CUMHTJRİYET 28 Temmuz 1936 YIYANA DONUŞU Tarihî tefrika: 106 M. TURHAN TAN [ Şehir ve Memleket Haberleri j Diş tabiblerinin meslekî dilekleri Merkezî dispanserler açılmasını istiyorlar Diş tabibleri kongresinde aynlan Osman Bürhaneddin. Mehmed Rifat ve Hasan Hayriden mürekkeb üç kişilik bir heyet dün Maarif Vekilini ziyaret ede rek bir müddet görüşmüşlerdir. Bunlar diş tabiblerinin son zamanlarda geçir mekte oldukları buhrandan ve mesleğe olan intisablann azhğından bahsederek bu mektebe Türk talebeden fazla ecnebi talebenin devam ve rağbet ettiklerini söylemişler ve tamamen serbest olan diş tababeti mesleğinin diğer tıb şubeleri gibi cemiyet ve memleket için bir takım isti nad noktalarının teminini ve meslekdaş ların mesleki terketmekten ve sefaletten kurtanlmalarını istemişlerdir. Diş tabibleri tstanbul vilâyeti dahilindeki ilkmekteblerden yüzde 95 inin dişlerinin bozuk olduğunu Vekile söylemişler ve hem memlekette sağlık hem de diş tabiblerine bir istinad noktası olabilmesi bakımlarından vilâyetlerde ilkmekteb talebeleri için merkezî dispanserler açılmasını Vekilden rica etmişlerdir. Saffet Arıkan bu mesele ile meşgul olacağını murahhaslara vadetmistir. Siyasî îcmal Filistin ve İngiltere ilistinde Arabların grevi başlîyah dört ay oldu. Şiddetini hâlâ kaybetmedi. Tek bir Arab dükkânı, mağazası, tezgâhı açık değildir. Yalnız Arab memurlar işlerini bırakmadılar. Grevi ve çete harbini devam ettirmek için Arab memurlannın maaşları mühim bir para membaı olduğundan ve ayni zamanda hükumetin içinde göz ve kulak hizmetini görecek, itimada lâyık adamlar lâzım olduğundan memurlarm greve iştirak etmemeleri daha muvafık görülmüştür. Çete harbi, şehirlerde bomba ve tabanca ile yapılan tethiş hareketi bütün şiddetile devam ediyor. İngiltere Mısırdaki askerî kuvvetlerinden, oradaki emniyeti için icab eden asgarî miktardan fazlasını kâmilen Filistine sevketmiştir. Ingiltere ile Italyanın arası iyileşmiş olduğundan Bingazi hududunda tahşid edilen îngiliz kuvvetlerinin mühim bir kısmı oradan ahnarak Hayfa ve Yafa limanlanna gönderildi. Akdenizdeki gerginlik münasebetile Maltaya gönderilen İngiliz piyade kuvvetleri de Filistine gitmek üzere yola çıkarılmıştır. Ingiltere Filistindeki askerî mevkimi son derecede kuvvetlendirecek bir vaziyette bulunmakla beraber Arablarla sonuna kadar harb ve savaş yapmak fikrinde bulunmuyor. Bir defa mandater olarak Filistinde bulunduğundan bir İngiliz müstemlekesindeki isyanı bilâkayd ve şart bastırır ve emirlerini kabul ettirir gibi hareket etmek istemiyor. Filistindeki Arabların millî davasını Şeria nehrinin öte tarafındaki Arablar dahi benimsemeğe hazırlanıyorlar. Maverayişeria Emiri ile oradaki İngiliz memurlan Filistin Arablarile sıkı münasebet ve karabeti bulunan Şerianın şarkındaki Arablan, Filistin Arablarile birleşerek birlikte harbetmekten sonuna kadar menedemiye ceklerini anladıklanndan Londrayı meselenin iyilikle hal ve tesviyesi için zorluyorlar. Civardaki Suriye ile Mısir ve Irak Arablan dahi Filistin Arablannın davasına paraca ve manen müzaheret ediyorlar. Arabistanın büyük hükümdan İbnissüud dahi Filistin işlerile yakından alâkadar olduğunu gizlememektedir.Hindistandaki 80 milyon müslüman Filistin hareketini bir îslâm davası telâkki ederek grev yapmak, para toplamak ve siyasî teşebbüslerde bulunmak suretile Filistin Arablannın arkasında bulunduklarını anlat * mak istiyorlar. İngiltere ise, bütün Arab âleminî ve ingiliz împaratorluğunun en mühim unsuru bulunan müslüman kütlelerini kendisine düşman yapmaktan çekiniyor, İngiliz efkân umumiyesi bidayette Yahudi davasına taraftar olmuştu. Hatta Filistinde azalan nüfus nisbetinde seçilecek bir teşriî meclis kurulması fikri ortaya çıktığı zaman, Avam Kamarasında sÖz söyliyen hatiblerin hemen hepsi, böyle bir meclis kurulduğu takdirde Yahudilerin, Arabların hükmü altında kalacaklannı ileri sürerek Arab davası aleyhinde bulunmuşlardı. îngiltere hükumeti de ingiliz efkâri umumiyesindeki bu cereyanı nazaç itibara almağa lüzum görmüş ve Filistindeki greve nihayet verilmesi için Yahudî muhaceretinin şimdilik tatili hakkında Filistin Arablan tarafından ileri sürüîen şartı kabulden imtina etmişti. Filistindeki vaziyeti tetkik ederek ıslah çarelerini düşünmek üzere Ingiltere Kralı tarafından fevkalâde bir heyet teşkil edilmesi de Filistinde Arabların silâhlarını, grev ve tethiş hareketlerini bırakmalanna talik etmişti. Bidayette Arablar yalniz Siyonîst Yahudilere ve bunlann kolonilerin» ve mahallelerine taarruz ediyorlar, İngilizlerle çarpışmaktan çekiniyorlardı. Son zamanlarda Filistindeki hareket, Arab * Siyonist savaşmdan ziyade bir ingiliz • Arab savaşı şeklini aldı. Arablar, her yerde İngiliz askerî kuvvetlerile çarpış maktan geri durmadılar. Hatta Ingilterenin hayat daman ve Akdenizdeki ingiliz donanmasının canı olan ve Musul petrollarını Hayfa limanma akıtan boruya bile taarruz ederek bunu muhtelif noktalardan tahrib etmek cesaretirıi gösterdiler. Boru hattının müdafaa ve muKafai zası güçleşti. Maverayişeria ve Irak A ' rablarının dahi galeyanı artmakta oldu» ğundan hattın bu memleketlerden geçen aksammın dahi emniyeti tehlike karşısında kalmıştır. Nihayet Ingiltere hükumeti Filistindeki vaziyeti tetkik ederek esaslı ıslah çarelerini kararlaştıracak fevkalâde kralhk komisyonunun şimdiden teşkiline karar verdi. İngiltere, bu kararla Filistin meselesini cebir ve şiddetle halletmek politikasında ilk defa gerilemiş olu istiyoruz! Istanbul tarafı susuzluktan yanıyor Istanbul Beledıyesi Sular İdaresi yapılacak bazı tamirat dolayısile, suların kısa bir müddet için kesileceğini ilân etmişti. Filvâki, sular kesildi. Fakat bu kesilme zannedildıği kadar kısa sürmemiş, günler geçtiğı halde devam etmiştir ve etmektedır. Tamirat dolayısile su kesilmesini kabul edebiliriz. Fakat bu kesilme yirmi dört saati geçmemek şartile... Alâkadar makamlar alacaklan tertibat sayesinde bu tamir işini pekâlâ kısa kesebilirler veya munta zam kontrol ve daimî tamirle böyle günlerce sürecek uzun tamirlere meydan vermezlerdi. Yaz mevsiminin halkın en ziyade suya ihtiyac hissettiği bu sıcak günlerinde şehrin bir kısmını günlerce susuz bırakmak hiç te doğru birşey değildir. Eğer, bu bitmek tükenmek bilmiyen tamir işi o kadar mühim bir şeyse bunu parça parça ve tercihan geceleri yapmak mümkün değil miydi? Istanbul tarafındaki karilerimiz den aldığımız birçok mektublarda günlerdenberi devam eden susuzluğun felâket haline geldiğinden acı acı şikâyet edilmektedir. Bu şikâyetlerin ne kadar haklı ve yerinde olduğuna biz de şahidiz. Terkosu satın alırken Istanbul halkının su ihtiyacım matlüb şekil ve derecede tatmin ebnek yükünü dı? üzerine alan Belediyemizden bu haIin biran evvel önüne geçmesini ve Istanbul tarafı halkını biran evvel suya kavuşturmasını; İcranm mührünü taklid eden adam Sahtekârlıktan Ağırcezada muhakemesi başladı Beşiktaş sulh icrasının mührünü tak lid etmek suretile emlâkine konan bir haczi fekkettirmekten suçlu Yaninin muhakemesine dün Ağırceza mahkemesinde başlanmışbr. İddia edildiğine göre Yani, bundan bir müddet evvel Kostakı adında birinden aldığı yüz yirmi liraya mukabil Yeniköydeki evini ipotek ettirmiştir. Fakat aradan biraz zaman geçince Beşiktaş icra memurluğunun mührü nü taklid ederek Tapuya hitaben sahte bir tezkere hazırlamış ve Tapu kaydindeki haczi kaldırtmıştır. Ondan sonra da bu evi başkasına satmıştır. Ehli vukuf tarafmdan yapılan tetkikat neticesinde yazılan tezkerenin Yaninin yazısı olduğu tesbit edilmiştir. Lâkin suçlu mahkemede suçunu inkâr etmiş, her ne kadar yazı kendi yazısma benziyorsa da kendi yazısı olmadığını söylemiştir. Bazı cihet lerin tetkiki için dava talik edilmiştir. Kara Mehmed Paşa, Türk bayrağının şerefine saygısızlık gösterecek korkaklara ağır bir akıbet tasarlıyordu! Asker, kendilerine parlak bir zaferin kılavuzluğunu yapan Kara Mehmedi Ciğerdelen palangasına el üstünde gö türmek istiyordu. Yaralannın ağırlığm dan dolayı kumandan bu dileğe muvafakat etmedi, onu sedye ile taşıttı, kendi de yaya olarak beraber yürüdü ve ölüme mahkum görünen dostunu oğlile nikâhlısına teslim ettikten sonra ağlıya ağlıya karargâhına döndü. rası Viyana değil. Düşmanı yenemezsek, merd davranıp ölemezsek yol bulup kaçamayız, suya dökülürüz. 0nun için andlaşalım, kanımızın son damlası dökülünciye kadar çarpışacağımıza yemin edelim. Türk kanı taşımıyan çapulcular için andın ne değeri olabilirdi?.. Onlar, en büyük yeminin köpeklere doğranacak bir okka ekmekle kefaretinin ödenmiş olacağına iman besliyen kimselerdi. Düşmanla şöyle bir elleşmek ve edinecekleri kanaate göre ya savaşta durmak, yahud savusmak fikrini taşıyorlardı. Bu sebeble riyalı bir atılışla koşuyorlar, hançerelerinin bütün kuvvetile haykırarak istenilen yemini yapıyorlardı. Yiğit veziri orada da yeni yeni sıkın tılar, sürü sürü üzüntüler bekliyordu. Harbden uzak tutulan dirinti asker, muzafferiyetin tahakkuku üzerine ayaklanmışlar, haysiyet davası güder gibi görünerek ganimetten pay istiyorlardı. İleri doğru gönderilen müfrezelerin yakaladıklan esirler de yirmi bin atlıdan ve kırk Kara Mehmed Paşa bu riyalı davrabin piyadeden mürekkeb bir ordunun Ci nışa inanmış değildi. Fakat düşmanla soğerdelene taarruz etmeğe hazırlandığmı nuna kadar çarpışmak iştiyakile vaziyeti söylüyorlardı. hoş görüyordu. Ayni zamanda Türk bayrağının şerefine saygısızlık gösterecek Kara Mehmed Paşa, haber verilen taarruzun vukuu halinde şu ayaklanmış, korkaklara için için ağır bir akıbet "isyan vaziyetine geçmiş olan dirinti as tasarlıyordu. O, bin yıl önce Ispanyaya kerle harbe girmek mecburiyetinde kala geçen kahraman Tarıkı örnek tutarak cağırıı düşünerek devlet hesabına aynlan Tuna üzerindeki köprünün tombazlarını ganîmet hissesini onlara paylaştırdı, bu bozmak düşüncesine kapılmıştı. Bunu yasuretle gürültünün önünü aldıktan sonra parsa korkaklan düsman kılıcile TunaBudine bin kelle yolladı ve imdad iste nm dalgaları arasında sıkıstırmış ve harbdi. Fakat gözünün önünde hep yaralı de sebat etmeğe zorlamıs olacağını umuyordu. Lâkin fikrini açığa vurmaktan da adam, aziz adaşı dolasıyordu. Bütiin çekiniyordu. Çünkü onlann ricat yolunu cerrahları palangaya yollıyarak onu kurkapatmaya rıza göstermiyerek edebsiz tarmak çareleri arıyordu. liğe kalkışmalarından korkuyordu. Sipahi Kara Mehmed de ölümle penBu, yiğit vezirin bir hatası oldu. çeleşip duruyordu. Cerrahlar, kimi ci Harbden dönülmiyeceğine and içildiği ğerde, kimi kalb yakınında açılmıs. ya raların iyi olamıyacağına kanaat getirmiş sırada fikrini açıkça söylese heriflerin ulerdi, ümidsizlik içinde timar yapıyorlar tanarak ses çıkarmamaları, düşman kardi. Fakat beklenilen ölümün gecikmesi sısında da köprünün bozuk olduğunu onları hayret içinde bırakıyordu. Aca düşünüp sonuna kadar sebat etmeleri ba, bindebir ihtimal verilememesine rağ muhtemeldi. Kara Mehmed Paşanın men bu aslan yapılı adam ölümü gene bu ihtimali zayıf bulup köprüyü gizlice bozdurması mukadder felâketi eşsiz bir yenecek miydi?... Böyle bir mucizenin tahakkuk edip e facia haline çevirdi. Evet. Kara Mehmed Pasa kumandademiyeceği henüz münakasa olunurken sındaki dirinti asker için bir felâket mudüşmanm büyük taarruzu basladı. Bu dinden henüz imdad gelmemişti ve kü kadderdi. Onlar, tepeden tırnağa kadar çük orduyu takviye için daha önceden zırha bürünmüş binlerce süvari ve binlerSadrrazamm Ciğerdelene yolladığı Kı ce piyade ile mükemmel idare olunan rım Hanı da askerlerinin homurdanma bir top atesi altında boy ölçüşecek ruhsı üzerine yüzgeri edip o mıntakadan ta değillerdi. Yiğit vezire yaman bir sa vaşta yâr olacak öz Türklerin sayısı ise uzaklaşmış bulunuyordu. bin beş yüzden eksikti. Kara Mehmed Paşa, bu nazik durumBuna rağmen Kara Mehmed Paşa da arkadaşlarile, askerin tecrübe görmüş ihtiyarlarile müşavereyi zarurî gördü, düşmandan önce hücuma kalktı, seçme kendi emri altında bulunan vezirleri, bir Türk taburunun başmda düşmanm beyleri ve tanılmış bayraktarlan, levend süvarisine saldırdı. Şu atılış, tuğyan halinde bir ırmağın, engin bir denizin bağağalannı topladı: Düşman, dedi, olanca hızile, olan rına doğru coşup dökülmesini andmyorca hıncile işte geldi, çattı. Atlısı da, ya du. Deniz, bağrını açarak bu ırmağı iyası da bizden artık. Üstelik topu var, çine almaktan geri kalmadı ve bir anda çarkıfeleği var, karşı duralım mı, yoksa bin beş yüz Türk yirmi bin düşmanm aUsturguna doğru çekilip yardım aldıktan rasına karıştı. Çapulcular, uzaktan merhaba der gibi davranıyorlardı, ok atmak sonra mı cenkedelim? ve ileri geri kımıldamak suretile düsma Vezirler, mirimiramlar ikinci şıkkm nın kuvvetini denemeğe savasıyorlardı. münasib olduğunu ileri sürerlerken evvelDüşman, Türk ordusunun ruhunu kuki savaşa sokulmamaktan hırslanmış ve bu sefer gelen düşmanı da öbür defa gibi caklamış olduğuna kanaat getirdikten kolayca tepelenir kıyas ederek bol gani sonra piyadesini dirinti alaylar üzerine met hulyasına kapılmış olan yeriyurdu sevketmiş ve bir hamlede onlan geriye belirsiz dirinti asker mümessilleri sahte püskürtmüştü, İçilen andlar artık düş bir heyecan gösteriyorlardı, düşmandan man ayakları altında bırakılarak tabur yüz çevirmenin ayıb olduğunu haykırı tabur kaçışılıyordu, köprüye doğru ko şuluyordu. yorlardı. Kara Mehmed Paşa, vakarlı bir sü kutla bu yapmacıkları, bu içten gelmi yen bahadırlık iddialarını dinledi ve heriflerin makul sözlerle kandırılamıyaca ğını anladı: * . Peki, dedi, harbedelim. Fakat buMüttefik ordunun merkezinde ve yirmi bin atlı içinde dövüşen Türkler geride ne olduğunu düşünmeden boyuna kelle düşürüyorlardı, her bir Türk yirmi düşmanla gözünü kırpmadan, kılını titretmeden güle güle çarpışıyordu. \Arkasi var] MÜTEFERRİK Diştabiblerimiz Viyana gitti I ağustostan 8 ağustosa kadar sürecek olan beynelmilel Viyana diş tabibleri kongresine iştirak edecek olan heyetimiz dün Romanya vapurile gitmiştir. Heyette profesör Kâzım Esad, profesör Ziya Cemal, doçent Suad Ismail, Orhan Okyay, başasistan Galib Abdi, asistan Münevver ve Nihad vardır. Doçent Pertev Ata ile asistan Ikbal daha evvel gitmişlerdi. Profesör Kantroviç ise bugün hareket edecektir. ŞEHlR ÎŞLERİ Buz sıkıntısı devam ediyor Gutenbürgda toplanan beynelmilel tahlisiye kongresine iştirak eden ve şimal limanlarında tetkikatta bulunan Tahlisiye Umum Müdürü Necmeddin ve Deniz Ticaret Müdürü Müfid Deniz şeh rimizde raporlarını hazırlamaktadırlar. Deniz Ticaret Müdürü şimal limanlarının vaziyetile buralardaki ticaret teş kilâtı, Tahlisiye Umum Müdürü de dünAltı yol ağzındaki Ermeni Demiryolları müdürü gitti ya tahlisiyeleri hakkında kongrece alı mezarlığı Birkaç gündenberi şehrimizde bulun nan kararlan yazmaktadırlar. Altıyolağzında bulunan Ermeni me makta olan Devlet Demiryollan Umum Her iki rapor yakıoda İktısad Vekâ zarlığı yüzünden Belediye ile