalnız içi yenir. Fındık, dışı hiçe indirip içi hepe çıkaran mahluk! lenmek, hayır. Garibdir, bütün varlığını fındıktan aIan Giresun, adını kirezden almış. Elize Reklü'ye göre grekçede kerazos kirez demektir. Kirez Romaya Giresundan gidiyor ve Romalılar bu beldeye kirezin adını veriyorlar. îyi ki ortada yalnız isim kalmış, kirez çerezdir, çerez hafiftir ve fındık özlüdür; giden kirez, kalan fmdık olsun, kazanan Giresun oldu! işte bu hakikatleri Fransa bilmiyor. O Fransa ki biz onun dostluğuna ehemmiyet ve kıymet vermek istiyoruz. Ancak o Fransayı kırvvet ve kudretimiz hususun' da ve millî zaruretlerimiz dolayısile yapabileceğimiz fevkalâde hareketler üzerind kâfi derecede tenvir etmediğimiz içindir ki Hatay davasmdan dolayı bir türlü bitip rükenmek bilmiyen müzakerelerden; Fransadan ziyade kendimi zi mes'ul addediyoruz, ve bütün bir ciddiyetle. Bu mes'uliyeti artık kısa kesmek üzere ve hiçbir tahrik fikrine asla matuf olmamak şartile bugün bir iki hakikati açık ifade etmeğe mecburuz: 1 : Fransanın malumu olmalıdır ki yeni Türkiyeye Suriyedeki Fransız müstemleke memurlarınm düşünceleri dairesinde müstemleke mahiyetli bir memleket nazarile bajjılmak istenilmekte fahiş hata vardır. 2: Hatay meselesinden dolayı Türkiye Cumhuriyeti haysiyet ve izzetinefsini müdafaa etmek ıstırarile hareketlerin en ileri derecelerine gitmek mecburiyet ve kararındadır. Eğer bu mecburiyet bizi Fransa ile harb haline koyarsa buna şimdiden sadece teessüf ederiz. 3 Sarih bir hak davasında önümüze Milletler Cemiyetini Fransa çıkardı. Cemiyet bu hakkı ihkaktan âciz kalırsa bizim kendi hakkımızı korumaktan âciz olmıyacağımız şimdiden Fransanın malumu olmalıdır, ve Fransa ile beraber bü tün dünyanm. Düşmanların muhtemel çokluğu bu bahiste bizi hakkımızı müdafaa etmekten menedebilecek bir sebeb değildir. Mes'uliyeti kendi üzerimize alarak açık söylediğimiz şu birkaç maddeden sonra o kadar fazla kıymet atfettiğiniiz Fransız dostluğuna bedel ve mukabil olarak gösterdiğimiz Türk dostluğunun kuvvet ve mahiyeti hakkında olsun bir fikir vermiş olacağımızı umud ederiz. Eğer bu izahlarımızdan sonra dahi Fransa bu dostluğu herhangi müstemleke memurlarınm manasız mütalealarile kaybermekte beis görmemek yolunda deva mederse bu takdirde mes'uliyet artık bizden Fransaya intikal etmiş olacaktır. YUNUS NAD1 Meclise gelen yeni kanun lâyihaları Bunlarm arasında yeni şeker istihlâk resmi kanunu da var Ankara 5 (Telefonla) Cenevrede Milletler Cemiyetinin iş teşkilâtı konfe ransının 19 uncu toplantısında kabul edilen yeraltı işleri mukavelesinin hüku metimizce de tasdiki hakkındaki lâyiha Meclise verildi. Bundan başka Meclise gelen bir kanun teklifine göre mevkut risale ve mec mualardan alınmakta olan damga resminin de tadili istenmektedir. Meclis İktısad Encümeni bugün şeker istihlâk resmi hakkındaki yeni kanun lâyihasını müzakere etti, varidat umum müdürü de müzakerelerde bulundu. Encümen, lâyihayı aynen kabul etti. Teşekkür İngiliz Harbiye Nazırı Pariste Paris 5 (A.A.) Maten gazetesi, îngiltere Harbiye Nazırı M. Duff Cooperin, dün husıısî surette Parisi ziyaret etmiş olduğunu haber vermektedir. İngiliz Nazırı, bu fırsattan bilistifa de M. Daladier'yi kısa bir ziyarette bulunmuştur. Tahmin edildiğine göre Reisicumhur Berlin 5 (A.A.) Millî Ekonomi federal yardım müesseseleri için yeni tahNazınnm M. von Ribbentrop'la birlikte sisat istiyecektir. müstemleke meseleleri hakkında bir AlBu müzakerelerin hazirandan evvel man muhtırası hazırlamakta olduğu hak bitmiyeceği zannedilmektedir. kında ecnebi membalarından gelen ha berlerin asılsız olduğu Berlinin iyi haber alan mehafili tarafından öğrenilmiştir. Paris 5 (Hususî) Paris borsasımn Kaymakamlar hakkında ye bugünkü kapanış fiatlan şunlardır: Londra 105,15, Nevyork 21,38 3/4, ni bir kanun hazırlanıyor Berlin 862,50, Brüksel 361,25, Madrid , Ankara 5 (Telefonla) Dahiliye Vekâleti, kaymakamlar arasmda yapı * Amsterdam 1171,50, Roma 112,55, Liz lacak tayin, tahvil ve becayişleri gösteren bon 95,50, Cenevre 491,50, bakır 53 1/2 yeni bir kararname proı'esi hazırlamak 54, kalay 228,10, altın 141,5 1/2, gümüş 21 5/16. tadır Asılsız bir rivayet Türk ve Yunan Başvekilleri arasında telgraflar Atina 5 (A.A.) Gazeteler yıl başı münasebetile Başbakan ve Dış Işleri Bakanı M. Metaksas ila îsmet İnö nü ve Rüştü Aras arasında teati edilen dostane telgraflann metinlerini neşret mektedirler. PARİS BORSASI Pariste gene bir fabrika işgal edildi Paris 5 (A.A.) Haber alındığına göre, grev ilân eden Maggi süt müessesesinin memurlan, bu müessesenin fabrika antrepo, garaj ve dükkânlarını işgal etmişlerdir.