CUMHUBİYET (\ 2 Temmuz 1! // // // ONÜŞUİ YIYANA OON Tarihi tefrika: 80 M. TURHAN TAN Şehlr ve Memleket Haberleri) Siyasî icma Liman idaresinîn yeni kadrosu Idarede birçok değişiklikler yapıldı J ^ Afişaj meselesi Adliyede Holanda Bankasının davası dün başladı Şehrimiz Holanda Bankası kendisin den afişaj ve levha parası olarak 800 kiisur lira istediğinden dolayı Belediye aleyhine ikinci hukuk mahkemesinde dava ikame etmişti. Bu davanın bakılmasına dün saat 14 te başlanmıştır. Mahkemede her iki tarafın avukatları hazır bulunmuşlardır. Evvelâ Holanda Bankasımn vekili davayı teşrih ederek afişaj namı altında kendilerinden istenen bu fahiş paranm gayrikanunî olduğunu söylemiş ve Belediye avukatı da bunun aksini iddia etmiştir. Heyeti hâkime hangi tarafm haklı olduğunu tesbit etmeden evvel, afişaj işirle aid Belediye Encümeninin bir kararı bulunup bulunmadığma ve varsa bunun tetkikine lüzum görmüş ve muhakemeyi başka bir zaman bırak mıştır. İki tıbbî hâdise tahkik ediliyor Hasekiye dairde bir şikâyet yapıldı Manisa hastanesi sertabibi Muhlisin ayağına bir ameliyat yapan Tıb fakül tesi profesörlerinden Nissen aleyhinde, bu ameliyatı yanlış yaparak hastanın ölü müne sebebiyet vermek» iddiasile Müd deiumumilığe müracaat edildiğini yaz mıştık. Dün, bu cidden meraklı hâdise ve iddia üzerinde yaptığımız tahkikat şu neticeyi vermiştir: Manisa hastanesi sertabibi Muhlis, ayağından mustarib olduğundan bir müddet evvel İstanbula gelmiş ve Cerrahpa* şadaki Tıb fakültesi hariciye kliniğine giderek muayene olmuştur. Profesör Nissen doktorun ayağındaki çatlağı tashih etmek için bir ameliyata lüzum görmüş ve bu ameliyatı yaparak marazlı yeri dikmiştir. Fakat dikişten sonra bir hafta hasta doktorun ıstırabı din meyip gitfikçe artmıştır. Bundan sonra hastayı bir kere de operatör M. Kemal muayene etmiş ve ayağm derhal açılması lâzım geldiğini söylemiştir. Tedavi edildiği zannedilen ayaJc açılınca dehşetli bir cerahat boşanmış ve bir müddet sonra da doktor Muhlis bu yaradan zehirlenerek ölmüştür. İngiltere Fransa ngiltere Harbiye Nazırı Mister Cf| Cooper Pariste söylediği bir nutua vaktile Mister Baldvinin İngiltero müdafaa hattı Ren nehrinde olduğu i» züne işaretle Fransa hududlannın İng« terenin de hududlarını teşkil ettiğini rlemişti. îngiliz Harbiyt Nazınmn bu ıleri geçenlerde Maliye Nazın Mjr Nevil Çemberlaynm zecrî tedbirlerin îvanu delıliğin son derecesi olacağını r> lemesi kadar İngiltere dahilinde ve licinde büyük heyecan uyandırdı. ı Nevil Çemberlaynm sözlerinin akalde Ingiliî kabinesi zecrî tedbirlerin k p dınlnusı lüzumuna karar vermişti. Şidî de Infliliz Harbiye Nazmnın sözleringiltere ile Fransa arasında ittifak ale dildiği yahud akdedilmek üzere oldçı tarzoıca karşılandı. Nazır Par;.steki lY kunda harb meydanlannda iki tafaf ılr kerleriain birlikte döktükleri kanla <£ samimî itilâf muahedesinin bir kâğıd &.