CUMHURtYET 29 Ağuştos 1933 Sayıklama Sigorta sahtekârlığı 17 dosyanın tetkikine dün başlandı Lyumayın! Bundan iki yıl evveldi. Kış gecelerinDedim. Gözlerini açtı. Korka korka den biri.. Soğuk mu, soğuk, fırtınalı mı Sigorta sahtekârlığına aid tahkikatm fırtınalı, acı, sert bir hava!.. Konak is etrafına baktı. Başı derhal düştü: dün ikinci kısmına başlanmıştır. Bu Ne fena, dedi, uyumuşum ve emi kısma dahil olan 17 dosya bulunmak kclesinde, İzmirden Karşıyakaya gidecck nim ki, sayıkladım, birkaç şey söyledim. tadır. Bu dosyalara aid evrak Ünyon vapuru bekliyorum. Iskelenin tavanmdataraft 1 inct sahijede] ki lâmbalardan biri, açık kalmış tek bir Kulaklarına kadar kızardı: sigorta şirketınin Paris merkezinde buMemleketimizde bülunacakları zaman ölü gözü gibi, loşluk içinde sırıtıyor. Sa Ya, dedi, gördünüz mü felâketi; lunduğu için Paristen istenmiştir. Maa dırmış bulunuyor: Türkiyemiz, muhte içinde büyük bir veda balosu verilmesi at yirmi üç.. Paltomun yakasmı kaldır ben işte böyle, her şeyi söylüyorum. On mafih bu evrakın Paristen gelmesine şem misafirini, adeta sabırhzlıkla bek muhteaıeldir. Şereflerine, İngiliz elçiliği dım, geniş hatvelerle iskelenin içini do gün evveline gelinciye kadar, bu hal be kadar burada tahkikata devam edile lemektedir. tarafından da hususî bir çay verileceklaşıyorum. Titrek, ince bir ses duydum: ni düşündürmezdi. Fakat on gün, yani cektir. Bu ziyaretin; Türk İngiliz milletleri tir. Dün Beyoğlu Emniyet memurluğu arasında, çok büyük bir kısmı hakikî sembabamın ölmesinden üç ay ve açlıkla ge Beyefendi, bcyefendi! Sa Majestenin memleketimizi ziyareçen bir haftamızdan sonra, artık benim yeniden bazı kimseleri celbederek bun pati ve dostlukla geçmiş tarihî münase tine tesadüf eden bugünlerde, İngiliz seyBaşımı çevirdim ve baktım: ların isticvablarım yapmıştır. Karşımda, koyu kahverengi, eski man susmaklığım lâzımdır. Her kapıya başbetlerin yüksek bir tecellisi olacağmda yah kafileleri de şehrimize gelmektedir' Birkaç gün evvel tevkîf edilen İzma şüphe yoktur. Tahsisen son senelerin si ler. Bu arada yarın ve öbür gün bazı tosunun yakasını benim gibi kaldırmış, vurdum, elim boşta kaldı. Ve... diyofötrden muaddel şapkasının altıada gü rum ya, ben susmalıyun, uyumamalıyım. ro, Keçeoğlu ve Dimitrinin tahliye ta yaset cereyanlarile büsbütün yakınlaşmış lordlar da îstanbula gelec'eklerdir. lcbleri dün üçüncü ceza mahkemesi zel, fakat nemli, korkak, çocuk gözlerini sayıklamamabyım. Aman Allahım, n« ve kuvvet bulmuş olan bu dostluk; Sa Kral Edvardın buradan, gene mütetarafından tetkik edilmiş ve reddine kabana dikmiş bir kız vardı. Onu her akfeci, ne zor şey? Majestenin memleketimize onur verme nekkiren Viyarraya gitmeleri ve oradan rar verilmiştir. * * * şam, bu vapurda görürdüm. İnce, saz sile en şerefli bir irtifama irişmiş ola Londra yolunu takib etmelcri ihtimali de Dün bir muharririmiz bu işlerle son ? Ertesi akşam gene yalnızdı. Beni göbenizli bir kız.. Çekik kaşlarının altındacaktır. vardır. %,' *°' 7^ günlerde bütün kumpanyanm alâkadar ki gözleri harikulâde