7 Temmuz 1936 JUMHURİYET SON Ankara 6 (A.A.) Başbakan Ismet İnönünün Haydelberg üni versitesi fahrî doktorluğuna seçil mesi münasebetile aşağıdaki telgraflar teati edilmiştir: Ekselâns Ismet Inönü Ankara Haydelberg üniversitesinin şah Creil 6 (A.A.) M. Salengro ile fından yapılmış olan icraattan bahsetmiş siyetiniz ve eseriniz için olan takdir M. Monnet ile de France sosyalistleri ve şöyle demiştir: ve hayranlık hislerini ifade için vaki « Şimdiye kadar halkçılar cephesi dün öğleden sonra bisiklet istasyonunda tazim hareketi münasebetile sevinc yapmış olduklan büyiik bir toplantıda programınm yansı ikmal edilmiştir.» % hislerimi ve hararetli tebriklerimi Fransız Reisicumhuru intizam nutuklar söylemişlerdir. kabul buyurunuz. ve sükun tavsiye ediyor Nümayiş esnasmda beş tayyareden Almanya büyük elçisi Annecy 6 (A.A.) Reisicumhur mürekkeb bir filo uçmuştur. Fon Keller Halk, avuclarını kapıyarak. bu tayya M. Lebrun, Fransa jimnastik cemiyetleri Ekselâns M. Fon Keller Almanya relerden birinin içinde bulunmakta olan birliğinin federal bayramına başkanlık etmiştir. Müşarünileyh, bu münasebetle Büyük Elçisi M. Cotu selâmlamışlardır. söylemiş olduğu bir nutukta Fransanin çıHaydelberg üniversitesinin bana M. Salengro, hükumetin verilmiş olan ğırından çıkmış olan Avrupada ötedenbetevcih ettiği unvan münasebetile vâki vaidleri tutmağa ve halkçılar cephesi prori ifa edegelmekte olduğu yatıştıncı ve nazik tebriklerinizden pek mütehassis grammı tatbik etmeğe azmeylemiş oldusulha kavuşturucu rolünü ifa edebilmesi olarak en hararetli teşekkürlerimin ğunu beyan etmiştir. Mumaileyh, şimdiiçin dinliyenleri sükune, intizama ve di kabulünü rca ederim. ye kadar yapılmış olan icraattan bahseysipline teşvik etmiştir. ısmet ınönü lemiş ve âyan ve meb'usan meclislerınin Öğleden sonra Reisicumhur, altı bin Berlin 6 (A.A.) Ekselâns yakında harb fabrikalarının millileştiril atletin yapmış oldukları hareketleri seyhmel Inönü mesini kabul edeceklerini haber vermiş retmiştir. Halk, bilhassa Fransayı Berlin Ankara tir. Dahiliye Nazın, birliklere karşı yapıOlimpiyadlarında temsil etmek üzere Almanyanın en mühim Üniversilan icraattan bahsetmış ve hükumetin intihab edilmiş olan 9 atletin ekzersisletesi tarafından fahrî doktor seçilmeyakmda ne gibi işler yapacağmı söylemişrıni çok alkıslamıştır. niz münasebetile, ulusunuzun refah tir. Meçhul asker mezarlığında ve inkişafı için vücude getirdiğiniz Hatib demiştir ki: çıkan hâdise büyük esere karşı olan bütün tak« Matignon itilâfınm imzasının e r Paris 6 (A.A.) Dün yirminci dadir ve hayranhk hislerimizi ifadeyi tesi günü, büyük patronların bir gayret irenin sabık muharibler birliği tarafından ve en iyi tebriklerimizi arza müsasarfetmeğe ve hükumetin tecrübesini işkâl Meçhul Askerin mezanndaki alevin canraat eyleriz. edecek hiçbir teşebbüste bulunmamağa landırılmasmdan biraz sonra takızafer Türkiye komitesi azmetmiş olduğundan muhakkak surette yakınında ufaktefek, bazı hâdiseler ol Doyçer Orientferayn, Vaygelt emin bulunuyorduk. muştur. Birçok kimseler «Marseyyez» Sanayder Fakat şimdi bir manevra yapıldığı ha marşını söyliyerek bir geçid resmi yap M. Vaygelt Sanayder Doyçer ber veriliyor. Büyük patronların yapıl mışlardır. Bu . sırada nümayişçilerden Orientferayn makta olan tecrübeyi torpillemeğe yan mürekkeb bir grup, türlü türlü nidalarla Berlin yacak bir nevi harb hazinesi vücude ge bağırarak Şanzelizeden aşağı iniyorlar Haydelberg üniversitesinin tev tirmekte olduklannın doğru olduğuna di. Polisler, bunları durdurmuşlarsa da cihi dolayısile çekmek lutfunda buinanmak ıstemıyorum. Fakat şayed iş bu bazı nümayişçiler, polis kordonunu ya merkezde ise emin olabilirsiniz ki hüku rarak artistlerin ve kibar takımınm de lunduğunuz nazik telgraftan dolayı pek mütehassis olarak hararetli tebmet gafil avlanmıyacak ve mücadeleye vam etmekte olduklan meşhur Fouquet girecek ve bu mücadele onun zaferile kahvesinin sandalyelerini yakalamışlar ve riklerimin kabulünü rica ederim. nihayet bulacaktır.» Ismet Inönü kahve eşyasından birçok eşyayı polisleDahilıye Nazınndan sonra m. Bonnet, rin üzerine atmışlardır. Polisler, bir çok ziraat meselelennden bahsetmiştir. Mu kimseleri tevkif etmek mecburiyetinde maileyh, is kanunu ve bilhassa kollektif kalmışlar ve nihayet intizamı iade etmişmukavelenameyi kara amelesine tatbik lerdir. etmeğe hazır olduğunu söylemiştir. Bazı kimselerin hafifçe yaralanmış olZiraat Nazırı, hükumet ve meclis duklan bildirilmektedir. arsonlar cemiyeti bir garson mektebi açmağa karar verdiğini Belediyeye ve Kültür direktörlüğüne bildiraıiş. Mektebde tahsil müddeti iki sene olacakmış. Fakat daha evvel imtihan olarak ehliyetname almak ta kabilmiş. Istanbulda 4000 garson mevcud olduğuna göre, bunlardan 500 ünün Ürgübde şöyle bir rivâyet var: Es kinin zemini, yukarıdaki odanm altı mektebe müracaat edecekleri tahmin edikiden bir Ürgüblü Türkistana gitmiş. da aşağıdakinin tavanıdır. Merdiven liyormuş. Garsonlar cemiyeti, mekteb açmağa Nereli olduğunu sorduklaı vakit, mem basamakları gibi hem birbirinin üze rinde, hem birbirinin gerisinde evler: karar vermekle pek iyi etmiştir. Çünkü, leketinin admı söyleyince: garsonluk hakikaten mektebe ve sıkı bir Öyle ise sizin memleketin taşı çok, Bir nevi amfi apartıman! demişler. Ne Hacıbektaş taşı, ne mağaralı ev talim ve terbiyeye ihtiyac gösteren bir Ürgüblü şaşırır: ler; Ürgüb taşının asıl şaşılacak tarafı san'attır. Garson zeki olmalı, leb deme Doğru, fakat siz bunu bu kadar Peri bacalarıdır. Ürgüb ve etrafı yer den leblebiyi anlamah, nazik, terbiyeli, yüzünün en garib jeoloji harikalarile eline, ayağına çabuk olmalıdır. Müşteriyıllık yoldan nasıl biliyorsunuz? Meğer cgüb», yani kup, çok demek dolu. Tabiatin eli taşa ve kayaya neka lerin suyuna göre gitmeği bilmelidir. Bemiş; cUr> da kale ve kaya manasma dar çeşid çeşid biçim vermiş, bunu o ceriksiz, sinirli, sabır ve tahammülü az gelirmiş. Rivayetlerin koynunda haki rada görmeli. Taş orada yalnız in ve adam garson olamaz. katler gizlenir; bu rivayetten belli, Ür kovuk değil, taş orada mahrut olmuş, 1910 yılında Fmdıklıda, şimdiki Güsütun olmuş; şurada bir külâh gibi; bugübün adı ana vatandan geldi. rada bir mahluk gövdesi gibi. Ötede zel San'atlar Akademisi olan binada, bir Ürgübün taşı yalnız çok değil, baş muvazene harikası gösteren bir cam Meb'usan lokantası vardı ki orayı işletkadır da. Hacıbekteş taşı bile oradan baz; beride. başı üstünde tabele taşıyan meği Arnavud meb'uslardan biri üzerine çıkar. Ürgübde onun madeni vardır. bir