3 Mayıs 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

3 Mayıs 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURİYET 3 Mayıs 1936 [ Şehlr ve Memleket HaberJerJ ) Tarihî tef rika: 21 M. TURHAN TAN Siyasî icmal Habeş Imparatoru ve harb illetler Cemiyeti meclisi 19 nîsanda yaptığı son toplantıda, sulh müzakerelerinin başlamasına, îtalyanın Habeşistanla hesabını kendi başına görmekte ısran yüzünden imkân kalmadığını tesbit ve tasdik etmişri. İngiliz Hariciye Nazın, İtalyanın tecavüzünü ve zehirli gaz kullanmasını şiddetle tenkid ederek harbi durdurmak için İngilterenin her türlü tedbirleri diğer devletlerle birlikte almağa hazır bulunduğunu söylemişti. Fakat meclis Fransadaki umumî seçi «• min sonunu beklemek ve Ren meselesinin alacağı vaziyeti öğrenmek için vakit kazanmak istedığinden iki tarafı sulh akdine ve hukuku düvele mugayir vasıtalan kullanmamağa davet etmekle iktifa etmişri. İngiltere, Fransadaki seçime haricî gaileler çıkarmak suretile tesir etmekten içtinab etti. Çünkü Fransa da İngilteredeki u mumî seçimde ayni suretle hareket etmişti. Zecrî tedbirlerle yola gelmiyen İtalyaya Milletler Cemiyeti meclisinin son karar ve tavsiyeleri de hiçbir tesir yapmadı. Zehirli gaz ve her türlü harb vasıtasını kullanan ve binlerce kamyon ve yüzlerce tayyare ile Habeş ordularının dö küntüleri üzerine yüklenen yarım milyonluk Avrupalı ve birkaç yüz bin kişilik Trabluslu, Somalıli ve Erıtreli kuvvetler her taraftan ilerlediler. Son günlerde Habeşlilerin Vehib Paşa tarafından idare olunan müstahkem cenub cephesi ve şimdiye kadar yıpranmıyan Ras Nasibu ordusu da faik kuvvetlerin karşısında mu kavemet edemedi. Habeşistanm payitahtı ve bunu denize yani Fransız Somali müstemlekesindeki Cibuti limanına bağlıyan demiryolu hattı işgal tehlikesine maruz kaldı, Habeş împaratoru da Italyanlara esir düşerek Habeşistanın îtalyaya ilhakmı ifade ve taah» hüd edecek bir sulh muahedesini imzalamağa mecbur kalmamak için payitahtı terkederek Fransız müstemlekesine gitti. Imparator harbde olduğu gibi hukuk noktasından da davasını kaybetmemek için memleketini terketmek fedakârlığında bulunmuştur. Ihtimal bunu kendisine İngiherenin ajanlan tavsiye etmişlerdir. Imparator ele düşmediktenjVe daima tay< yarelerin hücumuna hedef olan Adis Ababa ve Harrar gibi merkezlerin tahliyesinden sonra Habeşlilerin çete kuvvetleri daha serbest, daha müessir olarak harbe devam edebileceklerdir. Harbin bidaye tindenberi Imparator, Avrupalı askerî müşavirlerin tavsiyesi üzerine çete harbine devam etseydi ihtimal bugünkü vaziyet meydana gelmezdi. Fakat împarator eski usulde hücum harbine an'anevî duygu larla merbut bulunan ve her biri bir hükümdar ve müstakil bir kumandan olan Rasların zoruna mukavemet edemiyerek ordularını toplu olarak İtalyanlann üze rine sevketmiş ve bunlan îtalyanların mitralyöz ve şerapnellerine ve zehirli gazle rine hedef yapmıştır. Akıncılar Rumelinin göğsünde, Sipahiler Anadolunun koynunda yetişirler; Yeni çeriler, Sarayın kucağında beslenîrlerdi! Sesini kesmiş, lâkin göz yaşlannı din"dirememiş olan Bülbül Hatun, anlama dığı bir dille konuşan Kara Mehmedi şuursuz bir teslimiyetle dinlerken o, biraz iğildi ve fısıldadı: Kocanm öcünü almak için de böyle yapmak zorundayız. Yanyana bulu nalım ki fırsat elverince Deli Muradm diyetini devletlilere ödetelim. Sen bunda oldukça, ben sınır boylannda dolaştıkça öç işini yürütmek güç olur. Öldürülen eşinin öcünü almak fikri, Bülbül Hatuna bir değişiklik getirdi, nemli gözleri parladı, boynu dikildi, göğBÜ kabardı ve dudaklarında erkekçe bir sayha gürledi: Canımı bu yola korum ağa. Tek sen, beni sana emanet koyup göçen k a r daşlığını unutma. Artık anlaşmışlardı, rahmetli Mura dın hatırasını kutlamakla beraber onun intikamını almak fikrini her şeye tercih ediyorlardı, hep o mevzu üzerinde konuşuyorlardı, Kafkas dağlannda o, on iki yılhk ömrünü eğersiz atlar üstünde ge çirmiş, uçurumlu ve korkunç ormanlar içinde dolaşa dolaşa korkuya karşı yüregini kapalı tutmayı öğrenmiş olan Bülbül, erkek kıyafetine girmekten, uzun yürüyüşler yapmaktan ve savaşa atılmaktan hiç te perva etmiyordu. Bütün bunlara, ken dini esirlikten çıkanp hür yapmış olan Deli Muradın öcünü almak için katla nacağını düşündükçe kadınlıktan hakikî surette uzaklaşıyormuş gibi zevk ve heyecan duyuyordu. Kara Mehmed, ağır ve acı bir dürüstlükle kısa yoldan yürümüş, en mühim bir işi en kolay surette halledivermişti. Artık memnundu, zulme ugrıyan kardeşliğine karşı borçlu olduğu vazifeleri başaraca ğına kanaat getirmişti. Tasarladığı işle rin yapılmasındaki güçlüğü takdir etmiyor değildi. Fakat dul kızın gösterdiği uy sallık kendine yürek kuvveti getiriyordu. Bu kuvvetle her güçlüğü yeneceğine şüphe etmiyordu. Bu güvenle evden ayrıldı, bir Sipahi veldeşine gerekli olan eşyayı hazırlamak üzere çarşıya gitti. O devirlerde Sipa hilerin yalnız veldeşleri değil, Yeniçe riler gibi civelekleri de vardı. Akıncıların kökü kuruduktan sonra yanlarında böyle genc yoldaşlar taşımak âdeti Sipahi lere intikal etmişti. Kara Mehmed, meslekî haysiyetine çok bağlı ve anadan doğma savaş kurdu olduğu için Sipahi lerin ne veldeş, ne civelek taşıma âdetle rine iştirak etmiyordu. Fakat Deli Muradın karısını kimsesiz ve bakımsız bırak mamak düşüncesile şimdi o âdetten istifade etmek ve Bülbül Hatunu genc bir erkek kılığına sokarak, veldeş tanıtarak yanında gezdirmek istiyordu. Bunun için at, kılıç, tolga, cepken, sıkma ve çizme tedarik etmek lâzımdı. Kara Mehmed, bir iki saat içinde bunları satm aldı ve atı Sipahi hanı ahırlarına koyarak öbürlerini eve getirdi, Bülbü lün saçlarını kendi elile kesip bir veldeşe yakışan şekle soktu, Sipahiler arasında nasıl davranmak icab ettiğini uzun uzun anlattı: Ben, dedi, şimdi gidiyorum. Bayrak ağalarına bir veldeşim olduğunu haber vereceğim. Yann gelirim, seni alıp görürüriim, el öptürüp yoldaşlara tanı lırım. Sen hele bu geceyi evde geçir, gözlerini de sabaha kadar kurut. Fakat içi yanıyordu, Deli Muradm acıklı ölümünü bir türlü unutamıyordu. Bülbüle karşı takındığı sakin vaziyeti, yalnız başına kalınca, kaybetmişti. Ahlayıp pufluyordu. Bu sebeble hana git medi, bütün tstanbulu bir serseri gibi dolaştı, şununla bununla hiçten sebeblerle dalaştı, yatsıya kadar bir yerde oturup dinlenmedi. Bütün evlerin ışıkları sönmege başlarken o, hâlâ sokaktaydı ve Yemiş iskelesi önlerinde bulunuyordu. Maviliğini göke devredip yarı esmer bir yüz gibi görünen deniz, her sırra ve nu anlamanız için oralara açılan her hangi bir pencereden başımzı uzat mamz kâfidir: İstanbul büyük şehirlere mahsus canltlığmt ve kesafetini günden güne kaybediyor. Hele Takgimi Tünele ve Karaköye bağlıyan kaltn Beyoğlu damarını kesecek olursanız sehir bir kaza merkezine döner. Gittikçe tansiyonu düşen ve soluğu ketilen îstanbulun mumyalaşan yü zünü aeyyahlara beğendirmek için yapılacak makyajtn fırçası, yalnız çb'pçünün süpürgesinden ibaret kalırsa, kısın diz kapağına kadar çamur, yazın burnunun direğine kadar toz içinde bulunan hasta tstanbulun ö'ksiirüklü sesile her yıl birkaç festival sarkısı çağırman da elvermez. Bu turizm işinde cidden tamimi itek, megaher derde yer veren temiz bir kucağı andırıyordu. Kara Mehmed, bu kucağa yaslanarak yasmı dinlendirmek, ruhunu doya doya dinlemek ihtiyacına kapıldı, uyumıya hazırlanan kayıkçılardan birine yaklaştı: Hemşeri, dedi, bana topçu Kara Mehmed derler, ünlü bir Sipahiyim. Geceyi denizde geçirmek istiyorum. Top başında nişan almayı, at sırtında pala sallamayı bildiğim kadar kürek çekmesini de bilirim. Kayığını bana bırak, bir köşede tatlı tath uyku kestirmeğe bak. Sözüne üç beş akçe de kattığı için kayıkçı «hay hay yiğitim» demek zorunda kaldı ve Kara Mehmed, iki üç dakika sonra, denize açıldı. O devirde ne köprü vardı, ne nhtım. Yenicami de henüz ya pılıp bitirilmişti ve ön merdivenlerini denize kadar uzatıyor gibiydi. Gamlı Si pahi, şimdiki Valide kıraaethanesi önünden kayığı yürüterek açığa çıktı, Ana dolu yakasına doğru kürek çekmeğe koyuldu. Sarayburnundan uzak kalmak istiyor ve oraya bakmaktan acı bir haşyet duyuyordu. Yüreği hep Anadolu tara fına akıyordu. Çünkü Sipahiliğin öz yur du orasıydı. Vaktile akıncılar Rumelinin göğsünde, Sipahiler Anadolunun koy nunda yetişirler ve Yeniçeriler sarayın kucağmda beslenirlerdi. Akıncılarla Si pahiler arasında aynlık, gaynlık yoktu. Bir Sipahi kolaylıkla akıncı olabildiği gibi her akmcı da zaten Sipahi idi. Fakat bu iki askerî zümre, sebebini kendileri de taîkdir etmedikleri halde, Yeniçerilere neyzen bakışile bakarlardı. Yeniçeriler de onları için için kıskanırlardı. Akıncı lar, kaynağı kuruyan bir kan seli gibi kaybolup gittikten sonra Sipahiler yetim kalmışlardı ve Yeniçeriler bu yetimlik ten istifade ederek onları zaman zaman hırpalamışlardı. Artık bir Sipahi için İs tanbul, uğursuz bir köşeydi ve o köşeden uzak kalıp Anadoluda yaşamak zaruret halini almıştı. Kara Mehmed, şuur altında yaşıyan bu zarurete şimdi daha kuvvetli surette kapılıyordu ve Sarayburnuna uzak kal mak istiyordu. Elleri hep bu dileğe uyarak kayığa karşı yaka istikametini veri yordu. Bir aralık kürekleri bıraktı, bulunduğu yeri tayin etmek istedi, Ken dilli önlerine geldiğini anladı, Yemişten oraya nasıl ulaştığınm farkında bile de ğildi. Gözünde Deli Muradın kesik başı, kulağında onun gür sesi dolaşa dolaşa işte bir çırpıda bu mesafeyi aşmıştı. Kara Mehmed mazlum dostundan selâmlar getirir gibi mırıldandığını kurun tuladığı akıntıya kulaklarını verdi, bir müddet o uhrevî sesi dinledi, sonra yanık yanık içini çekti, gözlerini bahçeye dikti. O tarihte Kandilli bahçesi Padişahın en sevdiği tenezzüh yerlerinden biri idi. Sahilin üst yanmdaki büyük kayaya oturtulan yarım düzine köşk ve geniş bir bahçe, bu zevk yuvasına zarif bir endam çiziyordu. Kara Mehmed parlak bir gök ışığı altmda bulanık bir billur gibi donuk bir beyazhk belirten köşklere baktı, sönüp parlıyan ziyalar gördü, mırıldandı: Hünkâr, burada. Ve sonra gözlerini aşağıda, Sarayburnu açıklanna çevirdi, acı acı inledi: Deli Murad da orada!.. içinde yaman bir hmc vardı, kuvvetli bir el kendini itiyor gibiydi. Karaya çıkmasını, şu uyuyan köşklere ulaşmasım ve Hünkârla yüzleşmesini istiyen bu tazyi ke iradesini kaptırmamak için adeta mücadele geçiriyordu, işte o sırada gözüne beyaz bir gölge çarptı. Bu, bahçe rıhtı mına doğru yürüyen bir kadındı. Kara Mehmedin koyu karanlıkları yarmakta kuvvetli bir meleke sahibi olan topçu ve Sipahi gözü, kadınm adımlanndaki ser semliği bile seziyordu. [Arkası var] tif bir plândan işe baflıyarak sehrin nefesini ttkayan îlletlerle mücadele edelim. Şikâyet listesini ezber bilmiyen yoktur: tstanbulun tabiî fiatlartna göre kıyas kabul etmiyecek kadar pahalı otellerini, lokantalarım, bar larını, plâjlarını ucuzlatmak, yol yapmak, yabancılartn memlekete girer ken uğradıkları güçlükleri azaltmak, halkm eğlencesine aid yasakları kaldırmak Ve hususî disiplinleri tabiî yaşama serbestliğine kadar teşmil ettnemek ve saire ve saire ve saire ve saire ve saire... Sanırım ki Avrupada festivaller bütün bunlardan ve bu «ve saire» lerden sonra yaptltr; bizde, bari ikisi de beraber olsa! Çanakkaledeki şehidlikleri daha ne kadar Millî Sigorta şirketinin de Dün bir toplantı yapılaihmal edeceğiz? faaliyeti durduruldu rak program görüşüldü Boğazlann tahkimi prensipimizi ortaya atmamız ve Çanakkaleye Belediyenin, geçen seneki Festivalin Müttefikin ordulannm ayak basışıgördüğü rağbet ve alâka üzerine bu senın yirminci yıldönümü dolayısile ne için bir İstanbul şenlik sezonu ter tib etmeğe karar verdiğini yazmıştık. [ bütün dünyanın gözü buraya çevrilBelediye Reisi Muhiddin Üstündağ, bu mişken ve muhtelif milletlere mensub hususu görüşmek ve işle alâkalı olan ' resmî, gayriresmî heyetler Çanakların fikirlerini almak üzere dün, saat ' kaleyiziyaret ederken Çanakkaleyi 15 te, Dağcılık Kulübünde bir toplantı ' yaratan ve Çanakkalede yatan tertib etmiştir. Dünkü toplantıya, İs Türk şehidlerini hatırlamamak katanbulun münevver şahsiyetlerinden bil değildir. Birçok karilerimizden birçok kimse iştirak etmiştir. ı aldığımız mektublarda şehidleri ziToplantıda, Muhiddin Üstündağ, geyaret hususunda gösterdigimiz ihçen seneki Festivalden elde edilen tecrübelerden cesaretlenen Belediyenin bu 1 mal üzerine nazan dikkat celbolunmakta ve Şehidliktari Imar Cemisene daha uzun sürecek bir îstanbul yetinin birkaç yıl muntazaman yapşenlik sezonu tertib etmeğe karar ver diğini ve bu sezona Balkan devletlerintığı ziyaretleri niçin bıraktığı sorulden başka, Macar, Çekoslovak, Sovyet maktadır. Rusya ve Arnavudluktan da heyetler Dün bir muharririmiz Şehidlikleri davet etmek fikrinde bulunduğunu söyImar Cemiyetine giderek bu ihmal lemiş ve sözlerine şöyle devam etmiştir: ve lâkaydinin sebebini sormuştur. c İstanbul, kendi hemcinslgrinin öz Cemiyet ikinci reisi Mithat Nemli malıdır. Onun ilerilemesinde, ıstanbuldemiştir ki: luların daha iyi. daha rahat yaşıyabil « Evvelce yaptığımız Çanakmelerinde herkesin ayrı ayrı alâkası, kale ziyaret seyahatlerini geçen sene menfaati ve vazifesi vardır. Bu refahın artması, her işin muvaffakiyetle başa yapamadık. Evvelki seneki seyaharılması, îstanbul hemşehrisinin bunları timizde, bildiğiniz gibi karaya çıkbenimsemesile mümkündür. îstanbul ı mış ve Mehmedcik abidesine çelenk Belediyesile elbirliği eden hususî bir koymuştuk. Fakat bu da çok masrafkomite, geçen yaz, şehrin muhtelif kö ( h olduğundan cemiyetimiz zarar etşelerinde şenlikler yaparak bu yolda mişti. bir tecrübeye girişti. Teşebbüsünün ölŞimdi gecen sene yapılamıyan ziçüsü derecesinde ve hatta daha üstün yareti busene yapmağı çok arolarak muvaffak oldu. Bununla anlaşıldı ki, muayyen bir mevsimde bir takım zu ediyoruz. Fakat bu hususşenlikler tertib etmek, îstanbulumuzun ) ta idare heyetimiz bir karar vermiş büyük hayrına ve menfaatine yaraya değildir. Bu haftaki toplantımızda caktır. Bu düşünce ile her sene boyle bu seyahat işini görüşeceğiz ve, zanbir mevsim hazırlamağa karar verdik. nederim, müspet bir karar vereceHareket parolamız şudur: İstanbul, ğiz.» Türkiyenin ve yakınşarkm yazlığıdır. Müdafaası uğrunda 80,000 den Bu hareketimiz de şu gayeleri takib efazla Türkün can verdiği ve bu aziz diyoruz: topraklara ve orada yatan 55,000 1 îstanbula yerli ve yabancı, yolcu şehirde gösterilen bu (zannederim) ve seyyah getirerek, turistik ve iktısali müphem alâka kâfi midir? dî bir hareket uyandırılması. 2 Gelecek yolcuların, şehirde mümkün olduğu kadar fazla alıkonulması çarelerinin aranılıp bulunulması, bu suretle İstanbulda geçirilen günlerin cazib, tatlı bir hale sokulması. 3 îstanbul halkınm yaratjlışındaki nezaket ve kibarlığı, an'anesindeki miYugoslavya Matbuat Müdürlüğü, safirperverliği, büsbütün ortaya çıkara Belgradda bugünden itibaren toplanacak rak şehrimiz için içeriâle ve dışarıda de olan Balkan Konseyi münasebetile Türk vamh propaganda yapılması. gazetecilerinden bir heyeti Belgrada daBu maksadları elde etmek için, her vet etmişti. vatandaş muvafık ve münasib gördüğü Bu davet üzerine, Türk gazetecilerinteklifleri bize yazacak ve bildirecek oden mürekkeb bir heyet dün akşamki lursa, bunlan tetkik ederek pratik ka ekspresle Belgrada gitmiştir. biliyetleri nisbetinde tatbika hazırız. Gazetecilerin Belgrad seyahatinde gaBelediyemizin Seyyahin şubesine gön zetemizi Neşriyat Müdür muavinimiz derilecek bu yoldaki teklifleri, her va tandaştan bekliyoruz; her vatandaştan Feridun Osman temsil etmektedir. yardım diliyoruz.> Arkadaşımız, konsey içtimaı ile dost Yugoslavyaya aid intıbalarını gazetemize Vali Muhiddin Üstündağın bu nutku üzerine, içtimada hazır bulunanlardan yazacaktır. Heyette Akşam namma Kâbirçok kimseler, yapılacak şenlik se zım Sinasi, Ulus namma Neş'et Halil, zonu hakkmda izahat istediler. Seyya Kurun namına Rasim Us, Haber namıhin şubesi müdürü Kemal Ragıbın ge na Murad Sertoğlu, Tan namma Ali rek bu sene yapılacak şenliklerle, ge Naci, Matbuat Umum Müdürlüğü narekse geçen sene yapılan şenlikler hakmma da Kemal bulunmaktadırlar. kında verdiği izahat üzerine şenliklerin Föniks ve ona bağlı sigorta şirketlerinin vaziyetini tetkik etmekte olan İç Ticaret Umum müdürü Mümtazm riyaseti altmdaki heyet dün sabah Ticaret Odasında bir toplantı yapmıştır. Bu toplantıda İktısad Vekâleti müfettişi ve bidayettenberi Föniks işile meşgul olan Nahid Tahsin, Remzi Saka ve Muhib bulunmuşlardır. Birkaç saat süren bu toplantıda hayat kısmı Föniks sigorta şirketine bağlı olan Türkiye Millî Si gorta şirketinin vaziyeti de mevzuu bah solmuş ve bu sigorta şirketinin de muamelâtı kötü görüldüğünden faaliye tinin durdurulmamasma karar verilmiştir. Varılan bu netice dün öğleden ev vel müstacel bir telgrafla İktısad Ve kâletine bildirilmiştir. Esasen Türkiye Millî sigorta şirketi nin vaziyeti de Fönikse ilişikli görül düğü için üç, dört gündenberi bu şirketin muamelâtı üzerinde Vekâlet mü fettişi Tahsin Nahid tetkikat yapmak ta idi. Föniks şirketinin vaziyetine gelince; bu şirketin sigortalılarınm vaziyetlerini tayin ve şirketle resmî yollardan temasa girişebilmek için şirketin başmda salâhiyet sahibi bir şahsiyetin bulun ması lâzımdır. Halbuki şirketin îstan bul şubesi direktörü M. Herr şirket umumî merkezinin tasfiye haline girmesile buradaki bütün salâhiyetlerini kaybetmiştir. Bundan dolayı Föniksin İs tanbul merkezinin resmî tasfiye haline girmesi ve tasfiye memurlarının tayini beklenmektedir. Bu tayini Ticaret mahkemesi yapacaktır. Mahkemenin bu karan vermesine ve iflâs masasının işe vaziyed etmesine kadar îç Ticaret u mum müdürünün riyaseti altmdaki heyet tasfiye memurlarının tayininden sonra hasıl olacak vaziyete aid hazırlıklanna devam edecektir. Diğer taraftan Föniks meselesi dola yısile merkezleri haricde bulunan si gorta şirketlerinin vaziyetleri ve bil hassa burada bulundurmaları lâzım gelen ihtiyat sermaye hakkmda bazı ha kikatlere varılmış olduğundan bütün sigorta şirketlerinin muameleleri tetkik edilmektedir. Bu seneki festival hazırlıkları Soruyoruz Föniks şirketi tahkikatı Soruyoruz? Belgrada giden gazeteciler KÜLTÜR İŞLERİ Spor bayramı 19 mayısta Bu sene mektebliler spor bayramı ayın on dokuzunda yapılacakhr. 19 mayıs Atatürkün hükumet idaresini eline aldığı gündür. Bu şerefli günün mektebliler spor bayramı olması kararlaştırılmıştır. Binaenaleyh, şimdiden sonra her yıl spor bayramı 19 mayısta yapılacaktır. Maarif Müdürü Çatalcaya gidiyor îstanbul Maarif Müdürü Tevfik, bugün Çatalcaya gidecek ve oradaki Maarif islerini tetkik edecektir. Habeşistanm Avrupa politikası düşürBu sene, tahsisatsızlıktan dolayı yecelerine kurban olarak bugünkü vazi>»..e niden ilkmekteb binası yapıbıııyacaktır. Bu sebeble bu yıl içinde yalnız eski bi düşmüş olmasile davası büsbütün kaybolhangi ayda yapılmasınm doğru olaca muş değildir. Mr. Eden çok zaman ECNEBİ MEHAFÎLDEnaların tamirile iktifa edilecektir. ğınm tayin ve Balkan devletlerinden evvel, Adis Ababanın düşmesile de îtalFakir talebe için kamplar başka şenliklere davet edilecek dost yanın Habeşistan toprağından bir kanş îtalyan elçisinin dünkü ziyareti milletlerin tesbit edilmesi, bu milletlerkurulacak yere tasarruf hakkı kazanmış olmıyaca den istenilecek takımların kararlaştı Hariciye Vekâleti vekili Şükrü Kaya llhmekteblerdeki fakir talebenin tamiz ğını açık olarak söylemişti. Habeşistanm rılması. dün Perapalas otelinde îtalyan elçisı hava almalannı teminen bu sene tatilin mazlum vaziyeti; İngilterede Milletler Şenlik sezonunda Büyükadada, Fe Karlo Galliyi kabul etmiştir. de biri Erenköy, diğeri Pendikte olmak Cemiyeti taraftarlarını ve dünya sulhunun nerbahçe ve Taksim stadyomlarmda, Oğrendiğimize göre bugün yann Ro üzere iki kamp kurulacaktır. Kamplara, müşterek emniyetle korunmasını istiyenleGülhane parkmda, Beykozda, Beyler maya gidecek olan îtalyan elçisinin de mekteblerdeki himaye heyetleri tarafm ri ve îngilterede büyük nüfuzu olan kibeyi veya Yıldız saraymda tertib edile ğişeceğine dair deveran eden haberler dan seçilecek yüzer çocuk kabul edile lise erkânını İtalyaya karşı daha şiddetli cek gece ve gündüz şenliklerinden başteeyyüd etmemektedir. cektir. Bunlar. haricinde kamplara girmek ka edebiyata ve tarihe mal olmuş eski bir tavır almağa sevketmiştir. istiyenler, 15 şer lira vereceklerdir. Kâğıdhane ve Göksu âlemlerini canlanYeni Fransız büyük elçisi dıracak mehtab âlemleri yapılması ve HALKEVÎNDE Bunlar zecrî tedbirlerden Italyanin Yeni Fransız sefiri M. Ponso önümüzmalî ve iktısadî cihetten birkin olduğu ve Tarabyada bir balo verilmesi işleri gödeki perşembe veya cuma günü tstanbula Süveyş kanalının kapatılması ve diğer Eminönü Halkevindeki rüşüldü. Bundan sonra programa daha gelecektir. Yeni elçi şehrimizden doğru tedbirlerle İtalyan ordusunun muvasalası ne gibi şeyler ilâve edilmesi lâzım gel müsamere kesilmekle Afrikadaki harb kudreti felce diğini tetkik etmek üzere fabrikator Ankaraya gidecek ve itimadnamesini Dün akşam, saat 20 de Eminönü Hayri, Maarif Vekâleti Derleme Bürosu Cumhur Reisimize verecektir. Halkevinde komite azalarını biribirine uğratılacağı kanaatindedirler. îtalya da Oğrendiğimize göre, Suriyedeki Franmüdürü Selim Nüzhet, muharrirlerden tanıştırmak maksadile bir müsamere ve İngiltereden böyle tedbir ve hareketler Selâmi îzzet, Bürhaneddin, doçent Muh sız fevkalâde komiseri Kont dö Martel beklediğinden Süveyş kanalının kapatıllis Ete, asari atika mütehassısı Celâl E dahi sefirle beraber Ankaraya giderek rilmiştir. Bu müsamerede yeni teşekkül masını harb hareketi sayarak şiddetle sad, îş Limited şirketi müdürü Bedri iki memleketi alâkadar eden meseleler eden koro heyeti tarafından bir konser mukabelede bulunulacağını söylemekte • Nedim, muharrir V. Birson, Turing ku hakkında alâkadar makamatla görüşe verilmiş ve temsil kolu gencleri de üç perdelik Dekbaşlık piyesini oynamışlar dir. Habeşistan Avrupalı manasile toplu lübden Şükrü Ali, Daimî Encümen aza cektir. bir devlet ve askerî kuvvet olmaktan çıksından Fuad Fazlıdan mürekkeb bir kodır. mıştır. Lâkin ne siyasî davası kaybolmuş, Bizans saraylarını görmeğe misyon seçildi. Komisyon, şenlik sezonu JİLÂYETTE ne de senelerce devam edeceği muhak • programma, halılarımızdan, millî mangelen matmazel kak olan mukavemeti kırılmamışhr. Ha » zaralarımıza aid resim ve tablolardan, Dahiliye Vekili Floryada Sultanahmedde meydana çıkarılmak millî mamulât ve mahsulâtımızdan bir Şehrimizde bulunan Dahiliye Vekili beş meselesi dünya politikasını uzun müdsergi yaparak hususiyetini de tetkik e ta olan Bizans saraylarını yakından gör Şükrü Kaya, dün, îstanbul Valisi Mu det işgal edecek bir davadır. mek istiyen Holandalı Mabnazel Lida decektir. Muharrem Feyzi Togay Simons beraberinde Utrecht Üniversitesi hiddin Üstündağla birlikte Floryaya giprofesörlerinden Madam Havemans ol derek yapılan inşaatı gözden geçirmişMÜTEFERRÎK duğu halde îstanbula gelmiştir. İki Fe tir. Bu sene yeniden mekteb yapılamıyor Başbakan ve îktısad Vekili şehrimize gelecekler lemenkli kadın arkeoloğu şehrimizde ta rihî araştırmalarda bulunacaklardır. Mayıs aylığı verildi Cumhuriyet Nuthası 5 Kuniftor PEYAMI SAFA Başbakan tsmet Inönünün yakında Iktısad Vekili Celâl Bayarla birlikte şehrimize geleceği söylenmektedir. Başbakanla İktısad Vekili gelirken Izmitte trenden inecekler ve Kâğıd fabrikasının açılma töreninde bulunacaklardır. Bu merasime riyaset edecek olan General îsmet ınönünün bu münasebetle bir nutuk söylernesi muhtemeldir. SAGL1K İŞLERİ Tüberküoz cemiyeti toplantısı Tüberküloz Cemiyeti aylık toplantısını 936 mayısının altıncı çarşamba gü nü 18,30 da Etıbba Odasında yapacaktır. Profesör Abdülkadir, Dr. Zühtü Tevfik, Arif îsmet ve Ekrem Şerif tebliğlerde bulunacaklardır. Mayısın birinci günü bahar bayramı olduğu için memurlann mayıs aylığı dün verilmi$tir. SEHÎR İSLERÎ Sebze Hâlinin tenviratı Geceleri Sebze Haline gelen sebze ve meyvaların nakledilmesini ve muamele lerinin yapılmasını kolaylaştırmak üzere 1662 lira sarfile tenvirat yapılmasına karar verilmijtir. Senelik 1400 Kr Altı aylık 750 Ûç ayl.k 400 Bir aylık 150 Abone j T ü r k i ye şeraiti» {v* Hariç 1700 Kr. 1450 yoktur 800

Bu sayıdan diğer sayfalar: