Dünya kadınları bugün Yıldız sarayında toplanıyorlar ! Bulgaristanda dahilî vaziyet çok karışık IBaş taraft birtnci s&htfe&el rm>n hazir bulunmalanni da bildir mektedir. Gizli olarak dağıtılan bu beyanname bulunabilen yerlerde polis tarafindan musadere edilmektedir. Çankofun, çiftçi firkası lideri Kiçef ve liberal firkati lideri Ismilof ile bu günlerde çok sıkı temas ettigi ve bu üç şahis arasinda müstakbel bir kabine için anlaşma vuku buldugu da burada kuvvetle •övlenmektedir. Müstakbel kabine için hazırlıklar Başvekil Zlatef te boş durmamakta, o da müstakbel kabine için temaslar yapmaktadir. Bu temaslar 19 mayis tan sonra Çankof firkasindan ayrdan ihtiyat generallerden Roşef, Lazorof, KaHcof ve Vasilyefle olmaktadir. Bu rada deveran eden sayiaya nazaran müstakbel kabineyi General Zlatef değil, siyasi bir şahsîyet' gibi Kalkof leşkil edecek ve bu kabinede Zlatef yal • niz harbiye nazin kalacakhr. Bu müıtakbel kabineye çiftçilerin Pladne grupunun da sokulmasi için temaslar yapümakta ve ba temaslarin iyi neti • ce'er verdiei soylenmektedir. Bir Alman gazetecisinin başından geçen macera \Bas taraU birınrt sahlfede] unutmiyacağim. Rahaümi temin için yanima bir de jandarma verdiler. Köyde ban a yardım eden jandarma on basisina biraz para vermek istedim. Bir tiirlii kabui etmedL Bu hâdise bende büyük bir tesir yaptı, çünkü harb den evvel buraya geldiğim zaman Türkiyede bahfissiz U görülmedigini göz • lerimle görmüştüm. Bahşisin kalkmiş o!masi beni cidden hayrette birakh. Bu hâdise, Türk inkılâbının, köylünün ruhuna kadar iflemis olduğunu en canlı surette ispata kâfidir. Şehrinizde 8 1 0 gün kaldıktan sonra Ankara yolile, Irak, Iran, Hindis • tan ve Uzak«arka gidecer'nv Alman gazetecisi ve feminizm Kamn kongresınde bulunacak nusuıiz? Kendimde o kadar fazla kuvvet hbsediyorum ki zayif adamlar gibi feminist olmayi aklımdan bile geçire mem. Esasen ben feministlere muha • lifim, Vakıâ feminist kongresinin toplandığı bir günde bu yolda »öz föy • Iemek biraz garib görülecektir, fakat ben düsündüklerimi açikça söyleme • ği severim. Beni Almanyadan buraya kadar getiren Mersede» otoaıobilmt herhangi bir kadmdan daha sadık bi lirim. Emin olunuz ki yanimda bir ka din arkadasim olsaydı, muhakkak be • ni çamurlarm içinde yalnız bırakırdı, halbuki otomobilim herşeye ragmen bana sadık kaldı, buraya kadar getir • di, buradan da bütün Asya memleketlerini doIastiracaktirL..» Uluslar D e r n e ğ i Aîmanya hakkmda kararını verdi (Bnftarafı birinci sahifede) ve ekie.iyetle kabul edilmesini temcnni etmistir. İngiliz Diş Bakani, su sözlerle be yanatini bitirmiştir: « Bu teşebbüs, Stresada ahnan son kararm mahsulüdür. Bu karara göre, tngiltere, Fransa ve ltalya, sulhu tehlikeye düşürebilecek muahedelere karşı hürmetsizlikîere her vasita ile mani olacaklardir. Konseye tevdi edilen karar, hepimizin vazi.'esini bir daha göstermektedir. Onun, bir devletin hareketlerinden doğmuş olması, o karar dan istifade etmemeğe mâni olmaz. Kararda mevcud teklifler, istikbal i çin hiçbir kapiyi kapiyacak mahiyet te değildirler.» ttalyan mümessilinin nutka Baron Aloisi, Italyan siyasetinin hakiki vaziyetlere ve umumun menfaat ve hukukunun takdirine müstenid ol • duğunu, fakat Versay muahedeslnin bir taraflı ihlâli gibi Avrupa banşi • nı ve emniyetini ihlâl eden hareket Ieri tasvib edemiyeceğini beyan etmistir. Baron Aloisi, lözlerme devam ederek demiftir ki: « ttalya hükumeti, tngiltere ve Fransa murahhaslarinm beyanabna istirak eder. Muahedelerin tadilini kanunî bir yolla elde ehn<>k kabîldir.» M. Bekin sözleri Lehistan Hariciye Naziıt M. Bek, Almanyanin yeniden süâhlanmasi hakkmdaki karar suretile, muahedelerin yeniden ihlâli halinde Uluslar Kuru mu tarafından yapilacak hareketin takviyesi için ileri süriiien tekliflere daîr hükumeti narnına ihtirazî kayidler dermeyan etmistir. M. Bekin fikrine göre, yeni taahhüdleri ihtiva eden programlarla madde leri çoğaltmak suretile ne misakm kuvvetini yükseltmek, ne de Uluslar Ku • nımunun hareketini daha müessir bir hale koymak kabil değildir. Yeni bir misakla emniyetin tak • viyesi için yapilan teklif hakkmda M. Bek demiştir ki: « Polonya ile komşusu olan iki büyük devlet arasindaki münasebatta iki mühim muahede ile istikrar temi • ni kabil oldugu bir zamanda Şarkî Avrupada bansi tanzim için yeni mi saklar akdine dair yapilan teklifler • den dolayi Polonya efkâri umumiyesi hayrette kalmiştir. Bu itütaria açik v e «amîrnT bî/'İÎ : yasetle tesis edilen barism teklif edi • len yeni mukavelelerden müteessir o lup olmiyacağmı Lehistan efkân u • mumiyesi kendi kendine sormaktadir.» len usulün istisnaî mahiyetmî kaydet • mis ve konseyin serbestçe münakaşa etmek, icabinda teklif suretini tadil eylemek hususundaki hürriyetine ri • ayet edilmesini taleb etmiştir. Danimarka mümessili M. Munoh, teklif edilen karar suretinin bazı nok talarile mutabık bulunduğunu, fakat hükumetile istişare ehnek istediğini be< yan etmistir. 18 iNifan A^man gazetelerinin neşriyatı Berlin 17 (A.A.) Alman is tihbarat bürosundan: Berlin gazeteleri, Cenevre karar projesine hücum etmektedirler. Voelkisher Beobahter gazetesf, bu kararı Versay haleti ruhiyesin den miilhem olarak tavsif etmekte ve mütaleasına su suretle devam etmektedir: «Almanya bütün taahhüdlere ri ayet keyfiyetinin arsıulusal hayatın temel kaidesi olduğunu bildiren prensibi tasvib etmistir. Bu nazariyenin am«lî neticelerini 16 ıene beklemistir ve nihayet bir taraflı silâhlanma ile bozulmus olan mü vazeneyi bizzat tesis etmiştir. Fransız muhtırasi Versay boyunduruğunun ilgasına bağlı olan bans için muznrd'ır. Fransa Uluslar Kurumunu Versay cellâdı menzelesine indire rek alçaltmak istiyor. Ahiren AI manyanın Cenevreye avdeti için müteaddid davetler müsahede edilmistir. Eğer Cenevre, Almanyayı mah kum ederse, bu avdet pek mtykül olacaktir.» Deutsche AHgeroein Zeitung ga • zetesi, tahrikten bahsetmekte ve mücrimlerin hâkim kisvesi takmdıklannı •öylemektedir. Beersen Zeitung gazetesi, kendi mükellefiyetlerini meskut geçerek Almanyayı itham eden Cenevredeki ekseriyetin riyakârlığından bahsetmektedir. Bu gazeteye göre, muhtıranm şekli son uyuşma imkânlannı tahrib edecek gibi görünmektedir. Germania gazetesi, kuzu büriinen Fransız kurdundan mektedir. postuna bahset • Ortada dün toplanan komisyonlardan biriti, atağı&a Ftiistin, Yukartda . Sttdan muratıhatiart CBaftarafı birind sahifede) Kongre baskam Madam Aşbi ta * rafmdaa dün akşatn Perapalas otelinde Türk Kadınlar Birligi u u ı şerefine bir ziyafet verflmistir. Ieri gicırdıyaeak! Artık Cennet hurilerine, esrarlı feracelere, fUpheli pencere kafeslerine ebedi elveda! Bir daha dönmemek üxere giden Sultan saray • lannın kuraaz harem agalan, muhabbet odacıları sizlere de ugurlar olıun! önümde Türk gazetelermin en büyügü olan «Cumhuriyet» var. Okuyorum. Türk kadını, bütün dün* ya kadınlannm aeçmek ve secilmek hakinnı almasma yardım edecek mütemeddin devletlerden bunlan istiyecek, ve hulisa TUrk kadını tstanbula dünyamn her tarafından koşup gelen feministlerle elele ve rip erkekğe karsı bugünkü mev kiinin ne olduğunu görüp tayin e decek ve bütün işlerin şöyle böyle hallini bulacak. Bütün bunlan yapan kimdir bi liyor musunuz Daha pek az bir zaman evvel kuvvetsiz, medeniyetsiz, ruhu alçalmıs sanılan ve çev resinin kirmızı ucunu göstermesi • ne izin verilmiyen Türk kadını! Tcrakki cidden müthiştir. Çün • kü Türk kadını serbestmin ilk ba • samaklanna çıkınca belki başka memleketlerin kadınlannm akhna gelen eğlencelere bunca asırlardanberi mahrum bulunduklan şeylere susamıs gibi dalmadı. Aşk ve mu habbete, tereddiye, çılgınlıklara kosmadı. Hemen ifierine sanldılar. Sanki barbar saltanatm bunca seneler mahrum bıraktığı terakküeri hemen birden elde etmege ve hay ret verici bir yaratıcılığa doğru kostular. tfte bunların nepsi Atatürkün kendilerine el uzattnasile oluverdi.» Kongre pulları General Zlatefin aldığı tedbirler Posta Te telgraf idaresi ulusla • rarası Kadın Birliği kongresi hatı raaı olarak 15 nevi pul bastırmıs tır. Bunlar bugünden itibaren 31 kânunuevvele kadar kullanılacak • tır. Rermîmiz pullardan iiçünü gös • termektedir. Diger taraftan General Zlatefle ar«lan açilan atkeri birlikte de faaliyetine devam etmekte ve siyasî bazi şahsiyetlerle temas etmekte olduğu söylen • mektedir. Bu karisik vaziyet karsismda askeri birlik tarafından yeni bir emri vakie maruz kahnamak için General Zlatef tedbirler almakta, bütün kiflalarda ge> ce gündüz nöbetçi bulundurmakta imiş. Burada deveran eden sayiaya narazan hatta zabttajı çok defa ktylalarda yat • maga mecbur ediliyormus. Alay ku • mandanmdan maada hiçbir zabttin *»kerleri gece talimlerine kaldirmamalari emredilmiıtir. Zabitanın maaşı (Bo« tarafı tirinci sahifede) cümeninden geçmistir. Buna göre za bitlerin ve askeri memurlarm 14 derecesi 13 e indirilmekte, liva kumandanlığl yapmiş olan miraJaylarm kanun • daki dereceleri kaldirilmaktadir. Bu kanunun hükmü 30 teşrinisani 935 tarihinden itibaren mer*i olacaktir. Za • bitlerin ve askeri metnurlarin yeni derecelere göre maasları şunlardir: Birinci ferikler 150, generaller 125, fırka inunandanlığı yapmis olan miralaylar 100, temyiz divanı müddeiumumisi ve MiUî Müdafaa Vekâleti hukuk raüsaviri 90, miralaylar ve temyiz divanı azalan ve birinci sinif askeri me> murlar 8 0 , kaymakamlar ve ikinci si • nif askerî memurlar, vekâlet hususî kalem mudurü 70, binbasilar ve üçüncü smıf memurlar 55, kıdemli yüzbasilar, dördüncü sinif aakeri memurlar 45, yüzbasilar ve beşinci smıf memurlar 40, birinci mülâzimler, altind sinif me murlar 35, mülâzimler ve yedinci smıf memurlar 30, zabitvekilleri ve tekizinci sinif askeri memurlar 25, askerî memur muavinleri 20 Iira. Bir Yunan gazetesinin makaleti Atinada çıkan Akropoli» gaze • tesinin nesrettiği «Hanım» başlıklı makaleden: «Kim umardı? On bes «ene ev • vel kime söylesen bütün kalbîle gülmekten kahlmazdı? Türk ka • dnu, harem hayatmın mahpus, e* • rarengiz, yanına yaklasılmaz ha • nnrn bugün dünyanm feministlik tacını tutuyor! Hemcinsi arasında ilk vesayetten kurtulanlann birin • cisi olarak kadın hukukunun bay • rağını ileri gotürüyor. Türk kadınının feci kölelik va*i • yetini (Desenchanter) tinde elem ve sevda dolu şürlerle terennüm «den Piyet Lotinin mezannda kemik İhtiyat zabitleri de bir kongre Topladuar Ergani istikrazının kur'ası Memleketin bu karlsik vazîyetini nazan itibara alan ihtiyat zabitleri ceraiyeti Bulgaristan dahilindeki bütün şubelerinin reislerini Sofyaya fevkalâde bir içtimaa çağirmistır. Bu reislerin verdigi izahata nazaran raemleket dahilindeki vaziyet çok fena ve halkm memnuniyetsuliği artık tutulamiyacak bir hale gelmistir. Halk fakirlestniy, îssix> lUc artmis, alisverişler ölmüs bir halde imiş. Bu kongre dün içtimalarini bitirdi ve aldığı karari daha dün General Zlatefe verdi. Bu karar her nekadar gizli tutulmakta ve bu hususta gazeteIere hiçbir şey yazdirllmamakta ise de elde edebildiğim malumata nazaran bu kararda; bir saat evvel çaliskan, siyasette kirlenmemis ve becerikli şah • siyetlerden mürekkeb yeni bir kabinenin tefküi, askerlerin kişlalara avdetî ve askerî birligin kapatümasi îstenmekte imiş. BerÜJMr Tagablatt gazetesi, Cenevrede takib edilen usulün insanlık hu kukiyle telif kabul etmiyeceğini beyan etmektedir. Bu gazeteye göre, Fran sa itham edicilerin hâkim bulunduk lan bir davada Almanyaya mücrirn muamelesi tatbik etmek istemektedir. Karar Berlinde bomba gibi patlad, Berlin 17 (A.A.) Uluslar Kurumunun kararı Berlinde bomba tesiri yapmıstir. Yariresmî mehafH bilhassa Lehistanin istirak etmis obnasindan çok müteessirdir. Söylenildiğine göre M. Hitler takib ettiği umumî siyaset hakkmda Alman milletinin reyiâmina müracaat edecektir. M. Benesin beyanatt M. Bekin bu müdahalesinden son • ra Çekoslovakya Hariciye Nazırı M. Benes, beyanatta bulunmuş ve üç devletin teklif ettiği karar suretini kabul ettigini söylemiftir. Müteakıben söz alan tspanya mu • rahhasi M. dö Madariyaga, bugün m e v zuu bahsolan meselenin ve takîb edi • Kanunu etariyi değiştirmek ve Diktatörlük kvtrmak ittiyorlarmış Kanunu esasî yeni hayata uygun bir şekilde değistirilecek, fakat bu değiıtirilme kanunî bir surette yani meclis marifetile yapilacakmış. Eğer yeni kanunu esasî memlekette merkezî kuv > vetli bir idareye yani diktatörlüğe karar verirse, ihtiyat zabitlerinin karar • larına nazaran bu kuvvetli sahsiyet ya* ni diktatör, ancak Bulgar Krah Uçüncü Boris olmaliymif, Anlasildıgina göre ihtiyat zabHIeri Bulgaristanda bir kral diktatörlügüne taraftardirlar. MEMDVH TALAT TEZEL Kur'a Ankarada feteOfrken Ergani istikran dahilî tahvilât> ntn dördüncü itfa kur'a kestdesi Ankarada Cumhuriyet Merkez Bankasında çekilmistir. 15628 numaraya otuz bin, 1416 numaraya on be$ bin, 68888 numaraya da 3 bin Iira isabet etmiçtir. 30 bin Iira ile iiç bin Iira Ztraat Ban kasına isabet etmistir. Bundan başka 99897, 6743, 56663, 70377, 27645, 171234, 68884, 157951 numaralara yör yîrrnîşer Hra, 99891 den 99900 numaraya, 77641 den, 77650 numaraya, 70371 den 70380 numaraya, 27,641 den 27650 numaraya 171231 den 171241 No. ya 688890 numaraya, 157951 den 157960 numaraya kadar olan tahvillere yirmiser Iira amorti çık mıstır. Amorti edilen numaralar kefideye bir daha giremiyeceklerdir. lann psikolojik mekanizmasını elde etmiyecek olursak birçok kurbanlann cesedlerile karşılaşacağız. Vansm bu sözleri aradan yirmi dört saat geçmeden tahakkuk et miçti. Pazartesi günü Hatın tahkikatından elde ettiği neticeleri gözden geçirmek üzere saat 11 de Markamın adliye binasındaki odasında toplanmıştık. Müddeiumumî çok meyus ve müteessirdi. Biraz sonra içeri Hat girince onun da ayni halde bulunduğunu hayretle gördük. Hat suratım buruşturarak ba ğırdı: Bu ne Allahın belâsı iş... Ne tarafa döndüysek bir duvarla karşılaştık. Hiçbir delil, hiçbir ipucu yok. Sperlingden başka suçlu dıye tek kimseden şüphe etmek kabil değil. Bütün bunlar yetişmezmış gibi bu sabah başımıza yeni bir gaile çıktı. Sprig isimli bir genc Seksen Dördüncü sokaktaki Ri versid parkında öldürülmüş. 0 zerinden hiçbir şey ahnmamış. Düşmanları mevcud oldugu da Üç hırsızTn"muhakemesi Mecidiyeköy, Şifli, Hasköy, Pangaltı, Kasımpaşa, Beşiktas, Şehremini ve Samatya cihetlerinde muhtelif zamanlarda muhtelif kimse lerin evinden yirmiden fazla hır • sızlık yapmakla suçlu Hüseyin, 1brahim ve Yasar haklannda üçün • cü ceza mahkemesinde devam et • mekte olan muhakemeye dün de bakılmıs; iddia makamında bulu nan Müddeiumumî muavinlerinden Ekrem iddiasını serdederek suçlu • lann cezalandınlmasım istemistir. tbrahim bazı müdafaa yahidleri gösterdiğinden bu şahidlerin de çağırılmasına kararverilmiştir. Kadıköyünde hîmaye edilen yoksul yavrular Bebekteki enkaz satılıyor Belediyenin malı olan ve bu kıs yanan Bebek bahçesinin etrafındaki dükkânlar satıhğa çıkanlmıştu*. Belediye, bu dükkânların enkazı ni sattıktan sonra buraya yeniden dükkân yaptıracaktir. Anafaria vapuru getirildi Geçenlerde saftı kınlarak Mer • sin açıklarmda deniz ortasında kalan Anafarta vapuru dün Alemdar tahlisiyesinin yedeğinde olarak litnanımıza getirilmiştir. Mersin yolunda şaftı kırılan ge mi saatlerce açıklarda kalmif, tel sizle civardan imdad istenmiş nihayet ayni hatta çalısan diğer bir posta vapuru tarafından yedeğe alınarak Mersine götürülmüstür. sahifeıerini karıştırdı. Conmuş, efendim, Con SipiVans cebinden çıkradığı tabakasından bir sigara ayırarak yaktı. Hat, bir sual daha!! Bu delikanh 32 çapında bir silâhla mt öldürülmüş. Hat gözleri hayretle büyümüş oldugu halde atıldı: Nereden bildiniz? Evet, söyIediğiniz gibi... Kurşun, başma, tam tepesine isabet etmiş değil mi? Hat oturduğu yerden fırladı. Gözlerini Vansa dikti. Dili tutul muş gibiydi. Başını evet makamında salladı. Bu da doğru.. Fakat kuzum efendim, bunlan nasıl olup ta biliyorsunuz? Vans parmağım dudaklanna götürerek sükut işareti yaptı. Ya vaş yavaş ayağa kalktı. Gözlerini şiddetli bir ziya karşısında kalmış ta kamaşmış gibi kırpıştırıyordu. Pencereye doğru ilerledi. Uzun uzun sokağı seyretti. Kadıköy 12 inci mekteb Himaye Heyeti, mektebde okuyan yok sul yavruîardan 68 çocuğa elbise ve ayakkabı dağıtmıştır. Ayni zamanda 40 çocuğa da haftada dört gün sıcak yemek verilmektedir. Yukarıki resim giydirilen çocukları göstermektedir. Biraz sonra onun kendi kendine söylendiğini işittik: Bu mel'un oyun daha ne zamana kadar devam edecek? Markam sabırsızlanarak bağır dı: Vans orada ne söylenip du öldüğünü ruyorsun? Con Sipirigin başından bir kurşunla yaralanıp bir adam oldun. ve sözlerinden yorum. Vans Markamın gözlerinin içine bakarak mukabele etti: Anlamıyor musunuz? FaciÇocuk anın ikinci perdesi açıldı. nasıl bildin? Büsbütün esrarengiz Hareketlerinden hiçbir şey anlamı Soy adı Fatih, Malta çarşısında sobacı Osman östürgen soy adını almıstır. zannedilmiyor. Mutad gezintisini yapmak için sabahleyin ikamet gâhından çıkmış ve yarım saat sonra bir duvarcı tarafından par kın kumları üzerinde ölü bulun • muş. Eğer bu menhus işte çarçabuk bir neticeye vâsıl olmazsak bütün Amerika halkına rezil olaca ğız. Gazetelerin ağzını kapatmak kabil değil... Daha şimdiden ho murdanmağa başladılar. Yarın neler yapacaklarını Allah bilir. Vans, Hatı teselli için söze karıştı: Canım, neye bu kadar üzülüyorsunuz? Siz böyle hâdiselerle ilk defa mı karşılaşıyorsunuz, sanki... Ah ve vahlara harcıyacak vaktimi^ yoktur. Sandalyesinde arkasma yaslandı. Gözlerini yan kapayarak sordu: Hat, bu adamın ismi Sipirigdir, demiştiniz, değil mi? Zvet, Mister Vans! Ya öteki ismi? Hat, Vansa hayretle baktı. Sonra cebinden not defterini çıkararak Cumuriyet» in tefrikaıı: 24 11 nısan pazartesi saat 11 30 Markam felce uğramış gibiydi. Hat ta şaşırmış kalmıştı. İkisinden ilkevvel kendisini toplıyan gene Markam oldu: İşte bu da sizin garibelerinizden biri, Vans! Müddeiumumî malum olan inad cılığının tesiri altında Vansa karşı ümidsiz bir vaziyette mukave mete çalışıyordu. Robin vak'asının sizi çıldırttıgına hükmedeceğim geliyor. Sipirig isimli bir adam sanki bir tabanca kurşunile öldürülemezmiş gibi... Siz hemen işe esrarlı bir mahiyet veriyorsunuz. Maamafih azizim Markam, çocuk şarkiBİİe vak'a arasırdaki müşabeheti inkâr edemezsiniz, değil mi? Ey sonra.. Müddeiumumî kızardı. Biraz durduktan sonra ilâve etti • varı İkinci perde 9 şarkılarını ne çabuk unuttunuz? Biraz durdu. Sonra hepimizi titreten şu bütün dünyaca malum mısraları ağır ağır okudu: Mini mini bir adamın Vardı küçük bir silâhı Kurşun konda tepesino Con Sipirig yaralandu Tazan: S. S. Van Dıne Tercume eden: Ömer Fehmi Bajkut Onun ölümile maksadına varmamıştır. Hakikî maksad büsbü tün başkadır. Bu maksada o kadar dolambach yollardan gidecektir ki eğer o zamana kadar biz bu facia