garibe. Ürgübün taşı şuursuz tabiaalmış ve garson olarak ta hemşerilerinden Mermer cinsinden; san, yeşil. balgami, tin şuurlaşmasıdır. birkaç Arnavud delikanlısmı getirmişti. kurşuni. renk renk, ve gayet güzel cilâ Tabiatin şuurlaşmış eserleri karşı Bir gün, lokantada bir kıyamettir koptu. kabul eden bir taş. Ürgübde çıkan bu taş Hacıbektaşta işlenir ve Bektaşile sında insan şuuru da derhal hayalleşir. Şangırşungur tabaklar devrildi, yemekler rin taşıdıkları tTeslimtaşı», «Kemerta Tabıat insan gibi iş görünce insan şa döküldü. Meclisin polisleri koşuştular. şı», gibi taşlar hep onlardan yapıldığı şırıp düşünüyor: Bunları insan yapma Garsonlardan birini hiddetten gözleri için ona Hacıbektaş taşı dendi. Tarika dı, tabiat te yapamaz; öyle ise onları dönmüş bir halde zorla lokantadan ve tin esrarı içinde o taş asırlarca çeşidli göze görünmez mahluklar yaptı. Ma Meclis binasmdan çıkarıp dışan attılar. hassalar taşıyan mistik bir büyü olmuş sallar böyle şaşırışlardan doğarlar. Ür Meğer, garsonlardan biri, meb'uslardan gübün taşı jeolojinin masallaşmasıdır. tu. Bak, içinde kat kat mağaralar bulu birinin yemeğini mi geç getirmiş, yoksa Tarikatin mistiğine medresenin zühmillet vekillerinden birinin üstüne yemek dü de imrenmiş olacak. Silâhtar Meh nan şu koca mahrut mutlak bir devin med Paşanın Arabsunda yaptırdığı ca ikametgâhı olacak. Şu sivri sivri ehram mi dökmüş, her neyse, meb'us hiddetlenminin mihrabı baştan başa bu taşla vü lar elbet ecinni külâhlarıdır. Yüksek miş ve garsonu fena halde haşlamış. Arnavud garson, azarlanmağa tahamcude getirildi. Tarikatle mistikleşip bir daldan meyva koparacakmış gibi medrese ile zahidleşen taş halkm elin boynunu uzatan şu kayanın başını şüp mül edememiş, hemen meb'usun üzerine de de lâikleşiyor. Halk ondan ağızlık, hesiz ki bir sihirbaz oydu. Şu muva hücum etmiş... Polisler yetişmeseydi, gazene cambazlığı yapan azametli sandık yazı takımı, kâse, tabak gibi şeyler yapkimbilir hangi şeytanm masası. On liba, en az bir cerh avk'ası olacaktı. tı. Meşrutiyete kadar birçok san'atkâr Onun için sinirli, mağrur, sabır ve tametrodan elli metroya kadar yükselen ve pek çok aile geçindiren bu san'at, hammülü az, aksi ve kavgacı adam iyi şu başları tabelâlı ve garib duruşlu süMeşrutiyetten sonra sönmeğe başlar. garson olamaz. Hele rakı gibi sert içkiler tunlan da muhakkak periler diktiler. Yalnız tezyinata değil, inşaata da gelen Bakınız, Elisee Reclus'nün Cihan içilen yerlerde garsonluk etmek bir hayli o taşı yeni mimarimizde kullanamaz Coğrafyası bile bu peri bacalarını na hususî kabiliyetlere muhtacdır. Sarhoşmıyız? Bu, belki güzel bir zevkin dirilisıl anlatıyor: Elli metroya kadar yük luğun psikolojisini bilmek lâzımdır. şi olacak. Bu mektebde, Rum garsonlara öğretilO taş bir süstür, fakat Ürgüb ve etra selen mahrut biçimli sütunlar. Temel leri sencabî, yahut kırmızımtırak, te mesi lâzım gelen birşey var ki o da, türkfının taş ummanı içinde o süs bir katre gibi kalır. Ürgübün taşı deyince, o mellere yakın yerleri yeşil, daha üst kı çe konuşmaktır. Gerçi, onlar, Türk müşsüse değil, asıl kendisine bakmalı. Her sımları boz ve donuk renkli; bütün bu terilerle türkçe konuşurlar amma, büfe heyulâî sütunların, binlerle ve binlerle, şeyden önce taş