CUMHTJRÎYET 4 Âfustos 1935 f Şehlr ve Memleket Haberleri ) Sîyasî icmal Biiyük halfc romanı : 5 6 OHIK1LER..: Yazan: Sermed Muhtar Alus panmasına daha bir saatlik vakit var ki çabuk davransalar paydos olmadan ye tişebilirler. Pırinccınin kazinosundan çıkıp yoku şa vurdular. Tiinel meydanından bir gece arabasına atlayıp Caddeikebır boyunu tuttular. îstrazburg birahanesinin (1) buzlu camları arkasında tektiik insan gölgeleri gözüküyor, Konkordiyanın kapısınm önünde, tellâl Tüysiiz Haçik dolaşıyor, bitişikteki Kafe Komersin içi insanla kaynıyor (2), karşı kaldırımdaki dapdaracık ve upuzun pastacı dükkânile iki adım ötesindeki Gambriniis birahanesine gırip çıkanlar seziliyordu. Haçopulo çarşısının kapısından biraz evvelki Santral birahanesinin üstkatında ışıklar vardı. Galatasaraymdaki mutasarrıflık dairesinde, kapının yanındaki kocaman fenerlerle mutasarnf beyin odasmdaki tavan lâmbası yanıyor, kapı önünde iki kanunla yere çömelmiş ıhtiyar bir polis, fosur fosur sigara içiyorlardı. Ingiliz eczanesinin yanındaki Kafe Ruayalda birkaç pinpon domino oynuyordu. Caddenin karşı cihetinde, Hris taki pasajının 15, 20 adım ilerisindeki Kafe Kurunun (3) ön camekânında, hepsi de şapkalı iiç dört tatlısu rrengi u yukluyordu. Abraham Paşa konağının (4) pen cereleri kapkaranlıktı. Verdi tiyatrosunda (5) o akşam Rum kumpanyasının oyunu olmadığı için kapıları kapalıydı. Kafe Lüksemburgda, diişük bıyıkh, kamburu çıkmış beş altı kırtıpil, sabırsızhkla bırini beklıyormuş gibi, bıyıklarını çiğ niye çiğniye, sokaktan geleni geçeni kolluyorlar, kahvenin gerisindekı bilârdoların arasında oyun seyreden merakhlar, ağızları açık bakıyorlardı. Ağızlarının böyle bir karış olmasmın sebebi, bilârdo başındaki garson Alekonun mehareti. Lâf değil, istekayı yakalar yakalamaz, birbiri ardınca yüz elli mi, iki yüz mü karambolu payı verirmiş. Dünya kuruldu kurulah bu kıratta bir bi' lârdo şampiyonu gelmemiş. Taksim meydanına varmadan, sağ köşedeki taraçalı kahveden, yani Epta lofos kazinosundan Rurn. çalgısı ahenk leri, mandolin ve gitara sesleri ak^ediyordu. Meydanın ortasındaki yüksek havuzun fıskiyesi şırıldamıyor, sağ yandaki salaş karpuz kavun sergilerinden atılnrş kabukların üstünde, milyonlarca sinekler uçuşuyor, sol yanda, Talimhane meydanının köşe duvarının amonyak kokusu, Yenıcami aptesanelerinden bin kat beter ha'de genizleri yakıyordu. Onikilerin arabası Pangaltıyı geçti. Şişliye geldi. Evler tektükleşti. Kırlık basladı. Yarabbi sükür, tramvay ahırlarınm önünü buldular. Biraz ötesi Süvari karakolu ve daha ilerisi kuş uçup kervan geçmiven dağbaşı. Sarikanın şakradığı birahane, vaktin »ereği gibi gecikmiş olmasına rağmen hâlâ hıncahınc kalabalıktı. Incesaz, îstan Hulun en meşhur takımlarından hanende Balatlı Kemalin yahudi takımıydı. (Arkast var) (1) Şimdıki Dimitrakopulo bakkali yesinin bulunduğu yer. (2) Burada orkestra alafranga hava Iar çalar, garsonluk yapan Anastasya ismir.de, pek müstesna bir dilber, Beyoğlu halkından çok kimseleri etrafına toplar. boğar boğardı. (3) Şimdiki Tokatlıyan otelinin iki kapı berisi, o vakitler daha Tokatlıyan, mokathyan yok. (4) Sonra Cercele d'Orient olan bina (5) Şimdiki Şafak,sineması. Kariye civarında Dün Maliyede bir Lîman rüsumu toplantı yapıldı ve Kman idareleri bulunan lâhidler Meğer eskiden elden Vergilerin tatbik şeldi Yeni hazırlanan önemli iki kanun lâyihası geçirilip soyulmuş imişî için yenîden bazı esaslar Ekonomi Bakanhazırlanacak Dün îstanbul maliyesinde şehrimiz~ ~<~? de bulunan Fmans Bakanlığı tetkik bürosu Şefi Cezminin yanında İstan , bulda bulunan Fi nans enspektör leri ve îstanbul Finans murakıbla n , tahsil ve tahak kuk direktörlerile, m ü t e h a s s ı s Maliye mürahib lardan mürekkeb lerinden Mustafa büyük Dİr toplantı yapılmıştır. Geç vakte kadar devam eden bu toplantıda bilhassa kazanc ve muamele vergilerile, diğer vergilerin tatbik şekilleri etrafmda konuşulmuş, bunlarda yapılması lâzım gelen ıslahatlar, değişiklikler hakkında ilgililerin (alâkadarların) mütaleası dinlenmiştir. Habeş meselesine aid görüşmeler ütün dünya sonu belli olmıyarî ve Afrikanm bir kösesine münhasır kalmayıp Avrupayı ve hatta bütün dünyayı kana boyamak tohlıkesıni gösteren harbın çıkmaması için ümidlerini Uluslar Kurumuna bağlamış^tır. Kurum dahi son sözü M. Musoliniye bırakmıştır. Şu sırada harbin patlayıp patlamaması onun ağzından çıkacak sözlere bağlı bulunuyor. M. Musolininin bu sözü söylemesi kolay değildir. Çünkü bu sözler harbin yalnız tanakkuk edip etmiyeceğini göstermkle kal mıyacak, ayni zamanda bütün dünya nazarında mes'uliyeti dahi kendi üzerine yığabilecektir. M. Musoliniyı böyie gayet nazik ve mes'uliyetli bir çıkmaza sokan Ingiliz diplomasisi ve bunu tenuil eden Ingiliz Bakanı Mister Edendir. Mister Eden vaktile Romaya giderek, Ingiliz Somalisinin denize kadar olan bir parçasının ve Zeyla limanının Ha beşistana bilâıvaz bırakılması mukabi linde Habeşistanın Müslümanlarla .nes kun en güney (cenub) eyaleti O%adenin İtalyan Somalisine ilhakını tekiif etmişti. Habeşistanın itirazını celbetmcksizia italyaya koca bir eyalet kazandıracak olan bu teklifin müzakere mevzuu olınasma bile tahammül edemiyen M. Musolininin verdıği red cevabı cevval ve faal genc Ingiliz Bakanı için şahsî bir nevi hakaret, Ingiliz İmparatorluğu ıçın adeta bir meydan okuma idi. Bu cevabdan sonra Ingıltere devleti bütün siyas: ve diplomasi kuvvet ve meharetini, malî kudret ve hakimiyetini İtalyayı dört talaftan sıkıştırmak işine tevcih etmişlir. Az vakıt içinde doğu (şark) ve batı (garb) devletleri İtalyanın aleyhine harekete getirilmiştir. İtalya. barbar ve vahşi saydığı Habeşistanla bir sırada Uluslar Kurumunun önüne gelmek iste rredıği halde Ingilterenin zoru üzeıir.e Kurumun fevkalâde toplantısı yapıl mıştır. Kurumun uzlaşma işinin devamı ba hanesile vakit kazanılması için Fransa nın teşebbüsıle hazırlanan karar suretine Mister Eden bu iş sürüp gıdeıken ital}anın harbe müracaat etmiyeceği yolunda bir taahhüd altına girmesi için çok a2ir bir kavıd kovdurTnu«Hır ttaUra» m.'i Ne tarafa oturalım dıye bakımyorlarlardı. Sara, Hacı Arifın karcığardan: Bir koncaya bir hare nigâh eyledi bülbüt Derdi iki olduğuna ah eyledi bülbiil Malemzede zannelü görup dudü siyahı Bir ah ile gülzarı siyah eyledi bülbiil şarkısını söylüyor, nakaratta ahı çıkar ken etraftaki bütün göğüslerden de ahlar kopuyor, başlara avuclar, sinelere yum ruklar iniyordu. Sara çıfıtına gönül verenler nereye oturur? Elbette onun yancağızına. Ispir îzzet burada ise herhalde çalgının cnarlanndadır. Bizimkiler de saza yakın bir kenara oturdular. Kavanozia Şahab, etrafı sü züp duruyorlardı. Minareden gördüklerine benzer, biraz olsun andırır kimse yok. Kavanoz: Garsonu çağıralım, gelmiş mi, gelmemiş mi, hangi tarafta, soralım! dedi. Sordular. Garson: Tanımıyor ben boyle adam, bu isimde müsteri! diye alık alık bakıyordu. Defol hayvan herif! diyip kıranta bir garson çağırdılar. O da: Tine?.. Ispir yoksam Ispiro? Kimmis bu? Diye şaşkm şaşkın soruyordu. Arab Abdullah efkârdan ve sıkıntı dan artık veryansın etmişti. Burada da rakı ısmarlıyor, şişe gelir gelmez bardağa boşaltıp bir yudumda dikiyor, coştukça coşuyordu: Küçükanımın kolan saçlarını, ceylân gözlerini, mermer göğsünü, südler akan kaymak vücudünü, ince belini, tombul baldırlarını, sayıp döküyor, kafatasına hınk hınk yumrukları veriştiriyordu: Oküzlük bu tuz kabağında. Karı daha ne yapsın? Südün içinde fingirdedi, fingırdedi. Karşısındakini dangalak gö rünce yola getirmek için, fırlayıp odayı kaçtı; yalancıktan sürgüyii çekti... Tu Allah belâmı versın, ne dıye sığır gib: durdum, kapıyı tekmeleyip içeriyi boylamadım?... Şahab artık tamamile açılmış, kendine gelmişti. Abdııllahın ağzından çıkanları dinlerken işkilleniyordu. İçinden diyordu ki: Bizim domuz Arab, caka olsun diye kofti mi atıyor, yoksa kannm vü cudünü sahiden gördü mü? Kaltak ona bu nağmeîeri yaptı mı dersin? Gene Kavanoz akıl öğretti: Ihvanlar, dedı, Ispırin sevdiği karı buradaki Sara değil mi yoksa? Sakın Şişli Tramvay ahırlarınm karşısındaki birahanenin Sarikası olmisın? Arabacı Kosti fazla içmişti, Sarika dıyecekken aklı Saraya kaçmasın? Kavanozun hakkı vardı. Dediğinin doğru olması pek mümkündü. Hakika ten, Şişlınin nıhayetinde, tramvay ahır lannın karşısındaki birahanede, Sarika isminde başka bir yahudi hanende \ardi ki yalnız sesınin emsalsizliği değıl, çehresinin güzelliği, vücudüniin mütenasiblıği, tavırlarının çapkınlığı da îstanbul halkını teshir etmişti. Ona vurgun olanlar, yaralı kalblerle ınim inim inhyenler, yiizünü görmek, bir mededini isitmek icin ta nerelerden se ğirtenler, hatta Kadıköyünden, Üsküdardan, Beylerbeyinden gelip geceyarıla rından sonra kayıkla evlerine dönenler de sayısızdı. Şimdi, Şişüdeki birahaneye