Cumhuriyet 24 NîMn 1 ^ 5 es Jürkierfe Süngu Süngüye No. 163 A. DAVER Çanakkalede Dikkatler > Niçin az okuyoruz? Bunu arkadaşlanmız da yazdüar. Bugün de biz, bu bayat düşünceyi tazeliyoruz. Yurddaşlarvmız, gaze telerin haftalık, on beş günlük veya aylık (mecmua) ların arasıra, suya > düşmüş bir adam gibi batıp çtktığı | nı nörüyorlar. Böyle olduğuna göre, j neden bir yenisinin, bu güç denemeye başvurduğunu da sorsalar ye | rekür. Kımse, bu işirt içyüzünü anlayıp ta, denemesini söylemis veya yazmtş değildir. Bunun için, bu orzuda olanlar, teker, teker başt ve sonu bir olan bu çıkmaza girip te savlanmadıkça geri dönmüyor. Güqlüğün başı, okuma kuruluşlartmınn okutma yollandır. îlk öğrenişten, Üniversite sözümüzden dzşan, lise ye kadar çocuklanmız; boğazlanna kadar bilgi içine gömülmüştür. On îartn kajalan.ni, dolduracağ.z diye akşama kadar ellerinden eğlence, dinlenme saatlerini aldığımız gibi, akşam da evlerine uzanarak, uyku saatlerini de calanz. Çocuğun bü yüyeceîi sırada, bugünü dolduran okuyuşlar, okutuşlar onun gürbüzlüğüne, çeki tası gibi iner. Çocuk ta reaksiyona başlar. Çok gelen oku maya karşt irkilme başgösterir. Kendi kitablanmn hakkından gelemi yen çocukta, gazete ve (mecvıua) ya istenildiği gibi bir sevgi uyanabilir mP Bugünün is adamlan, dünün ço cuklan olduğuna göre, onlarda da ' bu yüzden okuma tadı yer tutama mıstır. Günün ya^isım bu öğrenme için didinmeye, diğer yansını da, ço \ cuğu evinde bırakarak, öğrendik ! lerini gözâen geçirmeğe ayırsak, ço ' cuk hem öğrenir, hem de eğlenir. ' Gecesini de dinlenme ile geçirir. Gürbüz kalır. Bilgiye kanmamrş taze ve dinç bir kafa ile dışanda da, yazılar arar ve aratıhr. Okuman:n tadını ölündye kadar gönlünde ta ' şır. Demek ki fctsacan, okumayışı mız, tokluktandtr. V. E. Kahire tütün fabrikası RADVO Türk înhisar İdaresinin kurduğu fabrika büyük merasîmle çalışmaya açıldı program J «Dlİsman, bu gece Anafartalara asker çıkarıyor, ihtiyattaki alâyı hemen gönderinîz!» Eğer buncan sonra harekât süratle yanıhrsa Türk ihtiyatları yetişmeden tfmızun asıl hedefi elde edilmiş vs /.!."sja in:'r^"' oNcaktı. 20 0 0 0 kisiyi durduran 1 0 0 0 Türk Falcst karşısınaa zayıt bir müdalaa kuvveti bulunmasına rağmen, 9 uncu Ingiliz kolordusu, 7 ağustos günü hiç ileriemedi vc ancak akşamüstü Mes lantepeyi zaptedebildi. îngilizler, ilerliyemeyişlerinin esbabmı susuzluğa, askerin acemiliğine ve kınnandanlannın bsceriksizliğine atfederler. Bunun ü zerine iki taburdan ibaret olan Mes tan!epe müdafileri Ismaüoğlutepesine ve Karakol dağı karşısındaki ıki ]andnnna bölüğümüz de Kireçtepeye çeklldi. 7 ağustos günü, öğleden evvel, 10 da Îngilizler 10 uncu fırkanın iki liv'inı da kaıaya çıkardıl?r. 3u suretle bülün kolordu Anafarta!ar ovasına çıkanlmıştı. Buradan Bo^azın iç tarafma Akbaş, iskeiesine yalnrz 15 kilometro mesafe *e 20,000 lngilizin önünde de vuku bulan mu harebelerde eriyerek kuvveti 1000 tnuharib (Larşere göre 1500) nefere dikmüş, olan Anafartalar müfrezesi vardı. Liman fon Sanders tamamen gafil avîanmışn. Elinde hemen buraya yeto§ebilecek kuvvet yoktu. Onun için burayı süratle takviye edemedi. Şimal grupu kumandanmın elinde de hiçbir ihtiyat yoktu. Anafartalara 20,000 düşman askeri çıkmrç olmasma rağ tnen General Liman, hâlâ Seddilbahir ve Anadolu mmtakalannı zayıflatmağa cesaret edemiyordu. Yalnız Saros grupunu teşkil eden 16 ncı kolordu kumandanı miralay Feyzi Beye Büyük Anafarta üzerine yürümeği emretmişti. Bu grup ta hayli uzakta idi. BeTeket versin ki düşman, ilerleme| e Seves enruyordu. Saros grupu ta Inozdan Despot limanma kadar olan sahilin muhafazaıına memurdu. Müstakil süvari livasile yorgun 6 ncı, 7 nci ve 12 nci fırkalardan mürekkebdi. 12 nci fırkanın 35 ind alayı henüz harbe girmemiş clduğundan bu alayın muharib efradı seferber mevcuda yakındı. Diğer alaylann kıtaan cenub grupunda muharebeye iştirak ettiklerinden zayiat Yermişler. aldıklan ikmal efradile de henüz noksanlan tamamile doldurulamamış olan taburlann muharib efrad mevcudü 3 0 0 fle 8 0 0 arasında idi. Bu grupta efradm elindeki silâh küçük çaplı mavzerdi. Yalnız 12 nci fırka alaylarına dördüncü tabur olarak ilbak edilen seyyar jandarma taburlanBin silâhlan muaddel martindi. (Yani mavzer kurşunu atan tek atesli tadil edilmiş, eski martinler) 7 nci fırka kıt'alarmda bir kısım muaddel martin vardı. Bunlann kasaturalan da noksandı. Tekmil grupta tüfek mevcudu şu kadardı: 19,136 mavzer, 4453 martin. 1919 süvari filintası olmak üzere 25,503 tüfek ve 22 makineh tüfek. Piyade cepanesi tüfek başına 223, makineli tüfek başına 13.080 fişekti. Şimal ve cenub gruplarında vuku bulan mütemadi muharebelerden dolayı sık sık bu gmplann takviyesi lâ zım geldiğinden Saros ' grupundaki lat'alar, uzun müddet grup emrinde kalamryor, sık sık değiştiriliyordu. Yeni gelen, harbe girmemi; taze kıt'alar, cenub grupuna sevkedilerek yerlerine narbden çıkmış,, yıpranmış, ikmal ve İstirahate muhtac kıt'alar veriliyordu. 6 ncı fırka, cepheden alınarak Saros M grupuna gönderileli çok zaman olmamışü. Bu fırka eksikti de. 18 inci piyade alayı ile fırka istihkâm bö lüğü, cenub grupunda idi. 7 nci hrkanın bir sahra bataryası cenub grupunda, yanm bataryası Galatadaki tayyare hangannda idi. Saros grupu fırkalannın bütün kıtaaa yalnız 12 nci fırkanın 35 inci piyade alayı müstesna birçok muharebelere iştirak etmişler, ağır zayiat vermişler, pek ziyade yorgun düsmüşlerdi, yeniden teşkil i ikmal ve istirahate muhtacdılar. Ezcümle 7 nd fırka urım müddet siperlerde kalmış,, efradı çok zay:flamışü. Fırka istirahat etsin diye Saros grupuna gönderilmisken lngilizlerin yeni ihrac teşebbüsünde bulunmak üzere adalara kuvvet topladığı haber alınınca bir haftalık istirahatten sonra, tekrar sahil mıntakasına sokulmuş v» t3r??su<Ja rp'Tiur edilmişti. Rus grupu yola çıkıyor lşte bu halde bulunan Saros grupu dinlenmeğe ve yaralannı sarmağa ç,alışırken 6 ağustos günü Liman fon Sandersin erkânıharbiye reisi kayma kam Kâzım Bey, Saros grupu kumandanı miralay Feyzi Beye telefonla şu malumatı vermişti: « Düsman şimal ve cenub gruplarında birkaç gündenbfri faaliyetini arbrdı. Bilhassa şimal grupunun sol cenahma bugün şiddetli taarruzlar yaptı. (Kanlısırt muharebesi). Şimdiye kadar yapılan tecrübelere göre, düşman bu gibi hareketlerin arkasından dığer yerlerde daha büyük hareketler yapar. Bu muharebelerde daha büyük mikyasta dddî teşebbüslerin başlangıa olsa gerektir. Ordu karar gâhı, düşmanın bu defa Saros mıntakasına bir ihrac hareketi teşebbüsünde bulunmasını muhtemel görüyor. Grup kıtaabmn her ihtimale karşı hazır bulunmasına nazan dikkarinizi celbederim. Saros grupu kumandam, Feyzi Bey, bu telefon haberi üzerine, kıtaatına her ihtimale karşı hazır bulunmalarını emretti. 6 7 ağustos gecesi, saat 1,45 te beşinci ordu karargâhmdan Saros grupu erkânıharbiye reisine telefonla şu haber verildi: Düşman, bu gece Anafartalar mıntakasına asker çıkarmağa başla dı. 7 nd fırkanın ihbyatta bulunan alaymı hemen Tayfur üzerinden Anafartalara gönderiniz ve hareketini orduya bildiriniz. Esasen miralay Feyzi Bey, Kâzım Beyin ilk telefon haberi üzerine 20 nd alayın hazır bulunmasını emretmişti. Ikind telefon haberi gelince, Feyzi Bey hasta olduğu için emri alan erkânıharbiye reisi derhal telefonla 7 nd fırkaya 2 0 nci alayı hemen yola cıkarmasını emretti. fchraz sonra, ordu kumandanlığmdan tekrar telefon edilerek 7 nci fırkadan bir alayın daha Anafartalara se^ki ihtimali olduğu bildirildi. Bunun üzerine grup kumandanı uyandınlarak ordunun emri ve vaziyet kendisine bildirildi. Feyzi Bey 7 nci fırkanın 21 nd alaymm da sevkini telefonla emretti ve yeni bazı tertibat aldı. 7 nci fırka kumandanı Halil Bey tahrirî emir istiyordu. Tahrirî emrin de verileceği, telefonla tebliğden maksad, tahrirî emir gelinciye kadar vakit kaybedilmiyerek yapılacak şeyîerin derhal yaptınlmasını teminden ibaret olduğu kendisine bildirilerek fifahi emrin hemen icrası taleb edildi. rum, dedi. Kim bilir belki siz düşiin cenizde haklısınız! Profesör birdenbire öyle değişmi; ti ki hepimiz şaşırmıştıL Markam devam etti: Buraya haneniz halkı ile mak tul Sipirig arasındaki münasebeti tahkike gelmişbk! Bunun bize ne suretle faydalı olacağmı henüz bilmiyoruz. Maamafih Fin ile Bedeli de isticvab edeceğim. Buna müsaadenizi rica e derim. Nasıl isterseniz oyle yapınız, Markam. Biraz evvelki hiddetimden dolayı affinizi rica ederim. Tahkfka tınızdan elde edeceğiniz neticelcri bundan sonra bana da muntazaman bü • diriniz. Size belki faydalı olabilirim. Arzunuzu yerine getirmeğe ça Iışınm efendim. Fakat bugünlerde mesaimizden müsbet neticeler alacağımı pek ummayorum. Profesör ayağa kalkarak hepimizin elini sıktı ve bizi kapıya kadar geçir di. Ayrılacağımız sırada: A h ne olıır btn de size faydalı yardımlar da bulunabilseydim, dedi. Vans abldıs tSTANBUL: 18 fransızea den . 18.30 Jimnaatfk, A. » d e Tarcan . 18,50 muhtellî plâklar . 19,30 haberler 19.40 monolog, Halide (Plş'dn teyze) 20 Maarif (konferana) • 20,30 Balalayka orkestrası ve koro . 31 Ateş (şan) plyano refakatlle . 31,29 son haberler, borsalar . 21 30 Bmlne ttuaa (çan tOrkçe sözlü) Te radyo caz T« tango ortestralan. VIYANAJ Kahirede Inhttarlar bayü tarafmdan yapdan uevh teşkilâtmdan bir kıttnt Kahire «Hususî muhabirimîz den» Türkiye Inhisarlar tdaresi tarafmdan Kahirede tesis edilen sigara fabrikası açıldı. Mısınn tanmmıs bîrçok simslan açılış davetine ic?bet etmisîerdir. Fabrikanın satış müteahbidi. a çılma saatinde misafirlere, fabrikanın tesis maksadım anlattı. Mısır millî fabrikalanna rekabet mevzuu bahis oîmadığını, ancak Harbi U mumî dolayısile unutulan hakikî Türk tütününü tanıtmak gayesi taki^> edildiğini söyledi. İlk adımda piyasaya dört milvon sigara cıkanlmıstır. Ceşidler çunlardır: Bosfor, Selâm Jökey ku lüb, Yenice, Hamm, Yafa, Türk, Ankara. Fiatler 3,5 kurus ile 8 Mısır kuruşuna kadardır. Türk parasile rutsn 20 ile 50 kuruftur. Dahili satış teşkilâtını Abdür • rahman namında yaman bir i? a damı olduŞu temin edilen bir Mı sırlı deruhde etmistir. Kendisin • den bin Mısır lirası depozito akçe si a^nmıstır. 50 volisbit ile 4 motosikletli ve iki otomobiMi bir sevkiyat teşki lâ*;l<» ise başlanmıştır. Matosyan jrruou, Canaklis ve Kotaralli sribî mühim ecnebı siîîa ra rabTİ't?'s«n lnhiçar t^s»re«'nm faaliyetini M k a t ve alâka ile takib etmektefdirler. '.7,05 gramofonla bahar musCdsl • 17,58 . onuşmalar 18 25 samanunızdakl A » Tusturyalı bestekârlann eserlcrl . 19.05 konuşmalar . 29 15 ulusal neşriyat 20,2$ eğlenceli musikl . 21,10 senfonUc kon . aer 23 15 haberler 23 25 eğlenceli konserl 24,25 esperanto neşriyatı 24,50 gramcfonla darts havalan. BERLİN: 17,35 kadınlann zamanı . 19,05 orkea • tra re «an konserl . 20,45 günün akis • lerl 21 50 orkestra kons;rl 23,05 haberler . 23 35 Münihden nakil . 1..05 gra. mofonla eskl mıulki BELGRAD: 12,05 gramofon 13,05 ra<!y« orkestr»a 19.35 fransızea ders 20,05 gramofon20,25 haberler . 20,35 u'usların zamanı . 21.05 Vlyanadan nakil . 23,10 haberler 23 25 konser. BUDAPESTEt 13,10 Çlngene musflrisl 14,35 plyıno koruserl 18.05 Rus killse orkestrası 19,10 salo norkesRası 20,35 Budaptşte c^>«r«sından naklen <Faust> operaa . 24,15 Çlngene musikisL BÜKREŞt 13.05 gramofon . 13 50 gramofonla hafif musüd 19 05 orkestra konserl 2C 21 gramofon 21,05 senionik konser . 22,50 haberler. Bir bankayı soydular Boenos ayres 23 (AA) Pata gonyada Santa Krüzden bildirildiğme göre, bazı haydudlar, AngloSüdameriken Bankasınm oradaki şubesine hücum ederek tskoçyalı iki memuru öldürmüjler, direktörle karısını yaralamışlar ve 200,000 pesos alıp kaçmışlardır. Romanya hububat ihracını menetti Bükreşte Başvekilin riyasetinde toplanan iktısadî meclis yabana memleketlere evvelce ihracı menedilen buğday, arpa ve sair bilumum hububatuı serbestçe ihracına karar ver mi§tir. TULU2: 19,20 havalyen gitara konserl • 19.3S operet «arkılan . 19,50 fillm muslUat . 20,20 haflf rnuslkl . 28.50 askeri bando * 22 opera parçalan • 21,35 <Faust> opera. sı 24 55 dlnleyicilerln samam • 1,05 radyo fantezi&l . 1,20 askerl .J Sovyetlerin en büyük kabilisevk balonu Moskova 23 (A.A.) Sovyetlerin en büyük kabilisevk balonu olan 18,500 metro mikâbı hacmindeki balon dün uzun bir uçuş yapmıştır. Mürettebatı 23 kişiden mürekkeb olan bu muazzam balon, 30 saat 20 dakika havada kalmış ve saatte 122 kilometro kadar süratle uçmuştur. Bugün T t R R Mcşhur Al Jo'son taraftndan temsil «dılan v* •••li sin*ı en büyük muvatfakiyati olan unadulmaz şeh«s«r. 1CAZ Sinemasıntfa fevkaâde b'r program MUGANNiSi Nöbetçi eczaneler Bu gece nöbetçi olan eczaneler şunlardır: ; Şinasi (Büyükada), Yusuf (Hey • beü), Ali Rıza (Sirk«ci), Übeyd (A • lemdar), Sıdkı (Lâleli), Hikmet Ce mil (Küçükpazar), Asaf (Şehzadeba§ı), Nuri (Aksaray), Rıdvan (Sam»tyâ), Nazım (Şehremini), Arif (Karagumrük), Hilâl (BakırkSy), Emllyadi (Fener), Yeni Türkiye (Hasköy), Yeni Turan (Kasımpaşa), Nail (Bejik taş), Hidayet (Karaköy), Dellasud» (Taksim), Ertuğrul (Taksim), S. Barojıakyan (Yenişehir), Nargileciyan (Şişli), Faik Iskender (Moda), Mah mud (Altıyol), Selimiye (Üsküdar). 2 BsR SAATLK MiLYONER Fıansızca sozlü • FLORELLE • DUVALLES Kahkahalar fi'mi i Bu hafta E L H A M R A SİNEMASINDA Kanserin sebebi bulunuyor mu? Nevyork 23 (A.A.) Harvard 0niversıtesi Tıb Fakültesi, kanseri bugüne değin görülmemiş bir hızla in kişaf ettirmek hassasını haiz, mety choloranthrene admda ve bir nevi hydrocarbure olan sun*î bir madde imaline muvaffak olmuştur. Bu yeni madde, önce insan ve hayvan safralannın hamızlarile istihsal edilmektedir. Bu madde farelere telkih edildikten 53 gün sonra kanser husule getirmiştir ki, bu bir rekor dur. Bu defaM tecrübeler, bazı safra humuzlannın hâsü eyledikleri madde lerin kanser husule getirebileceğini ispat eden ve Londra Kanser hastanesinde yapılmış olan keşiflerin mabadidir. J 0 AN CRAVVFORD CLARK GABLE D A N S AKŞ ÖLÜKCE R Ü Y A S I CLAUDETTE COLBERT Suvarelerde «*at 8,5 her Iki büyük Eransız tılmı bir den CHARLES BOYER ve CLİVE BROOK iki \ılm bi d *n ,SUMER SİNEMASI. Almanlarla yaptığımtz ticaret muahedesinin îzmirde . akisleri îzmir (Hususî) Almanya fle lnW ralanan yeni ticaret mukavelesinm piyasamızda iyl tesirleri beklenmektedir. Gelen haberlere göre, Alman ithalât ve ihracatçıları, memleketl • mizle olan muamelelerini artırmak ıstemektedirler. Ancak, Almanyada ki alâkadar daire, fiatleri tutmak için, azaml sıkı davranmakta ve müsaade vermemektedir. Nitekim, birçok ta • leblere ancak heyetimizle anlaşma yapıldıktan sonra izin verilebilrniştir. Almanyada son hafta üzüm piyasası iştihasız geçmiştir. Fiatte kuçük bir duşüklük vardır. Fazla mal sat • mak istiyen bazı tacirlerimiı fîatt kırmışlardır. Incir normal geçmiştir. Pamuk pl» yâsasının, bilhassa bundan sonra kırmldaması bekleniyor. Geçen yü kinunusahide Almanyaya tattıgımı» pamukla bu yılın ayni ayı «atısı arasında lehimize 28 bin kental bir artma görülmüştür. Biraz sonra kapmın önünde ayak sesleri duyduk. Hat, arkasmda ihtiyai vekilharc bulunduğu halde içeri girdi, 11 KIRMIZI VAGON RAGUEL TORES . DON ALVARDO tarafmdan temsil »di'cn bir oşk mac«ra» V Güzel hav;lara rağmen 2 güzel film birden pöstfrıyor: MARIE B L ALEERT PREJEAN ARMAND BERMARD EL I tarafıııdan temsil edılm ş mcvsimın en büyük muvatfakıyeti PRENSESİN ÇILGINLIKLARI a Bu akşam: M E L E K Sinemasında Size BU GECE Benimsin hoş iki saat geç'rtecek'erdir. Nükteli ve neşeli b'r eserdir llâveten : Paramount halihazır dünyo havad««l«ri niz! Kadm birşey görmüş olsa bile söyleyip söylememek onun bileceği iştir. Bu husus'a kendisini tazyik et mek istemem. Düşünün ki dosrumdur. Sonra da hastadır. Hatta ben sizden de Onu fazla sıkıştırmamanızı rica ede ceğim. Vans biraz sert bir eda ile mukabele etti: Şu halde biz kendi başımıza hareket ederiz ve işimize de kimseyi kanştırmayız. Gemi azıya almış bir canavar var. Onu yakalıyacağız. Aradığınız hakikalin bu cina yetlerden daha müthiş, daha korkunc olduğu ilıtimaliru gözönunde tutuyor musunuz? Bu suale Vansm yerine Markam cevab verdi: Her şeyi göze aldık. Markam eğer siz benim kadar tecrübeli olmuş olsamz eşyaya, ınsanlara ve hâdiselere icab ettiği kadar kıymet venrsiniz. Lâkin efendim ben fıîozof de ğil adliyeciyim. Hakikate varan yolu hatta dostlanmı çiğneyip gcçmek lâ zım gelce dahi terkedemem. PAUL H0R3İGER JENYY JÜaO THEö LİNGEN filminde Cumuriyetu in lefrikası : 29 Yazan; Tereüme edenz S. Van Dine frmet Fehmt Başicut ProfesÖr kâğıdı uzun müddet mu ayene etti. Derin bir hayret irinde kalmı? gibi görüniiyordu. Sonra hazin bir aesle: Bea bundan birçey anlamıy» 8 Efendim, bu sizin elinizdedir. Nasıl? Mister Robinin öldüğü sabah Madam Droker ile görüşmüştük. Ey... Malum ya onun penceresi en daht meydanına bakıyor. O gerçı hiç birşey gönnediğini söylüyorsa da bu sözünün doğru olmaması pek muhte meîdir. Siz bunu onun halinden mi anIadmız? Evet, pek müphem olarak... Adolf Druker de facianın cereyanı saatlerinde validesinin odasından bir tabm haykırışmalar işittiğini söylü yor. Maamafih Madam Druker bunu inkâr etmektedir. Buna rağmen ken disinin bir sırra vâkıf bulunduğuna ve bunu gizlediğine hükmediyorum. Bana kalsa siz onu söyletebiiirsiniz. Profesör hızla bağırdı! Aslaü Sonra bu kadar şiddetin lüzumsuz luğuna kendi de kanaat getirmiş ola cak ki sesinin kuvvetini azaltarak ilâ ve etti: Benden böyle birşey istemeyi Profesor içini çekerek: Belki haklısınız, dedi. Her halde adilâne ve hakimane hareket edı nız. Düşününüz ki vücutçe hasta in sanlardan fazla akılca hasta kimse • lcr vardır. Profesörden aynlarak a^agı salona indik. Vans bir sigara yakb. ProfesÖr düsturü görünce iki cinayet arasında münasebet bulundu ğuna kani oldu. Fakat ne dersiniz Si pirig ile tanışma meselesinde epeyce tereddüd etti. Neden? Korkuyor mu? Niçin Madam Drukerle görüşmek istemiyor? Hasta dimağlar hakkındaki beyanata gelince bu da pek garib... Her ne ise arük Pin ile Bedeli istic • vab edebiliriz. Madam meyus bir eda 3e muka • bele etti: Hâlâ bu isn'cvablardan birseyler ümid ediyor musunoz? Vansl H*t, Pini çağırbmzl Hat dışarı çıkınca Vans Markam ile lâtife etti: Markam bu kadar kederlen • meyiniz! Hiçbirşey yapamasak bile zamaa sizi teselli edecektiı. Çalınan rövolvet 11 nisan patartett M«f S Vans yumuşak bir sesle: Pin oturunuz dedu Profesor sizinle konuşmamıza izin verdi. Sual • lerimize doğru cevab vereceğbiri u «3 mid ederiz. Şüphesiz efendim. Pekâlâ! Bu sabah kahTaltryî saat kaçta verdiniz? Mutad veçhile saat sekiz buçukU. Bütün ev halkı orada mevcud] muydu? Evet efendim. Aile halkını kim çagınr Te «•> at kaçta çagınr? ' Ben yedi buçuk ta kapılan rurum. Cevab bekler misiniz> Her vakit efendim. Bu »abah hepsi cevab tcrdi ftrj