£3 Afustos 1939 CUMHURİYET SON TELEFON MABERLER TELCRAF VCTELSİZLE ItalyanHabeş harbi ihtimalleri ve Ispanya spanyollar bitaraflıklarını muhafaza edebilmek için sahillerde süel tedbirler alıyorlar Barcelon 22 (A.A.) Bir Ital an Habeş harbi takdirinde Ispan anın bitarafhğmı muhafaza etmesi ;in hükumet mühim noktaları tak iye etmek üzere süel hazırlıklarda ulunmaktadır. Katalonya garnizonundan topçu laylan Endülüse ve Balyer ada irına gönderilmiştir. İki harb gemi i devamlı olarak Barselonada bulu acak ve diğer iki harb gemisi de Baler adalarını gözetecektir. Madrid 22 (A.A.) Dış İşleri e Sü Bakanlan, kıt'alann hareket 5ri hakkında büyiik sakm (ihtiyat) göstermektedirler. Münakalât Bakanı, Tarifa ve Calear burunlarının kuvvetlendirilmesi için emirler verildi ğini söylemiş ve bu tedbirlerin, Ba kanlar Kurulu tarafından çoktanbe ri hazırlanan ulusal savga plânına uygun olduğunu bildirmiştir. Bakan: «Boşuna telâşa düşmeğe mahal yoktur. Çünkü durum tamamile normaldir. îşitilen söylentilerin aslı yoktur.)) demiştir. ; Cebelittarik 22 (A.A.) 27 nci piyade alayı Tarifaya gelmiştir. Başka piyade, atlı ve mitralyöz kuvvet leri de gece Algeirana geleceklerdir. Yugoslavyada çirkin hâdiseler Müslümanlarla hıristiyanlar lüzumsuz yere çarpıştılar c HÂDİSELER KARŞISINDA Yugoslavyada \ Kurutulan batakhk Kabinde değişiklik olması bekleniyor Belgrad 22 (A.A.) Hükumeti ıtan üç eski partiden mürekkeb Yuoslav radikal birliği partisinin te ;kkülü üzerine, Stoyadinoviç kabiesinde yakında bir değişiklik olmabeklenmektedir. Belgrad 22 (Özel) Kabinede apılacak değişiklikler ağustosun 29 nda Küçük Andlaşmanın Bledde apacağı konferanstan evvel ola ıktır. Aksaray 60,000 dönüm toprak kazandı Aksaray 22 ( Â X ) Niğde îlHayi ile saylav Ali Rıza Esen ve ilbaylık genel kurulu üyelerinden katışık olan bir heyet, sıtma mücadelesi heyeti tarafm dan kurtulmakta olan Karasaz bataklı ğını gezmişlerdir. Bataklığın harası a lınacak, kanallar üzerinde köprüler yapılacaktır. Batakhktan toplanan sulann birçok köyleri kurakhktan kurtaracağı ve kuruyan topraklar üzerinde ekim yapıldığı takdirde bir milyondan fazla değerde ür.ün alınacağı umulmaktadır. Kurutulan kısım altmış bin dönüm tahmin edilmektedir. Bu toprakların toprak'Ank'ara 22 (Telefonla) Orta ted;at hocalanndan bu sene kıdem zammı sız köylüye dağıtılması kararlaşünlmıj ıpılacak olanlann isimleri dün akşam tır. Evvel ce sivrisinekten oturulamıyan ;ç vakte kadar Kültür Bakanlığında Aksaray, yapılan miicadele güzeyinde sbit edilmiş ve bu sabah Basbakanlığa jnderilmiştir. 400 kadar muallimin isim şimdi tamamen sineksiz bir hale gel rini gösteren bu liste birkaç güne ka rnışhr. ir çıkacaktır. Posta Kıdem zammı alacak 400öğretmen Ank«r« 22 (Telefonla) Açık bulunan Erzurum Posta ve Tel graf Başmüdürlüğüne başmüfettiş Fa zıl, başmüfettişliğe Nafıa Bakan lığı eski levazım müdürü Besim; Sı vas başmüdürlüğüne Diyarbekir baş müdürü Asım, Diyarbekir başmüdürlü > Yunanistanda durum Atina 22 (Özel) Kralcıların uğ üne Van başmüdürü Kenan, Van başışmasma rağmen genoyun geriye bıra müdürlüğüne terfian Sıvas başmüdürü ılması için hazırlanan protokolu imzalı Etem tayin edilmişlerdir. an saylavlann 150 yi geçeceği anla Gazi Enstitüsü mezunlan Imaktadır. Ankara 22 (Telefonla) Gazi TerAnkara 22 (Telefonla) Tahlisiye • u müdürü Necmettin bugün Ankanm ıya geldi. Yeni yapılacak fenerlerin ihasi etrafında Deniz Müsteşarlığile te aslarda bulundu. müdürü Ankarada müdürleri arasındâ Nasyonal sosyalist kongresi Berlin 22 (Özel) Nasyonal parti!nin yıllık kongresi gelecek ay Nürn ergde toplanacaktır. Kongreye 150 bin lelege iştirak edecektir. M. Hitler kon rede önemli bir söyleve verecektir. biye Enstitüsünün bütün şubeleri yüksek tahsil gören bir müessese olduğu; diğer şubeleri mezunlan gibi pedağoji mezunlannm da yüksek tahsil görmüş sayıldığı Kültür Bakanlığından alâkadarlara bil dırılmiştir. Gebze ilçebaylığı Tas ajansının bir tekzibi 22 (A.A.) Dimitrofa dair olan olduğunu Tas Ajansı, karşı bir suikasd haberlerin tamabildirmektedir. Moskova Gebze 22 (Özel) Bura ilçebayMoskovada ığma tayin edildiği yazılan Halil, Gerze lçebaylığına tayin edilmiştir. İlçebayı yapıldığına men asılsız nız Osman Nuri Yılmaz yerindedir. Yeni îzmir ilbayı lzmir 21 (Özel) Yeni llbayımız "azlı geldi. Karşıyakada eski İlbay Geıeral Kâzım, Cumhuriyet Halk Partisi lbaylık idare heyeti başkanı Avni, Şar doktor Behçet, Parti ve Şarbaylık ;rkânı ve binlerce halk taarfından kar jilandı. İstanbul öğretmenlerinin gezisi Konya 22 (A A.) Bir etüd gezis yapmakta olan İstanbul öğretmenlerinden 30 erkek, 30 kadın öğretmen dün şehrimize geldiler. Şereflerine Halke vinde bir çay şöleni verildi. Öğretmenisyanda onunla birlikte çalışmış. bilâ ler müzeyi ve diğer görülecek yerleri hare Venizelosun kurduğu kabinede DeYeni llbayımız Fazlı hemen işe baş gezdiler. Bugün Adanaya gittiler. niz Bakanı olmuştur. ladı. Bazı ziyaretlerde bulundu. Kendi Buz devrinde yaşamış MamutKral Aleksandr bir maymun tarafınsilc konuştum. Bana şunlan söyledi: lara aid kemikler bulundu dan ısırılarak öldükten sonra Kral na « İzmire yabancı değilim. GazeteDusselborf 22 (A.A.) Evvelce, ta ibi tayin edilen Kundur^otis, Venize ler, halk ve herkesle birlikte çalışacağız.» rihten evvelki en eski devirlerde yaşa losun 1920 de seçimi gaybetmesi üzeriEski İlbay General Kâzım Dirik yeni mış insan kafa tasımn bulunduğu Me ne naiblikten çıkarılmıştır. vazifesine başlamak için Edirneye git anden ovasındaki otomobil yolunun inYunanistanda 1924 te cumhuriyet imek üzere bu cuma günü İstanbula hareşaatı sırasında işçiler, 10 metro derin lân edilince ilk cumhur reisiliğine A ket edecektir. liğinde bazı kemikler bulmuşlardır. Bu miral Kunduryotis seçilmiştir. Komintern kongresinirı kemiklerin buz devrinde yaşamış MamAmirala iki üç sene evvel inme inmişmutlara aid olduğu anlaşılmıştır. kararları tL Son zamanlarda kendisini bilemiye Batı ile doğu arasmdaki ödev ve hak