gitmenin en çabuk ve kestirme yolu? Biraz daha yokuş çıkıp Tekkenin karşısındaki dar sokaktan Tiinel meydanma çıkmak; oradan bir arabaya binip, ara bacıya bol bahşiş adayıp, çalakamçı Şişli tramvay ahırlarınm olduğu yere varmak. Saate baktılar. Altı. Birahanenin ka ı aharriyat yapılan yerin kapısı Kariye camisi civarındakı hafrıyatta aziz çehre (figure Saint) İe Bizans kıyafeti (Merkurios) 'tasvirlerıni gosteren bir tablo ve birçok kırık ve yalaızlı lâhid parçaları ve üç kafatâsı bulunduğunu yazmıştık. Profesörün söylodiğıne nazaran bu lâhidlerden yaldızlı olanlar Bizans kralı Alexis Comnene veya Bizans asilzadelerine aid olduğu zannc dilmektedir. * Kazıda çıkan lâhid freksler vaktile asarı atika arayıcıları tarafından keşfedildıği ve bu caminin yani Kemankeş Karamustafapaşa camisinin içinde elenti yapılarak bu izerlerin kıymetli zıy netleri aşırılmış olduğu anlaşılmaktad'r. Bugün çıkan lâhid parçaları kıymfctll ziynetlerin aşırılması için açıhrken parçalanan lâhidlerin enkazından başka bir şey değildir. • Asarı atika mütehassısı Girlach na mında bir Alman 1576 da İstanbula »elmiştir. Yazdığı kitabda, o zaman Bi zans mabedleri halinde bulunan Oda lariçi, Sekbanbaşı Kasımağa ve Kefeli camilerinde tetkikatta bulunduğunu, her şeyi yerli yerinde gördüğünü. ve gene mabedler içindeki aizze cesei ve ve iskeletlerinin mermer bir sandıkla diğer civar kiliselerden birine nakledildiğini yazmıştır. Şimdiye kadar Odalariçi camisinin birinci kat bodrumunda kırık bir iki lâhid çıkmıştır. Fakat toprakla dolu olan ıkinci kat bodrumda bulunan (tambuc) tabutlar içinde de belki araştırılm ?.mış lâhidler bulunabileceği kuvvetle ümid edılmektedir. Şimdi kazıya mabedin ilk şekline aid duvar temelleri içinde devam ol'Jnmaktadır. Burada şimdiden en eski Freî'slere aid izlere tesadüf olunmaktadır. Profesör kazıya büyük bir önemle devam etmektedir. lığı Limanlar Genel Direktör vekili Muhsin şehrimiz de bulunmaktadır. Muhsin burada bulunmaktan bilisti fade ilgili (alâka. dar) makamlarla temastadır. Bu sene liman lişlerine aid önemli (mühim) iki kanun lâyihası ha Liman Genel direk zırlanmıştır. Bun tör vekili Afuhsin lardan birisi limanlar rüsumuna aid olup şimdi Kamutaydadır. Eski liman rüsumu kanunu bu gün ihtiyacı karşılamamaktadır. Yeni lâyiha ile bu rüsumun tahsil şekilleri değiştirilmiş, miktan artırılmış, bilhassa elde edilecek varidat ile limanların ıslahı, antrepoların çoğalması, ve tahmıl, tahliye vesaitinin son sıstem Bu arada İstanbul maliye teşkilâtının bir şekle konulması prensibleri takib evazife ve salâhiyetleri de görüşülmüş dilmiştir. tür. Cezmi, Karadeniz İlbaylıklarile memleketin diğer yerlerinde de tetkikat yapmıştır. Gerek Cezminin bu tetk'katı. gerekse Finans Bakanlığmca Frar.sadan getirtilmiş olan Fransız finans müte hassıslarınm elde ettikleri sonuclar Fi nans Bakanı Fuad Ağralı tarafından görüldükten sonra Kamutayın ilk toplantısına