12Çubat 19 5 "amharivel Musiki müsabakamız Güfte kıstnı içîn rey kabulü müddeti bitti, tasnif neticesini cumaya neşredeceğiz Bozuk pasaportlu Eski Posta U. Müdürü ve arkadaşları sevdalılar! Bir ayhk hapisliği yarın bitirecekler Dün ikinci cezada gayet meraklı bir sahte pasaport davasına bakılmıstır. Suçlulardan birisi 31 yasmda Rudolf ötiker isimli tsviçreli bir demir tüccan ve diğeri de gene tsviçre tebaasından 33 yaşmda Berta Vizar adh bir kadmdır. Rudolf ötiker tsviçrede Znrih sehrinde başka bir kadınla evlidir. Bu kadin d an iki de çocuğu vardir. Fakat gene ayni şehirde bir lokantada gar • sonluk eden Berta Vizar ile sevişmektedirler. tsviçreli demir tüccan sevdiği kadınla evlenmek üzere Zürihte mahkemeye başvurarak karısından ayrılmak istemiş ve muhakeme de bashmıştır. Fakat Rudolf ötiker bu mahkemenin sonunu beklemeden sevdiği kadınla bir balayı seyahati yapmak is« temiştir; fakat pasaport alam"mış. Banun üzerine Berta Vizar bir pasaport almış, gene adamın fotoğrfmı da kendileri bu pasaporta yapışbrmıslardır. I Sevdalılar bu yan sahte pasaportla lstanbula kadar gelmişler. Fakat Türk polisi pasaportu süpheli bulduğu için tsviçrelileri rrrhkemeye vermiştir. Suçlular, pasaportu yaptırmak üzere Zürihte bir adama verdiklerini ve o • nun böyle yaptığını «öylemislerdir. Müddeiumumî suçlulann cezalandınl • masını istemiştir. M^hkeme ceza kanımunun 350 nci maddesinin üçüncü bendi mucibince suçlulann birer ay hapislerine ve pa • saportlannm da iptaline karar vermiştir. tsvîçreli suçlular mahkemenin edaletine tesekkür ederek salonu terkelmislerdir. Rudolf ötiker ve Berta Vizar geçen ayın 13 ünde tevkif edildikleri için yann serbest bırakılacaklardır. 1 FENNÎ BAHİSLER 500 karie vereceğîmiz hediyeler Büyük musiki müsabakamizin güf. te kismina gönderilen şürler için yaptlan reyle seçme müddeti dün bit ti. Karilerimizin yolladıklari reyler tasnif edümektedir. Netice 15 subat ta ilân edüecektir. Bu şiirlerden en çok rey alanlar sirasDe birinci, ikinci ve üçüncii olacaklar ve gene sirasile 25 lira, 15 lira, 10 lira mükâfat alacaklardir. Seçmeye iştirak eden karflerimiz • den 500 kişiye de hediyeler verile • cektir. Bunlar da sirasüe çunlardir: 100 kişiye, nisan iptidalarinda musiki tnüsabakamizin bitirimi olarak • vereceğimiz konsere dühuliye kartı, 15 kişiye Cumhuriyet Almanağı 10 » Amerikada bir Tiirk çocuğu «roman» 10 » Bir varmif, bir yokmus «hikâyeler» Cem Sultan «roman» Attilâ «roman» Kadin Avciu «roman» Size öyle geliyorsa öyledir «piyes» Sarı Odanm esran croman» Siyahlt Kadmin Kokusa «roman» ^ ^^^^^ ^^^^^ ^^^w^^ ^^^^^^ ^^^^^^ Ankarada muhakeme dün de devam etti Ankara 11 (Telefonla) Bugün asliye birinci ceza mahkemesinde eski posta ve telgraf umum müdü • rü Fahri ile arkadaşlarının muhakemesine devam edildi. lstanbul ve Ankara Müddeiumumiliklerinden gelea ve maznunlann mahkumiyeti sabıkaları olmadığma dair tezkereler okundu. Iddia makamı isnad edilen suçun sabit bulunduğunu ve af kanunundan sonra cereyan et tiğini ve ceza kanununun 208 inci maddesine göre muhakemeye de vam karan verilmesini istedi. Fahri, vekili Hayrullah, suçlarının suiistimal cürmüne mevzu teşkil edemiyeceği ve suçun esasen af kanununun mer'i bulunduğu esnada cereyan ettiğini söyliyecek evvelâ bu cihet hakkında karar verilmesini istedi. Diğer suçlular