CUMHURİYET 22 Haziran 1936 KUçük Hikfiye Doktor Bibliyoğrafya Yirminci Asır Filozofları Balıkesirde gaz kursu r RADYO Bu akşamki program ) Kanaat Kitabevi 1936 Fiatı 275 kuruş Şu hikâyeyi kaptan Mariustan dinle yahat yaptığımı hatırlamıyorum. Yolculuğumuzun ikinci haftasmda, dim: Hilmi Ziya Ülkenin yorulmak bilmez Aşağı yukarı kırk sene oluyor; fa bir gün Miço hastalandı ve yirmi dört gayretile irfan kütübhanemiz, büyük kat dün gibi hatırımdacUr. O tarihte, saat zarfmda. hastalık vahimleşti. Hakıt'ada 439 sahifelik resimli ve muaz ben, dayımın Feniks isimli gemisinde rareti yükseldi; boğazı şişti. Hastalığın zam bir eser olan, Yirminci Asır Türk ikinci kaptandım. kuşpalazı olduğunu anlıyacak kadar Filozofları ile zenginleşmiş oluyor. Bir gün Bordo limanından demir al bilgim vardı; fakat bütün bildiğim de Müellif eserinin ön sözünde onu nasıl dığımız sırada, limanda çalışan küçük bundan ibaretti. Gemide, çocukcağızı vücude getirdiğini şöylece izah etmekkayıklardan birile bir yolcu çıka geldi. tedavi edebilecek kimse yoktu. Miço tedir: «Yirminci Asır Filozofları bugünElinde ufak bir bavuldan başka bir muz iyi bir çocuktu; onu hepimiz se kü felsefe cereyanlarını mümkün ol şey yoktu. Biz Pernanbuka gidiyorduk verdik; fakat bu müthiş hastalık kar duğu kadar doğrudan doğruya filozof Kendisini de oraya götürmemizi teklif şısında ve her dakika biraz daha mu ların ağzından izaha çalışan bir kitab etti. Birçok ısrarlarda bulundu, bol üc hakkak hale gelen ölüm tehdidi karşıdır. Bu cereyanlar hakkında ayrı ayrı ret vereceğini söyledi. Gemiye yolcu sında kollarımızı kavuşturup bakmakveya umumî bir tenkide girmezden önalmak âdetimiz değildi; yalnız yük ta tan başka bir şey yapamıyorduk. ce onların tanınmış olmaları lâzım gelşıyorduk. Fakat, bu adam o kadar ıs O gün ikindi üstü, hastanm başı ucu diği düşüncesile, bilhassa felsefe sistemrar etti, öyle asıldı ki, dayım nihayet na toplanmış, meyus, âciz bekleşiyor lerinin anlatılmasında, objektif kalmakabule mecbur oldu. duk. Çocuk nefes alamıyor, tıkanıyor, ya gayret ettim.> Adam, esasen sıkıcı bir kimseye ben derece derece ölümün kucağına doğru Yirminci Asır Türk Filozoflarında felzemiyordu. Kendisine, güverte üstünde kayıyordu. sefe cereyanlarının istikameti metafi boş bir kamara vermiştik. llk yirmi dört Kaptan, birdenbire kolumu tuttu ve zikten müsbet ilimlere, idealizmden saat kamarasında kapalı oturdu. Yememateryalizme doğrudur. Engelsin kitateessürden kısılmış bir sesle: ğini götüren Miçoya, hasta olduğunu Yolcu... dedi, yolcu eğer o ise, ge ba ilâve edilen «idealizm ve materya söylemiş, bir iki lokma ancak yemişti. lizm> makalesi de bu istikamete delâlet mide bir doktor var demektir. Üçüncü günü sabahı, kaptan beni ken Evet amma, kendini ele verir mi? etmektedir. di kamarasına çağırdı. İçeri girdiğim Ayni zamanda bu kitab Hilmi Ziya Tam bu esnada, yana doğru itildiği zaman, onu, telâşlı bir vaziyette gör nın fikrî hayatınm bir tarihçesi olduğu mi hissettim. Başımı çevirdiğim zaman, düm. için, orada sırasile meyledilen ve te Gemideki yolcunun kim olduğunu yolcunun, elinde bir kutu olduğu halde siri altmda kalınan cereyanlar görül hastanın başı ucuna geldiğini gördüm. biliyor musun? dedi, bir katil! Yüzümüze bile bakmadan kutuyu açtı, mektedir. Ne münasebet! Müellif buradaki materyalizmden içinden çıkardığı parlak bir aletle, can Eminim! Zabıta tarafmdan aranı çekişen çocuğun boğazında süratli, sert kasdedilen manamn 18 inci ve 19 uncu lan bir katil olduğunu kat'iyyen bili ve emin bir iki hareket yaptı. Fışkıran asırların mekanik ve statik materya yorum. Bu adam Pariste doktordu ve kanla beraber yavrucağın nefes alma lizmi olmadığını, tekâmül halindeki tabir kadmı zehirliyerek parasını çaldı. biat görüşünden ibaret olan, tekâmül ğa başladığını gördük. Ismi, kendi söylediği gibi Moren değil, Yolcu, işini bitirdi, dişlerinin arasm ve inkılâb fikirlerine dayanan dinamik Löklanşidir. ve tarihî bir materyalizm olduğunu da dan: Bunları nereden öğrendiniz? ayrıca tasrih etmektedir. Zannederim kurtulmuştur, diye Gazeteden. Hareket etmeden aldı Kitabm ilk fasılları bugünkü felsefeğım gazeteyi okumağa vakit bulama mırıldandı; sonra doğruldu, kaptanm ye umumî bir bakışla, 19 ve 20 nci asır mıştım; dün akşam okudum. Cinayetin yüzüne, meydan okuyan, azimli nazar felsefe ve ilminin esaslı vasıflarına ve tafsilâtını yazıyor. Katilin kaçtığını ya larla bakarak: yeni felsefe cereyanlarma hasredil Ben doktorum, diye ilâve etti. zıyor. Bir gemiye binip savuştuğu tah miştir. Kaptan, içinden gelen bir hamle ile min ediliyormuş. Önce izi bulunmuş, Sonraki bahislerin umumî serlevha sonra kaybetmişler. Katilin tarifi de onu kucakladıktan sonra tiksinti ile ge lan da İrrasyonalist felsefe, 19 uncu avar. Bizim yolcunun ta kendisi. Vakıâ riye doğru itti ve kamarasına koştu, sır idealizminin mukavemetleri, Yeni sakahnı kestirmiş, fakat çehre tarife kapandı. realizm. Phenomenoligie, Matematik, tam uygun. Katilin o olduğuna kalıbı Miço iyileşmişti; yolcu, günlerce o Fizik, Biyoloji, Sosyoloji felsefesi ve mı basarım... Esasen bu gece kendisini nunla meşgul oldu. Kimse ile konuş Materyalizmdir. gördüm. muyor, işin farkmda olmıyan ve ken Bilmem felsefe ile meşgul olanların Gördünüz mü? disine karşı büyük bir hürmet besle alâkasını uyandırmak için daha fazla Evet. Kamarasımn bölmesinde bir meğe başlıyan tayfalara bile bir kelime tafsilât vermeğe lüzum var mı? çatlak var, oradan gözetledim. Kapıya söylemiyordu. Kitabın sonunda gayet mufassal bir bir perde asmıştı. Fakat gene gözükü Bu müddet zarfında, kaptan, kamara bibliyoğrafya ile müellifin talebesinden yordu. Ne gördüm biliyor musun? O sına kapanmış, birbirine aykırı hisler Nacinin hazırladığı yararlı bir endeks turmuş, pantalonunun kemerine mü içinde çırpınıp duruyordu. Tasavvurla var. cevher dikiyordu... Hiç şüphe yok, ara rını, kararlarını bana açmadığı halde, Bu son seneler içinde, yalnız bu sahanılan katil bu adam. vicdan azabına benzer ıstırablarla dolu da. iki felsefe yıllığı, Türk tefekkürü Hayır, muhakkak olamaz. Siz şüp saatler geçirdiğinin farkmda idim. tarihi, Türk filozofları antolojisi, Türk he ediyorsunuz; fakat bir adamı cina Nihayet, bir sabah kararım verdi ve mistisizmi tetkikine giriş gibi eserler yetle itham etmek için şüphe kâfi gel birlikte yolcunun kamarasına gittik. telif eden ve M. Schalickten İlim ve Felmez, delil ister. Orada, doktorun yüzüne bakmadan, sefe adlı bir eser tercüme eden Hilmi Ziya Ülkeni kültürümüze yaptığı bu Delil isterse delil var işte. Daha kendisine şu sözleri söyledi: Mösyö Moren, zannederim, sizin değerli hizmetlerinden dolayı tebrik ebaşka deliller de bulurum... Zaten kendi kendisini ele vereceğine de eminim.. Pernanbuka çıkmanız pek muvafık ol delim. İlk uğrıyacağımız limanda savuşması mıyacak. Karakasa uğramak niyetin na göz yumup suç ortaklığı etmiyece deyim: güzel bir şehirdir, oradan hoşğime de inanabilirsiniz... Neyse, şimdi lanacağınızı tahmin ediyorum. Ne der Son bir haftanın tütün piyasasındaki lik kaçamaz değil mi? Nasıl olsa kama siniz? hareketler şöyle tesbit edilmiştir: Yolcu, sadece: rasmdan da dışarı çıkmıyor... Marmara mıntakasında şirket ve tüc Nasıl emrederseniz öyle olsun, Fakat, yolcunun, kamaraya kapanıp carlarla înhisarlar idaresi yeni mahsul oturmak kararı fazla sürmedi. İki gün dedi. den mubayaata devam etmektedirler. *** sonra, iyileştiğini söyliyerek ortaya çıkBursa, Düzce ve îzmitte ekiciler e'mde İşte, doktor Löklanşinin, o tarihte bütı. Güvertede dolaşıyor, bizimle konusatılmamış tütün kalmamış gibidir. Bü şuyor, şakalaşıyor, işlerinden bahsedi tün dünyayı alâkadar eden cinayeti yor, saatçi olduğunu, Rio dö Janeiro böylece cezasız kalmıştı. Onu Vene tün Marmara mıntakasında 853 ton stok da mühim bir ticarethane açmak tasav züellaya çıkardık ve bir daha da ken tütün kalmıştır. Havalann müsaid git vurunda bulunduğunu anlatıyordu. Fa disinden bahsedildiğini işitmedik. Fa mesi mıntakanın yeni ekim vaziyetine çok kat ne ben, ne de dayım, ona cinayetini kat, gemimiz, Venezüelladan ayrılıp ta yardım etmiştir. Tütün fidanlan gayet iyi itiraf ettirmek için hislerimizi gizli tut denize açıldığı ve yeryüzündeki cina şartlar içinde dikilmekte ve bu vaziyet, mağı becerebilecek insanlar değildik. yetlerden uzaklaştığı zaman, kaptan e yeni mahsulün kalite itibarile iyi olacağı Binaenaleyh, kendisine karşı gayritabiî lini omzuma koydu ve bana dedi ki: ümidlerini kuvvetlendirmektedir. Bu adam bir insanın hayatını söndüşünceler beslediğimizin çabucak farEge mıntakasında satm ahnan tütünkına vardı ve çekingen, ihtiyatlı dav dürdü; fakat başka bir insanın haya lerin ihracatı devam etmektedir. ranmağa başladı. Fakat, bu hali, ken tını kurtardı... Belki de böylece muvaSamsun mıntakasında fazla yağmur disinden şüphe edildiğini anlıyan bir zeneyi bulmuştur... Lâkin. beni iyi dinardan dolayı tütün fidelerinin diki'me mücrimin endişesi şeklinde tefsir edile le oğlum, bundan sonra gemiye asla, lerinin geciktiği bildirilmektedir. Son hafbileceği gibi, sokulganlığım barid kar asla yolcu almamağa ahdettim... ta içinde havalann açması üzerine dikim Çeviren: şıladığımız için küsmüş olması ihtimali işlerine hararetle başlanmıştır. HAMDl VAROĞLV de vardı. Tütün mubayaaü bilhassa Samsun Katil doktor Löklanşi hakkındaki ta(Maden) mıntakasında bütün harıretile rifi gazetede ben de okumuştum. Ge VEFAT mideki yolcu Morenin aranılan cani oldevam etmektedir. Mahsulün mühinı Dr. kimyager Bay Fehmi Rızanın eşi miktan satılmış olduğundan köylü satış duğuna, ne yalan söyliyeyim, dayım kadar emin değildim. Yolcuyu, gazetedeki Bayan Akile kısa bir hastalığı mütea larınm dört hafta içinde hararetini kaytarife uygun bulamıyordum. kib dün ölmüştür. bedeceği tahmin edilmektedir. Mal a »* • Cenazesi bugün ikindi namazına yezaldıkça fiatlar yükselmektedir. Şüphe ve endişe içinde birçok günler tişmek üzere Bomontide Sağdıç sokak Maden ve Derede iyi mahsulün fiat geçti. Havalar fevkalâde güzel gidiyor, No. 35 hanesinden kaldırılacaktır. Ak lan 260 kuruşa kadar yükselmiştir. seyahat büyük bir zevk haline geliyor raba ve seven dostlarının muayyen vaTrabzon mıntakasında da tütün sa du. Buna rağmen, ömrümde bunun ka kitte mezkur hanede bulunmaları rica tışlan nihayete ermek üzeredir. dar sıkıntı ve azab içinde geçen bir se olunur. Bahkesir (Hususî) Bahkesir vilâ yeti dahilındeki bilumum ılkmekteb mualhmleri için (Muallimler gaz kur su) açılmıştır. Tekmıl muallimler bu kurstan geçmektedir. On gün kurs gö ren muallimlerin bilgileri kurstan son ra kurs muallimi tarafından yoklan maktadır. Yukarıdaki resım; üçüncü gaz kursu gören ilkmekteb muallimlerini bir arada göstermektedir. (X) işaretli gaz kursu muallimi kimyager Abdi Ağabeyoğludur. IDevlef Demiryolları ve limanları işletme U. idaresi ilânları| Muhammen bedeli 15,000 lira olan muhtelif eb'adda 1260 metre silo lâstik bantlarile Elevatör bantları 16/7/936 perşembe günü sa at 15,30 ta kapalı zarf usulile Ankarada İdâre binasında satın alı nacaktır. Bu işe girmek istiyenlerin 1125 liralık muvakkat teminat ile kanunun tayin ettiği vesikaları Resmî Gazetenin 7/5/936 G. ve 3297 numaralı nüshasında intişar etmiş olan talimatname dairesinde ahnmış vesika ve tekliflerini ayni gün saat 14,30 a kadar Komisyon Reisliğine vermeleri lâzımdır. Şartnameler parasız olarak Ankarada Malzeme Dairesinden, Haydarpaşada Tesellüm ve Sevk Şefliğinden dağıtılmaktadır. (3275) İlk eksiltmesi feshedilmiş olup muhammen bedeli 17423.30 lira olan perçin çivisi 6/7/936 pazartesi günü saat J4,30 da pazarlıkla Ankarada İdare binasında satın alınacaktır. Bu işe girmek istiyenlerin 1306.75 liralık muvakkat teminat ile kanunun tayin ettiği vesikaları, Resmî Gazetenin 7/5/936 G. 3297 No.lı nüshasında intişar etmiş olan talimtanme dairesinde ahnmış vesikayı hâmilen ayni gün ve saatte Komisyon Reisliğinde hazır bulunmaları lâzımdır. Bu babdaki şartname Ankarada Malzeme dairesinde Haydarpa sada Tesellüm Şefliğinde görülebilir. (3434) Miktarları, muhammen bedelleri ve eksiltme gün ve saatleri aşa • ğıda yazılı malzeme kapalı zarf usulile Ankarada İdare binasında satın ahnacaklardır. Bu işlere girmek istiyenlerin hizalarında gösterilen muvakkat teminatlarile kanunun tayin ettiği vesikaları, Resmî Gazetenin 7/5/ 1936 G. ve 3297 numaralı nüshasında intişar etmiş olan talimatna me dairesinde ahnmış vesika ve tekliflerini basküllerle camlar, su tesviye şişeleri ve aynalar için eksiltme günü saat (14,30) a ve dina mometreler için de keza eksiltme günü saat (15) e kadar Komisyon Reisliğine vermeleri lâzımdır. Şartnameler parasız olarak Haydarpaşada Tesellüm ve Sevk Şefliğmde ve Ankarada Malzeme Dairesinde dağıtılmaktadır. (3420) Malzemenin ismi Muhammen Muvakkat Eksiltme gün bedeli teminat ve saati Muhtelif eb'adda ve miktarda camlar, su tesviye şişeleri, ay nalar ve cam borular 12 tane 1000 ve 6 tane 250 kiloluk baskül 10 tane dinamometre 14877 lira 1115,77 lira 20/7/1936 Pazartesi Saat: 15,30 ta 21/7/1936 Sah Saat: 15,30 ta Sah Saat: 16 da İSTANBUL: 18 opera musikisi (plâk) 19 haberler 19,15 muhtelif plâklar 20 halk musikisi. 20,30 stüdyo orkestraları 21,30 son ha •* berler. Saat 22 den sonra Anadohı Ajansının. gazetelere mahsus havadis servisi verile * cektir. VİYANA: 18,05 musiki konuşması, gramofon, ko nuşma, tiyatro tenkidi 19,40 ingilizce ders 20,05 haberler, hava raporu, ulusal yayın 20,25 gramofon, konuşma . 21,05 karışık yaym 22,05 Viyana havaları, ıs tirahat esnasında haberler . 23,55 kitablara dair, koıftışma . 24,25 dans musikisi. BERLİN: 18,05 eglenceli yayın ve saire 19,05 gramofon 20,20 piyano musikisi 20,50 günün akisleri, haberler . 21,15 dans hava lan 23,05 havadLs, hava raporu, spor « 23,35 gece musikisi 24,05 eğlencell ya • » yın BUDAPEŞTE: 18,05 Şan ve piyano konseri 18,35 konferans, gramofon, konferans . 20.50 opcra orkestrasının konseri 22,20 haberler 22,45 Çingene musiklsi 23,45 piyano ve keman musikisi 23,35 cazband takım: 1,05 son haberler. BÜKREŞ: 18,05 kıraat, gramofon, havadis . 20,20 konser 21,20 eski musiki, haberler, spor22,50 orkestra konseri, diğer bir konser 23,50 fransızca ve almanca haberler 24 haberler. sonra konser. LONDRA: 19.35 musiki . 20,20 dans musikisl . 21,05 musiki ve edebi yaym 21,50 orkestra konseri ve Şan 23,15 spor, havadis 23,35 dans musikisi, havadis . 24,45 mtilâkat « lar PARİS [P. T. TJ : 18.05 orkestra konseri, Idori'eranslar • 19.05 orkestra konseri ve piyano 20,35 ha. vadis 20,40 orkestra konseri, edebiyat . 21.20 dış siyasası . 21,25 şarkılar 21,35 komedi 23,35 havadis. ROMA: 17,45 konuşmalar, havadis 18,20 dans musikisi . 19,05 gramofon 19,20 yabancı dillerde yayın, seyahat yayını, haberkr 20.55 Yunanistan için yayın . 21,10 devlet yayını, havadis 21,40 oda musikisi, se • « hayat yayını 23,05 Org konseri, konuş . ma 23.45 dans musikisi. Bu gece nöbetçi olan eczaneler şunlardır: istanbul cihetindekiler: Aksarayda (Şeref), Alemdarda (Ali Rıza), Bakırköyde (İstepan^, Beyazıdda (A. sador Vahram), Eminönünde (Beşir Ke mal. Cevad), Fenerde (Hüsameddin), Ka ragumrukte fKemal), Küçükpazarda (Nocati), Samatyada (Erofılos), Şehremininde (Nâzım), Şehzadebaşında (Üniversite). Beyoğlu cihetindekiler: Galatada (Merkez), Hasköyde (Yenl Turkiye). Kasımpasada (Turan), Sarıyerde (Nuri), Şışlıde (Merkez), Taksimde (Matkoviç), (Kemal Rebül). Üsküdar, Kadıköy ve Adalardakiler: Büyükadada (Merkez), Heybelid* (Yu. suf), Kadıköy, Muvakkithanede (Saadet), Kadıkoy, Soğüdluçeşmede fOsman Hulu . si), Uskudar, Imrahorda rimrahor). Sofu Mehmed Paşa hafidesi ve memleket yavrularının terbıye ve irfanma uzun zamanlar hizmet eden Sofu Mehmedpaşa mektebi mudür ve müessisi ve İstanbul barosu avukatlarından ve istanbul Hazine avukatı Kâmi Nâzım Dilmanın annesi ve avukat Besim Şerifin ablası merhum Hatice Mihrişah Şerifin ruhuna ithaf edilmek uzere 4 temmuz 936 cumartesi günü öğle namazmdan sonra saat 14 te Üsküdarda Yenicamide mevlidihan Bay Hafız Kemal ve hafız Ferid taraflarından Mevlidi Nobevi okunacaktır. Kendisini sevenlerin h a . zır bulunmalannı dileriz. Büyukada Yat Kulübü Mudürü Bürhanın damadı, İş Bankası muhasebe s«vi . sinden Tevfik Sirmenin dun sabah bir Kiz çocuğu dünyaya gelmiştir. Yavruya uzun ömurler dileriz. Nöbetçi Eczaneler Tütün piyasası MEVLİD 5304 lira 397,80 lira 1653 lira 123,97 lira 21/7/1936 Me*'ud bir doğum İstanbul Vakıflar Direktörlüğü İlânları Muhammen bedeli İlk teminat Lira Lira Köhne ve müstamel eşya 400 30 Şehzadebaşında Teberrükât ambarında mevcud satılmak üzere ayrılan eşyalar pazarlıkla satılacaktır. Pazarlığı 25 haziran 936 perşembe günü saat 15 te Vakıflar Başmüdürlüğü binasında toplanan Komisyonda yapılacaktır. Şartnamesi Levazım kaleminde hergün görülebilir. Satılacak eşyaları görmek istiyenler hergün saat 12 ye kadar Şehzadebaşında Vefa caddesindeki ambarda görebilirler. İsteklilerin pazarlığa iştirak etmek için yukarıda yazılı teminat akçelerile beraber pazarhk günü saat 15 e kadar gelmeleri. (3464) he ediyordum ki malum diplomasinin fevkinde, hiçbir tedbirden kaçınmıyan ve pek çok şeylere hizmet eden gizli bir diplomasi mevcuddur. Bunda muvaffak olabilmek için de hiçbir tehlikeden çekinmiyen ve çok ihtiyatlı çalışan adamlara ihtiyacınız vardı. O adamlar ki sizin kanunlarınız haricinde yasatırsımz ve cemiyet hududları haricindeki maceralannın her defasmda kendiniz doğrudan doğruya alâkadar ve şeriki cürüm olmıyarak onlan ve hayatlarını himaye edersiniz. O adamlar ki hiçbir emrinizi reddetmeğe muktedir değillerdir. Çünkü başlannın üzerinde daimî bir tehdid kılıcı asılı durur: Eski cinayetleri, genclik hataları, karanlık maceraları... Ve onlan böylece gizli işlerinizde kullanır gidersiniz. m Oyle i zannediyorsunuz? Öyle olduğuna kaniim. Amcam tamamile sizindi, çünkü onun üzerinde hâkimdiniz. Yani? Yani onun kardeşini, babamı al | HALK OPERETİ TAKS1M bahçesinde Bu akşam 21,45 te B A Y BAYAN Yazan: Mahmud Yesari. Necdet Rüştü Muzik: Sezai, Seyfeddin Asaf Her hafta bir operet Telefon: 43703 Cinsi Beşi kırk iki geçe nCamhuriyet» in zabıta romam: 8 6 Yazan: Gharles de Richter Evvelâ babamın katili, sonra da sizin gizli ajanınız! Büyük şef bir kahkaha attı: Bunlann hepsi manasız söz ve hezeyan! Gevezelik! İngiltere hükumetinin Chevalier d'Edondanberi artık gizli ajaru yoktur! Tabiî! Yalnız, daima gizli geçidleri vardır! Şu, benim geldiğim geçid gibi! Genc kız bunlan hafif bir sesle söylemişti. Fakat büyük şcf, nasıl bir demir irade karşısında bulunduğunu anlamakta çecikmedi ve birdenbire soğuk, istihfaf';âr tavrını bırakarak: Miss Strafford, dedi, bu kabil müıakaşalan bir tarafa bırakırsak zanne Wim daha iyi yapanz. Konuşalım. Doğ ru olarak neler biliyorsunuz ve ne isti yorsunuz? Thajssa Straffordun gözlerinde bir muvaffakiyet ışığı parladı, söndü, masaya yaklaşarak kollannı dayadı ve söze başladı: Uzun zamanlardanberi amcamm işlerinden, oynadığı rolden şüpheleniyordum, fakat mahiyetini bilmiyordum. Bir gün kilise önünden alıp eve getirdiğim beyaz köpeğin çıkardığı hâdise birdenbire gözlerimi açtı. Anladım ki bu vakayı yapan amcamdır. Köpeği kendısınden aldığım mahud dilencinin izlerine düştüm, arkadaşlanm daima benim peşimde bulunan arkadaşlarım vasıtasile nihayet buna muvaffak oldum. Fasılasız bir taharri ve takib bizi tenvir etti. Amcamm hiç te iyi seviye ve fikirde olmı yan adamlarla münasebette bulunduğu meydana çıktı. O dilencinin amcamdan başkası olmadığı anlaşıldı. O vakit hatıralanmı yokladım, mazisine dair bildiklerimi, Büyük Harb esnasındaki rollerini mukayese ettim. Bunlar son hâdisedeki rolünü tasdik ediyordu. Amcamm, herkesçe tanılan içtimaî mevkii ve muhiti Jiaricinde, ayrı bir mevcudiyet ve şahsiyeti vardı. Gizli bir vazife görüyordu. Tesadüf bana bunu keşfetmek imkânını hazırladı: Nasıl oldu bu? Amcamm, üzerinden hiç bırakmadığı bir cüzdanı vardı. Oldüğü gün... Hatıram beni aldatmıyorsa sizin ellerinizle öldüğü gün... Tamam. Doğru. İşte o gün bu cüzdanın esrar perdesini kaldırmış oldum. Onun içinde dörde katlanmış bir kâğıd parçasından başka birşey yoktu ve bu kâğıd parçasının üzerinde de yalnız bir numara vardı. Onu gözden kaybedecek kadar vaktim oldu, ve bu bana kâfi geldi. Bu; şüphesiz amcanızm kasasınm numarasıydı? Evet.. Dün gece kasayı açtım, ve içindekileri aldım. Yani? Bir delil ve ispab olmaksızın şüp Oh, hayır! Onu ben pek çok evvelden bılıyordum! Amcamın, kütübhanesinde niçin o kadar uzun zaman kaldığına hayret eder • dim. Ilkönceleri orada ne yaptığını bilmiyordum. Sonra bu geçidin farkına var < dım. Lampton House (Sir Walterin eyi) Tudor devrinden kalma eski bir evdi. İhtimal bu geçid görünmeden dışarı çıkmak için yapılmış olacak, diyordum. Son günlerde onu daha iyi tetkik ettim ve nihayet esrannı anladım! Büyük şef tekrar mütaleasını söyledi: Büyük şef koltuğa tekrar yaslandı, Çok tehlikeli bir keşif Matmazel! gözlerini tekrar tavana dikti ve: Size pahalıya malolabilir. Allaha şükür İhtimal, dedi, fakat asıl bizi alâka muhtemel akıbetlerinden siz korkmamışdar eden noktaya gelelim: Bizim ajanı sınız! • mız ve sizin amcanız olan zatm kasasın Niçin korkayım? da neler buldunuz? Bana onlan söyleyi Unutuyorsunuz ki buraya bir poliniz. sin gelmesi için zili çalmam kâfi. Siz ne Birçok malumat, vesikalar, emir düşünürsünüz bilmem amma, Londra zaler, raporlar.. Son senelerin tarihini bıtası size dair yeni haber almak ve hele adamakıllı aydınlatacak evrak... sizi emin bir yere kapatmaktan pek mem Buradaki gizli geçidin esrarını da nun olacaktırl orada mı buldunuz? lArkası var] çakça bir tuzağa düşürerek nasıl öldürttüğünü de pekâlâ biliyordunuz! Büyük şef cevab vermedi; başmı öbür tarafa doğru çevirdi, Thaissa devam etti: Görüyorsunuz ki, aksini söylemeğe cesaret edemiyorsunuz, buna imkân yok. Çünkü muktedir değilsiniz. İlk beşi kırk iki geçe cinayeti niçin vaktinde halledilmedi biliyor musunuz? Çünkü Sir Walterin eski cinayetine vâkıftınız ve zannettiniz ki iki cürüm ortağından kurtulmak için cinayeti o yapmıştır.