gilzel.. Bakışlan, rünce gözlerinin içinde bir sevinc doğdu. gibi gösterilmesi itibarile Ünyon sigorKralın bugün hareket adeta konuşuyormuş hissini veriyor. İn Gene alt kamarada oturduk. Konuşacak ta kumpanyası direktörlüğile temas «tSa Majeste VIII nci Edvard, Adri ., etmesi muhtemel ce bir vücud, fakat hatlar cok bariz ve şeyimiz yoktu. Eline bir gazete verdim. miştir. yatikten başladıkları deniz tenezzühle Atîna 28 (Hususî muhabirimizden, ölçülü. Hulâsa, güzel.. Yaşı on yedi, on Okumağa başladı. Keşki veremiyeydim. Muharririmize verilen malumata na rinde Dalmaçya sahillerinden sonra Yu gece telefonla) İngiltere Kralı Sekisekiz.. Her akşam yanında bir ihtiyar ka Bir dakika sonra gene sesini, sayıklama zaran kumpanya Şemseddin vak'asın nanistana uğramışlardı. Öğrendiğimize zinci Edvard bugün hareket etmemiştir. dın bulunurdu ve garibi şu ki, kızcağız, larını duydum: dan başka diğer vak'alar üzerinde müs göre Sa Majeste, rakib olduklan Nahlin Kra] Londradan gelecek olan Lord Safoturur oturmaz uyumağa başlar, kadın Bir lira için... Yapamam, yazık bet bir malumata sahib bulunmaktadır. yatile şimdi bulundukları Yunan adala tonu beklemek üzere hareketini yanna da derhal onu çimdirirdi.. Fakat bu ak değil midir bana!. O arkadaşından kor Kumpanyanm Istanbul direktörlüğü ürından hareketle önümüzdeki perşembe tehir etmiştir. şam genc kız, yalnızdı. kuyorum.. Annem çok hasta. Erken git zerinde tetkikat yapılan bütün mua sabahı Türk kara sulanna dahil olacak ingiltere Kralı bugün öğle yemeğini Buyurun, dedim, beni çağırdınız mek isterim, bırakm beni., Hayır, hayır, melelerin usulü dairesinde tanzim edil lardır. Kendileri, Dük dö Lankaster naYunan Veliahdi Prens Pol ile birlikte ne daha fazla para, ne de daha fazla kal miş evrakmı gördükten sonra parayı galiba! vermiş olduğundan bundan kumpanya mile ve mütenekkiren seyehat ettikleri ci yemiş ve gece Glifadaya giderek oradaÜşümüş, kızarmış küçük ellerini uğuş. mak.. Ona sıcak bir şey götürmek lâya terettüb edecek bir mes'uliyet olamı hetle resmî merasim yapılmasını arzu et ki kazinolarda ahali arasında oturmuş ve turdu. Gözlerini önüne eğdi. Gene o iç zım.. Beni guya ise alacaktınız. Vaidle yacağı kanaatindedir. Bu itibarla şimmemektedirler. Ancak, iki torpito muhri eğlenmiştir. rinizin sonunda, açhğımı gördünüz de... ten gelen, başka türlü sesle: dilik yalnız polisin istediği vesikaları bimize, büyük misafirimizi kara sulan Tahammül edemedim: Yalnızım, dedi, korkuyorum. Bevermekle iktifa edilmektedir. mızdan karşılamak ve selâmlamak için Kral Romanyayı da ziyaret edecek ni himaye edin, ne olursunuz, Karşıya Hemşire, diye seslendim. Uyumahareket emri verilmiştir. Torpito muhribAtina 28 (Hususî) Üç gündenkaya sizinle beraber gideyim. ğa başlıyorsunuz galiba! Teşekkür lerimiz, îmroz açıklarından karşılıyacak beri burada bulunan îngiltere Kralı SeBenim sormaklığıma hacet bırakma Uyandı, hıçkırarak ağlamağa başlaGözlerimde gittikçe ilerliyen ve gör ları Nahlin yatile beraber Çanakkaleye kizinci Edvard dün bazı erkânı ve buradı, ilâve etti: dı: rneme mâni