CUMHURİYET 1 lkinciteşrin 1935 KUçUk hikâye Fırtına ===== Suad Derviş Kadın Ne Yapsın? Şimdiye kadar yapılan filimlerin en fevkalâdesi Kar fırtınası henüz dinmişti. Artık toyu satamamıştı. Bu paltoya gelinciye kar yağmıyordu Pamuk dökülmüş gi kadar herşey, herşey birer birer elden bi yer yumuşak kaldırımların üstünde gitmişti. Esasen elde birşey de yoktu ya!. sokak fenelerinin ışığı yaldızlı örtüier Elde olanlann mühim bir kısmı o has tanede iken gitmişti. Diğer kısmı da bungibi serilmişti. Şehrin üstüne kurşundan bir tabut ka dan dört gün evveline kadar birer birer pağı gibi kapanmış olan gece epey iler çatılmıştı. Evet herşey bitmiş ve herşey lemişti. Fırtınadan dolayı şehrin sakin gitmişti. Yalnız bu geceye kadar elinde leri hep evlerine çekilmişlerdi. Arada bitmiyen ve gitmiyen birşey kalmıştı. bir sokağın ortasından, buzlanmış camla O da barındığı kira odasıydı. Fakat bu rından kirli bir ışık süzülen bir tramvay cdaya aylardanberi kira vermiyordu ve arabası geçiyordu. Sonra gene kaldırım aylardanberi ev sahibi ondan parayı islara bir sessizlik ve sokaklara tahtezze tiyordu. min bir koridorun esrarengiz havası çö Ev sahibine rasgelmemek için sabahküyordu. leyin güne$ doğmadan evden çıkıp herkes Şehrin sokakları bomboştu. Bomboş yattıktan sonra eve girmeği âdet edin sokaklann içinde birdenbire siyah, geniş mişti. Fakat bu akşam ev sahibinin buna bir paltoya bürünmüş, şapkasının ke da bir çare bulduğunu gördü. Ev sahibi narı enli ve elleri cebinede bir adam pey odasınm kapısını kapamış, kilidlemiş "üstüne bir kâğıd yazıp yapıştırmıştı. da oldu. «Odanızın anahtarını almak için lutBaşını önüne eğmiş yürüyordu. Ayağuıda, ayağından büyük hissini veren fen odama biriken ayhkları getiriniz.» Bu kısa bir mektubdu. Kısa ve kat î '»ir kunduralar vardı. Çünkü yürürken bu kunduraları ayağında tutmakta zahmet mektub... Bunu odasmın kapısında okuyan kiracı paltosunun yakasını kaldırmış, çeker gibi bir şeyler yapıyordu. Bu adam kendi kendine sokdklarda evin kapısından çıkıp gitmişti. Dört günyürüdü, yürüdü. Kimdi bu adam?. Kos denberi açlık çektiği için mi nedir?.. Vükoca şehrin içinde barınacak bir yeri ol cudünde acayiblik vardı. Bir ürper me, hafif bir ateş, aç olduğu için hasta mıyan bu adam kimdi?.. Bize ne!.. Nüfus kâğıdına isminin idi. Ve işte artık satacak bir şeyi kalmanasıl yazılmış olduğunu öğrenmeğe ih dığı, iş bulamadığı için de açtı. Kapıdan çıkmıştı. Soğuğa rağmen tiyacımız yok.. Yalnız yürüyüşüne ve yüyürümeğe başlamıştı. Açlığa tahammü rüyüşündeki garabete bakılacak olursa bu adamın bir sarhoş ve eğer bir sarhoş lü kalmadığı için bir ahçı dükkânına gitdeğilse bir hasta veya bir aç olduğunu meğe, onun sahibine bu paltoyu bırakazannetmek lâzım geliyordu. Çünkü ik. rak ondan yemek istemeğe karar ver adımda bir duraklıyor. şuursuz gözleıle mişti. Bu gece îstanbul şehrinin sakinle etrafına bakıyor ve arada başı dbnüyor rini ortadan yok eden bu kar fırtınasının muş gibi