16 Eylül 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

16 Eylül 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURÎYIT KUçUk j hikâyej Dünkü taytmızdan Kadın muhbir Suad Derviş devam ve son Ve zavallı Güzin başında kocaman Darülfünun Üniversite oldu. Profe bir Beyoğlu istifhamile... Koprüye doğsörler, kabil olan haddeden geçirildi. ru yürüdü. Programlar tadil edildi. Fakat unutu Erkek muhbirler ne de olsa birbirle lan. daha doğrusu ihmal edilen bir nok[Ahndan Akına iefrikasınm dünkü ve güzel bir kadının çıkmasile iliğine Earine yardım ederler. Fakat işte rakib kata bütün bu değişmeleri yarım bıraka Uısmmda, aşağıya konacak bir parça, dar ihtirasa bulanmıştı. Şimdi bu ihtiras dın olunca ona zavallılığı ve becetiksizTaksim bahçesi önünde tramvay du cak kadar mühimdir: Kitab meselesi. yanlışltkla yukartda çıkmış ve bitlabi ro vahşi bir biçim alıyordu, herifin bülün liğini göstermek için clele vermiş bir Denilebilir ki, dil değişimi, şimdilik, rak yerinde bir kaza olmuştur. Tünelden jenliğini sarıyordu. Kızın türkçe konuşhalde ona müşkülât gösterirler. topluca tercüme ve telif işine mânidir. manırt teselsülü bozulmuştur. Tefrikayı Şişliye isliyen vatman Şabanın idaresindüzelterek koyuyor ve okuyucuları nasından doğan bu iç durumile o, yeni Tünelden çıktığı zaman Güzin ağır, deki 1 77 sayılı tramvaydan durak yerine İyi ama, dil meselesi o kadar kısa bir mıza itizarlarımtzı bildiriyoruz.] kazılmış bir mezar önünde geviş getiren zamanda halledilmiyecektir. Sırf bu agır yürümeğc başladı. Vitrinlere bakı gelmeden evvel atlamak istiyen 60 yaş Kan kokusundan kadın zevki ve kadın sırtlanlan andınyordu, gözleri kızıl bir nun için bu başıboşluk reva mı? Asla. yor ve içinden bir yangın çıkmasmı, bir larında Mişel düşmüş ve ağzından kan Fakat bu ıslaha bütün yüreğile iştirak saçından kan hazzı alırdı. Çoktanberi iştiha içinde yanarak, ^zının bir ucun adamın düşüp kaldırım üzerinde sekte geldiği için Fransız hastanesine kaldırıl için gencliğin kitab zevkinin nasıl so ne kan dökebilmişti, ne kadın yüzü gör dan salyalar akarak bağırıyordu: den ölmesini, iki otomobilin birbirine mıştır. ğuduğunu bilmek te değil, belki yal müştü. Voyvadalığı kaybetmekten daha Bir Türk kızı ha... Ne talih, ne çarpmasını, insanların birbirini vurmasıYağmurdan kaçayım derken nızca hissetmek lâzım. ziyade bu yoksulluk gücüne gidiyordu. talih? nı istiyordu. Dün Kadıköyde bir tram\ay yüzün Eğer tuttuğunuz yolda size, sofranız İçine atıldığı zindanda kendine ekmek Maryanın saçlarinî artık bırakmıstî, Fakat hernedense bugün insanlar den iki araba arasında şiddetli bir çar daki ekmek kadar lâzım olan kitabı yerine her gün, kazıklanmış bir adamdan derin ve vahşi bir hâzla, onun korkudan neş'e içinde, şoförler dikkatli, vatman pışma olmuştur. 29 sayılı araba Moda bulamazsanız, iktifa etmeğe mecbur alınma bir avuc kan verilseydi ve gtne beyazlaşan gül yüzünü seyrediyordu. O, lar ihtiyatlı idiler. Galatasaraya kadar dan dönerken birdenbire karşısına çıkan kaldığınız bir kitabın da fiati cebiniz hergün yanına oynatılacak bir kadın so vaktile Geliboluda ve Kütahya mıntakahâdisesiz ilerledi. Tam Galatasarayda, tramvaydan kaçmak istemiş, fakat bu se deki para ile münasebeti olmıyacak ka kulsaydı mahpusluktan hiç te acı duymı sındaki îğrigözde mahpusken iyi türkçe seyrüsefer memurunun işaretile durduğu fer de Belediyeye aid ve Abdullahın i dar yüksek olursa ve siz, size belki ü yacak, şikâyet etmiyecekti. Hürriyete öğrenmişti. Maryaya soruyordu: zaman yanlarından geçen bir otomobi lâzım olacak kitabı daresindeki arabaya şiddetle bindirmiş çüncü derecede kavuşur kavuşmaz ilk düşündüğü şey de Sen Türksün öyle mi, burada ne alin içinde komşu devletlerden birinin büve bir tekerleğini parçalamıştır. Abdul o da seneler geçtiği halde kaldırımla kan ve kadın olmuştu. Dörtnala koştur rıyorsun?.. Tutsaktın da kaçtın mı, ne yük bir siyasî adamile resmî bir memu lah çevik davrandığından çarpışmadan ra düştükten sonra ucuzca alabilirse duğu atm üzerinde burnunu sağa sola çe dir, söyle bakayım? niz ancak hayatta sizi kısır kalmıya run oturduğunu gördü. O »damı gazetezararsız olarak kurtulmuştur. Ağır ıstırablar geçirmekte olan kız, mahkum eden bu hale sadece yanarsı viriyordu, kan ve kadın kokusu arıyor lerde mütemadiyen gördüğü resimlerin Türke hiç benzemiyen bu sırtlan bakışll Kumar oynıyanlar yakalandı nız. İnsanı yaşatan ümidleri kıracak du. den tanımıştı. Hem de bu sabah ona iş îşte bu sefil özlem, bu vahşî göresi, adamın türkçe konuşmasından biraz te Kadıköyde Muvakkithane caddesin hallerden daha ıstırablısı var mıdır? verilirken yanında bir başka muhbire okafiledeki durmadan koşmak, oralardan selli buldu: deki Yuva kazinosunda kumar oynandı Almanyada Habeş meselesi için 67 nu karşılamak vazifesi verilmişti. Öğle Ben, dedi, akıncı Mustafa Beyin ğını haber alan ikinci şube memurları ka kitab çıkmış. Sebeb? Çünkü yüzlerce çabuk uzaklaşmak düşüncesini ezdi, atden sonra geleceğini söylemişlerdi. zinoya anî bir baskın vermişler ve dört münevver kalem işlemeğe başlamıştır. ların hızını durdurdu. Kazıklı Voyvada, malıyım. Burada onu bekliyorum. Koşarak otele girdi. Ve onun gelip Vilâd, pis pis güldü: kışiyi suçüstü yakalıyarak iskambillerle Düşünüyorum ki bu kalemler az ol çalı dibinde tavşan olduğunu sezen aç gelmediğini sordu, gelmişti. Vapurla Öyleyse daha çok bekliyeceksin birlikte merkeze götürmüşlerdir. Yakala saydı ve satım olmamasından korka bir tazı hırsile hemen kayaya yöneldi, beklenilen bu adam daha erken trenle nanlar şunlardır: David, Yapu, Morda rak yazmasaiardı Almanyanın devletçi gözleri alevlene alevlene kadmı süzdü: yavrum. Anlaşılıyor ki efendin olan akın £fendim, dedi. Ben bir hikây j y«. gelmişti. Yani hiçbir gazeteci onu görekafası onlarla meşgul olurdu. O, dedi, ne de güzel. Ben böyle cı, seni burada bırakıp Bozazise döğüşe hay ve Muiz. memişti. Onunla ilk görüşen kendi oldu. zıyorum. Yazınızın sonunda güzel temenni bir kadın için Eflâk tahtmı bir kere daha gitmis. Orada kafası kesilmezse bile bu Hikâye mi yazıyorsunuz... Ne Ve Babıâli karşısındaki