• Cumhuriyet 29 Mart Türklerle Süngü Sünguye No. 140 A. DAVER Çanakkalede r Kitablar arasında Receb Pekerin Inkılâb Derslerî Notları Ankara: Ulus matbaasl 1935 Cumhuriyet Halk Fırkası Genel Kâtibi Receb Pekerin Ankara Hu • kuk fakültesinde ve lstanbul Uni • versitesinde 193435 okutma yılında vertniş olduğu çok kıymetli dersler, bu defa iki cüz olarak neşre dilmiştir. İnkılâb tarihimizi ve inkılâbı mızın manasını, o inkılâbda bizzat emeği geçenlerin ağzından dinle • mek ve kaleminden okumak kadar, hepimiz için lüzumlu ve faydalı bir sey tasavvur edilemez. İki mekteb salonunun dar çerçevesine sığabildiği kadar, mahdud bir halkın bu derslerden istifade etmesi ve geride kalan milyonlarla yurddaşın bu istifadeden mahrum kal • ması, bu dersleri vermekten mak • sud olan gayeye aykırı düşerdi. Bu itibarla, Receb Pekerin çok canlı, ve gönüllere isleyici bir ifade ile çizdiği inkılâb tarihi ayrıca risale halinde toplanıp neşredilmekle memlekete değerli bir hizmet ya pılmıştır. Receb Pekerin bu iki cüz teşkil eden sekiz dersi, inkılâb kürsüsü • nün tesisindeki ulu maksaddan başlıyarak, muhtelif devletlerdeki fırka sistemlerine ve siyasal fırkaların tatbik sekillerine kadar devam ediyor. Bu sekiz dersin içinde, sayın inkılâbcımız, her yurddaşın kavrıyabileceği bir sadelik ve özlülükle, mükemmel bir siyasal bilgi telkin etmistir. Bunları dikkatle okuduk • tan sonra, inkılâb kelimesinin yüksek mana ve mahiyetini bilmemek, takdir etmemek mütnkün değildir. En mütekâmil bir devlet sistemi olan demokrasi ile idare edilen bu memleket yuddaşları, rejimin kendilerine bağışlamiş olduğu siyasal haklan, bu hakların mahiyet ve kıytnetini Receb Pekerin bu sekiz dersini okumak suretile kavramakta güçlük çekmiyeceklerdir. Tekâmül, gerek ferdler ve gerek camialar için, kendini bilmek ve tanımağa bağlıdır. İnkılâb dersleri, mazideki hatalarımızı ve bugünkü erdemlerimizi gözlerimizin önüne koyarak, bize kendi kendimizi ta • nıtıyor. Bu değerli eserin her yurddaşın kütüphanesinde, ve daima el altında bir yer tutmasını dilememize bîle hacet yoktur. SUMER bugünkü cuma tatılinizdeo istifade ederek Sinemasında MOSKOVA GECELERİ filımıni gidib RÖrünüz. Oynıyanlar ANNABELLA PiERRE R. \VILIMHARRY RAUR ve ROD S*\NDOR çigan orkestrasi 10 ırünrienbeTİ görülmemiş bir mnvaffakiyetle KÖsterilmekte olan RADVO ıı aksamki orogramj İSTANBUL: 12,30 plâk neşrlyatı 18 Otel Tokatlı. yandan nakü, çay saatt, telsiz caz . 19.20 çocuk saati, hlkâyeler, Mes'ud Cemll 19,50 haberler 20 keman solo, Nejat, plyano İle 20,30 havaiyen gitar Siret ve arkadaslan 21 saksofon, Çlmballne, Ksilofcm solo (plâk) 21,20 son haberler . 21.30 radyo orkestrası 22 radyo, caz ve tanfco orkestralan. VİYANA: 17,15 gramofonla operet panjalan . 18.35 vlyolonsel ve piyano konserl: Brahmsın eserlerl 19,05 spor neşrlyatı 20,05 haberler ve hava raporu 20,15 ulusal neşrlyat 20.30 opera blnasından naklen Mozartın <saraydan flrar> ope rası 23,05 haberler 23.15 cazband ta . kımı 23,35 kltablara dalr 23.50 dans muslklsl 24,40 san haberler 24,50 gramofon. Artık akşam... Bulunduğumuz toprak kutunun üstüne sessizlik bir kapak gibi kapandıî Ayaklanmızm hemen ucunda, mermi parçaları, kumları darmadağın ederek ayaklanmızm üs tüne fırlatıyordu. Mermiler, sı caktan ölgün bir hale gelmiş havayı rüzgârlandırıyor, ıslık çalan, hıçkıran, pathyan, çatırdıyan mermi konserine tüfek ve makinelitüfek ateşi akompanyıman yapıyordu. Çelik parçalannın jimnastiği ara sıra nefes almk ister gibi, biraz duruyor, sonra daha şiddetle tekrar başhyordu. Sarostan Mortoya, Kirteden Elski Hisarlığa kadar yer yerinden oynuyordu. Dudaklanmızda bir sigarillos, bekliyoruz. Bulunduğumuz yerin etrafı her renk, her şekil ve her çeçid demirden bir hırdavat kollek eiyonu halini aldı. Bir ölüm tehdiîdi, geşvemiyen, eksilmiyen ve hiç merhamet etmiyen bir tehdid, durmadan tepemizde dolaşıyor. Arkamızı dayadığımız hendeğin duvarı üstünde çerapnel tapaları, ko vanlan yuvarlanıyor ve bunlar sanki bize şunları söylüyorlar: rab içtik. Ancak o zaman saatime bakmak aklıma geldi. Saat 6 idi, sabahtanberi ayni vaziyette kımıldamadan demir ve ateş yağ muru altında yatıp durmuştuk. Tatlısu frengi çavuş yerinden kalktı, tüfeğini aldı. Ne belâlı şeymiş be! dedi. Allaha şükür bitti. Siperlere gidelim, biraz yiyecek bulalım. Bulunduğumuz yerden siperle re giden mestur yol dar ve kireçli idi. Istinad siperlerine kadar gidi yordu. İleri hatlardan mütemadiyen, yaralı taşıyorlardı. Sol tarafımızda bulunan bir sargı yerine gitmek üzere, teskereler dolusıı yaralı nöbet bekliyordu. FOX JURNALDE: Son Yunanistan Ihtilâli hareketleri Bugün seanslar: 11 1 2,30 • 4,30 • 6,30 ve 9 da Kadıköy SUREYYA Sineması valnız cuma ve cumartesi Henri Bataille'in eseri GABY MORLAY ve HENR[ KOI.LAN j^Kmı^mm^mmKm^^^m p e k yakında ^^^•••^••••••^"^i SUMER AŞK Meşhur G E O R 6 E S R öVÜS Ü SİNEMASINDA W HI T E ÇİÇEKLERİ BERLtN: 17,05 konser . 19,10 kltablara dair . 19.35 Bethovenin ve Şubertln şarkıları 20,05 senfonlK konser 20,15 gramofonla eğlencell konser ve dans havalan 20,45 günün aklsleri 21,05 haberler 21.20 Hamburgdan nakll 22.05 konuş ma . 23,05 haberler . 23,25 mekteblllerln geçld resml 23,35 spor neşriyatı 24,05 senfonlk konser. VARŞOVA: 18,05 vlyolonsel konserl . 20 konusmaV 20,10 gramofon 20.30 haberler 20.40 Lembergden naklen koro konserl 21,05 konuşma . 21,15 sanfonik konser 23.35 çllrler . 23,45 konuşma 24,05 havacüık bahlslerl . 24,10 salon muslklst Türklerin mukabil taarruzu miidhiş filminde görmeğe ve dinlemeğe bazırianınız. Bu netis musikiyi ve güzel şarkıları hiç bir vakit unutmıyacak ve daima ağızlarınızda dolaşacaktır. Pek çok fipüranlar Göz kamaştırıcı temaşa Taiebe Biriiğinin günlük toplantısı Millî Türk Taiebe Birliği Genel Kâtibliğinden: 29/3/935 cuma günü öğleden evvel saat 9 da tstanbul Halkevinde Birli ğimizin köycülük kolu senelik toplantıslnl yapacaktlr. Birlik üyelerinin köy fikriyatl baklmından hazirllyacaklarl tetkikleri 28/3/935 perşembe akşamlna kadar göndermeleri. Günlük konuşma çerçevesi: 1 Faaliyet programı. 2 Rapor üzerinde konuşmalar. 3 Tezlerin okunmasl ve münakaşasi. 4 Yeni s«neler için faaliyet tek lifleri. Elski ve metruk siperler, Saros körfezine doğru uzanıyor ve ta deniz keraındaki kumluklara kadar iniyorlardı. İskenderiyeli ça vu«, temmuzun 13 ve 14 üncü günü Higlanderlerin (eteklikli İs Görüyorsun ya, benden sonkoçya askerleri) çok yaman hü ra gelene dikkat et! Ben de senin cum ettiklerini ve Türklerden 8 sıra burnuna yapıçabilirdim ama bunu siper aldıklarını anlatıyordu. Şimdi, bizim de ilk hatta kalmamız lâyapmıyorum. zım geliyormuş. Alınan siperler Sadece seni korkutuyor ve alay düzeltildikten sonra tekrar eski ediyorum. topçu tarassud mevkiimize döneBacaklanmızı mümkün olduğu cekmişiz. Fakat bu siperlerden gekadar geriye, hendeğin aırtımızı len haberler iyi değildi. Gözlüklü dayadığımız duvarına doğru çekibir İrlandah nefer, istinad hattınm yoruz. Hendeğin ağzına kapadığıtoprak köprüsü kenarında ve bir mız çadır bezi infilaklann tesirile cepane sığnağımn yanında dur yapraklanan bir yelken gibi çırpımuş, bize Türklerin yaptığı mukanıyor. Arasıra mailen gelen merbil taarruzun dehşetini anlatıyormiler bize sürünerek onu titreti » du. İrlandahnın gözleri korkudan yor. O zaman hepimiz derin bir nebüyümüş, fesle içimizi çekiyoruz. Türkler öyle şiddetli, oyle Takviye kıtaatı efradının sea müthis bir mukabil taarruz yaptılerini duyuyoruz. İrlandah askerlar ki, bir gün evvel zaptettiğimiz ler, ilk hatta doğru gidiyorlar. Per siperlerin, büyük bir kısmını tekde hizmetini gören çadır bezi çır rar geri aldılar. İrlanda taburlan pındıkça, aralıktan çapkalarında yeni bir mukabil taarruza kalktılar yansı yeşil yarısı beyaz bir mu ama, hiç fayda etmedi. Fena halde rabba bulunan trlandalıları görü kınldık; diyordu. yoruz. İki kat olmuşlar, gözleri ve İlk hatta vardığımız zaman bir yüzleri dikkat kesilmis,, adeta ko İrlanda taburu süngü hücumuna çuyorlar. kalkmak üzere idi. Bizi tabur kuBiz kımıldanmadan bekîiyoruz. mandanının yanına götürdüler. Bütün gün böyle geçiyor. GüneşBinbaşı, üstü örtülü bir hendeğin ten ve gülleden yanan mevziimiiçinde, zabitlerile son hücum hazin etrafında gölgeler uzuyor. Sızırlıklarını yapıyordu. Kalktı, elcak ve koku tahammül edilir gibi lerimizi sıktı. Bu yeni tıraş olmuş, değil! Sinekler, o Allahm belâsı ainekler, yüzümüzde dolaşarak, bu azimkâr fakat hazin simayı, bu kısa el sıkışmayı ve ona söylediğim run deliklerimizden içerisini keşGood buck «talihiniz açık olsun» fe çalışarak bizi fena halde rahat sözünü hiç unutamıyacağım. lşte sız ediyorlar. Artık akşam oldu. Gelibolu yanmadasınm üstünde bir temenni ki ona hiçbir şey te tesarımtrak bir ışık var. Içinde bu min etmiyecekti. Vazifem Fran lunduğumuz ve boğulduğumuz sızlarla lngilizler arasmda irtibatı toprak kutunun üstüne, sessizlik, temin etmekti. Solumda bir İskoçbir kapak gibi birdenbire kapan yalı gözcü vardı; Ingiliz hattı budı. rada bitiyordu. Sağımda da bir SeBirdenbire de soğuk başladı. Bi negalli nefer vardı ki bununla da Fransız hattı başhyordu. raz ötede duran şarab tenekeme [Arkası var] kadar süründüm. Birer yudum şa BUGÜN Sinemasında 6 R E T A G A R B O M EL E K tarafından temsıl edilen ÇALINMIŞ Fransızca sözlu film. Bütün halkı memnun etmektedir. Ayrıca: Paraınount diinva hnbprleri ve TULUZ: 20,20 Vlyana orkestrası . 20.30 sarkilar. 20,45 vlyolonsel konserl 21,15 operet çarkıları 22,20 Çingene orkestrası 22.35 Viyana çocuk korosu . 22,45 operet orkestrası 23,05 konser 23,50 fllim muslklsl . 24.05 radyo fantezisl . 24,35 baska blr radyo fantezisl 1,05 Vlyana orkestrası 1,20 şarkılar 1,40 valsler 1,50 şarkılar . 2,10 opera şarkıları . 2,20 askeri bando. A Ş K Askerî baytar mektebinde yapılacak ihtifal Askerl Baytar Tatblkat mektebl mü . dürlügünden: 2 niian 935 salı günü saat 14,30 da mekteblmlzde toplanılarak fen kurbanlanmızm lhtlfali yapılacagından mes lektaşlarımızın lstlraklerini saygıları . mızla düeriz. renkli 2 kısımlık Revü matinelcr saat 11 de Nöbetçi eczaneler Bu gece nöbetçi olan eczaneler funlardlr: Mehmed (Büyükada), Tanaş (Heybeli), Agob Manakyan (Eminönü), ELsref (Ankara caddesi), Cemil (Be yazld), Yorgi (Küçükpazar), Ismail hakkı (Şehzadebaşl), Sarim (Aksa ray), Erofilos (Samatya), Hamdi (Şehremini), Fuad (Karagümrük), M.,L, fBaklrU^vi. Hünamedrlin TFe. ner). Halk (Hasköy), Merkez (Ka slmpaşa), Rlza (Beşiktaş), Mişel Sofronyadis (Mahmudiye caddesi), Taksim (Taksim), Beyoğlu (Kaiyoncu kulluk). Halk (Şişli). Büyük (İskele caddesi, Kadıköy), Üçler (Yeldeğir meni), Ahmediye (Üsküdar). BUGÜN I P E K Sinemasında 1935 senesınin c ( Askerlik isleri Şehid yetimlerini davet N Yeni eserler Sıhhî öğüdler Beyoğlu Askerlik şubeslnden: On senelik maaşlarmı alarak hazine ıie alâkalan kesllen şubemlzde kayidll olan şehld yetlmlerinden bugüne kadar şubeye müracaat etmiyenlerin her haftanın cumartesl ve salı günlerinde 15 nisan 935 aksamına kadar şubemlze müracaatlerl, akfil takdlrae tütün bey'iye ikramlyele rlnden İstifade edemlyeceklerdir. Doktor İsmall Saib «Ev, köy, mekteb eczanesl ve herkesln bilmesi lâzım gelen aıhhl ögüdler» Isimll eserlnl iklnci defa bastırmıştır. İstanbulda İnkılâb kltap haneslnde ve Ankarada Akba kltaphanesinde tevzi edilen bu faydalı kltabı tavslye ederiz. (Istiklâl Uğurunda) Senenin en muazzam en müthiş şaheseri Fransızca sözlüdür Başrollerde: V İ V A...... VÎLLA ifrALACE BERRY FAY VRAY B E N H U Riı [ PAGANİNİJ ALTIN 100 bin figür?n Mılvonlara mal olmuş büyuk Mm DİKKAT : Bupün seanslar saat I de Usküdar Hâle Sinemasında Kraliçe Kristin * MümesMİİ: GRETA GARBO SOKAKLARDA Bugün TÜRK Sinemasında 2 filim birden ^ 2ÇELUSKiN 60 gün buzlar arasmda Rus heyeti seferiyesioin Kutub denizlerinde yaptığı heyecanlı sevahat. Bugun saat 11 de tenzilâtlı matine. Suvare saat 8,30 da Halk arasında «ayın oyun> sözü vardır.) = Aym = (Fr.) Ceremonie Aynert = Aynile (Yakudca aynıdan) = (Fr.) tdentiquement Ayniyet = Aynılık (T. Kö.), identite (T. Kö.) = (Fr.) tndentitee Ayni = Aynı, identik = (Fr.) tndentique Ayyar = Dekçi = (Fr.) Fourbe Örnek: o pek ayyar bir adamdır = O pek dekçi bir adamdır. Ayyaş = Içken = (Fr.) Ivrogne, grand buveur, soulard Âzâ (Meclis azası anlamına) = Uye = (Fr.) Membre Örnek: Türk Dili Tetkik Cemiyeti Umumî Merkez Heyeti azasından = Türk Dili Araşttrma kurumu Genel Özeği üyelerinden. Azâ (uzuv anlamına) = örge = (Fr.) Organe Örnek: Âzâyi vücütten her birinin bir vazifesi vardır = Beden örgelerinden her birinin bir işi vardtr. Azâd = Azat (Lehçet ül lugatte ve Radlof lugatinde türkçe olacak gösterilmiştir) = (Fr.) Con ge, liberation Azamet = Ululuk = (Fr.) Grandeur Örnek; Önümüzdeki meselenin azameti zâhirdir = Önü . müzdeki sorumun ululuğu bellidir. Azametli = Ulu = (Fr.) Grandiose, Majestueux Azamet = Çalım, kurum = (Fr.) Ostentation, Orgueil Azametfürus = Çalım satan, kurum satan = (Fr.) Poseur Örnek: O, azametfurvşluktan bir türlü vaz geçemez = O, kurum satıcüiktan bir türlü vaz geçemez. Azametli = Kurumlu = (Fr.) Posem Azamet satmak = Çalım satmak, böbürlenmek Azamî = Çoğay, olanca, en büyük = (Fr.) Maximum Örnek: Azamî gayretini sarfetti = Olanca çalışmasını kullandı. Azap = Ezinç = (Fr.) Peine, tourment Mevs''min en çnlc bpSenilni'ş tilmi Bugün TAN sinemasında Albert PreJean Daniele Darrieux Kadın Asla Unutmaz Oynıyanlar: JOHN BOLKS MARGARET SULLAVAN ilkbahar Çarkısı Her iki tilımde c^ü^^a haherieri Önümüzdeki Pazar j?ünü programı Atesin = Ateçli = (Fr.) Ardent, plein d'ardeur, plein de feu Ömek: Ateşli tözler = Paroles ardentes. O, ateşli bir yazardtr r= ü est un icrivain plein d'ardeur. O, ateşli ir aykaçtır = il est un orateur plein de feu. Atespare = Ate» parçası ^= (Fr.) Foudre de guerre, foudre d'eloçuence, de feu et du flamme Ömek: Şu teğmen savaşta bir ateş parçast kesüdi Ce IIeutc~ant devint un foudre de guerre dans la bataille. O bir ateş parçasıdır = İl est de feu et de flamme. Atfetmek = Üstüne atmak, yastamak = (Fr.) Attribuer Örnek: 1 Bunu ben yapmadvm, benlm üstüme attüar = Bunu ben yapmadım, bana atfettiler. 2 Bana yastanan sözleri ben söylemedim = Bana at . Işdilen sözleri ben söylemedim. Ati (bak: Istikbal) = Gelecek, ası, ileri Örnek: Bu adam ilerisint (af«tm) düşünmez. Atiyeo = lleride = (Fr.) â l'avenir, plu» tard Berveçhiati, berveçhizir = AçagnJa = (Fr.) Comme il suit Atik = E*ki = (Fr.) Ancien Aty = Susamıslık, »usuzluk = (Fr.) Soif Ömek: 1 tlme karşt büyük bir atşt vardır = Bilime karşt büyük bir susamtşlığt vardır. 2 Att İçinde çvrpman mecruh = Susuzluk içinde çır pınan yaralı. Atşan Avam Örnek: ludur = doludur. = Susarms = (Fr.) Assoiffe = Karal = (Fr.) Plebe, populace Eski tarihler Avam ve Havas mücadeîelerile do . Eskt tarihler karallar ve ağallann çarpışmalarile Avare = Boşgezen Av*ave = Havlama = (Fr.) Aboiement Avaz (savt, sada) = Ses Örnek: Sesi gıkttğı kadar = Avası çtktığı kadar. Avaz avaz = Bar bar, bangır bangır Örnek: Bar har bağırdı, bangır bangır bağırdı. Avdet = Dönme, döniiş = (Fr.) Retour Avdette = Dönüşün Örnek: Avdette size uğrarım = Dönüşün size uğranm. Avene = Yardak, yacdakçı = (Fr.) Aide, auxili~ aire, acolyte Örnek: Bu asiyi avenesile beraber derdest ettiler = Bu azıyanı yardaklarüe (yardakçüarile) birlikte yakaladilar Avenk = Salkım, bevenk = (Fr.) Grappe • Aver = Getirici, getiren Örnek: Melâlâver = Usanç getiren, usanç getirici. Avn = Yardım = (Fr.) Aide, secours Avihte = Asılı, asdmıs = (Fr.) Pendante, susoendu Avize = Asman = (Fr.) Lastre Âyâ (bak: Acaba) = Acaba = (Fr.) Estce que, serait'Ce ? Ayan = Açık, apaçık, belli, besbelli = (Fr.) Clair, apparent, evident Örnek: Bu işteki maksad pek ayandır = Bu işteki vargı apaçıktır (besbellidir) Âyân = Bayarlar = (Fr.) Notables Ayân ve esraf = İleri gelenler = (Fr.) Le» no tables, les notabilitet Ömek: Memleketin âyâm =z Ülkenin bayarlan. Ayar = Ayar (ayımcaktan) = (Fr.) Reglage Miyar = Ayıraç Örnek: Hüsn ve kubhun miyart = İyilikle kötülüğün a . inracı. Ayb = Ayıb • Ayende = Gelen, gelici ÖrneJc: Hoş âyende = Hoş gelen. Ayin (Şamanlarda <oyun» âvin anlamindand'ın. Örnek: Azab içinde geçen bir gece = Ezinç içinde geçen bir gece Azâr = Azar (T. Kö.) = (Fr.) Groderie, reprimande Azimet ve avdet = Gidip gelme = (Fr.) AUer • retour Örnek: Ankaraâan İstanbula azimet ve avdet için yatak tuttum = Ankaradan İstanbula gidip gelme yatak tuttum. Aziz (eizze anlamına) = Eren = (Fr.) Saint Örnek: Hıristiyan erenlerinden (azizlerinden) her biri için bir yortu günü ösgülenmiştir. Aziz, muazzez = Sevgili = (Fr.) Cher, Cheri Azletmek = Kaldırmak, yol vermek, işinden çı . karmak = (Fr.) Destituer, congedier Azm = Dölen Örnek: Yunanistandaki son azı hareketi stras'vda başta . kiler büyük bir dölen ve soğuk kanhltk (azm ve itidali dem) gösterdiler. Azmetmek = Dölenmek Örnek: Başarmağa dölenmek (azmetmek) yart başarmak demektir. Azvetmek (Bak: Atfetmek) = Üstüne atmak, yastamak. Azürde = tncinmiş = (Fr.) Froissi, bilesse DÜZELTME Diinkü Ktlavuzda îkî küçük dizi yarthşı oîmttştur. Okurlarımızdan bağış diliyerek bunları a şağıda diizeltiyornz: 1 Oçüncü sayıfanın üçüncü sütununda 20 inci satırda (ilgi) sözüniin yanına (Bak: müna' sebet) denilecek iken (ilgi, münasebet anlamı na) denVmi&fır. 2 Üçüncü sayıfanın dördüncü sütununda 7 ncî satırda (Alelacayip) sözünün yanına (ga rib) yazuacak iken yanlışlıkla (garaib) dizil mistir. Avampesend = Karalak = (Fr.) Demagogne Örnek: o, avampesendane hareketlerde bulunuyor O, karalakça hareketlerde bulunuyor. Avanproje = öntasar (proje = tsaar) Öraek: Bu binantn avan projesi yapudı s s Bu yaptnm ön. tasert yapuGt.