arzedilmek üzere kanun lâyiha l a n hazırlanacaktır. Mütehassıslar ve maliye müfettişleri yalnız kazanc ve muamele değil, bütün vergiler hakkmda araştırmalar yapmaktadıflar. Şehrimizde bulunan Fransız finans mütehassısları yakında İzmire gideceklerdir. Gümrükler Vekili Dün İstanbula geldi ve sergiyi gezdi Gümrük ve Tekitler Bakanı Ali Rana dün Ankaradan şehrimize gelmîştir. Rana doğru Tekitler (inhisarlar) Genel Direktörlüğüne giderek orada bir müddet meşgul olmuş, öğîeden sonra saat on beşte de Yerli MaJlar sergisindeki İnhisarların onuncu vıl paviyo nunu gezerek incelemelerde bulunmuştur. Hazııianmış olan diğer lâyihalar da şimdiye kadar Finans Bakanhğjra bağlı olan liman şirket ve idarelerinin bundan sonra her hususta Ekonomi Ba kanlığı tarafından idaresidir. Bu lâyiha tetkik edilmek üzere Finans Bakanlı ğma verilmiştir. Bu lâyihanm ara^tırılma ve inceleştirilmesi bittikten sonra meclise verilecektir. îstanbul liman ve rıhtımlarmın ge nişletilmesi ve modern bir hale konulması hakkında hazırlanmış ve muhteviyatı hakkmda evvelce uzun izahat verilmiş olan proje de Ekonomi Bakanlığından Bayındırlık Bakanlığına verilmiştir. Baymdırlık Bakanlığı bu lâyiha üzerinde kendi memurlarına tetkikat yaptırmaktadır. Bunun neticesinde lüzum görülürse değişiklikler yapıla cak lüzum görülmezse proje Bakanlar heyetine gönderilerek heyetin muvafakat kararı alınacaktır. Tatbikata geçildiği takdirde Fındıklıya doğru uzıyacak olan İstanbul rıhtımma Ticareti Bahriye mektebi binası ile oradaki büyük konak ta eklenecek ve buraları boşaltılacaktır. ECNEBİ MEHAFILDE messıli Baron Aloisı bu müddetın 25 ağustosa kadar olmasını söylediği zam'.n Mister Eden ahdî vesikalarda müddet yoktur diye sert bir cevab ver miştir. İtalyada her iş M. Musolininin hüküm ve kararı ile bittiğinden harbe belli olmıyan bir zaman içinde müracaat edilip edilmiyeceğine dair son söz kendısine bırakılmıştır. C. H. PARTİSMDE Genel Sekreterlik biirosu erkânı geldi Cumhuriyet Halk Partisi Genel Sekreterlik bürosu erkânı dün şehrimize gelmişlerdir. Genel sekretere vekâlet eden Eski sebze hali yıkılıyor saylav Münir, diğer zevat yazı şehri Yeni sebze, meyva halinin işe başla mizde geçireceklerinden genel yönetim masile boşaltılan eski meyvahoş barakakurulu da (idare heyeti içtimalan da) larının yıktırılması için Uray (belediye) burada yapılacaktır. emlâk şubesine emir verilmiştir. Gümrük ve Tekitler Vekili şehri 600 İtalyan gezgini gitti mizde birkaç gün kalarak burada günıOseana isimli transatlantik ile şehrirüklerde tatbik edilen yeni teşk.lâtm sonuclarile ve inhisarlara aid işkrle mize gelmiş olan 600 İtalyan gezgini dün sabah ayni vapurla İtalyaya dön meşgul olacaktır. müslerdir. ŞEHİR İŞLERİ Oseana vapurunda evvelki gece bir gardenparti verilmiş şehrimizdeki İtalyan Saat diidüğiinün hikâyesi kolinisi de bu baloda hazır bulunmuştur. Beş ay evvel bozulan Galata kule sindeki saat düdüğü hâlâ tamir edilip Yeni İran elçisi kim olacak? yerine takılamamıştır. Düdüğü getiren Kardeş İranm Ankara elçisi Mehmed müteahhıd Uraya (beledıyeye) müra Sadık Hanın tekaüd olduğu malumdur. caatle hak yerine gitmeğe lüzum olmaSadık Hanın yerine kımın tayın edı'e dığını ve düdüğü tamir edeceğini söyleceği henüz belli değildir. Yalnız İran mışse de şöyle böyle bu müracaatten sonhükumetinin memleketimize mühim bir ra bir ay geçmış olmasına rağmen dü zatı tayın edeceğı haber venlmektedır. dük daha yapılmamıştır. Eylule kadar Türkıyeye elçı olarak tayını söylenımüteahhid düdüğü yaptırmadığı takdirde Ien İran ricali arasında şimdiki İran İç Uray hak yerine (mahkemeye) ba§ vuİşleri Bakanı Cemin ismi gecmpktedır. racaktır. Ocak ve kamun kongreleri Merhum. Ruşen dün gömüldü Cenaze alayından iki görünw \ Rizede kalb durmasından ölen Va"purculuk şirketi idare meclisi reisi Ruşen Sadıkzadenin cenazesi dün Trab kiye camisinde namazı kılmarak JVJaçzondan Tarı vapurile getirilmiş ve mer kadaki aile mezarlığma gömülmüştür. Merhumun cenaze alayı çok kalabalık humun Şişüdeki evine götüriilmüştür. Ruşenin cenaze töreni de dün yapıl olmuş^ deniz sosyeteleri ve rıhtım şir mı^tır. Cenaze d'"n Sabah saat on bir ie keti ve birçok armatörler tarafından çeŞijLdekı tvınden kaldınlmış ve Teşvi i lenkier gonderılmıştir. Cumhuriyet Halk Partisi tüzigine (nizamnamesine) göre, p^rti kongrelerinin her yılın eylulünde başlıyarak birincikânun sonunda bitmesi icab etmektedir. İlçe (kaza) kongreleri ise iki yılda bir yapılacaktır. Bu itibarla geçen sene ilçe (kaza) kurultayları yapılmış olduğun dan bu sene yapılmıyacaktır. Ocak ve kamun (nahiye) kurultayları ise, il kurultayları gibi her sene yapılacaktır. Çiftçi ve işçiler de ocak ve kamun (nahiye) kurultaylarile meşgul olacaklarından bu kurum kurultaylarının, her yıl yağmur mevsiminden evvel yapılıp bitmesi lâzımdır. Bunun için bu sene ocak ve kamun kurultayları 1 eylulden 15 birinciteşrine kadar devam edecek ve on beş bırıncıteşrınden sonra kurultaylara devam edilmiyecektir. MUTEFERRih Göçmenlerin ekin işleri Trakya ziraatini ve Trakyaya yerleştirilen göçmenlerin ekim işlerini yakından görmek üzere gitmiş olan Tarım Bakanlığı Tanm Genel Direktör yardımcısı Şevket şehrimize dönmüştür. Ankaraya giderek raporunu Bakanhğa verecektir. Nüfus Genel Direktörü Nüfus ve iskân genel direktörü Faik bugünkü trenle Ankaraya gidecektir. Prens Fettahla Dr. Pakize îzzet evlendiler Doktor Pakize îzzet sabık Efgan Kralı Emanullah Hanın kainbiraderi Tarızıhanın oğlu Prens Fettah ile evlenmiştir. Evlenme merasimleri Tarabya da Tokatliyan salonlarında olmuştur. Tarafeyne saadetler temenni ederiz. SAĞLIK İSLERİ Çocuk diş dispanseri açılıyor Türk hekimlerinin Çocuk Esirgeme Kurumu binasında fakir talebeleri muayene ve tedavi irin yaptıkları diş dıspanserinin açılma töreni yarın sabah saat 10 da hükumet, Belediye erkânile gazetecilerin huzurunda yapılacaktır Fakat M. Musolini bu ağır mes'uli yetten sakınmak üzere karar suretinin uzlaşma ve hakem usulüne ve 4 eylulde Uluslar Kurumu Konseyinin fevkılâde toplantı yapmasına itiraz derek harbin yaprlıp yapılmıyacağı meselesinın varid olmasına şimdilik meydan bırakmamış ve Habeş meselesinin daha ziyade 1906 senesinde îngiltere, Fransa ve İtalya arasında aktolunan anlaşma ile çözülme«inı iltizam eden noktai nazar üzerinde ısrar etmiştir. Şimdi Fransa bütün kuv>et ve gayretile bu nokta üzerinde üç dev letin uzlaşmasına çalışıyor. İngiltere hükumeti bu noktayı kabul edip te Habeşistan dahi razı olduğu takdirde üçler konferansı fıkrı tekrar canlandırılmış olacaktır. Hatta konferansm pek yakında Parıste toplanacağını bildiren telgrafnameler bile gelmeğe başlamıştır. îtalya bu meseleyi bütün dünyayı arkasından DENİZ İSLERİ sürükliyen îngiltere ve taraftarlan ile dolu Kurumunda değil, Venı Kactıkoy iskelesi yapılıyor üçler olan Uluslar görüşmeği daha ha» konferansında Akay idaresinin yaptıracağı yeni Ka yırlı buluyor. dıköy iskelesinin inşaatma KasımpaşadaMVHARREM FEYZİ TOGAY, ki havuzlarda başlanmıştır. Şimdiki halde iskelenin üzerine kurulacak dubalar hazırlanmaktadır. Bu du Yerli Mallar sergisi müddeti balar yedi tane olacak ve binanm demir uzatılıyor iskeleti bu dubalar üzerine istinad etti Dün yedinci Yerli Mallar sergisînin rilecektir. hemen hemen en kalabalık günlerinden Binanın iskeletine aid demir malze biri idi. Aybası olması, serginin kapan meler Avrupadan gelmiştir. masına iki gün kalması yüzünden dün Yeni Kadıköy Haydarpasa iskele on binlerce halk sergiyi ziyaret etmiştir. sinin inşaatı önümüzdeki yaz mevsimine Halkın sergiye karşı gösterdiği bu kadar ikmal olunacaktır. eksilmez rağbeti gören ilgililer sergi nin bir müddet daha uzatılması için teBir karpuz mavnası bath şebbüslerde bulunmuştur. Bu teşebbüsDün, Köprünün önünde kavun ve kar ler iyi sonuç verirse Yerli Mallar sergisi puz yüklü bir mavna suların cereyanile bu aym on beşine kadar açık kalacaktır. batmıştır. Sabah saat 10 da içinde 2,500 tane kavun ve karpuz bulunan Tirebolulu Mehmedin idaresindeki mavna, Köprünün Adalar iskelesi önünden geNüshası 5 Kuruştur çerken suların cereyanile sürükîenmeğe başlamış ve su alıp batmıştır. Cumhuriyet j Turkiye Halkalının yeni mezunları Bu sene Halkalı Ziraat okulundan 13 kişi mezun olduğunu yazmıştık. Bunlardan Haydar, Enver ve Doğan Halkalı Ziraat okulunda asistan olarak kalmışlar, diğer talebeler de înhisarlar Genel Direktörlüğü ziraat şubesine tayin edilmişlerdir. Mavna batar batmaz bütün civar kavun ve karpuzla dolmuş, bu hali gören açıkgözler hemen denize atlıyarak bunlan toplamağa başlamışlardır. Etraftan yetişen sandalcılar mavnacı Mehmedi denizden çıkarıp hayatını kurtarmışlardır. İnsanca hiçbir eksiklık yok\ır. Harîç Senelik 1400 Kr Altı ayl.U 7S0 Üç aylık 400 Bir aylık 150 şeraîti i ^ W" 1700 Kr. 1450 800 yoktur