kahveye uğra Çalarken tutuldu lerde bulunuyorsunuz. Fakat o yüzlerce feda etmekten çekinmem. raya bağlı ümidleri kesilecek. Çünkü semünasebet?.. yıp öbür gazetelerdeki meslektaşlarile Hasköy şirketinin Hamdiye fabrika münevver kalemi nasıl kazanacağız? Ve onun kim olduğunu sormadan ko ni ben götüreceğim. İlk geldiğim zaman muhbir ola sında çahşan Alman tebaasından elektrik Acaba işleri kendi kendine bırakmakla Tıavadis trampa etmediği için bu havadi lunu uzattı, yakalayıp kucağına almak isBu sözler Maryaya saçlarından tutucağıma da inanmamıştınız. Şimdi hikâ kaynakçısı Emil, fabrikaya aid kıymeth mı? Belki... Pek ihtimal vermiyorum sile bütün öbür gazetleri atlattı. tedi. Drakül, Türk süvarilerinin en hızlı Iup süründürülmekten daha derin bir acı Bu ilk muvaffakiyet üzerine Tahrir yeciliğimden şüphe ediyorsunuz. Bir bazı eşyayı çantasına koyarak sıvışmak ama belki övle de olur. Yalnız bu, ta yürüyüş sırasında at üstüne adam aldıkla verdi. Şimdi saçları değil, ruhu acıyordu. Müdürü Güzine her çıkışında direktif kere bu hikâyeyi okuyunuz. Bir nokta isterken bekçiler tarafından yakalanmış lihe, tesadüfe fazla güvenmek olmaz mı, hatta yolu kasden uzatmak olmaz nnı, yerden de diledikleri şeyi kaldırıp Bundan dolayı bir göke, bir yere baktı, verilmesini tenbih etti, Ve Güzin kısa sına geldim, hikâyenin sonunu kendim ve polise teslim edilmiştir. götürdüklerini çok görmüştü. Kendinin ve sonunda gözlerini Mustafanın beliremı? bir zaman sonra bitmez, tükenmez gay derleyip toplıyamadım. Hikâyeyi oku Kim haklı? Bunun kısa yolu var. Her günün uzat de ayni becerikliliği göstereceğinde şüp ceği yöne çevirdi, hiçbir yanda bir ışık' retile çok ziyade faydalı bir muhbir ol vunuz da bana bildiriniz: Büyük mu he etmiyordu. Fakat kaya dibinde bir ve bir ses göremeyince başını göğsüne ığDün Ayazmakapı iskelesinde sandal tığı bu kısa yol, Kültür Bakanlığının edu. O kadar ki onun maaşını bile artır harrir kadına ne cevab versin? tavşan gibi büzülüp duran kadın, murdar di, ağlamağa koyuldu. cılar arasında çok gürültülü bir kavga lile çok ucuz kitab çıkarmak, en lü dılar. Çok sevimli ve çok mütevazi ol bir ip gibi üstüne doğru uzanan kolu göVilâd, kendi atının ayakları dibinde zumlu kitablan piyasaya dökmektir. Tahrir Müdürü hikâyeyi okudu. Bir olmuştur. Sandalcılardan Mustafa, İb duğu ve erkeklerin tahmin ettiği gibi kaÇok para, çok emek ve göz nuru is rür görmez hırçın bir ceylân hızile fırladı, dökülen bu yaşlardan vahşi bir serinlik için rahim ve Mehmed arasında nöbet mesedın olduğu için naz edip kırıtmadığın muhbir üslubile yazılmış olduğu tiyen bu kitab savaşı asla boş ve hatta uzaklaştı. Ayni zamanda onun başı boş duyuyordu, göğsünü kabartarak hazzı dan bütün arkadaşları tarafından sevil hiç te güzel değildi. Esasen ilk geldiği lesinden evvelâ münakasa başlamış sonra az neticeli olmıyacaktır. duran atı da kurd gören bir çoban köpe na kubbeler işliyordu. Fakat arkadaş!ari zaman da Güzin kendisinin edebiyat!... da birbirlerine uzaktan kanca fırlatmışlar mişti. Okunmıyacaktır, diyemeyiz. Okuna ği titizliğile homurdanmağa, şahlanma endişe içinde bulunuyorlardı. Bir kadın İki üç ay sonra hakkında söylenilen sevmediğini söylememiş miydi?... Fakat ve nihayet boğaz boğaza gelmişler ve caktır. Büyükleri doğuracak olan kü ğa başladı. At, insanları imrendirecek yüzünden orada uzun boylu oyalanmayı sözler, dedikodular yatıştı. Sermürettib hikâyenin mevzuu nazan dikkatini cel hepsi de yaralanmış olduğundan hep bir çükler, bugünkü,, ihtiyacları doyur kadar keskin bir duygu ile harekt edi tehlikeli görüyorlardı. Belgraddan ardonun kargacık, burgacık yazısını müret betti. Küçük hikâyecinin bu satırlarla likte karakola gidip birbirlerini şikâyet mak ve münevver tabakaya okumak yordu, Voyvadanın kadına yaklaşması larına düşülmesi ıhtimali vardı, şu kadının tiblerin okumadığını söylemekten bile ne demek ve ne anlatmak istediğini an etmişlerdir. Polis tahkikat yapmaktadır. aşkını tehminden pek az zamanda aşına engel olmak istiyordu. Drakül bunu sahıbi olan akıncının ansızın gelivermesi lıyacaktır. •• . J. . • vazgeçti. Hatta onu sıkmak, ona erkek ladı, mütehassis oldu. Sopa ile yaralamış aniadı, yanındakilere haykırdı: mümkündü, bunlar olmasa da binbir ihSöylenecek şey: Memlekette herkes kitaba muhtac olmadığını hatırlatmak, erkek işi yapınca, Şu uğursuzu kamçılayın, kaçırtm! tiyatla aşmağa mecbur oldukları uzun t>i* Vekilharc sokağında Romanya olelinerkeklerin aralarında konuştukları söz Ustad da onu sevıyor. V lnkâye de oturan Rasim polistf müracaat ede dır ve birçoklarımız kitab istiyor. U Hayvan, yüzüne, gözüne indirılen yolu sırtında bir de kadın olarak geçmek leri dinlemeğe mecbur olduğunu ona ka çok çirkin, fakat sen çok güzelsin evle rek oturduğu otelin müsteciri Mehmed cuz ve bol kitab. Ancak böylelikledir ki kırbacların acısile gamlı gamlı kişnedik kendilerine pek zor geliyordu. Bundan çok yakında bir ulusal veya arsıulusal bul ettirmek istiyen tefrika romancısı bi nelim diye yazıver demekti. tarafından sebebsiz olarak sopa ile ba mesele bizde de kalemleri harekete ge ten sonra orada durmadı, bir facianın ötürü aralarında kaş göz işaretile bir anFakat sonra ne olacaktı? Evlendik sından yaralandığını iddia etmiş ve ba le artık onun yanında açık, saçık hikâ tirebilir zannederim. Teşebbüs bakı şahidi olmaktan veya yabancılann bo laşma yaptıktan sonra içlerinden biri düleri zaman Güzin gazetede çalışabilecek çma yediği sopanın yerini göstermiştir. yeler anlatmaktan vazgeçti. mından vazifelerimiz kendilığinden an yunduruğu altına girmekten çekiniyor şüncelerini söyledı: Hatta bütün erkek arkadaşları ilk miydi?... Erkek gururu Tahrir Mü Suçlu polisçe yakalanarak tahkikata başmuş gibi davrandı. Başını alıp savuştu. Asaletmeab, geç kalıyoruz, belkî laşılıyor. günü nazan dikkatlerini celbeden güzel dürü bulunduğu bir gazetede karısının lanmıştır. Hem koşuyor, hem arasıra başını çevire menzile vaktinde yetişemeyiz. Bir ka * Kadıköy liğini bile görmez oldular. Yani Güzin muhbirlik etmesini kabul etmedi. rek kaya dibinde kalanlara bakıyordu. dın yüzünden