Doğu ile b'atı arasmdaki ayrıhklardan alanlanndaki bu aynhklar neden gel birisi de ödev ve hak anlayışlarıdır. Batıda bu iki mefhum birleşmiştir. O miştir? Cemaaatlerin kurumundan. Batıda Belgrad (Özel) Bir kasabanm rada şiar budur: «Odevsiz hak olmaz ve devlet kurumları ayn ayrı zümrelerın kukilisesi etrafında senelik toplantı ve haksız ödev olmaz.» Her üdeve karsı bir panayır yapılırken bir uçağın telgTaf hak var ve her hakka karşı da bir ödev rumile başlamıstır. Topluluk orada esasteline çarparak yere düşmesi birkaç vardır. İnsan her ikisine de ayni derecede Hr. Vakıâ sonlan millî devletler kuru müslümanm da panayır yerine gel bağîıdır. O biliyor ki ödev yapılmadan larak bu topluluklan v n e aldı ve birleşhak alınmaz. Bunun içindir ki orada ö tirdi. Fakat bu amelıye yapılmadan ev mesine sebeb olmuştur. vel, zümre topluluklan kendi feyiz Hıristiyan kız ve kadınlann hora deve bakmak yaşamanın ve yasamakta lerini vermişlerdi. Her zümre kendisine teptikleri yerde müslümanlann bu muvaffakiyetin temeli olmuştur. Bu te lâkki batıda, ikinci yazımızda anlattığı mensub olanlarda murakabe yolile ödev lunmasını istemiyen halk protesto şuurunun azamî derecede açılmasını te ya başlamış ve bir müslümanla bir mız toplu yaşayısın ve bu yaşavıştan domin ettiği gibi, onlarm haklarım da ta hıristiyan arasındâ başlıyan kavga ğan murakabenin verimidir. Ödevlerini vaomıvanlar topluluklar tarafından nımağı kendisi için bir borc sanmış, çünyapmıyanlar büyük ve umumî bir şekil almıştır. cezalandırıldıklarından kü topluluk yalnız bu şartla devam edeJandarma işe kanşarak sükuneti merhametsizce bilir. Daha sonralan millî hayatın inki iade etmek istemiş, fakat halkın taş gitgide herkeste ödeve bakmak bir itiyad, şafile vaki olan içtimaî taazzuvlarda bu bir insiyakla içten gelen bir meyil halin; yağmuru altmda bir sübay (zabit) lmıştır. İnsan durmaksızın devam eden ödev hak mefhumları beraberce yürü başından ağır surette ve beş nefer bu içtimaî terbiye sayesinde öyle hale müşler ve bugünkü hali almışlardır. yaralanmıştır. Doğuya gelince, orada ta ezeîden gelmiştir ki ödevi yapmak onun icin bir Bundan sonra hıristiyanlar kasa ihtiyac, tabiî bir saik olmuştur. Ödevi müthış bir istibdad, zümre topluluklarına baya giderek yirmiden fazla müslü yapmadığı zamanlar kendiliğınden mus meydan vermediği gibi içtimaî taazzuv man evinin camını, pencerelerini kır tarib olur. Binaenaleyh artık dıştan gelen lara da engel olmuştur ve herkesi ayni seviyeye indirerek tek renkli ve tek hü mışlar, müslümanlar da hıristiyan ev bir tazyika bile ihtiyac göstermez. ceyrelı bır cemaat kurmuştur. Burada her lerini taşa tutmuşlardır. Doğuda ise insanlar ödev hakkındaki Muztar vaziyette kalan jandarma bu tarzı telâkkiden henüz pek uzaktadır tek kendi başına kalmış ve dimağındaki ösilâhını kullanmağa mecbur olmuş, !ar. Bunlar üzerlerine aldıkları ödevleri dev ve hak mefhumları yalnız ınüstebide bunun neticesinde iki kişi ölmüş, beş içten gelen