20 Haziran 1935 CUMHURIYET FAYDAÜ BU.G5LER BÎZ;M MEMLEKETTE ÇDCUKLAR Güzel bir araba HİKAYE.. Hayvanat bah | çelerinde gezme ğe bayılınm. Av rupaya her gidişimde kat'iyyen fırsat kaçırmam. Birkaç günümü muhakkak bdyle hayvanat bahçesi olan şehirler den birinde geçiri rim. Bir zamanlar Holandanm meş hur limanı «Ams • terdam» şehrinde uzun müddet kal mıştım. Hemen haftada bir oranın meşhur hayvanat bahçesini ziyaret ediyordum. Baş gardiyan Van der Hofen ile sıkı fıkı ahbab olduk. Bu adam da benim gibi küçüklügündenberi hay\anları seven, onlardan hoşlanan biriydi. Bana hemen her defasmda muhtelif hayvanların bahçede sebebiyet verdikleri gülünc veya feci hâdiseleri anlatır dururdu. Bir gün gene böyle biı hikâyeye başlamak üzere idi ki odasına nefes nefese gardiyanlardan biri girdı: Efendim, dedi, Coko gene lokanlanm altını iıstüne getiriyor.. Hem bugüı. yalnız başma da değil.. Yanmda dığer bir maymun daha var.. Lokanta sahibı çabuk yetismenizi dıliyor.. Van der Hofen bir saniye kaybetmeden yerinden fırladı. Fakat bu telâşı arasında bana dönüp gülerekten şu sözleri söylemeği de ihmal etmedi: Siz de gelin, dedi. muhakkak ki epey gulersiniz.. Fakat bu maymun ar tık haddini aşıyor, yaramazlığının sonuncu olması içın kendısıne adamakıllı bir ders vermek gerek! Yolda hem. hızlı hızlı yürüyor, hem de konuşuyorduk. Van der Hofen anlatıyordu: Vaktile maymunlarımızdan böyle bir kaçı gene kaçmış, Cokodan maadası kolayca tutulup tekrar kafeslerine konmuslardı. Cokoyu bir türlü ele geçirememiştık. Şehırden uzaklaşıp açlıktan ölmesinden korkuyordum. Civardak1 lokantalardan birinin sahibi elinde bir hesab pusulası bir gün ziyaretime geldi: Maymunlarınızdan biri, dedi, iki üç gündur bende misafir.. Çok hoşuma gittiği içın kovamadım. Hatta gelıp sıze bile haber vermedım.. Fakat sonra ceza görmek Ihtimalini düşünerek nihayet size gelmeğe mecbur oldum. Lokantacıya: Pek iyi yaptınız! Cevabım verince o bundan cesarct aldı: Şu maymunlar, dedi, hakikaten ne eğlenceli hayvanlar.. Dükkânda müşteriler varken bir köşeye çekilip onların bütün hareketlerini tetkik ediyor. Onlar git Maymunlarm kuvveti İnsanların elıne germiş maymunlar dan en kuvvetlisinın Cava adasının merkezı «Batavya» dakı hayvanat bahçe sınde olduğu söylenıyor. Bu maymununj adı Moriçtir ve birkaç ay evvel bir tesaj diıf neticesi canlı olarak avlanmıştır. Baı tikten sonra da masanın başına geçip zı avcılar kaplanlar için 5 metro derinli^ tıpkı onlar gibi yemek yiyor.. ğinde bir tuzak kurmuşlardı. îşte bu şemNe ise o vakit Cokoyu affettim, tekrar alıp bahçeye getirdım. Fakat bu se panze buraya düşmüştür. Avcılar onu bin müskülâtla bir kafeferki biraz fazla.. Sade kendi kör bogazını doyurduğu kâfi gelmiyormuş gibi se koyup Batavya hayvanat bahcesı dil \ bir de peşine misafir takıp götürmüş.. Ber rektörlüğüne teslim etmişlerdir. Maymun ilk gece hayvanat bahçesinde müthiş reona anlatınm.. Van der Hofen maymunlara gözıik zaletler çıkarrruştır. Bulunduğu kafesi medi. Lokantanın sahibine talimat ver kırmış, mutfağa girmiş ve tam yedi şişe konyağı midesine göçürmüstür. Fakat bu di: O iki nazik müşterinize, dedi, ye hayvanat bahçesı gardıyanları için çokj mek üzerine komposto da veriniz. Lâkin iyi olmuş, sarhos maymunu daha kolaysuyuna biraz fazlaca miktarda alkol kat lıkla baska bir kafese koymuslardır. mayı unutmayınız! Lokantacı biraz şasırarak: Likör mü koyayım, konyak mı, vermut mu? Konyak.. Konyak!. Lokantacı hâlâ şaşkm bakıyordu: Düşünmeyin canım, ne masrafınız olursa hepsini vereceğiz! Van der Hofen, Coko ve arkadasınm böyle şekerle karısmış alkollere bayıldıklâfım pekâlâ bitiyormuş ki bu işi yaptı. Cünkü her ikisi de kompostonun evvelâ tenelerini yedıkten sonra sularını da kabın içerisinde tek damla kalmayıncıya kadar kafalarına dıkıp içtiler. Fakat bir arahk ikisinin arasında kavğa çıkar ğıbi oldu. Coko kızdı. Büfeden bir şarab şisesi yakaladıgı ğıbi tekrar masanın ba şına koştu. Tıpasını çıkarıp lıkır lıkır içmeğe koyuldu. îşin buraya kadâr olan tarafı iki meymun icin pek hoş kaçmıştı ama, ilerm pek te hoşlarına gidecek tarzda cereyan etmedi. Çiınkü yarım saat sonra alkol tes'.rını gösterdi. Lokantanın fuzulî misafirlerinin her ıkisi de uyuklamıya başlamışlardı. Van der Hofen bahçeye telefon etti. İki gardiyan demir kafesli bir araba ile gelip küfelik sarhoşlan kaldırdılar ve yerlerine götürdüler. Birlikte dönerken Van der Hofen: Bir iki saat sonra, dıyordu, Coko ayıldığı vakit kendisini kafesinin içinde bulunca şasınp kalacak.. Fakat bu sefer, bir daha kat'ıyyen onu serbest bırakmamalan için çok sıkı bir emir vereceğim! A ile işaret edılmış resimde gördüğünüz güzel arabayı iki makara ile biraz mukavva parçasından yapabılirsiniz. Evvelâ iki makarayı bulmak lâzımdır. Bunların yapılacak arabanın genişliğindrn biraz daha dar olmaları şarttır. Arabanın üstünü vucüde getirmek için kalınca bir mukavva parçası alıp onu makaralara göre bir büyüklükte (B) şeklinde gör BJJ l ı 1 " g) I Bin yeni uçakL c Küçuk Erkutun güzel bir poza Seyahatler I I Mombutu kabilesi • 4 Yedi kat Tan yerinde, açar bulutlar kucak. Yurdumun göklerini korur çelikten uçak!, Onlar çoğalabilir biz çalışırsak ancak, En az bin sayı uçak Tan yerinde uçacak!.. Yerine gelmelidir Atatürkün bu sözü, Çalışıp katmalıyız biz geceye gündüzü, Tez günde örtülmeli uçaklarla gökyüzü, tşte o vakit sönmez yurdumdaki her ocak!.. * «Tayyare» aracbâdtr, «uçak» dtr türkçe adı. Toprağımızı korur onun çelik kanadı, Hele onlar çoğalsm, o vakit çıkar tadı, Gene ,yaşlı, kadın, erkek yardımda bulunacak!. * Onun altında olsun ister toprak, ister »a, Hiç aldtrmadan uçar: Duyulur uğultusu!.. Acunda yurdumuza kimse kuramaz putu, Hazırlamalı ancak bin tane yeni uçak!.. düğünüz veçhile çizer ve kesersiniz. Şekilde ön ve arka (3) rakamlarile, yanlar (2) rakamlaıile, tekerleklerin alt taraflarına yerlestirilecekleri yerlerde (4) rakamlarile gösterilmistir. Bunlar çızılmiş noktalardan kırılıp kaldırılır. KeıVrlardaki fazlahklardan (3) ler (2) lere iç taraflardan yapıştırılır. C harfıle gösterilen tekerlek takılacak yerler ince tenekedendır. Bunlar (4) numaralı yerlerden gecirilerek kenarlar dışarıya çıkarılır ve makaraların yarı kutrundan biraz yüksek olarak bırakılır ki ortadan ir.cc te! geçirildığı vakit makaralar serbestçe dönebılsin. Bunun bir tarafü;a da bir ip bağlandı mı, küçük kardeşlerıniz ivîn çok kıymetlı bir hediye şekline girebilır. Afnka kıt'asındaki yerlılerin arasında ziyade göze çarpan insanlardan bir kısmı da Mombutu kabilesi halkıdır. Bunlar Belçika Kongosundan geçen bazı nehirlerin etraflannda yaşarlar. Bunlundukları yerlerin manzaraları çok güzeldır. Kendileri çukulata gibi hatta beyaza çalar bir renktedirler. Bunlar uzun zamandanberi ağacı kabuklannı kendilerine elbise olarak incir yabani kordelâlarla şuralarına bunlardan kullanmaktadırlar. O kabuklan Tİ \r ) Haziran bulmacası öküz derisinden vücude getirdikleri buralanna asarlar. Bazan da elbiselerini vücudlerinin üzerine sürdükleri boyalar teşkil eder. Yalnız kadınlar Yukarıkı resımdeki beyaz parçalan kesip o suretle tekrar birbirine yapıştıMombutular yakm zamana gelinciye kadar yamyamdılar. rınız ki tam mustatıl bir şekil meydana Yani insan eti yerlerdi. Muharebelerde aldıklan esirleri ateş çıksın. te pişirerek kendilerine mükemmel ziyafetler çekerlerdi. Bu bulmacayı doğru çözenlerden bifazla olarak arkalannda süslü bakır tepsiler taşırlar. Mombutu kabilesinin yaşadığı yerin merkezi Bilmeceyi çözenler ^ Yemek yerine hab Bilmeceyi doğru çözenlerden bize fotoğraf gönderenlerin re * simlerini basmaya de vam ediyoruz. Fakat burada resmi çıkmak mutlaka hediye kazan • • rruş olmaya delâlet et mez. Hediye kazananlarm isimleri her aybaşmda neşrolunan büyük lıstede çıItar. Soldan sağa sıra ile: 1 Musevi lısesi talebesinden Hans Beck. 2 Yeldeğirmeni 11 inci ükmekteb 186 numaralı Ertuğrul. 3 Osmenbey Rumeli caddesi No. 36 E. Kolniyadis. 4 Amasya Kılıçaslan mektebi No. Almanların her gün yeni bir şey icad 351 Tlhan ettiklerine dair ortaya lâkırdılar çıkan5 Bolu ortamektLhyor. Ordulan yakıcı ziyalar, şehirleri bi No. 37 İhsan. yıkıcı bombalar ve saire. Fakat son defa 6 İstanbul 10 uncu bunların hepsini gölgede bırakan birşey ilkmekteb No 279 Ramiz meydana getirmişler. Bade dokalığı çev7 Bakırköy birinci resinde profesör Şmid isminde bif âlim ilkmekteb No. 270 Epamuk tohumundan insanı dehşetli tok mine. 8 Karkamış ilkmekteb Nurhayat tutan bir hap yapmanın yolunu bulmuş. Bundan bir tane yutan adamın tam yirAktüre. mi dört saat baska birşey yemeğe ihtiyacı 9 Nişantaşı Valikonağı caddesi No. olmıyacakmış. Yanı üç ö\ün yemeğe be24 Elda Bunyamin. 10 Edirne Yolağza Yakubkilârı ma del olacakmış. Eğer bu sahi ise tabiî savaşta bu haphallesi No. 22 Yusuf. lar çok işe yarıyacak. Koca bir şehir a11 Ödemiş, Zafer mektebi mual halisi, yahud büyük bir ordunun askerlelimlerinden Sadık vasıtasıle Şukrü. 12 İstanbul 49 uncu ilkmekteb No ri bir sandık hapla bir gün idare oluverelcekler! 150 Mustafa Kemalettin. ÇOCUK PORTRELERİ «Niyanga rinciye beş lıra, ikinciye münasib bir re» dir.Kulübeleri küçük, ottan sivri damlı olmakla beraber hediye, üçüncüye Beyoğlunda Galatabahçeleri çok güzel ve sokaklan muntazamdır. Bunlar tek sarayda Foto Ethemde resim çıkartagaçtan mükemmel kayıklar ve sandallar yapmasını bilir mak hakkı takdım olunacak, diğer yüz ler. Bir takım çanak çömlek ve saire de vücude getirirler. kişiye muhtelif hediyeler verilecektir. Bulmacayı doğru çözenlerden bize fotoğraf gönderenlerin resımleri de gazeteye basılır. Karşılıklar gazetede çıkan resim kesilerek yapılmalı, haziranm son günune kadar cCumhurıyet I Çocuk sahifesi» adresine yollanmalıdır. Geç kalanlar ve bu şartlara riayet etmiyenler mükâfat kazanamazlar. Yavrular! Dinlenme zamanımız cumartesi öğleden sonra başiayıp pazartesi sabahına kadar sürüyor. Siz de hiç şüphesiz sahitenizi bu istirahat vaktinizde rahat rahat okumak istersiniz. Onun için sahifeniz gelecek haftadan itibaren per^embe verine cumartesi günleri çıkacaktır. Zonguldak maden memuru Etem kızı ünla