;ülkincikântırj 35? TELGRAF HABERLERİ Trakyadaki su baskını Bozulan şimendifer yolları ancak bir ayda tamir edilebilecek, bir kÖprünün de çatladığı anlaşıldı w GUNDE BU Kadın saylav olursa İzmir kadmlarmm düşündükleri Anlaşılıyor ki kadınlarımızın kalbini sızlatan hep kimsesiz yavrucuklarm halidir \Ba9 taraft birlnci sahifede] mücadele hislerini yenmemişti. O za man gündelik gazetelerin birînde bir isimle takriben şu serlevha altında «Kadınlara inthab etmek ve edilmek hakkı niçin verilmiyor» dîye kendimce ikna edici uzun bir makale yazmistim. Tabiî bütün gazeteler hücum ettiler, alay ettiler. Yalniz Hüseyin Cacid «Bu hanimin iddialari, istekleri nazarı dikkate alinacak kiymettedir. Bugün kadinlanmız arasında bu vazifeyi erkek kardesleri kadar liyakat ve salâhiyetle yapacak seviyede olanlar vardir» tar zinda bir başmakale yazmiştı. Fakat o zaman bu taleb hayalperest bir kadl nin düşünceleri olmaktan öteye gide • medi. Herne ise o zaman idealün olan birşey bugün hiç düşünmedigim bir anda adeta tepeden inme bir surette tahakkuk etmis bulunuyor. Bunda kardeşlerimin hiç birisinin emegi yok. Ne bir satir yazunizla, ne kuvvetli topluluk • lanmızla onu kazanmaga çalişmadık. Bu adeta lutuf kabilinden birsey. în • san lutufkârhğin karsUinda daha kü • çülüyor ve iste o zaman lâyik olmadığt hakkı almi» olmak korkusu insanın içine çöküyor. Bu korku beni yüksek hayaller beslemekten kurtanyor. O • nun için galiba biraz da yasin tesiri var. Saylav olmagi hiç düşünmemiştim. Maamafih son zamanlarda temas ettiğim memleketi seven ve onunla alâkadar olan zevatm eksikliğini hissettikleri gibi, • sonra galiba ne de olsa bir ana olduğum için • memleketimizin kretleri ana kucaklanna, sonra himayeye muh» taç fakir çocukİarla alâkadar olacak tesekkülleri yok derecede az göriiyo • rum. Bundan baska hatta orta tahsili * ni yapmis kadinlanmız arasında bîle çocuk bakmaga çok az dikkat edildi ğine birçofe defalar içim sisüyarak sahid oldum. lerini imar etmek, büyük ve muazzam binalar yapürmak, ve fakir, yoksul yavrulara birer ocak hazırlamaktir. Bekâr bir saylav bunları daha iyi yapabüir.. Evliliğin tahmfl ettiği birçok yükler ve mahzurlar vardir. Aîle ve çocuk derdi insanı salim duşünmekten meneder.» NALINA MIHINA Atatürk köprüsü I Sadinin hışmı Yugoslav Atatürk, gitgide artan Türk Bulgar Cemiyeti sevgi tezahürlerine karşı Reîsi Mal'ye Bakanlığıkıvanclarını bildirdiler nı kabul etmedi abıta vukuatı arasında bazan öyle hoş şeylere tesadüf edilir ki, en üzüntülü ve düşünceli anlarında insana adeta neşe kaynağı olur. den yolcular hattin boruklugu dolayı • Edirne 29 (Telefonla) Sular her Misal olarak, dünkü bizim gaM3t biraz daha alçalmaktadır. Su bas »ile Mustapasa ile Edirne arasmda o • zetede okuduğum şu havidisi göskraınra şimendifer hatlannda yaphğı tomobillerle gidip gelmektedirler. terebilirim: hasar 400 metroluk bir kuimdadır. Bu Fen memurlan şehtrde suyun ba» • «Evvelki gece saat yarımda Tahkı*ım Edirne ile Mustapasa arasında • hğı yerleri, polis memurlan da sarar ve takalede bir Iranlı, kardeşile Tardır. Hududdaki köpriinün bize aid olziyanı tetkik ve tesbit etmektedirler. labaşında bir meyhanede adammıyan başmda mühiro bir çatlaklık Ancak sular tamamen çekOmediği akıllı (!) içtikten sonra otomobilhutule gelmistir. Bozulan hsttm 200 için bu tesbit ameliyesi müşkülâtla karle evine dönmüş ve havanın gayet metroluk kummda raylar muallâkta şılaşmaktadır. güzel «olduğunu ve ayın parlakhkalmiş, ralar alttaki toprakları ahp goSu baskınının meıruata da hayli za ğını bahane ederek, üst kattaki tatSrmüştür. Bu kısmın yrpılması bir aran olmuştur. raçaya çıkıp orada mehtaba karşı ya mütevakkıf bulunmaktadır. yüksek sesle (fGülistan» dan parZireat müdürlüğu ve kazalardaki ziDün gece Edirneye gelen ve tekrar raat memurlan, bu zaran tetbitle meş çalar okurken muvazenesini kayfstanbula dönen Şark Demiryollan ubetmiş, sokağa düşmüştür. Zavalguldürler. mum müdiirü M. Paskalm yanmdaki miihendisler t?mirat için 600 vagon Umumî müfettişlik, Hüâliahmer, Be lı adam, ölüm halinde hastaneye kaldınlmıştır.» taşa ihtiyac gostermiflerdir. lediye ve Fırka su ba«kınından zarar Bunu okuyunca, bir hayli gülHattin yapilmasi için sularm tamagörenlere yardım etmektedirler. dükten sonra, vazallı ehlidil İranmen çekOmesi beklenmektedir. Su altında kalan Bosna köyüne de lıya bu feci oyunu oynıyanın, GüAvrupadan gelen ve Avrupaya gi • yiyecek ve yakacak gÖnderilmiştir. listan şairinin bizzat kendi oldu"" '"' " *ll'll«lllllllll1IIIIIHI)Dnflniimifllimwımmmim«p.ım,,« ğuna hükmettim. Dünya durdukça, adı, sanı, eseri payidar olacak, büyük Sadinin, bu hadnaşinaslık karşısında nasıl hakkile hiddetleneceğini tasavvur etmek güc değildir. Tahtakaleyi gözönüne getirin bir kere! Burası, İstanbulun en murdar semtidir. Sokağı dar, kalAnkara 29 (A.A.) Hariciye Sofya 29 (Telefonla) Yecıi dırımfan bozuk, çamur ve muzahBakanı Tevfik Rüştü Ara», Avrupa kabmenin münhai 'Maliye Bakan • rafat içinde, gündüzün peynirci, dönüşü pazar günü tstanbula varaIığına Adliye Bakanı olan ve mu • kuru ve yas sebzeci, pastırmacı, rak hemen «aygılaırmı sunmak için vakkaten Maliye Bakanlığını da ida yağcı takımından esnafın biriktirDolmabahçe sarayına gitmiş ve Rere eden M. Kalenderof, Adliye Ba dikleri kokulu «üprüntüler, akşam isicumhurumuz tarafından kabul e kanlıgına da Sofya Oniversitesi tioldumuydu, dükkân kapılarının dilerek yemeğe alıkonmuştur. Ha caret hukuku profesörü M. Rikof önüne yığılır. Geçebilirsen, geç!. riciye Bakanı, Atatürke Yugoslavya ta^ı'n edüraişlerdir. Nefe« alabilirsen, al! natbi Sonaltes Prens Polun ve BaşBu suretle yeni kabine tamam • vekil M. Yevtiçin sevgi ve »aygıla • Ianmış olmaktadır. Maliye Bakan İşte bu dekor içerisinde, bu kerını bildirmiş ve bundan çok memIığına getirileceği kuvvetle söylenrih kokular ve öğürtücü manzaranun olan Büvük Önderimizin bilmumiş olan Türk • Bulgar Dostluk Celar karşısında, tepende ister mehkabele gitgide artan ve kuvvetlenen miyeti reisi profesör Stayanof yeni tab olsun, ister olmasın, ısfahanın dostluk ve muhabbetlerini Sonaletes kabinenm gütmek istediği malî si ilâhî gül bahçelerinden ilham alınaibi devlete ve Başvekile bildirme yaseti begenmedigi tçin bakanlığı narak nazmedilmif, dünyanın en ye Belgrad elçimiz Haydar memur kabul etmemistir. nefis siirlerini sen kalk ta okul edilmiştir. İşte haddini bilmemezlik buna Dtf Bakanımız Ankarada derler! Ankara 29 (Telefonla) Mu* Bugün Ankaraya gelen Hariciye Sadinin hassas ruhu bundan pavazenei umumiyeye dahil Bakanlık • Bakanı, Başvekil Ismet Inönüne Ce Iar ve ucnum müdürlükler bütçeleri zaba gelerek, mütecasiri ensesin nevredeki umumî mesaisi, Balkan Maliye Bakanlığına gelmektedir. den yakaladığı gibi, o yüksekliknazırlan arasmda geçen toplantılar Bütçe hazırlıklarına de.vam edili • ten, aşağıya, o pis, mülevves kalve aral&rındaki sörüs bsrlikleri ve yor. Maliye Müstefan vergi tahsi • dırımlann üstüne fırlatması kadar dost memleket hariciyesinin izhar lâtının simdiye kadar muvaffaki yerinde birşey olamaz. ettiğî arzu üzerine giderken ve ge yetli neticeler verdigini söylemek Ben bunu başka türlü izah edelirken uğradığı Belgraddaki temastedir. Yeni bütçenin bu senekine miyorum. Ve bunun böyle oldu • lan hakkmda maluraat arzetmiş ve nazaran daha kabarık olacagı anğuna inanmazsanız, yann, öbür tnönü tarafından öğle yemeğine aIa|ilmaktadır. gün, inşallah, adamcağız, hayatılıkonmuftur. tsmet tnönü, Yugos • nı kurtanr da hastaneden çıkarsa lavyada Harîciye Bakanımıza gösterilen dostluk hislerindfen çok merakendisine sorunuz. Görürsünüz ki nun elmuf ve hükumetin teşekkür • dediğimi teyid edecektir.. Ankara 29 (Telefonla) Eko • ler ile beraber kendi selâm ve muErcumtnt Ekrtm TALU nomi Bakanlıgı dıs ticaret umutn habbetlerinin iblâğuıa Belgrad elçimüdurlügü standardizasyon müdür» mizi memur etmiştir. Iüğüne Manisa Ziraat Bankası müBulgar Kralının Hariciy dürii Salâhattin tayin edilmiştir, m ra mı dostluğu Bulgar kabinesi « Saylav olursam mi? Bu sorgu • nuza muhatab olunciya kadar böyle birsey akhma gelmemisti. Binaenaleyh böyle bir mevzu üzerinde birsey söy liyemiyecegim... Bence saylav kadın evli mi, bekâr mi olmalıdir diye bir fark gözetmek doğru değildir. Evlenmek tabü bir hâdise olmak itibarile, evlenen insan, tabiate karçı vazifesini yapmı« demektir. Bir aile ocağini; kadma ve erkeğe o yuvaya aid karşdıklı vazifeler yükle miştir. Bu vazife bir erkeği nasıl hayata a • tılmaktan, bir meslek sahibi veya s a y lav olmaktan menetmiyorsa kadın için de bir engel teskil etmez. Bugünün Türk kadmı tstiklâl Savasmda bir omzunda yavrusunu, diğe • rinde cepanesini taçiyan nesüdendir ve o yuvasmin da, mesleğinin de, ulusal varlığinin da yükliyeceği vazifelerden irkilmez, bunlann bepsinî başaracak kadar olgun ve hayata hazirlıklıdir. Binaenaleyh bence bekâr kadın gibi evli kadtain da saylav olmasinda bir mahzur yoktur.» Birincî huhah mahkemeri azan Iffetin eevabı azeteler, Unkapanı köprösü yerine kurulacak olan Atatürk köprüsünün ya pılmasını münakasaya konulmak üzere şartnamesinin hazırlandığını ve tetkik edilmek üzere Daimt Encümene verildiğini yazıyorlar. Ben, bu köprünün senelerdenbe ri bir türlü yapılamamış olmasmi birkaç defa tenkid ettim. Atatürk köprüsünün, parası hazır olduğu halde, yapılmak şöyle dursun münakasaya bile konulamamış olması, benim gücüme gidiyor. Çünkü şian hızlı iş görmek olan bu devirde, iki bin kilometrodan fazla demiryolu, bu arada birçok demir ve beton köprülerle Ankarada kocaman bir şehir de yapmış olan bu memleketin, birkaç yüz metroluk Unkapanı köprüsünü hâlâ yapamamış olmasmr, iş başarıcılığımıza yediremiyorum. Sonra, Halicde ikinci bir köprü olmayışı yüzünden Beyoğlundan Fatihe, sağ elile 8Oİ kulağını gosterir gibi, uzun bir tur yaparak gidip geliyor, vakit kaybediyoruz. Gene bu yüz> den akşamüstleri tstanbulla karşı taraf arasında işliyen bütün tramvaylar ve öteki nakil vasıtalan tek bir yol üstünde sıkışıp kalıyorlar; caddeler tıkanıyor... İşte bu sebeblerle Atatürk köprüsünün biran ev« vel yapılmasım istiyenlerden biriyim. Bu köprünün şehrin müstakbel plânı belli oluncıya kadar tehirini istiyenler de var. Ben, bunu doğru bulmuyorum. Çünkü şehrin müstakbel plânı, tstanbulun bugünkü zavallı bütçesile yapılabilecek iş lerden değildir. Şehrin plânı milyonlarla değil; yüz milyonlarlâ ancak tatbik edilebilecek tatlı ve uzak bir hayaldir. O kadar para mız oluncıya kadar Atatürk köprüsü de eskir ve yerine yenisinin yapilmasi lâzım gelir. Hem tstanbulu, şehir mütehassıslarının plân« lanndaki gibi muhteşem bir şe • kil4e yeniden kuracak kadar zen gin olursak, Atatürk köprüsü ila oraya giden yollar üzerinde de, kabul edilecek plânın istediği tadilâtı yapmak güc bir iş olmaz. Bir de aksini düşünelim: Kabul edilecek şehir plânmda, Atatürk köprüsü ve civan için yepyeni ve tatbikı çok pahalı fikirler ve mü talealar varsa, ne olacak? Şehrin bunları yapacak parası olmadtğına göre, Atatürk köprüsünün yapılmasım istanbulun zenginleşeeegi uzak yıllara kadar tehir mi edeceğir? İşte bütün bu düşünceler, köprünün artık hiç vakit kaybedilmeden yapilmasi lâzım geldiğini göateriyor. Yüzüp yüzüp kuyruğuna geldiğimiz bir zamanda şehir plânı yüzünden köprünün büsbütün kalmasından korkuyorum. Bu işte ikinci bir fikrim daha var ki evvelce bir daha yazdığım gibi, köprünün yapılmasında, tamamile değilse bile kısmen, askerî fabrikalardan istifade etmektir. Münakasa şartnamesine konulacalç bir madde ile bazı demir aksamın Türkiyede, askerî fabrikalarda yaptırılma8i temin edilemez mi?, Bu suretle bir hayli iş çıkmış ve epey para da memlekette kalmiş olur. Alâkadarların bu fikri tetkike değer göreceklerini umarız. Bütçe hazırlıkları Ekonomi Bakanlıgında bir tayin Dikif yurdu müdiresi Bayan Nazima Köknel de şu eevabı verdi: «• Ben saylav değil, mün tehibisani bile olmağı da hiç hatınma getirmedim! Türk kadını; dünkü hayatında bunlan görmeğe değil, düsünmeğe büe imkân bulamazdL. Koyu bir taassub flikleri • Bu bahsettiğim cemiyetleri, tesek • mize kadar işlemis, dört duvar arasmkSlleri hususi keseler vc bütçeler do • da hürriyeti elinden alınmiş zavallı biyuramaz. Bu ancak hükâmetçe temin carelerdik... •dilir zannediyorum. Ben kazara s a y Bu kadar büyük eserler yaratan A • lav olmağı akhmdan geçirmif olsay • tatürkün izlerinde yüriiyen bir Türk dim en yiiksek sesle ve Urarla hüku kadını olduğum için çok büyttk gurur metimizden bu biçare yavrucuklan kor duyuyorum. tarmasinı rica ederdim. Sonra evleri • Saylav olmak büyiik bir haktir, fa • mize miirebbiye namı altında ne oldukat o nisbette de mühım bir vazifedir. ğu belirsiz, hatta çok defa bize diis man unsnrlarm kabul edümesini ve ço Ben saylav olmağı düsünmedim. Şa • yed kazara oluvenrsem düsüneceğhn cuklarimiza milliyet hissinden uzak, akadinlıktan ziyade vatanım ve mille deta kozmopolH bir terbiye veren bu ttrne aid isler olacaktir. Şüphe yok ki gîbilerin almmasinı menetmegi temin* kadın kalbi çok rahim ve çok incedir. çalisirdım.» Zavallı ve bikes yavrularin barinacağı Af. Tonakın eevabı yurdlara kuvvet ve bayat vermek lâ • « Böyle bir sualin mohatabı ola • zimdir, fikrindeyim. eağmu hiç fimid etmezdim. Saylav o • Saylav olmak için bekâr olmahdır lursam flk düsündüğüm şey, vatanun diye birsey düşünülemez; çfinkü o zav* müliyctim için yorulmak bilmeden man her saylav olacak kadinin ev • calişmaktir. tkinci olarak vatan haritalenmemesi lâzimdir. Halbuki buna imsında bir yara gibi duran yangm yerkân yoktur.» Naztma Köknelin $öyledikleri Bakantmıza iliifatı Ankara 2 9 (A.A.) Haber aldu gimua göre Hariciye Bakanı Tevfik Riiştii Ara» Sofyadan geçerken ıamajeste Bulgar Kralı kendisine Saray Nazirı vasıtasile bilhassa iltifatta bulun • muf ve Cenevredeld mesaisinden çok memnun olduğunu bildirmiştir. Dost devlet hükümdarinin bu alâkasi ve irtibab Hariciye bakanimizi çok mfitebassis ederek samajeste Krala teşek • kür ve saygilannm arzma vesile vermştir. Sofya istasyonunda Bulgar Harici • ye Nazırile Diş Bakanimiz arasmda vuka bulan mülâkat çok samimi ol • mujhır. Bâtün bu haberler bura mehafOinde iyi tesirler yapmisbr. Tayyare postaları Ankara 29 (Telefonla) Havaların fena gitmesinden dolayı ts • tanbul, Etkisehir, Ankara, Diyar • bekir tayyare postalan muvakkat bir zaman için yapılmıyacaktır. Türk • Yunan mahkemesi Izmir ve Pireye gitti Japonya Bahriye Bakanınm sözleri Avrupa trenleri hâlâ işliyemiyor İki ekspres te yolların açıîmasını bekliyor Yunanistanın Askerî maizemesi ve tersane Atina 29 (Hususî) Memleketin askerî techizatımn Oonali meselesmi müzakere etmek üere fırka reislerin • den mii.ekkeb olarak toplanacak meclis bu haftanin sonunda toplanacak Ux. Skaramangada yapdacak tersane ve ba tertanede insa edüecek iki torpido muhribi için ecnebi fabrikalann ver • dikleri teklif mektubları yarin açila • caktir. Japonlar konferansın inkıtaını istemiyorlarmış! Tokyo 29 (A.A.) Bir suale cevab veren Bahriye Bakanı Amiral A» •umi, âyanda demiştir ki: « ^ Deniz konferansı akamete uğ • radığı takdirde bundan bir deniz si • lâhlanma yarşı çdarayacağuu hiçbir valrit soylemedim. tstflcbali şundiden kestirmek kabO olmsmakla beraber, Bahriye Bakanlıgı, inkıtaını istemek »öyle dursun, ge • lecek deniz konferansına memnuniyet Terici ve dostane bir netice verdirmek için elinden gelen gayreti sarfetmektedir.» Amiral Asumi, diğer devletlerin Ja. ponlarm beraberlik talebini reddetmiyeceklerini irmid ettikten sonra, Japonyanın bugünkü hava kuvvetlerinden pek az memnun oldufunu söylemistir. Harbiye Bakanı da, Japon hava kuvvet'erinin azlığından şikâyet etmistir. M. Titüleskonun değerli çalifmalan Ankara 29 (A.A.) . V.umure şarkî ve merkezî Avrupada sulhun takviye ve tanzbni îşlerinde Romanya Hariciye Nazm M. THuIeskonun pek çok laymetlî mesaisi goriildüğu ve Yuna • nistan Hariciye Naziri M. Makshnosun Cenevreye gelmesinde ve Balkan na • zirlarl toplantisina işthak etmesinde çok isabet ve fayda olduğu mevsukan öğrenOmiştir. Londrada Türkiye hakkmda bir konferans Maliye Bakanlıçjının bir tamimi Ankara 29 (Telefonla) Uluslararasa «cnebi ve transit nakliye kumpanvalar, ziimre ve acentalarınm kazanç kanununun tayin ettiği zafr.arpTfi bordrolamn vermedikleri takdirde vaktinde beyannamesini venmyen mükellef ler gibi muame • leye tâbi tutulacağı Maliye Bakanlığmea bir tamimle alâkadariara tebliğ edilmiştir. Londra 29 (A.A.) M. Eden dün Vavertride söylediği nutukta sarkta hasıl olan değisikliklere te mas ederek demiştir ki: « Türkiyeyi düşündüğünüz zaman »izde ne gibi bir fikir hasıl oluyor? Siz, belki de Türkiyeyi şark âdet ve an'anelerini tasıyan bir memleket olarak tebayyül edersiniz. Bunlaruı hepsi değişmistiır. Orada hiçbrr fes, ve hemen hemen peçeli hiçbir kadtn g^remezainiz. Bütün bunlann yerine garblilik kaim ol • mustur. Bir hüküm yürütmüyorum. Sadece v&kıayi tesbit ediyorum.» Muhtelit Türk • Yunan mahke • naesi, bazı davalar için buraya »elmelert imkinns olan sahidleri yerlerinde dmlemek üzere dün Ismir ve Pireye hareket etmistir. Resmimiz mahkeme heyetini vapurda gostermektedir. Meşhur bestekâr Oppolit Ivanof dün öldü Moskova 29 (Hususî muhabiri mizden) Meşhur bestekâr Oppolit Jvanof dün sabaha karsı vefat etti. Ivanof, Cumhuriyet arti&ti îâkabile maruftu ve tanılmıs bir Türk dostu idi. Rusyanın en eski ve namdar bestekârlanndan olan Ivanofun birçok eserleti arasında 6 opera ve bir de Türk marsı vardir. Şark musikisinde de mütehas • sıs olan beatekâr, Türkiyedeki son musiki inkılâbını büyük bk alâka ile karşılamıs ve musiki inkdâbı hak kında sitayişkâr beyanatta bulun • muftu. Nevyork 29 (A.A.) Perserobe günundenberi 16 kişi gizli ve kaçak olarak satılan alkolden zehirlenerek ölmüslerdir. Üç Idşi de can çekitmektedir. Polis gizli içki fabracalannı basmif ve tevkifat yapmiftır. ilterede denizden çıkan korkunc bir hayvan iskeleti Yunanistanda şiddetli kış Atina 29 (Hususi) * Cenubî Trakyada fiddetli yağmurlar devam etmektedir. Bütün irmaklar ve dereler coşmus ve etraflarına büyük zararlar yapmiclardb*. Bilhassa Mariçe irmağı geçtigi yer* lerdeki kasaba ve kSyleri basmif v« büyük hasarlara meydan vermiştir. Londra 29 (A.A.) Durhamda VastHortelpool kıyılannda, dal galar karaya acayip ve korkunc bir hayvanm kafatasmı atmıstır. Alnı iki metro genisliğindedir. Ağırlıgı ise, 50 kilodan fazladır. Bunun bir mamuta aid olduğu zannediliyor. Şimdiye kadar fırtı • nalann karaya attığı bu kabil enkaz, Durhan sahilleri boyunda, denize batmıs eski bir ormanın mev • cudiyetini gostermektedir. Amerikada içkiden ölenler Karısik hava dün de devam et • miştir. Sabahleyin açan bava, öğleden sonra tekrar kapanmış ve »ağnak halinde şiddetli yağmur yağ miştir. Müteakıben bulutlar gene sıynlmış, fakat akşamüzeri hava tekrar bozmuştur. Bulgaristanda yağan karlann erimesile Meriç ve Arda taşmış ve Uzunköprü ile Kule arasmdaki köprü su altında kalmı» olduğundan Edirne ile Istanbul arasmda tren işlememektedir. Bu yaziyet karşısında Avrupa postası da seferlerini yapamamaktadır. Şimdi Sirkeci ile Uzunköpcü arasında tren islemektedir, Kuleli köprüsü suların hücumundan kurtulursa Avrupa katarlan işliye • bileceklerdir. Hususî trenle vak'a yerinde tatkikata giden heyet, dün geri gelmiştir. Evvelki gün Sirkeciden hareket eden Avrupa ekspresi elân Uzunköpcüde beklemekted'ir. Dün ak şam aldığımız haberlere göre, yolcular Edirne Karaağacından otobüs • lerle Bulgaristana geçmişler ve akLondra 29 (A.A.) Arkos şirketarma sureiile yollarına devam etti parası pesin verümek üzere Rusyamislerdir. nin İngiltereye bir milyon sterlingllk mak'ne ve levazım spiarisi hakkmda Evvelki gün Avrupadan Istanbula gelecek olan eksprese gelmce, Bulbir anlaşma yapüdığını bildirmektedir. gar hududunu geçemediğinden he> nüz orada beklemektedir. Yolların bozukluğu hakkmda dün Nevyork 29 (A.A.) Sendikalatstanbula yeni malumat gelme • ra girmemiş olan işçilerin nhtım işle • rine kanşm^rnalan için bir hareket var miştir. Şack şimendiferleri şirketi mımdir. Bu harekete teşriki mesai etmeletazam seferlerin ne zaman başlıyari yasak edüen nakliyat sendikası probileceğine d'air şimdiden kat'î bir testo olarak 30,000 kamyon şoförüne şey söyliyemiyeceğini bildirmistir. grev emri vermiştir. Bu vaziyet karşısında ekspreslerin Greve 35,000 nhtım işçisinm de isne zaman seyı.'üsefere başlıyacağı Hrak ederek liman faaliyetini dnrdurbugün alinacak malumattan sonra anlaşılabilecektir. malanndan korkuhryor. Marks «Amerika» 29 (A.A.) Missisipi vadismde sularm taşması yüzünden ölenlerin sayısı 47 dir. Me vaşinin dörtte üçü telef olmuştur. Amerikadaki su baskını Dikkat! Güfte müsabakamızda nesredilen şiirler için gönderilecek rey • lerin nasıl yollanacağına dair mektublar alıyoruz. Şekil şöyledir: 1 Rey kabul etme müddeti 10 şubatta bitecektir. 2 Reyler müsabakada neş redilen şiirlerden yalniz bir tane• için gönderilecektir. i 3 En çok rey alan şiir birinci, diğerleri sırasile ikinci ve üçüncü olacaktir. 4 Reye iştirak eden kariler den 200 kişiye muhtelif hediyeler, 200 kişiye muhtelif kitablar ve gazete abosıesi, 100 kişiye de ileride vereceğimiz konser için duhuliye kartı verilecektir. 4 Reylerin tasnif neticesi 15 şubatta Uân edilecektir. Sovyetier İnqiltereden makine alıyorlar Amerikada yeni bir grev