24 Eylul 1935 CUMHURİYET Misafir Yunari tayyarecileri Büyük bir artist: Katherin Hepburn şerefine hava gösterileri Filim çevirirken çok hassas ve sevimli gözüken Katherin Hepburn hayatta çok mütevazi ve samimidir. Scğda akrobasi yapan tayyarelerimh kalkarlarken, tolda Yunan tayyareciler akrobasiden sonra uçaklarımızı ' tetkik ediyorlar ı Katherin Hepburn ve Charles Boyer «Kırık Hayat» filminde Holivud, eylul Katherin Hepburnle birlikte bir filim çevirdim, evet, bir fılim çevirdim, fakat şüphesiz o filmın içinde ben de artist olarak oynamadım. Yalnız filim çevrilirken seyrettim ve çevrilmesile alâkadar oldum. Yoksa «Kırık Hayat» kordelâsmda jönprömiye rolünü deruhde etmiş olan Charles Boyerdır. Belki bu durum bir artist, bir reı'ısör için fevkalâde bir şey değildir. Fakat benım için epeyce heyecanlı bir macera oldu. Şimdiye kadar Holivudda görüp tanıştığım, konuştuğum, filim çevirirlerken seyrettiğim yıldızlann içinde muhakkak ki Katherin Hepburn hepsinden daha ziyade sinirli ve gözçekicidir. Onun, filim çevirirken stüdyonun kapısının her tü'lü ziyaretçilere ve seyircilere kapalı olmasını istemesi sade bir kapris neticesi değildir. O, rolünü oynarken öyle bir vecd içine düşüyor, o derece kendini kaybediyor ki, küçücük bir tacizin kendısini bu halden çıkarması ihtimalinden korkuyor. Bunda da çok haklı. Çünkü bakm bcn ne garib bir sahneye şahid oldum. Bir gün gene filim çevrilirken operatör asistanlarından biri o sahnede yapacak vazifesi olmadığı için kenarda duruyordu. Bir araîık nasıl oldu bilmem, müvazenesini şaşırd;, düşmemek için yanındaki arkadasının omzuna yaslandı. Bu hareket kimsen'n nazan dikkatini celbetmediği halde Katherin söylemekte olduğu cümleyi yarım bırakarak asistana dönerek: Ne var, ne oluyor? Dedi. Onun için Katherin stüdvonun herhangi bir salonunda çalışırken oradakı makinistler, elektrikçiler ve saire put gıbi hareketsiz ve sakin dururlar. Katherin çok sinirli olmasına rağmen stüdyoda bunu gösterecek fazla bir hareket yapmaz. Meselâ evinde bağırdığı, çağırdığı, agladığı vakidir. Fakat stüdyoda şimdiye kadar rol icabı müstesna gözlerinden bir damla yaş geldiği görülmemiştir. Bir taraftan da iyiliğine payan yoktur. Gene sahnelerden birinde ikinci dereceJe bir aktörle oynuyordu. Aktör bir türlıi bu işi kıvıramıyordu. Sahne dokuzuncu defa olarak tekrar edildiği halde gene muvaffak olamamıştı. Ben zannethm ki Katherin bu beceriksiz partönerini kovacak. Halbuki o operatöre dönerek: Bu defa ben çok fena oynadım, bir daha çekiniz! Dedi. Zavallı aktör, yıldızın kalbinin bu iyiliğinden cesaret alarak varkuvvetini sarfetti ve onuncu defada rolünü muvaffakiyetle yaptı. Çünkü yüzüne bakılır bakılmaz pancar gibi kızanyorsun! Katherin bu söze rağmen kendini kabul ettirmiş ve bugünkü dereceye yiıkseimiştir. Fakat o kendisini ilk küçiik görmeklık sahnesinden dolayı kalbinde Mollere karşı hiçbir kin duymamıştır. Hatta şaka olsun diye dahi bu vak'ayı kendisine hatırlatmak istemez. Yalnız Moller, Katherinin her çeşirdiği muvaffakiyetli filim neticesi ona: Görüyorsun ya, şimdi kızarmak sırası benimdır! Diye söylenir. Katherin stüdyoda sade reji'örler, artistler, operatörler gibi yüksek şahsiyetlerle arkadaşltk etmez. En küçük isçilerle bile senli benli konuşur. Kat'iyyen gurur göstermez. Ondan herkes memnundur. Katherin, derler, bütün gururunu filimlerde gösteriyor, hayattaki tevazüü hepimizi kendisine meftun ediyor. Bir gün gene, filmin dış manzaralan çevrilirken projektörlerin ziyasına inzimanı eden güneş zıyası herkesi yakıp kavurııyordu. Bütün mıllet susamıştı. Yakındaki kahveye içecek bir şey aramıya gitmişlerdi. Fakat makinistler vazifeleri icabı makinelerin yanından ayrılamamışlardı. Katherin onlara sade soğuk şerbetler ikram etmekle kalmadı. Bütün arkadaşlannın paralarını verdi. Hem bu işi o kadar gizli yapmıştı ki, bütün memurlar, paralan kimin verdiğini ancak ertesi gün sKidyoda dönüp dolaşan dedikodular neticesi öğrendiler. Charles Boyerin hayranlığı «Kırık Hayat» filminde başerkek rolünü oynıyan tanınmış Fransız artisti Charles Boyerye arkadaşı Katherin hakkındaki fikrini sordum: Doğrusu, dedi, Katherinle filim çevirmeği bana teklif ettikleri zaman heyecana düşmediğimi söylersem yalan oluı. Çünkü ötedenberi onunla filim yapmanm çok müşkül olduğunıı dair bana yüzlerce hikâye atlatmışlardı. Halbuki işe başladıktan sonra hakikatin bunların büsbütün aksine olduğunu gördüm. Bana karşı kat'iyyen mağrur ve güç beğenir davranmadı. Sizin de şahid olduğunuz veçhile gayet dostane çalıştık. Artist olarak onun bir «dâhi» olduğuna kaniim. Katherin bu dehasını daima san'atte yükseldiği mertebeyi kâfi bulmasına medyundur. Charles Boyernin bu sözleri çok dogrudur. Katherin hiçbir zaman kendmden ve san a tınden memnun görünmemiştir. Eğer bu yüksek artistin tevazu ve alçak kalbliliğinden hâlâ şüphe ediyorsanız size şu kadannı söyliyeyim ki, onu stüdyonun en yüksek memurundan, en küçüğüne kadar herkes sade: Katherin! Diye çağırmaktadır. O, bundan dolayı kızmak şöyle dursun, kendisine gösterilen samimiyetten memnun ve hatta müteşekkirdir. P. N. Haydarpaşa açıklarında demirli bulunan mitafir Yunan donanmasmtn havadan alınmıs bir resmi (X isaretlisi Mecidiye kruvazörümüzdür) (Ba$ tarafı birinci $ahifede) sübaylan uçak sübaylarımızı takdir et mislerdır. Uçak sübaylarımız bu uçuslardan sonra Yunanlı misafirler şerefine Yeşil köy Palasta bir öğle ziyafeti vermişler dir. Ziyafet çok samimî bir hava içinde geçmiş ve Türk Yunan dostluğunun condan tezahürlerine vesile olmuştur. Türk Hava Kurumu da dün gece Perapalas otelinde Yunan ve Türk uçak sübaylan şerefine bir suvare vermiştir. Sabaha kadar devam eden bu suvare çok samimî olmuştur. Suvarede misafir Yunan donanması Amirali Sakalaryu ile deniz sübaylan da hazır bulunmu§tur. Amiralin Patriği ziyareti Birkaç gündenberi şehrimizde misafir bulunan Yunan filosu komutanı Amiral Sakalaryu dün maiyeti erkânile beraber Fenere giderek Rum Patriği Fotyosu ziyaret etmiştir. Amiral patrikanede bir saat kadar kalmıştır. Yunan ve Türk layyare kumandanları uçuçşları seyrediyorlar 7 Rumen uçağı geliyor Yedi Rumen mekteb uçağı 26 eylulde îstanbula gelecektir. Tayyareciler bir albayın kumandasında bir yarbay, 10 yüzbaşı ve teğmen, 2 makinistten mü rekkebdir. Misafirler şerefine Hava Kurumu tarafından Yeşilköyde bir çay ziyafeti verilecek, biraz istirahat ettikten sonra Ankaraya hareket olunacaktır. Rumenler 27 eylulde Ankaradan Eskişehire gide ceklerdir. Burada da şereflerine Hava Kurumu tarafından bir öğle ziyafeti verilecektir. 29 eylulde gene îstanbula gelecek oLan Rumen uçakları 30 eylulde Bükrese döneceklerdır. •••#•••••••••••••* Sevimli bir arkadaş Stüdyo hayatmın haricinde olduğu kadar çalışırken de Katherin çok sevimli, candan bir arkadaştır. San'at hayatında meslektaşlarına karşı kat'iyyen kalbinde bir kıskançhk duymaz. Onların da ekran üzerinde hakları olan zafer ve muvaffakiyeti kazanmalannı ister. Bugün ekseri filimlerinin rejisörü olan Philip Moller yaktile Nevyorkta Guild tiyatrosunun direktörüydü. Katherin de o zaman kimsenin tanımadığı bir heveskârdı. Bir gün piyeslerden birinde rol istemek üzere Mol lere müracaat etmişti. Direktör gene kızı uzun uzun dinledikten sonra: ! Yavrum, demişti, sen gidip annenin, babanın yanında otursan daha iyi Yunan misafirler şerefine dün Yeşilköypalasta verilen öğle yemeğinden bir görünüs Bir tayyareci kayboldu Londra 23 (A.A.) Capa gidiş ve geliş rekorunu kırmaşa teşebbüs eden uçman Campbell hakkında yeni hiçbir haber alınamamıştır. Son alınan haber lere göre Campbell, Sudan Mısır sının üzerinde bulunmakta idi. Almanyada mecburî iş kanunu Berlin 23 (A.A.) Mecburî iş kailkteşrınden itibaren meriyete genunu çecektir. Bu tarihte iş servisine mensub 180,000 gönüllü iş kamplarında doldurmakta olduklan müddeti bitirerek sıvıl hayata döneceklerdir. •••••••••••• Bir tekzib Ankara 23 (A.A.) îstanbulda çıkan sabah gazetelerınden birinde 19 eylul 1935 tarıhli sayısında Ekonomi Bakan lığında değişıklikler olacağına dair vermış olduğu haberın aslı olmadığını bildirmek ve bu haberi yalanlamak için Anadolu ajansma izin verilmiştir. Amerikanın yeni parlamağa başlıyan en gene yıldızlarından: Ann Shirley