bir elini alnına götürüyor ve ha içinde dolaşırken otomobilden inen bir arkadaşa tesadüf etmişti ve bu arkadaşa fifçe sendeliyordu. Evet bu adam ya sarhoş, ya hasta ve yüz kere aç olduğunu söylemek, yüz kere ondan para istemek için ağzını açtığı yahud açtı! halde aç ve parasızın yıkılmaz gururile *** Sarhoştu belki... Eğer sarhoşsa mu bu ağız, sefaletinin üzerine kilidlenmişti. Ve açlıktan mustarib midesine kuv hakkak bir ıstırabı söndürmek veya bir neş'eyi kutlulamak için delicesine içmiş etli bir içki boşaltmıştı. *** olacaktı. Eğer hasta ise hemen sıcak bir yatağa yatmağa ve hemen kuvvetli bir işte bunun için hem sarhoş, hem hasta tedaviye ihtiyacı vardı. Eğer açsa bu a ve hem açtı. dam, şüphesiz ki bu açlık epey sürmüş Bu aç, hasta ve sarhoş adam bardan olacaktı. Gözlerinde tamamile hayvanca çıktığı zaman fırtına durmuştu. Geceye bir şuursuzluk vardı. JÜkunet çökmüştü ve o sakin gecenin Gözlere bu bakışı yalnız insanın bü içinde uzanan karlı yollarda ilerliyordu. Nihayet bir an geldi, ya açlıktan, tün insanlığını öldüren bir sarhoşlukla, ya zekâsını körleten bir hastalıkla, yahud ya hastalıktan, ya sarhoşluktan olacak hiç insanı insanlıktan çıkaran bir açlıkla do dermanı kalmadığını hissetti. labilir. Böyle dolaşmağa mecali yoktu. He men bir yere girecekti. Paltosuna, şap Bu bakışları hiç birşey üzerinde biran kasına bir müşteri bulacak ve bu gece oduralamadan yürüdü, yürüdü. nun parasile bir yerde barınacak, birşey *•* yiyecekti. Sokakları boşalmış bu büyük şehrin Fakat bacakları öyle kuvvetsizlenmiş yollarında tek başına yürüyen siyah palti ki bir yere gidebilmek için epey din tolu, enli kenarh şapkalı bu adam hem lenmesi lâzımdı. sarhoş, hem hasta, hem de açtı. Kenarda bir sokak kanepesi gözüne Sarhoştu. Biraz evvel, otomobilden îlişti ve kanapeye doğru ilerledi. inerken kendisini gören bir arkadaşı ona Düşer gibi kanepenin üstüne oturdu. «gel» demiş, koluna girerek bir bara sokOturduğu zaman bir gazete hışırtısı muş ve barda ölesiye içirmişti. Bir mekteb arkadaşı... O arkadaşile duydu ve ince bir ses küfür etti: Kım var orada?. o kadar samimî idi ki eğer aç olduğunu Diyerek başını çevirdi. On, on iki söylemiş olsaydı biran tereddüd etmeden yaşında bir çocuk üstüne gazete kâğıdkendisine lâzım gelen parayı verir, orada barda ona yiyecek birşey ısmarlardı larını koymuş ve sıranın üstüne uzan Fakat bu arkadaş onun gözlerinden bu mıştı. Ne yapıyorsun burada? nu anlamamıştı. Hiç, hiç birşey anla Küçük serseri: mamıştı ve o dört gündenberi bir kuru ekmeğe bile hasret kalan midesine seıt Görmüyor musun? dedi. Kör ve kuvvetli viskileri boşaltmıştı. müsün uyumağa hazırlanıyorum. Hasta idi. Esasen hasta olduğu üç ay > Bu karların içinde donarsın be.. Çocuk titriyordu, donacağı belli idi. bir hastanede kaldığı için işini kaybet Bırak, dedi uyuyacağım... Gör miş değil miydi?.. Hastaneden çıkark'.n müyor musun etrafa pamuk şilteler ser doktor ona: « Bu hastalıktan sonra birkaç