Ermeni Müdürü Ali Rıza Ankaraya dönmüştür. letine gönderılecektir. patrikhanesi arasındaki ihtilâf mahkemeye intikal etmişti. Son günlerde bu dava Temyizden Belediyenin lehine olarak nakzan gelmiştir. Bugün Belediye namına mezarlığın tapu senedi çıkarılacaktır. Vali Muhiddin Üstündağ, bundan on gün evvel gazetelere vâki olan beyana tında, Istanbulun muhtelif semtlerinde buz depolannda yüz paradan faz Iaya buz satan depo sahibinin tecziye edileceğini söylemişti. Muhiddin Ustündağın bahsettiği seksen buz deposu, ls tanbul gibi geniş bir şehir için kâfi değildir. Bu yüzden şehirde küçük sermaye sini tehlikeye koyarak diğer ufaktefek satıcılığile beraber buz satmak istiyen esnafm buzun kilosunu yüz paradan satmalarına imkân yoktur. Halbuki, Belediye Reisimizin beyanatı üzerine alâkadar depolar bu küçük depolan da bu zun kilosunu yüz paradan satmağa mecbur tutmak istemişlerdir. Bu yüzden, bu esnafm çoğu buz satmaktan vazgeçmiş Şehrknizdeki ve Anadoludaki pamuklerdir. Bu da halkın aleyhine olmuştuf. iplıği buhranı sorr haddini bulmuş bürün Çünkü buz almak istiyenler şimdi semt semt buz deposu aramak mecburiyetinde fabrikalar ve münferid tezgâhlar ipliksizlıkten faaliyetlerini durdurmuşlardır. Bu dirler. tezgâhlarda çalışan ekserisi kadın olan Belediye bütçesi binlerce işçi de işsiz kalmıştır. Dün, başta dokuma ve yazmacılar İki ay geçmiş olmasına rağmen Belediyenin 936 senesi bütçesi henüz tasdik cemiyeti idare heyeti azaları olmak üzeten gelmemiştir. Bu sebeble ağustostan re bir heyet Ticaret Odasma yeniden baş itibaren muvakkat bir bütçe yapmak zaru vurarak bu hale bir çare bulunmasmı isreti hasıl olmuştur. Bazı kazalarda kışa temişlerdir. Bu sırada Odada bulunan kadar behemehal bıtmesi lâzım gelen ba iç ticaret umum müdürü Mümtaz da bu zı işlere, bütçenin böyle geç kalmasından işle alâkadar olmuştur. Oda yeniden vadolayı baslanamamaktadır. Bu müstacel ziyeti İktısad Vekâletine bildırmiştir. Faişlere baslanabılmesi için muvakkat bütçe kat Odanm bundan evvel yaptığı müra caate Vekâletten bir cevab gelmemiştir. vapılmaktadır. Memba sularmı karıştıranlar Şehrimizde iplik işi hemen hemen Yedikule fabrikasının inhisannda bulunmakMemba suyu satanlar hakkında birçok tadır. Bu fabrika da İktısad Vekâletince şikâyetler vaki olmaktadır. Bu şikâyet konulan fiatları protesto makammda 10 lere nazaran bilhassa seyyar olarak su sa ve 12 numaralı iplikleri çıkarmamaktadır. tanlar memba sularını, yarıyarıya kuyu Halbuki çorab ve dokuma sanayiinde ve yahud Terkos sularile kanştırmakta kullanılan iplikler de münhasıran bunlardırlar. Belediyenin mevcud teşkilâtile bu dan ibarettir. On iki numara ipliğe Venun önüne gecebılmesı mümkün olamadı kâletin koyduğu fiat 435 kuruştur. Bu ğından halk, Terkos veya kuyu suyunu iplikler evvelce 475 kuruşa satılmakta memba suyile karışık olarak içmektedir. idi. ^ Istiyoruz! Adapazarmdaki kalpazanlar Adapazarında, Yongal köyünde bir sahte para imalâthanesinin meydana çı kanldığını yazmıştık. Bu imalâthanede çalışan kalpazanlar bir kolaymı bularak sahte paralardan elli kuruşlukların kalıblarını yanlarına alarak kaçmağa muvaffak olmuşlardır. Emniyet ikinci şube müdürlüğü, kal pazanlann şehrimize gelmeleri imkânını gözönüne alarak tedbir almıştır. Pamuk ipliği buhranı arttı Ticaret Odası keyfiyeti Vekâlete bildirdi Tahrandaki sefaret binasî Tahranda yapılacak Türk sefaretha nesi binası için açılan müsabakada mimar Seyfinin projesi muvafık görülmüştü. Yakında, bu binanın inşasına başlanaca ğından mimar Seyfi projesinin tatbikma nezaret etmek üzere dün Irana gitmiştir. DENİZ İŞLERİ Deniz Müsteşarı Ankaraya dönüyor Montrö konferansına iştirak ederek şehrimize dönen İktısad Vekâleti Deniz Müsteşarı Sadullah dün Deniz Ticaret müdürlüğünde meşgul olmuştur. Deniz Müsteşarı yarın Ankaraya dönecektir. Hazırlanan raporlar Kızılayın Şişli şubesi gecesi Bir arkadaşımızın evlenme merasimi Yeni Tünel binası Tünel şirketinin, Galata cihetinde vapmağa mecbur olduğu hana aid formoliteler ıkmal edılmiştir. Ağustosun ilk | haftasında inşaata başlanacak, bma ıki ay zarfında ikmal edilecektir. Mezar bekçileri vesika alacak Gazetemizin ressamı, güzide san'at kârlanmızdan arkadaşımız Ercümend Kemalle Bayan Emelin nikâh merasimi dün Beyoğlu Belediye dairesinde, güzide davetliler huzurile yapılmıştır. Aziz a:kadaşımıza ve refikasına saadetler di leriz. Belediye mezar bekçılerine vesika almaları için temmuz sonuna kadar mühlet vermişti. Müddet bitmekte olmasına rağmen bircok mezarcılar ve mezar bekçileri henüz müracaat ederek vesika almadık larından mühlet 15 ağustosa kadar uzaMüsamerede haztr bulunanlardan bir grup tılmıştır. Bu tarihten sonra yapılacak konKızılayın Şişli şubesinin Şişlideki Suna mesaisi ve atiyen yapacağı işler hakkıntrolda, henüz vesika almadığı görülen pastanesinde tertib ettiği «Kızılay gecesi» daki raporunu okumuştur. mezarcılar ve mezar bekçileri işlerinden çok güzel olmuştur. Sırf Kızılay azasına Kıbrit Inhisan başmüfettişi Ekrem de mahsus olan bu gecede başta Vali ve Atatürkün Kızılay hakkındaki vecizele çıkarılacaktır. Belediye Reisi Muhiddin Ustündağın rinı okumuş, Büyük Şefin büyük ADÜYEDE refikası ve birçok meb'uslarla refıkalan candan tezahüratla alkışlanmıştır. sözleri ve güzide bir halk bulunmuştur. Münir Nureddin, Bimen Şen, ve BaTakas suüstimali evrakı Toplantıda Sıhhiye Vekili doktor Re yan Afifenin söyledikleri musiki parça Bir müddettenberi şehrimizde takas fik Saydamın Şişli Kızılay şubesinin faa ları çok alkışlanmış ve millî havalar çalan suiistimaline aid tahkikat evrakının bir liyetlerini takdir eden telgrafnamesi okun Hılâl bandosile Şişli Halkevi orkestrası nüshası daha çıkarılmakta idi. Bu îiüsha duktan sonra başkan, General Cevad eşi şefi Mühendisyanın küçük yavrulardan yor. cıkarılmış ve mahkemeye tevdi edilmi§tir. Bayan Eşref Vergin kurumun iki aylık müteşekkil Tirosu zevkle dinlenrniştir. Muharrem Feyvi Togay