Cumhuriyet 2\ Nisan 1935 e Edebl btiyükrotnan t 68 Göky uzu Yazans Reşad Nurî Gfintekin ==• dan haykırıyordu. Yatağın kena rına oturmuştum. Bu fırsatı ka çırmamak istiyor, ona sualler sormağa hazırlanıyordum. Fakat Sevim maksadımı sezmiş jribi bir türlü a$»lamanın arkasını kesmiyordu. Nihayet iniltileri ve göz yaşları durdu; basını yana çevirerek derin bir uykuya dalmış göründü. Biraz evvelki sözler ve aejlamalar gibi uyku da yalandt. Kafasının her zamandan fazla bir faali yetle işlediğini, bir pusuya yatmış gibi sinsi sinsi beni gözledİRİni se zivordum. Hastabakıcıya gidib yatmasını söyledim ve salondaki sobava birkaç odun attıktan sonra elimde kitabımla kapının yanındaki koltuğa oturdum. Sandalya hâlâ düştüğü yeıde duruvordu. Kıymetli bir suç deli lini elden çıkarmaktan korkan bir adliyeci gibî bu sandalyaya dokunmaktan çekiniyordum. Sevim sessiz ve hareketsiz yat makta devam ediyordu.. Onnn o dada kendi kendine o meçhul bar bar dili söylerken yakaladı&ım zamanlardaki sinsi yatısile bu yat'ş arasmda ne korkunç bir benzerlik vardı. Sevime kitab okuyormuşum hissini vermek için ara sıra hızla yapraklan çevirerek düşünüyordum: Her zaman aralık duran kapı niçin kapanmıştı? Sandalyanın yu varlanması kapı kanadmın kerdi liginden lcansnmasına »ebeb ola maz mıydı? Sevim yataktan kalkdığı zaman sandalva acaba neredevdi ? Belki çocuk adım adım surahi nin durduğu küçük masaya doğ ru vürürken bir kes'klik duymuş, sandalyaya tutunmak istemi? ve yuvarlanmıştı. Aylardanberi avas;a kalkmıyan son derece zayıf bir hasta icin bîr baypınlık da akla geUKUirdi. Nih^vet bir somnsmbu lisme vak'ası karşısında bulunmamızda, hiç bir mâni yoktu. Çocuk ayarça kalkdıgı zaman belki uv kuda idi> Fakat aylardinberi aâr zını acmadıSı hf.lde birdenbire dil lenerek suçlu h.;r çocuk gibi beni kandırmava çal'şması nir^di? Ben sklımla bu vak'aya makul ve tabiî sebebler aramağa çalışır ken havalim öte tarafta marazî bir faalivetle isliyor, gözümün önün de c^ldırtıcı sahneler canlanıvordu. Ben sobanm basmda uvukîar ken saat mütemadiyen ilerliyor; muayyen bir vakit geiince Svim srözierini tavana dikerek gizli ses lerini derin derin dinlivor; sonra titreye titreve yatap'nda dn^ru • lu^or; kâh bir makul müdafaaya kâh bir şikâvet ve valvarmava berziven barbar dili konuşmaga baslıvor. Nihayet uer?smaktan vorulmuş ve tavanda söylenen sevlere kan mıs cibi titreye titreye ya^agından süzülüvor; usu'ca kapivı kapıyor. Büyük annesi gibi kendini odanın ortasına asmaga uerasıyor. Pakat beceremiyor ayaeınm aHmdiki sandalya ile beraber yere yuvar lanıvor. Daha Bursada ilk bayıldıgı gece odasına girdiğim zaman kavış ke merini karvolanm kensnnda gör muş, onun biraz evvel bu kemer le yataga girdiğini hatırlıvarak sa 8irmi8tım. Urkası tar) ( Şehir ve Memleket Haberlerl ) Siyasî icmal ınr IX Bir vak'a beni büsbütün çileden çjkardı. Bir fcece elimde açık bir kitabla 8obamn basmda uyuya kalmıştım. Birdenbire şiddetli bir sarsmtile uyandım. Sevimin her za man aralık duran oda kapısı kapalıydı. Bu bana anlaşılmaz bir dehşet verdi. Kalbim tıkanarak koştum. Kapı, arkasındaki bir şeye ta kıldığı için birdenbire acılmadı. H'Zla iterek içeri frîrdim ve yerde bir sandalva gördüm. Beni uyandıran RÜrültü bu sandavanın devrilmesinden üeri gel misti. Sevim beyaz geceliklerile dim elik odanın ortasında duruyor elu. Bir kavfraya hazırlanır «ibi »ert bir sesle sordum: Neydi o RÜrültü? Hasta çaskın şaşkın cevab verdi: Ben düştüm. Sen mi düstün? Niçin) Niye yatafrndan kalktm? Ben mi? susadım da... çok »usadım... su içmege kalktım... *u icerken ayağim sandalyaya takıl dı... düstüm... Suvtı îçdin mi> Içtim. • Surahi daha dolu duruvor. îrecektim... daha içmedim... Al iç. EHerim titriyerek bardapa su doidurdum. Sevim istemiye istemiye birkaç vudum icti. Ayağa kalktıgını biliyor mu8un> Biliyorum va... supadımda uyandım... susuzluk ne fena... su verecek kimse yok... işte kaza ile avağım sandalyaya takıldı; düç • tüm. Aylardanberi dargın bir sükut içinde yatan Sevimdeki bu deftisiklik korkumu arttınyordu. Su içerken ayağım sandalyaya takıldı! Bundan daha acemi bir yalan olur muydu) Evet Sevimin su içmek için yataRindan kalktıgım söyle mesi yalandı. Bunlan sovlerken sinsi ve ürkek bir bakışla yüzüme bakması da bunu gösteriyordu. Ben simrlilik bu yalana inanmıs gîbi RÖründüm ve sakin bir sesle sordum: Bir yerîn acıdı mı) Acımadı... bir yerim acı Bu esnada geceli&inîn ete^inde bîr kan lekesi çrözüme ilisti. Baktım; diz kaoağtnda küçük bir sıynk var. Sen birsey olmadığını sövlüyorsun ama dizin kanamıs, dedim. Sevim kanı RÖrünce birdenbire navkırdı ve Acıyor, acıyor, diye aplamatra başladı. Bana öyle geldi ki bu ağlayış da yalandı. Bitişik odada yatan hastabakıcı gürültüden uyanarak yanımıza «elmişti. O da ne oldufcunu anlava mıyor, şaşkın şaşkın etrafına ba kmıyordu. Ben ayni sakin tavurla: Bir sey vok, dedim, Sevîm su içmeğe kalkmış... ayagı san dalyaya takılarak düşmüs... diz kapağında bir ufak sıvrık var... biraı tentürdiyod sürelim... Hastayı tekrar yatagına yatır dık. Habibe Resul yaraya ten türdiyod sürerken Sevim durma Çalışanlara mânk olmamalıyız Dün matbaamıza Beyoğlun • da Aynalıçesmede Mevlâna so kağında 4o numarah evde otur duğunu söyliyen ve isminin Mehmed olduğunu bildiren bir genç geidi ve goz yaşları arasın da bize şunları anlattı: «Ben kendimin ve ailemin maisetini temin için seyyar »a • tıcılık ediyor, kurşun kaîem, ta rak, çakı gibi ufak tefek eşyayı ötede beride satıyorum. Fakat Belediye zabıta memurlan be • nim cahsmama mâni oluyorlar, nereye giUem takib ediyorlar. Bundan bir hafta evvel bir kah vede oturuyordum. Galata Voyvoda merkezi belediye memur • lanndan Ahmed beni kahveden alarak karakola götürdü, elimdedeki eşyayı aldılar. Esya bir hafta karakolda kaldı Şimdi beo den 302 kurus ceza istiyorlar. Bu cezayı verirsem esyalanrm geri verecekler, aksi takdirde vermiyecekler. Ben bu eşyayı tüc cardan veresiye ahyorum, sat fekça para«mı veriyor, yenilerini alıyorum. 302 kurusum yok ki cezayı verib mahmı kurtaravim. Ben de bu memlekrtin evlâdı • yım. Seyvar satıcıhk He be» on kurus nafakamı c*""ar8rn»vun d* sokaklarda serserilik mi edeyim?» Meşru bir tarzda kendisi nin ve ailesinin iaşesini temin için çahsan bu Rİbi iş sahiblerine karşı belediye zabıtasmın biraz d*ha insaflı davranmssı, kimsevi rahatsız etmedikleri takdirde bunlann λ1ÎŞ verişine mâni ol mamalan lâzimdır. Cünkü bu çocuklan ttittuVlan isten mahrum fıv1=h bir uzııv derü, rararlı bir ferd haline jjelirler diyoruı 1800 ihtiyat zabiti Alman Leh ittif akı arbi Umumiden sonra tekrar dirilen ve istiklâline kavuşan Leh milleti kendisini pek ça buk toplamış, askerî, siyasî ve ik^ısadî kudretile Avrupanm en mühim dev letleri arasmda mevki tutmuştur. Coğ rafî mevkii bu yeni devletin ehcmmi yetini bir kat daha artırmaktadır. Avruoa meselelerinin Lehistan haricte bırakılarak halledilmesi imkânı olmadı ğı son hâdiselerle anlaşıldı. Bunun için Avrupanm son siyasî hareketlerinde Lehistanın aldığı vaziyetin ağır bas » ugı görülüyor. Lehistan bir taraftan Fransa ve dîger taraftan Romanya ile askeri muttefik olduğuna nazaran Avrupadaki son siyasî teşebbüslerde ve faaliyet » lerde bu devletlerden aynlmam?.sı lâzıro geliyordu. Fakat hakikatte Lehistan komşusu Almanyaya karşı her zaman hayırhah ve müzahir davranmı^hr. Lehistanın eski taahhüdaü ile şim diki harekân arasmda zâhirde böyle tezadlar varsa da hakikatte hiçbir değijiklik yoktur. Lehistan mazisinin ga yet acı ve feci olan tecrübelerinden iyice ders aldığından hissî değil, re alist bir siyaset takib etmekte, kcndi sinin selâmet ve serbestçe inkişafııu her türlü siyasî duygulann fevkinde görmektedir. Bunun için Lehistan bazı ahval ve şerait için akdettiği itti faklara körükörüne bağlı kalmıyarak müstakil bir siyaset takib etmektedir. Meselâ Romanya ile askerî itti fakı olduğu halde bu ittifak Basarabya meselesinde sırf Rusyaya karşı olduğu için Romanyanm dahil bulun duğu Küçük îtilâfla birlikte hareket etmemekte, hatta bunun diğer bir azası Çekoslovakyaya karşı hasmane bir vaziyet almış bulunmaktadır. Lehistan Fransa ile müttefik bulunduğu halde Almanya ile siyasî ve ik nsadî cihetten anlaşmakta bir mahzur görmemiştL gene Fransanm Avrupada kurmak istediği emniyet sisteminin en mühim temellerinden biri saydığı Şark misakma karşı Uluslar Derneğinin son toplanbsuula bile muani bir vazi yet almıştı. Lehistanın içtihad.na göre Fransa hükumeti müttefikine sormaksızın ve danışmaksızm 3 şubat Londra ve 11 nisan Stresa anlaşma lannı yaptıktan sonra Şark misakma dahil olmak için Lehistam çağırmak hak ve salâhiyetini kaybetmiştir. Fransa hükumetinin Lehistana da nışmaksızın Sovyet Rusya ile askeri bir ittifak akdine hazırlanmasına karşı şimdi de Lehistanın gene Fransa ile istişare etmeksizin Almanya ile bir ittifak yaptığmı sabık Fransız nazırla nndan M. Lamoureuxnün Salut Public gezetesinde neşrettiği malumattan anlaşılıyor. Leh Alraan anlaşması Fransa ile Sovyet Rusya arasında e «aslan kararlaşnnlan, fakat henüz neticeye bağlanmıyan karşılıkh yardım muahedesi gibi askerî mahiyette teda fuî bir ittif aktır. Çekoslovakyanın Fransadan evvel Sovyet Rusya ile askeri bir ittifak yapmış olması ihtimal Lehistanm, Fran sanın ne yapacağını beklemiyerek Al manya ile ittifak aktetmesini tesri et • miştir. Lehistanın eski ve yeni bağlanh lanna rağmen siyasetindeki istiklâl ve hürriyeti bırakmadığma yeni bir delil de Uluslar Derneği konseyinin karanna iştirak etmiş olmasıdır. Lehista • nin siyasette istiklâlini muhafaza etti ği, ve kendisine ikinci derecede dev let muamelesi yapılmasına hiçbir za man razı olamıyacağı şimdi Fransa tarafından iyice anlaşılmıştır. Bunun delili Fransa Hariciye Nazınnın ya kmda yapacağı seyahatte Moskova dan evvel Varşovayı ziyaret etaıeğe karar vermiş bulunmasıdır. Muharrem Feyzi TOGAY Dün diploma aldılar ve Taksim abidesi * önünde parlak merasim yaptılar Doâfu desil mi? MÜTEFERRİK Milliyet arkadaşımız dünden itibaren öz türkçe (Tan) adıle ve yeni bir kıhkla çıkmağa ba^ladı. Arkadasımıza muvaffakıyet ve uzun ömür dıle rız. Trakya Umum Mufettışi İbrahim Tali dün akşamki trenle Ankaraya pıtmi^tir. Rusyadan gelen motbrsüz tayyare mütehassıslan Ankarada yer için tetkikat yapmaktadırlar. Gazi çifÜiğme civar olan tepeler bu iş için müsaid görülmektedir. Daha iyi bir yer bulununcıya kadar burada tecrübeler yapüacaktır. îleride mütehassıslar memleketin muhtelif yerlerinde do laşacaklar meyil ve hava itibarile % çuşlar için en müsaid olan yerleri sececeklerdir. (Tan) gazetesi tbrahim Tali gitti Motörsüz tayyare tecrübeluri Dünkü meranmden: Cene zabitlcr abideye çelenk gotüruyorlar, nep bir ağtzdan tslıklâl marşı uöyleniyor ve Agâh Hamdi natkana töylüyor Bu sene Halıcıoğlu okulundan çı heyecan içindeyiz, çünkü arnk yurd karak diploma alan 1800 ihtiyat za* korunması için kendimizi hazır görii biti dün sabah merasimle Taksim &biyoruz. Çelik irademiz. hnanla dolu desine çelenk koyarak Büyük Ata kalbimiz, yüksek bilgimiz ve damarlatürke bağlıhklannı gösterdiler. nmızda coşan asil kanımızla yılmaz Saat dokuzda Kasımpaşa iskelesi • orduya kanşıyoruz. ne çıkan genc asubaylar İstiklâl cadRuhumuzda kanıyan askerlik, yükdesini, önlerinde bando olduğu halde sek mektebimizin bize asladığı hı?la Taksim meydanma geldiler. Bu yu Türkün bükülmez kolunu bir kat dariiyüş esnasmda caddeleri. aparumanha kuvvetlendireceğiz. Biz 1300 den lann pencerelerini doldurmuş olan fazla ihtiyat subayı bu yüksek abide halk büyük bir heyecanla Cumhuriyet önünde ve Atatürkün huzurunda yurd ordusunun yeni elem&nlannı alkışlı koruması için and içerken Cumhurivet yordu. ve vatan uğrunda kanımızı son damlasma kadar dökeceğimizi bütün cihana Taksim meydanmda abidenin o haykınyoruz. nünde Orgeneral Fahrettin, Tümge neral Halis, ve birçok yüksek zabit Bütün dünya bflsin ki Türk yurdu ler hazır bulunuyordu. Saat onu yirgoz konmaz, el sürülmez ve bölünmez mi geçe bandonun çaldığı İstiklâl marbir büründür, ve bütün kalacakhr. Bu şile merasime başlandı. Selâm vaziyebütünlügü yaratan Atatürke bin mbtinde dinlenen marşı 1800 genc yarnet!» subayın söylediği îstıklâl marşı ve yeBundan sonra kürsüye «relen yedek dek yarsubay mara takib etti ve abiyarsubay Hamid Macid Güneysel hedeye çelenk konuldu. Bundan sonra yecanlı bir şiir okudu. Bundan sonra kürsüye yeni yedek yarsubaylardan yedek yarsubavlar Orgeneral FahretAgâh Hamdi Erazan geldi ve şu çok tinin önünde bir geçid resmi yaptılar. alkışlan?n söylevi söyledi: Fevk^de muntazam olan geçid resmi alkışlarla karşılandı ve Cumhuriyet « Bizler hayatamızın en mes'ud ordusun"n wenc elemanlan alkışlar aen heyecanlı, en gururlu bir safhası olan bugünü Atatürkün huzurunda kut rasmda İstiklâl caddesine doğru uzaklaşblar. lulamağa geldik. Diploma tevzii Türkiin kanı hesabma kazanılan Genc yarsubaylara dün HahcıogCumhuriyet abidesine koyduğumuz lundaki mektebde mekteb kuman^a şu çelengi minnettarlıkla çarpan kal nınm kısa bir sövlevinden sonra dip bimizden çıkanyoruz. lomalan tevzi edilmiîtir. Arkadaslanm görüyorum hepimiz İstanbulun nüfusu Dostluk eseri Rumen gazeteci ve talebeleri Çocuklan Esırgeme kurumu Beyazıd nahiyesi tarafından dün Sütdamlası binasmda bir aşevi açılmıştır. Kaza merkezi başkanı Orhan Tah Bin bir nutuk söylemiş, çocuklar bir ağızdan İstiklâl marşını sövlemişler dlr. Bundan sonra Mehter takımı güzel havalar çalmıştır. Davethlere limonata ve pasta ik ram edümiş, bma gezdirilerek merasime son verilmiştir. Burada 40 çocuğa hergün yemek verilecek, giyinme ve sair ihtiyaçlan temin edılecek, hasta olurlarsa bakılac?ktır. Son zamanlarda şehrımizdeki buğday stoku azalmağa başlamıştır. Ba azalış geçen senenin anormal vazi yetinin düzelişi şeklinde telâkki edılmektedir. Geçen sene bu tarihte şehrimizde 30,734 ton bugday vardı. Bu stok geçen hafta 25,826 tona ve bu hafta da 24 808 tona düşmüştür. Bu sene Budapeşte panayın 10 mayıs 935 te acılacaktır. Bu itibarla sergıye gıdecekler ve gönderilecek eşya için kara, denız ve hava yollarında yüzde 25 ten 50 ye kadar tenzilât yapılacağı Tıcaret Odasına bildirilmı^tir. ^ Yeni sayımda bîr milyonu İtalya eîcisinin koloniye Çocuklan Esir^eme Kurumu bir tavsiyesi bulacağı umuluyor bir aşevi açtı Gizli nüfuslara dair kanunun tatbikmdan itibaren îstanbulda 16,000 mektum nüfu» kaydedilmiî, 9,000 kişinin de öldüğü anlaşılarak nüfustan kayidleri silinmişn'r. Maamafih îstanbulda gizli nikâh ve nikâhsız ana babalardan doğmuş çocuk miktan az olduğu için burada fazla kayid muamelesi olmamıştrr. Buna mukabil diser vilâyetlerde bilhassa köylerde bu miktar mühim bir yekune baliğ olmakta • dır. Beş sene evvelki tahrirde Istanbu lun nüfusu 770,000 bulunmuştu. Halbuki nüfus kayidlerine nazaran İstanbulun nüfusu 1,100,000 dir. Yeni yapılacak olan sayım, îstanbulun hakikî nüfusunu tayîn etmi; olacakür. Maamafih şehrimizin nüfusunun 800900 bin arasmda olduğu tahmin edilivor. Yeni îtaîyan sefiri M. Calli dün ttalyan kulübünde İstanbuldaki Ital yan tebeasile temasta bulunmuş ve bir nutuk söylemiştir. Sefır bu nut kunda ezcümle demiştir ki: € tstanbulda îtalyanlar, eski devrin son zamanlannda Türkiye haya Buğday stoku azalıyor tma faal bir surette iştirak etmişler dir. Koloninin bugün birinci vazifesi yeni Türkiyeyi tanımak olmahdır. Yeni Türkiye millî yükselme arzu sundan doğmuştur. îtalya bunu en iyi anlıyabilir. Çünkü yeni İtalya da bu hislerden doğmuştur. Bunun için herbirinizin Türk inkişafı için sarfe dilen mesaiye elinizden geldiği kadar yardım etmenizi tavsiye ederim.» ŞEHİR tSLERl Yangın telefonlan Yangınları derhal itfaiyeye haber vermek için Belediyenin şehirde yaptıracağı otomatik telefon tesisatına aid tetkikler bitmiştir. Hazırlanan projeye göre, bir defaya mahsus ol mak üezere her binadan büyüklük ve kıymetine göre üç ile yüz lira a rasmda bir para tahsil edümesi teklif olunmaktadır. Ankarada bulunan Vali Muhittin Üstündağ bu projeyi Dahiliye Vekâ letine verecek ve kanuniyet kesbet mesini temine çalışacaktır. Kanun meclisten çıkınca derhal tesisata başlanacaktır. Bursada tütün satışı Bursa (Hususî) Burada tütün satışı hararetle devam etmektedir. Yabancı firmalardan Amerikan Gerl Tabako ile Ostro Türk Şirketleri durmadan tütün almaktadırlar. Son haf talar içinde Bursanın en güzel tütün, yetiştiren mıntakası Kızıklardan çok miktarda tütün gelmiştir. Budapeşte sergisi ÜMAmA Akaym ilkbahar tarifesi başladı Akay İdaresının ilkbahar tarifesi nin tatbikına başlanmıştır. Yeni taıife ile Adaya bir posta daha ilâve e dılmiş, diğer hatların seferleri de çoğaltıimıştır. Rttmen talebelerile beraber fihrîmize gelen Romanyah gazetedte* matbaamuda arkadaşlarımızın arannda Bufere? Ünivenitesine mensub kız ve erlcek talebeden mürekkeb 61 kiçilik bir talebe kafilesi dün »ehrimize gclmiştir. Talebeler arasında Rumen gazetecilcrinden bazılan da vardır. Romanyah talebeler. Millî Türk Talebe Birliği tnrafmdan karşılanmış ta. MİMfirlerimiz dün Taksimda vt Universitede yapılan merasimlerde bulunmuşlardır. Rumen gazetecileri de matbaamızı ziyaret etmiştir. Mbafirlerden kız talebeler Çapa daki Kız muallim mektebinde, erkek talebeler de Galatasaray lisesinde misafir edilmijlerdir. Marika ismınde bir kadın dün Galata rıhtrmından vapura girmek isterken hareketi şüpheîi görülmüş ve zabıta memurlan tarafından yakalanarak üzeri aranmıstır. Araştırma ne ticesinde bir ilâc kutusuna yerleştirılmiş beş yüz Türk lirası bulunmuş tur. Türk parasını koruma kanununa muhalif olarak para kaçırmak iste diğinden dolayı mahkemeye verilmek üzere yakalanmıştır. Beş yüz lira kaçırırken yakalandı Tenzilâtlı yük tarifesi Akay İdaresi bu yaz Adalara taşı nacaklara bir kolaylık olmak üzere götürülecek eşya için tenzilâtlı bir yük tarifesi tatbikına karar vermiş tir. 15 mayıstan itibaren bu tenzilâtlı yuk seferleri başhyacaktır. Cumhuriyet Nüshası S Kuniftnr j Türkiye Harrç Bugün gelecek seyyahlar Alman bandıralı Monte Roza va purile bugün tstanbula 350 seyyah gelecektir. Alman bandıralı Monte Roza vapurile dün îstanbula 350 Alman seyyahı gelmigtir. ECNEBİ MEHAFÎLDE Senelik 1400 Kt. AJtı aylık 7S0 Alman seyyahlan Oç aylık 400 Bir aylık 150 şeraiti) & ^o 1700 Kr. 1450 800 yoktur