: Cumhuriyet 31 Mart Jürklerle Süngu Süngüye No. 142 . A.DAVER Çanakkalede Şen, çılgın, sevimli, çapkın ve emsalsiz Halkın en çok sevditji filimleri yaratmakla meşgul FRANSIZKA Yarah Türk binbaşısı «Alçıtepeyi hiç bir zaman alamazsınız!» dememiş miydi! Zaten bir avuç insandan iba ret olan Türkleri el bombası ve süngü ile siperlerine kadar geri «ürerler. İşin asıl garibi, bütün bu gürültüyü ben duymadım bile... Nasıl bir ölü uykusuna daldığıtnı anla! Türkler, seni görselerdi asıi ölü uykusuna o zaman yatardın! Allaha şükür, ucuz kurtul dum. Bir yere oturduk. Denizin ve bizim üstümüze serin bir pembe şafak söküyordu. niyor. Belki Seddilbahre çıkmışlardır bile... Takviye kıtaatı mı? Güneş ve sinekler pek çabuk onları kahraman yapar, arkasından dizanteri de hepsini temizler. Boş bir mestur yolun dönemeç yerinde, teskereler üstünde İngiliz yaralılan bekleşiyor. Bunların arasında bir vatandaşımm da bulunduğunu görünce şaşırdım. Bu zavallı inliyor ve yerde kıvranıyordu. Bir Türk süngüsü kalçasım delip geçmişti. İğilip baktım ve İn giliz teskerecilerine bu Fransızı kaldırmalarım söyledim. Soğukkanlı ve sükutî Ingilizden akhğım cevab şu oldu: (( Notnow... after this onel!) (Şimdi değil; bundan sonra!) Götürdükleri teskerenin içinde başı sarılı bir İngiliz yarah vardı. Mestur yolun duvarına yaslana rak onlara yol verdim. Bekliyecek halde olmıyanlann daha evvel sargı yerine ve geriye götürülmesi lâzım geldiğini anlamıştım. Va tandaşım, boğuk boğuk inliyordu: Of, of! Ölüyorum, götürün beni! Yanına diz çöktüm. Dişleri arasına biraz şarab döktüm. Yirmi dakika bekledikten sonra teskereciler tekrar geldiler, onu kaldır dık. Zavallı bağmp duruyordu. Mavi pantalonu yırtılmıştı. Kalçasmda büyük bir yarası vardı. Pıhtılanmış kanlarla kirli bir yara... Teskerenin üstünde uzaklaşırken daha az inliyordu. Biraz sükunet bulmuş, acısını içinde gizliyor, hatta duyduğu azabı kendi mınltısile uyutuyordu. Zavallı genc! SOKAK ÇİÇEĞİ BUGECE 9 ;; İ P E K Sinemasmda Numaralı koltukların evelden alınmaları rica olunur. Tel. 44289 IKİ FiLM BİRDEN : taraftndan nefiis bir surette yarattığı en şen filmi GAAL RÂDYÖ Bu aksamki program j ISTANBUL: 18 dans musikisi, plâk 18,30 jiranas tik, Azade 18,50 muhtelif plâklar 19,30 haberler 19,40 Sitar solo, Şrayber20 Şehir Tiyatrosundan nakil. 2 saat en şen musiki. en oynak şarkılar, en eğlenceli mevzu LAYPZİG: S a 18,35 Münihden nakil . 19,15 radyo temsili . 20,25 konferans 20,40 spor neşriyatı 21,05 eğlenceli kanşık musiki neşriyatı 23,05 haberler 23,35 dans havalan. istanbul Borsası kapanış fiatieri 303935 N U K U D I 1 20 H) 20 A) •20 20 1 20 1 1 I 1 20 20 1 Sterlin Dolar hransız Fr. Lıret Belçika Fr. Drahmı Alış 600. Bugün TURK Sinemasında BELGRAD: 19,30 konuşma 19,35 keman konseri 20,05 reklâmlar . 20,10 gramofon 20,35 ulusal neşriyat . 