12 Eylül 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

12 Eylül 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURIYET 12 Eylul 1936 Şehlr ve Memleket Haberleri VIYANA OONUŞU Tarihî tefrika: 152 M. TURHANTAN Siyasî icmal Hitler Partisinin kongresi itlerin partisi millî sosyalist lerin sekizinci kongresi Nu rembergde dünyanın en büyük içtima salonu olan dairede 15,000 mu rahhasın iştirakile toplandı. îçtimada kırktan fazla devletin mümessili ve gayet maruf ecnebi simaları da hazır bulun muştur. Bunlar arasmda Fransanın mukadderatını en nazik bir zamanda uzun müddet idare etmiş olan M. Laval de vardı. Mumaileyh, Almanyayı ziyaret eden ilk Fransız nazırı bulunması ve Almanyanın şüphelerini celbetmemek için Fransız Sovyet ittifakmın tasdikma sonuna kadar mâni olmağa çalışması itibarile dünya politikasında şöhret bulmuştu. Şimdi de Hitler partisinin kongresine gelmesi ayrıca nazan dikkati celbetmiştir. Kongreye ilk defa İtalyadaki faşist partisinin resmen bir heyet göndermiş olması iki kardeş rejimin münasebatına başka bir samimiyet ilâve etmiştir. Kongre en ziyade Bolşevik düşmanlığı havası içinde hazırlanmış, açılmış ve toplantı devam ettikçe bu hava bir kat daha şiddet bulmuştur. Nuremberge gelen zair lerin ilk gözüne çarpan fevkalâde man zara sokaklara Bolşeviklik aleyhinde şiddetli hücumlan ihtiva eden levhalar asılmasıdır. İskenderiye vapur Boğazlar Komisyo Tramvay Şirketi nu tasfiye işleri şikâyet edildi seferleri Kiiçük Kara Mehmed, bütün bir yurdu yıllarca Yeni vapur gelmeden Onümüzdeki ay içinde Halk, tramvayların inim inim inleten Avcı Mehmedin diri diri bitirilecek azlığından çok müşteki postalara baslanmıyacak mezara konulduğunu çözile görmüştü! Montrö mukavelesi ile ilgası kararlaşTramvay Şirketi tasarruf maksadile Denizyolları idaresinin eski vapur Gülünecek ve acınacak nokta, onun sabahtanberi olup biten şeyleri duymaması, sezmemesidir. Altmdan tahtı, başmdan tacı almmış ve saray dışında tellâlflann sokak sokak kopardıkları gürültü ile bütün İstanbul, taht üzerinde vukua gelen , değişikliği duyarak donanma yapmaya ikoyulmuş olduğu halde o açık gözle uygeçiriyordu, hâlâ tâcütahta sahib oli duğuna inanc taşıyordu. Hatta o gün rbiraz iç rahatı da duyuyordu. Çünkü 'Seyavüş Paşadan kötü bir haber gelmemişti. Bunu hayra alâmet sayarak ümidleniyordu. Şu kadar ki benliğini saran endişeleri gideremediğinden dalgm bulunuyordu. Kızlarağası odaya girince, saray merasimine riayeti unutmadı, yere kapandı, eski efendisini üç kere selâmladı. Fakat Küçük Kara Mehmed, böyle bir külfete katlanmadı, ağzile de selâm vermedi, sadece ilerledi. . Hünkâr, uzandığı yerden Kızlarağasının gölgesini görüyor ve kımıldamıyordu. Biraz sonra başka bir gölgenin de varlığını sezinsedi, şöyle bir doğruldu ve Kara Mehmedi görünce yaman bir korkuya kapılıp yerinden fırladı: Bre delidolu oğlan, dedi, sen benim haremime nasıl girdin? Genc Sipahi, sükunetle yürüdü, bir sedire oturdu, elini palasının kabzasma koydu, şu cevabı verdi: Tannnirı verdiği nimetin kadrini bilmiyenler, ummadıkları şeylerle karşılaşırlar. Senin için artık harem yok, selâmlık yok, zindan var. Şu yaldızlara, şu sırmalara, şu aynalara doya doya bak ta yeni yerine buyur. Seni oraya götürmeğe geldim. Avcı Mehmedin zaten uçuk olan rengi bu ağır sözler üzerine büsbütün külleşti, dudaklannın kanı, gözlerinin feri uçtu, her yanı titremeğe başladı. Bir yabancınm harem dairesinde karşısına dikil mesi, nasıl bir akıbete uğradığını bütün İ^cılığile anlatıyordu. Artık Padişah ollmadığını, Küçük Kara Mehmedin duruImunda apaçık görüyordu. Bu görüş oIjıun zaten sarsılmış olan idrakini tamarmile eritmişti, lâkin ölmekten, öldürüljmekten korkuyordu. Genc Sipahinin eliıle hiç durmadan palasını okşaması da [bu korkuyu körüklüyordu. Hünkâr neden sonra ve gene korku [kuvvetile iki kelime kekeliyebildi, Küçük |Kara Mehmedden sordu: Bize ölüm de var mı? Kollarını göğsüne kavuşturup duran [Kızlarağası, merhamete gelerek, söze kadın, anam Gülbeyazın, babam Kara Mehmedin öcünü işte aldım, seni devirdim. Budinde yarıaç şehid olanlar, bu yaptığım işi sinlerinde sezerleıse sevineceklerdir. Haydi, papuçlannı giy, kendi ayağınla zindanına gir. Orada ağlaya ağlaya belki yüreğinin karasmı biraz giderirsin, ömrün tükenince yerin altına temizce girersin. Şimdi ölürsen ahirette de halin yaman olur. Çünkü şuçun büyüktür, içinin karası koyudur. Biraz sonra o, yeni Hünkârla kardeşi Ahmedin kırk yıldanberi hapsedildikleri odaya kapatılmış bulunuyordu. İki oğlu da yanına konul muştu, babalarına arkadas yapılmıştı. lardan birkaç tanesini tamir ettirmek suretile kadrosunu takviye ettiği, bu sebeb" le elinde kalacak fazla vapurlarla ilkbahardan itibaren İskenderiye seferlerine tekrar başlıyacağı hakkmda bazı yazılar görülmüştür. Bu hususta yaptığımız tahkikat şu neticeyi vermiştir: Başta İktısad Vekâleti olduğu halde alâkadar makamlar, İskenderiye seferlerine taraftar ve bu postaların memleket iktısadiyatı için faydalı olduğuna kanidirler. Mısır poaîalarının kaldırılması masraftan ziyade eldeki vapurların ka botaj hatlarımıza bile kâfi gelmemesi gi bı bir sebebden ileri gelmiştir. İskende riye postalarının kaldırılmasının bilhassa Ege mıntakasının Pire ve İskenderiyeye olan ihracatı bakımından zararlan gö • rülmüş olmasına rağmen bu hattm tekrar ihdasma maddî imkân bulunamamışhr. Denizyolları îdaresi son zamanlarda Vapurculuk Şirketinden aldığı bazı vapurları yeniden tamir ettirerek kullan mağa karar vermiştir. Tayyar, Dumlupr nar, Saadet, Kemal, Seyyar vapurlan bu meyandadır. Yalnız bu vapurların hepsi idarenin ikinci sınıf vapurlandır. Bu itibarla uzak postalarda çalışmağa mütehammil değildirler. Bu suretle, r bu vapurların tamirile idare büyük vapu ları arasmda tasarruf temin etmiş olmı • yacaktır. Çünkü îzmir, Ege, Aksu gibi büyük vapurlar İzmir ve Karadeniz postalarına ancak kifayet etmektedir. Bu itibarladır ki, eski vapurların tamirile elde edilecek ihtiyat vapurlarla îsken deriye postalarına başlanamıyacaktır. Alâkadarların verdiği malumata gö • re îskenderiye postaları ancak ısmarla nan büyük tonajda posta vapurlan gel dikten sonra başlıyabilecektir ki bu da lâakal bir buçuk sene sonra kabil ola bilecektir. tınlmış olan Boğazlar komisyonunda tasfiye işi devam etmektedir. Komisyonun hesabat ve evrakının tasnif ve tasfiye muamelâtmın intacı ile komisyon reisi Amira] Mehmed Ali ile umumî kâtib Salih meşgul olmaktadır. Komisyon reisi va zifesinden resmen istifa etmiş bulunma sına rağmen tasfiye işleri nihayetine kadar buradaki işlere nezaret edecektir. (1). Küçük Kara Mehmed, bütün bir yurdu yıllarca inim inim inleten Hünkârın diri diri mezara konulduğunu gözile gördükten sonra icinde bir sızı duydu: Bre Avcı Mehmed, dedi, sen ettiğini buldun amma, şu çocuklara yazık oldu, çünkü onlar suçsuz ceza çekiyorlar, fakat vebali, senin yerine geçen adamm boynuna. Emri veren odur. Haydi Tanrı yardımcın olsun. İnşallah çabuk ölürsün, kıvranmaktan kmtulursun. Bu son söz, eski Padişaha yeni endişeler aşıladığından çırpınıp yalvarmaya, hayatının korunması için genc Sipahiden yardım dilenmeğe koyulmuştu. Kara Mehmed, erkeğe yakıştıramadığı sızlanışlara sırtını çevirip ayrılırken mahpus, inledi. Aslan oğlum, biraz dur, sana bir armağan vereyim. Belki onu gördükçe beni hatırlarsın, bana ölüm sunulmasına rıza vermezsin. Hem bu sözleri söylüyor, hem parmağından çıkardığı bir yüzüğü genc Sipahiye uzahyordu. Küçük Kara Mehmed, bir bakışta kendine armağan edilen yü züğü tanıdı ve gene bir lâhzada sert bir karar aldı: Ver, ver, dedi, bu yüzük artık yerini bulmalıdır. Komisyon umumî kâtibliğinden açık ta kalan ve Hariciye Vekâletinde teşki! edilen Boğazlar bürosunda bir vazife a* lan Salih te tasfiye işinden sonra Ankaraya gidecektir. Tasfiye muamelâtı bir aya kadar ik mal edilecek, bundan sonra komisyona dahil delegeler son bir toplantıya çağı rılarak hazırlanacak rapor tasdika su * nulacaktır. Dün Adliyede bir toplantı yapıldı İçtimaa riyaset eden Adliye Vekilinin beyanatı MÜTEFERRtK Ihracat tacirlerinin toplantısı îspanyaya ihracat yapan tacirler dün sabah Türkofıste bir toplantı yaparak Ofis müdürü Mahmudla görüşmüşlerdir. İhracat tacirlerinin haklarını koruyacak olan kararname yakında çıkacaktır. *** Küçük Kara Mehmed, gene o gün saraydaki iki yüz kadının esir pazanna ve Gülnuş Sultanla Gülnarın, Afifenin, yedi gözdenin Eskisaraya taşındıklarını seyretti. Gülnar ile Afife, koçuya binerlerken Kızlarağasını çağırmışlar ve eline birer mendil tutuşturarak Kara Mehmede verilmesini rica etmişlerdi. Genc Sipahi onların nemli gözlerle uçurdukları selâmı yüreğine, mendilleri de koynuna soktu, saraydan çıktı, doğru deniz kenarına gitti ve mahud yüzüğü Hâşâ Padişahım, Allah ol günü fırlatıp attıktan sonra gözlerini şimale çegöstermeye. Yalnız hapse emrolundu virdi : Enuz. Eh, dedi, işim bitti. Şimdi babamın Küçük Kara Mehmed, onun muhave izinde yürümek, yüzümün akile ona kareye kanşmasından sinirlendi: vusmak gerek!... Sen sus be herif, dedi, burada B İ T T İ yalnız ben konuşurum. «Viyana önünden dönüş 1683 Ve Hünkâra yüzünü çevirdi: yılı eylulünün on ikinci günü baş Şu ağayı, bu ağayı; şu veziri, bu veziri keserken, Budin gibi bir kale eiden lamıştı. Viyana Dönüşü adını taçıkarken, babam gibi viğitler Ciğerdelen şıyan bu eser de 1936 yılı eylulüde cayır cayır yanarken, sarayında suç nün on ikinci günü bitti.» suz kadınlar denize atıhrken ölümü düBu sırrı hafiden şünmüyordun. Şimdi tahtsız kalınca mı ber(1) olduklarından gayri saray halkı bihaSultan Mehmed vüreğine ölüm acısı çöktü?.. Kırk yıldır Han da «muradı ilâhi böyle imiş. Buyurun Padisahlık ediyorsun, hâlâ mı erce dav hapisaneye» denince duymadı ve bize ranmayı öğrenmedin?.. Yazık sana Av «katil var mı» buyurmuşlar. «Hâşâ Padişahım, Tanrı ol gunü göstermeye, hapse cı Mehmed, yazık. Kötü bir c;>n için bu emrolundunuz» demişler. Silâhtar tarihi C: 2. S: 298 kadar korku cekilmez. Ben Dfeli Mura Liman tasfiye heyeti meselesi Lıman tasfiye heyetinın İstanbul Tica" ret Odası tarafından mahkemeye verıl • dığını yazmıştık. Halen bankada olan 10,000 liralık pey akçesinin Odaya iade edilip edilmemesi hakkında ihtilâf çuV tığından Oda münhasıran bir karar al mış olmak için mahkemeye müracaat etmiş bulunuyor. Üzüm kurumu reisi İzmire gitti Üç gün evvel şehrimize gelen Türk Üzüm Kurumu reisi îsmail Hakkı dün İzmire dönmüştür. îsma"il Hakkı İktısad Vekili Celâl Bayarla görüşerek bu seneki rökoltenin yajfrnurlardan gördüğü zarar lar hakkında izahat vermiş ve Vekilden direktif almıştır. Üzüm Kurumu reisi ayrıca merkezleri şehrimizde bulunan bazı firmalarla te mas etmiştir. Palamut bolluğu başladı Burgaz ve Marmarada bu sene balık azlığı görülmekte idi. Bir çok balıkların muayyen zamanları geldiği halde hiç balık çıkmamıştır. Bu arada Karadenizden de palamut akını zamanı geldiği halde palamutların el'an görünmeyişi endişe uyandırmakta idi. Evvelki gün bir palamut 20 kuruşa kadar satılıyordu. Nihayet dün sabah palamutlar Boğaz dan girmiş ve piyasaya binlerce çift palamut çıkarılmıştır. Fiatlar sabahleyin 5 kuruşa, sonra da 100 paraya kadar düşmüstür. Balıkcılar dün: « İstanbula bereket yağdı» diye bağınşıyorlardı. Gazeteci arkadaşımız Sırrıyı dîin gömdük Şehrimizde bulunan Adliye Vekili Şükrü Saracoğlunun daveti üzerine Adliye Müsteşarı Hasan Safiyeddin, Zat İşleri müdürü Muzaffer ve Ceza İşleri müdürü Haydar Naki, Ankaradan şehrimize gelmişlerdir. Adliyede dün saat 15 te Adliye Ve kili Şükrü Saracoğlunun başkanlığın da, müfettişler odasında yüksek adlî komisyon toplanmıştır. Bu toplantıda Müsteşar Hasan Safiyeddinden başka Hukuk İşleri müdürü Şinasi, Ceza îşleri müdürü Haydar Naki, Zat İşleri müdürü Mazaffer, heyeti teftişiye reisi Sezai ve İstanbul Müddelumumisi Hikmet hazır bulunmuşlar dır. Toplantı bir buçuk saat kadar sür ve genişletilmesi, ayni zamanda çirkin müştür. İçtimadan sonra kendisini gö manzaralara bir nihayet vermek için ren. lyr rrçu.VarçirimJ5§ fiA<ütyA • »X^H41i mümkün oLduğu kadar seri bir surette Şükrü Saracoğlu şu beyanatta bulun karanlık sokakların tenvir edilmesini rica muştur: \ ,j IUU t.ı.. etmektedirler. Belediye Kasımpasajıla < Meşhud cürümler kanununun teşnn müracaatini tetkik etmektedir. rinievvelden itibaren mer'iyete girece Yıldız sarayına giden yollağini biliyorsunuz. Bugünkü toplantıda rın tamiri meşhud cürümler kanununun tatbikına Yıldız sarayının selâmlık kısmı ile ve cürmü meşhudların takibi usulüne Beşiktaş arasındaki yolun tamiratı ikmal dair yapılacak olan talimatname hak edilmek üzeredir. Tıb kongresi yakında kında konuştuk. Heyet yarın da top Yıldız sarayında toplanacağından, saralantısına devam edecektir. Dün Müd yın, Çırağan tarafındaki yolunun tam'ri deiumumî Hikmetle beraber Adliye sa kararlaştırılmıştır. rayının yapılacağı yeri ve Büyük HaÇöpler modern şekilde pisaneyi dolaştım. Şimdilik söyliyecektoplanıyor! lerim bundan ibarettir.> Belediyenin, modern bir şekilde çöpCürmü meşhud işlerile meşgul olmak leri mahallelerden toplıyarak çöp imha üzere Adliyede ayrıca bir (meşhud cürümler bürosu) adile yeni bir büro ku istasyonlanna sevketmek için sipariş et culması tasavvur edilmekteMir. Bun tiği altı büyük çöp kamyonundan ürü gelmişti. Kamyonlardan ikisi de dün gel~ dan başka Büyük Hapisanenin tamiri miş, Belediye tarafından teslim alınmışve bazı yerlerinin ıslahı da mutasavver tır. Şimdilik bu kamyonlarla tecrübe mabulunmaktadır. Yakında Meclise sev hiyetinde olarak çöp toplanacaktır. Ar«kedilmek üzere bir de avukathk kanu cak aybaşından sonra esaslı bir suretfe nu hazırlanmıştır. yeni kamyonlarla çöpler toplanacaktır. Bu kanunun projesinde avukatlarm Yolculara kolaylık göstersınıflara taksimine dair hiçbir kayid mek için yoktur. Şehrimize gelip giden yolculara bir ADLİYEDE kolaylık olmak üzere oteller ve lokantılara şamil olmak üzere yeni bir talimatiki bin liralık hakkı telif name hazırlamak için çalışıldığı yazıl davası mıştı. Bu işle uğraşan komisyon Balkan Eski gazetecilerden şair Vehbi Ziya ve orta Avrupa devletlerinde otel ve loevvelce bir gazetede neşredilmiş. olan kantalar hakkmda tatbik edilen birçok (Eminem) isimli bir şiirini besteliyen talimatname ve nizamnameleri gözdcn bestekâr Salâhaddin ve bunu plâğa alan geçirdikten sonra bunlardan mülhem o kumpanya şirketi aleyhine bir dava aça larak İstanbul için yeni bir talimatname rak telif hakkı olarak 2000 lira istemek hazırlamıştır. Talimatname yakmda Belediye daimî encümenine verilecektir. tedir. Üçüncü ceza mahkemesi meseleyi eh!; Encümen tetkik ettikten sonra talimat vukufa havale etmiş ve muhakemevi a name teşrinisani devresinde Şehir Meclisine sevkedilecektir. yın 19 una bırakmıştır. son günlerde muhtelif hatlarda işliyen tramvaylardan bir çoğunu seferden çıkarmış ve Şişli, Aksaray, Beşiktaş depolarına çektirmiştir. Şirketin bu hareketi üzerine, hâlen sefer yapan tramvayların hepsi, günün her saatinde, haddi istiabisinden pek fazla yolcu ile sefer yapmaktadırlar. Bu izdihama rağmen mevcud tramvaylar ihtiyaca kâfi gelmediği için günün hemen her saatinde ve her durak yerinde halk saatlerce tramvay beklemektedir. Halkm bir kısmı Belediyeye müracaat ederek Tramvay Şirketinin bu hareketinden dolayı şikâyette bulunmuştur. Belediye, keyfiyeti, şirketler komiserliği ve Belediye müfettişleri vasıtasile tahkik ettirmiştir. Yapılan tahkikat ve tetkikat neticesinde filhakika şirketin, ortada hiçbir makul sebeb olmadan son zamanlarda birçok tramvaylan seferden çıkardığı ve hemen bütün tramvaylar daha ilk duraklarda ağzına kadar dolduklan için şehir dahilindeki birçok duraklarda hiç durmadan geçtikleri anlaKongrede ilk nutku irad eden M. şılmış, keyfiyet bir raporla makama bildi Hess İspanyadaki hâdiseler dolayısile rilmiştir. Bolşeviklik aleyhinde ağır sözler kullanmış, Propaganda Nazırı Göbbels daha ŞEHtR tSLERt ziyade şiddetle Bolşevikliğe hücum et Kasımpaşalıların haklı bir miş ve bütün dünyayı Sovyetlerin aleyhine Ehlisalıbe benziyen bir sefer açmağa dilekleri Kasımpaşanın Dereboyunda bulunan davet etmiştir. Şimdiye kadar Sovyetlere hemen bütün evler son sellerde hasara Almanyada bu kadar hücum edildiği göuğramışlardır. Bu sahadaki bostanlar da rülmüş birşey değildir. Fransız matbuatı Almanyada Bolşe çok zarar görmüşlerdir. Bundan başka vikliğe yapılan bu hücumlara bakarak bu semtin birçok sokakları elektriksiz olduğu için gece karanlıklarda burada bir Sovyetlerin Almanya ile diplomasi mü çok çirkin hallere tesadüf edilmektedır. nasebatını kesmesi icab eylediğini yazı Bunun için Kasımpaşalılar, aralarında yor. Fakat Sovyetlerin böyle bir hare müşterek bir mazbata yaparak Beled. kette bulunmak niyetinde bulunmad:ğı yeye müracaat etmişlerdir. Kasımpaşa Moskovadan bildirilmektedir. Amerikan lılar, bu müracaatlerinde, sel gibi âfet gazeteleri bu hücumlarla Sovyetlerle Allerin yapacağı zararların önüne geçmek manya arasında harbin bir kat daha yaiçin mecranın biran evvel temizletilrrisr kınlaşmış olduğunu tahmin ediyorlar. Hulâsa Almanyada hükumetle birleşmiş ve kaynamış olan millî sosyalistlerın kongresi, Sovyetlere, alelumum komü nistlere karşı husumet tezahürü şekline sokulmuştar. Sovyetlerle Almanya arasındaki zıd diyet ve münaferetin bir kat daha teşdıd edilmiş olması Avrupa politikası üzerinde şüphesiz derin tesir yapacaktır. Fransadaki sosyalist hükumetinin Al manya ile anlaşma kapısını açık bulundurmağa ve uzlaşmağa yol a ramakta bulunması ve İspanyada ki komünist ve faşist mücadelesi nin bir Avrupa ihtilâfı haline gelme sine mâni olmağa muvaffak olması Avrupa sulhunun atisi için büyük ümidler uyandırmıştı. Fakat Sovyetlerle Alman ya arasındaki husumetin yeniden alevlenmesi bu ümidleri zâfa uğratmıştır. Muharrem Feyzi TOGAY DENİZ İŞLERt Yolcu salonu yeniden yapılacak Hükumetçe verilen karara göre şimdiki yolcu salonu yeni baştan inşa edilecektir. Bunun için Liman idaresi fen heyeti tarafından yeni bir proje hazırlanmıştır. Bu proje tasdik edildikten sonra, tahsisatı mevcud olan yeni binanın inşaatına başlanacak ve bir senede ikmal edilecektir. îstanbula denizden gelen ecnebilerin ilk ayak bastıklan yer olan Galata yolcu salonunun İstanbul hakkında iyi fikir verecek modern ve temiz bir hale konulmasına calısılacaktır. Hurda halinde satılan vapurlar tNHtSARLARDA Tütün eksperlerinin imtihanı Tütün eksperlerini imtihan eden heyet 24 eksperi tatbikî bir imtihana tâbi tut muştur. Bu imtihan Cibali fabrikasında yapılmıştır. Bu şekilde bir imtihan memleketimizde ilk defa yapıldığı için şayanı dikkat olmuştur. tayyare MAUYEDE İstanbulunresimleri ile alınan Maliye Vekilinin tetkikleri Şehir plânının tanziminde esas olmak üzere îstanbulun tayyareden fotograflan alınmasına karar verilmişti. Bu fotografların alınması için bir ecnebi kumpan yası 160 bin lira istemiş, fakat askeri harita şubesi bu işi 40,000 liraya yap mıştır. Tayyare ile alınan fotograflann adedi 14,000 dir. Şimdiki halde yal nız Eyübün bir kısmı kalmıştır. Bu folograflar tamam oduktan sonra şehrin plânını yapacak olan profesör Prostun tetkı kine konulacaktır. Sırrı arkadaşlarının elleri üzerinde ebedi medfenine götürülüyor Dfinkü nüshamızda içimiz yana yana buat Cemiyeti iki, Vakit ve Habeı ga öldüğünü haber verdiğimiz kıymetli ga zeteleri birer ve hocalık etmekte olduğu zeteci arkadaşımız Sırrıyı dün ebedî ya Jan Dark Fransız mektebi talebesi de bir tağma bıraktık. Cenazesi dün saat 1 1 çelenk göndermişlerdi. Jan Dark mektebi de Cerrahpaşa hastanesinden çok kala • talebesinden bir sınıf ta cenaze merasi balık arkadaşlarının gözyaşlan arasmda minde hazır bulunuyordu. kaldırılarak Sümbülefendi camisine gö Cenaze namazı Sümbülefendi rami v ürüldü. sinde kılmdıktan sonra merhum Slivri Bu çok hazin merasime lstanbu! Mat I kapıdaki aile kabristanına defnedilmiştır. KÜLTÜR tŞLERl İlk tedrisat müfredat programı Şehrimizde bulunmakta olan Maarif Vekâleti talim terbiye heyeti reisi İhsanla dığer azalar, dün İstanbul 44 üncü ilk mektebtle toplanarak ilk tedrisat müfredat programı hakkındaki tetkikata de vam etmişlerdir. Maliye Vekili Fuad Ağralı dün Defterdarlığa gelerek maliye işlerile alâkadar olmuştur. Fuad Ağralı şehrimizde bu lunan Maliye Vekâleti erkânile görüşerek bazı emirler vermiştir. Dün kendisini Maliye Müsteşan Faik, maliye müfettiş heyeti reisi Rüştü, Maliye Vekâleti varidat umum müdürü İsmail Hakkı ziyaret ederek talimat al mışlardır. Denizyolları ıdaresine geçen ve posta vapuru olarak kullanılamıyacak olan bazı vapurların hurda halinde satılması i çin dün bir münakasa yapılmıştır. Satıhğa çıkarılan vapurlar Gülnihal, Firuzan, Bülend, Güzel Bandırma, Millet vapurlarıdır. Münakasaya eski Vapurculuk şirketi hissedarlarından ve şilebcilerden birçoğu ıştirak etmıstır. Cumhuriyet Nüshası S Kuniftnr Defterdarın teftişi Defterdar Kâzım Vilâyet dahilindekı maliye tahsil şubelerini teftişe başlamıs ve dün mütekaidin, eytam ve eramile maaş tevzi yerlerini gezerek halkm ihtiyaçlarile alâkadar olmuş, tevziatın daha kolaylıkla yapılması için icab eden emirleri vermiştir. tnegölün kurtuluş bayramı İnegöl (Hususî) İnegölün kurtu luş bayramı bu sene fevkalâde teza hüratla kutlulanmıştır. Atatürk hey keline büyük merasimle çelenkler konmuş ve kasaba halkı sabaha kadar bayram yapmıştır. Abone ı T u r k i y e in şeraiti I ' ç Senelik 1400 Kr. Altı aylık 750 Üç aykk 400 Bir aylık 150 Hariç k» 1700 Kr. 1450 800 yoktur

Bu sayıdan diğer sayfalar: