CUMHUBİYET 21 Mayıs 1936 ((Avusturya bizi çağırırsa...» Huda Şaravî Hanımın mecmuası fevkalâde bir Galatasaray Kollej Necaşi, son meydan muharebesinde kılıcını çekenüsha neşretti Von Papenin vazifesi Viyanada elçilik değil, müsabakası cumartesiye rek askerlerinin önünde İtalyanlara hücum etmiştir Avusturya siyasetinin en gözde şahsiyetlerini yapılıyor tarafı 1 inct sahifede] Harbe girişmeden evvel împarator uyuşturmaktır, Gamalı haç yürümek üzere... sonra vaziyet büsbütün vahamet kesbet askerlerine son bir hitabede bulundu. E( T n a a Esfcl ATostunra Haridjr» Mam Avusturyanın işgali için bu remz konulmuştur Büyük atletizm müsabakası Mısırda Türkiye için güzel bir eser Habeş Imparatoru anlatıyor Neden çete harbi yerine meydan savaşı yaptı ? Dr. Heinrich Mataja içinde avutmağa ve bu suretle enerjilerini uyuş turmağa münhasırdır. Reichswehr generallerine dair olan efsane bu gaye ile uydurulmuştur. Guya, bu generaller Hitlere zorla tahammül göstermekte ve guya, Al man siyasetini, Avusturyaya müteallik hususlar da, Nazi temayüllerin den uzaklaştırmak maksadile her şeyi yapmak tadırlar. Buna inanan, yahut inanmak istiyen inansın. Alman ordusu generalleri Hitlerden memnundur; çünkü, hiç bir Hohenzollern, ordu Avusturyadaki Nazi hareketi, üçüncü Reich kuvvetlerinden ayrı olsaydı, hakikî hiçbir kıymet ifade etmiyecekti. Bu hareketin asıl tehlikesi, Hitler Almanyasile mevcud olan rabıtala nndan ileri gelmekte dir. Başvekü Dolfüsün katli, memleketimizde o kadar derin bir nefret uyandırmıştır ki, Führerin kindar propaganda a l a n , milletimizin bü yük ekseriyetinin haklı mukabelelerine maruz kalmamak için, son za manlara kadar sinmeğe mecbur olmuştur. Maamafih, Hitler, Almanyanın bütün Von Papen ta ahhüdlerini hiç sayarak Lokarno paktıru bir tarafU olarak ihlâl ettiği tarihtenberi, Avusturya Nazilerinin müca dele hırslan, pek fazla nisbette artmıştır Komşu bir devlet yani üçüncü Reich reisinin ayni zamanda, Avusturya Nasyonal Sosyalist partisinin başmda da bulunması dolayısüe, Avusturyanın dahilî vaziyetinde mevcud hususiyet, eminim ki, garb memleketlerinde tamamen bilinemiyor. Bu parti resmen lâğvedilmiş ve faaliyetten menolunmuş tur. Buna rağmen, çalışmakta devam ediyor. Propaganda için lâzım olan para ve vesaiti kendisine bol bol veren memba meçhul değildir. Bu parti azalan, cinayet üstüne cinayet yapıyorlar ve Sainte Vehmenin pek meşhur pren sipleri mucibince hareket eden bu katüler, hududun öte tarafmda, kendile rine açılan kucaklara iltica ediyorlar. Muhakeme kabiliyetine sahib olan her Avusturyalı, Berlin hükumetinin, Avusturya hakkında beslediği emellerin mahiyetıni maalesef müdriktir. Almanya, Ren hududunu, o taraftan bir kor kusu kalmıyacak derecede tahkim et tikten sonra, Hitler kıt'alarımn zavallı Avusturyanın üstüne atılacağını bili yoruz. Şimdilik, Avusturya efkârı umumiyesi üzerinde, gizli yollardan, diplo matik usullerle işleniyor. Bu alttan alta yapılan propaganda, von Pepenin elindedir. Onun rolünü azımsamalıyız. Von Papenin vazifesi, bir elçinin vazifesinden daha başka türlüdür. O, Hit lerin fevkalâde murahhasıdır. Alman Hariciye Nezaretine değil, doğrudan doğruya Hitlere bağhdır. Von Papenin vazifesi, Avusturya siyasetinin en gözde şahsiyetlerini al datmağa, onları bir emniyet duygusu ya, Hitler kadar para vermiş değildir. Bunlar, Hitlerin emrine hiçbir zaman muhalefet etmiyeceklerdir. Şahsî kanaatler beslemeğe cesaret edebilecek bir kaç general çoktan uz&klaştınlmış ve zarar veremiyecek bir hale getirilmiştir. Üçüncü Reich propagandacıları, A vusturya efkârı umumiyesi üzerinde işlemek ve onu ikna etmek için, bir Avusturya Alman ademi tecavüz paktı imzalamak imkâm hulyasını öne sürü yorlar. Fakat, küçük Avusturya, tehli keli komşusuna taarruz etmeği hiç aklına getirmediği halde, o komşu, paktı, istediği dakikada ihlâl edebilecek ol duktan sonra, büyük devletlerin kefa letini taşımıyan böyle bir ademi teca vüz paktı ne kıymet ifade edebilir? Doktor Goebbelsin, yurddaşlanm arasında yapmakta olduğu propaganda, şu sırada, taze bir faaliyet göstermektedır. Bu propagandanın hedefi, Avusturya Nazilerine, vahim hâdiseler ihtimaline binaen, yeni bir cesaret telkinidir. Bu propagandayı idare edenler, memleketimizde, 1934 haziranındakine benzer bir isyan çıkmasını pek istiyorlar. Çünkü böyle bir hareket, Alman kıt'alarımn veya çetelerinin, memleketimize gir mesini haklı gösterecektir. İki sene evvelkinden daha itina ile düşünülmüş ve hazırlanmış bir Alman müdahalesi için: «Şayed Avusturya bizi çağınrsat remzi kabul edilmiştir. Maalesef, hâdisatı, çok basit bir bakışla görmeğe mütemayiliz; ve bizi olduğu kadar bütün dünyayı tehdid eden en büyük tehlike budur. Filhakika, üçüncü Reichin haricî si yasetinde esas prensip olan «şimalli hilesi> ni hesaba katmamak bir hafiflik tir ve gene maalesef, bu hafifliğe en çok müstaid bulunanlar da, hüsnü niyetlerinden dolayı, garb memleketleridir. Galatasaray atletleri senenin ikinci müsabakasını 23 mayıs cumartesi günü Robert Kollej atletlerile yapacaklardır. Yapılan programa göre, müsabakalar 100, 200, 400, 800, 1500 metro düz koşular, 110 metro manialı ve ( 2 0 0 + 1 0 0 + 2 0 0 + 1 0 0 ) metro bayrak yarışı, ülle, disk, cirid atmalarla yüksek, uzun, üç adım, sınkla yüksek atlamalardan ibarettir. Müsabakalar cumartesi günü tam saat 15 te, Robert Kollej sahasında olacak ve her iki tarafın atletlerinin iştirakile yapılacak bir geçid resmi ve bayrak merasimile başlıyacaktır. Her iki tarafın muvafakatile, bu müsabakalar her sene, mayıs ayı içinde tekrar edilecektir. Müsabakalarda birinciler (5) ikinciler (3) üçüncüler (1) sayı alacak, en çok sayı toplıyan takım, müsabakanın galibi olacak tır. Bu müsabakalar için konulan kıy metli kupayı alacaktır. Bu kupa, kazanan takım tarafından ilânihaye saklanamıyacak ve ertesi sene müsabakayı kaybederse, kupa diğer tarafa geçecektir. Bu suretle kupanın elden ele geçmesi, müsa bakalara her sene artan bir hararet ve heyecan verebilecektir. Her iki mekteb takımında da Fikret, Taha, Cemal, Münci, Raşid, Mahmud Nedim gibi lstanbulun tanınmış ve beynelmilel olmuş atletleri bulunduğundan, 0 günkü mü sabakalarda iyi dereceler alınmasına ve yanşların oldukça heyecanlı geçmesine vesile olabilecektir. Mıstr Kadtnlar Birliğinin güzide reisi ve kıymetli Türk dostu Huda Şaravî Hamm Mısır Kadınları Birliği reisi Huda Şaravî Hanımın, Kahirede çıkardığı L'Egyptienne isimli fransızca aylık kadm mecmuası, geçen sene nisanmda, Yıldızda toplanan Kadınlar kongresinin yıldönümü münasebetile, bir fevkalâde nüsha neşretmiştir. Gerek, bütün dünyadaki kadm birliklerini ve kadın serbestisi hareketlerini temsil eden delegelerin îstanbulda yaptıkları umumî kongrede, gerek Mısıra avdetinden sonra, memleketimiz ve kadınlarımız hakkında çok sitayişkâr sözler söyliyen ve Türkiye hakkındaki samimî ve dost düşüncelerini, birçok ve silelerle izhar eden Huda Şaravî Hanım, kongrenin yıldönümü münasebetile, mevzuunu memleketimize tahsis ettiği bu fevkalâde nüshayı çıkarmakla, hakkunızda beslediği muhabbetin yüksek bir misalini daha göstermiştir. Mimarî eserlerimizin rölevesi yapılacak Maarif Vekâletimiz ötedenberi maruf camilerimiz üzerinde kıymetli rölevelerile temayüz eden mimar Sedad Çetintaşın bu mesaisini genişletmeğe imkân hazırlamak suretile çok hayırlı bir harekette bulunmuştur. Maarif Vekâleti Sedad Çetintaşa bu faaliyet için bir büro temin etmiştir. Bir başlangıç olarak büroya iki mimar, bir kâtib ve bir hademe verilmiştir. ı,Bu kadro ileride daha genişletilecektir. Sedad Çetintaş uzun yıllardır kutsî jbir gaye bildiği bu yolda Vekâletin hakbir müzaheretine kavuşmuş bulunuyor. leyet, mimarî eserler üzerinde röleveler jrapmak ve tarihte mimarimizin teknik ve a'at hususiyetlerini tesbit edecektir. Arkadaşımıza muvaffakiyetler dileriz. Antalyada Kızılaym tertib ettiği sünnet düğünü Antalya (Hususî) Kurulduğu gündenberi yurdda yapılan hayırlı işlerde önayak olan, sulh zamanlarında fakir lerle felâketzedelerin yardımına koşan, savaşlarda da Mehmedciğin yarasuu saran Kızılay kurumunun Antalya şubesi büyük bir sünnet düğünü yap mıştır. Bu ayın başmda vaziyetleri tetkik edilmiş olan 156 fakir çocuk Antalya zenginlerinin de yardımile patiska, entari, iç çamaşın, terlik ve sandal yaptırıldıktan sonra sünnet edilmişlerdir. Ağırceza reisi Necatinin refikası Naime kuruma dahil olmadığı halde bü yük bir feragatle çalışarak Antalya fakirlerinin cidden gönlünü hoş etmiştir. Çocuklara iki gün yemek verilmiş, hokkabaz, zeybek, kukla oynatılarak eğlendirilmiştir. Festival hazırlıklan Bu sene şehrimizde yapılacak festi [val programını hazırlamakta olan komisfaaliyerini genişletmiştir. Festival millî oyunlanmızı oynıyacak takımlann teşkilile, Konservatuar müdürii Yu; suf Ziya meşgul olacaktır. Bu sene en fazla şark vilâyetleri bilhassa Erzurum taraflanna aid oyunlar oynanacaktır. Komisyon, Anadoluhun muhtelif vi ^lâyetlerine gönderilmek üzere afiş hazırHamaktadır. Balkan işlerile uğraşan kol da faali yetini ilerletmiştir. Heyet, şehrimizdeki