21 Birinciteşrin 1936 CUMHURÎYET SON TELCFON MAB TELCRAF ERLEC V TCLSİZLE C Hâdişoler arasında Kont Ciano Berlinde hararetle karşılandı Almanya ile Italya, yıkıcı kuvvetlere karşı mücadele imkânlarını arıyacaklarmış! [Bastaratı 1 inci sahıfede) Sultan Hamid ve emrinde çalışmış olanlar Hamid için Fransada çıkan yeni bir eserin Paris gazetelerindeki tenkidlerini okurken Fazıl Ahmedin birkaç gün evvel yazdığı bir fıkrayı da hatırladım. «Divançei Fazıl» muharriri, Sultan Hamid idaresini sonrakilere tercih eden bir tanıdığının sözlerini kaydetmiş ve üstünde biran durmtya bile değmiyen bu hezeyanlara hicvin kapalı tebessümile gülüp geçivermişti. Sultan Hamidin katakulli zekâsını deha sanan mangafalara ikide bir ben de rasltyorum. Onlarla konuşurken, sözlerini iki kelime ile ağızlarma tıkayan cevabı vermek hiç te zor olmadığı halde, yazarken matbuat hanununun bazı azizliklerine uğramaktan çekinmem lâzım geliyor. Cumhuriyet devrinde bile, Sultan Hamidin ve adamlarının aleyhinde kalem oy ~ natmanın pek netameli bir iş olabileceğini ben tecrübe ile biliyorum. Son günlerde, ihtiyar bir devlet adamının ölümü üzerine üstüste aldı • ğım birkaç mektubu okuduktan sonra eski devrin ricaline hayran bazı insanlarımıza toptan verebileceğim cevab sudur: Sultan Hamidin emrinde çalışmak hiçbir bendesine, hiçbir vezirine veya nazırtna benden, ihtiyat kaydi olmıyan, hududsuz bir saygt belkemesinler. Sultan Hamid bu mem leketin birçok namuslu ve güzide evlâdı arasında benim babamt da b'ldürmüştür. Onun yanında çalışmış olanların dirileri de, ö'lüleri de, doğrudan doğruya veya dolaytsile iştirak ettikleri mes'uliyetlerin hesabım ta rihe vermeden yaşasalar da, göçseler de bizden kolay kolay selâm veya hayır dua alamazlar. Çiinkü ne uzun bir sakalın, ne de bir kefenin beyazltğt, ne ihtiyarlık ve ne de mezar, devirlerle tarih arasmdaki tçuhasebeleri haaıraltı ettirecek birer mazeret değildir. AZILAR Yazan : ismail Habib URDDA NALINA M1HINA Hangi tecrübe? alk dilinde «derdsiz başıma derd açtım» diye bir söz vardır. Istanbulun çöp işi de böyle oldu. Yalnız, îstanbulun derdi çok olduğu için, bu sözü «derdli başımıza yeni bir derd açtık» şekline sokmak yanIış olmaz. Çöp işi ve sinek belâsı, îstanbulun en yeni derdidir; hem de, durup dururken kendi kendimize icad ettiğimiz bir derd Dün, sabah evde yazı yazayım; de dim; fakat sineklerin müthiş hücumu yalnız ilham perisini kafamdan değil, beni de evden kaçırdı. îstanbul Beledi yesi Temizlik Işleri müdürlüğünün, İs tanbul hemşerilerine sonbahar hediyesi olan bu mendebur sinekler hokkama girdiler, kalemimin ucuna yapıştılar. Yüzümde, gözümde dolaştılar. Başım önüme eğilmiş olduğu için açık ensem den içeri bile daldılar. Kovmak için hiddetle elimi, kolumu sallarken mürekkeb içinde kaldım. Kalemi kâğıdlan bırakarak filit tulumbasını yakaladım. Sık bre sık! Pis hayvanlar öldü amma odanın fılitle meşbu havasmda