21,05 kanşık program23,05 haberler 23,35 kıafekonser hava ları 24,05 gramofonla dans havalan. 1 SOKAKLARDA ALTIN ALBERT PREJEAN DANiELLE DARRihUX " Alçıtepeyi alamazsınız! „ 12. 600, BUDAPEŞTE: 19,35 plyano konseri 20,20 konferans 20,50 şarkılı orkestra konseri 22,20 haberler . 22,45 Çingene orkestrası 24,05 cazband takımile dans havalan. Çavuç, dedim, bütün bu çektiklerimiz niçin? Buraya geldiğimizdenberi hep solda Kirtenin, saj?da Kerevizderenin önündeyiz. Donanma sıvıştı. Hücum, hücum, hücum! Niçin hücum ediyoruz? İmkânsızlık karşısmda bu ısrarın manası ne? Bu kadar inad, budalalıktan başka birşey değil! îngiliz binbaşısı Merrynin bana anlattığına göre ağac tepe sini çevireceğiz. (Kocaçimen tepesı olsa gerek). Sarıbayıra doğru ilerlemek üzere yeni ihrac yapılacak ve eğer Kabatepedeki Avus traiyahlar ilerliyebüirlerse Alçıtepenin arkasını kesmeği ümid edebiliriz. Ondan sonra artık ileri yürümekten başka yapacak iş kal maz. Silâh omuzda olarak değil mi? Artık bu masalları kimse yutmaz çavuş! Kumandanlar çoktanberi hakikati anladılar ama bize söylemek istemiyorlar. Cesareti miz kırıldı artık! Geçenlerde eli mize esir düşen yarah Türk binbasısmın söylediğini hatırhyor mu sun? Bu adam: Alçıtepeyi hiçbir zaman alamazsınız; aememiş miydi? Türkler, attıkları beyanname lerde, bizim resmî yalanlarımızdan çok daha fazla hakikati söylüyorlar. : Enver Paşa, bu beyannameler de. ((Yarımadayı bırakıp gitmez«eniz, sizi denize dökeceğiz... NakHye gemilerinizi birbiri peşinden batıracağız... Açlıktan öleceksi niz» diyordu. Gerçi, Türkler, bü tün gemilerimizi batıramadılar ama kabahat onlarda değil; çünkü donanmalar, soluğu Mundrosta aldılar. Orada, tabiî bir limanın içinde denizaltı gemilerinin gire miyeceği tertibatın arkasında ra hat rahat yatıyorlar. Başımızdaki lerin sade palavra savurdukları, bizi içinden çıkılmaz bir belâya soktukları, yapılan işlerde bir plân ve anlaşma olmadığı meydanda... Bizi hücum ettiriyorlar, binlerce neferimizi öldürtüyorlar. Bütün bunlar hava boşluğunu kucakla mak için yapılmış oluyor. Niha yet bir siper ahyoruz, o kadar. Bizim resmî tebliğleri okumak isterdim. Bakalım, neler yazıyor? Çok bedbinsiniz. Mundros tan takviye kıtaatı gelmesi bekle Çek kroDU Isviçre Fr. Leva Flonn 1>8. V06. \02 2. 50 81A 22. 81 \ 24. 82. 102. ;•». \2< 168. 209. 106, 14. Rus heveti seterivesmin kutup denizlerinde yaptıgı heyecanlı seyahat, ^ • • H ^ H M ^ ^ ^ H H H H M Suvare saat 8 30 da ^^t^ma^mK^^m^am^mm 2 Ç E L U S K i N 60 GÜN BUZLAR ARASINDA Istanbul l.alkının sevgilisi ÇARDA^ FÜRSİİ^'lerin BiTMEMiŞ SElNFONi'lerin yıldızı Güzeller güzeli ( altııt sesli BÜKREŞ: 18,05 ulusal musiki 19,05 haberler 19,20 hafif musiki konseri 20,05 konferans 20,20 gramofon 21,05 radyo tem6İİİ 22,05 spor neşriyatı . 22.10 şarkı . lar 22,35 operet musikisi 23,05 haberler 23,35 dans havalan. 8^ 2?. 1 Türk altını 1 Mecıdive 1 Banknot Os. B. Lev Dınar Ruble 1 Yen t Isveç kronu Zloti Avunurya Şl. Peçeta Mark 23. 14, 50, 3 i. 30. 953, 44. 238. 22, 43. 16. 17. 45. •4, 25, 14. 50. 34. 32, 954. 45, V40. Kapanış 6.5,5 ı ,',7940 12.03=> t.60 4 1134 83M>75 .4515 65.* I 1.1773 19 0635 4.2*60 6.W5 1.9^75 4,23b5 4,4524 7 231ı> '.8080 1097.5 3.2068 Kapanış •9.225 MARTHA EGGERTH'in ÇEKL ER Lordra NevYork Paris Mılâno Bıüksel Atina Açilıs 604.50 (.79'5 12.06 9.3856 4.0SJİ 84.0*2". 2,4'0« 65 9467 I.17M 19.!030 4,2.58 5,V 1.943 4. 45ıı 4.41.H8 78.434" 35.2815 1.8140 J094.75 3.20^0 Açılış 29.225 Viyana Bülbülü Zengia sahneler ilâhi şarkılar Enfes bir mevzu En son, en nefis ve en güzel filmi PRAG: 18,50 gramofon 18,55 Alman musiki neşriyatı 19.55 almanca haberler 20 gramofon . 20,05 haberler 20,10 orkestra ile halk musikisi 21 konuşma . 21,15 kanşık program . 22,15 temsil 23,05 haberler 23,20 gramofon 23.35 cazband takırru ve hafif musiki konseri. VARŞOVA: 18,05 orkestra konseri 18,45 çocuk ların zamanı 18,55 konuşma 19,05 piyano konseri ve şarkılar 19,50 gencle rin zamanı 20,15 spor neşriyatı . 26,20 gramofon . 20,45 konferans 21,05 hafif musiki konseri . 21,50 haberler 21.55 konuşma 22 gramofon 22,35 edebi neşriyat . 23,05 reklâmlar 23.20 mo dern musiki . 24,05 konuşma 24,10 hafif musiki konseri. önümüzdeki Çarşamba N E L E K Sinemasında Gala müsameresi için numaralı biletler çimdiden satılmaktadır Cenevre Sofya Amsitrdam Prap Viyana Madrid Berlin Varşova Budapeşte Bukrej Belgıad Yokohama .Moskova Çarşamba Rününden itibaren A L K A Z A R Amerikanın dünyaya son sözii ( Frankenştein ) ve ( göriinmiyen adam ) filimlerindeki hayal kudretini gölgede bırakacak Makineli Adam Dehşet... Korku ... Heyecan filmi Fransız topçusu Ingilizleri dövliyor İngiliz binbaşısı Merry, kulübesinden çıkarak bana geldi: Fransız topçusu kısa atış yapıyor. Topçunuza sorar mısınız, neden bu kadar kısa atıyor? İkinci hattımızdan iki nefer ağır surette yaralandı. *"' " ' •u" ~ s Hemen fırladım. ikinci hattan gelen Highlanderler binbaşısının söylediklerini teyid ettiler. Bir Fransız telefonuna doğru koşma ğa başladım. İngiliz neferleri oturmuş sabah kahvaltısı ediyorlardı. Bunlan itekaka geçiyor, yolumu kesenlere kısaca niçin koştuğumu anlatıyordum. Gay içen neferlerin dizleri üstünden atlıyarak koşar ken, bazan başım siperin dışına çıkıyor, her defasında kum torbalarına çarpan kurşunların sesi geli yordu. Bizim siperlerimize yaklaştıkça, cesed kokusu müthiş surette keskinleşiyordu. Bu koku, müte fessih bir bulut gibi herşeyi sarı yor, kaplıyor, ilk hatları adeta yıkayordu. Bu iğrenc koku, sıcak ve zehirli bir ter kokusu gibi tebahhur ediyordu. Siperlerdekiler buna o kadar ahşmışlardı ki bu kokunun içinde rahat rahat kahvaltılarına devam ediyorlardı. (Arkatt van İSTİKRAZLAR 1933 Türk borcu tahvili 1 2 3 > » 1933 ik. Istıkrazı >tıkrızı Datıili F.reani Nöbetçi eczaneler Bu gece nöbetçi olan eczaneler şunlardır: Şinasi (Büyükada), Yusuf (Hey beli), Salih Necati (Bahçekapi), Ü beyd (Cağaloğlu), Sıtkl (Lâleli), Hikmet Cemil (Küçükpazar), Üniversite (Vezneciler), Nuri (Aksaray), Rıd van (Samatya), Hamdi (Şehremini), Arif (Karagümrük). Hilâl (Baklrköy). Emilyadi (Fener), Halk (Hasköy), Merkez (Kaslmpaşa), Nail (Beşik taş), Hilâl (Flndlkh). Galatasaray (Taksim), Vinokopulo (Yüksekkal dlrlm), Şişli (Şişli), Faik İskender (Moda), Mahmud (Altıyol), Selimiye (Üsküdar). ?••• Senenin eu güzel lilmi ve 11 gündenberi büyük ve va«i salonıınu her seansla tamamen dolduran Saheserın;n son çiin erin 1en istıtade ederek ^ ^ 91. 95 MOSKOVA GECELERi koşunuz. ovnlyanlar ANNABEU.A HANRY B^UR ve R ü ü SANDOR nrke«rrası. F( >X JUR^M.'de : Son Yunanistan ihtiU'i hareketlen V. S ElektrikTraım ay Tunel Rıhtım Aradolo T A H V I L Â T Afilış Kapanrç SUMER SiNEMASINA Ml Miıme«i1 r n 41.»0 44,80 44,40 44.40 GRETA GARBO'nun Bursada koza fiatieri Bursa (Hususî) Bursa Sanayi Birliği umumî bir toplantı yapa • rak memlekette koza istihsalâtının artması yüzünden fiatlerin düş mekte olduğu hakkındaki iddiayı ve müstahsillerin bundan mütees • sir olup olmadıklarını tetkike ka rar vermiştir. ÇALINMIŞ A Ş K M E L E K sinemasının VEFAT Şehrimîzm maruf çocuk doktorlarmdan Bay Mihal Fakatselli vefat etmiştir. Cenaze merasimi bugünkii pazar günii saat 13^ ta Beyoğlunda Galata • saray polis merkezi civarmda kâin Panaiya Rum kilisesinde icra edilecektir. Kederli ailesi ve çocukları işbu ih • ban hususî davetiye yerine tutar. Örnek: Gazeteye bir ilân verdim verdim. Fransızca sözlü ESRARENGİZ H A N E ?! JULES MARY'nin meşhur eseri Fransızca sözlü film PEK YAKINDA Rıhtım inşaatı hazırlıgı tstanbul nhtımlarının uzalılması teşebbüsü üzerinde çalışmalar devam etmektedir. Şehrimizde bulu nan Deniz Işleri Müsteşarı Sadul lah Güney bu isle meşguldür. Limanın iki tatafının ve Tophanedan itibaren Fındıklıya kadar olan sahilin sondaj ve iskandili tamamen bitmiştir. Bu suretle bu kısımlarda derinlik, kayahk, kumluk, çamur ve saire gibi denizaltı vaziyeti tes bit edilmiştir. Şimdi İstanbul ve Tophane nhtımlarının haritalan yapılmakta ve inşa edilecek rıhtımların masraflan hesab edilmekte dir. Bu işler bir aya kadar tamam lanarak elde edilen netice, Ekonomi Bakanlığı tarafından Nafıa Bakanlığına bildirilecektir. muhteşem filmi, bu hafta S A R A Y Sinemasında muzafferiyetini teşkil etmektedir. ^^g^mi Bir teberru, bir teşekkür Hilâliahmer Beyoğlu kaza ?ubesinden: Geçenlerde ölen tüccardan Ar • şak Külâhyan Hilâliahmere üç yüz lira bırakmıçtır. ötedenberi hayır cemiyetlerine ve bahusus Hilâliahmere birçok yardımda bulun mu; olan bu ölünün ismini hayırla anarız. Üsküdar Hâle Sinemasmda Göriinmiyen A d a m tlâveten dünya haberleri TEŞEKKÜR Dul Bayan Viktorya Zepkin, koca • sı Bay Samuel Zepkinin öliimü dola • yisile kendisine