Balkan devletleri mümessillerile temas ederek, bu memleketlerden davet edilecek [millî heyetlerin celbi hususunda onların imüzaheretini temin eylemiştir. Heyet Balkan memleketlerine ve orta Avrupa memleketlerine gönderilmek üzere de bir afiş tipi hazırlamıştır. Bu afişte, Balkan1 Dinarlı Mehmedle Mülâyim pehlivan lı bir kız ile bir Türk kızı elele dans etmktedirler. Afiş ayrıca festivale .iştirak arasında yapılan güreşin tafsilâtını dün edecek milletlerin bayraklarile de «is yazmıştık. Yukanki resim bu güreşten lenecektir. heyecanlı bir safhayı göstermektedir. Dinarlı Mülâyim güreşi r Huda Şaravî Hanım, Mısır kadınlığını Hakem kursuna devam etmiş atletizm çok yüksek bir salâhiyetle temsil ettiği hakem namzedleri bu müsabakalarda için, kongrenin yıldönümü vesilesile muhtelif yerlerde tecrübe edileceklerdir. neşrettiği bu nüshanm, Mısır kadmlanGüreş takımmın idmanlan nın Türkiye hakkında besledikleri hissiBerlin Olimpiyadına hazırlanan millî yatı ifade ettiğine ve bu harekette âmil güreş takımı dünden itibaren idmanlannı olan düşüncenin çok samimî duygularGalatasaray kulübü salonunda yapmağa dan mülhem olduğuna hiç şüphe yok başlamışlardır. Millî takım çarşamba ve tur. L'Egyptienne mecmuasının mevzuucumartesi akşamlan saat beşten dokuza kadar Galatasaray salonunda çalışacak bahis nüshası, mecmua başmuharriri bı. Millî takım pazartesi günleri de Gü Matmazel Ceza Nabaraouyun «Bir neş kulübünün Fatih şubesinde idman ya ders> başlıklı yazısile başlamaktadır. Bu yazıda, başmuharrir, kongrenin ne pacaktır. şekilde içtima ettiğini anlattıktan sonra Millî takım derslerinde salona hiç kinr mesaisini ve neticesini kısaca izah et se alınmıyacakhr. miş ve Türk inkılâbından, Türk kadınBoks maçları lıgının serbestisinden gıpta dolu bir liîstanbul boks heyeti tarafından tertib sanla bahsederek sözünü şu cümle ile edilen boks müsabakaları pazar günü ak bitirmiştir: şamı Galatasaray kulübü salonunda ya«Garb devletlerine, müsavat prensi pılacaktır. pine müstenid şayani dikkat bir sosyal Her smıf boksörlere açık olan bu mü terakki nümunesi gösteren, dürüst ve sabakalara kaydedılenlerin ajjedlerine samimî bir sulhperver olduğunu ispat eden Türkiye, şark milletlerine de, ta göre çok kalabalık olacaktır. kib etmeleri lâzım gelen yolu göster Üçer dakikadan, dörder ravund olacak, bu müsabakalar sekiz kategori ola miştir. Bu yol, istikâlâ ve hürriyete götüren yoldur. Bütün milletler ve bütün rak yapılacaktır. ferdler, dünya muvazenesini tahakkuk Türkiye Finlandiya güreş ettirmek istiyorlarsa, bu prensipler dahilinde yürümelidirler.> maçı Fenlândiya Türkiye arasında yapılaMatmazel Nabaraouy, bu makalesin cak güreş maçları için Taksim stadyomu de, hâlâ, eski Osmanlı İmparatorluğun25 mayıstan, 31 mayısa kadar Türk da cari olan dinî hükümler ve nizamlarla idare edilen Mısır kadmlarınm, Tür Spor Kurum emrine verilecektir. Fenlândiya güreş maçlannda hiçbir kiyeyi misal olarak almalan lüzumunu suretle davetiye verilmiyecek, tribün 50 anlatmaktadır. Bu makaleden sonra, İstanbulda topkuruş, balkon ve ring kenanna yapıla lanan kongrede raportörlük yapmış olan cak hususî yerler 100 kuruş olarak yaBayan Necile Tevfiğin, bugünkü Türk pılacaktır. kadınmın medenî hukukuna dair yaz Dün yapılan müsabakalar dığı bir yazı vardır. Bayan Necile TevRobert Kollejin senelik atletizm mü fik, kadının, bugünkü camiamızda sahib sabakaları dün Bebekteki mektebin saha olduğu vaziyeti çok vükuflu bir tarzda sında büyük bir kalabalık önünde vapıl anlatmış, Türk kadınmın haiz olduğu mıştır. Talebeler arasında yapılan bu medenî ve siyasî hakları etraflı bir sumüsabakalar baştan sona kadar merak ve rette izah etmiştir. heyecanla takib edilmiştir. Fevkalâde nüshada, Muide Esadın Müsabakalarda alman dereceler şun «Türkiyede edebiyat ve san'at> başlıklı çok güzel bir makalesi, Yakub Kadri, lardır: 100: Orhan, Münci, derece 11 3/5. Akagündüz ve Falih Rıfkının yazılarından alınmış parçalar ve Türk inkılâbı 200: Münci, Toni, derece 24 1/10. nm muhtelif safhalanna aid birçok ma400: Münci, Toni, derece 54 1/5. kaleler vardır. Bu değerli nüshanm sa800: Yekta, Simonidis, derece hifeleri, çok güzel resimlerle de süs 2,19 4/5. lenmiştir. 1500: Simonidis, Nigâr, aerece Mısır kadmlığınm, onun yüksek baş5,15. kanı Huda Şaravî Hanımın himmetile Gülle: Sefik, Corç, 11,03 metro. vücude getirdiği bu eserin kıymeti, bizDisk: Corç. Sefik, 35,90 metro. ce, yalnız muhteviyatile değil, ifade etCirid: Nigâr, Yecihi, 43,60 metıo. tiği mana ile de ölçülmelidir. L'Egyptiennein fevkalâde nüshası, saYüksek: Corç, Belül, 160 metro. dece Mısır kadmlarınm, Türk kadmlaUzun: Saris, Kazdel, 6.37 metro. rına ve Türkiyeye karşı besledikleri 3 adım: Sari*. Goçef, 13,47 metro. duygunun ifadesi değil, dost bir mılle tin bize hitab eden samimî sesidir. ti. Bilirsiniz ki bu zehirli gaz elbisenize ger orada olup ta bu cesur muhariblerden dokunursa yakar, gözlere tesadüf ederse yükselen cesaret verici çığhgı duymuş olkör eder.» saydınız, ömrünüzün sonuna kadar bu Imparatordan şahsan buna maruz ka ses kulaklannızda çınlardı. Boz renkte Iıp kalmadığını sordum. Omuzlannı silk bir katıra binerek en ileride giden piyati. Fakat yanındaki hususî tabibi Malaka de alaylannın önünde bizi savaşa sürükBayen Amerikada okuduğu için Ame Iiyen împarator öyle bir ilham kaynağırikan sjvesini taşıyan ingilizcesile bunu mızdı ki saatlerce düşmanla göğüs RÖğütasdik etti. Hatta Imparatorun bizzat se, kılıc kılıca harbettik, didiştik. Fakat kendi elile birkaç ttalyan tayyaresi dü yavaş yavaş üstün silâh ve ateş kuvveti şürdüğünü de anlattı. kendini göstermeğe başladı. împaratorun Söz, gene Haile Selâsieye düşmüştü: hassa muhafız kıtaatı sonuna kadar da« Zannederim ki bu vaziyet karşı yandılar. Bunlar arasından sağ kalanlar sında halimizi takdir edersiniz. Habeşis çok azdır. tanın ıssız çöllerinde kendimizi müdafaaîmparator bir kumandan olarak is. gödan tamamile âciz bir halde kaldığım remediğini görünce bir asker gibi savaşa içindir ki yavaş yavaş imha edilmektense daldı. Elde kılıc Italyan askerlerine hüson bir meydan muharebesine girişmek cum etti. Etraftan bizler yetişip mâni olkarannı vermiştim. masaydık, muhakkak ki maktul düşecekKüçük cüzütamlara aynjarak çete ti. harbine devam imkânsızdı. Askerlerim Evvelâ bize kendini serbest bırakmakendilerine uzaktan uzağa ölüm saçan düşmanla boğazboğaza gelmek için deli mızı emretti. Bunun kâr etmediğini gö rünce rica ve minnetle bizi iknaa çalıştı. gibi oluyorlardı. Fakat ne yapıp yapıp bu hareketin önüBundan başka muhabere teşkilâtımız ne geçmeğe muvaffak olduk.» da son derece noksandı. Bu yüzden usulü Gene împaratoru dinliyorum: dairesinde harbetmek imkânı da hasıl ol« Generallerimle akdettiğim bir içmuyordu. Düşman, ufak uîak çeteleri önüne katarak bunlan birleşmeğe mec timada memleket namına daha hayırlı bur ettikten sonra umumî bir katliâmdan olacağı kararlaştırıldıktan sonra Habeşisgeçirecekti. Açlıktan ölmektense düşma tanı terkettim. Şayed ben kalsaydım Ana saldırmak daha hayırlı idi. Ve bildiği dis Ababadaki ecnebilerin de hayatlan niz gibi meydan muharebesine tutuştuk. tehlikeye girecekti. Kaybettik.» Adis Ababaya, çıkmadan evvel atc* Şimdi împaratorun sesi agırlaşmıs., ke verdiğim doğru değildir, şehir çapulcular silmişti. Bilâhare hususî tabibi Malaka tarafından yakılmış, yıkılmış, harab edilBayen ve hususî kâtibi Gheorghesten şu miştir. Hatta şehri terketmeden evvel çamalumatı aldım: pulculuğa karşı koymak üzere polis kuv« Evvelâ size şunu temin ederim ki vetlerini de fazlalastırdım. Fakat yağ împarator bu harbden sağ çıkmak ümi makerler daha kuvvetli çıktı ve malum dinde değildi. Düşmana sonuna kadar hâdiselerin önüne geçmek kabil olmadı. mukavemet ederek harb meydanında ölEsasen Habeşistanı terketmekliğim de mek istiyordu. Düşmanla şu son meş um doğruydu. Şayed îtalyanlar beni esir etAmba Alagi musademesinde bir daha miş olaydılar, artık Habeşistanın mev ve kat'î olarak anladık ki Italyanların cudiyeti mevzuu bahsolamazdı. Burada mütefevvık silâh ve teçhizah karşısında her nçkadar bir menfi gibi bulunuyorsam mukavemet imkânı yoktu. Buna ragmen da împaratorluğun tamamile Italyan en son dakikada bir mucize zuhur etme çizmesi altında olmadığının bir sembolisi ihtimaline binaen canımızı dişimize tayim.» karak dayandık. împaratorun muzaffer împaratorla ilk görüsmem burada bitolmak ümidleri vardı. Fakat kendisi harbl ti. Bana «gene devam ederiz» dedi. den sağ cıkacagını ummuyordih MÜZELERDE Sultanahmedde yeni mozaikler bulundu îngiliz arkeologlarından profesör Baxter Sultanahmedde yaptığı hafriyatta dün de yeniden bir çok mozaiklar meydana çıkarmıştır. Bunlann içinde gayet mahirane yapılmış bir kadın portresi ile mozaiktan yapılmış ve kartala benziyen bır kuşu boğmak için uğraşan aslan ve ağzını açarak bir hayvana doğru ilerliyen bir timsah, henüz cinsi belli olmıyan ve bir canavar olduğu zannedilen bir hayvanla diğer bir hayvanın boğusmasını gösteren resimler vardır. Sultandhmed arkasmda saraya aid odalar bulunmuştur. Bu odalann zemini gayet mahirane yontulmuş malta ve mermerlerle döşelidir. Profesör mozaiklarını bir iki hafta sonra davetlilerine teşhir ettirecektir. Ödemişte zeytinlikler imar ediliyor Profesör Baksterin muavini de Istanbula geldi Bizans saraylannı meydana çıkarmakta olan profesör Baxterin muavini M. Henri Riket dün îstanbula gelmiştir. îngilterenin St. Andrew Üniversitesi tarih ve ilâhiyat şubesinden mezun olan M. Riket gazetecilere şunları söylemiş tir : « Profesör Baxterin meydana çı karmakta olduğu eski Bizans saraylarına büyük ehemmiyet veriyoruz. Şimdiye kadar çıkan mozaiklar dünyada mevcud mozaiklann en iyisidir. Halihazırda Sultanahmeddeki Bizans sarayınm esas şeklini tesbite çalışmaktayız. Hafriyat neticesinde sarayın tarihî manzarasım meydana çıkaracağız. Sarayın meydana çıkanlması Türkiyeye seyyah celbi ba kımından büyük menfaatler temin ede cektir.» Zeyttnhklenle meşhur olan Ödemişte bir zeytın ağacı ve ağacı lımar eden ameleler Ödemiş (Hususî) îzmir, Bornova ve Ödemiş civarındaki zeytinliklerin imar ve tımar işlerine başlanmıştır. Bu işler içîn mütehassıs işçiler kullanılmakta dır. Yukarıdaki resim Ödemişte, Edremid Altınova nahıyesinden tefrik edilen zeytin imarında usta, köylüleri bir ağacı tımar ederken göstermektedir. Cumhuriyet banknotlarını basan şirketin mümessili geldi Gönende herkes türkçe konuşacak Gönen (Hususî) Gönende türkçe den başka dil ile konuşulması Gönen be lediyesinin kararile yasak edilmiştir. Çerkesçe, gürcüce, arnavudca, pomakça gib yabancı dillerle konuşanların cezalandı rılacakları tellâlla halka ilân edilmislir Çarşıda, pazarda, kahvehanelerde ya • bancı dil ile konuşanlar Gönen beledije sınin tam yerinde verdiği bu karar üzerıne bundan böyle türkçe konuşacaklardır Gönen halkı bu karardan çok memnun olmuştur. Prenses Bibesko Btikreşe gitti Evvelki gün Istanbula gelmiş olan Prenses Bibesko dün eşyalarını Romanya vapurile Köstenceye yollamış ve kendisi de dün îstanbula gelen Romanyal Prens Kantagüzenin tayyaresile Bükreşe gitmiştir. îstanbul Tayyare Cemiyeti Müdürü İsmail Hakkı, misafir Prenses ve Prensi Yeşilköyde uğurlıyarak kendilerine buket vermiştir. Cumhuriyet banknotlarını basan Thomos de la Rue Îngiliz sirketinin salâhi ECNEB/ MEHAFİLDE yetli mümessillerinden M. Ashton dün İki Avusturyalı muallim geliyor sabah Londradan îstanbula gelmiş ve Avustralyanın Melbrun Üniversitesi akşam ekspresle Ankaraya gitmiştir. tarih profesörii Mis Jessie ve Velliyo Azledilen 300 profesör bugünlerde şehrimize gelecekler ve mekteblerimizle kadın müesseselerimizi gezeMeksiko 20 (A A ) Refusa gazetesiceklerdir. nin Guadalajaradan aldığı bir habere Bir Finlandiyalı gazeteci göre, bölge valisı tasarruf maksadile 300 profesöre yol vermiştir Bu karar üze şehrimize geldi Finlandiya gazetecilerinden Jacob rine esasen birçok vaidlere rağmen uMuman memleketimiz hakkında tetki zun müddettenberi maaşlarını almamış katta bulunmak üzere dün şehrimize gel olan profesörler arasında çok büyük bir ınfial hüküm sürmektedir. miştir.