sdie diler... Bizim için. soğuk almamağa gayret edecek vç kendi Niye burada uyuyorsun? nize iyi bakacaksınız» demişti ve işte o Bizim saray hoşuma gıtmiyor da nun için dört gündenberi aç olduğu hal ondan... Mankafa mısın nesin be adam.. de sırtındaki şu paltoyu, işli günlerinde Gece vakti insanı günaha sokma... Giyaptırdığı biraz eskimiş olmasına rağmen decek yerimiz olsa burada yatar mıyız?. hâlâ güzelliğini muhafaza eden bu pal O şimdi kendi halini unutmuş gibiydi. "Cumhuriyet., In böleml: 74 ROUBEN MAMULİAN' m meşhur eseri Oynıyanlar: GRETA GARBO JOHN G.LBERTH Fransızca sözlü film ASRîSiNEMA KRALİÇE KRıSTiN bugünden itibaren Yalnız 15 kuruşla daima daha iyi programlar I Bu akşam 20,30 da. Cumartesi ve pazar matine 16 da s FRANSIZ TİYATROSU UREYYA Opereti B A B A Y A N Dırık Dilleri BERLİTZ'de ÖĞRENİNİZ 1 Çabuk ve e«aslı yetiıtirir. 2 Her öğoenilen dil için bitirme diploması verir. 3 Her sene müsabaka sonunda Fransada 3 iene bedava okutur. Kayidler açıktır. tstanbul, Istiklâl caddesi 373 Ankara: Konya caddeti. RADYO (; Bu aksamki program j VİYANA: 17.10 orkestra konseri 18,20 ziya retler ve konuşmalar 19 opera binasmdan naklen Vagnerin Parsifal operası 20,45 te istirahat zamanında spor 23,45 haberler, spor, konuşma. BERLİN: 17.05 konuşma 17,35 piyano konserf18,05 Laypzigden 19,35 hukukî ktjnuşma 19,45 zamane bahisleri 20,05 Lavpzigden 20,45 günün akisleri 21.05 haberler 21,45 klâsik musiki 22.05 konser: Çaykofskinin eserleri 23,05 ha berler 23.05 haberler 23,35 konuşma', 24.05 Ştutgarttan. BUDAPEŞTE: 17.05 salon orkestrası 19,05 opera binasından nakil 20,55 te istirahat es • nasında haberler. BÜKREŞ: 18,05 operet parçaları 19,05 konfe rans 19.25 operet parçaları 20,05 haberler 20,20 gramofon 20,40 opera binasından nakil 23,50 yabancı dillerde habelrer 24,05 haberler. TULUZ: 20,05 haberler 20,20 Viyana orkes trası 20.35 şarkılar 20,50 opera orkestrası 21,05 komik sahneler 21,35 haberler. konferans 21,55 filim parçaları22.05 operet parçalan 22..20 düetolar22,35 eski dans havaları 23,05 Verter operası 24,25 haberler 1,35 dans ha » vaları 1,50 filim parçaları 2,05 hafif musiki 2,25 süel marşlar. ROMA: 18,15 Milânodan nakil 19.35 yabano. dillerde yayın 20,05 almanca haberler20,25 Holanda dilinde konferans 20,35 ingilizce haberler 21,05 italyanca ders> Büyük operet. Yazanlan Mahmud Yesari ve Necdet Rüşdü. Beıteleyenler Sesai ve Seyfeddîn Asaf. • Gişegündüı açıktır. Telefon: 4181 BUYÜK HAFTALIK RESiMLi HERŞEY En 6 mcı sayısı YAR1N çıkıyor güzel yazılar En bol ve tnerakh resimler ÇİNESRARI EVALYN KNAPP tarahndan büyük macera Hlrai En ucuz fiatla haftanın en güzel programı Vahşi Atlar Kralı T UR K Sinemasında 2 filim birden R E K S t SS PRENSES EGLENİYOR Wiili Fritı Lilian Harvey Hans Alber? PAUL Hörbiyer, Kate De Nagy ilah . Büyük y ldız'ann güzel filmi. Habeş harbi Yunan vakayii ,adm Kadın Ne Yapsın? Insan merhametinin filmidir SEVMEK YASAK Mİ? NORMA SHEARRER FREDERIC MARCH Esasen sarhoşluktan birşey düşünecek Yarından itibaren iktidarı da yoktu ya!.. Haydi kalk, dedi çocuğa, kalk.. Uyuyamazsın burada. MAURICE CHEVALİER Kes sesini be.. Ve çocuk sağ kolile yüzünü kapadı. Olüm Şehzabebaşında H I L A L sinemasında Soğuktan hiç te müteessir olduğu belli Merhum îsmail Şeşbeşin eşi Iş Lideğildi. mited memurlarından Osman Şeşbeşin Pek ş'rin ve dilrüba bir surette süılenmiş olan Sus, dedi, sus, açma be uykumu... validesi, doktor yüzbaşı Saib Birkenin Kocaman paltolu adamın başı pek MAKSİM LOKANTASI Kayinvalidesi Bayan Rahime Şeşbeş kuvvetli dönüyordu. Biran sanki bütün dün vefat etti. Cenazesi bugün saat 211935 cumartesi akşamı reamen açılıyor. dünya ayağının altından çekilir gibı ol 11 de Beyoğlu kaymakamlığı sırasında. Dansll a k ş a m y e m e k l e r i • çok zen?in kotiyonlar, aurprizler, müdu: «Vay, vay, vay ne de içmişim» di277 numarah hanesinden kaldırılarak kemmel caz. TUrk • Fransız ve RllS yemekleri • Inhisar ve eenebi ye düşündü.. Feriköy camisinde namazı kılma.rak içki'eri Servis kadınlar tarafından: T'bldot 100 kuruş Gözlerini açtı... Çok zaman gözü kaFeriköy mezarlığına defnedilecektir. 3 kfinunusaniden itibaren: Her p a z a r danslı çay matineler) palı kalmıştı galiba... Şuursuz gözlerle Tann rahmet eyliye. Çay; çukulata ve kahve komple 60 kuruş. (Garson hakkı dah (d r.) etrafına bakındı... Başı ne çok dönü » Pek yakında haftanın sair günlerinde de rekabet kabul etmez derecede yordu. Bir anafor gibi gözlerınin gördükUsküdar Hâle Sinemasında ucuz fiatle danslı çay matineleri. lerini içine çeken bir dÖnüştü bu... 5OPEN ve AŞKLARI Kalkmak için elile yanını yoklarker. gene eli çocuğa değdi. Nekadar rahat B U A K Ş A M Bu güne kadar yapılan filimlerin en güzeli uyuyordu. i P EK GözJer ve kulaklar için hiçbir vakit unuOna baktı. Yerinden doğruldu. Gitulmıyacak bir ziyafet Sinemasında decekti. Paltosunu satacak ve barınacak bir yer bulacaktı. ' •'"' '"•»*•'< '** İki adım attı. Nekacîar çolc salTanı yordu... Sallandığı için mi böyle ye linde tevakkuf etti? Arkasına döndü Yüzlerce kadın sayısız dansö'z misilsiz derecede güzel ve orijinal musiki • dünyanın en meşhur baktı. Sarhoş adam ne düşünüyordu. Neorkestra an ve bütün bu güzellikler arasında en meraklı, en heyecanlı bir mevzu den tekrar geri dönüyordu. Neden palŞarkılar Orijinal Dilde, Mükâlemeler Fransızcadır tosunu üstünden çıkarıyordu. Numarah biletlerinizi erkenden aldır nız. TELEFON 44289 Şimdi çocuğun başucunda oturuyor Ankara Cumhuriyet Bayramı bütün teferruatile programa ilâve olarak çrösterilecektir du. Onu uyandırmamak için itina ederek paltosunu üstüne koymuştu, ve paltosile örtülü duran, sakin sakin uyuyan ço cuğu bir kere bile bakmadan geri döndü, Harikalar haftas., hari 1MI #«N K İ F\ ET D P A P yumruklarını ceketinin cebine sokarak I kalar filmile başlıyor. ilerlemeğe başladı. I 10 yıldızla 50C0 güzel kız, 10000 harika DOLORtS DEL RlO AL JOLSON KAY FRANCİS R CARDO *** F O L İ B E R J E R ARAHUANA T Ü R K sinemasında CORTEZ DİCK POW£L F FI D'ORSAY ilah. Pazartesi başlıyor Ertesi günün akşam gazeteleri şehir J deki kar fırtınasının pek şedid olduğunu yazıyorlardı. Şehrin en işlek sokakları nın birinde bir sokak kanepesinin üstünde üzerine oldukça yeni bir siyah pak> örtülmü? bir çocuk ölüsü bulunmuştu. Çocuk donmuştu. *•* Kimse geceyarısı serseri çocuğa pal tosunu örten işsizin ne olduğunu bilmi yor. O büyük şehrin kalabalığı içine karıştı, öldü mü kaldı mi?.. Meçhul!.. ış buldu mu yoksa sefalet mi çekiyor?. Bundan haberimiz yok. Gazeteler bu haberi bize vermediler. SUAD DERVİŞ sert ve ciddî bir tavırla: Ben hâdisede sizin parmağınız olduğunu daha o vakit anlamıştım, dedi. Şimdi farkediyorum. Sizin böyle hareket etmeniz için ben size nasıl bir fenahk yapmı$tım? Ben size fenahk yaptığımı bıliyor muydum? Onun benim neyim olduğunu biliyordunuz. Hayır diyemezsiniz. Evde bunu herkes biliyordu. Siz niçin benden gizlendiniz. Eğer hiçbir şey bilmiyorsanız benim sizi yalnız bir kerecik olsun görmemekliğim için neden uğraştınız? Nişanlım bana bu garib rüyayı söylemeğe basladısı zaman derhal sizi görmüşçesine hepsıni anladım. Bu eve sahte bir isimle ve bir oda hizmetçisi nam ve k;yafetile niçin girmiştiniz? Bir tarassud vazifesile beni Parise göndermişlerdi. Bu evden başka bu vazifeyi nerede hüsnü ifa edebilirdim? Bunu söyleyiniz bana? Ben sizin bu eve sk sık geldiğinizi öğrendim. Size rasgelmemeğe çok dikkat ettim. O zaman Mis Alisle sizin aranızdaki rabıt» " bılmiyordum. Alis sor.lu: • Andre anlamryorum, o bana ne f Bu akşamdan itibaren STRADİVARİUS Emsalsiz şaheserinde kemanın hakikî nağmelerini dinliyeceksiniz. Baş rolde: S U M E R sinemasında (KEMANLAR ÇALARKEN) Bir Hüıar zabıti üniforması altında yeniden temayüz etmektedir. Rejisör: BOLVARY Filtıin devamirca Gıgan orkestrası dinlenecektir. Hissi ve müeşsir sahneler... Aşk.. htişam. , G U S T A V F R O E H L İ C H Bu akşam içîn hususî mevkiler hemen tamamen satılroış gibidir . Telefon: 42851 t* Tercüme eden: ömer Fehmi Başkut Alis her zamankinden güzeldi. KürkIçeri neseli bir tavırla girmişken odadaki içeri neşeli bir tavırla girmişken odadaki ciddî havayı sezince durakladı. Sonra Matmazel Valdeni görerek bağırdı: Drumond, ne oluyor, bu kadın Vat leridir! Matmazel Valden mütebessim bir ta[yırla bir iki adım ilerliyerck cevab verdi: Matmazel, sizi burada görmekle [mes'udum. Gcnc kız Drumonda sordu: ^ O burada »için bdtmayor? Polisi bekliyor! Polisi ha! Demek ki katil odur? Gene Rus kızı şetaretle ccvab verdi: Evet o, benim. Bunu bilmiyor muydunuz? Nereden bileyim? Gardrobunuzdaki şapkayı, peceyi, mantoyu bilmiyor musunuz? Hatta zannedersem mantoda kan lekesi bile var dır... Alis titredi. Matmazel Valden tekrarladı: Rö'volverinizin kaybolduğunun da farkında değil misiniz? Evet, evet! Bunları hep biliyo rum. Rövolveri ben kullandım zannettim O halde siz rüya gördünüz! Benim rüyamı siz nereden bilıyoı sıınuz? Drumond atıldr * Onun rüyanızı bılmesi Iâzımdır, Alis; siz onun yaptıklarını hep rüyada gbımüstünüz. •,Bu nasıl olabilir? Siz bana rüyanızı anlatl'zınız zaman ben olup bitenleri bütün tafsilâtile kavradım. Drumond bundan sonra hep Kİilmekte olan Matmazel Valdene yiizünü döndü, Alis nişanlısına yaklaşarak kollarını Benim rüyamı bana siz nu telkin yaptı> Benim rüyamdan dolayı neden boynuna doladı, başını omuzlarına koyettiniz? mes'ul oluyor? Evet. Bizzat ben. 3 mayıs gecesi du ve hüngür hüngür ağlamağa başladı. Matmazel Valden izah etti: Gene kızın ağlamasından müteessir Madam dö Sanjakla kat'î s.eki!de gorüş Psikoloji mesaihne ve ilaıi ahvali meğe giderken sizin tuvalet odanızi gir olan Matmazel Valden tekrar özür dileruha ötedenberi çok merakım vardıı. Bu dim. Elbise dolabınızdan bir manto, bir di: merak yüzünden bazı tecrübeler yaptım. şapka ve bir de eşarp seçtim. Siz derin Mis Alis maksadım size fenahk Bu tecrübeler neticesinde bazı kinıseleı derin uyuyordunuz. İşte o zaman vapa yapmak değildi. Çok müteessifim. üzerinde uykuları esnasında büyük tesir cağım şeyi size rüya olarak telkın etmek Bu sırada arahkta bir ayak sesi işiti1ler yapabileceğimi anladım. Bu meyanda fikri aklıma geldi.. Yatağınızın yanına di. Geniş omuzlu kuvvetli bir adam icfri Mis Alis, sizi görünce pekâlâ bir tecrübe vaklaştım ve aldığım şeyleri giverek girdi. Antrede bir başka adamın dah* omevzuu olabileceğinizi anladım ve derhal sanki bunları siz giymişsiniz gibı rüyanızturduğu anlasılıyordu. işe başladım. da görmenizi istedim, vani bu şekılde telGelen adam sordu: Drumond gene kadının sözünü kesti: kinatta bulundum. Giderken de rüyanızın Efendiler Mösyö Drumond kim İşte bu tecrübeler sizi e!e verdi. devam etmesını emrettim. Fakat bıı ana dir? Ben sızın Alis üzerinde yaptığınız tec kadar bu hususta muvaffak olup olmaDrumond cevab verdi: 7 rübeyi farkedince bunda bir maksad ol dığımı bilmiyordum. Tabiî hatırlamnı ., Benim! ertesi günü validemin haleti nczide buduğunu anladım. Alis nişanlısmın göğsünden başını kaîAlis bir nişar>l"='na, bir eski hizmetçi lunduğunu bildıren bir telgraf almıs ve hizmetinizi terkederek yanınızdan ayrıl dırdı, yeni gelene baktı. sine bakıyordu. mıştım. Ben polis müdür muaviniyim! S;z Nihayet sordu: Fakat Drumond, anlamıyorum, o Alisin güzel gözleri dehşetten faltaşı telefon etmiştiniz; işte geldim. Odaya bir dakika için derin bir sessi'.benim üzerimde tecrübe yaptım demekle gibi açıldı. ne söylemek istiyor? Demek sizdiniz, diye kekel<*dl. Bu lik çöktü. Bütün gözler Matmazel ValSuale Matmazel Valden cevab verdi: korkunc rüyayı benim zihnime siz koy dene çevrildi. Gene kadın birkaç adım ilerliyerek sakin bir sesle: Ben size rüyanızda gördüs?üniiz dunuz! Madam dö Sanjakı öldüren behâdiseleri telkin edince bunu sayanı hay Bunu asla fena bir niyetle yapmaret bir kolaylıkla kabul ettiğinızı gör dım. Sizi temin ederım. Yaptığım fenn nim! dedi. düm. (Arhan var) bir tecrübe idi.