5 Eylül 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

5 Eylül 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURİYET 5 Eylul 1936 Dost milletin Büyük Kralı aramızda Vahşiyane bir boğuşmadan sonra Istanbul halkı, Majesteyi bir heyecan ve ihtiram dalgası halinde kaynaşarak karşıladı Sahiller ve sokaklar mahşer halinde, herkes büyük misafiri bekliyor. Sa Majeste ile Atatürk yanyana geçerlerken bir ihtiyar mırıldanıyor: «Bak şimdi Türkiye ile İngiltere başbaşa görüşüyorlar» Ihtilâlciler dün Irun şehrini de zaptettiler Irun önlerinde müthiş bir katliâm oldu. Asi kuvvetleri Sen Sebastiyene, Bilboa ve Madride yürüyorlar Irun cephesi 4 (A.A.) Alman haber alma bürosunun hususî muhabirinden: General Mola kıtaatı bu sabah Irunu işgal etmiştir. Bu kıtaat sisten istifade ederek, şehrin 800 metro önünde bulunan muvakkat mevzilerinden taarruza kalk mışlardır. Kısa bir piyade ve mitralyoz çarpışmasından sonra, müdafiler beynelmilel köprüden geçerek Hendayede Fransız toprağına sığınmışlardır. Irunda müthiş boğusmalar Hendaye 4 (A.A.) Royterden: Irun şehrinin yansından fazlası, ateş ler içindedir. Henüz şehrin bir kısmına hâkim olan hükumetçiler, şiddetli bir mukavemet göstermektedirler. Asiler, şehri ev ev zaptetmek mecburiyetinde kalmış lardır. Binalarm pencerelerinden ateş etmekte olan kızıl milislere karşı el humbaralan kullanılmaktadır. Hayatta kalanlar, çekilirlerken bir takım fitiller ateşlemekte ve bunlar da infilâklara sebebiyet vermektedir. Bugün öğleye kadar beş bin mülteci Fransız toprağına girmiş olup bunlarla bu hafta zarfındaki mültecilerin miktarı on bini geç* miştir. îrun cephesini müdafaa eden milisler siper kazarlarken kıtaatı Madrid istikametinde 25 kilomet bir tebliğde şöyle deniliyor: ro ilerlemiş ve hükumetçilere 400 kişi za* «Şimdiki ahval ve şerait içinde bu yiat verdirmiştir. protestolar, kâfi değildir.» Milliyetperverler Toleda yakmında Burgosa gelen mühimmat ve dört hükumet tayyaresi düşürmüşlerdir. yeni muvaffakiyetler Toledoda Alkazarda muuharebe Feci bir katliâm Aziz misafirimiz ve Büyük Şef, tngiliz sefaretine giderlerken etraflarım çevreliyen kalk heyeeanla kendilerini alktshyor İnsanları deniz daussılasına tutulmuş gibi kıyılara dökülmüş bir şehir.., Işte, dün, İstanbul bu idi. Sabahm en erken deminde yollara düşen kadınlı erkekli, gencli ihtiyarlu halk, gözleri büyük misafiri getirecek yatm belireceği ufuklarda, ayakta, güaltında saatlerle bekledj, r ^ ıa, uzaktan^ ölsun, bir noş gddiniz, diyebilmek için kenar sernügrde hjiş. w(şi»f gücünü bırakmış, dükkamni ka pamış insanlar vardı. Marmarayı bir sevgi çemberi gibi kucaklıyan kalabalık Floryadan başlıyor ve ta Sarayburnuna kadar uzayıp gidiyordu. Sarayburnunda, koskoca, ingilizce (hoş geldiniz!) manasına olan cWellcome> kelimesinin etrafı, bir karınca yuvası gibi kaynaşıyordu. Saat henüz on... Bomboş liman, pırıl pırıl bir mavi çarşaf gibi dümdüz... Adalara doğru, uzakta, Yavuzla, torpitolarımızın heybetli siluetleri beliriyor... İkide birde saatlerine bakarak, gazetelere göz gezdiren gencler birbirleri ne soruyorlar: On birde gelecek değil mi? Allah vere de gecikmese... Bir ihtiyar sakalmı sıvazlıyarak, gülümsiyor: İngilizdir o... Tam dakikasında gelir... Ve bu cevabla açılan bahsi, Türk İngiliz dostluğunun hikâyelerile, tatlı tatlı, yavaş yavaş uzatıyor. Ancak sinirler öyle gerilmiş ki, bir den çınlıyan bir tren düdüğü ile, bek lenen sanki o taraftan çıkıvermiş gibi, bütün başlar arkaya dönüyor... Ellerde dürbinler ufukları tarıyor ve fotoğraf makineleri tetikte, bekleşi yorlar... Üzümcü sandalları rıhtım boyuna dizilmişler, kuruyan boğazlara serinlik ve ferahlık dağıtıyorlar. Geliyor... Geliyor!.. O ana kadar yeşillikler arasmda, sedlerin üzerinde bekleşenler sahille ara larındaki daracık mesafeyi bile çok görüyorlar, koşuşuyorlar... Biraz daha gayret etseler sulara atılacaklar.. îşte, kaç gündür gazetelerde resmini gördüğümüz Nahlin yatı ağır ağır Yavuzun önünden geçiyor. Karşı kıyılarda, Moda, Kadıköy, Haydarpaşa ve Şemsipaşa sırtlarmda kay naşan kapkara bir kalabalığm ortasmda, kanadlanmış güvercinler gibi men diller uçuşuyor.. Galata kulesine bakıyorum. Al san cağın ne nazlı, ne heybetli bir dalgalanışı var. Nahlin Ki2%ılesine doğru geliyor. Ve kıyılar sanki birdenbire dile gelmiş gibi, bütün bir şehrin, bütün bir yurdun sesini duyuruyorlar: Yaşa!.. Elindeki miniminicik çiçek demetini çırpına çırpma sallıyan kızcağız yanıııdaki kadma soruyor: Anne... Acaba beni görüyor mu? Ve cevab almayı beklemeden, olanca kuvvetini kollarma t'oplamış, çiçek 'erini sallıyor, sallıyor... Sonra artık, takati tükenince zarif bir eda ile, fırlatıp dalgalara atıyor... Nahlin, arkasında iki Ingiliz torpitosu ve Kocatepe ile Adatepe, Kızkule sini geçtiler, Dolmabahçeye doğru ilerliyor. Bir otomobile athyorum. Şehir boşalmış gibi... Ve tek tük geç kalmış olanlar hâlâ denize akan yollarda koşuşuyorlar... Köprü, o, her zaman hareket halin deki şehir damarı, birden felce uğramış gibi. Demir parmaklıklara yaslanmış ve saf saf birikmiş olan insanlar, gözleri Tophane açıklarında, sessiz, hareketsız bakışıyorlar. Direklere aheste aheste îngiliz bayrakları çekiliyor. Tophaneye yaklaştıkça kalabalık ar tıyor.. Büyük misafiri, biran evvel, Ulu Önderin yanmda görmek istiyenler, kim bilir ne zamandanberi burada bekleşiyorlar. Süvari polislerin ikide birde nizama koyduğu kalabalık, bir anda, yatağm dan taşan bir nehir gibi, gene yaya kaldırımlarmdan caddenin ortalanna doğru dökülüyor. Kavuran güneşin altında saatlerle bekleşenlerin keşif damarları kabar mış... En yaman cambazlara parmak ısırtacak bir meharetle bir sandalye üzerinde üç kişinin nasıl tutunabildiğini gelin de burada görün... Başlarına, gazete kâğıdlanndan kolonyal şapkalar uyduranlar... Birbirlerinin omuzlarına çıkanlar ve ön saflara geçebilmek için (Öldüm.. Bayıldım..) diye feryadı basan kadınlar.. Kısacık, yosyuvarlak bir köylü ya nındakilere yalvarıyor: Yarm memlekete gidiyorum.. Bir daha ne zaman göreceğim. Allah rızası için yol verin de (iki sini) bir arada şöyle bir göreyim.. Siz nasıl olsa yarm da, öbür gun de görürsünüz . Ve kimsenin aldırış etmediğini gö rünce, başım iki yanına salhyarak nu Dün bütün İstanbul tokakları Büyük Hükümdarı alkışlıyan tstanbullularla dolu idi rıldanıyor: Ana baba günü yahu... Meram anlıyan yok! Ötede ağızlarında pipoları îngilizler.. Yüzlerinde neş'e ve sevinç. Fakat bütün soğukkanlılıklanna rağmen, içle rinden taşan sabırsızlık derhal göze çarpıyor.. Ayakları çarpılmış sandalyelerini bulunmaz Hind kumaşı gibi sunan garson oracıktaki bir Ingiliz grupuna yaklaşa rak, ellerile denizi işaret ediyor: Sizin kral... diyor.. İngilizler keyifli keyifli gülüyorlar: Yes... Yes!.. Garson daha keyifli cevab veriyor: Amma, bizim de misafir... Büyük k misafir... ' İngilizlerin arasında bir türkçe bileni: Korkarım diye bağırıyor sevgıli Kralı paylaşamıyacağız... Ortalık bir kahkaha ile çmlıyor. GÖzlerinin içi gülen Ingiliz ilâve ediyor: Bu kadar senedir aramzda yaşıyorum... Cidden Türklerin bu kadar misafir sever olduklarını bilmezdim.. Kalabalıktan bir ses geliyor: Ancak, her misafir değil mister... Bilirsin ya kalbden kalbe yol vardır!.. îngilizler coşuyorlar... BravoL diye alkışlıyorlar.. Birden koca cadde bir çalkanış çal kanıyor.. İnsan kümeleri sanki birbirine giriyor.. Atatürk geliyor!... Dolmabahçe istikametînden geleri otomobilde misafirini karşılamağa gelen En Büyüğümüz... Dinmiyen bir alkış tufanı içinde mütebessim geçiyor, Tophane rıhtımma gidiyor. Artık dakikalar uzadıkça uzuyor.. Herkes dost, herkes kırk yıllık ah bab... Teklifsizce omuzunuza yaslananlar, kolunuza girenler, konuşanlar... Nihayet, işte düdükler ötüyor.. De nizden gelen bu derin, birbirini kova lıyan seslere karanın uğultusu karışı yor.. Şu anda, uzun boy, paha biçilmez bir kıymettir ve bodur adam yeryüzünün Hendaye 4 (A.A.) Royter ajansmdan: Nasyonalistlerin beynelmilel köprü istikametinde Bidessoa nehri sahilini takib eden bir kolu, pek feci bir katliâm sah nesine sebebiyet vermiştir. Bozgunluğa uğramış olan milislerin kadınlan ve ço cuklan Fransız memurlan tarafından açılmış olan köprüyü geçerken asiler bunlann üzerlerine ateş açmışlardır. Ölülerle yaralılar düşüyor, dehşet içinde bulunan mülteciler ise Fransız topAsilerin muvaffakiyetleri rağına kaçarak canlannı kurtarmak için bunlann cesedleri üzerine basarak köp Seville 4 (A.A.) General Llano yjigcgağftğşydı^ t*rafından tehtzte neçrecHlea bu habejr Iruntk «sir edilmiş olan müdafilerin dtf ihtilâlcilerin dün Sgîeden sonra Talerera şenrîni fcaptetmiş oîdulcfan bildiriîBu katliâm, Badajoz katliâmından çok mektedir. Hükumetin milis kuvvetlerin daha feci olmuştur. den 400 kişi öldürülmüştür. İhtilâlciler, Asiler, şimdi San Sebastiene taarruz dört tayyare, on top, birçok mitralyoz ve etmektedirler. Bu şehrin vaziyeti ümidsiz kamyon ele geçirmişlerdir. dır. Çünkü mühimmat yoktur. Şimdi Toledo yolu tamamile ihtilâl Fransız elçisi canını güç kurtardı cilere açılmıştır. Ihtilâlciler, halihazırda Paris 4 (A.A.) Sağ cenaha men cenubu garbî cihetinden Madride 117 sub gazeteler, Irun ile Hendaye arasm kilometro mesafede bulunmaktadır. daki beynelmilel köprü hâdisesine feci ttalya Barselona gemi yolladı bir renk vermektedirler. San Sebastienden Roma 4 (A.A.) Dün Barceloneotomobille gelen Fransız büyük elçisi ba da italyan tebaasından birinin idam e zı Ispanyol anarşistleri tarafmdan tehdid dilmesi üzerine Pola kruvazörü Barce edilmiş ve Hendaye de bulunan Fransız lonea müteveccihen yola çıkmıştır, kuvvetleri elçiyi kurtarmak için hâdise Hükumet kıtaatıntn yerine gelmişlerdir. muvaffakiyetleri Paris 4 (A.A.) «D. N. B.» Altı haftadanberi Toledonun Alkazar sara ymda çevrilmiş bulunan bin milliyetperver, hükumet topçusunun devamlı bom bardımanına rağmen mukavemet etmekte devam ediyorlar. Alkazann bir kısmı obüslerle tahrib edilmiştir. Soldaki bü yük kule de içeriden vuku bulan infilaklar neticesinde harab olmuştur. Mahsurlar birkaç gündenberi artık ateş etmiyorlarsa da hükumet kıtaatı, bir çıkış hareketinden korkarak, bütün kapılan ve çıkış yerlerini aydınlatmakta ve buralan mitralyözlerle tutmaktadır. Seville 4 (A.A.) Nasyonalistler, Madrid Harbiye Nazınna aid olan va içinde biri komünist bir Fransız kadıru olmak üzere birçok kimseler bulunan bitf otomobili zaptetmişlerdir. Bunlann hepsl Burgosa nakledilmişlerdir. Burgosa mühim miktarda harb malzemesi gelmiştir. Nasyonalistler, Abonal va Carrera mevkilerini zaptetmişler, 270 Marksisti öldürmüşler ve 200 tüfek ve altı kamyon ele geçirmişlerdir. Nasyonalistler, Oviede yakmında bu< lunan Trubia ve Cuevademora mevkile • rini de zaptetmişlerdir. ttalyadan gönderilen mühimmat Paris 4 (A.A.) Ispanya büyük' elçisi M. De Albornoz, Hariciye Nazıri M. DeiSosa İtalyan mamulâtından yirmi dort tayyarenin Nigoya gelmiş olduğuna daif Madridden almış olduğu haberi bildirmiştir. Madrid hükumeti, diğer dev * letlere de ayni mealde tebligatta bulunmuştur. Fransadan lspanyaya gönderilen mühimmat Paris 4 (A.A.) «D. N. B.» Jur Sen Sebastiyene taarruz Burgos 4 (A.A.) Havas ajansı muhabiri, General Molanın umumî karargâhmm San Sebastien ve Bilbaoya karşı bir taarruz plânı hazırlamakta olduğunu bildirmektedir. Irun taarruzu, yalnız Fransa hududuna yakın olan Ispanyol şehirlerini elde etmeği değil, Atlas Ok yanosu sahillinde hükumet kuvvetlerinin elinde bulunan bütün araziyi işgal eyle meği istihdaf etmekte idi. General Franko Madride ilerliyor Burgos 4 (A.A.) Burgos telsizi, Irun ile Sant Sebastien arasmdaki Pas sajes ve Renteria mevkilerinin sivil halktan tahliye edilidğini bildirmektedir. Bu haber, perşembe günü Fransız toprağına 1500 kişinin geçmesile teeyyüd etmekte dir. Burgos radyosunun verdiği diğer malumata göre, Irun ve Saint Sebastien bölgesinde milliyetperverlere 2000 kişilik bir takviye gelmiştir. Aragondaki Huesk şehri önünde milliyetperverlerin bir hükumet yolunu tamamen mağlub ettiği bildiril mektedir. Bu radyoya göre, General gazetesi, Halk cephesine yapılan silâlı sevkiyatı hakkında yeni bir haber neşretmektedir. 200 mitralyoz yüklü bir Norveç va » puru 1 eylulde Verdon limanma gel • miştir. Mitralyözler dün Ispanyanm Pa* ris büyük elçiliğinin bir delegesi ve Is < » panyol Tanca cephesine mensub iki kişî önünde boşaltılmış ve iki vagona yükle * Madrid 4 (A.A.) Hükumet kuv tilmiştir. vetleri, ihtilâlcilerin taarruzlannı defet tikten sonra Huesca şehri kapılanna da Eski Dahiliye Nazıri idam edildi Lizbon 4 (A.A.) Diario de Lisi yanmışlardır. İhtilâlcilerin bir bölüğü, bea gazetesinin hususî muhabiri, eski Isbütün mevcudile hükumetçilere iltihak etpanyol Iş Bakanı Salazar Alonzonun miştir. Asturies mflisleri, Oviedodan albay dün sabah Madridde•kurşuna.dizildiğinî Aranda tarafından gönderilmiş olan bir bildirmektedir. kuvveti bozmuşlardır. Reisicumhurun yeğeni öldürüldü Hükumet kuvvetleri, Talevera OroParis 4 (A.A.) Barselondan telpesa cephesinde düşmana taarruz etmiş sizle neşredilen bir habere göre, Cumur ler ve püskürtmüşlerdir. Başkanının yeğeni Gregoris Azana mil * Guadamarra cephesindeki hükumet liyetperverler tarafından öldürülmüştür. topçu kuvvetleri, ihtilâlcilerin Puerto LeFransız Fasında asker mi ondaki mühimmat depolannı tahrib et toplanıyor? miştir. Paris 4 (Hususî) Ispanyol Fasîna San Rafael yakmında 300 asi öldü gönderilmek üzere Fransız Fasında asker rülmüştür. Hükumet kuvvetleri birçok esir al toplandığına dair çıkan haberler resmen mışlar, harb malzemesi, yirmi mitralyoz tekzib ^dilmektedir. Müstemlekât Nezareti nesrettiği bir tebliğde Fransız Fasın* ve birçok tüfek zaptetmişlerdir. Binbaşı Bayo Majork adasından çek da asker toplanmasına müsaade edilemimiş olduğu bir telgrafnamede ihtilâlcile yeceğini ilân etmiştir. rin tayyarelerinin milislerin mevzilerini bombardıman etmiş olduğunu, hükumetin harb gemilerinin de birçok kasabalan topa tutmuş olduklannı bildirmektedir. Franko Birçok sivillerle asilerden bir takımı hükumet kuvvetleri tarafına geçmişlerdir. Kabine istifa etti en bahtsızıdır. Fakat uzunu da, kısası da tek kumandaya itaat eder gibi, herkes, parmaklarımn ucuna basarak biraz daha uzamağa, havalanmağa uğraşıyor. Şapkalar havada, eller havada, bir çığlık, bir kıyamettir kopuyor.. Yaşa... Yaşa!.. Geçiyorlar... Yanyana... Ve o, büyük ev sahibinin büyük misafiri, elindeki şapkasile sağa sola selâm vererek, ge çiyorlar. Yarı açık bir dükkânm daracık eşiğine bir bohça gibi sıkışmış ihtiyar, kolundan sürüklediği çocuğa işit tirmek istiyor: Yürü evlâdım... Haydi yürü... Bak, Türkiye ile İngiltere şimdi başbaşa, konuşuyor... KANDEM1R Londra 4 (Hususî) Son dakikada ahnan haberlere göre Ispanyol hükumeti istifa etmiştir. Yeni kabineyi sosyalist fırkası lideri M. Largo Kaballero teşkil etmiştir. Sosyalist erkânından ve Madrid Kurşuna dizilen İtalyan meb'usu M. Alvarez del Vayo Hariciye Roma 4 (A.A.) Barceloneda I Nezaretine tayin edilmiştir. Yeni kabinetalyan tebaasından birinin idamı habe nin tamamile sol cenah mümessillerinden rinden dolayı efkân umumiye son derece mürekkeb olduğu haber verilmektedir. heyecandadır. îdam edilen İtalyanın ismi Umberto Tasanella olup yedi çocuk Troçki yüzünden bir teessür babası bir kurşun taciridir. Oslo 4 (A.A.) Hariciye Nazıri Kendisinin ne gibi ahval ve şerait alvekili, Sovyet elçisine bir muhtıra veretında idam edilmiş olduğu henüz bir esrar perdesile örtülüdür. Yalnız elinde bir rek Troçki hakkında Sovyetlerce yapıltakım dinî tasvirler bulunmuş olduğun mış olan teşebbüsten doayı teessüflerinî dan dolayı öldürülmüş olduğu beyan e bildirmiş ve siyasî faaliyetten vazgeçecedilmektedir. Dahilî harbin başlangıcm ğini tahrirî olarak taahhüd etmekten imdanberi öldürülen Italyanların miktan, bu sonuncu ile altı kişiye baliğ olmuştur. tina ettiği zaman Norveçin Troçkiye il " Barcelonedaki îtalyan konsolosu, şid tica hakkını vermemiş olduğunu hatırlatdetli bir protestoda bulunmuştur. Resmî mıştır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: