Hazfran 1933 Türklerle Süngu Süngüye No, 204 A. DAVER Çanakkalede r Dikkatler Sayıya dayanan sözler Bilgiye saygı çoğaldıkça, sozün de sayı ile değerlendiğini görüyorum: Artık sözler kısalıyor ve yerini sayıya bırahıyor. Kaybettiğimiz devrimci RADVO Çınarın cenazesi Rusyadan büyük merasimle nakledilecek Bu akşamki program J İSTANBUL: 18 almanca ders 18.30 jimnastik (Âzade Tarcan) 18,50 muhtelif plâklar « Gazetelerde Şirketi Hayriyenin (Bastaraft 1 inci sahifede) denko ve Linborg tarafından açılmış ve 19,30 haberler 19,40 Kâzım (keman soRumelihitarının yolcularını daha ucuz taşıdığı ve bu yüzden Ana • Türk kolonisi de hazır bulunduğu halde bağırsaklarda tam bir felc ârazı görül lo) 20 Maliye Bakanlığı namına kon « doluhisarlıların bokyot yaptığı ya elçilik binasında akşam saat altıda bir ih müştür. Ameliyattan sonra kalb yavaş ferans 20,30 demir caz 21,15 son hazılıydı. Gazetede, bir yurddaşın tiram merasimi yapılmıştır ve birçok nu yavaş ağırlaşmış ve nihayet saat 8,40 ta berler, borsalar 21.30 radyo orkestraakalbi işletmek için verilen bütün emekle 22 radyo caz ve tango orkestrası. Şirketi Hayriye için sözle değil, tuklar söylenmistir. Merasimde Akademi tiyatro orkestrası re rağmen hasta kalb felcinden ve tenefVÎYANA: sayı ile dola bir yazıst da çıkmıstı. hazin matem havalan çalarak merasime füsün durmasından ölmüştür.» 17,15 gramofon 18,15 spor 19 pî Bu istatistikleri gördükten sonra yano konseri 19,30 fransızca ders 20,15 sirkete hak vermek pek güçtür. iştirak etmiştir. Burada yapılacak olan Bütün kurdiplomatik ve hükumet naulusal neşriyat 20,35 senfonik orkeaIşte iyi bir istatistik; yapraklar merasim mına tabutun etrafına 40 kadar büyük tra ile birlikte şan konseri 23,05 ak dolu söze bir son vermis oluyor. Ankara 3 (Telefonla) Moskova şam haberleri ve hava raponı 23,15 orçelenk konmuştur. Bu bir ilerleyiştir, bilgiye saygıdtr. îtalya büyük elçisi Attoliko, Ameri Büyük Elçisi Vasıfm cenazesi hükumet kestra ve çifte piyano ile,şan konseri Kısacası bir medeniyettir. Eğer ka büyük elçisi M. Bullitt, Lehistan bü tarafından hazırlanacak program dahi 24,40 konuşma 24.55 cramofonla dans çok beğendiğim Bayındtrlık Ba yük elçisi M. Lukasieviez, Efganistan linde büyük bir merasimle yapılacaktır. havaları. kantnm yıllara, yürünen ve büyük elçisi Abdülhüseyin Han Aziz, Memleketimize kadar yapılacak mera BERLİN: yürünecek yollara teknik ve i* 17,05 şan konseri 18,05 Königsbergtatistiklerle uzattığı gibi, bütün Çin büyük elçisi Z . Yen, Romanya orta sim programı Sovyetler tarafından hazırÇanakkalede esir edilen Muslaman mutteemleke askerlerinden elçisi M. Ciuntu, Fransa, îran, Yuna lanacaktır. den nakil 19.35 konuşma 20,35 siyadevlet adamlart, düşünen ve yazt bir grup »ivil kıyafette Ankara 3 (Telefonla) Vasıf Çı sal konuşma 20,45 günün akisleri 21,05 yazan yurddaşlar da bu istatistik nistan ve Uruguay işgüderleri Payard, Saed, Stefano ve Nosa, Türkiye büyük nann ölümü Ankarada derin bir teessür haberler 21,20 Laypzigden nakil 22,05 kaynaklarına başvurur ve bu bir elçiliğine giderek başsağltğmda bulun uyandırdı. Ulus bugün siyah çerçeve kabare numaralan 23,05 haberler ta idi. Senegal zencilerini başka memleitiyad haline gelirse öyle santyo Öirinciteşrin inübalan muslardır. 23,35 san'at konuşmalan 24,05 Münihiçinde çıkan yazısmda diyor ki: «Bu ketlere göndermek lâzım gelmişti. Faalirum ki; işlerimiz başka türlü bir Birinciteşrin ayı, işgal kuvvetlerinîn yetsizlik ve cesareti kıracak haller yüzünÖte taraftan, D15 komiserliği doğu şu çağsız ve çok erken ölüm haberini aldık den nakil. hızla ve güzellikle yürür. yavaş yavaş eridiğini gördü. Kıtaat, a den eski yüksek kuvvei maneviye kınlbesi şefi Kukerman, ve protokol şefi Bar alalı çevremizdeki yapraklar ve çiçekler BUDAPEŞTE: V. Ö. kof, merkez yürütüm komitesi başkanlığı deta, Türklerin burnu dibinde yarımada mıştı. Adalardenizi adalanndaki istiratemiz ve öz devrim çocuğunun genc ölü18,35 koro konseri 19,15 fransızca yı bırakıb gidiyorlardı. Halbuki Türk hat devirleri kâfi gelmiyordu. Kuvvetin sekreterlik şefi Miagki, genel kurumay sü üzerine serpilmiş yaz çiçeklerine ben ders 19.45 salon orkestrası 20,55 temler, topçu faaliyet vasıtalannı günden ancak bir kısmına inhisar ederek tesirsiz asbaşkanı Mejininof da Dış komiserliği, ziyor ve Ankara dağlarını çevreliyen sil 22,05 haberler 22,25 gramofon « güne arbnyorlardı. Hiç şüphesiz. genel kalryordu. Kalenin ve müdafaa komiserliği adına ince gül renkli bulutlarda gözyaşı top 24,05 fransızca konfrans 24,20 Çinge • bir saldmm yapmak maksadında idiler. başsağlamışlardır. lanmış, esen yellere hıçkırıklar sinmiş gi ne orkestrası 1,10 haberler Türkler tarafında Suadiye plâjı kazinosu günden güne Halbuki bütün birinciteşrin ayında hiç Suvla meydan muharebesi esnasmda Yann kolonimizin iştirakile elçilik bi bi geliyor.» deniliyor. Diğer bir fıkrada TULUZ: güzelleşmektedir. Kazinonun etrafındabir esaslı faaliyet olmadı. nasında cenaze merasimi yapılacaktır. Vasıf Çınann ölümünde en büyük acıyı 20,05 düetolar 20.25 salon orkestra Türk karargâhı umumisinin gönderdiği ki bahçelerin ağacları büyümüş, birkaç Acaba hasmm feraseti gafil avlana takviye kıtaatile 5 inci ordu, 22 fırkadan sene evvel kurak bir tarla olan bu yer, Bundan sonra cenaze Briyanski istasyo onu emeklerile yetiştiren şeflerin duyaca sı 20.50 hafif musiki 21,35 tangolar cak ve Türkler, enerjik bir harekette bu mürekkeb rıakikî bir ordular grupu ha şimdi yeşil ve çiçekli bir bahçe halini nuna nakledilerek büyük merasimle hu ğı kaydedildikten sonra deniliyor ki:« Te 22,05 Katinka operetinden parçalar lunmadan gitmemize müsaade edecekler line gelmişti. Sonbaharda fırka adedi almıştır. Kazino direktörlüğü bu sene susî vagona konacak ve tren saat 20,15 selli şu olabilir ki: Ona çınar adını veren 22,50 radyo fantezisi 23,25 «Şen dul» rni? Büyük bahçıvan ulusun fidanlığında her operetinden parçalar 23,50 havaiyen gene 18 e inmiş, eylul nihayetinde 1 inbazı yenilikler yaptırmıştır. Sıcak yaz te Odesaya hareket edecektir. Cenazeye İstanbula kadar elçilik kâ gün göz nuru ve el emeği döktüğüne göre gitare konseri ve şarkılar 24,20 dans Bütün mescle buradadır. ci ordu kıtaatı cenub grupundaki 2 nci gecelerinde denize girmek istiyenler iorduyu değiştirerek bu ordu Trakyada çin kazinonun plâja hâkim balkon kıs tiblerinden Ahmed Cemil, Sovyet Rus Çınann yerine çınarlan koymakta gecik musikisi 24,40 askerî bando 24,50 operet şarkılan 1,05 radyo fantezisi mına kuvvetli bir projektör konulmuş, ya Dış îşleri Komiserliği şark şubesi mü miyecektir.» Fransız topçu zabitinin bu sözlerinden toplanmıştı. dür muavini Müller refakat edecekler 1,25 filârmonik orkestra. Bu üç orduyu (I inci, 2 nci. ve 5 inci) kumlukta ve denizde bulunanlann müanlıyoruz ki artık düşman Geli 1zv.estiyanın bir yazın dir. bolu taarruzlanndan ümid kesmiş yaşatabilmek için Enver Paşa, diğer zik dinliyebilmeleri için, plâj rıhtımı Moskova 3 (A.A.) Bütün SovSovyet Rusya bu büyük ölünün îstantir. Bunun üç sebebi vardır. Birin Türk cephelerindeki harekâtı tatil etmiş, nın ortasına üç tane oparlör konulmuşyet gazeteleri Vasıf Çınann ölümünden bula nakli için bir kruvazör tahsis et cisi Anafartalarda 50,000 kişilik taze muharebeye girmemiş tekmil fırkalan tur. miştir. Sivastopolda nakil merasiminde dolayı duyduklan derin acıyı uzun uza Bu gece nöbetçi olan eczaneler funkuvvetle yapılan hareketin suya düşme Suriyeden celbederek, gittikçe daha büGeceleri açıkta sinema göstermek ü dıya yazmaktadırlar. lardır: si; ikincisi, Alman, Avusturya Macar yük ve daha geniş mikyasta asker alma zere son sistem, güzel bir sesli filim askerî müfrezeler bulunacaktır. îzvestiya diyor ki: ölümü intac eden hattalık Şinasi (Büyükada), Yusuf (Heybeve Bulgar ordulannın Türkiye ve Bul ğa başlamışb. O suretle ki Türkiye sü makinesi de getirilmiştir. Müdiriyet, Büyük elçi Vasıf Çınann zamansız li), Beşir Kemal (Sirkeci), Sırrı (ÇemTürkiye büyük elçisi Vasıf Çınann garistanla Almanya ve Avusturya Ma ratle yıpranmağa ve tükenmeğe başla yaz gecelerinde, Suadiye ve civarı halölümü hakkında çıkan bültende deniliyor ölümü Sovyet genel oyunu derin acılara berlitaş), Asador Vahram (Gedikpacaristanı ayıran Sırbistanı ortadan kal mıştı. Türk kumandanlığı ile Alman kına en güzel filimleri gösterecektir. boğmuştur. Dost cumhuriyetin saravlı şa), Ahmed Necati (Cibali), Üniversite ki: 'dırmış, Türkiyeye bol silâh ve cepane zabitanı arasındaki ahenksizlik gittikçe Kazinonun cazbandı da çok iyi ve «Vasıf Çınar 30 mayıs akşamı evinde sıyasal mümessilliği işinde harkesin say (Vezneciler), Şeref (Cerrahpaşa), Teartıyordu. getirecek olan Balkan yolunu açmış ol kuvvetlidir. Şevket isminde bir Türk ^ ( ) gı ve sevgisini kazanmışü. Vasıf Çınarla u r ı ı ^ < c ^ maları, üçüncüsü de, Sırbistana yardım (Türk ve Alman zabitleri arasında san'atkârı viyolinistin idaresinde bu birdenbire hastalanmış ve karnında şidKemal (Karagümrük), Isteiaii <n a kıriçin Venizelosun davelile Selâniğe çıka Almanların gururu ve münasebetsizliği lunan bu canband Macar çigan müzik detli sancılar duymağa ve kusmıya ba§ görüşmek fırsatını bulmuş olanlar bu sevimli ve neşeli adamı her an anacaklardır. köy), Arif (Fener), Yeni Türkiye (Hasnlan îtilâf kuvvetlerinin Almanya ile yüzünden anlaşamamazlıklar vardı ama leri gibi gayet tatlı çalmakta ve çok al lamıştır. köy), Yeni Turan (K .mpaşa), ReceK müttefiklerinin bir taarruzuna uğ Türk zabitlerinin fedakârlığı ve itidali kışlanmaktadır. Şevket, hem Üniver Sabahleyin profesörFrongolot hastayı Zamansız bir ölümün bu genc ve yük »amimî (Beşiktaş), Hidayet (Karaköy), Necae* .. j vâ.^ cuııi; »t bağusaklaıııı dtiğüm sek diplomatı Sovyet Rusyanın «•jrssiııüc bu aıılajanıanıazLİıklar, dü;mou sitenin Hukuk Fakültesine devam eden, Ekrem (Kurtuluş), Kanzuk (Taksim), si. Bu endişe yüzünden Îtilâf dev tarafmdaki anlaşamamazlıklar derecesi hem müzikle hayatını kazanarak tahsi lendiğini ve ayni zamanda perituanda bir dostlan ve yeni Türkiye özgenliğinin yoirritasiyon olduğunu gönnüştür. Profe rulmaz savaşçılan arasından alıp gö Karakin Kürkçüyan (Pangaltı), Güneş letleri ellerindeki şarka mahsus ih ne bile varmıyordu. A. D.) lini tamamlamıya çalışan san'atkâr bir (Taksim), Suad (Kadıköy, Muvakkıtsör Hertzen ve Burdenko da konsültas türmüş olduğuna inanmak bile bize güç liyatlan, Türkün yıkılmaz göğsünü si Diğer cihetten Osmanlı kıtaatının ev gencdir. hane), Osman Hulusl (Kadıköy, Söyonda bulunmusjar ve ayni teşhisi koy geliyor. Vasıf Çınar Sovyet Rusyanın eper ettiği Çanakkaleye değil, Selâniğe safı da bozulmuş ve mevcudlar artık tam Kadıköy tramvaylan sayesinde Su muşlardır. Bağırsaklan işletmek için veri konomik ve kültürel kuruluşunun her şu ğüdlüçeşme), Imrahor (Üsküdar). göndermeğe, hatta Çanakkaleden bile olarak tutulmamağa başlamıştı. Cephe buraya asker yollamağa mecbur oluyor hayatı, Türk askerinin tabiatindeki ata adiye ve civarı çok şenlendıği için, ki len bütün emekler boşa çıkmış ve 1 habesine yakmdan bir ilgi göstermekte idi. Tedfin lardı. Bütün bu düşünceler Gelibolu ya leti arbrmışh. 1 inci ordu kıtaatının kıs bar, nezih ve modern bir eğlence yeri ziran sabahı sancılar azalmakla beraber Sovyet sıyasa adamlarile konuştuğu vaSelânik polis miklürlüğiinden miH«nmadasındaki îtilâf kuvvetlerinin geri a mı azamı Arab efraddan mürekkebdi ve olan plâj kazinosu ve oteli de bu yaz hasta ağırlaşhğı için Kremlin hastanesine kitler Moskovaya ilk gelişinin birinci beş pek fazla rağbet görmektedir., senelik plânın başına ve bu ikinci gelişi kaid olup memleketi olan Trabzon • kaldınlmasına karar verilmiştir. O gün lınması ve bu seferden vazgeçilmesi ka bunların kıymeti, Anadolu efradına nave gece akademisyen Krol, profesör nin de ikinci beş senelik plâna dayanan lularca Mösyö Mehmed namile maraf naatini adamakıllı kuvvetlendirmişti. zaran açıkça, aşağı idi. Frongolot, Burdenko, Hertzen, Liuborg, geniş gelişmiye rasladığını sık sık söyler olan HacızA<f« B*y Ziya müptelâ ol « Larşer bu hususta şu malumatı veriyor: Türk Alman ( ? ) topçusu ise bilâTeşekkür Vinogradof ile doktor Levin ve Sokolof ve Türk Sovyet dostluğuna büyük bir duğu hastahktan kurtulamıyarak bu kiı günden güne korkunc bir hale geliÎtilâf ordulart tarafında Oğlumun dünyaya gelmesini büyük ve röntkenci profesör Frenkel arasında değer verirdi. Bu dostluğun iki devletin cuma gece»i irtihal etmiftir. Naşi ma^< yordu. Türkiyede yapılan mermi miktan nakfi 31 mayıs 935 eum* «General Hamilton, Anafartalar mu gittikçe çoğalmış ve hat.a iyileşmişti. Teş hazıklık ve kolaylıkla temin eden Ca konsültasyonlar yapılmıştır. Kalbin bir en çetin anlarında doğduğunu ve bu dost firet hanesinden ğaloğlunda Emniyet Sandığı karşısmda denbire zayıflaması ve tansiyonun düş luktan ve iki ulusun başarıklanndan her günü Bağlarba^ındaki harebelerinden sonra da ümid ve cesa rinisaniden itibaren Sırbistan yolunun muhterem doktor Rıza Enver Ünvere mesi, idrarda şeker bulunması ve nihayet iki memleketin de her zamandan ziyade kaldırılarak Beylerbeyi Ukele cami • retini hiç kaybetmemişti. Bu defa mu açılması sayesinde Alman cepanesi bol hakkak ve kat'î kayidlerile muvaffak o mikyasta gelmeğe başlamıştı. Daha 1915 en samimî teşekkürümü sunarım. Bu hastanm şişmanlığı doktorlan konservatif öğünmeğe ve kıvanc duymağa haklan sinde n a n u n kılındıktan sonra Küp • lacağmı söyliyerek yeniden 50,000 kişi kânunuevvelinde 5 inci orduya, iki ağır hususta büyük ihtimam ve dikkat sar bir tedaviye mecbur bırakmıştır. Çünkü olduğunu gösterirdi. Son zamanlarda lücede ihzar olunan ikametg&hı cbe • baht ve gayrimillî seferden gittikçe alâka Avusturya bataryası gelmişti. Türk ateşi feden Sağlık Yurdunun kıymetli Bü hastanın ameliyat sırasmda ölmesi teh Sovyet Rusyanın birçok yerlerini geze disine tevdi kıhtunif.tır. Mevli rah • larını kesiyorlardı. Gelibolu yarımadasının bazı mevzileri içinde durulmaz bir hnle yükhanımma ve hemşirelere ayrıca te likesi vardı. Ancak sabahın saat üç bu rek Sovyetlerde yaşayış ve kunış işlerini met eyliy». tahliyesi sözleri ortaya çıkmışb. Ingiliz getirmiş ve müttefik harb gemilerini Suv şekkür eder ve müessesede gördüğüm çuğunda hastaya kurtarmak için yapılan yakından öğrenmek istemişti. Sovyet geBir Fransız matmazeli Fransız ordulan yarımadada ipka edil la koyundan ve Seddilbahirden uzaklaş son derece temizlik ve intizamı da ay bütün tedavilerin boşa çıktığınm görül neloyu dost Türkiyeyi vuran bu acı kaPratik bir metoda ve uzun tecrübelememnuniyetle k^ydetmeği vazife mesi üzerine son tedbir olarak ameüyat yıbı Türk hükumet ve ulusuyla beraber mekle beraber artık gayrikâfi miktarda brmışb. Müttefiklerin gündelik zayiatı nca re malik bir Fransız matmazeli, franbilirim. cepane ve insan alıyorlardı. 15 fırka as vasatî 80 kişi idi. yapılmıştır. Hastanm karnı profesör Bur duvmaktadır. sızcasını süratle ilerletmek istiyenler* kerle Mundrostaki filo, hemen hemen ta Eylul sonunda Mareşal Makerzen Cumhuriyet idare memurlarından müsaid şeraitle ders verir. Gazetede F. mamile gayrifaal bir halde, hükumetle Sırbistanı zaptetmişti. Bulgarlar da merSadi rümuzuna yazüması. rin karar vermesini bekliyorlardı. kezî devletlere iltihak etmiş bulunuyorLLOYD EXPRESS Türklerin ellerindeki tepelerdc bulu lardı. Bu esnada Fransız hükumeti, Se lulde Bayu fırkası Seddilbahirden vapurSatılmak üzere resmî, gayrirestnî müessesat ile saygı deger kişilere dağrolmiş lâniğe bir îtilâf ordusu gönderilerek bu lara bindirilerek 5 birinciteşrinde Selâninan müttefikin mevzileri, arasıra yapıPostasım yapan vapurlanmız, 6 olan Türkiye Idman Cemiyetleri Ittifakı eşya piyango bilederinden satılamıyanlan mevziî, fakat daima hararetli, taar ordunun Sırplann yardımına koşması lü ğe varmağa başlamıştı. General Brülar haziran perşembe giinü hareket ede ların en geç 10 haziran 935 tarihine kadar İstanbulda Dördüncü Vakıf hanı biruzlarla pek az düzelmişti. Türklerin zumunda ısrar etmiş, Almanya ile Türki kumandasmdaki 2 nci fırka yarımıdada cek «PILSA.NA» vapurundan baslt • rinci katında 13 numarada buiunan Piptngo kotnisyonBmuza gönderilmesini ve topçu ateşile gündelik zayiat miktarı ye arasında bilâvasıta irtibat tesisi üzerine kalmıştı. Kışın yaklasması yüzünden kıyyarak limanımızdan sabah 10 yerine ba tarihe kadar gönderilmiyen biletiere satılraiş gözile bakılacağını ilân eder ve gittikçe çoğalıyordu. Fena mevsimler Çanakkalede muvaffakiyet ümidı kal meti azalmış olan 7,000 zenci askerle 9 da hareket edeceklerini muhterem biletlerimizi satmak suretıle değerli yardıralarını esirğemiyen spor severlere başlamış ve sel gibi yağmurlar, siperleri, madığım ileri sürerek bu işe ÇanAkale 3,000 Fransızdan mürekkebdi. halka bildirirler. teşekkürlerimizi sunanz. hendekleri bastırmıştı. Askerin sıhhati de deki müttefik kuvvetlerin tahsisini teklif LLOYD TRİESTtNO ACENTASI (Arkast var) fenalaşmışh. Anzaklann yüzde 78 i has eylemişti. Bunun üzerine daha 25 ey Türklerin topçu ateşile müttefiklerin gündelik zayiat miktarı gittikçe çoğakyordu! Suadiye plâjı kazinosu Nöbetçi eczaneler n f v a N a 2 1 m T o p k a p l f ıuu T. i. G. i, EŞYA PİYANGO KOMiSYONUNDAN: "CumnHyet,, in lefrikası t 65 yordu. Nihayet bir duvar dibinde kayış di, fakat eğilmesile beraber geri fırlaması defter... lan sarkan eski bir valiz gözüne ilişti. Açtı. Içinden Korona markalı bir yazı makinesi çıkb. Makinenin üzerinde bir kâğıd duruyor ve kâğıdda: Oturmuşiu küçiik Mouffa Minimini bir tepeye Mısraları okunuyordu. Gayrimalum bir sebeb dolayısile daktilograf burada durmuştu. Vans: Matbuata gönderilecek yenî bir mektub, dedi. Valizden, makineden başka bir deste kâğıd ve zarf çıkb. Bunlann arasında bir de kırmızı kaplı defter duruyordu. Vans bağırdı: îşte Drukerüı yeni nazariyesîne aid notlan. Bu muvaffakiyete rağmen Vansın yeYazan: Tercürru eden: sî henüz zail olmamıştı. Taharriyatında 8. S. Van Dins Ömer Fehmi Baslnıt Vans burada aradığı seyi bulamayın devam ve ısrar ediyordu. Pencereye karşı konmuş bir tuvalel •a meyut olmuştu. Maamafih toa bir ümasasınt yaklajtı. Masanın üzerine iğil midle gene her tarafa, her köseye balu Hat, çabuk, elektrik fenerinizi yayukan ayni süratle takibe başladık. Bir müddet düşündü. Sonra kendi Vans acaba ne yapmak istiyordu? Her iinız! da bir oldu. Masanın üstünde kimyagerkendine söylendi: alde çok mühim, çok fevkalâde birşey O bu sözü söyler söylemez bir ziya lerin zehirli gazlere karşı kullandıklan Aksilik gene başladı. Manbk iş akalamak üzere bulunuyordu. Onlara dalgası döşemeyi aydınlatb. Markamın maskeye müşabih bir maske vardı. Drukerin evinin demirparmakhklı kapı omuzlan üstünden baktım. Gördüğüm Vans burnunu elile kapatarak bize görmüyor. Biz çok geç kaldık. Ne demek istediğinizi anlamıyo sında yetiştik ve rüzgâr gibi içeri girdik. manzara bütün tüylerimi ürpertti. haykırdı: Markam boğuk bir ses çıkardı. Hat ta rum. Fakat mademki siz bana bu ka Hiçbir yer kilidli değildi ve mutfak ka Geri çekiliniz, çabuk? gördüğü şeyden pek müteessir olmuştu. darcık olsun bir delil elde ettirdiniz, şim pısınm bile açık olduğunu gördük.. Masanın arkasında duvar içinde kü Küçük bir kız yerde yabyordu. Budi ben Arnsssonu üniversiteden gelir gelVans, küçük koridorda durarak ba çük yerli bir dolab bulunuyordu. Onu anun Drukerin cenaze merasiminde bif mez tevkif ettiririm. ğırdı: çar açmaz hemen kapattı. Sonra ümidsiz Evet, evet tabiî. Fakat ben ne Ar Bana bakmız! Bütün evi aramak demet çiçek getiren kız olduğunu derhal bir işaret yaptı: tanıdım, Saçları dağılmıştı, balmumu Artık arayacak birşey kalmadı, gi nessonu düşünüyorum, ne mücrimi, ne de faydasızdır. Arayacağımız küçük bir rengindeki yüzünde hâlâ akıttığı göz yajmüddeiumumî muavininin zaferini. Ben kabinedir. Öyle bir yer ki oradan harice delim. . . . 1 t* • larının nemli izleri görünüyordu. ümid ediyorum ki... hiçbir gürültü aksetmez. Ambara nezaret etmek işini berabenVans yerde yatan kızcağızın üzerin» Vans birdenbire sözünü kesti, sonra Bu sözleri müteakıb hemen merdivenmizde getirdiğimiz taharri memuruna bıigildi, kalbini dinledi, sonra onu mu • sevincle bağırdı: leri tırmandı. Madam Drukerin odasınrakarak salona indik. habbetle kucağına aldı. Hayır, hayır Markam biz geç kal dan mesai odasına geçtik. Oradan üçünMarkam itiraf etti: Vah zavalh küçük MU Buffai mamışız. Hay Allah müstahıkını verme cü kata çıktık. Sahanhk üzerine yalnız Siz belki hakhydmiz Vans, bu Ayağa kalktı, merdivenlere doğru git« iki kapı açılıyordu. Nihayetteki kapı sin, bunu düşünememiştim. nunla beraber ben bu tarzda hareket etti. Hat onun önünde yürüyor ve fenerilq Hemen ayağa kalktı ve koridora koş büyük, sağdaki kapı küçüktü. Vans işte meği hiç sevmem. Ya yazı makinesin bu küçük kapıya doğru ilerledi. Anahta yolu aydınlatıyordu. tu: bulamamış olsaydık? Hat kapıyı açınız! Şimdi de Drukerin evini aramak kapının üstünde idi. Kapıyı topuzunu çePencereden endaht meydanına bakan virerek açh. îçerisi zifiri karanlıktı. Hat hemen itaat etti, Vans sokaga çılc* lâzım, çabuk! Vans: Hat ile beraber koşarak gözden kay Vans dizüstü çöktü ve ellerile zeminı h. Uzaklasırkcn arkasına dönerek ses • O kadar acele etmeyin! dedi. Belendi; 'Arkan •ar). boldular. Markamla ben de onlan a§ağ yoklamağa başladı. nim aradığım ne yazı makinesi idi, ne de