7 Kisan 1935 = Cumhuriyet' Devletlerin askerî tedbir ve hazırlıkları Romanya Skoda fabrikasına 600 milyonîuk mühimmat ısmarladı, Fransız Askerî Şurası beklenen kararı verdi Parîs 6 (A.A.) Siyasal meha'ile nazaran, yiice askerî komite, bu ayın 13 ünde terhisi lâzım gelen tınıfın en az 3 ay sflâh al tında tutulmasma karar vermiştir. Paris 6 (A.A.) Sosyalist H deri M. Leon Blum, Pupüler gazetesinde nisanda terhis edilmesi lâzım gelen askerlerin daha bir müddet silâh alhnda alıkonulmalannı eiddetle tenkid etmekte ve silâh altına ahnacak sınıflann az mevcudluluğu meselesinin ancak 1936 da mevzuu bahsolabüeceğini kaydetmektedir. Çek kronu 10 senede ödenecektîr. Yeni mukavele 1930 mukavelesi nin yerine kaim olacak ve fiatler de o mukaveleye nisbetle yüzde 15 ter»ilât yap'.iacaktır. Pariste mühim görüsmeler oldu Elçimiz, Balkan ve Küçük itilâf mümessillerine ziyafet verdi Paris 6 (A.A.) Türkiye büyük elçisi Suad, M. Laval ve M. Titulesko ile refikalanna ve Küçük Andlaşma iîe Balkan Andlaşması mümessillerine bir öğle ziyafeti vertniş ve ziyafet sonunda görüşmeler olmuştur. Kamutayda dün mühim müzakereler oldu Van gölü bütçesi için yapılan itırazîara Iç İşleri Bakanı cevab verdi, mezarlıklarımızm perişan hali de siddetle tenkid edildi Ankara 6 (Telefonla) Kamutay bugün Tevfik Fikretin başkanlığinda toplandı. Af kanununun 3 üncü mad desinin tefsiri için Başbakanlık tezkeresi tetkikat yapi'mak üzere Adliye Encüm?n!ne gönderildi. Başkan ge jsn celsedeki V an gölü 935 bütçesi üzerine ınnumî görüşme Ierin devam ettiğini söyledi. Sözü Iç tşleri Bakanina verdL tç tşleri Bakanı su beyanatta bulundu: « Van gölü ifletmesi vapurlan Van gölü sahillerinin ve o havalinin birer irtibat vasüalaridır. fki köy arasinda, iki sehir arasinda devlet şosesini yaparken nasil onun gelirini değil memleketin inkişafım gözetirse, Van gö • lüniin işîetîlmesinde kullanılan vapur ve sair vesaiti nakliye müteharrik bir köprü, bir şose teiâkki ediîmelidir. Bu bir âmme hizmetidir. Bir irad mem • bai değil dir. Ve uzun seneler böyle devarn. edecektir. Bugün Van gölünün mnhtaç olduğu nakliyat vasıtalari ihtiyacin çok dunundadir. Elimizdeki bu küçük nakliyat vasıtalari olmasaydl bugün Ağrı üzerindeki eşkiyalarin tüfek sesleri e!an işitilecekti. Büyük ku • mandanlarimizm değerli ve yük sek çahşma ve büyük fedakârhklanle sona vardınlan şekavetkı tenkilmde bo gö!ün de mühim rolü vardır. Bu gölde işliyen vapurlar uç motSr ve iki yetkenlîden ibarettir. Bundan maada dnbalar da vardır. Bunlar o mnv> takayi Harbi Umumide istilâ eden kuvvetlerin biraktigı çürük çartk malzemeden yapilmiştır. Orada bir de ter • sanemiz vardır. Tersanede kendi motörlerimiz tamir edüdiği gibi mabal • Iin icabettirdiği dubalar yapihr ve yerlilerin yelkenli kayiklari tamir ve ba zen de yeniden yapilmaktadır. Van gölünün bugünku masrafı istiskar edilemiyecek kadar azdır. 50 bin lîra demek beş köometrelîk yol demektir. Halbaki Van gölunün sahası Sitiva et • tiği mesahai sathiyesi yanm Marmara kadar ve onun sahildar olduğu arazi çok bSyük kiymeti haiz bir yerdir. Binaenaleyh Van fle Tatuen • Tatvan ile Erciş arasinda her hangi bir yose çekmiş olsaydık 60 70 kilometre olduğu için belki her birine 100 bin lira inşa masrafı ve 10 bin lira da antrot • tiyen masrafı vermek lâzimdir. Deniz münakalâtı her yerde olduğu gibi bn • rada da ucuza mal olduğu için devletin bugün ihtiyar ettiği masraf hakikaten ihtiyacin çokluğuna rağmen azimsanacak miktardadir.» Şükrü Kayanin bu izahahnı mütea • kıb kanun reye konulmuş bu idarenin 1935 yıh masarifi karşilığı olarak 73,25 1935 ydı masarifi karşilığı olarak73230 lira olarak tahmin edilmiştir. < Ankaranın iman meselesi mevzuu bahsolurken cetvelde gözüme birfey ilişti. Evvelce hükumetin teklifin • de mezarlık için 4,000 liralık bir para konmuştu. Fakat Biitçe Encümeni bunu kaldirmiş. Esbabı mucibe olarak ta bu mezarhklar için kanun lâyihasi gelmek üzeredir. Geldiği zaman düşünürüz, diyor. Mezarhklar hepimizm so • nunda gideceği yer olduğu içîn hepi • mizi alâkadar eder. (Gülüşmeler). Dört gün evvel bir eski arkadastmm Cebeci mezsrlığına gömmek için gittik. Cebeci raezarlığım gördüğüm va • kit ölümden, gömülmekten korktum. (Gülüşmeler). Nedir bu felâket? Be • lediyemiz, meşgul oiacağı bu yerîerin etrafma, parasi yoksa, bir tel de çevi • remez mi? ölüler ayak altinda. Bu ne vaziyettir? tstanbulda da böyledir. (Her tarafta böyledir sesleri). Istan • buldakilerin acı ha'nrasioi yüregim • den çikaramam. 7 8 sene evvel kar • deşim öldü. Büyük babamın mezarma göiiirmek istedik. Oraya yol yapua cak, gelemezsİDİz, dediler. Yol o va • kittenberi yapi>icak! Büyük anamin mezarhğina götnrmek istedik. Oraya da gömemezsiniz, dediler. Nihayet sur haricine götürdük. Oraya gömdük. Bugün köpeklerin ayaklari altmdadir. öte tarafta askerî mezarhklarda mnvaffakiyet vardır. Bu gösterir ki u • tenilhse vapilabilir. Fakat bizun belediyeler âtıldır. Bir Alman profesörâ demistir ki: «Milletlerin içtimai telâkkilerini, naillî mezarlıklarmda, sıhhî telâkkilerini de, uroumi halâlannda görürsünüz». Çok riea ederhn bepimtz Sleceğiz. Ben eoluk çocuğuma vasiyet ettim. ölürsem, Ankarada Cebedye gömiUmek btemem!» Bütçe Encümeni Reisi Mustafa Şe • ref 4,000 liramn niçin çıkarüdığmı i • zah ettL Ahmed İhsan ve Ziya Gevher tekrar söz aldılar. Şükrü Kaya mszarin haBraahlmol • duğucu, fakat hiçbir devrin cnmhu • riyet devri kadar bu ijlerle alâkadar olmadığıto, ve bu yolda yapılan işleri anlattb Bımdan 'sonra maddelere geç3di. Kanunun heyeti nmumiyesi reye konuldu, kabul edildi. Bu sirada Şük • rü Kaya dedi ki: « Demin mevzuu bahsolan ba ba* zin mezarhklar meselesi hakkında şimdi sevinecek bir haber aldim. Arka • daşlanma da bödirmeğî borç sayartm. Hnkumet mezarlıklar meselesile lâyik olduğu ve sizin verdiginiz ehemmiyetIe mütenasfb bir surette mesgul ol • raakta idi. Bu, ben Trakya ve U tanbulda iken tekrar ruevjnHi bah • sohnuf ve Maliye Vekffi arka • daşımızın muvafakatile mezarlık • lann tam medeni ve sıhhî şekilde yapılması hakkında lâzım gelen paranın temini nazan dikkate alın • miştir. (Bravo sesleri, alkiflar) Bundan sonra Tahlisiye Lhnum Müdürlüğü bütçesi görüsüldü. Kabul edildi. Tadil edilen nizamname mucibince encümenlerin adedi 3c» mal edildL Meclis pazartesi gunü toplana • caitır. 1HEM NALINA MIHINA Ayasofya miinasebetile I Roma 6 (A.A.) Hava taarruzlarına karşı müdafaa birliği Roma valisine bir sakınma projesi ver miştir. Bu proje tatbik edilmek üzere hemen alâkadar dairelerce tet^ik ohwı»caktır. ltalyada hava taarrazlaTma karşı kornnma tedbirleri Van gölünün bütçesi Romanyantn Skoda fabrikasına siparişleri Bnkre* 6 (A.A.) Hükumet, Skoda fabrikasile 600 milyon kronluk top ve mühimmat satın almmaBI için yeni bîr mukavele yapılması hakkında parlamentoya bir kantm liyihası vermiştir. Bu 100 milyon Moskova tebliğinde bildiırUdiğine göre, bu senenin ilk üç ayı içinde dört yüz doksan bin erkek ve kız mekteb talebesî askerî talim gör müş ve bunlardan 15 bini (mem leket tnüdafaası) madalyasım al mıstır. MMlH!' Sovyet Rusyada asheri talim gören mekteb talebesi Beriin 6 (A.A.) Resmî bir Diyarbekirde Atatürk günü 5 nisan sevînc ve heyecanîa kutlulandı Diyarbekİr 6 (A.A.) Büyük önderimiz Atatürkün Diyarbeki • rin hemseriliğini kabul ettikleri tarihe raslıyan 5 nisan Diyarbekirin Atatürk günüdür. Bu münasebet le bugün belediye önünde büyük merasim yapılmış, Atatürkün bü • yük sahsîyeti ve yarattıgj devrim • ler hakkında söylevler verilmistir. Gece de zabit yurdunda Halkevi orkestrası tarafmdan büyük bir konser verilmis ve Atatürkün adı her anılmasmda siddetle alkıslan • miştir. Diyarbekir çok büyük bir sevgi ve heyecanîa Atatürkünü kutlulamıstır. yasofyayı müze yaptık. B a suretle büyük Bizana kilisesi, yüzyıllarca sonra camüikten çıkarak bir fiizan» müze* si oldu. Mütareke yıllannda, bir baakmla gene kilUe haline çevrileceği sayıalanna karaı askerlerimizle muhafaza ettiğimiz bu mabedi, müze haline sokan biz, Türkleriz. Ve bunu hiçbir haricî cebir ve tazyik olmadan kendv, isteğımizle yaptık. Türkiyeyi ve Türkleri, istilâ ettikleri memleketler halkırun din ve milliyetlerini muhafaza etmi« olmalarına rağmen, daima dinî taassubla hareket eder bir millet diye teiâkki eden ve bu yanlıs telâkkilerinde hâlâ ısrar eylediklerini «• rasıra, gördüğümüz bir kısım Avrupalılar, civanmerd tesamühü • müzün bu yeni delilhv, bilmeyiz, nasıl teiâkki ettiler. 482 yıl evvel, Ayasofyayı kiliseden camiye çe virdiğimiz için, bugüne kadar, bize söylemediklerini bırakmıyanlarm, kendiliğimizden yaptığımız bu değişikliği takdirle karşıladıklan nın delillerini henüz görernedik. Anlaşılan, bazı islerimizc karşı bu gibilerin kulakları hâlâ eski hu«umet pamuklaıile tıkalı.. Fakat ben, ne onlardan takdir bekledigimizi, ne de onların tak • dirsizlik ettiğini yazmak fikrinda değilim. Yazmak istediğim sey, Türküıı büyük ve hakikaten medenî miUetlerin şanından olan tesamühünü ve taassubsuzluğunu te* barüz ettirmektir. Türkler de Avrupanm birçok memleketlerinde bu kadar yüzyıl yasadılar. Dbette oralarda, bir takım dinî ve içtimaî eserler ve abideler vücude getirdiler. Fakat biz, oralardan çekilip gittikten sonra, bugün Türk müzesi haline konulmus veya konulacak ne cami. ne hamam, ne çeşmc kalmıştır. Bes yüz yıl önce Ayasofyayı camiye çevirdiğimize kızanlar, biraz da, Türklerin asırlarca oturduklan yerlerde, Türk eserlerinden hiçbir nam ve nişan bırakılmamıs olma* sına kızsalar fena olmazdıt Posta ve telgraf | İktısad Bakanı Kütahyada muafiyeti kalkıyor Bu hususta hazırlanan Celâl Bayar Kütahyanm lâyiha Kamutaya geldi vaziyetini tetkik edecek Ankara 6 (Telefonla) Posta muafiyetlerini kaldıracak olan lâ • yiha Kamutaya gönderilmiştir. Bu lâyflıaya gore posta ve telgraf i» lertnden ahnacak Ccretler Nafıa Vekâletince tanzim ve Bakanlar Heyetince tasdik edüecek tarifeye göre ahnacaktır. Muvazenei umumiye, mülhak ve hususî bütçelerle idare edilen da • irelerin mektub, gazete, kart, risale, ner nevi basılmış kâğıd, if kâğıdları, posta paketleri, adres degiş • tirmeleri ve «air nizmetıeri içn» Soret almaeakhr» • • • ' •:' , Hililiahmer, Çocuk Esiryeme, Tayyare cemiyetlerinm mektub, kıymetli, kıymetsiz posta paket lerinden, askerî mektebler tale beleri, öksüz yatı mektebleri, Darüssafaka talebesi ile onbaşıya kadar asker ve jandarmanuı aile ve yakın akrabalarma gönderecekleri mektub kartlan, fakir çocuklara parasız dağılmak iizere bükumetçe yollanan kitab ve risaleler, Sağlık Bakanlıgmın hastalık raporu, köylü için adı Bakanlar Heyetince *eçilerek çıkanlan gazete ücrete tâbi olmıyacaktır. Bakanlıklardan ücret senelik ve maktu olacak alınacaktır. Daireler maktu ücretin bir aylığını peşin vereceklerdir. Türkiye elçilik ve kon•olosluk muahedelerine muafiyet veren hükumetlerin hududlarımız dahilindeki muhabereleri ücretsiz olacaktır. Bundan başka telgraf muafiyetinin kaldırılması hakkında Kamutaya da bir lâyiha verilmistir. Bu lâyiha ile de devair telgraflan üçte bir ücrete tâbi tntulmaktadır. Kamutaya verilen diğer bir ka Kütahya 6 (A.A.) tktısad Bakanı Celâl Bayar beraberinde ki mutehassu zevatla birlikte dün gece saat 23,30 da şehrimize gel miştir. Celâl Bayar Kütahyanm iktisadi vaziyetini tetkik edecek ve bu yıl burada kurulacak olan porselen fabrikası işleriyle mefgui o lacaktrr. Idam mahkumlanni kaçıranlar idama mahkun oldu Beriin 6 (A.A.) Moskovadan gelen haberlere göre şimalî Kafkasyada bir takim idam mahkumlarini para mukabilinde bapishaneden kaçiran ve bu\'arı defterde idam edilmiş gibi gösteren beş Adliye ve hapîshane memuru idama mahkum edilmislerdir. Yeni ölçülerîn kontrolü Ankara 6 (Telefonla) tktısad Vekâleti, ölçü inkılâbmın kökles mestne matuf tedbirlerden olmak uzere yeni kaırun projeleci hazır lamıştır. Fakat bu projelerin Ka mutayea kabnlüııe kadan, işleri» lâzım olduğu fekilde yürümesi, belediyelerin de üzerine düsen vazi feleri yapmalarma bajhdrr. Bu sebeble, Ekonomi Bakanlıjp Dahiliye Bakanlığına müracaatle, belediye lerden bu münasebetle istenen pa • ralarm odenmesini, ölçü normsüarile damgalama aletleri ve tertiba tının iyi saklamp kullanılması için. gerekli kilidli dolab, düzgün ve sağlam masa gibi tertibatın edinilme aini ve bir muayene ve ayar odası ayrılmasmın da temmini istemiştir. Dahiliye Bakanlığı alâkadar • ları bu müracaatten haberdar et • mis ve teblisratta bulunmustur. nun projesi de posta ve telgraf teşkilât kanununun 14 üncü maddesine bir fıkra eklenmesine dair • dir. Postalarda makbuz ve mektublara yapıştrnlan damga, Hilâliah • mer, Çocuk Esirgeme Kurumu ve emsali pullarının bey'iyelerkıden simdiye kadar toplanmıs meblâğ lar 1 a bundan sonra toplanacaklacrm posta, telgraf teavün sandığına sermaye olarak verilmesi bu proje ile istenmektedir. îstanbulu hergün daha çok güzelleştirmek için IBafmakaleden tnabaid] talar üzerinde bir parçacık düşünmesini olanca gönül saflığımızla yalvararak dileriz. Istanbulun bu yoldaki işleri çok, fakat geliri azdır sözü yeter bir mazeret sayılamaz. İstanbul şehri bütçesinin açığı bîle bulundugunn şaşarak işittik. Demek ki burada boş yere harcanan paralar da vardır ki ondan ötu/ü ipin iki ucu bir yere getirilememktedir. Üzerinde oturduğumuz şehrin gerçek değerini bilsek ve işlerimizi ona göre uydursak şehir bütçesinin hiç bir açığı olmadan îstanbulu gittikçe daha güzel yapmağa doğru gidebiliriz. Arkamızda bütün bir Cumhuriyet Türkiyesi ve bizi her yönde elimizden tutacak bir devlet znerkezimiz vardır. İstanbul bütçesinde açık oldnğunu ileri sürerek ellerini böğürlerine çaprashyanlara burada dünya de^er bir hazne üstünde oturmakta bulunduklannı hatırlatınz. Başbakanımız dün sabah geldi fBaı tarafı bınnct tahifeaeı dürS Fehmi ile bir askerî müfreze ta • rafmdan karşüanmişbr. Vali Muhiddin Başbakam Pendik • ten istikbal etmi;tir. General t&met lnönS Haydarpasadan motorle Ka • dıköyüne geçmiş, oradan da tramva • ya bmerek hemşu esinin evine gitmis» tir. Başbakan öğleden sonra Heybe • lideki köşklerine gitmişlerdir. Başbakan buraya sirf tstirahat için gelmittir. Bir bafta kalacak sonra An* karaya dönecektir. ~\ tmar bütçesi müzakereleri Bundan sonra imar bütçesine ge • çildi. Kürsüye gelen Hüsnü Kitabd (Mufla) bazi noktalara îlişti. Müta!ealarınin sonunda Ankaranın imarı i • şine temas ederek sehrin imarinin gecânnesine meydan vermiyecek ted birler almmasini hükumetten ve en cümenden dilcdi. Şükrü Kaya izahat verdL TAZI YAR1ŞI Dil Kılavuzundaki yeni kelimelerle en iyi cümle kurma yarıçanuı ilk haftası 8 nisanda bitecek.. Mükâfatlar birinciye on beş, ikinciye on, üçüncüye bes lira ve 60 kişiye muhtelif hediyelerdir. YUNUS NAD1 Mezarltklar meselesi Ahmsd İhsan (Ordu) dedi ki: Acele ediniz t I Osmanlıcadan türkçeye karsılıklar kılavuzu: 12 i ö z türkçe köklerden gelen sözlerin kaTşlsına (T. Kö.) beldeği (alâmeti) konmuştur. Bunlann her biri hakklnda sirasile uzmanlarimlzln (mütehassls) yazılarlnl gazetelere vereceğiz. 2 Yeni konan karşlllklarln iyi aylrd ediimesi İçin, gereğine göre, fransızcalarl yazllmış ayrlca brnekler de konulmuştur. 3 Kökü türkçe olan kelimelerin bugünku işlenmis ve kullanllan sekilleri alinmîştlr. Asll ak olan hak, aslı ügüm olan hiiküm, türkçe <çek> kökünden gelen şekil gibl | 1 Fiil = ts Filen = İsle, isiyle, gerçekten Örnek: İleri sürdüğü düşüncenin kabiH icra oldıığunu filen tspat ettl =. İleri sürdüöü düşüncenin vamiabilirliğM i$le tanıtladu Filî = tşnel Örnek: Yalntz düfünüp tautvvur etmek yetmez, filî olarak ta harekete geçmelidtr s= Yalntz düjünüp tusarlamak yetmez, i}nel olarak ta harekete geçmelidir. Faiz = Urem Örnek: Bugünku günde para ancak yüzie üç fatz getiri yor = Bugünkü günde para ancak yüzde üç ürem getiriyor. Faizi basit = Düz ürem Faizi mürekkeb = Katınç firem Fakat = Ancak, yalnız, şu var kit »u fcadar var kF Örnek: 1 Seri, fakat ütnak bir m'Mil* s s Çabuk, yalru* teenli bir çaltfma İU. 2 Hakktnız var, fakat duracak zamanımtz yoktur = Hak. kmız var, yalnız duracak zamammız yoktur. 3 Bu işi başaçıkarmak sizin elinizden gelir, fakat başka Işlerinizi bırakmanız lâzımdtr Bu işi taşaçikarmak sizin elinizden gelir, jw var ki (şu kadar var ki) ba$ka ijlerinizi bu rakmaltsınrz. Fakir = Yoksul, zavallı Fakr = Yoksulluk Örnek: Bütün hayatı fakr içinde geçtl = Bütün hayatı yoksulluk içmde geçti. Fali hayc = Yüm, Ugur Örnek: Bu islerin üerlemesini yartnki düşüncelerimizin de olacağma fali hayr addederim = Bu işlerin ilerlemesini, ya . rınki düşüncelerimizin de olacağma yüm sayartm. Fâm = Renk Fâni = ölez Ornek: Her insan fânidir, fakat insanlığa TnrakacaŞt yfık . sek bilgiler bakidir = Her insan ölezdirt ancak insanlığa b; rakacağı yüksek bilgiler kalızdır. Fena = 1 • Kötü, 2 Tüken (zeval anlamma) Örnek: 1 Fena bir is = Kötü bir iş. 2 Bu âlem bir âlemi fenadır = Bu acun bir tüken acunudur. Farazâ (bilfarz) = Tutalım ki, diyelim ki Örnek: Farazâ dediğinizin doğru olduğunu kabul etsek W le = Diyelim ki (tutahm ki) dediğiniz doğrudur, ancak*. Farazî = Astözel = (Fr.) Hypothetipue Örnek: Felsefe ilmin farazî bir istitalesidir = Fiozofî Mi min astözel bir uzatımıdır. = La phüosophie est le prolonge ment hypothetiçue de la science Faraziye = Astöz = (Fr.) Hypothese Örnek: İlim ve farasige = İlim ve astöz =z La science et l'hypothese Müddea = Töz = (Fr.) These Örnek: Müddcasım iyi izah etti = Tözünü iyi anlattı = II a bien expliqui ta this* Aksi müddea = Yantıtöz = (Fr.) Antithete Örnek: Müddea ve aksi müddea = Töz ve yantıtöz =s These et antithese Farzetmek = Tutmak, saymak Örnek: Sizin de benim kadar bu işle alâkadar olduğunuzu farzetmek isterim Sizi de benim kadar bu isle ügüi saymak (tuimak) isterim. Farîza (vecibe) = Düşerge Örnek: İnkuab uğrunda bütün varlığvmtzı vermek rnlVd fa rizamızdır = Devrim uğrunda bütün varlığımızt vermek ulu . sal düşergemizdir. Fark (temyiz) = Aynm, ayırd Örnek: Bu iki söz arasinda büyük bir fark var = Bu İki söz arasznda bıiyük bir aynm (ayırd) var. Facketmek (temyiz etmek) = Ayırtlamak, ayırdetmek Fârika = Ayırmaç Örnek: İlmin en büyük fânkast, bir nfzam dairesinde eaît?maktır ^ Bilimin en büyük aytrmacı, bir duzen içinde çalıs makttr. Istisna etmek = Ayramak = (Fr.) Excepter Örnek: Bu kaideden yalnvt bir keHmeyi istisna etmelidir zs Bu kuraldan yalnız bir sözü ayramalıdır. Istisnaî = Ayral = (Fr.) Erceptionnel Örnek: Istisnaî vaziyetlerde tutulacak yoilar = Asfal du . rumlarda tutulacak yoilar, tstisna = Ayra = (Fr.) Exception Örnek: Vatandaşîar arasinda hiçbir bakımdan istisna yok~ tur = Yurddaşlar arasinda hiçbir bakvndan ayra yoktur. Bilâistisna = Ayvasız = (Fr.) Sans exception Örnek: Her vatandaşm hakkını bilâistisna sıyanet etmek vazifemizdir = Her yurddaşm hakkını ayrasız korumak borcu muzdur. İstisnaiyet = Ayralık Müteferrik = Ayrık = (Fr.) Divers Örnek: Müteferrik havadisler = Ayrık bilgetler. Tefrik =* Ayırh Örnek: Aytrtı (tefrik) kabul etmez. Tefrik etmek = Ayırmak Tefrika (nifak anlamına) •= Ayırga =* (Fr.) Dim • corde, desunion Örnek: Vatandaşîar arasına tefrika tokmamalıdır = Yurd» datlar arasına agvga sokmamakdır. Tefrika (gazete terimi) = Bölem = (Fr.) Femllm» ton Örnek: CazetemU yartn yeni bir tefrikaya ba§hyor s Qtı« zetemUt yartn yeni bir böleme baaltyor. Fart, tfrat = Aşırı, afjrılık, aşkın, aikmhk Ömek: 1 Fartt muhabbet ^ Asin (askın) sevgi * 2 Muhabbette ifrat = Sevgide oftrütk iatkınlıkh Ifrat etmek = Aşırı gitmek Örnek: Hiçbir şeyde ifrat etmemelidir s= Hiçbir §eyde apri gitmemelidir. Fasahat = Uzdiyem Örnek: Bu makalenizin fasahatine diyecek yoktur = on yazınızın uzdiyemine diyecek yoktur. İfade = Diyem, anlatnn = (Fr.) Eloeation, dipom* tion Ornek: İfadesi bozuk = Diyemi bozvJc, İfade vermek, ifade almak s= Diyem vermek diyem aımaıt, Tarzı talâffuz == Deyis = (Fr.) Prononciation Örnek: Her yerin kendine göre btr tarzt talaffuzu vardtr a ı Her yerin kendine göre bir deyifi vardtr. Tabir = Deyim = (Fr.) Terme, expression Örnek: Bu hareketinizi anlatmak için nasü bir ifade buUt» cağımı büemtyorum = Bu hareketinizi anlatmak için nasü bir deyim bulacağımı bilemiyorum ss Je ne puit pa» trouver d'expression pour qualifier votre conduite Fasıl = Ayrıç Örnek: Bu eserin dört faslı var ki herbiri iiğerine /trffcör =s Bu izerin dört ayncı var ki herbiri ötekiaden ustündür. Fasıl = Bölüm (Bak: Bab) Fasıla = Ara, aralık Fâsid = Bozuk Örnek: Zamiri Jasid s tçi boaılt