6 İkincitesrin 1936 CUMHURİYET SON TELCFON MABE RLER vc TELSiZLC TELCRAF Cumhurreisi namzedi Landon vali de olamadı Meb'us ve âyan intihablarında da demokratlar büyük ekseriyet kazandılar Nevyork 5 (A.A.) Bu sabah sa«at üçteki neticeler: Ruzvelt, 46 hükumet, 523 intihab dairesi, 23,822,422 rey. Landon, 2 hükumet Maine ve Vermont , 8 intihab dairesi, 14,835,381 rey. M. Landon valiliği de kaybetti Vaşington 5 (A.A.) Hiçbir A merika Cumhur Başkanı, bu kadar az taahhüde ginştiği halde Ruzvelt kadar kuvvetli bir ekseriyet kazanmamıştır. M. Ruzvelt sadece umumî olarak liberal siyasayı devam ettırmfyi vadetmiştir. Bu itibarla M. Ruzvelt hayatî meseleler mevzuu bahsolduğu vakit en doğru bulacağı yolu tutmak hususunda tam bir serbestiye malik olacaktır. Simdiye kadar saylavlar meclisine 288 demokrat tayin olunmuştur. Yüz den biraz fazla cumhuriyetçiye mukabil daha kırk kadar demokratın seçileceği lahmin olunmaktadır. t Diğer bir tahmine göre, 96 azası bulunan senatoda 75 demokrat yer ala caktır. Yeniden vali tayin eden birçok devletlerde de demokratlar muzaffer olmaktadırlar. Demokrat Huxton, Kan sasta M. Landonun yerine gecmiştir. Şimdiye k*dar Ruzvelt 23,160,365 ve Landon 14,423,773 rey almıştır. Meb'us ve âyan intihabında demokratlarm zaferi Nevyork 5( A.A.) Meb'usan meclisi intihabatına aid son neticelere göre 267 demokrat ve 56 cumhuriyetçi intihab olunmuştur. 112 azalık henüz belli degildir. Âyan meclisinin ise yalnız üçte biri yenileşecektir. Son rakamlara göre â yanda şimdi 66 demokrat ve 14 cumhuriyetçi vardır. 14 azalık ise henüz meçhuldür. Binaenaleyh demokratlar her iki mecliste de büyük bir ekseriyete malik bulunuyorlar. Yeni Amerikan kabinesi Nevyork 5 (A.A.) M. Ruzveltin 25 milyon rey toplıyacağı anlaşılmaktadır. Bu miktar reyin mazide misli yok tur. Demokratlar, gerek âyanda ve ge rek mümessiller meclisinde ekseriyetle rini artırmışlardır. Mecliste 308 yerine 316 demokrat bulunacaktır. Âyanda 70 yerine 71 demokrat bulunacaktır. Siyasî mehafil, kabinenin tadili ihtimalinden bahsetmektedir. Bu tadil, bir ikincikâ nunda Posta Nazırı M. Farley siyasî hayattan çekildikten sonra tedricî surette yapılacaktır. Ticaret Nazırı M. Ro oerle Bahriye Nazırı M. Svvanson, Harbiye Nazırı M. Voodring, Mesai Nazın Mis Perkins ve Adliye Nazırı M. Cunmings da istifa edeceklerdir. M. Roper M. Lagouardia halef o lacaktır. Herhalde bugün mevzuu bah solan mesele, M. Ruzveltin kanunu e sasiyi veva âli mahkemeyi tadil edip etmiyeceğidir. Fransada memnuniyet Paris 5 (A.A.) M. Ruzveltin yeniden Amerika Birleşik Devletleri reislığine seçilmesinden bahseden Fransız Dış Işleri Bakanı M. Delbos demiştir ki: « Fransa Ruzveltin kazandığı emsalsiz muvaffakiyetten ve bu seçimlerde tezahür eden demokratik temayülden çok memnundur ve bunları kalbden al kışlamaktadır. M. Ruzveltin müdafaa ettiği prensipler Fransada tanınmış olan prensiplere müşabih bulunmaktadır.» Paris Soir gazetesinde neşrettiği bir makalede M. Herriot da Ruzveltin methini yapmakta ve Amerika Birleşik Devletlerile Fransa arasında bir yakınla«ma iimidini izhar etmektedir. ltllMlMMriiuiiiMM.il.. Kadınları mızın askerlik vazifesi Kız Liseleri büyük bir bayram yapacaklar Türk Dili üzerinde TETKİKLER İHEM NALINA MIHINA Psükî» sözünün kaynağı Insafın o yerde namı yokmu? u, acı bir hikâyedir. Ben de, bu mevzua ıstırab duyarak giriyorum; hem de üçüncü defa olarak... Havalar sıcak gittiği için Şişli mıntakasında, Madridi almağa çalışan îspanyol nasyonalistlerinden daha talihli çıkan, sineklerden bahsedecek değilim; hayır mevzuum daha ciddidir. Tahkikat 1 kânunusani 1934 te baş/ lamıstı. 20 şubat 1934 te bitti. îstanbul Vilâyeti idare heyeti temmuz 1935 te lüzumu muhakeme kararı verdi. Devlet Şurası ağustos 1935 te bu kararı tam 56 yerinden nakzetti. Üç ay sonra, teşrinisani 1935 te tahkik heyeti tekrar kollarını sıvayarak yeniden tahkikata başladı. Bu defaki tahkikat dört ay sürdü. Tahkikat bittikten sonra yeni fezleke iki ayda, yani 1936 mayısında îstanbul idare heyetine geldi. Heyet, fezlekeyi kanunî şekilde bulmıyarak iade etti. Bunun üzerine, yeni bir fezleke daha yapıldı, bunun yapılması da iki ay sürdü ve fezleke, îstanbul Vilâyeti idare heyetine temmuz 1936 da geldi. îdare heyeti bu son fezlekeyi de 1936 eylulüniin sonunda 15 noktadan noksan ve mütenakız bularak ikmali için iade etti. Şimdi 1936 yıh ikinciteşrinindeyiz ve senenin bitmesine bir ay üç hafta kalmıştır. Tam 22 aydır bir türlü ikmal edilemiyen bu tahkikat fezlekesi Ziraat Bankasının îstanbul şubesi müdürü^ Ahsen ile Kredi Şefi Suade ve Satış Âmiri Adile aiddir. Yirmi iki aydır bu üç memur açıktadırlar. Ellerini kavuşturmuş maaşsız, tahsisatsız haklarında verilecek muhakeme veya men'i muhakeme karannı bekliyorlar. Işin gidişine ve görünüşüne bakılırsa daha bir hayli zaman beklemeleri muhakkak ve mukadderdir. Bu ne bitmez tahkikattır yarabbi? Gerek Ziraat Bankasınm yani devlerin menfaati, gerek haklarında tahkikat yapılan memurların vaziyeti bakımından bu tahkikatın biran evvel bitirilmesi lâzımken yirmi iki aydır, iş hâlâ yerinde saymaktadır. ilk defa 1936 şubatında «Biraz insaflı olmalı» diye bir yazı yazmıştım. Üç ay sonra, 1936 mayısı sonunda, tekrar ayni mevzua döndüm. Bu defa da «benim oğlum Bina okur, döner, döner gene okur» başlıklı bir yazımda bu gidişle üç ay sonra, bir üçüncü defa daha tekrar bu meseleyi yazmam muhtemeldir.» demiştim. Bu ihtimal, ne yazık ki tahakkuk etti; bem de üç ay sonra deği!; iki ay daha fazlasile beş ay sonra... Vukuu iddia edilen buğday yolsuzly ğu, daha ziyade bir memleket meselesi dir. Ayrıca üç memurun da maişeti, şerefı ve istikbali mevzuubahistir. Bu işte devletin de şahıslann da hakkı vardır. Böyle olduğu halde, "aylar, günler kadar ehemmiyetsiz ve kolay gecmiştir. Tahkikatın ne vakit biteceği de henüz malum degildir. Düşünmeli ki fezleke yeniden yapılacak, ondan sonra, îstanbul Vilâyeti idare heyetine ve daha sonra da Devlet Şurasma gidecek. İki senedir sürüklenen bu işin sonu, kimbilir, kaç sene sonra alınacak? Herhangi bir yolsuzluk tahkikatmm böyle iki sene uzaması, acınacak bir haldir. Tahkikatı bu kadar uzatanlar, kendi arkadaşlannın 22 aydır neyle geçindiklerini hiç düşünmüyorlar mı? Tahkikat bittiği zaman, bu memurlann da bitkin bir hale geleceklerini hesab etmiyorlar mı? însafm, o yerde namı yok mu? Fransız müdafaa hazırbkları Nazır amele grevlerinden jikâyet ediyor Atatürke gelen tebrik telgrafları Cumhuriyet bayramı münasebetile Belçika Kralı Leopold, ltalya Kralı Emanuel, Japonya Imparatoru Hirohita, Ispanya Cumhurreisi M. Azana, Birleşik Amerika Cumhuriyetleri Reisi M. Ruzvelt Büyük Şef Atatürke birer telgraf göndererek hararetle tebrikâtta bulunmuslardır. Paris 5 (A.A.) Parlamento ordu encümeni Harbiye Nazırı Daladierin i zahatmı dinlemiştir. Bu toplantıdan sonra neşrolunan tebliğde deniliyor ki: «Harbiye Nazırı bilhassa millî müdafaa için ilmî taharriyatta bulunmak üzeAtatürk te bu telgraflara ayni şere bir enstitü kurulması hakkında bir ta kilde cevablar vermislerdir. kım lâyihalar tevdi olunacağını bildir miştir ve ordu subay kadrolannm takvi yesi için icab eden tedbirlerin alınacağını söylemiştir. Harbiye Nazın, Alman ordusunun vaziyeti hakkında da tenkidî bir tahlil yapmış ve subay kadrolarının bir seneden evvel tamamlanamıyacağını söyle miş ve Renin işgalindenberi Alman or dusunun motörlü vaziyeti, yol inşaatı ve müdafaa tertibatı hakkında izahat ver Ankara 5 (Telefonla) Sümer miştir. Bank sermayesine 42 milyon lira ilâve eParis 5 (A.A.) Millî Müdafaa dilmişti. Bu sermayeye yeniden 3,5 mil" Nazırı M. Daladierin beyanatını tahlil yon lira ekliyen kanun lâyihası Meclisin eden Echo de Paris gazetesi diyor ki: iktısad encümeninden geçti. Nazır, 14 milyarı ordu, 5 mil Teşkil olunan şeker fabrikalan ano yan bahriye, 500 milyonu şimal hu nim şirkete 7 milyon 330 bin liradan iabdudu tahkimatına sarfedilecek olan 19 milyar 500 milyon tahmin ettiği kredi ret olan iştirak hissesinden 3 milyon selerden basetmiştir. Bu masraflar istikraz kiz yüz bin küsur lirası Sümer Bankça suretile kapatılacaktır. Nazır ayni za ödenmiştir. Mütebakisinin ödenmesi için manda son grevlerden dolayı ağır bir şe de bu yeni tahsisatın kabulü zarurî ol kilde mutazarrır olan harb endüstrisine mustur. aid meselelerle de meşgul olmuştur. Mil Bükreşte dagıtılan garip bir lî müdafaaya aid malzemenin tesliminde beyanname iki aylık bir gecikme vardır. Bundan dolayıdır ki ileride hükumet hiçbir şekilde Londra 5 (Hususî) Eski Romangrev yapılmasma müsaade etmiyecektir. ya Başvekili M. Dukayı öldüren «DeHükumet bunun için şimdiden tedbir mir muhafız» cemiyeti bugün Bükreşte bir beyanname dagıtmıştır. Beyannameler almaktadır. Nazır bundan sonra kışlalarda yapı de, Romanyayı her hanği şekilde olursa lan komünist propagandasını çok şiddetli olsun Sovyetlerle teşriki mesai ederek diğer bir devlete karşı harbe sürükleyebir lisanla ienkid etmiştir. cek Romanya devlet adamlarının idama Journal gazetesinin bildirdiğine göre M. Daladier Ispanyaya Fransız silâhla mahkum edileceği bildirilmektedir. rının yollanması meselesile meşgul ol Bu beyannameden anlaşıldığına göre, muştur. Bir soruya cevab şeren M. Da M. Dukanın katlinden sonra feshedilen ladier şunlan söylemiştir: bu gizli cemiyet, elân faaliyette devam « Size sunu temin edebilirim ki etmektedir. kendi Nezaretime aid olan hiçbir fab rika Ispanyaya hiçbir harb malzemesi Veva vasıtası yollamamıştır.» Paris 5 (Hususî) Paris borsasının îki kanun arasında ahenk bugünkü kapanış fiatları şunlardır: Londra 105.28, Nevyork 21,53 1/2, temini Berlin 864, Brüksel 363,75, Madrid , Ankara 5 (Telefonla) Ticaret kaAmsterdam 1157,50, Roma 113,25, Liznunile borclar kanunu arasında ahengi bon 95,70, Cenevre 494,78 1/2, bakır temin ve icab eden tedbirleri tesbit etmek üzere bir komisyon bu ayın doku 48 3/4 49 1/4, kalay 213,17,6, altın zunda toplanacaktır. 142,03, gümüş 20,5,16, Sümer Banka yapılan yardım Sermayeye 3,5 milyon lira ilâve edildi PARİS BORSASI 2 [*] 2 Bundan başka dilimizde, bir ta lece bu kelime «su olan seyyal olan, Kadınların, seferde askerî hizmete raftan memnuniyet, sevinc, heye su gibi akıp giden, uzayan ve imti almması hakkında Meclise bir kacan, diğer yandan ıstırab, keder, en dad eden» bir varlığın balini anlat nun lâyihası verilmek üzere oldudişe gibi ruhiğ hâdiseleri beyan eden mağa elverişli bir şekle girmiş olu ğu yazılmıştı. Bu husustaki havadis şehrimizdeki kız liseleri ve kız ve (psükî) ile ayni etimolojik esas yor. ortamektebleri arasında derin bir lara dayanan kelimeler de var: Tüykler, bi'indiği gibi, suya da memnuniyet uyandırmıştır. Bunun Yapsık = vecit, neşe. mem tapmışlar, onca esas varlık, hayat ve için kız talebe ile kadın muallimnuniyet, mefhumiyet (Rad. III. ruh manalarını kabul etmişlerdir. ler tarafmdan şehrimizde büyük «Alt.») Bundan başka Sanskritçe spu bir miting yapılmasma karar veril2 Yapsımak = vecde gelmek, ( = spuğ) kelimesinin yakutçada miştir. Mitingin programı hazır teheyyüc etmek, neşelenmek, mef (subuy) şekli görülmekte olup uzalanmak üzeredir. Program biter tun olmak (Rad. III. «Alt.») mak, imtidad etmek ve uzatmak, bitmez miting için lâzım gelen mü3 Pazukmak = mahzun olmak açmak, yaymak gibi manalara gesaadenin alınmasına teşebbüs edi(Rad. IV. «Sag.») lir.] lecektir. 4 Başuğ = gayz (Kur. I.) [Not 2. Bu yazının mevzuu oKadınlığımızı rencide e5 Buşukmak = mustarib ol lan (psükî) kelimesinin orijini yu den hayal mahsulü tafsilât mak, melâl getirmek, mağmum ol karıda izah edildiği şekilde olmakla Ankara 5 (Telefonla) Türk mak, endişe etmek (B. T. L. «Çağ.») beraber, (pis) ve (pıs) sözlerile de kadınmdan askerlik hizmetlerin Bu kelimeleri (psükî) sözü ile alâkadar olması batıra gelebilir. de de istifade edılmesi yolundaki karşılaştıralım: Çünkü (psük!) de kasdedilen mef cereyanın bir kanun mevzuu hali 1 Psükî = iiğ + üp 4" üs hum hayat oliuğuna göre bu bir f ne gelmekte olduğuna dair ilk defa varlıktır, oluştur, yetişmiş olmak ük + iğ + gazetemizin verdıği haber etrafıntır. Halbuki (pıs) kelimesi çavuşça2 Puzuk = uğ + up + uz f da gittikçe genişliyen bir alâka da olmak, yecişmek manasına olduuk + ... vardır. Buna dair haberimizi yük3 Yapsık = ay + ap + « + »k ğu gibi (pıs) sö'zünü de Altay Alasek bir dılle yapılan bir tebşir ü 4 Buşuk = uğ + ub + Uf + dağ lugati, olmak, yetişmek, pişmek zerıne vermiş bulunuyorduk. Bu uk 4 ... diye izah ettikten sonra bizim (pişsebeblerdir ki haberimiz üzerinde Bu kelimeler arasındaki birlik kin) kelimesini (pıskan) suretinde vürüverek Sıhhiye Vekâleti mem balarına atfen bu lâyihanın guya boylece anlaşıldıktan sonra hatıra bir yazarak olmuş ve yetişmiş manasını esasları hakkında verilmek istenen sual gelir: Bütün bu kelimelere kay veriyor.] bütün tafsilât bu dakika için hatta naklık eden dil hangisidir? [Not 3 (Bi bü, fi, pı, pi) yerinde görülmiven tahminlere (Soğuk rüzgâr ruh) mana zin unsurları türkçede ayni manayı ifamüsteniddir. Muhakkak olan şey cirini, yukarıdaki tablolardan yalnız de ederler: olug. büyüyüş, hayat, haTürk kadınından askerlik hizmetilk dördünde tam olarak buluyoruz. yatın esası ruh... lerinde faydalanılması hakkındaki Bu tabloların her birinde temel vazi1) B İ :iğ 4 i b 4 i ğ («bitprensip ve gene Türk kadınmm vafesini gören «soğuk» mefhumlu ke mek» teki bi) tan müdafaasında erkeği gibi cesur Iimelerden birinci ve üçüncüsü mün2) Bü :üğ 4 üb 4 üğ («büve şeci olduğu hakikattir. hasıran türkçedir. yümek» teki bü) Dünya yüzünde ilk defa görüle Ikincisinin hem türkçe hem de 3) Fi :iğ 4 if + ig («füiz, cek bu mühim inkılâb arifesinde grekçede, dördüncüsünün de lâtince fide, fidan» daki fi) tesbiti iktiza eden tatbikata müteve arabcada kullanıldıklarını görü 4) Pı : ığ 4 1P + ığ («pısdair noktalar vardır ki bunların yoruz. «Ruh» mefhumunu isimlen kan» daki pı) da yüksek tetkiklerde olduğu anlaşılıyor. Bizim öğrendiğimize göre, dirmeğe yarayan bu kelimelerin bü5) Pi :ig 4 ip + Ü (Çu ; meseleyi bir cephe gerisi veya cepyük bir nisbet dabilinde türkçeye aid vaşca «pisne = olgun, yetişmiş» teki he ilerisi şeklinde tasnif etmek olduğunu böylece tesbit ettikten son p i ) Türk kadınhğını rencide etmektir. ra, dilimizin bu hususta diğerlerine Bu tablo hayat mefhumile alâkaTürk kadınları arasında daha şimkaynak vazifesi gördüğüne tered dar olan kelirrjelerin hep ayni kök ve diden Sabiha Gökçen gibi doğru düdsüz hükmedilebilir. strüktürde bulunduklarını açıkça dan doğruya cephe üstünde çalış Kaldı ki nefes manasına türkçe gösterir.] mak üzere asker olarak yetişen bü(pıs) sözü, orijin diye ileri sürülen Şimdi başka bir suale, «tek bir vük istidadlar vardır. Sanskritçe (spu) kelimesinden, ge kaynaktan ve türkçeden yayıldığını rek mana ve gerekse ses terkibi ba kabul ettiğimiz rub anlamını ifade ekımından (psükî) ye çok daha ya den kelimelerdeki tenevvü neden ilekındır. ri gelir?» sualme de cevab verelim: Not. 1 Sanskritçe zannolunan Dillerin doğum devresinde polise(spu) kelimesi, türkçe (su) ile alâ mi (bir sözün birçok manaya gelmekadardır. Su kelimesinin türkçede şu si) hâkim olduğu gibi, gelişme sıraşekilleri de vr: larında da po'itemi (bir mefhumun 1 Sup, suv (Orbon kitabeleri) bir çok isimleı alması) başgösterir. 2 Suğ (Rad. IV «Şor., Sag., Tek bir mefbumun türlü bakımlara Koybal») göre birçok isim alması pek tabiidir. Şimdi bu kelimelerle (spu) sözü Sonra, yavaş yavaş, sinonim olan bu Ankara 5 (A.A.) Türk Tarih nün etimolojik şekillerini karşılaştı kelimelerin ba kısmı ortadan çekileKurumunun Alacahöyükte yapmakta ralım: rek meydanda en lâyık olanlan kalır. olduğu hafriyat, mevsim sonu dolayısile Su : uğ + us 4 ug Fakat kendi kaynağı sabasından çe27 ilkteşrinde muvakkaten tatil edil Suğ: uğ 4 us + uğ kilen bu sözler başka bir dile atla miştir. Bu seneki hafriyat geçen seneden Suv: uğ + u* + uv mış bulunursa mevcudiyetlerini oradaha uzun sürmüş ve 20 mayıstan 27 ilkSub: uğ 4 u» + «b da koruyabilirler. Bugün dilimizde teşrine kadar 161 gün devam etmiştir. Sup: uğ4 us = up tesadü edilmedhği balde türkçe ol Bu mevsimde kazılan saha ve meydana Spu: uğ 4 us 4 up 4 uğ duklajrını Güneş Dil metodile tayin çıkarılan kültür eşyası geçen senekinin Bu kelimelerin morfolojik şekil ederek kani olduğumuz kelimeler bu birkaç mislidir. Hafriyat, verdiği neti celer itibarile Türk tarrhi ve bütün beşer leri (ğ/v/b/p) varyantlarile tama kabildendir. Netice Sanskritçe (spu) söüntarihi için fevkalâde büyük ehemmiyeti men birdir ve bepsi (su dur, mayi dir, seyyal bir şeydir. Sanskritçe şek den çıktığı sanılan grekçe (psükî) haiz bulunmaktadır. linde fazla olarak, anlamı hususileş kelimesi türkçeden başka birşey de Isfenskli kapınm yanibaşında Eti Imtirerek tamamlıyan bir ek vaT. Böy ğildir. paratorluğu çağına aid mabed veya saEh. M. AL1 AĞAKAY [*ı Birinci yazı dunkü sayımızdadır. ray olması muhtemel büyük bir yapıdan başka bakır çağına aid sekiz, sekiz bu Ribbentrop bir îngiliz mep'uçuk metro derinliğindeki «tahminen 5000 5500 sene evveline aid hüküm sunun sözleri üzerine dar ailesi mezarlarında yüksek bir kül müracaatte bulundu türün ifadesi olan altın, gümüş, bakır ve îstanbul Ford Londra 5 ( A A.) Almanya bü seramik eşya bulunmuştur. Bunlar Ana fabrikasında müfetyük elçisi Von Ribbentrop, bugün Dış dolu bakır kültürünü orta Asya medeni tiş iken sonradan İşleri Bakanlı|ına giderek, Avam kamayetine bağlıyan belgelerdir. Ford acenteliğin rasının perşembe günkü içtimamda ko * 10 metrodan 14 metrodaki ana topra de müdür olan ve münist Galuşeric Almanyaya karşı yapğa kadar devam eden kalkolitik «Chal merhum Safi Be tığı şiddetli hütumlar üzerine îngiliz hükolithik» tabakada yapılan araştırmada ,yin oğlu; merhum kumetinin naziH dikkatini celbetmiştir. ise gene üç iskeletle seramik eserler çı doktor Celâl Pa M. Eden, b i taarruzlardan dolayı mükarılmıştır. şanın damadı Mateessif olduğu, fakat bu kabil tenkidleri Höyükte bu sene yapılan mesaiye An hir Safi Keskin, tumenetmek sa.âhiyetini haiz olmadığını kara Tarih, Dil ve Coğrafya fakültesi tulmuş olduğu haselçiye bildirmıştir. antropoloji asistanı Bayan Muine de iş talıktan kurtulamıyarak, tahtı tedavi Merhum Mahir Safi Japon meclisi açıldı tirak etmiştir. Türk Tarih Kurumu üyeleri dün bir de bulunduğu CerTokyo 5 (A..A.) Parlâmentonun heyet halinde etnografya müzesine gi rahpaşa hastanesinde irtihal etmiştir. yeni toplantı dcvresi, 25 milyon sarfile Merhum Mahir Safi, Galatasarayın ve 17 senede inşa edilen yeni sarayda derek muvakkaten teşhir edilen eserleri görmüşler ve hafriyat direktörü Hâmid yetiştirdiği ilk kıymetli sporculardan bi" bugün merasirale açılmıştır. Koşayın verdiği izahatı dinlemişlerdir. ridir. Mahir, kürek çekmekte, halat mü" Kurum gelecek sene hafriyata daha bü sabakalannda, gülle kaldırmakta ve ohum, hayatmda, kıymeti ve yüksek dütomobil kullanmakta mahir bir gencdi. yük mikyasta devam edecektir. rüstlüğü ile tanmmış bir şahsiyetti. Ölü Galatasarayın denizcilik şubesınin teşBir Eti âlimi Ankarada mü zayiattandhr. Ankara 5 (Telefonla) Eti tarihi â kil ve tesisinde büyük himmetleri görülCenazesi bu sabah saat on birde Bağlimi Liverpol Üniversitesi profesörle müştür. Galatasarayın ilk şampıyon olan dad caddesinde Celâl Paşa köşkünden rinden Barftand, Ankaraya gelmiş ve kürek ve halat takımlarında Mahir de kaldırılarak Namazı Erenköy istasyonu Türk Tarih Encümeni toplantısında bu vardı. Gencliğinin kuvvetli zamanların lunmuştur. da Mahir, çeki taşını yerden kaldıracak camisinde kıLınacak ve Sahrayıcedidde Profesör, Eti eserleri hakkında tet kadar zorlu bir vücude sahibdi. İlk oto aile makberesi^e defnedilecektir. kikat icra edecektir. Kendisine Cenabıhaktan rahmet diler mobil sporu yapan Türklerden olduğu ken kederli ai esile, kardeşleri Türkofis M. Bekin Londrayı ziyareti için, Umumî Harbde, ihtiyat zabiti olVarşova 5 (A.A.) Hariciye Ba duğu zaman Harbiye Nezaretindeki o* müşavirlerinden Şefik Safi, Fazıl Safi kanı Bekin Londrayı ziyaret etmek üze tomobil parkı kumandanlığına tayin e ve Asım Safiye ve merhumun mensub olduğu Galatasaray kulübüne samimî tare yann hareket edeceği haber verilmek dilmişti. Necib bir ailenin çocuğu olan mer ziyetlerimizi sunanz. tedir, i Alacahöyükte yapılan hafriyat Mevsim sonu münasebetile muvakkaten tatil edildi Galatasaraylı Mahir Safi vefat etti Belçikada askerlik müddeti Brüksel 5 (A.A.) Van Zeeland, parlamento ordu encümeninde beyanat • ta bulunarak Belçikanın müdafaası için 18 aylık askerliğin zarurî olduğu noktai nazarında ısrar etmiştir. Komisyon azasmdan birçokları buna muhalefet etmiş lerdir. Van Zeelandm askerî kanunlann heyeti umumiyesi hakkında itimad me " selesini ileri süreceği teeyyüd etmektedir. Maamafih Başbakan bazı tadilâtı tet kıkten imtina etmiyecektir. Yegâne karikatüristimiz Cemal Nadir'in bugünkü GEMAL NADİR AKBABA mecmuasında iki renkli bir şaheseri I