tehlikeye düşmiyelim. A. G. Otomobil çarptı Onu istihbarattan çıkarmak ise gazetamamile muvaffak olmuş ve bahtiyardı. Bu bakışta neler, ne engin anlamlar varVoyvadanın buna verdiği karşılık korDün Cumhuriyet caddesinden geç Hayır yanlış söyledim. Bahtiyar olacak tenin aleyhinde birşeydi. Şüphesiz ki dı?.. Hayvan, küçük çapta olsun tac giy kunc bir bakıştan ibaret kaldı. Eflâkta lı. Fakat insanda hiç dörtbaşı mamur tatlı yüzlü, nazlı ve terbiyeli sokoluşu, mekte olan Avda, 324 sayılı otomobilin miş insanların kimsesiz kadınlara saldı olduğu gibi burada da o, kimseden öğüd güzelliği ve sevimliliğile bir kadın muh önünden kaçamamış ve kaburgasından bir saadet olur mu?... rışını mı ayıblamıyordu, parçalanmak is almağa tenezzül etmiyordu ve işine kaniği yerle yaralanmıştır. Yaralı Beyoğlu hastanesiBu defa içine büyük bir derd düş bir erkek muhbirlerin girer tenilen bir genc kız şerefine mi ağlamı şanları ölümle korkutmaktan çekinmiyere daha kolaylıkla giriyor. Malumatı da ne kaldırılmış, şoför yakalanmıştır. müştü. Âşıktı. yordu, Maryayı orada tekbaşına bırakan cek kadar sert bir irade taşıyordu. BoYirmi yaşında bir kızm âşık olması ha kolaylıkla alıyor, daha mühim insanMustafanın bu gafletine mi kızmıyor yar, hemen kazıklanacakmış gibi ürktü Dikkatsiz çocuk pek tabiî birşeydir amma, bir muhbirin larla konuşabiliyordu. Zavallı genc bir du?.. Bunlar ve bunlara benzer birçok ve sustu. Voyvada da Maryaya döndü.. Hasköyde Merhamet sokağında 8 nuTahrir Müdürüne âşık olması kadar erkeğe: «Seninle konuşamam» demek şeyler o geri dönen başa takılı bir çift Anladın, değil mi? dedi, kurtuluş güzel bir genc kıza: «Vaktim yok» de maralı evde oturan 1 1 yaşlarında İsak agayritabiî hiçbir şey yoktur. gözde belirip duruyordu. yok. Ya gönül hoşluğile terkime biner i dındaki çocuk îstiklâl caddesinden karşı Fakat facia devam ediyordu, kaya di sin, yahud sürüklene sürüklene götürü * Muhbirlerin odasmda havadislerini mekten daha kolaydı. O halde ne yapa kaldırıma geçmek istemiş ve etrafına bakDünkü sayımızda Galata Ermem ki binde şuraya buraya savuşmak istiyen lürsün. yazıp onun odasına götürdükçe, kaşlan caktı? Artık sabahleyin başka gazetcleri madan caddenin ortasına doğru yürü çahlmış, mütemadiyen yazan, yüksek açıp kendi gazetelerinin onları nasıl at müşse de karşı taraftan gelen Halidin i lisesinin Ermeni Patrikhanesile alâkasını Marya, henüz kanadlanmamış bir güverMaryanın gözleri bir daha Bozazîse sesle konuşan bu yüzü gülmez titiz ada lattığını okuyamıyacaktı. Fakat bu ka daresindekı Şışli Tünel arabasının ö kesmeğe karar verdiğini yazmıştık. Ga cin aczile kısa bir çırpınış gösterebildi, giden yola çevrildi. Bu son bir ümid, ma hayran oluyordu. Fakat Tahrir Mü dar güzel bir genc kızı da feda etrrtek nünden kaçamamış ve tramvayın çarp lata Ermeni kilisesi ve Merkez lisesi Mü çarçabuk yoruldu ve yakalandı. Şimdi, son bir bekleyiş, son bir arayıştı. Qra dürü oralarda değildi. Gündelik mesai pek müsküldü. ması üzerine yere düşmüştür. Isak ba tevelli heyeti başkanı Ohanes Şahin Ka akıncı Mustafanın oranladığı sahne be dan gene birşey belirmeyince iki elinî Ne yaptı mı? dedıniz. arasında bir dakika ziyarete gelmiş bir ya imzasile aldığımız bir mektubda de lirmişti. Kızı yerden kolaylıkla kaldıramı birleştirdi, dizüstü çöktü, Drakülün üzenNe yapacak, akşama kadar düşündü sından ve dizinden ağırca yaralandığın niliyor ki: kadınla meşgul olan bu insan hergün yan, atını da ustaca idare edemiyen gisini öpmeğe, yalvarmağa hazırlandı. dan derhal Beyoğlu hastanesine kaldırılemri altında çalışan genc bir meslektaşı ve akşam üstü hikâyenin sonuna şu sÖz«Galatada Ermeni kilisesi için bir Voyvada, güzel avını yürüyen atın ar Fakat üzengiye uzanan solgun dudak mıştır. na artık ehemmiyet vermiyordu. Onu leri ilâve etti: Mütevelli heyeti intihabına müsaade a dında sürüklüyordu. Marya bu sürünüşe lar demire yapışmadan bir tebessüm «Genc muharrir kadın ertesi gün posta Arkadaş marifeti karşısında saatlerce ayakta bırakıyor. Bir lınarak 14'6 935 tarihinde seçim yapıl ve tel tel paralanan saçlarının acısına da oldu ve yakarış için birleşen eller biriş beceremezse azarlamaktan çekinmi ile hikâyesini geri aldı. Hikâyenin al den ayrıldı, koynuna girdi. Mar Tahtakalede Kebabcı hanmda oturan dı ve yedi kişilik bir Mütevelli heyeti, Ga ha fazla dayanamadı, inledi: tında şu sözler vardı. yordu. Yapmayın, günahtır, dizlerim pa ya, sevgilisinin kendine verdiği kâğıdî sebzeci İbrahimin 50 lirası çalınmıştır. lata Ermeni Sürp Lusavoriç kilisesi ve Ustad genc kadına: Günlerce ona kendisini farkettirmek lıatırlamıştı, her güclüğü yenecek af « İbrahim derhal karakola koşarak sandık Getronagan lisesi Mütevelli heyeti sıfa ralandı. için bir çare düşündü ve nihayet bir hi Çok fena bir hikâyedir. Nesredilme taki 50 lirasının arkadaşlarından Hasan tile çalışmağa başladı. Bü sözleri, bilinmez neden, türkçe sunlu bir muska olduğunu Mustafadan kâye yazmağa karar verdi. Bu hikâye sine imkân yoktur. Gene eskisi gibi dak tarafından çalındığını söylemiş ve Ha Bu intihabat üzerine Galata kilise söylemişti. Onun böyle türkçe inlemesi duyduğu bu kâğıdı Voyvadaya vererek de müptedi bir muharrir kadın büyük tilolukta devam ediniz, diyordu. san yakalanarak tahkikata başlanmıştır. sinin kapıları kapanarak anahtarlar Pat Drakülü yepyeni bir heyecana düşürdü. kendini kurtarmağı düşünüyordu. Tahrir Müdürü herşeyden evvel mesbir romancıya âşıktı. Bu kadın bu aşkı (Arkan var) nke teslim edildi ve o zaman gazeteler O, hiç te ummadığı bir yerde önüne genc Kendini kaybeden sarhoş nı ona anlatmak için kendi halini tasvir leğine âşık bir gazeteci idi. Üsküdarda oturan bahkçı İbrahim tarafından da yazıldı. On beş gün ki •F "î* • • « eden bir hikâye yazıyor ve guya hikâ lise kapalı kaldı, kilise açıldıktan sonra yenin sonunu nasıl getirirse daha man Küçük Güzin o hikâyeyi bitirmedi. dün akşam kendisini bilmiyecek kadar Mütevelli heyeti işe başladı. tıkî olur diye sormak için büyük üstada Ömründe bir başka hikâye de yazmadı. sarhoş olduktan sonra caddeye çıkmış ve Cumhuriyet hükumetimiz zamanında