da bu müta leaya istirak ettiler. Heyeti hâkitne müzakereden sonra muhakemenin devamına karar verildiğini tebliğ etti ve suçlulan lorguya çekti. Fahri cevablarmı yazılı olarak mahkemeye verdi. Fahri bu müdafaada yapılan bu hâdisenin suç teşkil etmediği gibi gizli değil, açık birsey olduğunu iddia ediyordu. lhsan Cemal her maddeye ayn ayrı ve bir saatten fazla süren cevablar verdi. Söz söylerken müteheyyicti. Müdafaa sonunda, ikinci derecede bir fübe müdürü olduğunu, esasen icra •alâhiyetini haiz olmadığım ve prensib itibarile bu suallere muhatab olamıyacağını söyleri. Subhi de kendisinin umum mü • dürlük vekâletioi deruhde ettiği zaman suç telâkki edilen bu isin esasen tekemmül etmiş bulunduğunu söyledi ve bu vadide uzun müda • faalarda bulunduktan sonra kendisi tarafından yapılan komisyon teşkili teklifinin bilâhare Nafıa Ba kanı AIi tarafından kabul edilerek ' komisyonun filen teşkil edilmesinin de bu teklifin isabetli olduğuna delâlet ettiğkıi ve bu işe aid dosyanm getirtiltnesini istedi. Muhakeme bu hususta bilâhare karar vermek üzere daha evvel mahkeme evrakı • nt|i okunmasına ve muhakemenin yarın saat 14 te devamına karar verdi. Meşhur kâşif Röntgenin hususî hayatı 12 inci ölüm yılı münasebetile Fizik evırenselinde yeni bir devre açan Röntgenin, tıp âlemine kuvvetli bir silâh bahşeden büyük âlim!n hususî hayatı dünyaca pek az bilinmektedir. thtimal sakin, şaşaadan uzak hayatı, bir Ameri • kan milyarderinin hususî hayatı ve bırakacağı mirasa nazar an cazip ve parlak goVülmemiş olmasındandır. Sessiz ve raütevazı hayatı tercih eden bu büyük adamın prensipi, büyük Göthenin «herşey iş içindir, şohret için değrib vecizesi olmus • tur. Sevdiklerine kar^ı çok defa tekrar etmis olduğu kıymetli sözlerinden blrkaçını buraya nakledecek olursak kendisinin yüksek karak • terini daha güzel anlarız: «Bütün ihtiraslanmız kendimiz ve diğer lerine karşı olan vazifela imizlrı ifasına sarfedilmelidir.» «Muvaffa kiyetle hallclunmus meseleler de duyulan sevinç yaninda haricî şohret, mâna sız kalır.» <Üniversite fennî aras ttrma ve dlmağin terbiye evidir, talebe ve ayni derecede hocalar için ideal bir terbiye ocağıdır.» «Kâfi bir sebeb olmaksıztn kendi ehemmiyetlerine kani bazı kimseler olmasaydı birçok seyler daha iyi ve daha güzel olacakhr.» 15 kişiye Poli Anna «roman» 15 » Poli Annanta Gençliği «roman» 10 » Ingîltere • Hindistan «si yasî eser» 10 » Fransada arî diller «düe dair» 5 » Graf Zeplinle seyahat «ba. va seyabati» 5 » 3 ayhk Cumhuriyet abonesi I 5 » 1 ayhk Cumhuriyet abonesi 5 » Kadin eşarbi 5 » Kadin çorabl 10 » Radyolin mürekkebli ka lemi 20 » Birer tüp Radyolin ve Sanin diş macunu «birer Radyolin firçasile beraber» 40 » Birer çişe kolonya 35 » Kravat 20 » Birer erkek çorabı 20 » Birer ipekli mendil 5 » Krem 5 » Mürekkebli kalem 20 » Yarimsar düzüne erkek mendili 15 » Yarimsar düzüne kadm mendili ^^^^^ ^^^»^ ^^B^^ •» ^^m^^r^ ^^m^*^ ^^mm 2 avagazi saatleri Sarfiyat nasıl okunur, nasıl hesab edilir SULU SAYtCI 10 BE6 K U R U SAYICl 10BEG r «Türkiyede azlık ve gayrimüslimlik kalmamıştır» tarafı bıuncı lahifedei Türk Cumhuriyetine sadık olan Ermenilerin azlık teşkil ettikleci için ayrı bir unsur addedilmcmelerini eskidenberi arru ederdim, HepimiMETRE MİKAP MM zin gözünün nın u olan ve tahafc • kuk ettirdiği büyük islerle evren • sel bir söb et kazanan Cumhurre • isimiz büyük Atatürkün inkılâblar sayesinde Tü< kiyede artık <azlık> ve «gayrimüslimlik» kalmadığını, ancak Türk yurddaşlığı tees • süs etmiş olduğunu büyük bir kı Havagazi şirketlerinm ekseriyetle on metro mikâbini, üçüncüsü her yüz vançla gördüm. kullanmakta oldukları saatler iki çe • metro mikâbini, dördüncüsü de her siddir. Şekflleri yukartda gösterilen ba bin metro mikâbini gösterir. Şu halde Evvelce Ermeni, Rum ve Musevi saatler şunlardir: bu nevi saatleri okumak için önce bü ekalliyetlerine mensub olan yurd • tün kadranlarin gösterdikleri rakamlar daşlar actık kendilerini öz Türk 1 Kunı saatler. alinir. Meselâ çekilde birler hanesinin yurddaşı addederek bu yurdun te • 2 Sulu saatler. yelkovanı ( 1 ) rakamini, diğerlerinde rakki ve inkişafına daha fazla çaKunı saatler iki kuimdir: sifın göstermektedir. Şu halde: 0001 lışmahdırlar. 1 Sağ taraftaki yuvarlak kadran, Bir müddet sonra tekrar okuduğu Beni müstakil saylav seçerek »arfedüen gazi (100) litreye kadar gösmuzda birler hanesi ( 8 ) , onlar hanesi yüksek emniyetlerile beni ağu.lıyan terir. tkinci etrafı siyah çerçevelenmiş Afyonlu yurddaşlarıma son derece olan rakam da sarfolunan her yüz Iit yelkovanı 3 ile 4 rakamı arasmda bir minnettarım. llerideki faaliyetime reyi solundaki rakamlarla onlar, yüz • noktada, yüzler hanesi yelkovanı ( 2 ) gelince: Elimden geldiği kadar sevler, binler hanesi ve metro mikâbı o • rakamı üzerinde, binler hanesi yelko vani ise ( 5 ) üzerinde olduğuna göre: larak gösterirler. gili yurdumuza ve yurddaşlanma Bunu yazarak evvelce zaptedilen rafaydalı olmağa çalı;acağım. Her Şu halde sarfiyatı okumak için, ev • kamlarla farkı almdığı zaman, sarfe • çeyden evvel yeni vazifemle alâ velâ litreler hanesmdeki rakam oku . dilen gaz miktarmin (0238 0001 = kadar isleri yakından tetkik etmek nur. 237) metro mikâb olduğu meydana mecburiyetindeyim. Oadan sonra • Saniyen nfkî kuimdaki rakamlar oçıkar. dnr ki ihtısasım dahilinde bulunan kunarak bir tarafa kaydedüir. Fakat ve halkı alâkadar eden malî, iktı • Kadranlardan biri üzerindeki yelko» alelekser sarfiyatin tesbitinde litreyi îadî meseleler hakkında düşün • van tam rakam üzerinde bulunmayip igösteren kadranin kuyudatı nazarı itidiiklerimi söyliyebileceğim.» ki rakam arasmda ise meselâ: Yüzler bara ahnmaz. Meselâ: Şeküde göste • hanesi kadranı ( 2 ile 3 ) rakamı ara rilen rakamlari kaydedelim. 9999,3 Yeni Afyon saylavı tercümeihali metro mikâb. Bir müddet sonra sar sinda bulunduğu zaman, küçük raka . hakkında da şu malumah vermis • mı kabul etmek lâzim gelir. fiyatı tekrar okuduğumuzda 10118,2 tir: metro mikâb rakammı kaydettigimi • « Tahsilimi bitirdV.tten sonra Gaz saatlerinin muayenesine gelince: zi farzedelim. Şu halde sarfedflen gaz evvelâ iki sene Maliyede memurluk Muayene edOecek saat, ayarlanmiş nümiktarı 10118,2 9999,3 = 0118,9 yaptım. Ondan son a Osmanlı Banmune saatile istirak ettirilerek her iki • 118,9 metro mikâb sarfettiğimiz anlakasına girerek, 40 »ene kadar ora sinden ayni zamanda gaz geçirilmek ikşiîir. da muhtelif vazifelerde çalıştım. tiza eder. Bu suretle her iki saatin sarBLrkaç scne bankanıa Kahire ve IzSulu saatler: Bu saatlerde dört kad • fiyata karşı gösterdikleri rakamlar birran vardir. Bu kadranlardan birincisi bninin ayni ise saatin doğruluğu mey rair ^ubeleri muhasebe müdü>°lük • lerinde bulundum. sarfedilen metro mikâbım, ikincisi her dana çıkar. Büyük Harbden evvel, bankanın tstanbul merkezinde muamelât şe fi idim. Harb çıkınca, Türk teba ası olduğum için beni baoka mü dürlüğüne tayin ettiler. Bu vazifeye 1927 senesine kadaır devam et • tim, fakat o tarihte beni tekaüde sevkettiler. Ondaa sonra bir müd • det te Ziraat Bankası müşavirliği • ni yaptım. Uzun memuriyet hayatımda ba na tevdi ed'ilen vazifeleri vicdanî bir sekilde yapmağa çalıstım. Bilu mum Tüı k jrurddaslarım ve meslektaşlarımla daima kardeççe geçin dim. Onlarla daimî surette sami » mî münasebatta bulundum. Mesrutiyetin ilâmnda yeni te sekkül eden Türk Hilâliahmer ce miyeti müesais azalığına seçildim, ulus ve yurdsever yüksek hamiyetli zevatla b» aber bu hayır müesse »esine elimden geldiği kadar fay dah olmağa çalı&tun.» Ekonomi Bakanhgının yeni mütehassısları Dr. Von der Patren, Dr. Wilbrandi, Baader adh üç Alman mülhass'sı Ekonomi Bakanhğınca standardizasyon ve rasyonalizasyon işlerinde kullanılmak üzere angaje edilmîştir. Iş ve Işçiler Bürosuna da Veyford tayin olurimuştur. Reunimiz bu mütehassısları bir arada göstermektedir. ~~ Yantim sigorta tarifesi Müddeti biten yangm sigortası tafifesinin nisana kadar uzatıldığı Bakanlık tarafından alâkadarlara bildirilmistir. Bu birkaç vecize Röntgenin ahlâkî vasıflarını kâfi derecede te • ba>:üz ettirmektedir. Röntgenin il • mî yüksekliği ve ahlâkî tekâmülü ile beraber «ahsî görünüs itibarile de güzel bir tipi olduğunu, uzun boylu, genis omuzlu, gür ve girift sakalları, siyah saçları, detin mavi gözleri ve genis alnı ile güzel ve sevimli bir fahsiyet olduğunu hikâye etmektedirler. Birçok âlimlerde görülen dalgınlık ve giyinmede ihmal Röntgcade gcı ülmemistir. Daima güzel giyinmistir. Güzel vücudü, ihtimamlı giyinişile bütün top • lantılarda temayüz edermis. Son senelerde kansui'.n rahatsizlığından dolayı bütün toplanhları ihmal etmiştir. Bu hali kibir ve gururla ît ham edîlmesini mucib olmu^sa da Röntgen mütekârail bir iasan ola rak gururdan uzak kalmıs, birçok ÜNİVERSÎTEDE büyük adamlarda görülen samimiyet ve tevazu onun baslıca vasfı olarak kalmıstır. Cihanda yayılan söhretine rağmen samimiyet ve teTalebe Birliği yeni idare heyeti ça • vazuunda hiçbir değiiklik görül lişmalarina başlamiştir. Dün Birlik bas* memiş, daima mütevazı, çalışkan kanı Rükneddin muharririmize demiş . bir profesör olarak hakikî müte tir ki: fennin hayatı geçirmiştiır. Beseri • « Millî Türk Talebe Birliginin yeyete bu kadar büyük bir kesif he ni çalisma esasları hakkında bir pro • diye eden büyük bilgin maddî is • gram hazirlanmis ve birliğin birçok ihtifadesini daima ihmal etmistir. tiyacları nazarı itibara almmistir. BirRöntgen, kesfi dolayısile herhallik gazetestnin yeniden neşri için çalişde zengin olabilirdi. Çünkü kesfi maktayu.» POLISTE nin tıp ve cerrahide bahşedeceği imkânları tamamen takdir ettiği, VVurzburg «Tıbbî Fizik> meclisine takdim ettiği lâyihadan anlasılmakEvvelki gece saat 23,30 da Fener • tadur. Halbuki Röntgen kat'iyyen bahçede bir tramvay arabası elektrik maddî menfaatini düşüamemiştir. tellerinm kontak yapmasi yüzünden tuOna dünyanm her köşesinden, ü tuşmağa baslamişsa da cereyan derhal niversite ve fen müesseselerinden kesilerek kazanm önüne geçilmi?tir. yükselen saygı ve takdir duygula • rına ve namına • hayatında pek az kimseye nasib olan bir heykel diAsmaaltında Altmgeyik meyvalı kilmis olmasma mukabil Röntgen seker fabrkasında çalışan 11 yasunda «ıkıntı içinde vefat etmistir ki bu Eftim adındaki çocuk seker ma da onun servet ve şöhrete karşı lâkinesine sağ elini kaptırmıs ve üç kaydisini göstermektedir. Hatta veparmağı kesilmiştir. Yarah çocuk fatında bazı masarifat ve taahhüdderhal Cetrrahpaşa hastanesine kallerine karşılık olmak üzere. Wurzdırılmıştır. burg üniversite^şine vasiyet etmis olduğu kütüphanesinin bile satıl • masınm mevzuu bahsedildiği hikâDün gece saat 8,5 ta Çarsı içinde ye edümektedir. Kuyumcularda bh kuyumcu dük Bütün bunlar Röntgenin en bü • kâninda mangaldaki ateşten çıkan yük ve en başta gelen ahlâkî me • kmlcımlardan yangın çıkmış, düktanetini, keıfine rağmen kat'iyyen kân tamamen yandıktan sonra sönegoist olmadığım ispat etmektedir. dürülmüştür. Büyük Harbden evvel Röntgen Münihde Isar nehıi yakınında Bavyera prenslerinden birine aid kü çük bir villâda oturuyordu. Fakat harb sonu vekaiinden köylü kadar IBoj taraU bırincı sahifedei preas de müteessir old'uğundan sinde topraklarımızın adını tasıyan Röntgen villâyı terketmek mecbusayısız uçak filolarımız kuculmuş riyetini duymuştur. Bu felâket dove bugüne kadar 50,000,000 liraya lu senelerde, servet ve asayişin pek yaklaşan ulusal bir yardım temin ziyade bozulduğu bu devrede çok edihnistir. Türk Tayyare Cemiyeti sıkmtıiı biır hayat geçirdiklerinden büyük Türk ulusuaun ve cnun savücud itibarile çok zayıf düşmüş, yın matbuatmın, keodi hakkında göstecdiği bu itimad ve yardımı çok »evdiği karısınm da ölümü kenbugün sevgi ile ve büyük bir kı dini daha ziyad'e sarsmış ve ni • hayet o da sevgilisinin yanına git vançla anar.» miştir. Belediye tabib raporunda öTayyare Cemiyetinin onuncu yıl lüm sebebi olarak «noksan tagad dönümü Ankarada, tstaabulda ve di» yazı'nıj olduğunu söylüyorlar. memleketîn her köçesine kök sal • Hayat:n:n son senelerinde geçirraış olan subelerkıde samimî meradiği saer.ıntı ve acılar kendini müsimle kutlulanacaktır. Cemiyetin teessir etmekle beraber, fennî fa • gazetesi olan (Havacılık ve Spor) aliyetinden uzaklastırmamıstır. Bu mecmu&sı, 16 subat günü memle • münasebetle ne?redilen yazdardan ketin tanmmış muharrirlerinin ya öğı.endiğimize göre hayatının sonuzılarile fevkalâde bir sayı çıkarana, ölümünden iki gün evveline kacaktır. dar Fizik Enstitüsündeki hususî lâOmuzlarmda 50 milyon lira gibi boratuarmda tetkikatma devam etiftihar edilecek muazzam bir ha • miyet yekunile karsımıza çıkan bü mis, ilerlemis olan yaşına rağmen zekâsında bir değişiklik olmamıs yük cemiyeti simdiden tebrik edetir; katta kendUine takdim edilen riz. Talebe Birliginin çalışmaları Kadik'öyde bir tramvay tutuştu Elini makinaya kaptırdı Bir kuyumcu dükkânı yandı en çetin etüdlerin en nazik ve mühim noktalarmı bulup münakasa ettiğini p of^sor Dessauer hikâye etmektedir. Yalnız tecrübe yaptığı zaman saadet duyduğunu ve en iyi nesriya tmı bîle zorla yazdığmı söyliyen Röntgenin tedris hayatında da enteresan noktalar vardir. Röntgenin verdiği fizik kurslannda altı yüz talebe ve bunlar arasmda birçok ecnebiler hazır bulunurlarmış. Röntgen iyi bir hatib olmamakla beraber konferanslan çok vazih ve derse baslamadan evvel mevzuu nun esaslarını el yazısile tahtaya kaydettiğini ve not kullanrnadığı nı söylüyorlar. Tecrübelerini gayet sıhhatli ve muntazam yaparmıs, her konferansından sonra geride kalan merakhlara, umuma gösterilmesinde fayda görmediği bazı tecrübelerini izah eder, kendi sahsî mü ahedat ve mütalealarını söylermis ki, bunlar konferansınm en enteresan ve istifadeli kurnını teskil ede'mls. Umumî konferanslarında kendi namını tasıyan suaa temas ettiği za • man yükselen alkiflardan çok çe kinir ve mevzuu kısa kesermiş. Röntgenin deha ve sahsî fevkalâdeliğinden bilhassa beraberinde araştrrma islerile meşgul olan arkadaşlart istifade etmistir. Bunlar icin hususî der» saati yapmamakla be • raber, daimî surette kıymetli tel • kin ve tavsiyelerile yardım edermis. Bilhassa baslangıc ve herseyin güc olduğu devrelerde Röntgen her türlü yardundan çekinmez ve talebe lerine kolaylık gösterirmiş. Tenkidleri çetin olmakla beraber daima msanî ve yol gösterici olmustur. Röntgenin yüksek nezaketi, fennî ara'tırmalar yapan talebelerinin masL'aflarını Enstitüden temin et • mek suretile yardım etmesi bilhassa kayde değer. Röntgen dine de çok hürmetkârdı. Bu hususta cahilâne ve pcejudice hususatı gürültücü fen demagok • larına brrakmıştır. Tabiatin sırlannı halletmek icin ins&n dimağınm kabiliyetini takdir etmeği ve daima tarihi tabiî hu<îudunun öbür tarafına aid meseleler hakkında ko nuşmamagı bilmistir. Röntgenin cenaze merasiminde Pastör onun sayanı hüı.met karak • terini ve hakikî katolik olduğunu zikretmis ve samimî dinî itikadile Röntgen büyük fen hükümdarlacı olan Newton, Volta, Pastör yaninda mevki almıstır. Cenaze merasimi hakikî mütefenninler kongresi olmu^hır* Almanyanın bütün Oni versitelerinden ve civar memleket • > lerden büyük âlime son saygılannı sunmağa gelenler yalnız fizik âlim ve müntesibleri değil. Tıb ve cer . rahî fennini temsil eden bicçok büyük büyük sabsiyetlerdir. Bulanık bir subat sabahı hafif yağmur yağarken, arkadaşlarının yükselen seslerini dinliyen bir kirnse muhakkak o anda dıinyanın en büyük adamlarından birinin ebediyete karıstıği kanaatini duymus tur. Şeref ve tebriklecin en fazlasını kazanan Röntgen hakkında tazsle diğimiz bu hatıralar gene belki di • mağlarımızdan silinebilir; fakat birsey daima taze kalacak ve onun ruhunu senlendvecektir: Röntgen tesbis ve tedavi suretile elemini teskin eden, ıstırabı azalan daha se nelerce yasamak fırsatım kazanan mustarib insanlığın kıvançlı hıçkı nkları. Radyoloji docenti Dr. A. Tevfik önder Türk göklerinin koruyucusu on yaşında Sanayici saylav Bu seferki seçimde Ankara askerî fabrika • lan kıymetli ustabaşılanndan Ali Mustafa Tuna Samsun Saylavı seçilmiştir. Askerî Sanayi mektebi mezunlarm dan olaa Ali Mustafa 336 da Millî Mücahedeye istirak ederek A3İ Mustaja T ı Eskişehir simendifer fabrikasıcıda dingillerden top kamalan ve nirangâhlar yaparak topçumuzun tak viyesine yardım etmis çok mu'.affakiyetli bir tojçu ustasıdır. Mek tebden çıktıktan scnra birkaç de fa Avrupaya giderek silâh fabri kalannda tetkiklerde buluomus ve memlekete pek çok ustalar yetis tlrmiştir. 930 senesinde Erzurum silâh tamkhanesi isletme müdürü tayin. edilmis, 934 te Ankara merkez fabrikalarınca kendisine lüzum hissedilerek oraya nakledilrnistir.