9 Eylül 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

9 Eylül 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURÎYET 9 Eylul 1935 Türklerle Süngu Süngüye No. 302 A. DAVER Çanakkalede Türkiyede Köy davası Kadmlar vagonu layıdır ki başlangıcdan sona kadar deniz kuvvetleri kara kuvvetlerine kendisinden beklenen azamî yardımı gösteremedi. B Mademki Çanakkale yarımadası, pek mühim mevzi muharebelerine sahne olacaktı, Osmanlı Başkumandanî'.ğı Vakit ve zamanile eski ve yeni dik mahrekli ağır topları eski gemilerin silâhlanW ve Edirnede mevcud kabili istifade toplan oraya getirip tabiye etmeliydi. Sonradan Edirneden 12 çapında obüs toplan getirilmişse de pek geç kalmmışh. Istitrad: Bu muharebeler sırasında 5 inci ordu sıhhiyesinin gördüğü hizmet, gösterdiği faaliyeti de zikir ve takdir etBiek kadirşinaslık borcudur. En gayrimü'Cumhuriyet,, In bölemi: 27 Bu akşamki program j Bugünkü Cumhuriyet gazetesinde (Vagonlarda harem, selâmlık) başlığı İSTANBUL: altındaki yazınızı okudum. Fakat maal 18,30 bayanlara jimnastik dersi, Â sef bu hususta size hak veremiyeceğim. zade Tarcan 18,50 fransızca ders 19,10 Çünkü siz de çok iyi bilir ve takdir eBethovenin ikinci senfonisi 19,50 Rudersiniz ki biz kadınların siz erkekler men halk musikisi, Esteg&vo orkestrasıden ayrı olarak birçok hususî vaziyet 20,20 haberler 20,30 Eedriye Tüzün, lerimiz vardır. Bundan dolayı her za Osmanlı Erkâmharbiyesitıla mütaleaları türkçe sözlü eserler, radyo caz ve tango man her yerde bizim için ayrılmış hu orkestraları 21,35 son haberler, bor Çanakkale Boğazı bu umumî kıymet said şerait altında her türlü mahrumiyet susî yerler aramak bizim hakkımız ve Köyde, okula dışında da çalısmasını Burada alehtlak bir resmî salâhiyeüen salar 21,50 piyano solo, profesör Ferdi ayni zamanda da ihtiyacımızdır. ve mahiyeti dışında sırf bizim için bir d ve yoksulluğa rağmen bu hususta gös istediğimiz öğretmenin, nekadar büyük bahsediyoruz. Şimdiki 23 üncü madd Ştatser 22,20 muhtelif plâklar. Filvaki hali hazırda bir kadın, erkek zorluklarla karşılaştığını birçoklarımız ihayatî kıymeti haizdi; her şeyimizi ku terilen çalışma, intizam ve beraberliği ile köy öğretmeni, devletin bugün kendimeselesi kalmamışsa da her kaidenin VİYANA: caklıyan payıtahtımızm hayat ve mev Osmanlı ordusu gibi sıhhiyesinin de, i yi bilir. Değil yalnız bizde, hemen her sinden beklediği ağır ödevlerin altından bir istisnası olduğu gibi bu meselede de 17,10 konser 17,55 konuşmalar 18,25 cudiyeti Avrupadaki yerlerimizin ana lerleme yolunda geri kalmadığını filen is bir değil birkaç istisnaî vaziyeti tabi memlekette bu meselenin türlü türlü gö kalkamaz. Binaenaleyh, köy kanununun gramofon 19.05 konuşmalar, haberler, vatanla olan rabıtaları hep Boğazların pat etmiştir.» rünüş ve gösterişleri vardır. Köylü, ken bu maddesi yerine daha geniş görüşlü bir görmek lâzımdır. hava raporu 20,15 ulusal yayın 21,05 elimizde bulunması ve elimizde kalmaÇanakkalede Almanlar Bir tren makinesi arkasına bağlanan disini faaliyete sürükliyen, yani öteden madde koymak lâzımdır, kanaatindeyiz Salzburgdan eğlenceli havalar 22,05 sile kaimdi. birçok vagonlardan yalnız bir tanesi beri edindiği itiyadları dışında yeni ça Köy öğretmeni elbette muhtarın ye konser: Vagnerin eserleri 23,05 ha ne yaptılar? Binaenaleyh kat'î netice mahalline nin bize ayrılmasını çok görmek ve ga lışma yolu açan her çeşid amillere karşı, rini tutamaz. Ona mektebi bırak ta köy berler 23,15 radyo orkestrası 24 ki Osmanlı erkânıharbiyesinin bu müta rib bulmak kanaatime göre yanlış bir hemen her zaman pasif bir tavır almayı hekadar kuvvet tahsis edilse azdır kaidetablara dair 24,15 orkestranın devamı. lealarile beraber Çanakkale seferinin mü düşüncedir. Muhakkak surette bize ay sever. Bu hal, köylünün fizikî muhitine işlerile uğraş diyemeyiz. Burası böyle olsine uyarak iki muazzam devletin kara BERLİN: makla beraber köyün kültüren işlerinde rılan vagonda oturmağa mecbur deği olan bağlıhktır. Tabiî hâdiselerin onun ve deniz tecavüzüne uğnyacağı şüphesiz talea kısmı da bitmiş oluyor. Bir de Ça ve meselâ, mekteb, sağlık, kooperatifçi 17,05 piyes 17,35 konuşma 18.05 olan Çanakkaleye daha fazla ehemmiyet nakkale muharebelerinde, nalıncı keseri liz ya... Canımızın istediği yerde otu ruhu ve vücudft üzerine yaptığı tesirlerin lik.. gibi idareye, tüzeye, güvenliğe aid Ştutgarttan 19,35 konuşma 20,05 vermek ve ona nisbetle belki üçüncü de gibi herşeyi kendilerine yontmuş olan AI ruruz. Ancak: derecesine göre kuvvetlenir veya zayıf olmıyan işlerde öğretmenin usulü daire Frankfurttan 20,45 günün akisleri Bir kadın çocuğuna erkeklerin ara lar. recedeki şimal tehlıkesinin payıtaht ci man müttefiklerimizin neler yaptıklarını sinde yapacağı önergenin muhtarlar ta 21,05 haberler 21,15 Ştutgarttan 23,05 sında meme veremez. Bir kadın erkekVarında alakoydurduğu sekiz fırkadan gözden geçirelim: Bir Trakya köylüsile bir orta Anado rafından herhalde tatbik edilmesinin za Münihten 23,50 konser. Bu faslı hiç yazmak istemezdik. Fa ler arasın«ja çözülen korsajını, jartiyehiç olmazsa dördünü daha oraya tahsis lu köylüsünün iş telâkkisi arasında çok ruriliği kanunla teyid ve takviye edilmeBUDAPEŞTE: kat, Almanlar, Çanakkale zaferinı ken rini veya her hangi bir yerini bağlıya etmek hem elzem ve hem de kabildi. büyük ayrılıklar vardır. Trakyadaki bir lidir. Köy muhtarmın mecburî ödevleri 17.15 genclerin zamam 18,05 kon maz, daha ne bileyim buna benzer İtilâf ordusunun verilen haberler ak dilerine mal etmekte o kadar ileriye gi birçok hususî vaziyetlerimiz olduğu için köy öğretmeni Kırşehir yöresindeki köy arasına konacak maddelerde bu durum ferans 18,35 cazband 19,25 konferanssine olarak 90,000 yerine daha üstün bir diyorlar ki Türkün temiz kanile kazan bu gibi hususî yerlere ihtiyacımız var öğretmeninden daha çok muvaffak olur. lar açıkça yazılmalıdır. 19,55 şan konseri 20,25 konferans kuvvetle Çanakkaleye taarruz edip ora dığı bir hakkı müdafaa etmek boynumu dır. 20,55 karışık program 21,40 konuşma Fakat, bütün köylüler, aralanndaki Diğer yandan, Kültür Bakanlığı da daki altı fırkamızı Allah saklasm perişan za borc olmuştur. Mutlaka kadınlar vagonunda seyahat psikolojik ayrılıklar ne olursa olsun ye köy öğretmeninin mekteb dışı ödevlerini 22,10 konser 23,10 haberler 23,30 ÇinHepsi hepsi 500 kişt gene orkestrası 24,20 konferans 24,40 ettikten sonra Boğazı iskat ve donanmaetmek için bu kadar ısrar gösteren o rine ve işine göre, dıearıdan gelecek ve tayın etmeli, onun halk ekinci alanında cazband 1,10 haberler larile payıtaht önünde görünseydiler geÇanakkale deniz ve kara cephelerin gazeteci arkadaşmızın bu hareketine kendilerini o zamana kadar alışmadıkları yapacağı işleri etrafile göstermelidir. Şeride ahkonulmuş olan sekiz fırkamız bu de, kumandan, zabit, küçük zabit, nefer, hiçbir mana veremedik, veremedik di faaliyetlere sürükliyecek işlerde azçok BÜKREŞ: hirde ve köydeki ilk okul öğretmenleri büyük felâkete karşı ne yapabilirdi?!» şoför ve saire olmak üzere bulunan bü yorum, çünkü sizin o yazınızı birkaç yadırganlık gösterirler. Eğer araya bir 18,05 radyo orkestrası 20,05 konfe arkadaşımla beraber okuduk. Onlar da de köydeki özel menfaatler, şahsî reka nin baş kayguları teftişi iyi vermektir. Binaenaleyh ilk ihracdan evvel Da tün Almanlar beş yüzü geçmez. Bu, bir rans 20,25 gramofon 20,55 radyo gaBu teftiş, herkes bilir ki, öğretmenin sı benim düşüncelerime iştirak ettiler. betler girerse sular büsbütün bulanır. yitaht ve Edirne civarında ve bilhassa Alman rakamıdır ve mübalâğasına rağnıf içindeki pedagojik ödevlerine aiddir. zetesi 21.05 konferans 21,20 konser: Netice itibarile ortada bir harem, seolduğu gibi kabul ediyoruz. Bun Çanakkaleye karşı kuvvetli bulunmak men, Biz, köylünün işine karışan birçok Haklı olarak her öğretmen kendisine ve Mozartm eserleri 21,50 şan konseri lâmlık meselesi yoktur. Sizin de bunu maksadile altı olordunun vaz'ülceyşi şu ların bir kısmı, başlannda Amiral fon bu kadar izam etmenize bir mana vere öğretmenler gördük ki, başlarına belâyı nlen ilmî ve idarî ödevleri başarmak yü 22,10 çifte piyano ile konser 22,35 ha Üzedom ve Amiral Merten gibi hayli medik. Yok eğer bize bahşedilen bu satm almışlardı. Gene birçok köyler tarzda olabilirdi: berler 22,50 gece konseri 23,20 ha kümü altındadır. işe yaramaz iki ihtiyar kumandan olmak hırsusî ve istisnaî muameleleri kıska gördük ki burada öğretmen baştacıydı. berler 23,25 konserin devamı. 3 üncü kolordu: Gelibolu yarımada Bu yükümü başardıktan sonra olduk üzere, sahil topçularıydı. Almanyada sa nıyorsanız ona bir diyeceğimiz 3rok, o Lâkin her iki hâdisenin sayı nisbeti ikinVARŞOVA: sında, ça yorgun bir sinirle okuldan dışan çıkan 4 üncü kolordu: Bir fırkası îzmir ci hil bataryalarını, bahriyeliler idare etti zaman haklısınız... Fakat ne yapalım ki cinin aleyhinedir. Çok defa köy öğret 17,20 mandolin konseri 18,25 keman tabiat sizi erkek yaratmış... meni birçok sebeblerle sevilmez ve bir öğretmenin ayni neşat ve istekle mu ve piyano konseri 19,05 şan konseri Vannda, geri kalan iki fırkası da Ban ği için, bu iki Amiral da bize gelmişlerhite dalmasını istemek ve bunu beklemek Macide Toksoz beğenilmez. idırma Balıkesir hattmda, icabında di. Maiyetlerinde bir miktar sahil topçu 19,50 gramofon 20,05 haberler ve rekbiraz da haksızlık olmaz mı?.. CVMHURÎYET Bayan Macide Çanakkalenin karadan müdafaasma ve zabit ve efradı da vardı. Yüz kadar o Bu sebebler arasında öğretmenin şahlâmlar 21,25 konuşma 21,35 konser Toksözün kısmen hakkı vardır. KadınDemek istiyoruz ki, köy öğretmeninin ya İstanbul müdafaasma iştirak etmek ü lan bu efrad ve zabitana Anadoİu ve lara bazı ihtiyacları için ayrı bir yer sî durumu, bilgisi, ahlâkı, karakteri ö idarî salâhiyeti görüşülürken onun birin 21,50 haberler 22,05 salon musikisi Rumeli Hamidiye bataryalarına ver nemli bir rol oynarsa da, en iyi sayıla zere mişlerdi. Anadolu Hamidiyesindek; Al tahsisi münasibdir. Fakat bunun için ci işi olan okul içindeki ödevleri üzerin 22,35 edebî yayın 23,05 senfonik kon5 inci kolordu: Keşan civarında ve kocaman bir ikinci mevki vagonu ayrıl bilen bir öğretmenin de köylü tarafından manlardan bazı efrad 18 mart muhare de de durmak lâzım geliyor. Sınıfla so ser 24,10 gramofon. masına lüzum yoktur. Her mevkiden bir ena karşılandığı hemen onda sekiz nisSaros sahilinde, besinde ölmüşlerdi; fakat Rumeii Ha kağı birleştirmek, pedagojik işlerle sosyal 6 ncı kolordu: Boğazın Anadolu ci midiye tabyasındakiler o gün bir tek mer kompartıman ayrılması kâfi ve daha betinde görülmüş vak'alardandır. işler arasında muvazene ve bağhlık kurdoğrudur. Kumpanya da, bu kadm vaBiz şimdi yalnız bir nokta üzerinde hetinde, mi bile atmak cesaretini göstermemisler, onunu Floryaya giden uygunsuz çift mak, bugün mer'i olan nizamnamelere Bu gece nöbetçi olan eczaneler şun durmak istiyoruz: 1 inci kolordu: îstanbulda, şimdilik :llerindeki 35 çap tulündeki 35 buçuk göre kökleşmiş bulunan bir takım «bir lerin münasebetsizlikleri üzerine vaki ardır: Karadeniz Boğazile sahillerin muhafa luk toplar, yaai en kuvvetli silâhlarımız olan şikâyetler neticesinde, hicab du Köy öğretmeninin köydeki resmî ve taraflı ve kapalı» sistemleri azçok ge İstanbul cihetindekile: zasında la muharebeye seyirci kalmışlardır. 18 an kadınlar için koyduğunu bize şifa özel durumunu önceden takdir eden dev nişletmek, öğretmeni açık havaya salmak Ankara caddesinde (Eşref)', Bakır 2 nci kolordu: Edirne vilâyetinde, martta Almanların verdikleri zayiat ölü hen bildirmiştir. Mesele de kalmamıştır let köy kanununun 23 üncü maddesine icab ediyor. köyünde (Hilâl), Beyazıdda (PoTnili öğretmenlerin ibtiyar meclisinin her za Bulgarlara karşı ve icabında Çanakka ve yaralı 18 kişiden îbaretti. Öğretmenlerin sınıf icindelci eaiıim^» ™;~;;~.;,,J» (Hüanü Haydar), Fenerman Uycsi oldugu hukmanu koymuştur. ,~j İ« Ll ^ 1. . u u t k u/.cıc Çanakkale, Müstahkem Mevkii em liği meselelerile sınıf dışındaki eğitimci de (Hüsamettin), Karagümrükte (Fu Bu maddeye göre köyün her çeşid işlerinİlk dört kolorduyla geri kalan ikisi bi rinde mayinci ve saire ofmak üzere bir lik işlerinin hep birlikte çözelenmesinden ad), Kocamustafapaşada (Rıdvan), Sade öğretmenin bir oy (fikir) hakkı varrer ordu teşkil etmeli ve birincisine Ça miktar deniz zabit ve efradı da vardı. sonradır ki, onun sosyal ödevlerinin ta raçhanebaşmda (îbrahim Halil), Şeh Tütün tecimeni Abdi Fuad, Akif Fudır. Işte o kadar. nakkale Boğazile îzmir müstahkem mev Yavuzdan çıkarılan hafif toplarla teşkil remininde (Hamdi), Yenikaoıda (Sa yini işi geliyor. ad ve Nuriye Hüsnünün anneleri, tütün kii ve ikincisine de Karadeniz Boğazı ve Alman deniz efrad ve zabitanı tara Senelerdenberi edinilmiş olan deneç rım). C. H. P. nin yeni programile göslertecimeni Nuri Akifin kız kardeşi Ba nın muhafazası ve Edirne vilâyeti garb fından idare edilen bir batarya da Intepe ler (tecrübeler) göstermiştir ki, köy öğBeyoğlu cihetindekiler: diği kültürel işlerde köy öğretmenine dü an Emine Fuadın aylarca süren ve af retmeninin bu kanunî durumu ona köyde ve şimal cephelerinin tarassud vazifesi civarında harbetmişti. Beşiktaşta (Nail), Galata Doğruyolda fetmez bir hastahğın ıstırabları ara mekteb dışındaki ve hatta mektebe aid iş şenler herkesinkinden ağır ve zordur. Bu (Merkez), Hasköyde (Halk), İstiklâl verilmeliydi. Asıl Geliboluda ise, bilfiil kuman zorluğun da, diğerleri gibi kolaylaştın caddesinde (Kemal Rebul), KasımpaşaYukanda söylenenlerden başka aşa danhk eden Almanlarla adedleri 100 ü sında Brükselde gözlerini hayata ka lerde bile ihtiyar meclisi üzerinde mü lacağını kuvvetle umuyoruz. da (Merkez), Şişlide (Şark Merkez), gıdaki noktalar da nazarı dikkati calib geçmiyen zabitan ve efrad vardı. Midil padığını büyük yeislerle yazmıştık. essir olabilecek hiçbir resmî kudret ve Ankara Tünelde (Matkoviç). Pek genc yaşta kocasını kaybedip üç rememektedir. Birçok sebeblerle köy dir: liden çıkarılan makinelitüfeklerle mücehS. KANDEMİR Üsküdar, Kadıköy ve Adalardakiler: A Müdafaa zamanında kara ve hez bir Alman deniz kıt'ası da, Gelibolu yetimile yalnız kalan bu pek değerli muhtarı ve üyeler öğretmenin her türlü Büyükadada (Şinasi), Heybelide (Ta'deniz kuvvetlerinin bir kumanda altınrla muharebelerine iştirak etmiş, fakat daha ve çok enerjik ana, yaşama kasırgalan müdahalesini olmamış sayarlar. Toplannaş), Kadıköy, esfei iskele caddesinde beraber çalışması lâzımdı. Ve bu nok ilk muharebesinde kısmen esir düserek na göğüs gererek yavrularını örnek de tılar ondan habersiz yapılır, verilen ka Gebzeliler doktorsuzluktan (Büyük), Kadıköy, Yeldeğirmeninde tanın nazarı dikkate alınmamasından do darmadağın olmuştu. Bunların İngiliz nilecek bir biçimde yetiştirebilmiş.. Bü rarlarda onun oyu (fikri) sorulmaz. sıkıntı çekiyorlar (Üçler), Üsküdarda (Selimiye). Osmanlı Başkumandanlığınm eski ve yeni dik mahrekli ağır topları, Edirnede ve gemilerde bulunan silâhları Çanakkalede tabiye etmesi lâzımdı Köy öğretmeni için yeni bir vazife formülü lâzımdır RADYO Ondan, sınıf haricinde de sosyal hizmet istiyoruz, lâkin çalışma şartları kolaylaştırılmalıdır Nöbetçi eczaneler Acıklı bir ölüm lere kaptırdığı tüfekleri, kahraman 27 nci tün acılarını yoksullara yardım, insanalayımız istirdad etmişti. ığa hizmet etmek yolile dindirmişti. Bir Almana göre kaç kişi idiler? Ne yazık ki onun sonsuzluğu göçü ge Gelibolu yarımadasında harbe iştirak rek yavruları, gerek bütün akraba ve eden Almanların kaç kişiden ibaret ol vakınları için yerine konmaz bir kayıbduklannı Dr. Karl Mülrnan kitabmda dır. şöylece yazıyor: Merhumenin şehrimize getirilen ce «5 inci ordunun mütemadi büyümesi nazesi 10 eylul salı günü saat on buanakkalede çarpısan Almanların sayı çukta Şişlide Dere sokağında Refik Bey sını da artırmıştı. Ingilizlerin ihrac ha reketlerinden önce sahil istihkâmlarında apartımanından kaldırılarak Maçka bulunanlar haric Alman zabitleri pek daki aile kabristanına defnedilecektir. Sayın Abdi Akif ve Nuriye, Fuad ile seyrekti. Ordu kumandanının maiyetin deki birkaç zabitten başka 5 inci oıduya ütüncü Hasan Akif ailelerinin çok demensub kıt'aların maksada uygun yer rin matemlerine ortak olarak, bütün erinde de bir kısım Alman zabiti vardı. anıdıkların merhumeye yapılacak son (Arkası var) ödev töreninde bulunmalarını dileriz. görmüş! dedi. Mükemmel... Fakat rüya hiç te îyi bir rüya değil. Anlat bakalım. O rüyasında görmüş kı sen onu kurtarmak için icab eden kudrete maük olduğun halde bunu istemiyormuşsun. Onu giyotine götürüyorlarmış. Bu sırada bütün kuvvetile haykırıyormuş. O kadar bağırmış ki gardiyanlar gelmişler ve kendisine susmasını ihtar etmişler. Ey sonra? Sonrası yok. Demek korkmuş. Hapisanenin yaptığı tesir olacak. Asabî bir hâdisenin akisleri... Haydi Farney ben artık gidiyorum. Allahaısmarladık. Drumond kapayı kapıyarak uzaklaşiı. Fakat koridora çıkar çıkmaz çehresinin şekli değişti. Yüzündeki tebessüm zail oldu. Kendi kendine düsünüyordu. Acaba dün gece işittiği ses Kler Buvalin sesi miydi? Böyle birşey mümkün müydü? İçinde bunun böyle olduğuna dair kuvvetli bir his vardı. Fakat buna itimad eaiz miydi? Hem ne diye böyle can sıkacnk şeylerle meşgul oluyor, nahak yere rahatım kaçırıyordu? Alis o gün garden partide Drumondu göremedi. Drumond Farneyle görüştükten sonra günün büyük bir kısmını kendi odasında, masasının gizli bir gözünden çıkardığı bir takım eski evrakı, resimieri gözden geçirmekle meşgul oldu. Fotoğrafların solgunluğu, kâğıdların sarı rengı bunların senelerce saklanmış olduklarını anlatıyordu. Drumond acaba bunları karıştırmakla eski hatıraları tazelemek mi istiyordu. Hyır onda daha fazla tetkik ve mukayese ile meşgul olan bir adamın hali vardı. Genc avukat resim ve fotoğrafîarı gözden geçirdikten sonra can sıkınlısile yüzünü buruşturdu. Bu işi üzerine al makla herhalde büyük bir delilik etmişti. Fakat mademki bir kere almıştı, artık sonuna kadar gidecekti. Böyle manasız endiseler onu yolundan ahkoymamalı idi. İki gün içinde iki rüya hikâyesi dinlemisti. Bunların ikisi de ne korkunc, ne müthis şeylerdi. Biri Aalisin rüyası, öteki Kler Buvalin rüyası... Evet Kler Buvale acımıyor değildi. Zavallı talihsiz kız... Fakat ya öteki... Alisin ıstırab çektnesi onu herhalde daha fazla kederlendirirdi. Burada birbirine girift bir takım vakalar vardır ki köyü ve köylüyü yakından tanımadıkça bunlar hakkında, dıştan görünüşe göre hiçbir hüküm verilemez. Biz özü uzatmadan diyeceğiz ki: Herhangi öğretmen olursa olsun, bu;ün köy okulunda ve okul dışında hiç olmazsa onda dört veya beş nisbetinde öye faydalı işleri başarabilecek kadar bilgilidir ve köyü sever. Fakat, çocukların mektebe devamı meselesinden tutunuz da köyün en basıt sağlık işine kadar her yerde öğretmen için çarpışacak zorluklar vardır ve bu zorluklarla savaşması zarurî olan öğretmenin elinde hiçbir kanunî müeyyide yokur. Gebze (Özel) İlçemiz hükumet hekimi Cemilin Istanbula nakli hasebile boş kalan bu işe başka hekimin tayin edilmemesinden halk fevkalâde müş külâta maruz kalmaktadır. Tedavi için saatlerce mesafedeki köylerden gelen fakir ve muhtaç hastalar dispanseri kapalı ve hekimsiz görünce yürekleri sızlatacak bir halde geri dönmektedirler. Bundan başka yüzlerce frengili has talarm tedavisi de yüzüstü kalmıştır. Hekimsizlikten adliye de müşkülâta uğramaktadır. Zuhur eden bazı hâdiseler dolayısile hekim bulunmaması yüzünden şahıs ve amme hukuku da mütees sir oluyor. , Nişan Eski Meclisi Meb'usa nazasından Bay iyanın torunu Perihanla Orman amenajman Başmühendisi Bay Salih Sıtkının oğlu Ekrem Mahmudun nişan töreni dün gece Süreyya salonunda icra olunmuştur. Yeni nişanlılara saadet temenni ederiz. Sinemanm iki müstesna artisti GUNAHIM AŞKTIR tarafından KAY FRANCiS RONALD COLMAN beklediğini söyledi. Hizmetçi: Mösyö Drumond kapinin önünde bekliyor, dedi. Salona girmek istemiyor. Mümkünse hemen aşağı inmenizi rica ediyor. Alis Drumonda karşi içinde duyduğu hiddeti bir saniyede unuttu. Hemen aşağı koşmak üzere idi. Fakat sonra fikrini değiştirdi. İntikam almak için onu hiç olmazsa biraz bekletmeli değil miydi? Fakat genc kız Drumondu derhal gör meyi intikam almağa tercih etti. Merdivenleri inerken ona karşı hiç olmazsa biraz soğuk durmayı kararlaştırmıştı. Karsılaşır karşılaşmaz bu kararını da tatbik edemedi. Yüzü derhl neşe ile