bu hikâyeyi veriyor. Üstadın cevabı da Hâlâ muhbirlik yapmakta ve hata bağınp çağırmağa, sağa sola sarkıntıiık Meclisi Cismanî namında bir meclis ta hikâyenin sonu olacaktır. yaptığı zaman şefinden azar işitmekte yapmağa, ağza alınmıyacak küfürler savurmağa başlamış ve kendi elbiselerini de nıyamayız. Murakıblık yalnız hükumetin Genc kız bu hikâyeyi bir gün Tahrir devam etmektedir. yırtmağa koyulmuştur. Polis sarhoşu ya salâhiyettar makamı tarafından yapıla Müdürüne götürdü: SUAD DERVİŞ bilir. Başka hiç kimse heyetimizden he kalıyarak karakola götürmüştür. sab sormıya kanunen mezun değildir. Vazifesi yalnız ibadetle meşgul olmak oKonyada hayvan sergisi lan Patrike kilisemize gelip ayin yapmaKonya 15 (A.A.) Hayvan ser sı, her zamanki gibi ruhanî vazifesine degisi bugün Valinin huzurile süel hayvan vam eylemesi bildirildise de gelmedi. Zahastanesinde açılmıştır. On sekiz hayvan ten Patrik bizleri bir senedenberi tanımısergide para mükâfatı kazanmıştır. Sergi yor, bizi tanımıyan Patriki biz de tanı Konya halkına iki gün müddetle açık mazsak, zannedersem haklı sayılırız. bulundurulacaktır. Halk tarafından intihab olunan heyetimiz Meclisi Cismanî tanımaz ve o mecAltına sadık milletler lise de hesab veremez.» konferansı Büyü* fehtrlerde gazete tevzlinta muazzam bir iş olduğunu bilirsiniz. Hele bu, tstanbul gibi dağınık bir şehirde olursa, iş adeta ileri bir içtimaî hizmet Cenevre 15 (A.A.) Leh heyeti, Atış mektebinin samanhğı yandı kadar önem kazanır ve çok külfetlere bağlı bulunur. Meselâ yaz, kış her Lehistan Finans Bakanınm altın mıkyaMaltepede Atış mektebinin arkasınşafak vakti İstanbuldan gazetelerle dolu bir sandalın hareket ettiğini ve çala sına sadık kalmış olan memleketler mu daki samanlıktan dün akşam bir yan Otomobiller hızla giderlerken lâstiklerinin patlaması devrilmelerine sebekürek Büyükadaya gittiğini belki bilmezsir.iz. Bunun nekadar zahmetli bir sey rahhaslarından mürekkeb bir konferan gın çıkmış, Üsküdar ve Kadıköy itfa biyet verebilir. Bunu gözönüne getiren Alman mühendislerinden biri şu resolduğunu tarife hacet yok. Lâkin yıllarca Adalarda gazete baviliçi yapan Van sın Varşovada toplanmasına önayak olgel, Adalılara vaktinde gazete yetiştirmek için bu zahmetlere sevinerek kat mak niyetinde bulunduğu haberini tek iyeleri yangın yerine gıtmişlerdir. It mini gördüğünüz otomobil tipini yapmıstır. Ön ve arkada ikişer yerine dördcr faiyenin gayreti sayesinde samanlık tekerlek mevcuddur. Bunlardan her hangi birinin patlaması bir tehlike teşkü lanmaktadır. zib etmektedir. yandıktan sonra ateş söndürülmüştür. etmemektedir. Kitab savaşî Tramvaydan kaçar(Hem Nahna, Hem Mıhına) sütunundaki yazınız beni her zaman düşündüğü ken olan kazalar mü şöylece, yazmağa sevketti. Bir ihtiyar yaralandı, bir araba parçalandı TarihT roman : 4 8 Yazan : M. Turhan Tan Maryanın Türkçe inlemesi Kazıklı Voyvadayî yepyeni bir heyecana düşürmüştü! Galata Ermeni kilisesi heyeti «Biz ancak hükumete hesab veririz» diyor Sekiz tekerlekli otomobiller yapıldı

Bu sayıdan diğer sayfalar: