24 \JUiiiutii iJ Ct TELGBAF Formoz zelzelesinln tüyler ürpertici tafsilâtı Bazı yerlerde ölenler okadar çok kî kaîan lar cenazeleri kaldırmaya yetişemiyorlar |BUGUN DEBU. Bayram etmiyenîer Eski andaçlardan TEVFİK NEVZAD Halid Ziya Uçaklıgil kil eden para maarif veznesinden çıktığı gibi fıkrin de maarif müdüründcn çıktığmda şüphe kalmıyordu. Yalnız Emrullah Efendi kadar muhakeme sinde isabet, bütün harekât ve sekenabnda manhğa rmıtabakat kabilinden frtri vasıflan müsellem, hakim meşrebinde bir adamm bu çıîgınlığa ve bu şeraitîe teşebbüs etmiî olmasma bir izah bulmak mümkün defildi. Hakikaten öğrenildi ki hükumetçe haklannda yapıîan takıb hem siyasi hem adlî zemmlerde yüriimeğe başlamrşb ve siyasî takib akamete ugrasa bile adîî takrbm onlan gerisin geriye çevireceğinde şüphe olunamazdı. Nasıl para sayesinde gidebilmişlerse gene o para dolayısile avdet edeceklerdi. Ve öyle oldu. Emrullah Efendiyi burada bırakalım, Hasan Beyin bu vak'adan sonra memîekelinde huzur ve rahatınm, mesleğinin, bütün mevcudiyetine müteallik şirazenin muhtel olduğunu işareüe iktifa edelim. Tevfik Nevzada gelince bugüne kadar uzaktan yakındaa tanıdığım binlerce insan enmuzecleri arasında zekâsının müstesna yüksekligi, vicdanının bir çocuk masumiyeti kadar temizliğı. liyakat ve iktidaroun her tnıişkül vazifeyi bir oyuncak mesabesinde telâkki edecek kadar derinliğüe onun ayannda addedilecek pek az şahsiyete musadif oldum. îfte bu müstesna adam bugünden itibaren Abdülhamid idaresinin kancasuıa takılnuş oldu, ve bu kancayı orada burada vakit vakit tahrik eden garezin. hasedin, kinin, ve kiilâh kapmak sevdasının elleri ozanarak hayab arük bedbaht safhalar geçirmeğe mahkum olaa biçareyi hapisten hapise, menfadan menfaya atb; arasıra tevakkuf devreleri oldu; bu müselsel işkencenin lusa uzun fasıla lannda guya öldürülmek için hançer lenen bir mazlumu biraz daha dirilsin, biraz daha canlansın da tekrar öldürülmeğe başlansın diye ona nefes almak, tuyun üstüne çıkmak. tekrar kendisini derleyip toplayıp önünde gülümsemeğe başlıyaa mes'ud bir yaşayışa doğru tekrar koşuyor görünce bir daha yakalıyarak oradaa «raya sürüklediler; tekrar bir mekkâre semeri üstünde memleketi bir baştan bir başa geçirterek şifa kabul ebniyecek bir hastalığa uğrattılar, iki kolunda iki kişiyi yerden kaldınp dakikalarca hıtacak kadar bir kayadan yaratılmif zannolunan vucudünü yıprattılar, çürüttüler, nihayet ilertuar bir yerini bırakmadıktan sonra bir ta?ra zindanma atblar. Ve bir gün, bu, hayat kabiliyetini çoktan kaybetmiş vücud zindanm kuyusuntîa bulundu. Cismanî ku\rveti iflâs ettikfen sonra manevî kuvveti de tükenmiş te bu netice onun için mi ha sü olmuştu? Yoksa manevî kuvvetinin bir turlü oldürülemiyecegine kanaat edilerek nihayet onu bir kuvu dibinde söndürmek mi istenilmişti) îşte Tevfik Nevzadm benimle veda ederken kurdugu muamma gene böyle halli mümkün olmıyan bir muarnma ile bitmiş oldu. Bugün gene bu muammanm karşı«ındayım, muhakeme ederken ikinci ihtimali kabul edryorum, hatta bunda |üphey« Hle yer kalmıyor. Fakat muha\emeyi susturup ta yalmz göz lerimi yumarak onu lâkırdı edercesine kolayca şiir söylüyor, bir oyun yaparcasına süslü yazısile bir yandan dostlarile şakalaşarak bir yandan mühim bir mevzu hakkında makale çırpışttnyor, sonra ne olursa olsun, en gam ve hüzünlü zamanlannda bile, bütün hayab şakrak kahkahalarla karşılıysn şetareti taşıyor görürken onu bir kör kuyuya ablryor görmekten hayaüm irkilerek sanki ben de birlik kuyuya düsüyor gibi oluyorum. O halde birinci ihtirna!?... Yok, o da degil, o kadar güîen bir adam o kara şeye de mi gülerek koşmak için kuvvet buldu? Bunu da kabul etmek istemiyen bir inadîa muammayı gene muamma halinde bırakmağı tercih ediyorum. a [HEM 0 NALINA M1H1NA Ikhsad ve Tasarruf cemiyetinin üçüncü kongresi Yazıcıhk ömrümün bugün ellinci oîan çok uzun, bedeni fazla ge yıhnı yaşıyorum. Onunla bu ömrün niş, artık yama tutamaz olduta başlangıcında tamştırn, hemen ilk ğu için yırtıklan kendi haline tamşıkhk hasıl olur olmaz sevişmek te brrakılan ceketinin üzerinde, belki heberaber başlamrç oldo. Sade seşivme nüz tamamile kablaşmamış gevrek kedegil, yazrya birlik başladık, evvelâ miklerini inciten bir kiife.. Çıplak a îzmirin ilk mecmuası olan Nevruzu yaklan, günlerden, haftalardan, aybir arada çıkardık, gene îzmirin ilk lardanberi bir lokma ekmek peşinde gazetesini resmî «Aydm» gazetesini bazı koyler yîyeceksiz kalmışbr. Ka koşarken bulaşan çamurSardan görünTokyo 23 (A.A.) Fonnoz zelsaymıyorum bir arada meydana koybaran nehirler yeni bir tehlike teşkfl mez bir hale gelmiş.. Başında astarzelesinin sebeb olduğu insan zayian duk, senelerce bir masanın üzerinde etmektedir. Deyli Telgraf gazetesine sız, renksiz, biçimsiz bir kasket. Ömhakkmda neşredilen resmî son ma!ufikir döktük. Yazıya birlik başlamak göre, kurtarma işleri de çok muşkül ründe oyuncak tutmamış, se\incle çırmata göre, 3065 ölü, 7889 ağır yarabelki büyük bir iş değildi; fakat hayaşartlar içmde cereyan etmektedir. 25 pmmamış minimini ellerile, sırbndaki fa re 1 490 hafif yarab vardır. b, insanlan, dünyayı, hele bedbaht bin kişi yurasız kalmışbr. Bunlann kısküfeoin, koltuklanaı kesen iplerini aTaihoka 23 (AA.) Tayyarememlekeb birlik gördük, tanıdık, sevmı azamı çamurdan yapılmış olan evrada sırada oynatıp, düzelterek, Ba dık; iğrenilecek şeylerden ve adamlar!er zelzele sahasında iki bin mil a n lerin yıkılması neticesinde aldıklan yalıkpazan denilen, Istanbul midesinin Tnrâı tahribata manız kalmış olduğo dan birlik tiksindik, onlara birlik km ralardan ölmüşlerdir. Buna mukabi! yiyinti müteahhidi, kirli caddede günnu tespit etmişlerdİT. bağladık, ve bedbaht yurd için bir arahafif Japon evleri mühim mukavemet delik nzkını kolluyordu. Tajrmis gazetesinin muhabni, petda, iki göğüs içinde tek bir yürekle !> ; göstermişl' " !ir. roî r e şeker fabrikalannm masun kalbirlik sızlayıp ağladık, onun saadeti, Çocuk bayramı imiş!. Bir gece evtrandald zelzele dığım yazıyor. Toyoharaya yakm bir istikbaîi için gene hep iki ba} içinde vel, zenginin de fukaranın da muhteParis 25 (A.A.) Tahrandan köyde Öîenlerin adedi o kadar çoktur ayni düşüncelerle ya§ıyan hulyalan lif sebeblerden ileri gelme yorgunluk gelen bir telgrafa göre Maderan vilâkî, kalanlar ccnazeieri kaldrrmağa kibirlik yaptık. ve dermansızugını avutan uykuya dayetinde vuku bulan zelzele yüzlerce fayet etmemektedir. Kioı derdi ki bu derece sıkı sıkı birlarken. oturmaga gelen komşuların. ki'inin ölümüne sebeb olmuştur. MuhDün saat üçte şiddetli diger bir zelbirine bağlanmış iki varlığın. gelecek kulakianna aksetmiş olan lâkırdi lutelif mıntakalarda enkaz alhndan 500 zele Taisu sakinlerini korkuya düsüryıllann göğsünde saklanan talihlen rıntılanndan buna agâh olmuştu. cesed çıkanldığı bildirilmektedir. müştür. Münakaleleri kesilmiş olan o kadar ayn, o kadar başka olacak? Fakat bayram ne dcmcktir? Bunu ıınıııııiMiııııııııııllllllllinnnHlllllHtll Elli yıl... Bu elli yılın kırk yılı bibilmiyordu^ Omründe öğrenmemifb ribirimizden, ilkönce muvakkat, sonra ki, bu sözlere bir kıymct versia. müebbed bir aynlıkla geçti; fakat buSabah olunca, o, gene her vakitki gün hâlâ, hele şu sahrlan yazarken, gibi küfesini sırtlamış, Balıkpazarnıa kendi kendime ömrümün en ziyade deinmişti. Acıkan kannlannın her dileğini yerine gebrebilen bahtiyarlann er rin iz bırakan bir sevgisinin hicranile zakmı taşıyacak, kazanacağı beş on sızlıyorum. Artık. kimbilir, hayabn hangi do • kuruşla, dul annesinin, yetim kardeşlenemec yerinde biribirimizi görmek fırrinin yüzlerini güldürecek, gönlünce sab düseceğini düşünerek aynhrkcn, bir bayram da o edecekti. Varşova 23 (A.A.) Hükumet Tevfik Nevzad yutkundu ve bana örAnkara 23 (Tdefonla) O da çocuk degil mi?. ögleye doggazetesı olan KurjeT Codzienny, Le tülü bir sesle: «Halid Ziya, dedi; segma marutnat, takas tahkikatmm e • ru, mrzıka seslerini, çalınan düdüklehistanîa Almanya arasmda gizli andnelerce berabeT yaşadık; senelerce bihemmiyetli neticeler vcrecck şekilde ri duyunca, Eminönüne çıkh. Kendi laşmaiar bulunduŞn hakkindaki ya ribirimizin derdlerine ve sevinclerine idevam ettiğini gösteriyor. Tahkikat, yaşında birçok insan yavrulan. oto banci haberleri tekzib ederek şunlan ortak olduk, biribirimize en hususî, en yalnız kereste takası yolstrzluğu hak mobillere binmiş, süslü kıyafetlerini, kında değil, alelumum takas işleri yaziyor: şahsî hislerimizi döktük; fakat... şen simalannı, saf bir tebessümle yaetraftnda açılmrçbr. Maamafih bunlar «Bu haberler, Avrupanın garbmde, Burada biraz durduktan sonra ilâyılan dudaklannı pencerelerdeo tejhir arasmda flk defa ele alınan ve en müLehistan için gayrimüsaid bir hava yave etti: ederek, gcçiyorlardı. hira görünen kereste istnin bir safha ratmak maksadile ve kasden yapılmıj ... Fakat yakmda göreceksin kî Mea'ud çocuklar görmekle kendi sı ikmal «dilmiştir. Bu yolsuzluğun tecrübeler mahiyeb'nde telâkki edil biribirimizi anlamamısız.., bahtsızhğmı unutan küçücük küfeci, ikinci safhası ise hariçten gelmesi bekmelidir.» Hayretle yüzüne baküm, lâkin o ellerini, delik ceblerine soktu, çıplak lenen vesaikle açılmrç olacaktır. Bu suAnkara 23 (A.A.) Lehbtan bu muammadan fazla birşey sezdirmek ayaklannın üzerinde dikildi. dalgın ve retie degerinden fazla krymet takdir büyük elçili<Hnd«n gönderilmisbr: istemiyerek kaçar gibi aynldı. mütebessim, kafileyi seyre daldı... edilmekle berabcr memleketten çıka «Lehistanla Almanya arasmda siTevfik Nevzadı düşünürken hep nrmış gözüken mallann denildiği yerGözlerinde ne bir hased gölgesi, ne yasî ve askeri teşriki mesai için bir iti bu son sözlerini de halletmeğe çalışırlere hakikaten aönderılip gö"nderil«ıe bir isyan emmaresi vardL Bilâkis, bülâfname akdedilmiş olduğuna dair ecdım. kim derdi ki o zamanm son sözdiği de anlaşılacakbr. yüklere ibret olacak bir feragat, bir nebi menabiinden sızan haberlerin aleri hayabnın da bana hitaben söylcnasaletle. başkalannın sevincine •evinisıl Ye esası olmadığı gibi bazı Fransız Alâkadarlar ifin uzun uzadrya sümiş. son sözleri olacakb, ve bu veda yordu.. gazetelerinin ne^retmiş olduklan meruncemede kalmaması için tahkıkab yalnız tzmirle îstanbul arasma değil, tin de uydurmadır.» Ulah, dcfol oradan! M böylece iki kola ayırmağı doğru bulyaşamakla Öiüm arasma giren bir vemuşlardır. Bunun için gaz kaçakçı da idi. lı|rı tahkikab da bu şekilde yapılmış, Çekil, diyorum sanaü YürüseBir müddet sonra bir haber bu mudiğer kısmı ayn olarak mahkemeye ne! ammanın hal anahtannı getirmiş oldu. verilmistir. Gazetelerde tütün takası Ayni zamanda zayıf omuzlanna iDediler ki Emrullah Efendi. îzmir etrafmda yeni bir flıbar yapıldığı ya nen bir yumruk, bayrara eden kendi Maarif Müdürü, Güzel Hüseyin Bey, zılmıştL gibilerin geçişini seyrelmekten başka îzmirin tanılmış davavekillerinden, ve Sözüne güvenilir mehafilde yapb bir suçu olmıyan bu çocuğa, hayatta Tevfik Nevzad, üçü birden Avrupağnn tahkikat, bu meselenın yeni olmahiç bir bayramdan. hiçbir şenlikten ya kaçmışlar. Bu habere ilâve olunan dığını göstermektedir. Alâkadarlar, nasıbi olmıyacağını bir kere daha öğçirkin birşey daha vardı: Bu firan tütünle birlikte halı, gülyagı takası işParis 23 (A.A.) M. Franrois, retmiş oldu.. Emrullah Efendinin Maarif Müdirilcrinde de tetkikata girişmişlerdir. Maahaftalık Marianne gazetesinde «Al yeti veznesinden aldığı bir para ile yapHayata karşı koymaktan yorulmu? mafih btmlar hakkmdaki tahkikat manya harbi nasıl hazırlryor. Gi?li mışlar. başcağızını onüne iğdi.. Dolan gözlehenuz nereye vanlacaemın kestirilmetayyare sahalan» başhğı ahında bir rini, yırük yenlerile silerek, gene şu Muhayyilemin bütün kuvvetini bu sine yanyacak kadar ilerlememiştir. •aakale neşretmiştir. nun bunun yükünü taşımağa gitti... muammayı ihata etmek lâzım gelen Muharrir bu makalesinde Almantafsilâtı icad ve ihya etmek için sar Bu son vak'aya ben bizzat şahid yanın resmî vesaika nazaran istatis • fediyordum. Ve mümkün değil makoldum.. Ve hükumetimin, çocuk baybklerin bild^rdıkleri gibi 62 değil 253 bul ve makul bir izah bulamıyordum. ramını tesis etmekle güttüğü yüksek tayyare sahasma malik bulunduğunu Emrullah Efendi isbkametin, iffetin maksadı anhyanlardan biri olduğum Ankara 23 (Telefonîa) Milli J ve hatta bu miktann da asgari oldu müşahhas bir timsali idi, velev iade eiçin, o maksadı henüz kavnyamıyan ıktısad ve Tasarruf Cemiyeti perşemğunu. çünkü 2500 kadar hava sporu dilmek üzere olsun vezneden para albelediye memurîannm bulunduğunu be günü üçüncü kongresini yapacak cemiyetlerinin mütemadiyen yeni taygörmekle miitellim olarak, mahcub ve mak keyfiyetinin maddî cihebnden br. Cemiyetin son iki yıllık çalışma yare sahalan hazırlamakta olduklan başka manevî çirkinliğine nasıl vâkıf caüteesir, idarehaneye geldim. raporlan hazırlanmıştır. Raporda, bünı ve buna butün spor ve yanç saha olmaksızın buna cesaret ebnişti, husu* tün memleketleri kasıp kavuranm buhErcümend Ekerm TALU lannı ve deniz tayyareleri için tanzim sile firar hâdisesini siyasî mahiyetinranın Türkiyemizde yeni bir açılış ve edilmiş olan gölleri ilâve etmek icab den çıkaracak hudud yükseliş devrine başlangıc olduğu ha Bir heyetimiz Rusyaya gitti şümulünü nasıl olan bu filin düşünmeve edeceğini yazmaktadır. Son zaraan olmusbı da brlatılmakta ve memleketin ekono larda vücude getirilmiş olan tayyare Moskova 23 (Hususî Muhabirimizmişti? Diğer ikisi aile, ve. memleketmik bünyesindeki değisikliğin iki yıl sahalannda atelyeler ve yeralb handen, telsiztelgrafla) 1 mayıs şenlerinde haiz olduklan mevki, ibbar önce kooperatıf cemiyeti tarafından garlan vardır. Bu hangarlardan ayru liklerinde bulunmak üzere bu sabah ileri sürülen mütalearan ne kadar ye kavgularile bu cinnet hareketini hazamanda 16 tayyare birden çıkmaktaOdesadan buraya bir heyetimiz gelrinde olduğunu gösterdiği kaydedıl yallerinden bile geçirmeğe mezun de dır. Bütün bunlar şehirlerden uzak mistir. Bu heyette savlavlardan Mu mektedhr. ğildiler; yalnız her ikisi için de izahı larda ormanhk mıntakalarda vücude zaffer, Sükrü, Adnan, ManSuattan mümkün bir nokta vardı; her ikisi de, Hükumet, buhranı ulusal ekono getirilmistir. Şekib, Nasuhi vardır. Heyetimiz Sovtabiri mahsusile ve başka başka neviden minin yüzünü güldürecek bir siyasaya Mecroua, bu teşekküllerin başlan yet hükumetinin misafiridir, mayıs ipfıtretlerinin icabile önünü ardım dü mevzu yapmıştır. Bu yüksek ve ileri na getirilmiş olan zabitlerin isimlerini şünmeden her cinneti yapabilirlerdi. tidasında Leningradı, Harkofu ve digörüşle alınan kararlar ve sanayileş bile vazmaktadır. Bir isret âleminde birincisinin zihnine ğeT sanayi merkezlerini ziyaret edecekme siyasetine verilen hızdır ki «yerli Mısırda neler oluyor? ablan bir tohum derhal tenebbüt eder tir. Heyetimizin geldiği trenle, Sümer malı kullan» sembolünü aktif bir telve işreu'n tesirisinden uyanmak o toLondra 23 (A.A.) ' Mısır KraBank tarafından staj için gönderılea kin haline getirmi'tir. Tasarruf cemihumun dalbudak salıvermiş kökürtü lmm Emlâk müdürü îbrahim Paşa yet, iki yıl evvelki kongresinde bir istek talebelerimiz de gelmiştir. koparrp ftfmak için imkân bırakmazdı. nın çekilmesini Daily TelgTaph gazehalinde sunulan seTgi evinin kuruluşu Digeri öyle uyusal, başkalannın tesiri tesi, sevinçle karşılryor ve diyor ki: için yüksek yardımlanndan dolayı hüalhnda pulad kadar sert hilkati cıvık «Bu, Ingilterenin nüfuz ve hay kumete, belediyeye ve alâkadarlara bir hamur halini alan öyle yumuşak bir siyeti için bfr murafferiyettir. Şimdi teşekkür etmektedir. 9 vm 10 ancu sahifelcrd» adamdı ki, firarın maddî vasıtasını teşden sonra, milliyetperver Vefdistlerin harekâtma sed çekmek ve ıslahab tesri Bir kasab pervanesiz bir vapur etmek mümkün olacakbr. icad etti îbrahim Paşanra şahsî vaziyeti, Paris 23 (A.A.) Pervanesiz, kü kendisinin devlet işlerine müdahale reksiz ve y^lkensiz olarak, saatte 20 sfni ve hükumetin siyasasına ket vur kilometro süratle işliyen bir gemınin masmı kolaylaşbnyordu. O derece tecrübeleri muvaffakiyetle neticelende ki, Mısın idare eden Kral değil de miştir. sanki îbrahim Paşa idi.» Bu icadın sahibi, Durdainde oturan VılantenMesnager isminde Britan Gümüş piyasası yükseliyor yalı bir kasabdır. Londra 23 (A.A.) Gümüş piGemiyi işleten, bir motörle müte yasasında yüksek bir tereffü kaydedüharrik emme basma bir tulumbadır. miştir. Peşin çubuk gümüş ons basma Tulumba, baş taraftan suyu eme 30 15/16 dan 32 3 '8 e, iki ay vaderek, gemiyi ileriye yürütmekte ve lisi 31 1/16 dan 32 1 /2 ye çıkmış sonra arkadan boşalan bu sular da br. İnce gümüşün peşini 33 3^8 den denizin sathına tazyik yaparak ge 34 15/16 ya ve iki ay vadelisi 32 1/2 miyi itmektedir. den 35 1/8 t çkmıjtır. Saliantılı uyku Yolculuk hauratan: nsan çocukken kucakta, salıncakta, befikte sallanarak ve sarsılarak u Çatallaşan takas yolsuzlukları Tahîdkat birkaç koldan ilerliyor Leh Alman ittifakı yalan mı? Lehistan cıkan şayialan tekzib ediyor Almanya lıarbe nasıl hazırlanıyor? Almanyada 258 tayyare sahası varmış! yur ama büyüdüğü zaman yataklı vagonun döşeğinde uykuyu yadırgı yor. j Binbir gıartı ve binbir salınb içinde uyumak kabil olmuyor. Gazeteci arkadaşlaria herşeyden bahsettikten sonra yataklı vagonun tam da tekerleklerin üstüne raslıyan kompartiraa « nında bir hayli uykuyu bekledıkteö sonra kalklp peacerenin önüne oturdum. Bulutlar arasısdan süzülen bir mehtab Çekmece gölünü gümüf bir tepsiye çevirmiş. Düşünüyorum ki trenle îstanbula gelip gidenleri hep gece gebrmeh' ki Bakırköyden sonra başlıyan harab teneke mahalleleri yerine böyle efsanevî güzellikte bir ls tanbul görsünler. Bu şehirde bizim yapbğımız çirkinliklerden haberleri olmasra, yalnız tabiatin yaratbğl güzel' liklerin hayranı olsunîar. Bir vapur gibi öten kalın sesli lokomotifimiz arasıra bağırarak yoluna de» vam ediyor. Karanlıkta Trakyay» görmek kabil değil. Zaten görecck çok bir şey de yok. Çaresiz uyumayı bir daha tecrübe etmeli... Kâh çok, kâh az saüanan, bazan duran bu beşikte horul horul uyuyanlar, beaun gibi yan uykuda yan a yanık yatanlar var. Bulgar hududu • nu geçerken pasaport ve gümrük muayeneleri için kaldınlacağunızdan endişe ediyorduk ama komşulanmız bizi rahat bırakmak nezaketini gösterdiler. Sivilingraddan geçtiğimizi binnisbe uzunca bir durmadan sonra, lokomotifimizin değişen düdüğünden anla dım. Bizim makinenin davudî sesi yerine şimdi, tiz bir feryad kaim olmuştu. Bizim agırbaşlı lokomotifimiz pek kısa ve nadir bağınrken Bulgar lokomotifi sık sık ve uzun uzun yaygara yı basryordu. Ortalık ayînlamnca ben kafamm durmadan işlediği bu yan uykudan vaz geçerek tekrar pencerenin önüne oturdum. Buîgaristanda degil de sanki în^ilterede idik. îslak topraklardan, yeşil tarlalardan kalra bir sis kalkıyor, birkaç metro ilerisi g3* rünmüyordu. Sabahm bu mahmur saatmde BulgaT köylüleri bile henüz evlerinden çık mamışlardı. Buralan bizim memlekete nekadar benziyor. Yalnız koy evleri biraz daha mamur. FJcilmemiş brr karış yer yok. Dağlann bazı yüksek tepelerinde karlar henüz duruyoT. Şipkayı düşünüyorum; asrrlarca buralarda yaşıyan cedlerimizi düşünüyorum. Bulgar zabitlerinden, sivilleı^ den ve kadınlardan mürekkeb buyük bir atlı grup, bana eski Türk akîncılannm buralarda at oynatrıklarmı hattrlabyor. Viyana kapılanndan, Maca ristan »ralanndan Trakyada bir avuc ycre sıbştığnnız zamanlar ?r?mek çibi zihrimdtt» ^eçiyor. Bütün buralan kıIJC kuvvetile fetheden ecdadımızın tesamüh ve ulüvvücenablannın, cemiyeti akvamlardan daha kuvvetli olduğunu görerek teselli buluyorum,. Rus artistleri Türk sân'ati hakkında tetkikat yapıyorlar Ankara 23 (Hususî muhabirunîfc den telefonla) Moskova Btij*uk Devlet tiyatrosu aıtistleri burada^ Turkiyeyi ziyaret vesilesile Turjc san'at ve musıkisi etrafında tetkıkatta bulunmaktadırlar. ^ın'atkârlar, Ankarada, senionik musikiye ve orkestraya karşı olan bürük alâkaji bilhassa kaydetmek tedlrler. Orkestra şefi maystro Ştanberg bu münasebetle demiştir ki: « Flârmonik orkestra materyal itibarile çok zengin olduğu gibi teknik işte de çok olgundur. Halkevinde muallimlerle talebeye verdiğimit konserde orkestradan aîdığım netice beni çok memnun etti. Kısa bir muddet beraber çalıştıktan sonra bu or • kestra ile Londra ve Berlinde kon serler verebilirim. Bence orkestra nıza lâzım olan şey iyi bir şeftir.» San'atkârlar yarın akşam Halke vinde halka bir konser daha vere ceklerdir. Sovyet artistleri çok iyi kabul gördükleri Ankarada bir hafta daha kalasîklar ve mayıs başmda t*« t^ibula ^ideceklerdir. Dil kılavuzu Halid Ziya UŞAKLICİL Yazısız hikâye: Şeytançekici küçüğün muziblikîeri s Türk gazetecileri Breslavda Breslav 23 (AA.) Alman Mat buatı Millî Federasyonu tarafından davet edılmiş olan sekiz Türk gaze tecısı, Almanyada tetkık seyahati yapmak üzere buraya gelmişlerdır. Breslav şehri dıin kendilerinin §erefine bir ziyafet vermiş ve bu ziya* fette Silezyalı birçok zevat bulun muştur.