« çası olmaktan çıkmış ve iki milletin kaj em yazıinn y birlik vücude getirmiş ol ğunu da ilâve eylemesi ittifak yapılac zanaını büsbütün kuvvetlendirmiştir. D Sadırazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa, Viyana hazinelerini hesablamaktan, Krallara etek öptürmekten başka birşey düşünmüyordu! Bu gevşek davranışlar, bu lüzumsuz nümayişler ordunun zaten çiirük olan düzenini büsbütün sarsmış gıbıydı. He nüz Türk sınırları içinde bulunulduğu halde şu vc bu tarlalara ilişiyor, bahçe leri hırpalıyor, köylüleri incitiyordu. Kara Mehmed, Mısırlı bir levendin ihtiyac sevkile değil de eğlenmek arzusuna ka pıhp bir çayırın altını üstüne getirdiğini görünce kulağından yakaladı, Sadırazamın yanına götürdü: Buralarda çayır kesmek, senin sakalını dibinden tıraş etmek kadar ağırdır. Bu tıraşa nasıl razı olamazsan çayırlann kesilmesine, ağacların devrilmesine de göz yummamahsın. Dalkavuklarla Viyana hazinelerini hesablamaktan, krallara etek öptürmekten başka birşey düşünmiyen Sadırazam bu sert ihtar üzerine afalladı: Haklısın Ağa, dedi. Bu gidileri cezalandırmalı. Kara Mehmed, Mısırlı levendin bir iki yüz değnek vurdurularak bırakılaca ğını hesablamış ve ayrılmıştı. Sadırazam, başkalarına ibret olsun diye suçlunun kafasmı kestirtti. Fakat sarsılan ordu disiplini bir türlü düzelemedi. Hele Pernuvar suyu geçilirken köprü önünde küçük bir harb yapıldı. Suyu önce geçmek davasından çıkan bu kanlı boğuşmada Sipahiler, Yeniçeriler, Cebeciler, Sekbanlar, Sancalar boğaz boğaza gelmişlerdi. Agalann, paşalann ter dökerek yaptıkları uzun yalvarışlar sonunda kavgamn önüne geçilebildi. Lâkin fil döğüşü arasında ceylânlann ezilmesi kabilinden bu çarpışma sırasmda da Mısır askeri çok ziyan gördü (1). Bu Pernuvar köprüsünden binlerce deve ve katırdan başka elli bin araba geçmişti. Ordunun ne yaman ağırlıklar taşıdığı şu rakamdan da anlaşılır. Kara Mustafa Paşa işte böyle bir âlemi, Türk sınınndan günlerce uzak bir yere taşıyordu ve yanını yönünü hiç düşünmüyor du. Bununla beraber ordu yürüdü. Mohaç sahrasma ulaştı. Vaktile Türk ordusu burada Macaristanın mukadderatını tesbit ebniş ve kendi bayrağına Avrupanın göbeğinde dalgalanmak hakkını kazandırmıştı. Kara Mehmed, başta Bali Bey olmak üzere eski Mohaç galiblerinin büyük bir törenle anılmasını Sadırazama hatırlattı ve iki yüz elli bin kişi, tek bir baş gibi, tarihin o şanlı sahifesi önünde uzun bir an eğildi. Gene orada, Mohaç menzilinde garib bir hâdise oldu. Kara Mehmed, ordunun ardında taşınılan koyun ve sığır sürüleri arasında dolaşırken bir topçu neferinin bir çobanla dalaştığını gördü. Nefer, bir çanak süt sağdırtmak istiyor, çoban razı olmuyordu. Nefer ısrar edince çoban hiddetlendi, türkçe olmıyan bir dille üç beş kelime haykırarak elindeki baltayı top çunun başına indirdi ve adamcağızı öl dürdü. D Müslüman kılığı taşıyan çobanın kızgınlık deminde almancaya benzer bir dil kullanması Kara Mehmedin dıkkatini uyandırmış ve işlenen cinayet te sinirlerini bozmuş olduğundan hemen koştu, katili boynundan yakalayıp yere yatırdı, kısa bir muayene ile Islâm olmadığını anla dıktan sonra sıkı bir sorguya çekti ve iyi türkçe konuşur mürted bir Alman olup casusluk yapmak için orduya karıştığını kolaylıkla herife itiraf ettirdi. Or duda casuslar bulunabileceğini o güne kadar tasavvur bile etmemiş olan Sadırazam, keyfiyeti Kara Mehmedden öğre nince bir nebze şaşaladı ve katıl casusun kellesini vurdurdu. Istanbul Limanı îşletme idaresi dünden itibaren İktısad Vekâletinin emrinde yeni kadro ve bütçesile çalışmağa başlamış tır. Yeni kadronun şekli dün sabah alâkadarlara tebliğ edilmiştir.. Yeni liman kadrosunda oldukça mü him değişiklikler vardır. Antrepo şefliği lâğvedilmiş, ve bir kısım halinde iş letmiye raptedilmiştir. Bu kısma müfettiş Naci bakacaktır. Fen heyeti, vesait şubesinden ayrılarak atölye ve fen he yetleri birleştirilmiş, şefliğine mühen dis Kenan getirilmiştir. Fen heye ti Deniz Ticaret mektebi ahşabiye pro fesörü Harunla takviye edilmiştir. Şimdiye kadar ayrı bulunan işçiler ve vesait servisleri birleştirilmiştir. Bu servis şefliBatsuk menzili geçilince yol çok sarp ğine Cevad ve muavinliğıne Kemal getilaşmıştı. Enişler, yokuşlar ve dereler bir rilmiştir. birini takib ediyordu. Bir günde yedi îstatistik ve tarifeler servisi ihdas edibüyük çay aşıldığı için bir kısım ağırlık erek şefliğine eski kontrol şefi İhsan Ali lar ve bir hayli zahire suya gilmişti. Bir tayin edilmiştir. Yeniçeri ortası gene köprüyü önce geçYeni Liman kadrosuna haricden mütemek hırsile yeni bir kavgaya yol açti hassıs olarak hesab, makine ve güverte ğından Sadırazam, Ocakağası Bekrî müfettişlerile bir mimar alınacaktır. En Mustafa ile görüştü ve bu ortayı takımile ziyadesi işletmeden olmak üzere 4050 Kanije kalesine yolladı. kişi de açığa çıkanlacaktır. Liman idaresi yeni teşkilâtı dolayısile Sansar Palangası menzilinde birkaç cepane arabası ateş alıp büyük ziyanîara gümrük ambarlarını ancak 15 gün sonra sebeb oldu. Bataszckta casusların yeni devir almağa başlıyabilecektir. bir fenahğı keşfolundu. Herifler o menIdarede mesai saati için bir had kon zildeki bütün kuyulara hayvan leşleri mamış, her memurun elindeki işi bitirinatmışlar ve suları içilmez bir biçime sok ciye kadar çalışması esası kabul edilmişmuslardı. Sadırazam, gene kuvvetli bir tir. Işini bitiren memur, herhangi saatte uyanıkhk göstermedi, hiçbir tedbir al olursa olsun işinden aynlacaktır. madan orduyu eskisi gibi bozuk düzen yürüttü. KÜLTÜR İŞLERİ Fodovarda fırtınaya tutunuldu, Altınoluğu derbendinde birçok eşya kayboidu. Bu derbend, ancak bir araba geçebilecek genişlikteydi. Cankurtaran menzilinde biraz geniş nefes alındı, Penteli sükunetle geçildi, Yakiştede Eflâk voyvadası askerile orduya iltihak etti, oradan Üstüni Belgrada, Stuhlvveissenburga varıl dı. Artık Avusturya sınırına yakla^lmıştı, iki menzil sonra düs'man toprağına girilecekti. Kara Mustafa Paşa, Üstünî Belgradda orduya geçid resmi yaptırdı, toplann atış ve varış kuvvetlerini tecrübe ettirdi ve elli bin Tatar atlısile gelmiş olan Kirım Hanı Murad Girayı huzuruna ka bul etti. Simdiye kadar ancak yürüyüş yapıhyordu ve Edirneden çıkıldığı tarihten bugüne kadar doksan gün geçmiş bulunuyordu. Viyana sarayı bu uzun günler icinde elbette hazırlanmış olacaktı. Pakat Sadırazam gene ağıraksak davranıyordu, ordunun hareketini hızlandırmı yordu. [Arkast car] (1) Sipah, Yeniçeri, Cebeci, Sarıca tay . fası birbirlerile balta, külunk ve topuzla öyle kavga kopardılar ki dın duşmamna yardım ancak bu kadar olur. Mısırlılardan çok derdimendin eşya ve zehairi payemalı hâkü bugal ve birkaçı dahi ayaklar altın. da bican oldu.> Silâhtar tarihiC: H. S: 25 Soy adı kaydine bugün de devam edilecek Soy adı kaydını kanun temmuzun ikisine kadar tahdid etmişti. Temmuzun ikinci günü dahi kayid muamelesine devam edilip edilemiyeceği şüphe uyandır mış ve alâkadarlardan sorguya gelen cevabda temmuzun ikinci günü akşamına kadar kayid muamelesine devam edil mesi bildirilmiştir. Bu itibarla kayid muamelesi bu akşama kadar devam ede cektir. HALKEVÎNDE Eminönü Halkevindeki toplantı Dün saat yirmi buçukta Eminönü Halkevinde azalar arasında tanışma ve konuşma vesilesile bir toplantı yapılmıştır. Toplantıda Halkevi temsil şubesi azalanndan Şinasi tarafından Karagöz oynatılmış, daha başka eğlencelerle güzel vakit geçirilmistir. Talebe ve muallimlere mah* 8U8 kamplar Ilkmekteb talebeleri için Erenköyünde kurulan kamp dünden itibaren açılmıştır. Muallimler için, Heybeli ve Büyükadada hazırlanan kamplar da, 15 temmuzdan itibaren açılacaktır. Dün . Beşiktaş. uHalkevine Atatürk ve îsmet İnönünün imzalı fotoğraflan tö«eftle ,taJjJc edilmj§ vc bu raüna^ebejtle 'Ortâ"tedr1sat müdürti Avni dün, Ma' Halkevlerinin faaliyetleri etrafında haraarif Müdürü Tevfikle beraber, bu sene retli hasbıhaller yapılmıştır. açılacak ortamektebler için almacak biMÜTEFERRÎK nalan tetkik etmiştir. Açılacak olan bu mekteblerin beheri, 700 800 talebe alaTütün eksperlerinin bilecek genişlikte olacaktır. Ayrıca, di imtihanları ğer Ortamekteb ve liselerde tamir edileSon tütün eksperleri nizamnamesine cek kısımlarda da 40 kadar yeni şube göre ehliyetname alacak eksperlerin imaçılacaktır. Bu itibarla bu sene, mek^r tihanlanna dün başlanacaktı. Fakat, dün, sıkmtısı çekilmiyeceği zannedilmektedir. komisyon hazırlıklarla meşgul olduğu iŞehir işleri çin henüz imtıhanlara baslanamamıştır. ı&u aene açılacak orta mektebler Beşiktaş Halkevinde tören ŞEHİR tŞLERl Zabıtan terfi listesi Otuz ağustosta tasdika arzedilecek olan zabitan terfi listesinin hazırlanmasına başlanılmıştır. Dükkânların sekize kadar açık kalmasını istiyorlar Ankara Belediyesinin saat 19 da kapanmakta olan dükkânlann, mevsim dolayısile, saat 20 ye kadar açık bulunması hakkında bir karar verdiğini Ankara haberi olarak yazmıştık. Şehrimizdeki ticarethane sahibleri, Belediyemizin de buradaki dükkânların mevsimin deva mınca akşamları sekize kadar açık kalması hakkında bir karar vermesini temin için alâkadar makamlara müracaat et mislerdir. îstanbul dokuz tayyare alacak Tayyare Cemiyetinin İstanbulda toplanan para ile orduya yedi tayyare hediye edeceğini yazmıştık. Yapılan tetkikatta toplanan para ile dokuz tayyare alı nabileceği anlaşılmıştır. Mubayaa edilecek yedi tayyareye verilecek isimleri ev velce yazmıştık. Diğer iki tayyareye de «îstanbul esnafı» ve «Eyüb» isimleri nin verilmesi kararlaşmıştır. Bir eşi bulunmıyan hakikî bir Türk saati Ruhsatiye almıyan esnaf Dünden itibaren, Belediye dairelerinde henüz ruhsatiye harcınm ilk taksitini vermiyen esnafın tesbitine başlanmıştır. Pazara kadar ruhsatiye almıyan olursa pazartesinden itibaren haklarında zabıt tutularak para cezası alınacaktır. Anneler Birliği nizamnamesi Anneler Birliği idare heyeti, dün saat 14 te, Cağaloğlundaki Çocuk Esirgeme kurumu binasında toplanarak tadili takarrür eden Birlik nizamnamesi üzerinde görüşmeler yapmış ve bazı kararlar vermıştir. Yeni nizamname maddeleri diğer bir toplantıda ikmal edilerek merkeze Gazi köprüsü inşaatı bildıriîecektir. Birlik gelir temini için bu Gazi köprüsü inşaatına aıd vaz'ı esas ay zarfında Tepebaşı bahçesinde büyük resmi bazı zaruretlerden dolayı gecik bir konser verecektir. mektedir. Köprünün Unkapanı cihetin MALtYEDE de kakılacak kazıkların tecrübesi henüz Borsa komiseri geldi yapılmamıştır. Bu tecrübeden sonra, tam Londrada toplanan Osmanlı Bankası bir netice elde edebilmek için 28 gün heyeti umumiyesine iştirak eden Borsa beklemek fennen zarurî görülmektedir. ve Osmanlı Bankası Komiseri Ihsan RiBundan başka vaz'ı esas resminde kullafat şehrimize dönmüştür. Ahmed Eflâki Dedenin yaptığı saatin muhtelif cephelerinden görünüşü nılacak makine de henüz gelmemiştir. Temmuz aylığı verildi Birkaç gün evvelki nüshzmızda, eylul Eski saatçiler arasında Koca Mehmed, Memurlann temmuz aylıkları dün tevayında Besançon şehrinde bir saat sergisi Vidinli Mustafa, Ahmed Veli, Recai, yesi ve üst kısmındaki küre şeklinde de zi edılmiştir. açılacağını ve bu sergide, çok kıymetli ve Şükrü, Karabet, Keğork, Kirkor gibi ta dört tarafa koca dört ayn saat vardır. ADLİYEDE eski bazı Türk saatlerinin de teşhir edi nınmış ustalar vardı. Bunlar bilfiıl saat Bunların hepsi muttariden işler. yapmak hevesıne kapılarak hurda saat aleceğini yazmıştık. Saatin arkasında bronz üzerine yazılı Suikasd işinde isnadda bulu(Ahmed Eflâkî Astane aded 11) yaBu münasebetle, Nureddin Rüştü is letlerini birbirine ekliyerek köşesine (amenan İstanbula getirildi li filân) diye imza oyarlardı. zısından bu saatin üstadın on birinci eseri minde bir antikacı bize elinde bulunan bir Reisicumhura suikasd teşkilâtına dasaatle eski saatçilik hakkında şu maluma Deme sankim Kirkor ahbar zanaatian ne olduğu anlaşılır. hildir, şeklinde başkalarına isnadatta bukaplı tı verdi: Bir rıvayete göre, Ahmed Eflâkî De lunarak Kastamonuda tevkif edilen AhAsvasvn yardımıle hıp diye saat yaptı «Türklerin hoşlandığı sr .tlerin mahfaJSözü meşhurdur. de, Fransada Breke fabrikasında isim ve med oğlu Yusuf dün şehrimize getirtilzaları bağalarla, bronzla ı, Edirne işi Bahsin mevzuunu teskil eden şu saat hüvıyetini bildirmeden senelerce çalış miştir. mücellâ tahtalarla süsli" ı. İstanbulda ise İkinci Mahmuda muvakkıtlik etmiş mıs, mihver yatağına yakut konulması uYusuf, dün Müddeiumumilikte dinlentezyin edilen büyük s? • camilere, sa bir mevlevî dervişin uzun sikkeli kafasın sulünü öğrenmiş ve kendisi de mina yap dikten sonra, hastalığı dolayısile Umuloalara asılır vc kapl ı şeklindeki daki sivri zekâdan doğmuştur. mayı öğrenmıştir. Fakat Breke fabrikası mî Hapisane hastanesine sevkolunmuş piryollarda ?a! kuşal da taşmırdı. * bu rivayeti tekzib etmektedır.» Saatin altında mükemmel bir tıb tt ve tedavi altına ahnmıştır. îngiltere efkârı umumiyesinde tedbirlerin kaldırılması aleyhinde kuw bir cereyan vardır. Fakat Fransa ile fak edilmesine karşı daha kuvvetli ceı yan vardır. Fransanın şimal sahilleri 1 çika kadar îngilterenin emniyeti için zem olsa da Fransanın herhal ve hare tini tasvib ve bunu silâhla müdafaa Ölen doktorun ailesi bu hâdise üzerine teyid etmek hususunda îngilterede şid mahkemeye müracaat etmiş, mahkeme li muhalefet vardır. Çünkü yakm zama de profesör Nissenin memur olduğu kay kadar olduğu gibi Fransanın politikasıı dile işi Vilâyete havale etmiştir. Bu mü izini takıbe devam etmekle İngiltere A racaati Vilâyet, Maarife, Maarif te Üni rupada ^eniş mikyasta taahhüdler altı Versiteye yollamıştır. Nihayet, Ankara girmış olacak ve herhangi bir mesele tabibi adlisi Fahri, Ankara Nümune ihtiliftan dolayı harbe girecektir. hastanesi operatörü Ömer Vasfi, Istanîngilterede muhafazkârlann arasın bul Gureba hastanesi operatörü Ali Rıza kuvvetli bir grup bu devletin Avrupa Faik ve profesör Akil Muhtardan mü fazla taahhüdlerde bulunmasile îngi rekkeb birehli hibre toplanarak meseleyi împaratorluğunu ihmal edeceği ve amelî bakımdan tetkik etmişlerdir. Ehli düşüreceği kanaatindedir. Bu grupıl hibre bugün de toplantı yaparak bu iş Deyli Meyl ve Deyli Ekspres gibi günc hakkındaki raporunu hazırlıyacaktır. her biri iki milyondan fazla sürümü ola Merhum Muhlisin refikan halk gaz«teleri vardır. Diğer tarafta neler anlatıyor? muhalif liberaller de îngilterenin Avru Izmir 1 (Hususî muhabirimizden) pada fazla bir taahhüd altına ginnesiı» i Profesör Nissenin fennî hatasına kurban taraftar değüdirler. «$4ŞV> İ^ia, ^1 wan,,,, M ani^ „ K^stajıçsi îngilteredeki muhalif Amele partisi is» asabiye müteh.»ssısı Muhlisin zevcesi Paaı^ar^p Umumî HarHden evw»1*î' "• * »• lyzç.pr^esörden,, ^,Q,OQQn,,Jira,, ta^mijıat zyeti doiurarak harbe sebeb olacağı kaistemekte, aynca doktorun tecziyesini ta matinde bulunuyor. işte hükumete taleb etmektedir. nftar ve muhalif olan partilerin arasınKendisi bana hâdise üzerinde şunları caki bu zümreler üzerinde îngiliz HarHye Nazmnın Paristeki nutku bomba gisöylemiştir: « Ameliyatı profesör yaptı. Doçent li patladu Avam Kamarasında istizar Fahri, asistan Hazım ve bizzat profesör 'apıldı. Başvekil namına Dahiliye Nazı (tehlike yoktur) dediler. Profesör Av ı Sir Con Simon cevab verdi. Mumaileyh bu nutkun Hariciye Neza rupaya giderken, sargılann ve tellerin bir müddet kalmasını tenbih etti. Zevcim an retitıde evvelce tashih edildiğini, lâki sızın fenalaştı, harareti yükseldi. Par devletin haricî politikasından mes'ul Mis maklarından kan alarak sıtma muaye ter Eden tarafından görülmediğini v nesine kalktılar. Hastamızı operatör Ke Fransa ile ittifak akdi fıkrini tervic eylc 'mediğini, yalnız Fransız îngiliz dostlu male götüreceğimizi söyledim. Bırakmağunu hararetle iltizam eylediğini söyle dılar. O gün profesör Avrupadan döndü. dikten sonra nutkun Almanyanın aleyh Hastayı iyi görerek sıtma aramağa k»lkne bir fikri de tazammun eylemediğir h. Fakat kültür yapmadı. Bilâhare serom kaydetti. glikoz yaptı. Hastayı operatör Kemale Fakat bu izahat haricde ve dahild kaldırdık. Ayağının altını açtı, bir bar peyda olan endişeleri ve heyecanı teski dak cerahat çıkardı. Operatör Kemal: etmemiştir. Alman matbuatı îngilterey «îş işten geçti. Kana cerahat karışmış. Fransa ile ittifak eylemesinin mahzurla Ik! gün evvel gelseydiniz kurtanrdık» nnı ihtar etmektedır. İtalya matbuatı is dedi. bu devleti sıkışhrmak ve Cenevrede pa Doktor Orhan Abdi de hastanın Sep zarlığa kendisini icbar için bir manevr tissemiden öldüğünü bildirdi. çevnldiği zannında bulunuyor. îngili Zevcim, işte böyle, meslekdaşlarının Harbiye Nazmnın nutku ve Cenevred ihmallerine kurban olduğunu söyliyerek M. Edenle yeni Fransız Başvekili ve He öldü.» riciye Nazırı arasında Milletler Cemiye Bu da başka bir vak'a büyük meclisinde müjterek bir hattı harı Bir müddet evvel Haseki Nisa hasta ke lakibi için yapılan samimî görüşmelt nesine yatınlan Eski îstanbul müstantiki Fransada büyük memnuniyetle karşılan Hikmetin karısına burada nisaiye profesö mışt.r. îngiltere ile Fransa arasında şUmuF rü Libman tarafından bir ameliyat ya bir ittifak akdedılect^i beklenemez. M pılmıştır. Ameliyattan birkaç gün sonra 4ıasta bulunduğu odadan başka bir ko ahaza îngilterenin politikası zecrî tedb; ğuşa nakledilmiştir. Fakat bu nakil esna ler meselesinde eski Fransız kabinelerin smda hasta fazla hırpalandıgmdan ra gösterdiği muhalefet ve tereddüde ra hatsızlığı artmış ve tehlikeli bk hal al men gene Fransa ile sıkı teşriki mesai y mıştır. luna girmeğe başladığı muhakkaktır. Bu vak'a üzerine hastanın iocası Ad* aUu.âö,8rarde Tbkü cmfyhp sdrıtuu Mukarrem Feyzi liyeye müracaat ederek bir koğuştan diğer bir koğuşa zorla götüriilürken ka dının yaralarının açıldığını, bu yüzden Çocuğile birlikte bir adamj daha ağır bir surette hastalandığını iddia yıldırım isabet etti etmiştir. Şilenin Ağva nahiyesinin Çataklı k Aliye, bu iddia üzerine, îstanbul ta yünde Ahmed çocujile bir ağacm c' bibi adlisi doktor Enveri işi tahkike mebinde otururken yıldırım isabet ederek • mur etmiştir. Doktor Enver tahkikat yapsini de yaralamıştır. tıktan sonra şikâyetin yerinde olmadığına dair bir rapor hazırlıyarak alâkadar makama vermiştir. Şimdi avukatlık eden eski müstantik bu rapor üzerine ayn bir istida ile müracaat ederek doktorun ver Nuıhuı S Kuniftnr diği raporun hakikate uymadığını iddia J Tirkiyc Hariç etmiştir. Keyfiyet, Vilâyete, Vilâyetten Cumhuriyet W» Maarife, Maariften de Üniversiteye havale olunmuştur. Üniversite bu işi de Nissen meselesini tetkik etmek üzere teşkil olunmuş olan ehli hibreye havale etmiştir. Ehli hibre bugünkü toplantısında bu meseleyi de tetkik edecektir. Senelik 14)0 Kr Altıaylık 750 0 ç aylık 400 Bir ayhk 150 ^ şeraiti* ^ 1700 K 1450 800 f yokhır