'• Cttmhariyet' Jürklerle Süngü Süngüy No. 148 A. DAVER Çanakkalede Borçlu belediyeler Aksaray köylerînde yaVazîyetlerî Mülldyece tetdik edilecek Ankara 6 (Telefonla) Yapi lan tetkik ve müracaatler malî vaziyeti bozuk olan bazi belediyele • rîn bu sıkmtılara bizzat sebeb ol duklarını göstermiçtir. Âmme hizmetleri için, caeılı ve esaslt gelirler karfilık gösterilerek alınan para lar, ya belediyenin başka matraf • larına harcanmış, yahut ta vaktile iyi düşuniilüp hesablanmadığmdan tutulan is yarıda kalmış, yeniden borca girümek vüzünden malî va ziyet büsbütün sarsılmrtır. Bu içîn onüne geçmek üzere, belediyelerin ödiirv; aldıklan ve ala caklan parala/ın sarf ve kontrol fekline dair karar almarak alâka darlara bildirilmistir. Bu kararlara göre borclanma vaziyetinde, m ı • hallin en buvük mülkiye âmîrleri vaziyeti tetkik edecektir. Bu su retle belecfiye borcunun, hakikî in« tiyaca ve beledîyenin ödeme kabiliyetine uygun olarak alındı$i göru • Iür«« borclanmaya müsaade olunacakhr. Dahiliye Vekâlet!, Belediyeler Bankasından ödünç para alan be • Iedîyelerin adlarile, ne için ve nekadar para ald^klarmt çöıterir bir listeyi bu münasebetlo vilâyetler« göndermiştir. pıîan muhtar intihabatı Anadolu sahilindelri Türk bataryalan, Seddilbahrî her çapta mermi ile dövüyorlardı! 21 temmuz, çarşamba 24 temmuzda büyük bir taarruz vuku bulacağı haber veriliyor. Bu taarruzu Enverin bizzat idare edeceği söyleniyor. Türklerin Edirnedeki ordusu, Bulgarlardan hiçbir korku kalmadığı için, bizim hatlanmız önünde toplanmıştır. Şimdi karşımızda ,100,000 Türk varmış. Nereden geldikleri belli olmıyan bu haberler, ister doğru, ister yanlış olsun, biz darbeyi karşılamağa hazırlamyoruz. Türkler, hakikaten, taarruz ederlerse, nihayet, bu pek fevkalâde birşey olmıyacak. Be? yüz ki«i, bir aydan fazla zaman, bu toplan buraya getirmek ve tabiye etmek için çalışmıştı. Cesur topçular tarahndan yaptlan büyük bir gayretten sonra, her iş bitip te toplar mevzilerine konulduğu ve bunlann hassaten Anadolu sahiline karsı tabiye edilen bir tanesile bir tecrübc atısı yapılmak istenildiği zaman ne çıksa beğenirsiniz, atış. yapmanm imkânsız olduğu anlaşılmadı mı? Filvaki, bu büyük toplara göre hedef çok yakın ve topun atıg zaviyesi çok küçüktü. Top bir tepenin eteğine, mestur bir mevzie yerleştirilmis. ti. Bu vaziyette ates edilince mermi, topu gizliyen tepenin üstünden aşamıyacaktu Mermiyi açırmak için topa daha fazla irtifa verilince, bu defa da mermi, hedefin çok uzağına düşecekti. tArkan vary Beyhude bır atış! 22 temmuz, perşembe Sen Lui zırhhsı, peşinde ve etrafında bir sürü tngiliz ve Fransız muhribile bahkçı gemisi olduğu halde, Boğaz methali açıklarında durdu ve oradan Anadolu sahiline ateş açtı. Geminin hedefi, bizim mıntakamızı ateş altına alan 210 mili metrelik Türk obüs bataryası idi. Zırhlımn atışmı biz tarassud eÜiyorduk. Gemi, sonra ateşini, haritalanmızda 152 ve 162 numaralarla gösterilen hedeflere çevirdi. Atışı tarassud eden tayyareci üç Türk topuna isabet gördüğünü «öylemişti. Halbuki Sen Luinin ateşi, hedeflere kâfi derecede yak laşmadı bile. Biz, hemen hemen yan gözcüsü (mutarassıdı) vaziyetinde idik. Attığı mermilerin hiç biri batarya dürbünümüzün gö rüş sahasına girmedi. Daha iyi görebilmek için sığnaklarımızdan ve gözetleme yerimizden çıkarak yann üstüne toplandık ve oradan dürbünlerimizle gemiden atılan mermilerin Anadolu sahilinin güXel panoraması üstünde nereye düş,tüklerini görmeğe çalıştık. Zırhlımn gülleleri, bazan atıldıklan hedeften tasavvur edilemiyecek kadar uzağa düşüyordu. Kullanılan cepanenin yüksek kıymetine nazaran, bu faydasız gemi atışları pek pahalıya maloluyor ve Türklerin mukabil ateslerini üzerimize celbetmekten başka hiçbir netice vermiyordu. Gemi, ufuktan kaybolur olmaz, Anadolu sa hilindeki Türk bataryalan Seddilbahri her çapta mermi ile dövü yorlardı. Bu defa da öyle oldu. Türkler, bu şiddetli mukabelelerile yegâne kurbanı yalnız Anadolu toprakları olan o muhteşem gemi bombardımanlannın tesirsizliğini gös^ermek istiyorlardı. Aksaray ( H u «U8Î) Aksaray kazasına t â b i koylerde yapı • lan muhtar inti habı çok hara retli olmustur. Bu intihabda demokrasi ile ağahk ve •oftalık ruhu mücadele etmis, kadmm hakkıaı kullanmaıını is temiyenler b n Yeni muhtarlardan mücadelede ön Gökkız safa geçmislerdir. Gelegüle koyün de muhtarlık için iki kadın namzed arasında ciddi bir mücadele olmuf, Zahide 118, Hatice de 57 rey almış ve Zahide muhtar olmustur. Gtimbet koyündeki intihabda maalesef kanlı bir hâdise olmustur. Köyde Gökkız muhtar olmustur. Köylülerden AH ve Durmuf ismin • de iki sahıs bıçakla yaralanmıs, Seyid isminde diğer birisi de tabanca kursunile yaralanmıstnr. AŞK Ç ÇEKLERi En güzel filme alınmış revü Nöbetçi eczaneler bu gece nöbetçi olan eczaneler funlardlr: Şinasi (Büyükada), Yusuf (Hey • beli), Salih Necati (Bahçekapı), Esad (Divanyolu), BelkU (Kumkapl), H. Hulusi (Küçükpazar), İbrahim Halil (Şehzadebaşl), Pertev (Aksaray), Erofilos (Samatya), Hamdi (Şehre mini), Suad (Karagümrük), Merkez (Baklrköy). Vitali (Fener). Halk (Hasköy), Merkez (Kaslmpasa), Rıza (Beşiktas). Hilâl (Fmdıklı). Galatasaray (Taksim), Vinikopulo (Yük sekkaldırim). Şişli (Şişli), Slhhat (Moda), Rifat (Pazaryolu), Merkez (iskelebaşl, Üsküdar). 7 Nisan 195 Oynıyan'ar: RUDY VALEE... ALiCE FAY ve en dilber kızlar ve en nefis musiki SUMER Sinemasında keınali muvaffakiyetle devam ediyor istanbul balkına müjde... Ba mevsimin en güzel filmi Pek yakında Şehzadebaşında KARİYOKA lî Sinemada Askerlik isleri Şubeye davet Emlnönü Askerllk şubeslnden: 1 330 doğumlu ve bunlarla mnamel« gören kısa hizmetlllerin ehllyetnameslz . lerl 1 mayıs 935 te İhtiyat zabit mektebine gönderileceklerinden 25 nlsan 935 t» jubeye geleceklerdlr. 2 Askeri orta ehllyetlller 1 tennnta 935 te, tam ehUyetlller 1 eylul 935 te v« yüksefc ehllyetlilerle denlz sınıfına aynlmış olanlar 1 iklnclte;rln 935 te aevke tâbl olduklarından aldıklan ehliyetna mclerlnl henuz subeye yazdırmıyanlar çagnlma günlerlnden evvel subeye göstermelerl Uân olunnr. Bir topçu zabitimizin mektubu i Bu haîta SARAY Sinemasında İstanbul halkınca tanınmış olan işe yaramıyan 24 llikler 23 temmuz, cuma Çok para ve himmet sarfile iki tane 24 lük ağırtop getirilmiş ve bizim bataryamızın biraz şimalinde, ileri doğru sivrilmiş yüksekçe bir çıkınti civarında, latalar üzerine tabiye edilmişti. 10 uncu uzun menzilli topçu alayından getirilmiş olan bu iki ağırtopu mevzilerine kadar taşımak için, Seddilbahir limanın dan, konulacakları sırtın eteğine kadar 4500 metro uzunluğunda bir dekovil hattı yapılmıştı. Dün, eski topçu labltlerimlzden Re fikten tefrikaya ald bir mektub aldım. Muhterem ofcuyucuma tesekkür ederek mefctubunu aşagrya dercedlyorum: <Ben de eski ve müstafa bir topçu zabitiyim. Tesadüfen Çanakkale har » binde Seddilbahir cephesinde, Alçıte • penin şarkmdaki slrtlarda, Kereviz derede, Kiiçükraehmedbey tepelerinde muhtelif mevzilerde bulundum. Şimdi; beni bugün hem hajrratlere düsüren. hem de çok güldüren, çok canlrhatlralarlnl yaşadlglm o güzel maziye aid garib bir tesadüfü size arzetmek »te • rim. . . , „ • . 146 numarau tefnkanlzda, Frannz topçu zabitinin hatlratl meyanlnda «Türk topçu zabitlerinin' mesafe ve yan tashihatlna pek ehemmiyet ver • medikleri, kalaballğln ortası budur diye gülle savurduklari> yazılı idi, Ben de hatiratlml kanstirdim. HatıraUra da yazllı olmaylp Kafizamda kalmls bulunan bir muhaverenin tarihini ara»tırlp buldum. Ben bataryamla Küçükmehmedbey tepelerindeki mevzie es ki tarihle 7 temmuzda girdiğime gö • re, FransU zabitinin haUratlnin ayni gününe tesadüf ediyor. Bu mevzide bizden evvel ad! atesli bir mantelli bataryad vardu Biz «eri atesli 7,5 luk Krup toplarlmlzla bu bataryayı degiş • tirdik. Mantelli bataryasinln kuman • danl (ismi lâzim degil) alaylı bir yüıbaçl idL Bir yandan kendisile taras • •ud mevzünde hasblhal ederken, bir yandan da arkadaşlarla muhtelif en • daht mıntakaiarlmlza mesafe tahtnin • leri yaplyor, elimizde mevcud karitayl tetkik ediyor, hulâ«a; birbirine pek yakın olan düşman aiperlerini atef alu na alirken bizimkilere de bir rarar vermemek için ne lâzlmsa döşünmege •e münakaşa etmeğe çalişlyorduk. Bizim uzun «üren münaka^amızdan muhterera alaylı yüzbajlnln canı slklldL Tatlı bir Anadolu fivesile ve yan şa ka, yart ciddî: « BSyle slk elemeğe ne lüzum var> Seddilbahirde bos yer mi var ki?.. Çevir topun ağzlnı o »ti • kamete, savur gülIeyL» Muhakkak birkaç gâvur oidürunün.~» demifti de gülüçmüftük Ayni mintakada sarfedilen bu »5 zün ayni günde mukabfl taraf topçu zabitinin haUraUna geçmen beni hem hayretlere düşürdü, hem de güldürdü... Bilmem siz ne derainiz.> Refik lıfendiyar Dgında ağaç muhabbeti aldı yürüdü Konya (Hususî muhabirimiz den) Konyanın güzel kazala • nndan biri olan Ilgında büyük bir istekle ağaç bayramlan yapıl • tnağa başlandı. Konyanın genif stepleri andıran bazı yerlerindeki ağaçsızlık halkın koyuncu kısmının bile gözünü korkutmuş olduğun • dan ağaç «evgisi alabildiğine iler • lemekte, bu uğurda idare memur • lartnın değerli tefvikleri de müeMİr olmaktadır. Agaç dîkmenin, bu mmtakada f i tatn ıırası olduğundan bu ife dört elie sanlmıyor. Argıthanı na • hiyesinde müdür ve belediye reis vekili Taliîrin himmetile tertib olunan ağaç bayramında on beş bin ağaç dikildi. Dikilen ağaçlardan altı bin meyvah ağac fidanıdır. Do kuz bini iıe meyvası olmıyan sö • ğüd, kavak, okaliptüt fidanlandır. Kazanın diğer taraflarmda da bu bayramlar aıklaftmlmakta, a • ğaçsız ktsımların en kısa zaman da golgesi en bol, yeşilliği en çok yerler halini alması için çahfilmakUdır. Filminin FRANSIZCA SÖZLÜ YENi KOPYASINI gidip görüniiz. Uâveten : MiNME'NiN KAÇIRILMASİ eğlenceli bir MİKE MAVS ve FOX JURNAL ESRARENGİZ HANE Mİ11Î Yarından itibaren •• \ILDIZLAR ÎILDIZI Aleitldar MARLEfıE Sinemalarında DIETRICH K I Z I L ÇELİK tarahndan emsaisiz bir surette yarstıtan en büyük şaheser ve senenin en miiketnmei tilmi Ç A R i Ç E Sinemada ALEMDAR Sinemasında İlâv*t*n ı A D A I MlLLl I llâvaton ı I DİAVOLO SÜRAT Büyük mactra ve kahratnanliic filrnl. | Ş A M P İ Y O N U İki büyük tilm bırden gösteriltncine ragırjen fiatlarda tenzıiât yapılmıştir. Arka ağrısı Arkanızda ağn hissettiğiniz zaman, uğuşturmadan yavasça Sloan» Liniment sürünüz. Derhal tedavi e» dici, sıhhî ve tatlı bir »ıcaklık his • sedersiniz. Ve ağn birkaç dakika zarfmda zail olacaktır. Vücudü müzde bir rahatlık, bir çeviklik ve dinçlik hissedeceksinır. Romatima, Lumbago, Burknl ma, rora gelme, bere veya ifrat derece yorgunluktan ağrıyan mafsallar veya adaleler Sloansm agnları teskin eden müessir kudreti karjısında derhal iyileşir. Ağnlara karsı kendinizi tahtı tetnine almak için el altında daîma bir sise Sloant bu« lundurunuz. Sloans uğuşturularak degil, ağrıyan yere az miktarda hafifçe sürülerek istimal edildiği için çok idarelidir. Sloans tesirini kat'i surette gösterir. Her iki sinrmada duhnlive 20 knruştıır. R OÇi L D Oynıyanlar : GEORGES ARLISS BORıS KARLOFLüRETfA Yonng ««••••taııııtif»ı••••••••*••«•••• SARAY Sinemasında j Zengın ve muhieşem I DEKORLAR •*•• Izmirde yeni bir gazete leriz. tzmîrde Yürgü ismfle yeni bir gun • deltk gazete çıkmağa baçlamiştir. Yeni arkadafimiza muvaffakiyeüer di • Bütfin dunyada tanınmış bir büyük banger ailesinin bayat ve »ervetini musavver senenin en fevkalâde f Imi AŞK Bütün dünyayl h«yecana v«ren müthif bir fifm Afk .« YUZUNDEN Istırab ... Arap havalan m K ATi L AN'S L İ N İ M E N T Üsküdar Hâle Sinemastnda Casus K a l b i Mümessilesi: Brigitte Helm. lîâveten Dünya haberleri. Gelecek filim: Tarzan ve Eşi MARIE BELl . PİERRE RİCHARD WİLLM . CHARLES VANEL gbi büyük artirtterin dehakâr oyunlan Şahescrinin ealibi dıkkat ımstırlandır. En büyük Fransız cin«ma horikosı sınıfına vfisıl o!an bu fılm p»k yakında büyük gala müsam«r«si o'arak B U Y U K { Paris, Casablanca ve Marakech...'de çevnlmiş O Y U N SUMER sinemasında gösterilecektir. Felç = Inme, salkı Felce uğramak = tnmeye uğramak Mefluç = tnmeli Felek = Gök, çığan Fem => Ağiz Fen (Utbîkî îlim yerinde) Fen (T. K3.) F e r = Fer Örnek: Gözümde fer kalmadt. Ferağ = Geçlrim Örnek: Bu evin size ferağt için ttergistnl Bdemenh lâzm • dtr = Bu evin size geçirimi için vergisini ödemelisiniz. Ferağ etmek = Üstüne geçirmek, üstüne çevirmek. Feragat = özgeçi örnek: Millî işlerde feragat göstermek lâztmdtr =r Ulusal islerde özgeçi göstermelidir. Feragat etmek = Bırakmak, çekilmek, vazgeçmek, el<*ekmek Örnek: 1 Gelin, bu işten feragat edin =s Gelin. bu tsi bu raktn s= Gelin bu işten vazgeçln = Gelin bu isten elçekin, 2 KraUiktan feragat etti = KraUtktan çeküdl. Feragat sahibi = özgeçen örnek: Bu genc gerçekten feragat sahibi bir adammıs. = Bu genc gerçekten özgeçen bir adammıs.. Menfaatperest = Asığcil Örnek: Menfaatperest olanlardan, vatana haytr gelmez =s Asığct olanlardan yurda haytr gelmez. Ferah = Ferah Feraset = Yalgorü örnek: Büyük styast işlere girişenlere en Tâztm olan sey, fe. rasettvr = Büyük siyasal işlere glris.enlere en gerekli olan sey, yalgörüdür. Ferasetli = Talgörür Örnek: FerasetU adam, en gizll ve karanhk seyieri de önceden görür = Yalgörür adam, en gizli ve karanhk seyleri de önceden görür. Fesad = Bozut Örnek: Memtekette fesad çıkarmak istiyenlere karst bütün millet müteyakktzdv =r Ülkede bozut çıkarmak istiyenlere karat bütün ulıu ut/antkttr. tfsad etmek (Fitne anlaraına) = Borutmak ™ (Fr.) Corrompre örnek: Gencliğin ahlâkınt ifsad etmek istit/enlere aman yokt» s s Gencttğin ahlâktnı bozutmak istiyenlere aman yoktur. tfıad* etmek (nifak sokmak anlamına) = Ara boznak = (Fr.) Mettre la discordanee Mufsid (münafık anlamına) = 1 Arabozan »• (Fr.) f*ertarbatenr, teditieut 2 Bozutcu 4>rneki O, müfsid bir a&amdtr = O, bozvtcv bir adamdtr. Müfjid (munafık anlamına) = Ara bozan = (Fr.) Corruptear Örnek: Cene bir müfsidlik ederek onu bana karft kifkirt . tt =s Oene bir arabozanlik eĞerek onu bana fcarjt ktikırttu •Fifetmek (if:a etmek) = Dile vermek, açiğa vur»•k, açmak = (Fr.) Divalguer Örnek: Sırrtnı fasetti = Strrtnt düe verdi (açtğa vurdu) = İl a dtvulffuS son secret Ifşaat = Gizaçı = (Fr.) Divulgation, revelation Örnek: İngttiz Harictye Naztrt, Parü müzakereleri hakktnda baa tffaatta bulunmustur = İngüiz Dtş Bakanı, Paris töyltimeleri hakktnda bir takım gizaçtlarda bulunmuftur. Fatih (Bak: Cihangir) = Alpay örnek: Tarih büyük fatihlerin adlarmt hürmetle anar = Tarih büyük alpaplarm adlarmı eaygt üe anar. Fethetmek Acmak, almak = (Fr.) Conquiri> , Ğrnek: Jstanbul'u Mehmed 11. aldı (fethetU) Fatiha = Başlatıgıç Örnek: Işin daha fatihasmda fken büyük müskmer ken . İini götterdi =• tsin daha baslangıctnda iken büyuk güçlük . br kendint gösterdi. Fazâ = Uza Örnekı Tatayı nâmahdud içtne terpdmtş ctan yudu hüm* '. leri =s üçsuz buçsuz uza içine serpttmii olan yüdtz kümelerU Fazahat (Bak: Denaet) = Alçakhk Örnek: Bu harekete faiahatten başka bir ad bulamtyo • rum = Bu harekete alçaklıktan baska bir ad bulamıyonınu Fazilet «= Erdem örnek: FazOet insan yüksekliğinin alâmeiidir = Erdem fntan yüceliğinin beldeğidir. Fazla = Artık, çok, ıierî "Örnek: 1 Bu küavuzu yüzbinden fazla basttrmalt = Bu ktlavuzu yüz binden çok (arttk) basttrmalt. t Fazla gidiyorsun =s çok oluyorsun iüeri gidiyorsun.) Feor = Tan Örnekt fecrin Ok ^üOan ufka yaytlırken s= Tamn Uk tstkUtrt ufka vayütrken. Feda etmek = Verraek, uŞruna vermek örntk: atan iein eantmtzt feda edertz Yurd icin cantmu n veriris. Yurd uürunda üç çoaığunu verdi ifeda etti) Fedakâr = özveren Örnek: Yapttğtnu fedakârltğt htç unutmam = Yaptığmvs öeveriyi hiç unutmam. Fehmetmek fidrâk etmek) = Anlamak Mefhum = öklem Örnek: Her mefhumun kendine göre bir manast vardtr = Eer öklemin kendine göre bir anlamı vardır. Fek = Ayvma, açma, koparma Örnek: FekM mühur r= Mührü koparma, Fekketmek Ayirmak, açmak tnfikik etmek = Ayrılmak •Örnek: Bn svrada Ankaradan infikâk etmek benlm için pek ffücdür rr Bu sırada Ankaradan ayrumak benim için pek güc~ dür. Felâh = Onum örnek: Vatan borcunu ödemivenlere felâh yoktur ss Yurd borcunu ödemlyenlere onum yoktur Felâket Fedakirhk = özveri Fecd = Ferd (T. Kö.) = (Fr.) Individa Ferdî = Ferdiğ = (Fr.) Individuel Ferdiyet = Ferdiyet = (Fr.) Indioidualite Ferdi aferide = Hiç kimse Feri =» Dal, ayrıntı Örnek: 1 Bu meselenin dört fefi vardır = Bu sontmün dört dalı vardtr. 2 İşin aslına bakahmt ferVleri bir yana dursun =s îfin ashna bakahm. aynntüart bir yana dursun. Füru, teferrüat = Ayrmtılar Füru (arda terimi) = tnenler Usul (arda terimi) = Ağanlar FerW =• Tek, essiz * • fermâ = • buyuran, süren, etnreden Örnek: Hükümfermâ = Hüküm süren Ferman: (Bak: Emirname) = Buyurultu Fermanf erma = Hiikmeden fersâ = bitiren, b'fakmıyan Örnek: TakatfersA = Güç bitiren Tahammülf eı sâ *= Dayanık bırakmıyan Fersude = Eski, yırttk, yıpranmış Ferşetmek = Yaymak, dojemek Mefruş = Döşeli Mefruçat = Döşeme Tefris etmek = Döjemek Feryad1 = Haykm Örnek: Cecenin karanhğt içlnde bir feryad duyuldu =s Oeeenin karanhğt içinde bir haykır duyuldu. Feryad etmek = Haykırmak, bagfmak, çağirmak Örnek: Neye feryad ediyorsunuz := Ne hayktnyorsunuz (ne. ye bağınp çağvıyorsunuz) Ferzend = Oğul Fesh = Bozma, dağıtma (Parlâmentolar terîmî) * Örnek: 1 Aramızdaki mukaveleyi feshedelim ^ Aramtz da'd sözleşmeyi bozahm. 2 Franstz kabinesinin parlâmentoyu feshi üzerine st Fransu kabinesinin parl&mentoyu dağıtması üzerine.