olan korkunç hastalığı pek geleceklerdir. Himaye dediğim şey, yalnız yadaki İngiliz elçisile birlikte Egina ve > Nedir yarabbi bu hal, diye inli büyük bir dikkat ve şefkatle tedavi eSa Majeste burada Nahlin yatından nmızda oturmaklığım ve uyumamaklığım yordu. Hayatımın kepazeliklerini, na derek beni yeniden nura kavuşturan, Poros adalarına gitmiş ve bu adaların adır. Eğer uyuyacak olursam beni derhal musumun kirli çamaşırlarını kendi dilim gözlerimi tamamile iyileştiren (Eminö karaya çıkarak İngiliz mezarlığını ziya halisi tarafından şiddetle alkışlanmıştır. uyandınn, lutfen... Çünkü ben uyumak le askıya asıyorum. nü hanında 3 üncü kat, No. 8 de) Deniz ret edecektir. Sa Majeste VIII nci Ed vard Çanakkale harb sahasını da ziyaret Kral, adalarda bir müddet gezerek Faletan korkarım.. Annem hasta olduğu için Teselli ebnek istedim zavallıyı. Fa hastanesi göz mütehassısı Dr. Muhtar edeceklerinden, hükumetimiz harb saha re dönmüştür. bu akşam yanımda değil.. kat kelimeler ağzımda dondu. Ben deFuad Savaşeriye gazetenizle en derin saygılanmı ve teşekkürlerimi sunanm. sını ziyaretleri esnasında izahat vermek îngiltere Kralı buradan ayrıldıktan Vapur gelmişti. Beraberce bindik.. budalalaştım. Bu, hayatın denizinde yüüzere Orgeneral Fahreddin Aktayı meHayriye sonra Skiros adasile bazı adalara uğnyazen bir kazazede idi. Nasıl kurtulabilirdi Âlt kamaraya indik. Çünkü zavallı, ısmur etmiştir. lak bir mahluk gibi üşüyordu. Dudak bilmem.. cak ve oradan tstanbula gidecektir. Kral Orgeneral Fahreddin beraberinde Ha*** larında hafif, fakat kenarlanndan yayılIstanbulda üç gün kaldıktan sonra Karariciye Vekâleti memurlanndan Bülend mış, dağılmış bir boya vardı.. Oturduk. Üç, dört gece, sırtısıra, böyle aşağıyudenize geçip Köstenceyi ziyaret edecek, Uşaklıgille diğer memurlar olduğu halde Burada yalnız ikimiz vanz. Büzülmüş karı bu ayarda sayıklamalarla geçti.. ve bu salı günü torpito ile Çanakkaleye ha dönüşte Sakız ve Girid adalarına uğrıyatü. Elindeki yaş mendili sık sık gözleri Yüzüme bakıyor: caktır. reket edecektir. ne götürüyordu. Sizi rahatsız ediyorum, diyordu, Atina 28 (Hususî) Başvekil MeSa Majeste Edvard Çanakkaleden Uyumamak için, dedi. Bilir misiniz, fakat siz iyi bir insansınız. Başkalarına Nişanlanmışlardır. perşembe akşamı hareket ederek cuma taksas îngiliz elçiliğine giderek Kral tane fena şey bu, beyefendi; ben uyuyun benzemiyorsunuz. Eminim ki ben sayık lstanbul 29/VIII/936 ca derhal sayıklamağa başlarım ve o gün, larken, benim için çok kötü ve inasfsızca günü şehrimizi şereflendireceklerdir. Mü rafından gayriresmî.,birsurette kabul obenim ruhumda, kafamda ne akisler ol düşünmüyorsunuz. Ben de, yeni düşmüş tenekkiren seyahat eden büyük misafiri lunmuş ve^ uzun müddet Jcendisile, «öjrügTeşekkür muşsa, en yakın teessürlcrim, heyecanla bir betbahtım. Fakat içime bakıyorum da, Zevcim ve babamız merhum Çankırı miz merasimle karşılanmayı arzu ctme müştür. îngiltere Kralı Başvekile büyük rım ve ıstırablarım ne ise, onları birer bi kendimi, sebebsiz yere kendilerini ba saylavı Rifat Ünürün gaybubetile kalbledikleri cihetle resmî tören yapılmıyacak iltifatta bulunmuştur. Başvekil Kralın taklığa atanlardan çok namuslu buluyo rimizde açılan çok derin yaradan dolayı rer anlatmm.. Halbuki.. acılannuza iştirak etmek suretlle beyanı tır. Sa Majeste şehrimizde tahminen 3 nezdinde iken Atina Belediye Reisi de Sesinde, içli bir kınklık, henüz tama rum... taziyet ve tesellide bulunan muhterem ze* ** vatın ve saym dostlarımızın taziyetnamele. gün kalacaklardır. Bu müddet zarfında kabul olunmuştur. Belediye Reisi Kralın men teşekkül edememiş bir hıçkırık varBir gece geldi. Kırılmış, ezilmiş, pe rine ayrı ayrı şükran ve minnetlerimizi misafir Kralın büyük Cumhurrreisimiz memleketlerini ziyaretinden dolayı bütün dı, başını ağır ağır salladı: sunmağa imkân bulamadığımızdan kendi Evet, halbuki ben artık sayıklama rişan bir hali vardı. Sanki bir yangından lerine yuksek saygı ve şükranlarımızın ib Atatürkle tanışmalan ve kendilerine mi ahalinin teşekkürlerini Krala arzetmiş, mağa mahkumum.. Çünkü bu sayıkla çıkmıştı. Gözleri başka türlü, donk do lâğına muhterem gazetenizin delâletirü dU safir olmalan ihtimalinden de bahsolun Kral da ahaliden gördüğü hüsnü kabulleriz. ma, benim değişen hayatımın gizli kal nuk, şaşkın şaşkın bakıyordu. Dişleri biden pek memnun kaldığını bildirmiştir. Merhumun zevcesi ve, çocukları namına maktadır. ribirine vuruyor ve titriyordu. Yanıma ması lâzım gelen bütün acılıklarım or damadı: Binbaşı Mümtaz Gümüş taya atabilir.. Uykuma karşı o kadar da yaklaştı. Yalvarırım, dedi, bu akşam uyu kadının psikolojisi, yeni bir maden, ko mukavemetsizim ki... mamaklığım için ne yaparsanız yapm. Adını bile sormadığım yolcu arkadamünizm ve demokrasi, edebiyat ve san'at, Bu akşam saat 21 de Hastasınız galiba!. şım, biraz ısınmıştı, daha rahat oturdu, hulâsa, neler, neler?... Nafile, nafile... Cevab vermedi. İndik hamaraya. Ne Nihayet uyudu ve gözlerini kapar kapabaşını kanapeye dayadı.. Islak gözlerile anlatırdim ona: tavana baktı.. Bu genc çocuğa hiçbir şey maz, kirpiklerinin arasından, biri sağ Fiatlar : llk ön sıralar 200, diğer sıralar 100 kuruş. Bakm, dedim, iki muharririn bir dan, biri soldan iki damla, inci gibi gözsormak istemiyordum. İçim, meçhul bir KONSOMASYON MECBURI DEĞ1LD1R ıstıraba dokunacağımı anlamıştı. Bir kaç atışması. Tanır mısınız onlan, tanımıyor yaşı yuvarlandı... Boğfaziçiode bütün iskelelere uğramak üzere gece saat 1 de dakika konuşmadık. Fakat o kendiliğin sanız ben anlatayım.. Birisi şairdir. Bitti, bitti, diye mırıldandı, her şey köprüden bir vapur kalkacaktır. den başladı: Fakat ben bunu söyler söylemez, o bugün bitti. Elli liraya beni mahvetti... Yapmayın, dedi, of, yapmaym.. gözlerini kapadı. Derhal kolundan tut Kış artıyor, anneme bir yorgan alayım, Pek yakında geceleri yarı donmuş gibi yatıyor biçaBana acırruyor musunuz?.. Sevmek mi, tum, uyandı: Başka anlatayım, diye başladım. re.. Her tarafım sancıyor. Pis, iğrenç ben ha, ben kimi ve ne hakla sevebili rim ki... Rakı içmişsiniz, ağzınız koku Dünyanın içtimaî bir anarşi içinde bulun ağız kokusunu duyuyorum.. Hayvan heyor.. Ben, kızım, anlıyormusunuz; baki duğu hakkında bazı iddialar var. Ma rif... Canavar herif.. Ve gözyaşları akmaga başladı. Balum ya, içtimaiyatçılann da ölçüleri ayreyim ben!.. 3000 metrelik ve 2 saatlik olan bu büyük ve tam film şımı avuclarımın içine aldım. Onun heBaşımı çevirmiş, hayretle ona bakı rı ayrı.. Yalnız Gene gözlerini yumdu, gene uyumaga sabına düşünüyordum. Karşıyakaya ge yordum. Ne yapacaktım; uyandıracak sinemamızda ve bir programda gösterilecektir. başladı ve, ben gene, uyandırdım. Ona lince uyandırdım. Artık hiçbir şey konuşmıydım oncağızı!. Evet, evet, vazifem madık. Karanlıkta, siloetinin sallana salbu idi. Hayatından bir yaprağını oku ne anlatırdim bilmem: Çin Japon harbi.. Amerikada issiz lana ilerlediğini görüyordum.. muştum zavallmın. Omuzuna dokun filminin sfösterilece^i tarih ayrıca gazetelerle ilân edilecektir. ORHAN RAHM1 GÖKCE lik. Bernar Şavın marifetleri, seven bir dum: Büyük bir misafir RADVO Kral Edvard cuma günü (^ Bu aksamki programJ Istanbula gelecek ISTANBUL: 18 dans muşikisi (plâk) . 19 haberler 19,15 muhtelif plâklar . 19,30 çocuk saatl: Hikâyeler. Mes'ud Cemil tarafından 20 piyano solo: Debusay ve Beethoven (Bay Haghı tarafından 21.30 son haberler. Saat 22 den sonra Anadolu Ajansının gazetelere mahsus hkva^is servlsi veriiecektir. , VÎYANA: 18.20 gramofonla konser 19,45 konuş . ma, haberler, hava raporu v« saire . 20,30 opcret musikisl 22.45 konuşma 23,05 haberler 23,15 viyolonsel konseri 24,10 BERLİN: 18,05 ulusal musiki 19,05 gramofonla İtaiyan muslklsi 20,05 seyahat konuçması . 20,50 gunun aklsleri, haberler 21,15 mugiki 23,05 hava raporu, havadis, spor23,36 eğlenceli yaym 1,05 daos musikisl. BUDAPEŞTE: 18.05 karışık yayın, konferans . 19,35 gramofonla Viyana musikisi, konuşma 21,05 eğlenceli yayın, haberler 33,50 konser 1,10 haberler. ' BÜKREŞ: 19,05 konser, havadis 20,25 kilıse mu . sikisi 21.25 konferans 21,40 dans musikisi 22,25 haberler 22.50 konser 23,50 fransızca, almanca haberler 24 haberler. LONDRA: 17,35 orkestra konseri . 18,20 çocukların zamanı 19,05 havadis, National istasyo • nu 19,50 keman konseri 20,05 National istasyonu 21,05 açık hava konseri, kıra.. at 22,35 koro konseri, spor, havadis 23,35 dans musikiai, istirahat esnasında havadis. TULUZ: 21,15 askerî konser, şarkılar, konser, havadis 22,15 operet, havadis . 23,05 radyo fantezisi, bir balodan nakil 23,05 konser23,20 dans musikisi . 24,45 filimlerden şarkılar 1 havadis . 1,10 radyo fantezisi * • 1,25 askerî konser. ROMA: 18,05 havadis 18,20 eğlenceli muslkl 19,15 memleket yayını . 19,25 yabancı dillerde yayın 20,05 eğlenceli yayın, gramo. fon. turizm haberleri 20.50 fransızca haberler 20,55 Yunanistan lçin yayın . 21,10 havadis, turizm haberleri . 21,45 komedl 22.25 orkestra konseri. sonra dans hava ları 24,05 havadis. ingilizce haberler. Mürüvvet Gürgân Zeki Akkoyunlu BALKAN F E S T i V A L i BAŞLIYOR TAKSİM BAHÇESİNDE Bu gece nöbetçi olan eczaneler şunlardır: lstanbul cihetindekiler: Aksarayda (Şeref), Alemdarda (Sırrı Rasim), Bakırköyde (Merkez\ Beyazıdda (Asador Vahram), Eminönünde (A. Minas>Tan), Fenerde (Hüsameddin), Karagümrükte (Kemal), Küçükpazarda (Ne • • cati), Samatya, Kocamustafapaşada (Rıdvarf), Şehremlninde (A. Hamdi), Şehza debasında (İsmail Hakkı). Beyoğlu cihetindekiler: Galatada (Hüseyin Hüsnü), Hasköyde 'Nesım Aseo), Kasımpaşada (Müeyyed), Merkez nahiyede fDella Suda), (Kinyoli), Şişlide (Nargileciyan), Taksimde (Limonciyan). Üsküdar, Kadıköy ve Adalardakiler: Büyükadada fMerkez), Heybelide (Yu suf), Kadıköy, eskl İskele caddesinde (Büyük), Kadıköy, Yeldeğirmeninde (Üçler), Üsküdar, İskelebasında (Merkez). Nöbetçi Eczaneler Büyükada Iskele tiyatrosunda HALK OPERETi HALK OPERETt BERLİN OLİMPİYADLARI SARAY SiNEMASINDA Bu akşam 21.45 te H AL1 M E Yarın akşam TAKSİM bahçesinde BEBEK SERGİSİ GECESt Kiralık Apartıman lstanbul Törbede, Belediye karşısında No. 19 Sinanaga daireleri Su, kalorifer, gax, elektrik, nezaret. Doktor, Diş tabibi, Avukat, Noter için meskenle beraber idarehaoe o\mağa müsaid apartıman vardır Bu muazzam spor ve sinema dOnya havadislerini gösteren olimpiyad Pendikteki beyaz ev Zabıla romanımız: ı ı Böyle bir nezakete kabaca mukabele Acaba telefon eden Nermin miydi? Kardeşinin telefon numarasını ona söyleme etmek ve kaçmak kolay değildi. Yalnız: Evet amma, ben artık bu mesele ile miş, yalnız ismini haber vermişti. Vakıâ bu isimden rehberde numarayı meşgul değijim. bulmak ta güç değildi. Amma Nermin Diyerek sıyrılmak istedi. Oteki: bunu nasıl akıl edebilirdi? O değilse sa Öyle ise neden bir türlü evinize gibah sabah, hele Istanbula döndüğünün demiyorsunuz. Uykuya ve istirahate ihtam sabahı kendisini arıyan kadın kim o tiyacınız yok mu? labilirdi? Böyle kendisini sabah sabah Sinirlerim bozuldu. Uyuyamıyacatelefonla arıyacak bir kadının bu seneler ğımı sanıyorum. içinde hayatında yeri olmadığı için: O halde vaktiniz de var. Geliniz, Beni arıyan Nermindir, dedi. De şu yeni Ö markasının sırnnı beraber bulmek zavallı kızm bana çok, hem kimbilir mağa çalışalım. nekadar çok ihtjyacı var. Serkomiser yeleğinin cebinden küçük Omzuna bir el dokundu. Başını çe markayı çıkarınca Kenan, Nerminin e virdi: Serkomiser Mehmed Kutsi. Gülen vinde unuttuğu markayı hatırlıyarak i çinden: bir yüzle: Boşuna dolaşacaksınız Kenan Demek, dedi, marka onların eline Ey, dedi. Siz ne Nerminin izini, ne de geçmiş. O markasmın esrannı bizim yardımımız Fakat polis, ona aldandığını haber olmadan bulamazsınız. Bize yardım et verdi: meği reddettiniz amma biz size faydalı Bunu birkaç gün evvel gaib eşya olacağız. meyanında müdiriyetin emanet dairesin de görmüştüm. Şimdi, Dicle oteli cinaye du. Benim bir tek odam vardır kiralık. den. Şimdi gene memleketihe gitti. Am * tinden sonra ehemmiyetle takibe karar Evet, ne istiyorsunuz? Nasıl olsa onu da veriyorum. ma yarım ağızla belki dönerim de; .de * verdim. Kiralık odanız var mı? '.:> \'" Madam Mari hâlâ nazlanıyordu. Ki mişti. Kenan sesini çıkarmadı. İçinden gülüMadam Mari, önündeki prostelâya el racı sinirlenir gibi bir hareketle vazgeçip Kapı açıldı. Gene önde Madam Marî, yordu. Serkomiser izah etti: lerini silerek biraz tereddüd etti: geri döneceği sırada: arkada müşterisi içeriye girdi ve girer gir Bunu bir kapıcı bulmuş. Bir apar Doğrusu evlâdım, hem var, hem Zaten kapı kilidlidir. Anahtan da mez ikisi de yüzlerini ekşitti. Çünkü on tıman kapıcısı; apartımanın merdivenleri de yok! Nail Efendidedir amma... beş gündenberi kapalı duran oda bozulni temizlerken eline geçen bu markayı aDiye cevab verdi. Amması nedir? muş bir sirke, yahud ekşi ve çiy et gibi partıman sakinlerinden hepsine sormuş, Onun haberi yok. Kapıyı açan bir kokuyordu. Madam Mari: Halbuki bana bir odanız oldugukimse kendisine aid olmadığını söyleyince nu söylemişlerdi. Kiracınız yeni çıkmış, anahtar da bende var. Başka kiracılarım Keşke arada bir açıp havalandır • götürüp Tarlabaşı karakoluna teslim et boşmuş. odalarının temizlenmesini istedikleri için saydım... Bu kokuyu duyan küflü, ru miş. Evet, kiracı gitti amma eşyası du bir anahtann da bende bulunmasını ister tubetli bir oda sanacak, kimse odayı tut Hangi apartıman olduğunu biliyor ruyor. lerdi. Klidler, giderler, gelince tertemiz mıyacak! musunuz? bulurlardı. Halbuki bu şeyh efendi.. E tabiî, eşyasmı da götürecek. Dedi. Oda epeyce genişti. Yannda Evet, hatta hangi daireye aid ol Daha iki gün vakti var. Hâlâ ge Kapıyı aç ta bir göreyim. Tabiî küçük bir aralıgı vardı. duğunu bile. Çünkü bu 8 daireli apartı lip eşyayı kaldırmadı. ben de temizlemesini sana bırakacağım. manda yalnız bir dairenin sakini insanda Sıkı sıkı kapalı olan beyaz perdelerin Oda kilidli mi, göremez miyiz? Çünkü elime bir bez almasını bilmem. şüphe uyandınyor. Benimle beraber şu Görseniz, beğenseniz de neye ya Madam Mari, pansiyon arıyan müşte aydınlatabildiği odada hakikaten, tışın ipucunu tahkike gelmek ister misiniz? rar. Eşyalar kaldırılmadan nasıl kiraya rinin arkasından kapıyı kapattı. Karanlık mak üzere herşey hazırlanmıştı. Uzun Ahmed Kenan bir lâhza düşündü ve veririn/î koridorda onun önüne geçerek yürüdü. boylu zat sordu: kabul etti. Uzun boylu adam gülmeğe başladı: Nihayetteki iki kapıdan birinin önünde, Nail Efendi zengince bir adama Yüklü bir sandık Amma nazlı ev sahibisin sen ma cebinden anahtar anyarak: benziyor. Eşyalarından anlaşıldı|na göPapazyan apartımanının 6 numaralı dam. Kiracın iki gün sonra odayı bıraka Efendi gideli on beş günden fazla dairesine öğleye doğru gelen adama, bir cağını haber vermiş. Tabiî bu iki gün i oluyor. Eğer gelmezsem bir hamal gön re yağh bir müşteriye çatmışsm Vladam pansiyon olan bu dairenin kiracısı Ma çinde eşyalan da kaldınr. Hele bir göre derir, sandıklanmı aldırınm, dedi. H a Mari. lim, belki begenir, iki gün sonra biz tuta mal anahtan da beraber getirecekti. Bel Eh, zengin sayılır. Bol ptra verir( dam Mari kapıyı açtı. Temiz giyinmiş, güler yüzlü, uzun nz. Hazır, bir müşteri ayağma gelmiş; ki bugün yann gelir. parayı hiç sakmmazdı. kaçırma. Ya sonra bir iki ay boş kalır boylu bir adam. Nail Efendi şeyh midir? Evli değil miydi bu zat? Madam Mari siz misiniz? diye sor sa!.. Bursada Mevlevi şeyhi imiş evel {Afcası varj