karçi dostluk ve vefa kârlık gösteren bilumum sayin zatlara teşekkürlerini bir kere daha âlenen teyid etmektedir. bir bdit Berid = Ulak = (Fr.) Messager, Courrier Berin = Yüksek Beriye = Çöl = (Fr.) Desert Berk = Şimşek = (Fr.) Eclair Berk = Yaprak = (Fr.) Feuille Berkarar olmak = de durmak = (Fr.) Se main tenir Örnek: Düşüncesindc duruyor ^ Berna = Genç Becr, Berrî = Kara Berrak = Duru = (Fr.) Limpide Fikrinde berkarardır. Örnekler: 1 Kö'y türkülerinin besteleri pek sevimlidir. = Köy türkülerinin havalan pek sevimlidir. 2 Sözlcrini bir besteye uydurarak dudakları arastndan mırüdanıyor = Sözlerini bir ezgiye uydurarak dudakları arasından mırüdanıyor. 3 Bu operamn bestesi pek üstadane. •=. Bu operanın müziği pek ustaca. 4 Yazmak başka, beste uydurmak başkadır = Yazmak başkaf düzem uydurmak başkadır. Örnek: Beynelmüel büyük bestekârlar = Arsıulusal büyük düzemenler. r= Gazeteye Tebliğ = Bilgirit llân etmek = Bilitmek Örnek: Cümleye malum olmak üzere ilân ediyoruz. = Herkesin bümesi için bilitiyoruz. Bî = sız Bîârâm (5) = Durup dinlenmiyen = (Fr.) Sans repos Bîarii hayâ = Arsız, sıyrık = (Fr.) Ehonte Örnek: Bunu yapabümek için nekadar biarü haya olmalı = Bunu yapabilmek için nekadar sıyrık, nekadar arsız olmalı. Beyanname = Bildirig = (Fr.) Communique Bestekâr = Düzemen = (Fr.) Compositeur Örnek: Berrak bir sema alttnda meşcerede keştügüzar et mek ~ Duru bir gök altında ağaçhklarda gezip dolaşmak. Örnek: Türk DUİ Tetkik Cemiyetinin Küavuzu çıkarırken gazetelere verdiği beyannameye göre = Türk Dili Araştırma Kurumunun Küavuzu çıkarırken gazetelere verdiği bildiriğe göre. Biçare = Çaresiz, zavallı = (Fr.) Pauvre Berren = Karadan = (Fr.) Par terre Örnek: Oraya askeri bahren göndermekten ise berren gön. dermek daha kolay olur = Oraya askeri denizden göndermek. tense karadan göndermek daha kolay olur., Beşaret = Miijde = (Fr.) Bonne nouvelle Beşaşet = Güleryüz, güleryüzlülük = (Fr.) Gaite epiouemer.t Ornek: Bizi büyük bir beşaşetle istikbal etti = Bizi büyük bir güleryüzle karşiladı. Beşaşet insav.nı iç rahathğından gelir := Güleryüzlülük insa^m iç rahathğından gelir. Beyi = Beyi ve Beyi ve Beyn = Satma, satım = (Fr.) Vçnte füruht = Satış = (Fr.) Vente şira = Alım satım = (Fr.) Vente et achat Ara = (Fr.) Entre International. Örnek: 1 Buralarda pek biçare kaldım = buralarda pek çaresiz kaldınu 2 Biçareye acımamak mümkün değil = Zavalhya acıma. mak elden gelmiyor. Bîdar = Uyanık = (Fr.) Eveille Bid'at = Türeç = (Fr.) Innovation Örnek: Dinler her yenüiği bid'at diye ortadan kaldırmak ister, fakat terakkinin alâmeti gene o bid'atlardır = Dinler her yenüiği türeç diye ortadan kaldırmak ister, ancak ilerle . menin beldeği gene o türeçlerdir. Örnek: Aramızda = Beynimizde = Entre nous. Bertaraf = Bir yana = (Fr.) â part Beyne = Arsı = (Fr.) Inter • Bertaraf etmek = Ortadan kaldırmak Ecarter Örnek: Şaka bir yana = Lâtife bertaraf. = (Fr.) Beşuş = Güleryüzlü = (Fr.) Gai, joyeax souriant Örnek: O, brşu? bir adamdır = O, güleryüzlü bir adamdır. Örnek: Arsıulusal = Beynelmüel = Arsıbalkanik = Interbalcanique. Beyt = Ev Bidayet = Başlangıç, başlama = (Fr.) Commen cement Örnek: İşin daha bidayetinde bu müşkülâtı söylemiştim t=. İşin daha başlangıcında bu güçlükleri söylemiştim Örnek: Her türlü mevanii bertaraf ederek maksada doğru yürüyelim = Her türlü engelleri ortadan kaldırarak vargıya doğru yürüyelim. Beşerî = Insel = (Fr.) Humain (Şürdeki tbeyt* in karşüığı terim koluna Berter = Daha yüksek Berzah = Kıstak = (Fr.) hthme Örnek: Bu berzahtan nasü çikacağız, bakalım? = Bu ktstaktan nasıl çıkacağız bakalım'! Örnek: Beşerî duvgulardan kendini kurtarmak pek müş . küldür. = İnsel duygulardan kendini kurtarmak pek güçtür. Beytutet = Geceleme bırakılmıstır.) Bereciyet = İnsellik, insanlık (T. Kö.) = (Fr.) Humanite Örnek: Bütün oteller dolu olduğundant bir arkadaşın e vinde beytutet ettim = Bütün oteller dolu olduğundan, bir arkadaşın evinde geceledim. Bes = Elverir, yeter Besalet (Bak: Şecaat) = Yiğitlik, yararlık Örnek: 1 Beseriyetin terakkisi uğruna çalışanlar = İn . scnhğın ilerlemesi uğruna çalışanlar. 2 Ne yapalım, beşeriyet hali, o da öyle anlamış = Ne yapalım, insellik hali, o da öyle anlamış. Beyyine = Kanıt = (Fr.) Preuve Örnek: Bu evin kendisine aid olduğunu beyyinat ile ortaya çıkardı = Bu evin kendisinin olduğunu kanıtlarla ortaya çıkardt. Bidayeten = Başlangıçta, başta, ilkicı = (Fr.) Au commencement Bieyyihalin = Herhalde = (Fr.) Dan» tous les cas, de toute façon Bigâh = Vakitsiz Örnek: Gâhübigâh Örnek: 1 Muharebede her bir nefer büyük bir besalet göster. di = Savasta her bir ir büyük bir yararlık gösterdi. 2 O mülazim, besaletiyle büyük bir nam almi}tır. = O teğmen yiğitliğiyle büyük bir ün almıs,tvr. Beyaban = Cöl, yaban Beyanat = Diyev = (Fr.) Declaration Beyzî = Söbü = (Fr.) Oval Örnek: Beyzi yüzünde beliren tath bir yüzünde beliren tatlı bir gülümseme. tebessüm = Söbü Bigâne = Yabancı, yad = (Fr.) Etranger, îndiffe rent Örnek: 1 Niçin bize bu kadar bigâne davranıyorsunuzt = Niçin bize bu kadar yabancı davramyorsunuz?, 2 Bigâneler arasinda kaldım = Yadlar arasinda kaldım. = Vakitli vakitsiz. Örnek: Dış İşleri Bakanı gazetemize dünkü diyevleri ara sında... b«»te = Bağh et composHion Beyan etmek = Söylemek, demek Örnek: Derim ki (söylerim ki) = Beyan ederim ki. Bezletmek = Bol bol vermek = (Fr.) Prodiguer Örnek: Varını yokunu bol bol verir (bezleder) = 11 prodique touie sa fortune. Örnek: Dübeste = Gönlü bağh. Bigayrihakkin = Haksız yere, haksızlıkla = (Fr.) Injustement (5) Türkçemizde artık kullanılmıyan (ârâm) sözünün (ara f m) dir. aslı Beste = Hava, ez^i, müzik, diizem = (Fr.) Air, mu Tebliğ etmek (llâm emek) = Bildirmek, bilgirmek llân = Bilit Bezm = Dernek Bezzaz = Bezci