bir heves ve şevkle yapmazlar. karşı tutacağı yola münhasır kalmıştır. kişi ağır, on dokuz kişi hafif yara Onları tam olarak ve en çok verimle yap istibdad ise korkudan ve korkunun tel kin ettiği menfi hislerden başka ne do lanmıştır. maktan çekinirler. Mümkün olduğu ka ğurabilir? Bütün endişe içten sevemdiği Gene Bosnanın bir köyünde bir dar kısajtmağa, azaltmağa çalışırlar. Buyortu münasebetile yapılan ruhanî nun içindir ki ayni müddet esnasında gö birisine ve onun emirlerine karşı bağlı göbir törenden sonra köylülerle jandar rülen isler batıda ve doğuda baska baska rünmek olmuş. Böyle bir durumda hangi malar arasındâ çıkan bir kavga so mahsuller verir. Doğuda insanlar he öd^ev ve hak mefhumu doğabilir? Işte bunun içindir ki tarih sahnesine nunda jandarma silâh kullanmağa nüz dıştan gelen bir tazvika, sıkı bir mubatıdan çok çok evvel atılmış olan doğu mecbur kalarak bir köylüyü öldür rakabeye muhtacdırlar. Fakat bu tazyik, muş, ikisini de yaralamıştır. bu murakabe dahi batıda olduğu gibi ödev ve hak alanlarında batıya nisbeteft Hırvatistanm Adriyatik sahillerin kuvvetli ve sıkı olmaz, çünkü burada mu henüz pek iptidaî bir haldedir. Orada içdeki bir kasabada o havalinin Türk rakabe işte doğrudan doğruya alâkadar timaî ödevlere ve haklara aid bahisler lerden kurtuluşunun iki yüzüncü yıl olan topluluklar tarafından yapılmadı henüz başlamaktadır ve bu da gene ba • tının tesirile. Maamafih gene hâkim olan dönümü kutlulanırken kürsüye çı ğından tabiatile gevşek olur. din ödevleridir. Mukaddes inek etrafınkanın söz söylemesini istemiyenler Batıda ödeve bağhlık nekadar kuvvetda çarpışan ve birbirinin kanını döken gürültü çıkarmışlardır. li ise hakka bağhlık ta o nisbette kuvvetmüslüman ve mecusi Hindular için mu Halkı dağıtmak ve gürültünün lidir. Ödevini hakkile yapan insan hak kaddes inek meselesi her türlü ödev ve büyümesine meydan vermemek için kını da tam olarak ister. Nasıl ki toplu hak meselesinin üstündedir. müdahale eden jandarmalar da taşa luk ödevin küçülmesine, kısalülmasına taBiz Türkler, bu alanda dahi doğu itutulmuşlar ve bu suretle iki jan hammül etmez. Öyle de ödevini yapan çin örnek olmaktayız. Biz batı hayatına darmayı başlarından yaralamışlardır. tekler haklarının parçalanmasma taham hususî bir hızla atılmış olduğumuzdan, Bunun üzerine jandarma silâh kul mül etmezler, tam olarak tanınması üze batı zihniyetini tam olarak almak mecbulanmış ve ahaliden birini öldürmüş, rinde ısrar ederler. Topluluklar ise bu nun böyle olması lüzumunu kolaylıkla riyetindeyiz ve alm^tayız. Bu zihniyet birini de yaralamıştır. arasmda ödev ve hak mefhumları bizim Gündüz başlıyan kavga ve dö takdir ederler, çünkü onlar da ayrı ayrı için birinci derece ehemmiyeti haizdir. Övüşme geceliyin de tazelenmiştir. İç teklerden kurulmuş olduklarından her te dev hususundaki eski doğu telâkkilerimizBakanhğı her üç hâdise yerine mü kin zihninde ödevle hak arasmdaki bu a den tamamen sıyrılarak yeni telâkkiyi fettişlerini göndererek tahkikata baş lâka canlı olarak yaşamaktadır. mümkün olduğu kadar süratle benimse larmıştır. Bunun mahsulü olmak üzere, batıda mek bizim için bir hayat meselesidir. Bu biz hukukî bir yaşayışm yani haklar ve ö ise, şımdılik sıkı ve şıddetlı bır nezaret Kaçakçılık yapan hava kum devlerden kurulmuş bir yaşayışm akıp git ve murakabeyi islilzam etmektedır. Ge tiğini görmekteyiz. Orada devlet şekli, re rek devlet kurumlan ve gerg içtimaî ha panyası direktörü jim ne olursa olsun, ödevler ve kaklar yatımızın arılmasile varlık bulan toplu Bükreş 22 (A.A.) Olt hakyeri, kendisi tarafından idare edilen uçakla hakkındaki kaideler herkes için ayni ola luklar, bu hususa ayrıca ehemmiyet vererek durmaksızın tekleri yürütmelidirler. Romanyaya kaçak suretile 85 kilogram rak yürümektedir. ipek sokan M. Dobrutonu altı ay hapse Doğuda ise hak telâkkisi de ödev te Ta ki bizde de tekler istibdaddan kalma mahkum etmiştir. M. Dobruton, Liyon lâkkisi gibi gevşektir. Burada insanlar ö zıhnıyetten ayrılarak ödevi yapmak bir ida bir ipek fabrikasmın sahibi ve güney deve içten gelen bir hevesle bağlı olma tıyad, bir insiyak ve içten gelen bir zevk P ransası hava seferleri kumpanyası baş dıkları gibi hakka da içten gelen bir şevk halini alsın. Buna karsılık olmak üzere kanıdır. le bağlı değildirler. Ödeve kıymet verme bu teklerin haklarına da hürmet, başlıca e dikleri için hakka da fazla ehemmivet düsturlarımızdan birisi olmahdır. Çünkü .T^vyareci Postun cenaze vermezler. Burada hak mefhumu başlıfca ödev mefhumunu, yalnız hak mefhumile töreni şına insanlan harekete getiren bir kuvvet benber yürüyebilir. Birini istiyerek di LosAngelos 22 (A.A.) Rogers değildir. Haksızlık kendisine taalluk et ğerine bakmamak, ötekini dahi akamete ve Postun cenaze törenleri bugün yapıla medikçe ve başkaları hakkında yapıldık uğratmak demek olur. caktır. Amerika, matem içindedir. Her ca herkesi kavidsiz ve sevirci bulur. AHMED AĞAOGLU arafta ölüler şerefine merasim yapılmaktadır. M. Lavalin konuşmaları istanbul Parti merkezinde Matem alâmeti olan siyah kumaşlarla Paris 22 (Özel) Başbakan M. dünkü toplantı örtülmüş uçaklar, büyük şehir üzerinde Laval bugün Sovyetlerin Paris masla C. H. Partisi Genel Sekreterliğinin dolaşmaktadır. hatgüzarını kabul ederek arsıulusal du bildiriği: rum hakkında kendisile görüşmüştür. C. H. Partisi Genyönkurulu İstanbul Bundan sonra M. Laval İtalyanın yeni İlyönkurulu kurağmda belli toplantı Paris elçisini kabul etmiştir. sını yaptı. Çanakkalenin Lâpseki ve (Baş tarafı birinci sahifede) \ DOGU VE BATI Ahmed Ağaoğlu J IHEM NALINA MIH1NA Italyan mektet gemisinde üsaade buyurun, hemen Italyan mekteb gemisinin iskele tarafındaki iskeleyi tırmanıp lumbar ağzından güverteye ayak bas madan önce, biraz Dolmabahçede dola » şalım; zahmet ederlerse bu gezintiyî sevgili Şarbayımız ve Evkaf Genel Direktörile beraber yapalım. Dolmabahçe camisile Dolmabahçe saı at meydanı, memleketimize gelen bütün ecnebi harb gemileri zabitlerile efradı nın uğrağı ve Lskelesidir. Onlann, ge « milerine davet ettikleri îstanbulda oturan ecnebiler de, Dolmabahçe camisile saat meydanının nhtımından gidip gelirler. Halbuki btıralan, bize karşı fena bir propaganda merkezidir; hem de bizim kayidsizliğimizin ve deryadüliği » mizin hazırladığı bir propaganda mer kezi... !»/.» Caminm bahçe tarafındaki duvarlar, san zamanlarda tamir ve badana edil miş olmakla beraber, bahçe bir viraneliktir. Evkaf, birkaç yüz lira ile cami nin etrafını güzel ve temiz bir bahçe haline koyabilir; dün, cami rıhtımını ka lafat yeri haline sokmuş olan bir sandalcmm teknesini orada tamir temesi ne ve bovamasına müsaade etmiyebi lir. Belediye de, Cumhurreisimizin oturduğu sarayın bitişiğindeki saat meydanmı, toz topraktan kurtanp ortası çimen ve çiçek dolu asfalt bir meydan haline koyabilir; cami ile saray arasmdaki bir kanşlık nhtımm yıkık ve peri şan yerlerini tamir edebilir. Böylece tstanbulun en güzel, en mutena bir yeri, Reisicumhur sarayınm kapı komşusu bir meydan bugünkü zavallı halinden çıkar ve o yere yaraşan bir güzellikle süslenebilir. Bunun için de büyük masraflara lüzum yoktur. Bir müddet sonra, yeni btr yabancı harb gemisi geldiği zaman, camüıin bahçesile saat meydanını ve rıhtımını tertemiz göreceğimiz umudile şimdi t talyan mekteb gemisinin iskele tarafındaki iskeledem yukarı çıkalım ve gemici âdetine uygun bir hareketle lumbar ağzında, kıça doğru dönüp, sancağı selâmlıyalım. Sonra gemiyi gezelim. Bu iki İtalyan mekteb gemisi, eski ile yeninin izdivacından doğmuştur. Bun lar. dışarıdan bakınca birer eski firkateyn, içlerine bakınca birer kruvazör gibidirler. Firkateynler de, zaten harb gemilerinin bugünkü tasnifine göre, eski armadalarm kruvazörleridir. Dün gezdiğim Vespucci gemisinde, yelken devrinin bütün karakteristik lerile buhar değil, elektrik de\Tİnin bütün marifetleri ve yenilikleri birbirine karışmıştı. Baştaki cıvadıranm gerisinde elektrikli bir ırgad makinesi gemi nin demirini alıyor, grandi, mizena ve mataforaları, ıskotaları, babafıngoları, mataforaları, ıskataları, babafingoları, gabyeleri, gizleri, mayistreleri, trinkstleri, hulâsa bütün armalarile yükseli * yor, fakat bunların dibinde, teknenin ıçinde, her iş elektrikle görülüyordu. Mutfaklarda yemekler elektrikle pişi yor, banyo suları elektrikle ısınıyor, pasaparola borulan yerine elektrikli telefonlarla konuşuluyor, demir teknenin içi elektrikli fanlarla havalandırılıyor. mürettebatm yiyecekleri patateslerin kabukları bile elektrikli makinelerle soyuluyor, buzu elektrik yapıyor, ekmeği elektrik pişiriyor. Yelken devrinin pehlivan vücudlü 8 gemicisinin zor çevirdikleri battal dümen dolabının yanm da küçük elektrik dümeni, gene ve narin bir serdümenin elinde fınl fırıl dönüyor ve gemiyi de döndürüyordu. 20 nci asrm mekteb gemisi, adını taşıdığı Vespucci gibi, rüzgâr kesilince denizin ortasmda rüzgâr duasma çıkamı yacağı için, teknenin bağrmda ve armasının altmda kendisine 10 mil hız veıen bir mazut motörü saklamıştır. Amiral Kunduryotis Mısıra yaş meyva ihracı Son zamanlarda Mısıra yaş ürünleri mizin daha geniş mikyasta ihracı için incelemeler yapılmaktadır. Bu incelemeleri yapan İskenderiye tecim mümessilirraz bir rapor göndermiştir. Raporda Türk yaş ürünlerinden (mahsullerinden) bir ( M çoğunun bilh assa lzmir kavunlarının Mısırda revaçta olduğu, fakat Mısırda bu nevi mallar girişinde ziraî kontrol olduğundan yapılan teker teker muayenelerin müşkülât doğurduğu ve bunun önüne geçmek için teşebbüsat yapılması lüzumu yazılmaktadır. Gelibolu başkanlıklarma seçilenlerin ödevini onayladı. Partinin iç işleri üzerinde görüşüler yaparak kararlar ver di Yeni İzmir ilbayı İzmir 22 (A.A.) İzmir İlbsylığına Atanan Fazıl Güleç, dün Bandırma trenile şehrimize gelmiş ve istasyonda bi Sözün kısası, bu İtalyan okul gemi « • sinde 15 inci ve 20 nci asırlar birbirile rinci genel enspektör, General Kâzım kucaklaşmaktadırlar. Dirikle şehrimizde bulunan saylavlar, Parti oruntakları, gazeteciler, işyarlar ve halk tarafından karşılanmıştır. Bir İtalyan zabiti bana, gemideki î ranlı deniz zabit namzedlerinden birini takdim etti. İranlı gene fransızca bilmiyordu. İtalyan zabiti vasıtasile bana hemen ve ilk söz olarak «Türklerle İranhlarm kardeş olduklarmı> söyledi. Be nim pek hoşuma gi.den bu kardeşlik tezahürü o kadar anî ve samimi oldu ki İtalyan zabiti de şasırdı ve gavriihtiyarî Biz de kardeşiz, dedi. İnşallah diyelün? Güneş batıyor, İtalyan gemisinde sancak indiriliyor. Beyoğlunun tatlısu frangi madamlarından başka herkes yavaş yavaş indirilen İtalyan bayrağır.a selâm durııyor, mızıka İtalyan ma~sıru Moskova 22 (A.A.) Komintern kongresi, üç meseleyi karara bağlamıştır. Henüz neşredilmiyen bu kararlar, ulusal cephenin Sovyet Sosyalist Cumhuri yetleri ittihadını ve onun sosyalist zaferlerini korumak için, Faşizm ve Emparyalizm savaşına devam etmesi yolundadır. Çindeki su taşmaları Pekin 22 (A.A.) Resmî bir bildiriğe göre, Şangkongun batısında vuku bulan taşmalardan kaçarak sığmanlarm sayısı iki milyonu geçmektedir. Mültecilere yardım için her ay lâ zım olan 10 milyon frangı bulmaktaki güçlükten dolayı hükumet karışıklıklar çıkmasmdan korkmaktadır. cek derecede hasta yatıyordu. Küniksberg panayırmda pavi yonumuzun gördüğü büyük ilgi Köniksberg 22 (A.A.) Anadolu A jansının özel aytarı bildiriyor: . Burada açılan arsıulusal panayırdaki Türk paviyonuna karşı büyük bir ilgi gösterilmiştir. Paviyonumuza karşı gösterilen ilgi her türlü tahminin üstündedir. Bundan ötürü Türk paviyonu, önümüzdeki pazara kadar uzatılrruştır. \ Dört gün içinde paviyonumuzu 150 bin ki§i gezmiştir. PARİS BORSAS! Paris 22 (Özel) Paris borsasmın bugünkü kapanış fiatleri şunlardır: Londra 75,17, Nevyork IS.OS1'?, Berlin 609, Brüksel 254,72V2, Madrid 207,25 Amsterdam 1022.50, Roma 124. Lizbon 68,64. Cenevre 493,62%, Bakır 37 1/4, Kalay 221,5, Altm 140, Gümüş (Lutfen sahifeyi çevirinîz)