parladı. Drumond koridorda basında spor kasketi ve arkasında spor elbisesi olduğu halde sabırsızlıkla onu bekliyordu. Genc kızı görür görmez: Alis, hava çok güzel, dedi. Bir otomobil gezintisi yapmak ister misiniz? Bugün birçok işlerim var, evvelce haber vermiş olsaydmız.. Hem nereye gideceğiz? Mesvilel Tercüme eden: ömer Fehmi Başkut Adam sen de... Bir doktor hastasını kurtarmak için elinden gelen her şeyi yapar. Eğer hastası ölürse doktor da öl meli midir? İyi olacak hastalık, olmıyacak hastalık var. Avukatlık ta aynen doktorluğa benzer. Her ikisi de ayağa kalkmıştı. Dru mond eldivenli parmaklarile şapkasını düzeltiyordu. Farney ise elindeki kâğıd kesecek aletle masanın üzerine asabî darbeler indirmekteydi. F Genc kız cKln gece senı rüyasmda Muavini Farney yalnız beş dakika gör gözüne koydu. Gizli gözü kapadı. Sondüğü bir genc kızı müdafaa için can atı ra kütübhanesine giderek bir kitab aldı. yordu. Kendisi senelerdenberi sevdiğini Bu eski Mısır eserlerine dair bir kitabdı. cebine koyarak doğru Lüvr müzekurtarmak için hayatını verirse çok görü Onu sine gitti. Müzede eski Mısır eserleri salür müydü? Üstüste birkaç kere okuduğu eski bir lonunda yarım saat kadar kaldı. Eski mektubu masanın üstünden aldı. Yeniden Mısırlıların taş tabutları üzerine iğilmiş, bir yandan elindeki kitaba bakar bir yanokumağa başladı: «Dostlarımdan genc bir kız üzerinde dan da tabutun üzerindeki Hiyeroglif oldukça meraklı bazı tecrübeler yaptım. lere göz gezdirirken ynına biri yaklaştı. O bu tecrübelerden hiç şüphe elmedi. Bu Kont Sanjakın hizmetçisi Fredrikti. Drumpnd eski Mısır eserlerile alâkaAyni odada idik, ona uyhusu esnasında uyumadan evvel kendisine telkin etmiş dar olacak bir âlime hiç te benzemiyen olduğum şeyleri yapürdım. Fakat hep bu adamı böyle bir yerde gördüğüne hiç sinde muvaffak olamadım. Kanaalime şaşmadı. 16 göre herhangi bir sebeb dolayısile asabı sarsıldığı vakitler ona istediklerimi daha Evlenmt iyi yaphrabileceğim. Bu suretle üzerinde Alis ertesi sabah atla yaptığı mutad ki nüfuzum arlacaktır. Herhalde bu usul gezintide görmesini çok istediği simayı bir çare olarak kabul edilirse aramızda göremedi.. Sabırsızlanıyor, hiçbir şeyle kilerden bazıları için pek münasib ola vakit geçiremiyordu. Ormanda rasgeldiği cak, onların işlerini kolaylaştıracaktır.» kimseler onu zerre kadar alâkadar etmiDrumond mektubu masanın üstüne ko yorlardı. Bir gün evvel Madam Gravilin garden partisinde de aradığıfıı bulama yarak mırıldandı: « Demek işler bu suretle kolayla mıştı. Gece sefaret balosuna gitmiş onu \ şacakmış. Çare basit, ipnotizma.. Bu<<ü gene görememişti. Nihayet gezintiden dönüşte odasına ne kadar buna inanmazdım... Artık eski girip elbise değiştirirken kapı vuruldu. kanaatleri bırakmak lâzım gelecek.» Okuduğu kâğıdlan tekrar masasının İçeri giren hizmetçi Drumondun aşağıda (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: