5 Mayıs 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

CUMHURİYET 5 Mavıs 1936 YIYANA DONUŞUI Tarihî tefrika: 23 M. tURHAN TAN f Şehlr ve Memleket Haberleri j Türkkuşuna rağbet gittikçe artıyor Doğru değil mi? Denizhamamları mes'elesi Her sene havalar ısınmağa başlarken denizhamamları meselesi de ortaya çıkar. Belediye, herbiri birçok masrafa mütevakkıf bir takım şerait ve mühim miktarda teminat parası ve saire istediği için dört tarafı denizle çevrilmiş olan şehrimizin ancak Moda, Florya, Bebek, Kalamış gibi üç, dört yerinde denizhamamı açılabilir. Diğer yerlerde bilhassa nüfusu azalmış ve fakirleşmiş olan Boğaziçinde, kâr etmediği için bu mas rafı göze alacak kimse çıkmadı ğmdan denizhamamı yapılmaz. Halkın açıkta denize girmesi de memnudur. Fakat bunun da kontrolüne imkân yoktur. Yüzme bilmiyen küçük, büyük bazı kimseler deniz kenarmdaki arsalardan denize atlarlar ve sularm cereyanma kapılarak ortadan kaybolup giderler. Her sene bu suretle ölenlerin adedi mühim yekun tutmaktadır. Denizsiz şehirlerde sun'î göller vücude getirilirken, denize girmenin lüzumunu İstanbul Be lediyesinin takdir ettiğine şüphe miz yoktur. Bu takdirde her semtin vaziyetine göre az masraflı denizhamamlan vücude getirilmesi ne müsaade edilmesi, yahud bu hamamları istenilen şerait dahi linde Belediyenin yaptırarak hal ka açması lâzımdır, diyoruz. Siyasî icmal Fransadaki seçimin sonu ransada umumî seçim dün ikmal edildi. Evvelki pazar seçimin birinci gününde elde edilen neticeler solların daha ziyade kazandıklarını ve sağlardan yalnız müfrit olanların fazlaca rey aldıklarını göstermişti. Bu mücadelede sol partiler yani radikalsosyalistler, sosyalistler ve komünistler ve bunların arasında bulunan muhtelif küçük partiler (birleşmiş cephe) namı altında çalışmışlar ve birbirlerinin namzedlerine yardım etmişlerdi. Bu tesanüd komünistlerin ve bir dereceye kadar sosyalistlerin işine yaramıştı. Fakat küçük burjuvazi mümessili olan radikal sosyalistler bu işten zarar etmişlerdi. Seçimin son gününde, cephe arkadaşlığınm eskisi gıbi devam etmesi ihti mali Fransanın ötedenberi en büyük ve kuvvetli partisi olan radikal sosyalistleri çok düşündürmüştü. Diğer taraftan komünistler ve sosyalistler ilk seçimde en ziyade rey alanlann, hangi sol fırkadan olursa olsun son seçimde müttehiden meb'us çıkanlması esasında ısrar etmişlerdi. En çok rey alanlarm ekserisi komünistler yahud sos yalistler olduğundan bu işten gene radikal sosyalistlerin zararlı çıkacakları muhakkaktı. Radikal sosyalistlerin grup reisi ve meb'usan reis muavini gibi en maruf adamları bu gidişle meb'us çıkamıyacaklardı. Dün Romanyadan 1600 göçmen geldi Istanbulda bulunan Iskân U. Müdürü göçmen işleri için Tuzlaya gitti Bu sene Romanyadan memleketimize göçedecek olan yurddaşlanmızdan 1600 kişilik ilk parti dün akşam gelmiştir. Göçmenleri getiren Hisar vapuru Kavaklarda demirlemiştir. Vapur bugün karantine için Tuzlaya gidecektir. Birkaç güne kadar ikinci vapur da Köstenceye gidecektir. Romanyalı göçmenlerden 6000 kişinin nakli bu ayın sonuna kadar ikmal edilmis olacaktır. çindeydi. Deli Muradın aldığı kızla şu kadınm birbirini tanımadan rakib olmaları, Muradın öldürülmesinden on üç, on dört saat sonra bu kadının da öldü rülmek istenilmesi ve elmas yüzüğün Muraddan buna geçmesi, yiğit Sipahinin kafasmda uzun bir kargaşalık yaratmıştı. Bunları, bütün bu işleri kader denilen meçhul kudrete atfediyor ve Deli Mu raddan dul kalan kızla şu kadının ken dısile tanışmalarım da ayni kudretin bir cilvesi sayıyordu. Acaba kader, Deli Muradın öcünü aldırmak için kendisine yardım mı etmek istıyordu?.. Kara Mehmed, bir aralık böyle bir kuruntuya da düştü, denizden çı karıp ayılması için bir hayli emek verdigı kadını ilk olarak alıcı bir gözle süzdü. Onunla karşılaştığı dakikadanberi gözüne bu bakışı vermemişti, cinsî bakımdan tamamile kayidsiz kalmıştı. Fakat onu kendi önüne kudretin attığını zannetme ğe başlar başlamaz kayidsizliği silindi, tam bir erkek bakışı takındı ve Gülbeyazı, bir güvercinle yakından meşgul olan bir aslan gibi tetkike girişti. Kara Mehmed, Gülbeyaza, başlarında asılı duran Birçok gencler mektebe muhteşem aydan daha parlak görünmüştü! yazılmak üzere müracaat ediyorlar Kara Mehmed, ıstırabh bir heyecan i seziyor ve zihninde açılan o genişlik yüreğine de aktığı için garib bir zelzele geçiriyordu. Bir erkek bakışının nasıl olabileceğini işte şimdi anlıyordu. Kara Mehmedin gözleri ona, bu yaman hakikati de öğretmişti ve bu taze bilgiden içine tatlı bir sarhoşluk yayılıyordu. Erkek, uzatılan yüzüğü alıp çekilirken kadın, kalbinden süslü bir hayalin kınk dökük fırlayıp denize düştüğünü ve güçlü kuvvetli bir hayalin kırarak dökerek onun yerini işgal ettiğini sezdi, ellerini yüzüne kapıyarak inledi: Yiğitim, senin adın ne? Sipahi Kara Mehmed! Kara öbürü yiğitim, öbürü. Sen şu aydan beyazsın! Gülbeyaz, saraya dönmeği artık ^lüsünmüyordu bile. Çünkü Padişahın hayalile beraber sarayın bütün cazibesi de yüreğinden sökülüp gitmişti. Bakışlan ancak yüzde ve deri üzerinde donuk donuk dolaşıp yüreğe inmiyen, sesinde yalnız altın şıkırtısı duyulan Hünkâr ile bakıslarını yaralayıp kanatmıyan bir hançer keskinliğile ta kalbe sokan, sesinde denizlerin azametli uğultusunu taşıyan Kara Mehmedin arasındaki fark'ı sezmek onu birden çılgına çevirmişti, her fedakârlığa katlanacak vaziyete düşürmüş tü. Kendi düşüncelerine çok uygun olan bu hâletten istifade etmeği Kara Mehmed de ihmal edemedi, Gülbeyazla ni kahlanmayı hemen tasarladı, kayığı gene Yemişe sürdü, ıslak kadını saracak bir örtü buldu ve doğruca Bülbül Hatunun evine yollandı. Bütün bu işlerde ilâhî bir kudretin dileğini ve bileğini sezinsediği için endisesiz davranıyordu, gök ten omuzuna bir vazife yükletilmiş gibi şen bir itimad içinde düşüncelerine düzen vermeğe savaşıyordu. Onu, küçük bir lâhza, elemlendiren sey, iki kadını karsılaştırmak oldu. Hünkârın dileyip te alamadığı Bülbülle onu görmeden kıskanan ve Hünkânn koy nundan alınan Gülbeyaz iki masum rakib ve iki mazlum kadın vaziyetinde bulunuyorlardı. Birinin yüzünden yiğit bir hayat heder olup gitmişti, birinin de gene o hâdise ile ilgili entrikalar sebebile bizzat heder olmasına remak kalmıştı. Bu isler, Bülbülle Gülbeyazi hem dost, hem düsman yapabilecek âmillerdi. Kara Mehmed, arada düzeltici bir rol oynıyarak onları kardes yapmak istiyordu. Fakat ilk karsılasmada hayli kekele di, Bülbülü ağlatmamak için sarayı ve Hünkân ağza almaktan mümkün olduğu kadar cekindi, sadece Gülbeyazın denize atılmıs bir kurban olduğunu söyle mekle iktifa etti, onunla nikâhlanacağını ise ancak hissettirdi. Lâkin bu dikkatle re, bu inceliklere hacet yoktu. Çünkü Bülbül. kendine can yoldaşı olacak bir kadın görünce çocuk gibi sevinmişti, onun kım olduğunu öğrenmeğe bile lüzum görmedpn boynuna sarılmıştı. Seni, diyordu, Allah gönderdi. Ben düsünde er gören bir kadmım. Gözümü açtım, kendimi dul buldum. Simdi Ağanın kanadı altında yasıyorum. Fa kat o, bir erkek. İsi var, gücü var. Öyle de olmasa derdimi kendine dinletemem. Simdi sen geldin, içime ferahlık getirdin, öz kardes gibi yanyana, cancana yaşarız. Değil mi? Kendini kıskanan, kendini kündeden atıp inciten ve sonunda ölüme sürükle mek istiyen Haseki Sultanla Bülbül ara smdaki ruh farkını hemen kavramış olan Gülbeyaz da bu cocukca sevince karsı lık vermekten geri kalmadı, Bülbülü göğsünp bastıriD uzun uzun sıktı. Senin, dedi, ablan olacağım. Ya ralı yüreğini tımar edeceğim. [Arkast Onu güzel ve çok güzel buluyordu. Fakat bu buluş, içine garib duygular ve kafasına karışık düşünceler dolduruyor du. Masallarda söylenen deniz kızlarından birile karşılaşmış gıbi heyecanh bir hazza kapılmakla beraber bir sürü de mülâhaza geçiriyordu. Herşeyden önce padişah denilen adamın böyle binbir perinin yanında ömür geçirişindeki zevki ölçmeğe çalışıyor ve sonra onun esir hanındaki kızlara kadar el uzatmasındaki açgözlülüğü hatırlıyarak iğrenti duyuyordu. Bu iğreniş, feveranlı bir hınçla ka rışıktı. Deli Muradı gerdekten mezara fırlatan hünkâra iyi bir oyun oynamak hırsı da araya girerek onun duygularını ve düşüncelerini büsbürün kanştınyordu. Hünkâr, almak istediği kız Serçeşme tarafından alındığı için yakışıksız bir cinayet işlemişti. Şımdi Kara Mehmed, onun bir gözdesine tasarrufla o cinayetı cezalandırmak ıstıyordu. Işte fırsat ö nünde apaçık duruyordu, tek bir hamle, hünkân ta yüreğinden yaralamağa ve Deli Muradın öcünü almağa kâfi gelecekti. Fakat yiğit Sipahi bu hamleyi yap madı, bir katili incitmek için bir kadını hırpalamağı merdliğine yakıştıramadı, karışık düşüncelerinden bir silkiniste sıyrıldı': Çalınan mal, dedi, nerede bulu nursa geri alınır. Ben de bu yüzüğü senden alıp sahıbıne vereceğim. Kadın, hayran hayran, sordu: Sahibi kim? Bu sabah kafası kesilen Deli Muradın kansı. Şu senin kıskandığın kız. O şimdi dul kaldı, benim koltuğumun altına sığındı. Ve kadının yüzükle Deli Murad ve dul kadın arasındaki münasebeti kavrı yamadığını sezerek bütün bildiklerini kısaca anlattı: Görüyorsun ya, dedi, bu elmasın yeri o dul kadının parmağıdır. Ölüden çalınan malı o ö'lünün mirasçısına vermeliyiz. Gülbeyaz, memnun bir uysallıkla yüzüğü parmağmdan çıkardı, Kara Mehmede uzattı. Bu hareket, ikisini pek yakınlaştırmıştı. Biribirlerinin gözbebeklerinde kendilerini görebilecek kadar nefes nefese gelmişlerdi. Ölümden kurtulan kadın işte bu durumda halâskârını iyice görmek fırsatına erdi ve birden sarsıldı. Kara Mehmed ona, başlarında asılı duran muhteşem aydan daha parlak görünmüştü. O güne kadar erkek olarak yalnız Hünkârı tanıyan Gülbeyaz, bu mevzudaki dar bilgisinin birden genişlediğini Evvelki gün açılma töreni yapılan Türkkuşu mektebine yazılanların mik tan gittikçe artmaktadır. Dün, mektebe girmek üzere birçok gencler Hava Kurumuna müracaat etmişlerdir. Müracaat edenler arasında kardeşi tayyareci olan bir de genc kız vardır. Türkkuşuna en fazla rağbet gösterenler liselilerle Yüksek Mühendis mektebi talebeleridir. Şimdiye kadar kaydolunanlar, dün, Gümüşsuyu hastanesine gönderilerek tam bir muayeneye tâbi tutulmuşlardır. Muayene bu hafta içinde bitecek ve sıhhat bakımından plânörle uçabilecek olan talebeler derslere başlıyacaklardır. Savminin başkanlığında muallim Hikmet, Mehmed ve Rüstemden mürekkeb muallimler heyeti derslere başlamak için hazırlıklarda bulunmaktadırlar. Amelî dersler Üniversite bahçesinde plânörlerin önünde verilecektir. Bu dersiere S. U. 4 markalı üç başlangıc plânörü tahsis edilmiştir. Bu plânörler gündüzleri bahçede durmakta, geceleri de çadırlarda muhafaza olunmaktadır. Nazarî derslerin Eminönü Halkevinde veya Üniversite arkasındaki Yüksek Muallim mektebinde verilmesi düşünülmektedir. Bu ki yerden birisi yakında tercih olunacaktır. Bulgar göçmenlerinin nakli MÜTEFERRÎK Güneş tutulmasmı seyretmeğe gelecek îngiliz heyeti 19 haziranda güneş tutulacağını, hâdisenin memleketimizden tam olarak görüleceğini, bunun için de Fransa ve Romanyadan birçok heyetler geleceğini yazmıştık. Bu meyanda îngiliz astronomlarından mürekkeb bir heyetin de îstanbula geleceğini, fakat gümrükte eşya ve aletlerini çıkarmak hususunda müskülâta uğramak endisesile günesin tutulmasmı baska bir yerden tarassud etmeği düşündüklerini haber alan Vekâlet derhal gümrüğe ve alâkadarlara emir vererek gelecek olan îngiliz âlimlerıne mümkün olan her kolaylığın yapılmasını bildirmiştir. îngiliz astronomlarının, ya bizim heyetle beraber Bilecikte Kırklar tepesine veya Rasadhane Müdürü Fatinin başkanlığındaki heyetle beraber Uludağa çıkacakları zannedilmektedir. Küsuf hâdisesi Karadeniz sahillerinden de tam olarak görülebileceğinden gelecek heyetin oraya gitmesi de mümkündür. Heyet, Türkiye hududlanna girdiği andan itibaren büyük hüsnü kabul görecektir. Esnaf Bankası umumî heyeti toplandı Tasfiye edilmekte olan Esnaf Bankasmın bundan evvel yapılan heyeti umumiyesinde tasfiye memurlanndan bazı izahat istenmiş ve bu izahatın verilmesi için umumî heyet müzakereleri geri bırakılmıştı. Dün heyeti umumiye tekrar toplanmış ve istenen izahat alınmıştır. Esnaf Bankası tasfiye heyeti, bankanın alacaklarının tahsili için mahkemelere müracaat etmiştir. Fakat bütün borcluların mahkemeye verilmesi için fazla paraya ihtiyac vardır. Ortada bir işe sarfedilecek para mevcud olmaması müşkülât mucib olmaktadır. Tasfiye işleri de bu yüzden ağır gitmektedir. Bulgarıstandan göçmen yolıle getirilecek 5000 göçmen için armatorlar ara smda açılan eksiltme dün bitirilmiştir. Bu taşımaya bir armatordan başka hiç kimse iştirak etmemiştir. Bu armatorun istediği fiatlar Deniz Ticaret Müdürlüğü tara fından Ankaraya bildirilmiştir. Eğer alâkadar makam, bu navlunlarla Bulgaristanlı göçmenlerin naklini kabul ederse derhal mukavele yapılacaktır. Fiatlar yüksek görülürse Bulgaristanlı göçmenlerin karadan getirilmeleri için tedbir ahnacaktır. Maamafih, hangi suretle olursa olsun Yalnız M. Haryo Sovyet Rusyasile bu göçmenlerin mayıs sonuna kadar na Fransa arasındaki ittifakın akdine önakilleri mümkün olamıyacaktır. yak olduğundan komünist ve sosyalist Iskân Umum Müdürü Tuzlada namzedleri mumaileyhin lehine haklannSıhhiye Vekâleti Iskân Umum Müdü dan feragat etmişlerdi. Radikal sosyalistrü Cevdet Ankaradan şehrimize gelmiş lerin eski meb'uslarından otuzu, vaziyetir. Cevdet, dün îstanbul Iskân Müdürü MÜZELERDE Tahsini ziyaret ederek kendisile muhacir tin tehlikeli olduğunu görerek sağ partilere ij^hak etmişlerdir. Fakat ekseriyeişleri hakkında görüştükten sonra Tuz ti komünistler ve sosyalistlerle tesanüde Sultanahmedde yeni harabeler laya gitmiştir. îskân Umum Müdürünün devamdan ayrılamadı. Neticede Fransabulundu bugün îstanbula dönmesi muhtemeldir. nın bu büyük partisi yerini sosyalistlere Sultanahmedde Arasta sokağında yapıbırakmağa mecbur oldu. lan hafriyat epeyce ilerletilmiştir. Caminin ŞEHİR tŞLERi Evvelki mecliste 97 meb'usu bulunan denize karşı olan avlusu arkasında ya sosyalistler bu defaki seçimde 146 mebEkmek ve francala fiatı pılan araştırma neticesinde kemerler alus çıkarıp Fransanın en büyük partisi tında geçen sene bulunan mozaıklerin ucuzladı oldular. Vaktile sosyalistlerden ayrılan zlerine tesadüf edilmiştir. Mozaiklerin Nark komisyonu dün, buğday ve un geniş mikyasta devamı tesbit edildiği tak fiatlarını tetkik etmiş ve fiatlann düştü yeni sosyalistler ve diğer sosyalistler de dirde Arasta sokağında bulunan kemer ğü görüldüğünden bırınci nevi ekmek fıa otuz beş meb'us çıkarmışlardır. Radikalsosyalistler eski meclisteki 158 meb'us lerin yıktırma faaliyetine girişilecektir. tı on para noksanile 11,25, francala fiyerine ancak 115 meb'us çıkarabildiler. Arasta sokağının denize bakan cep atı da yirmi para indirilerek 16,50 kuYeni intihabda en ziyade kazanan parhesınde, yani cenub kısmmda saray hara* rus olarak tesbit edilmiştir. tiler iki cenahın da müfritleridir. Komübelerine tesadüf edilmektedir. Şenlik sezonuna hazırhklar nistlerin eski 21 meb'usu varken y«nisinProfesör hafriyat sahasmı genişletmek Bu setıeki • İstanbul şenlik sezonunun de 82 meb'usları vardır. Muhafazakârüzere icab eden yerleri istimlâk etmek programını hazırlamık üzere seçilen ko ların eski mecliste 6 meb'usu varken yeiçin çalışacaktır. misyon, bugün ilk içtimaını, Şehir Meclisi nisinde 1 1 meb'usları vardır. Yeni meclis M. Vitemor îstanbula döndü salonunda yapmıştır. Avrupada muhtelif 616 meb'ustan müteşekkildir. Halk cepşenliklerin tertib heyetlerinde bulunmuş hesi denilen sollar ittifakı 378 meb'us çıAyasofya Arkeoloji müzesi dahilinde bazı kimseler de komisyona çağırılarak kardığına göre kahir ekseriyeti kazanmış sıvalar altında kalmış olan mozaıkleri fikirleri ahnacaktır. oluyorlar. Fakat solların yeni hükumeti meydana çıkarmakta olan Amerikalı teşkilde ittifak edecekleri şüphelidir. SosEsnaf bürosunda yapılan profesör Vıthemor dün şehrimıze gelmışyalistler ve komünistler marksist esaslarıtir. Amerikalı profesör, Müzeler Umum tahkikat Müdürü Azizle bu yıl yapacağı çalışma Belediye esnaf bürosundaki bazı me nı tam bir surette tatbik etmek istedikleetrafında görüşmüştür. Dün kendısıle gö murlar hakkında yapılmakta olan tahki rinden kendi başlarına hükumet kurmak rüşen bir arkadaşımıza: kat devam etmektedir. Tahkikatm deva isterler. Halbuki radikal sosyalistler bu kadar ileri gitmek istemiyorlar. Binaena« Amerikadan dün geldim. Hafri mı müddetince bunların ayni büroda kalleyh bir müddet komünistlerle sosyalistyata iki üç gün içinde başlıyacağım. maları muvafık görülmediğinden mü lerin manevî muzaheretine müstenid bir Geçen setıeki çahşmanın bir çoğu iskele meyyiz Halid, Mezarhklık Müdürlüğü radikal sosyalist hükumetinin işbaşına kurdurmak ve iş yapabilmek için bazı mümeyyizliğine, hamal işleri masasında gelmesi çok muhtemeldir. Fransadaki setedbirler almakla geçti. Fakat bu yıl memur Şükrü, Hukuk İşleri kalemine çim bu devletin dış ve iç politikası üzenakledilmislerdir. yapılacak hiç bir ihzarat yoktur. DoğruDün Belediyeye, tahkikata devam eden rinde çok derin tesirler yapacaktır. dan doğruya çalışmağa başlıyacağım. Muharrem Feyzi Togay bu işler hakkında yeni bazı şikâyetler daMesaim teşrinievvel nihayetine kadar deha yapılmıştır. Bu tahkikat ve şikâyet vam edecektin> demiştir. ler üzerine, mecburî mezııniyet verÜen Doğru değil mi? Mimar Yansen İstanbula geld Ankaranın plânını yapmış ve diğeı bazı vilâyetlerimizin plânını yapmak işin üzerine almıs olan mimar Yansen şehri mize gelmiştir. Galatasaray Lisesi talebesi bir resim sergisi açtı GÜMRÜKLERDE Gümrüklerde yapılan ıslahat iyi neticeler veriyor Gümrüklerde yapılan ^eni ıslahat iy: neticeler vermektedir. Yeniedn ittihaz edilen tedbirlere göre, bundan böyle kum panyalar, verecekleri ordinolarda vapu run manifesto numarası ile vapur eşyasının manifesto numarasının hangi sıra numarasına kaydedildiğini tasrih etmek mecburiyetinde kalacaklardır. Bu husus ta vapur acentalarına lâzım gelen teb ligat yapılmıştır. Bu suretle manifesto servisinde mani festoların derhal bulunarak ibraz edilen beyannamelerin kapatılmasında bugünkü şekle nazaran yüzde elli sürat temin e dilmiş olacaktır. Ayrıca beyannamelerin manifesto ser visinden sonra uğradığı kontenjan servisinde de sürat ve ayni zamanda sıray temin edicî bazı tedbirler alınmak üzeredir. Refikten boş kalan esnaf bürosu müdürİsviçreli bir profesör geldi lüğüne, bütçe tasdik edilinciye kadar Ermeni Patrikhanesinde kimse tayin edilmiyecektir. İsviçreli profesör Bavrer İstanbula Ermeni Patrikhanesi cismanî meclisi gelmiştir. Profesör Bavrer Üniversite reisi Bedros Horasancı istifa etmiştir. Liman Umum Müdürü geliyor konferans salonunda iki konferans verePatrik Naroyanın ısrarlarına rağmen îzmir ve Mersin limanlan hakkında cektir. meclis reisi istifasını geri almamışhr. Ye İktısad Vekâleti mütehassısı ile tetkik seBir Fransız talebe grupu ni bir idare meclisi seçilmek üzere yakın yahatine çıkan Liman Umum Müdürü geliyor da intihabat yapılacağı söyleniyor. Raufî bugün İstanbula gelecektir. Bulgaristanda bazı tetkiklerde bulunmakta olan Fransız talebesinden mürekkeb bir grup Prençipeza Maria vapurile Varnadan îstanbula gelecektir. Fransız talebeleri Uludağda kış sporlan yap mak üzere ayni vapurla Mudanya yolile Bursaya gideceklerdir. ECHEBİ MEHAFİLDE Şirketihayriye hissedarları dün toplandı Mm. Malater Seliye Rusyaya gitti Memleketimiz hakkında tetkikatta bulunmak üzere îzmir, İstanbul, Ankara, Bursa ve Yalovayı ziyaret eden Cemiyeti Akvam nezdindeki Fransız murahhas heyeti azasından Madam Malater Seliye şehrimize dönerek, Soveyt Rusyada tetkiklerde bulunmak üzere Odesaya gitmiştir. Talebe tarafından yapılan eserlerin fazla takdir kazananlarından üç tanesi Galatasaraj lisesinde, talebe tarafından vücude getırılmiş olan resimler den mürekkeb bir sergi açılmıştır. Bu sergi istidadlı genclerın istikbal için büyiık ümidler verici eserlerini ihtiva etmekte ve ziyaretçilerin alâkalarını toplamaktadır. Karılerimıze bu sergiyi mutlaka görmelerini tavsiye ederken, genclerimizi hararetle tebrik ederiz. Fevkalâde surette toplanan Şirketihayriye hissedarları umumî heyetinden bir görünüş Şirketi Hayriye hissedarları umumî heyeti dün, şirket merkezinde fevkalâde surette topianmıştır. Toplantıda, şirketin Hasköydeki fabrikasınm teşviki sanayi kanunundan istifadesi hakkında sirket mukavelesine bir madde ilâvesi hakkında karar alınmıştır. Evvelce bu hususta hükumet nezdinde yapılmış olan teşebbüsler müspet netice vermiş olduğundan dünkü toplantıda bu hususun şirket imtiyaz mukavelesine aid formalitesi ikmal olunmuştur. Toplantıda bu işten sonra şirketin kendi tezgâhlannda yaptıracağı vapurlar, tenzilâtlı tarifeler ve Boğaziçini canlan dırma işleri üzerinde gayriresmî surette müzakereler ve hasbıhaller cereyan etmiştir. Cumhuriyet Nuthası S Kuniftnr Abone ı T ü r k i y e şeraiti I w° Senelik 1400 Kr Altı aylık 750 1700 Kr. 1450 0ç aylık Bir aylık 400 150 800 yoktur