nefes almak imkânı kalmadı. Mecburen pencereyi aç tım. Tekrar yazıya başladım. Fakat yanm saat gecmeden oda gene sinek is tilâsına uğradı. Çalışmaktan vazgeçerek kendimi sokağa attım. rvomurun rethı Ecnebi sermayesi ve ecnebi mühendisi 60 yılda 16 milyon ton kömür çıkarmıştı, Türk sermayesi ve Türk mühendisi onların yaptığını 12 yılda yapti Ondokuzuncu asrın birinci çeyreği sonunda, donanmamıza Seraci Bahri diye yeni bir kalyon geldi; bu bizim ilk bu harlı gemimizdi. Gemiye alınan askerler içinde Ereğlınm Kestaneci köyünden Uzun Mehmed de var. Koca geminin yelkensiz olarak gitmesine en çok şaşan odur. Baktı ki gemiyi taşkömür yürütüyor, Uzun Mehmedi derin bir merak sardı, acaba bu kömürden bizim topraklarda da yok mu? Askerliğini bitirince Ereğli etrafında taşkömürü aramağa başladı. Artık aşkı o, rüyası o, bütün emeli o; karagözlü Şirini anyan Ferhad gibi U zun Mehmed de dağ daş demeyip, elinde kazma, kara kömürü arıyor, birkaç yıllık emekten sonra nihayet Köseağzı denen yerde dildadesine kavuştu. 1829 yıh, Uzun Mehmed kömürü bağnna basarak Istanbula geldi; sağa başvurdu, sola başvurdu; Darbhanede tahlilini yaptılar, netice müspet çıktı; artık biz de gemilerimizi bununla yürüteceğiz. Kara kömür cesede can gibi devlete kan verecek, fakat Uzun Mehmedi çekemiyen Ereğli mütesellimi onu zehirleterek öldürttü. Uzun Mehmed kömürümüzü hem ilk bulan hem kömüre ilk kurban olandır. ' , Uzun Mehmedden sonra devlet yanm asır taşkömürü unuttu. Halbuki İngiltere taşkömürle kocaman bir împaratorluk kuruyordu. 19uncu asrın ortasından sonra Hindistanı alarak kurulan imparatorluk, demiri kömürle eriterek, çelikten gövdeleri kömürle yürüterek dünyanın dört denizine gemilerini saldıran imparatorluk. Onüçüncü asır başında Ingllterenin Edimburg papazları onu şöminelerinde mahrukat diye kullandıklan zaman kimsenin ehemmiyet vermediği kömür. Ondördüncü asır başında İngilterenin küçük sanayiinde kullanıldığı zaman çıkardığı pis dumanlardan dolayı halkın şikâyeti üzerine ağır cezalar konularak kanunla yasak edilen kömür! Fakat birkaç asır sonra kıymeti anlaşılınca bu sefer de aman bitmesin diye İngiltere kömürün harice çıkarılmasmı yasak edecek. Meğer korku cehildenmiş ve kömür bitecek gibi değilmiş. Dünya bu, o zaman çıkmasın diye titriyenler şimdi de aman çıksın diye dış pazarlara kömür sattırmak için prim veriyorlar. Buhar makinesi, kömürle beslenen dev; Ondokuzuncu asır başında Avrupanm çıkardığı kömür elli milyon tondu, bugün beş yüz milyon tondur. Bir o kadar da Amerika çıkanyor. Buhar makinesi, tren, vapur... Bu üçünün işlemesi için bir yılda bir milyar ton kömür gitmektedir. Medeniyetin tekniği hakikaten obur, arzın karnı boşanıyor, ötekinin karnı doysun diye. Tekniğe gıda; hangi toprak bu gıdayı veriyorsa o toprağm sahibi toktur. Bizim kömür havzası, Ereğliden Amasraya kadar kırk, elli kilomtro uzunluğunda ve beş on kilometro derinliğinde bir saha. Elli bin hektarlık yer, beher hektara altmış binden üç yüz bin tona kadar kömür düşüyor. Bu, şimdiki saha, belli olan, haritası yapılan, işlenmeğe başlanan saha. Halbuki Daday, Azda vay, Söğüdözü tarafları, îneboluya kadar yeni damarlar bulunan saha. Öyle iki üç değil, beş altı değil, milyarlarla milyarlarla ton kömür. Mazimizin başı gibi kömürümüzün de sonu yok. fabrikalarmı tamamen Türk sermayesi kurdu. Kozludaki kabarık sermayenin yüzde elli birini elimize geçirdik. Yann Ereğli şirketi fethedilecek; öbür gün... Havzanın Inönleri, Sakaryaları yapıldı, Dumlupınan yakındır. Tekniğin fethi; on iki yılın ötesinde havzanın istihsal tekniğini yedi yüz ecnebi mühendis ve ustabaşısı idare ediyordu, bugün adedleri yetmişe indi, bunlar da sermaye, mümessillerinden ibaret. Hepsinin yerine Türk mühendis ve Türk ustabaşısı geçti. Cengin zabitleri ve erkânıharbleri; ellerinde silâh yerine fener, metris yerine kuyu, sırtlannda üniforma yerine gömlek; cenkleri mubarek olsun. Cenk mubarek oldu: Ecnebi sermayesi ve ecnebi mühendisi altmış yılda 16 milyon ton kömür çıkarmıştı, Türk ser mayesi ve Türk mühendisi onların yaptığını on iki yılda yaptı. Cumhuriyetin başında bütün istihsal yılda yanm milyondu, bugün iki milyon üç yüz bindir. îstihsalin fethi; her gelen yıl geçen yılın üstünde; onlann altmış yılını on iki yılda geçmiştik; on ikinin her yJında da kendimizi kendimiz geçiyoruz. Dış pazann fethi: Onların zamanmda dışa ihracat yüz bindi, şimdi sekiz yüz bini geçti. Biliyoruz, bu henüz çok azdır, ve bu çok artacak. Kömürümüzün cinsi onların cinsinden; kıymet ayni kıymet; halbuki biz etrafımızdaki müşterılere onlardan çok yakınız; onlar uzakta, geliş pahalı; biz yakında, gidiş ucuz. Sonra bizim kömür deniz kıyısındadır; karadan denize gitmek için masrafımız yok. Daha sonra ve hepsinden mühimmi onlar harcıya harcıya artık kömürü çıkarmak için sekiz yüz metroya iniyorlar, halbuki bizim kömür henüz arzm kabuğundadır. Kont Ciano ile beraber îtalyan Ha riciye Nezareti Avrupa subesi mürUirü M. Butti ve Hariciye Nezaretj Matbuat şubesi müdürü M. Graçi de Berline gelmişlerdir. îtalyan Hariciye Nazın, Baron von Nöyratla ilk mülâkahnı yann yapacak ve cumartesine kadar Berlinde kalacaktır. Kont Ciano cumartesi gecesi cenubî Âlmanyaya giderek Berhtesgartende bulunan M. Hitleri ziyaret edecek ve onunla da görüştükten sonra îtalyaya dönecektir. Bu ziyaret münasebetile bazı ekono mik meselelerin de tetkik edileceği söy lenmektedir. Kont Cianonan vazifesi ne imis? Londra 20 (Hususî) Gec vakit Berlinden alınan haberlere göre, îtalyan Hariciye Nazırı Kont Ciano Hab^şistanın italyaya ilhakmın Almanya tarafından tanınmasmı temine memur edilmiş tir. Bu ziyret münasebetile îtalyan Hari ciye Nazırile Alman ricali arasında Lokarno konferansı, Belçikanın bitaraflık kararile Rusyanın Ispanya hâdi«elarine müdahalesi ihtimali meseleleri hakkında müzakereler cereyan edecektir. Bir Fransız eazeteginin yazdıkları Paris 20 (A.A.) Gazeteler, M. Cianonun yapmakta olduğu sevahatin siyasî ve ikhsadî sahada müşterek Al man Italyan cenhesinin kuvvetlenmis olduğunun bir delili olduğu mütaleasında ittifak etmektedirler. Le Journal, diyor ki: «Italya ile Almanyanın Ispanya işlerine müteallik olarak ciddî kararlar alacaklarına dair olan şayialara biraz e hemmiyet atfetmekteyiz. Evvelâ Sovyetlerin bitaraflığı ihlâl etpieleri meselesi mevzuubahstır. Bir de Katalonyanın teskîlâtı esasiyesine müteallik bir takım kararlar vermesinden tahaddüs edecek ihtilâflar da müzakere mevzuu olacaktır. Zannolundu ğuna göre, Madridin General Franko aun eline geçmesini müteakıb Katalcnya, komşu bir devletin himayesini istemek arzusundadır. Ne İtalyanlann, ne de Almanların şimdiki halde Baleares a Jalan hakkında hiçbir tasavvurlan yoklur.» Alman zazetelerinin stayisleri Berlin 20 (A.A.) Gazeteler, buçün öğleden sonra Berline gelecek olan M. Cianoya hitaben hoşamediyi muta tammın makaleler neşretmektedirler. Berliner Tageblatt, diyor ki: «Italyanın genc Hariciye Nazın, gencliğin idealini temsil etmektedir. Kendisi çok zarif bir zattır, fakat çelik gibı bir irade sahibidir. Velveleli sözler sar fetmek istemez. Sözde kalmaz, filiyata çeçer ve müsbet müzakerelerde bulunur. îlalyanın haricî siyasetine şahsiyetinin damgasını vurmuştur.» Germania, diyor ki: «Bu ziyaret, Avrupa siyaseti için bilhassa mühim olan bir anda vukua gel mektedir. Sovyet Rusyanın siyaseti, bolşevizm aleyhtan olan bütün devletlerde bir aksülâmel hasıl etmiştir. Italyanın bütün dünyadaki kargaşalıklar arasında ni* zam ve sükunun hüküm sürmekte olduğu yegâne memleket olan Almanyanın yanıbaşmda yer almağa hakkı vardır. Fa şist siyaseti, Roma itilâflarile müsbet iş görmck hususndaki meziyetlerini gös termiştir. Bu siyaset, bizim Avusturya ile olan münasebatımızm 11 temmuzda yeni bir safhaya gi'~ olması itibarile bilhassa takdirimi? •tmektedir.» Italya ile * tya Burgos hükumetini tamyacaklar mı? Berlin 20 (A.A.) Alman «iyasî mehahlinde îtalyan Dış Bakanı Kont Ciano ile yapılacak mülâkatın günün bütün meseleleri üzerinde ve bilhassa bolşevikliğe karşı mücadele ve Ispanya hâdiseleri hakkında cereyan edeceği beyan olunmaktadır. Bazı rivayetlere göre Burgos hükumetile îtalyan Imparatorluğunun da tanın mevzuu bahsolmak tadır. PEYAM1 SAFA Şark Demiryollarile yapılan müzakereler Ankara 20 (Telefonla) Şark Demiryolları işletme imtiyazını satm al ma müzakerelerine bugün de devam edildi. Heyete ayrıca da M. Şasolye nammda bir murahhas daha iştirak etmiştir Dün takarrür eden mevzular dairesinde murahhas heyetinin yazı ile verdikleri teklifi iHtiva eden maddelerin her b>rT üzerinde ayrı ayrı görüşülerek icab £den teknik tetkikata girişilmiş ve müzakerçlerin normal bir surette inkişaf etmekta olduğu haber alınmıştır. •.•HnınMiiKiııımilHlllllinilinittllllllllllllllllilllllllHllfllllllinHnnoiKiım Milliyetperverler Suriye ve Lübnanda Madride yaklaştı grev ilân ediliyor Ispanya Cumhurreisi M. Azana Barselonda Paris 20 (Hususî) Ihtilâlci kuvvetler Madride doğru ilerilemekte devam ediyodar. Bunlar şimdi Madridin 19 mil (35 kilometro) yakınına gelmişler dir. M. Azana Barselonda Barselon 20 (A.A.) Cumhurreisi M. Azana dün akşam saat 20 de buraya gelmiştir. M. Azananın gelecegi gizli tutulmuştu. Buna rağmen, generallik dairesinin önüne yığılmış büyük bir kalabalık Cumhurreisini ve M. Com panysi alkışlamıştır. Neşredilen tebliğ Barselon 20 (A.A.) Dahilî harb esnasında göstermiş olduğu yardımdan dolayı Katalonyaya karşı şükranım iz har etmek üzere buraya gelmiş olan Reisicumhur M. Azanaya nazırlardan M. Ruiz, M. Tunes, M. İruja ve M. Gıral refakat etmektedirler. Reisicumhur, hükumet dairesine geldiği zaman M. Companys ile kucaklaşmıştır. Müteakıben M. Companysin bürosunda bir görüşme yapılmıştır. Resmî bir tebliğ diyor ki: «Reisicumhur, Ispanya için mücadele eden eyaletlerde resmî birçok ziyaretler yapmağa başlamıştır. İlk ziyaretini tdbiî olarak 19 temmuzdanberi mücadele nin piştan olan Katalonyaya yapmıştır. Reisicumhurun ziyaretleri, halkın ve bilhassa Katalonyalılann kuvvei mane viyelerini artıracak ve zarurî olarak girişmiş olduklan dahilî harbde onlara daha ziyade sevk ve gayret verecektir.» Ademi müdahale komitesinin faaliyeti Londra 20 (A.A.) Ademi müdahale komitesi, şayed, reisinin umduğu şpbi, Ispanya Hariciye Nazmnın raporu münasebetile Berline, Romaya ve Liz bona sorulan suallerin karşılıklan gel miş bulunuyorsa, bu hafta sonunda toplanacaktır. Sovyetlerin, Portekiz limanlannı âcilen nezaret altmda bulundur mak hakkındaki son teklifleri de her halde ruznamede bulunacaktır. Ancak komite mehafili, Moskovanın bu tale binin kabul edilmek ihtimalini görme mektedirler. Tüccarlarımızın İspanyadan alacakları veriliyor Greve sebeb Fransız frangının düşürülmesidir Ankara 20 (Telefonla) İspanyadan alacaklı tüccarlarımızın bu alacak larını, Ispanyanın Cumhuriyet Merkez Bankasındaki klering hesabatından tedr yesine dair kararname, Heyeti Vekileden Kudüs 20 (A.A.) D. N. B. ajançıkmış ve bankaya bildirilmiştir. Banka sının bildirdiğine göre, Suriye ve LüS yakında alacaklı tüccarlara tediyatta bv nan tüccarları Fransız frangının kıymetlunacaktır. ten düşürülmesıni protesto etmek üzere Türk Yugoslavya ticaret üç günlük grev ilân etmeğe karar vermişmüzakeresi bitti lerdir. Alâkadar mehafilde söylendığine göre, ekonomik derdler, Fransız Suriye Ankara 20 (Telefonla) Yugosmuahedesinin imzası ile doğan nikbinlıği lavya ile yapılmakta olan ticaret müzasilmiş bulunmakta ve bugün müthiş bir keresi bitti. Yugoslav heyeti, yeni anlaşbedbinlik hüküm sürmektedir. Suriye pa mayı hâmil olarak Yugoslavyaya hare rasmın Fransız frangından aynlması ş.d ket etmiş bulunmaktadır. Yeni anlaşma detle arzu edilmektedir. vakında imza edilecektir. Italyanın Lokarno meselesi Meşhur bir tayyareci büyük bir kaza atlattı etrafındaki cevabı Londra 20 (Hususî) İtalyan hükumeti Lokarnocular konferansınm top lantıya çağırılması meselesi hakkın daki düşüncelerini bugün İngilterenin Roma sefirine bildirmiştir. İngiliz se fıri Italyanın cevabını tayyare ile derhal Londraya göndermiştir. Londra 20 (A.A.) Burjeden gel mekte olan kadın tavyareci Ammi Mollison Crodyon tayyare maydanmdan 12 kilometro mesafeden yere inmeğe mecbur kalmış ve tayyaresi parçalanmıştır. Tavyareciye bir şey olmamıştır. Dünyadaki altın vaziyeti Cenevre 20 (A.A.) Milletler Cemi veti tarafmdan dün neşredilen aylık İstatistik mecmuası.1936 senesinin son dokuz avı zarfmda görülür altın ihti yatîarında ehemmiyetli değişiklikler vukua gelmiş olduğunu göstermekte dir. Altın ihtiyatlan, Fransada 635 milyon, Almanyada beş milyon ve Çekoslovakyada 2 milyon altın dolar kıyme tinde azalmıştır. Buna mukabil, altın ihti\'atı, Amerika Birleşik devletlerin de 425 milyon ve İngilterede 238 mil yon fazîalaşmıştır. Altın ihtiyatı çoğa lan memleketler arasında Belçika ve Japonva da vardır. Bahrimuhitte müthiş fırtına var Bir devri âlem rökoru Nevyork 20 (A.A.) Nevyork gazetecilerinden M. Erbins, on sekiz saat, on dört dakika, elli altı saniyede yapmış olduğu devriâlemi ikmal ettikten sonra dün tayyare ile buraya gelmiştir. PARİS BORSASI Paris 20 (Hususî) Paris borsasının bugünkü kapanış fiatları şunlardır: Londra 105.05. Nevyork 21,49, Berlin 862, Brüksel 361,62 1/2. Madrid , Amsterdam 1150, Roma 113,10, Lizbon 95, 50, Cenevre 493,62 1/2, bakır 45 3/4 46, kalay 199,12,6, altın 142,3 1/2, gümüş 19 11/16. Londra 20 (A.A.) Şimalî Bahri muhitteki müthiş fırtınaıar devam etmektedir. Küin Mari İngiliz Transat lantik gemisi fırtına. yüzünden o dereBir ton kömürün ihrac fiatı yedi buce şiddetle sarsılmıştır ki, on yolcu düçuk liradır. Bunu bir sürü milyarla şerek yaralanmıştır. zarblandırın. Satıra sığmıyan rakam doNorveçte intihabat neticesi Iu dolu havzanın böğründe yatıyor. YalOslo 20 (A.A.) Umumî intihabat, nız bu kömür bir milleti millet yapabilir. dün yapılmıştır. Sosyalistler, ekseriyeti Mazinin miyop gözü bu sonsuz hazikazanmışlar, yalnız iki fazla azalık elde neyi göremedi. Uzun Mehmedin keşfinetmişlerdir. Muhafazakârlar. beş fazla azalık kazanmışlar, köylü partisi de iki den sonra yanm asır havzayı işletemiyoazalık kaybetmiştir. Liberallerin de iki ruz. Işletmeğe başlayınca da burayı ecnebi sirketlere verdik. Dışandan Fransızlar kaybı vardır. 1933 deki intihabatta sosyalist partisi, ve İtalyanlar, içeriden de Rumlar ve Erbirçok azalık kazanmış ve 150 azalıktan meniler, cumhuriyete kadar tam 58 yıl orayı Türk olmıyan sermaye işletti. Yeni 69 unu elde etmişti. devrin asıl adı kendimizde kendimizi buIngiltere Hava Nazırı luştur. Bizim olmıyan bizim yapış; on iki Atinada yıl önce kömürümüzün fethi için harekete Atina 20 (Hususî) Kıbrısta yeni geçtik; bu, sermayenin cengi, tekniğin yapılan hava üslerini erkânıharbiyesile cengi; bu, safha safha, saha saha, renk birlikte teftiş ettikten sonra Londraya renk, ışıklı bir cenk. dönmekte olan İngiltere Hava Nazırı Sermayeyi fethediyoruz: Türk mil Sir Sason dün buradan geçmıştir. Sir yonları havzaya cenahlardan çevirerek. Sasonun İngilterenin Akdenizin müdafaası için çizdiği yeni plânda Kıbrıs ada merkezden zorlıyarak, boş yerleri doldusınm çok mühim mevki alacağı fikrin rup, önüne çıkan engelleri yıka yıka de bulunduğunu Taymis gazetesi ya ilerledi, bugün Kilimli ocakları İş Banzıyor. kasınındır; Asma mıntakasındaki kok İspanyada asiler, Madridi alamadılar amma sinekler, Istanbulu çoktan fethettiler. Filvaki, yalnız Sişli mıntakası de ğil; Unkapanı ve etrafı da, Topkapı ve civarı da ayni vaziyettedir. Eskiden İs tanbulda harikzedeler vardı, şimdi de «çöpzede» ve «sinekzede» olduk. Ben, geçen sene eylulde Kayseriye gitmiştim. Galiba oranın damlarmda kurutulan pastırma ve sucuklardan kuvvet alan yapışkan ve müz'ic sineklerden o kadar bizar olmuştum ki Kayserililere acımaktan ve Îstanbulun haline şükret mekten kendimi alamamıştım. Meğer, bir sene sonra kendi kendimize de acı mam mukaddermiş. Bizim gazetelerden biri îstanbulun sinek bolluğu itibarile Mısıra döndüğünü yazıyordu. Ben Kahireyi de gördüm. Oranm sinekleri de hatın sayılır derecededir amma doğrusu, son günlerde, Îstanbul Kahireyi de geçti. Istanbuldaki sinek çokluğunu anlatmak için Habeşistandan, Şakulî mesafe, denize mesafe, ve müş yemenden, Hattıüstüvaya yakın yerler . teriye mesafe; üç mesafenin de kısahğı den misal getirmek lâzım geliyor. bizde, uzunluğu onlarda; yalnız liman Bugün gazetemizde okuyacağmız ü ve nhtım onlarda, limansızlık ve rıhtım zere, Belediye Temizlik Işleri müdürlüsızlık bizde, hele bunlar da bitsin; bütün ğü çöplerin imhası için bir tecrübe daha etrafımızda Türk kömürü tekbaşma do yapmak üzere Belediye Reisinden son laşacak. bir mühlet istemiş... Bu işin tecrübe edilç pazann fethi: On iki yılın ötesinde lecek tarafı kalmamıştır. Çöplerin şehrin iç pazara dört yüz bin ton gönderebili burnunun dibindeki kırlara dökülerek ayorduk, bu da şimdi sekiz yüz bine çıktı. çıkta imhası, acı bir beceriksizlik ve bilÇıkardığımız kömürün yarısım dışarıda gisizlik tecrübesi olmuştur. Avrupada, satıp yansını içeride harcıyoruz. Bu doğ böyle yapılıyormuş. Belediye tarafmdan ru değil, dış pazar oynaktır; dost olan bu derece basit ve malum şeyler için tetdüşman olur; bugün senden alan yann kikat yapmağa gönderilmek gibi bir yabaşkasına gider; dış pazar biraz hava ve verii talie mazhar olmadığım için, her deniz gibi; bugün açık yann kapalı, bu yerde çöplerin nasıl imha edildiğini bilgün liman, yann fırtına; hayır, dışa değil miyorum amma Liyonda süprüntülerin daha çok içe güveneceğiz. günü gününe yakıldığım gördüm ve yazAvrupa kömüründe iç piyasa yüzde dım. yetmiş beşi buluyor. Dışa giden dörtte Esasen, hemen hemen sineksiz soğuk bire verdikleri primi içteki dörtte üçe ko şimal memleketlerinde tajbik edilen bir layhkla yükletiyorlar. Kömür tekâmülü usulün sineği zaten bol olan sıcak şark nü sona erdirdiğimiz zaman bizim dış pa ve cenub illerinde aynen tatbikına imkân zar da, iç pazar da kat kat artacak. Fa var mıdır? Hem bakalım, bizde bu işin kat içi dörtte üçe çıkarabilecek miyiz? tatbikatı, oralardaki fennî şartlara uy Onlann iç pazan doymuştur, bizimki çok gun olarak mı yapıldı? Bunu, hiç zan iştahlı. Yeni yeni fabrikalarımız açılıyor. netmiyorum. Çünkü, kamyonlar dolusu Kurulmak üzere olan büyük demir fab müzahrefat şehrin rüzgâr üstüne ve açığa rikası yalnızbaşına yanm milyon ton kö dökülüvermiş ve hiçbir fennî tedbir a mür çekecek. Kaloriferlerimizin artması, lınmamıştır. Aciz fikrimce, artık tec « mutfaklarımızda ve sobalarımızda odıın rübeden vazgeçmeli ve çöpleri gene de yerine kömür; memlekette endüstri ve nize dökmelidir. Şimdi hem akıntılarm konforun kabanşı; iç pazar şimdi çocuk kuvvetli zamanıdır, hem de deniz ban midelidir, fakat yann bir dev gibi ağzını yolan mevsimi geçmiştir. Onun için süpaçacak. rüntülerin denize dökülmesinde hiçbir Geriliğimizin tek mükâfatı; bize bol sıhhî mazarrat yoktur. Gelecek yaza, bol ilerlemek imkânmı veriştedir. Fazîa banyo zamanına kadar da şehrin en mühızımız fazla geriliğimizden geliyor. Ma nasib yerlerine çop yakma .fınnlan yapzinin bize birşey bırakmayışı... Fakat bu malıdır. Ancak bunlar yapıldıktan son birşey bırakmayışta herşeyi yapmayı bize radır ki süprüntüleri denize dökmekten bırakış var. Mazhariyetimiz burada. Dü vazgeçebiliriz. nün geriliğini günün ilerleyişine lokma Marmaraya acıyanlardan îstanbul lokma vererek dünü yanna yedire yedire halkma da acımalannı rica ederiz. gidiyoruz. Zonguldak havzası dersi veriyor. insana en hayırlı ISMA1L HABİB Feci bir deniz kazası Surabaya 20 (A.A.) «Cava ada sı» Vandervik adındaki Felemenk posta vapuru bu sabah Surabaya ile Semarang arasında batmıstır. Yolculardan 250 kişi boğulmuştur. Sabahın saat ikisinde S. O. S. imdad işaretleri gönderen ve: «Kapaklanmak üzereyiz, yana yah yoruz..» diyen gemi, biraz sonra susmuştur. Kaza yerine birçok ufak gemilerle, deniz tayyareleri koşmuş, tayyareler 43, gemiler de 62 kişi kurtarmışlardır. Denizin üzeri el'an taranmaktadır. Avusturya Maliye müsteşarı Memlektimizin yeni sene tütün rekoltesini tetkik etmek üzere gelmiş olan ve birkaç gündenberi şehrimizde bulunan Avusturya Maliye müsteşarı ve Tütün rejisi umum müdürile maiyetindeki heyet öbürgün Triyeste yolile Viyanaya dönecektir. Avusturya reji heyeti şerefine İnhisarlar Umum müdürü Mithat Yenel tarafından bugün bir ziyafet verilecektir. Avusturya rejisinin bu sene memle ketimızden iki milyon kilo kadar tütün alacağı anlaşılmaktadır.