orada bir meskendir. hep birden, akşamın alacalı zamanla den birşey isterken mutlaka rumca bağıSadece in, iovuk, mağara değil, eninnda uzaktan görünüşleri; sanırsm rırlar. însan kendini Istanbulda değil: »iKinıınınnnilllülllllllllllHIIIIIIIIIIIIIIIIIIIHinilinillUlımınKM' konu bir mesken, yumuşak taşı tabiatin ki karşında devler tarafından kurul Atinada zanneder. Umumî yerler olar eli oydu, ve insanm eli yonttu. Dağ muş çadırlardan mürekkeb korkunc lokanta, birahane, kazino gibi yerlerdBursa 6 (A.A.) Iç Bakanı ve böğürlerinde, tabiî ve sun'î, belki yüz bir ordugâh var. mütemadiyen rumca bağırarak ekmek Cumhuriyet Halk Partisi Genel Sekre binlerle ev. Bunlar alelâde mağara deteri refakatindeki zevatla birlikte bugün ğil; pencereleri var, kapıları var, oda Frengin ilim kitabı böyle derse halk su, bira, şarab ve saire ıstemenın hıç ma ne demesin? Halkın acib gözlerle bak nası yoktur. Garsonlar da, büfeciler de bı saat 9,30 da Bursadan Mudanya yolile ları var. lstanbula hareket ettiler. Kendisini du Bunların içerisi yazm serin, kışın ı * tığı bu peri bacaları tabiî en basit se istenilen şeylerin türkçelerini pekâlâ birak karakolu önünde Partililer, devlet er lıktır. Ne terlemek, ne üşümek; sıcak beblerle meydana geldi. Taşların kimi lirler. Ec/5en, böyle umumî yerlerde, garsonkânı uğurladı. Asker ve jandarma ve sa orası sayfiye, soğuksa onun içi kasi yumuşak, kimisi sert. Yumuşak taşları, rüzgârlar çarpa çarpa, yağmurlar lann rumca değil, türkçe konuşmalan polis kıt'ası selâmladı. İlbay ve Parti loriferlidir. Taştır, çürümez; ahşab dekamçılıya kamçılıya, seller oya oya ve Başkanı Şefik Soyer kendilerine Mu ğil, yanmaz. Rutubetsiz olduğu için ha güneşin ziyaları da çatlata çatlata aşın için, garson mektebinin açılmasını bekleAnkara 6 (A.A.) Gazetelerimi Lucerne 6 (A.A.) Isviçrenin A danyaya kadar refakat ettiler. va kuru; hava kuru olduğu için hasta dırınca sert taşlar, direk gibi, sütun gi meğe lüzum da yoktur. Belediye ve zabıhk olmuyor. Soba külfeti yok, yangm bi, mahrut gibi ayakta kaldılar. Peri ta, sıkı bir tenbih ve takible bu işin önüne zin scn günlerde Üniversiteye dair yap vusturyaya karşı kazanmış olduğu zafe* * tehlikesi yok, yıkılmak ihtimali yok... bacaları sertin inadile yumuşağm eri «in^'den gecmelidirler. tıklar: neşriyat üzerine Ankarada ken rin 550 inci yıldönümü münasebetile Vekil geldi Ve... Hiç masrafı yok. Ev değil, ideal! mesinden doğdu. disine müracaat ettiğimiz Üniversite Rek Sempachde bir nutuk söylemiş olan M. Pire ve Atinada da, türkçeyi rumcaEvvelki gün Bursaya giden Dahiliye Hepsinden üstünü bu mağaralı evler törü C. Bilsel şu beyanatta bulunmuştur: Motta, bilhassa şöyle demiştir: dan iyi bilen garsonlar doludur. Fakat Vekili Şükrü Kaya dün tstanbula dön Peki ya sütunlar üstündeki o tabelâgayet emin de. Daire biçimli bir met «Beynelmilel vaziyet, bizi büyük en müş ve Cumhuriyet Halk Partisi mer hal. Tarkaz denen, değirmentaşı biçi lar nedir ve onların başları üstüne o hiçbir lokanta, kazino ve birahanede, gar« Muhtelif vesilelerle söylediğim gibi Universıtenın en esaslı hedeflerinden dişelere düşürüyor. Gökte hiçbir sulh kezine giderek bir müddet meşgul olmuş, minde, bir kapı. Eşikte, tavanda, iki garib tepsileri kim koydu? Bu da yumu sonların türkçe veya fransızca bağırdıkbiri de yarının genc Türk alimlerini ye ışığı görmüyoruz. Artık muahedename Vali Muhiddin Üstündağla konuşmuş, yan duvarda kavisleme oluklar yapıl şakla sertin arasma bir de en sertin lannı duyamazsmız; yunancadan başka eriyip dil işitmezsiniz. Bu, yalnız Yunanistantiştirsnektir. Bu ana hedef hiçbir zaman lere ve hatta ihtiyarî olarak imza edilmiş müteakıben Floryaya giderek Reisicum mış. Köskü denen bir manivelâ ile o girmesinden oluyor. Yumuşak gitti, sert sütun halinde kaldı; en sert te da değil; her memlekette böyledir. Bizkalın değirmentaşlı kapı o oluklar içindeğişmiyecektir. Bunun için de şimdiye olanlarına riayet edilmiyor. Siyasî teşek hurumuza mülâki olmuştur. de döndürülerek kolayca açılıp kapa en üstte oturuyor. O en esrt olmasa de ise, bu hususta çirkin bir mübalâtsızkadar doçentli'; ve asistanlıklara bir tek külün en asîl sekli olan demokrasi, istihnıyor. En sarp kaleler düşebilir, fakat alttaki orta sert te eriyecekti. Fakat lık vardır. Bu mübalâtsızlık, Beyoğlunyabancı getirilmemiştir. Ve getirmek fikri kar ediliyor. Ecnebi erkânıharbiyeler, şuo kapı kapanmca buraya cinler bile gi üstteki bir şemsiye gibi alttakini de da dükkân ve mağaza sahibi olmağa başnu bilmelidirler ki arazimize karşı tecade yoktur. muhafaza etmektedir. Yayvan sert ken remez. " vüzde bulunmak ve yahud memleketimizi dini uzun sütuna hem taşıtıyor, hem lıyan Türklere de sirayet etmiştir. KapıDoçentlerimiz, bugün yerli ve yabanTokyo 6 (A.A.) Harb divanı, 4 Eski büyük Türk akmları zamanmda taşıttığını aşınmaktan kurtarıyor. Ta lannm önünde görünen kadınlan hep, sevkülceyş maksadlarla kullanmak için cı değerli profesörlerile tam bir ahenk vâki olan her türlü teşebbüs, İsviçrenin ay süren bir muhakemeden sonra, 23 şu Bizanslılar o mağaralara kapanmışlar; şıyan da memnun, taşıtan da. Ürgübün Oriste madam! diye karşılıyorlar. içinde profesörlerinin ilimlerinden azamî muannidane bir mukavemetine maruz bat ihtilâline iştirakten suçlu olanlar hak sonra milyonluk haçlı orduları Anado taşı işini bilir! Tanıdığım bir Rum, bana, istifadeye çalışmakta olduklan gibi pro luya çöktüğü vakit Türkler gene o tarkındaki hükmünü vermiştir. kalacaktır.» Amerikadan bile bu jeoloji harika Garib şey, diyordu; biz, Rumlar fesörleri de onların yetişmelerine azamî kazlara sığınmışlardı. Sayılamıyacak 1 7 zabit ölüm cezasına, 5 suçlu müeblarını tetkik için heyetler gelirmiş. On aramızda türkçenin «buyurun» sÖzünü kadar çok, bu mağaralar içine bir, iki gayret göstermektedirler. Bu ciheti Rek Nafıa Vekili şark seyahatine bed hapse mahkum edilmişlerdir. Adedi milyon insan gizlenebilirmiş. Şimdi larm eserlerinden naklen bir coğrafya kullanırken Türk dükkâncılar bir «oristörlük önemle takib etmektedir. Şurasını çıkmıyor 108 olan suçlulardan diğer 71 i muhtelif dağ böğürlerinde karanlık birer çukur kitabmda bu peri bacalarınm Ameri te» tutturmuş gidiyorlar. ilâve edeyim ki, hükumetin büyük feda Ankara 6 (Telefonla) Nafıa Veki cezalara mahkum olmuş ve 25i beraet et gibi duruşlarına bakma. onların saye kalılarca Nevyorkun Jollowston par Türkiyede, ekalliyetler kendi aralai kârlıklarla Universitemiz için seçtiği linin yakında şarka bir tetkik seyaha miştir. sinde kimbilir nekadar insan ölümden kma benzetildiğini görmüştüm. Yalnız nnda kendi dillerini kullanmakta serbesgarbli profesörlerin değerli çalışmaları tine çıkacağı bir gazetede yazılmıştı. bu benzetişten de belli, Ürgübün taşı Bahçeli Evler kooperatifi kurtuldu. diğer Türk kollegleri gibi her türlü takdi Böyle bir seyahatin mukarrer bulun nekadar insan işine benziyormuş. Nev tirler; fakat umumî yerlerde türkçenin Kimisi çok eski, topraklarla dolmuş. yorktaki Amerikalmm elile Ürgübdeki hakimiyetine herkes boyun eğmeye mecre lâyıktır. Üniversite gibi bir ilim ocağm madığını öğrendim. kongresi Kimisi nisbeten yeni, hâlâ kazma kü burdur. da yerli ve yabancı hoca farkı olmaz. Hariciye Müsteşarı Tahrana Ankara 6 (Hususî) Bugün Halke rek izleri silinmemiş. Onların kimisi tabiatin eli; bu kadar aykırı iki elin, o Hepsi Üniversitenin hürmete değer birer vinde Ankara Bahçeli Evler Yapı ko mezardır, cesedler çürümeden uzun kadar mesafeden elele verişi... gidecek Fakat ne o? Otomobille, yolsuz yol operatifi umumî heyeti toplandı. Or müddet dururmuş. Kimisi mabeddir, uzvudur. Ankara 6 (Telefonla) Tahranda lardan, sağa sola sapıp dere tepe aşarEdebiyat fakültesinin kendi hariminde inşa ettirilmekte olan biri yazlık diğeri taklar idare heyetinin Emlâk Banka tavanları yüksek, içlerinde ilâhlann Büyük Millet Meclisi reisi Abdülhasile yaptığı itilâfı tasdik ve tekid etmiş, putları vardı. Etiler dualarım o putların ken bak akşam olmuş. Akşam; ne günyaptığı profesörler toplantısındaki konuş kışlık iki sefarethane binasmm inşaat düzün kamaştırıcılığı ne gecenin ka lik Renda dün sabahki ekspresle An ve idare heyetini tebrik ederek Emlâk mayı yanlış tevil eden bir zatın gazetelere işlerini teftiş için Hariciye Müsteşarı Bankasma da teşekkürlerini gönder önünde yaptılar. O kovuklar içinde ranlığı; ışığm çiy tarafmı atıp yumu karadan ^şehrimize gelmiş ve Floryayaİ verdiği havadis hepimizi müteessir etmiş Agâh çarşambaya Tahrana hareket e miştir. Kooperatif bu sene Orman çift kırk, elli asırlık bir tarih uyukluyor. şak tarafile kaldığı o titrek zaman; a giderek Atatürke arzı tazimat etmiş, decektir. Bu mağaraların insan elile oyularak yakta uyuyan o taş gövdeler içine ak bilâhare Perapalas oteline gitmiştir. tir. B,u yanlış havadisin menşei tahkik liği üzerinde 150 ev yaptırmak üzere olunmaktadır. Yolsuz hareket eden hak Lokarnocular temmuzun 16 Emlâk Bankasile anlaşmıştır. Evler 12 yapılanlarına orada «Kesme odalar> di şam onları uyandıran bir ruh gibi gir yorlar. Bunların içinde yüksek bir san di ve peri bacaları büsbütün mahluk Belgrad elçimiz Ankaradan kında gereken muamele yapılacaktır.» senede ödenecektir. sında toplanıyorlar at derecesine çıkanlar da var. Ürgüb laşarak işte diriliverdiler. geldi Paris 6 (Hususî) Lokarno pak tktısad Müsteşarı Avrupaya köylerinden birinde bundan yetmış, Belgrad elçimiz Ali Haydar dün sa ÎSMAİL HABİB tını imzahyan devletler temmuzun 16 sınseksen yıl önce Sağır Hasan Ustanın gidiyor bah Ankaradan şehrimize dönmüştür. yaptığı oda: Bir orta kubbe, yanlarmda da Brükselde toplanacaklardır. Belçika Elçimiz gazetecilere demiştir ki: Ankara 6 (Telefonla) İktısad Müs yarım kubbeler, kemerler ve sütunlar. Başvekili M. Van Zeeland bugünlerde < 18 aydanberi memleketime gel teşarı Faik Kurtoğlunun yakmda Av Kubbelerle duvarların zaviyelerle bir îzmir panayırına hazırlık Ankara 6 (Telefonla) Ingiltere resmî davetiyeleri gönderecektir. memiştim. Bu defa hem hükumetimle rupaya gideceği söyleniyor. Bu seya leşmesi. Burada hendesenin bütün in İzmir panayınnın yaklaşması dolayıKralı Sekizinci Edvardın doğum yıldö tngiliz Mısır görüşmeleri hat, geçenlerde İngiliz grupuna ihale etemas etmek ,hem de şahsî işlerimi görcelikleri ve mimarlığın bütün hünerle sile hazırlıklar bir hayli ilerlemiştir. Bilnümü münasebetile Reisicumhumuz Amek için gelmiş bulunuyorum. Belgradilen Karabük demir sanayii tesisile ri var. Komprime halinde bir Süley ilerliyor hassa İstanbul Ticaret Odası Izmirde Is da dönmezden evvel bir iki güne ka tatürkle İngiltere ^Kralı arasında samimî alâkadar addedilmektedir maniye camisi. Bunu yapan Sağır Ha tanbul sanayiini temsil eden büyük bir Londra 6 (Hususî) İngiltere ile telgraflar teati olunmuştur. Bir haftada yakalanan ka san. okumak bile bilmezmiş. Yaman bir paviyon kuracaktır. Bunun için Oda dar tekrar Ankaraya gideceğim.ı Mısır arasında bir anlaşma imzalamak milletiz biz. Bir ümminin içinde bile Millî Sanayi Birliğile anlaşmıştır. Maarif Vekili Eskişehire üzere bir müddettenberi Mısırda cereyan Yugoslavya ile yapılacak çakçılar ve kaçak eşya bir Sinan yatıyor. etmekte olan müzakereler hayli ilerlemişgidecek ticaret anlaşması Ankara 6 (A.A.) Geçen bir hafDiğer taraftan memleketimize sefer yaÜrgübün yamaclara raslıyan yapı Yugoslavya ile memleketimiz arasında Ankara 6 (Telefonla) Eskişehirde tir. Halihazırda askerî meseleler müza ta içinde gümrük muhafaza örgütü 45 evleri bile bu Kesme denen kaya oda pan bütün ecnebi vapur kumpanyalan kere edilmektedir. Bu mesele hakkında kaçakçı, 791 kilo gümrük kaçağı, 365 kiklering esasma dayanan bir ticaret anlaşiçılmış ve tedrisata başlamış olan köy lardan ayrılamamış. Her evin bir veya beynelmilel İzmir panayınna Türkiye sımuallimleri kursunu teftiş etmek üzere bir prensip itilâfı hasıl olduğundan, Mısır lo inhisar kaçağı, 1 tüfek, 3 tabanca, 14 birkaç kaya odası da var. Evler kaya nırlan dışından gelecek eşyayı yüzde elli ması müzakeresi için Türkofis reis muaMaarif Vekilinin bugünlerde Eskişehi murahhas heyeti yakında Londraya gele mermi, 59 Türk lirasile 20 kaçakçı hay odaların meziyetlerinden mahrum kal tenzilâtla taşımağı kabul ettiklerini Tür vinlerinden Bürhan Zihni Belgrada git re gitmesi muhtemeldir. cek ve kat'î itilâfı burada imzalıyacaktır. vanı ele geçirmiştir. miştir. mak istememiş. Alttaki evin odası üste kofise bildirmişlerdir. Fransız sermayedarlan hükumete aleyhtar mı? Büyiik patronlar, yapılmakta olan tecrübeyi torpillemek için hazırlıklar yapıyorlarmış TELEFON MABERLEC TELGRAF Başvekilimize gelen tebrik telgrafları URDDAN AZILAR Yazan : ismail Habib İHEM NALINA MIH1NA Garsonlara öğretilecek şeyler Peri bacaları Etiler dualarım o putların önünde yaptılar, o kovuklar içinde elli asırlık tarih uyukluyor 1 Dahiliye Vekili Dün Bursadan şehrimize avdet etti Ecnebi doçent getirilmiyecek ((Göklerde sulh ışığı görünmüyor!)) Isviçre kendini müdafaaya hazırlandı Rektörün Üniversite işleri hakkında beyanatı Tokyoda 17 ihtilâlci zabit asılacak Meclis Reisimiz geldi İngiltere Kralile Atatürk arasında telgraflar