xx ı /iKiucıkaııun J* TELGRAF HÂBERLERI Reyiâmın neticesi ve Avuslurya ile Macaristan Macar Başbakanı Gömböşün beyanatı, Avusturya Propaganda Komiserinin radyoda söylediği nutuk Viyana 16 Propaganda ko miseri miralay Adao, radyoda söylediği bir nutukta demiştir ki: « Sarda Almanyaya dönmek için rey verenlerin içinde nazilerin Almanyasj için değii, sadece Al manya için rey veren birçok kim seler vardır. Sarda Alman seçim muvaffaki yetini selâmlıyahm ve ulusal is teklerin tahakkukundan dolayı sevinelim. Almanhk zihniyetimiz, fırka fikirlerinden hiçbir sey kazanmaz.» Viyana 16 Yukan Avusturya valisi Eisnecn Linzde vatansever cephenin büyük bir tezahürü esnasında demiştir ki: « Avusturya Sardaki Alman muvaffakiyetini selâmlamak ve Alman ulusile birlikte sevinmekle beraber, Dolfus tarafından hazırlanan siyasal programdan bir par mak bile aynlmıyacaktır. Avusturya Alman olacak, fakat serbest ve müstaki) Alman olacaktır. Sar plebistinden sonra Fransayı Almanyaya bağlıyan bir köprü vücude gelmekte olduğu gibi, Avusturyanın da Avrupa sulhu için bir hareket noktası haline gelmesi temenni olunur.» Budapeste 16 Başvekil Gömböş, Macar telgraf ajansı muhabirine aşağıdaki beyanatta bulun muştur: « Macaristan, Sar plebisitinin neticesini samimî bir kıvanda selâmlar. Bu sevinc çok büyüktür. Çünkü Macaristan bu neticeyi a • daletin ve bir milletin necib tüsa nüd hislerinin zaferi telâkki et mektedir. Diğer taraftan Sar meselesinin halli milletlerin zarurî olan uzlasmalanna mâni olan en gelleri ortadan kaldırmaktadır. Fransanın bu meselede göster miş olduğu itidal müstakbel sij'a set manzumesinin tekâmülü bah sinde bütün Avrupa için hayırlı bir alâmettir. Diğer taraftan Mil letler Cemiyetı, Sar meselesinin çabuk ve iyi bir surette halledilmiş olmasını inkân gayrikabil bir muvaffakiyet olarak kaydedebilir.» GUNDE BU. BAHISLERİ Kadın ve ressam N l HFM NALINA MIH1NA Dağıtılan bir kitab Saylav seçimi Bu ay sonuna kadar ikmal edilecektir Ankara 16 (Telefonla) Bütün Türkiyede müntehibisani seçimi pazar günü aksami saat altıya kadar devam ederek bir günde biteeektir. Ba ifin ayın yirmisrnde ikmalinden «onra yüksek riyasetin saylav »eçimi için tayin edeceği gün b«k • ientleeektir. Anlasıldığma göre intihab bu ayın aonuna kadar bitirlecektir. (tstanbul müntehibisanileri İU • te»i altıncı sahifemizdedir.) * •• Sıvas Erzurum istikrazı İstîkraz tahvilleri altı ı günde tamamen satıldı Ankara 16 Yüzde 7 ge lirli Sıvas • Erzurum demiryolu 1934 istikrazının bu defa ihrac olunan iki milyon lira • hk Hk tertibi, istirak için tayin edilmiş olan altı gün içinde tamamen satılmak suretile dün aksam muvaffakiyetle netice Ienmistir.. •. • îstanbulda aeçim ifi Saylav seçicilerfaı intihabına yarın sabahtan itibaren baslanacaktır. Bunun içm bütün kaza merkez v« nahiyelerinde haztrlıklar bu aksa* n a kadar bitmis bulunacaktır. Diin bütün kaymakamlara bu hususta tebligatta bulunulrauştur. Bu ak • şamdan itibaren intihabat için radyoda ve Fırka merkezlerinde, Hal • keTİnde konferanslar Terileeek, Fırka binaları donatılacaktır. Bakanlar heyeti Ankara 16 (Telefonla) Bakanlar Heyeti bugün saat 16 da toplanarak muhtelif meacleleri görüştü. Fransada adlî ıslahat zın, be« kanun lâyihasile bes e mirname projesinde teklif edüen tedbirleri bildiriyor: 1 Adlî ve siyasî kuvvetleri ayırmak suretile hâkimlerin istik lâlini temin etmek, 2 Cinayet davalanmn görülmesini çabuklaştırmak, 3 Alâkadar nezaretlerin adlî hareketlerini tanzim etmek. İlk temenni, adliye nazınna karşı hâkimlerin istiklâllerinin bir umumî müfettişlik yapmak suretile temin edilmesidir. Malmüdürleri arasında Ankara 16 (Telefonla) Tar»u» Malmüdttrü Receb, Vekilet «ntrkıe altnarak yerine Biga malmüdttrü Vehbi terfian, Biga malmüdürlüğüne Giresun merkez malmüdürü Hasim, Kalecik malmüdürü AIi Rıza Kavaklrya, Bozdoğan malmüdürü Süleyman Karacaıu malmüdürlüğüne, Demirköy malmüdürü Necati Vekâlet erarine ahnarak yerine Karak.li malmüdürü Nazif, Mustafa Kemalpasa malmüdürü AH Rısa Çal malmüdürlüğüne tayin edilmiş • lerdir. Paris 16 (A.A.) Adliye na Yugoslavyada raali ve iktısadî ıslahat Belgrad 16 M. Ycvtiç, hü kumetin malî ve ekonomik ıslahat programının tatbikına devam ederek dün akşamki Bakanlar mecli sinde, devletin bütün malî kurumlannın, ipotek bankasile posta tasarruf sandığımn ve ziraat bankasının doğrudan doğruya maliye bakanhğımn kontroluna verilmesine karar vermiştir. Bu tedbir, şimdiye kadar baaka ba&ka üç bakanhktan direktif alan bu kurumlann faaliyetlerini birleştirmek içindir. Bu hal bu kurum » lann ne dahilî teşkilâtlanna ve ne de muhtariyetlerine dokunmıya caktır. Tedbir, Yugoslav malî ve eko nomik mehafilinde büyük bir memnuniyet uyandırmıştır. Ingiltere Hindistan ticaret anlaşması Bombay 16 Hindistanla In giltere arasındaki son ticaret an laşması, kendi menfaatlerinin tn giliz menfaatlerine feda edüdiğini iddia eden Hind ticaret mehafili tarafından şiddetli bir muhalefetle karşılanımştır. Bu mehafilin iddiasına göre, Japonya 400,000,000 yarda Japon mensucatma karşıhk 1,125,000 balya pamuk satm almağı teklif etmişken, İngiltere, hadsiz hesabsız . mensucat ithaline mukabil, Hin distandan ham pamuk almak hu • susunda hiçbir taahhüde girişme miştir. ün, matbaadaki odamda oturuyordum. Kapıdan içeriye giren tanıdıklanmdan biri, cebinden bir fransızca kitab çıkarıp yazı masamın üzerine bırakıverdi. Ben ıslah olmaz bir nikbinim. Kabının üstü resimli. adı yaldızMuvaffak olu^um bu sayededir. Mah harflerle basılmtş,, cicil'.bicili, göz demki ne yapılsa if gene olacağına ahcı altmış be? sahifelik bir kitab. varacaktır, neye üzülmeli?. Ben bu EHme aldım, kanştırdım, münhususta pek (modern) im. çünkü temessül etmek »an'atini öğren dericatı nazan dikkatimi celbetti. dicn. Zamammızda hiçbir şey yeter İsmi «Krallık ve Dünyanın ümidi» derecede sabit değil ki doğru taholan bu kitab şu mukaddeme ile minlerde bulunmak mümkiin ol • başhyordu: *un. Ati bizim için meçhul. Bina • «Tek bir ümid! Beşr.riyet ölüm berin, jjozlerimiz bağlı, bizi güde halindedir. Denizde boğulmakta cek bir ipucu araçtırıp dururken eolan bir adam nasıl bir saman çölimizde ne rarsa ona sariimamız, püne sanhrsa, insanlar da son ü hayatı iyi tarafından görmemiz ve midlerine öyle sanlmış duruyorlar. bilhasta en ufak bir feyin bizi yese Lâkin İsanın yedile kurulmuş Tan düsfirmemesine itina etmemiz lâ • n kralhğı bir saman çöpünden iba zımdır. Yağlı boya resim bahsine gelin ret değildir. O, yıkılmaz bir kuvvet, insan için emin bir destek, e ce, bunun yeni sartlara uydurulma»ı lüzumunun, bugünkü kadar mebedî dağlar gibi sarsilmaz bir istitodlarımızm ve hatta miyarlarımınadgâhtır.. Tann kralhğı be$eri zın tamamile altüst edilmesini icab yetin tek ümididirl Bu kitabı okuettire* bir devir daha gelmi? oldumakla gözlerinizin önünde, Tann guna inamnjyorum. kralhğına yakında kabul edilecek Arada sırada, eski ekole mensup olan insanlığın mukadderatı hakbir ressama rasgeldiğim o'.uyor ve kmda parlak bir ufuk açılacaktır!>> onun yeni san'at hakkındaki acı Beni ziyaret eden arkada?, afaltenkidlerini dinliyorum. O, eski zamanda ticarî bir mahiyet almamıs lıyan bakışlarımdaki istizah manaolan san'atten, tutnturakh tabirlerle sını sezdi. Sükunla: bahsediyor. Kendi noktai nazannca <( Bu kitabı, dedi, kapımızı ruhunu ve fırçasını tezlil ederek çalan meçhul bir adam, hizmetçimuvaffak olan her artist hakkmda ye bırakmıç ve bizlere verilmes'ni nefretiai haykınyor. Bu adam mutenbih ederek çekilmiş, gitmiş. vaffak oltnaga lâyık değildır. Zira Tahkik ettim. Bizim «okaktaki eveihan, zamana uygun yürümetini lerin hemen hepsine ayni suretle bilen kimselere ram olur. An'ane • bundan birer tane bırakılmıç. Mu . nin ve batıl düşüncelerin kaydı alkaddemeyi okudun. Ve tabiî eserin • tına girmek akıUızhktır. FeUefî mahiyetini, kimler tarafından ve ' an'aneler elsun, san'at ekolleri oi»un, bir mana ifade edebilmsk için, niçin dağıtıldığını da derhal anlamışsındır. Vicdan hürriyetini, mez inkılâb mekanizmatının yava» ya • heb, itikad hürriyetini vatandaşla vaş iflemesi ve nevama kendine yol nna mutlak olarak lemin etmek i« arastirman lâsırodır. Makinenin, gittikçe hızını art tiyen bir memlekette, protest?n tırmakta olduğu »u zamanda, köhmisyonerlerinin hâlâ gizli, ayan fane fikklerden sıynlmağa ve mo • aliyetten hâli kalmadıklannı gösdern dünyanın daima müteharrik teren bu hâdise üzerine icab eden manzaratım, bütün canlıhğile tembüyüklerimizin nazan dikkatini sil etmeğe roecburuz. celbetmek lüzumunu duyduğum Harbdenberi almif olduğum bu için sana kadar geldim. Eğer buderain tatbik mevkiine konmatı, nun karşısında: «Adam sen de!» ifin içeritine bir «uiniyet karıştınldiyip susmus. olsaydım, vicdanen madığı takdirde, göründüğü kadar muazzeb olurdum. Görüyorsun, »u güç değildir. Temessül kabiliyeti bilhatsa porkitab nekadar cazib bir şekilde batre yapan ressam için şarttır, çünsılmıs.. İçindeki resimler, hikâye kü eski prensiplere göre çalısarak tarzında ve kolay bir lisanda yazılbir portre yapmak istiyen san'at • mış hıristiyanlık telkinlcri, mekkir fimdi bunun irakânı almadiğt • tebde fransızca öğrenen çocuklannı pek çabuk «nhyacaktır. mızm zihinlcrini çelmek için kurulHarbden önceki ressaralarla şimmu? birer tuzaktır. Kitabı bedava dikilerin reskn tarzlanm bir par dağıtıyorlar. Bu da, isin içinde nasıl çacik mukayese ediniz. Eskiden a bir kasd bulunduğuna dclildir. Aceeye gerçekten de mahal yoktu; ma, bunu dağıtan herifler diyeceksaman bol bol müsaiddi. tstenildiler ki, biz propagandamızı müslüği kadar model bulunuyor ve res man Türklere karşt değil, protesrai yapılan kadınlar îcab ettiği kadar poz veriyorardı. Yasamak tan olmıyan diğer hıristiyanlara büyüktü ki, artist karşı, onları nurlandırmak ve pro hazzı o kadar hayatı, sinirler için en güzel bir tetestanlık camiasına girmeğe teşdavi oluyordu. Bir portreye hafta vik için yapıyoruz. Bu, bir mazeret değildir. Türkiye kanunları, va lar, hatta aylar hasredebiliyordu nuz ve her hangi bir ressamdan bahtandaşlar arasında mrzheb farkı •ederken, san'atmde ruh var, öz gözetmiyor. Türkiye Cumhuriyevar demek doğru oluyordu. Zaınati baştanbaça lâiktir. Bütün vatannımızdaki çalıstna şartları nekadar daşlann vicdan hürriyeti, inanc başkalasmıstır! Kadınlığın inkılâbi hürriyeti cumhuriyet kanunlannm dolayisile, modelliği meslek edinmis tekeffülü altmdadır. Bana karşı ax çok değer birini bulmak maddenasıl yabancı bir mezhebin propaten güçtür. Nadiren ele geçenler kılife haline gelmis pozlar almakta gandası yapılamazsa, bir hıristive kendi kıymetleri hakkmda edinyana karşı da öylece yapılamaz. mis bulunduklan kanaat onlardan Kaldı ki, bu böyle olmasa dahi, istifade imkâmnı tamamen selbet protestan misyonerlerinin iddiası mektedir. Lâkin, modern ressam, gene çürüktür. Zira bugünkü içtibilhassa poz müddetleri hususunda, maî hayatımız, müslüman, hırismetod değistirmek mecbuviyetînde tiyan, musevî Türkleri mahallelerkalmıstır. de mezcetmistir. Bir sokakta otu Bugünün kadını önünde yepye ran islâm ve hıristiyam birbirinden ni bir hayat yolunun açıldığını görayırd etmek bir kitab müvezziinin mektedir. Günesteki mevkiine geçkolayca başaracağı bir iş dğildir. mek üzere, gölgesinden büsbütün Nitekirn, 19te! Bu kitab benim evi sıyrılmıstır. Yapacağı ve diyeceği me bırakılmıştır. Devletin idare pek çok seyler vardır. Onun şaş • sistemine, siyasasına muhalif bekmhğı bir çocuğunkine, yahud ki yannameler dağıtanlan şiddetle ce birdenbire Parisin ortasma düsmüf zalandınnz. Vicdanlan teşviş ede ve ne yapacağını, ne diyeceğini şafirmıs bir zenctninkine benzer. cek mahiyetteki bu risaleleri dağıtanlann suçu otekilerden daha mı (I) Türkiyede neşri Cumhuriyete küçüktür?. Bunlan yazmanı ehem münhaslr makaledir. mivetle rica ederim. > İşte arkadaşımm dileğini yap tım. Ben de kendisine yerden göke kadar hak veriyonim. Ercümend Ehrem «Şimdiki modellerimi 910 dakilerîe mukayese Yüksek duyguların zaf erî arda yapılan plebisit, yaimz ettiğim zaman modern kadının daha fazla Almanyanm azandığı siyasî bir zafer değildir; ayni olan cazibesine hayran oluyorum» Yazan: VAN DONGEN Hayattan sarhoş olmus ve bu kadar hızlı bir inkılâb içerisinde müvazenesini kaybetmis bulunpn kadın, her ne pahasına olursa olsun, sürate ve yeni duygulara tesnedir. Her seyden seri bir tarzda rıahfuz olmak ister. Kendinden önceki kadınlann, an'anelerle çarpısıp geri kalmıs ne kadar emelleri varsa onları temsil ediyor gibidir. Modern bir kadın, benden, res mini yapmaklığımı istedimydi, onu tam bir tek poz vermeye ikna edebilirsem kendimi bahtiyar sayarım. Baslarken, o sevk içindedir, boyuna gülümser. Lâkin, biraz vakit geçince, eğer çalısma saatlerimize aynca bir cazibe katacak bir vaziyet hâdis olmamışsa, alâkasının tedri • cen azaldığım görürüm. Gerek terzisi veya kuvaförü ile randevusu, ve gerek baska her hangi birsey olsun, öyle çok ve o derece müte • nevvi «nesguliyetleri vardır ki muntazara poz saatleri tesbit etmek imkânını bir türlti bulamam. tste bunun içindir ki ekseriya bir tek seans ile iktifa ederim ve bunu bilerek çalıstığım cihetle, bu bir tek seanstan azamî istifade etmeğe bakarım. Bu îse, zannolunduğu kadar güç değildir. Daha ziyade bir dikkat ve tecrübe meselesidir ve za manla, eğer iyi bir sitna mütehas • sısı iseniz, modelin hususî çizgile rini tesbît etmenin kolay olduğunu görürsünüz. Zaten, modern kadın, hassaten âdet edindiğim veçhile, kendisine dilini çözmek kasdile bir kokseyl ikram edfldiği gibi daha tabiî, daha samimî ve hususiyetleri daha «iyade kabili teşhis olur. ttin yegâne aykırıhğı, onun mümkün olabildiği kadar soyunmak ve öyle görümnek arzusudur. Harbden evvel, meslekten olan kadınlan bile, kandırıp ta, elbiselerini çıkarttırmak çetin bir mesele idi. Şimdi ise bu güçlük tamamile bertaraf olrauftur ve hatta bunun aksi msanı bazan sıkacak derecelere bile varmaktadır. Elzem olan bu birinci seanstan sonra, resmi dilediğim gibi bitir • mek benim elimdedir. Ve bunu bitirmek için asla istical etmem. Her zaman yaptığım gibi çalıstr ve portrenin canlı olmasına itina ederim. Bu hususta, belki eski zaman ftdetleripe uymus oluycum; zira bugünkü günde muvaffak olmak için bu derece ihtitnaraa lüzum yoktur. Bazı kimseler, yapılan resim Ieri kendilerîne gürültülü bir *öh • ret temin etti miydi, baska birsey aramıyorlar. Maamafih, bütün buniara bakıp ta, artistlerin yakın bir istikbalde tarzlarını değistirmek mecburiye tinde kalmıyacaklan hükmünü çı karmak doğru değildir. Bütün güçlüklec, teenni ve muvazenc eksik • liğinden ileri geliyor. Lâkin, er geç hayatı daha salim bir noktai nazardan muhakeme etmeğe mecbur olacağız. Yarınki kadının harbden önceki hale avdet edeceğini zannet • miyorum. Yalnız, temessül etme • sini öğrenecektir. Her halde, kendisinin, ressama göre, gerek güzel lik ve gerek cinsî cazibe noktai nazarmdan pek çok tekâmül ettiği inkâr edilemez. Şimdiki tnodelle • rimi 1910 dakilerîe mukayese et tiğim zaman modern kadının daha fazla olan cazibesine hayran olu yorum. Vücud daha sağlam ve her hususta daha göz oksayıcıdır. Kalçalar daha incelmis, göğüs daha muntazam, aza daha iyi müteşek kildir. Islahını tavsiye edeceğim bir tek cihet bugünkü kadının mudili yeti (complexite • derra karısıklıği) dir. Yarmki kadının bundaa kur tulmasını temenni ederim. Ve öyle zannediyorurn ki bundan da mes'ul olan erkektir. Biz kadın'arımıza, Arablarm yaptıkları gibî muamele etmeliyiz. Zira erkeğe benzemek istiyen kadın bir galatı tabiattir. Kadmlara tapınan bir r.damın, iste size, hodkâmane düsünceleri! Van Dongen zamanda milliyet, soyadaslık ve yurdseverlik gibi büyük, yüksek ve temiz duygulann da zaferidir. On beş senedir, Sarda gizli açık propagandalarla halkın Almanlığa olan bağlıhğı baltalanmak is tenildi. Bura halkına tekrar Al manya ile birleştikleri zaman istifade edemiyecekleri iktısadî kolaylıklar, menfaatler gösterildi. Sos yalistler ve komünistler gibi milliyet, yurd, soy duygulannı bir tarafa bırakarak «dünya vatanım, insan kardeşim» prensibini güdenlere serbestlik verildi, bunların kuvvetlenmelerine yardım edildi. Sarlılan kandırmak ve zihinlerini çelmek için harcanan paralann, yapılan propagandaların, çevrilen dolablann hesabını tutmak kolay olmasa gerektir. Büyük Savasta kullanılan bu gibi usullerin ustası olanlann yapmadıklan kalmadığına şüphe yoktur. On beş yıl süren bütün bu uğraşmalar, Sar halkmın kuvvetli milliyet, soydaşlık, yurdseverlik duygulan karşısında, iskambil kâğıdından yapılmıs tato lar gibi, yıkılıp gitti. Sardaki Al manlarm ezici ekseriyeti, hiçbir şeye kanmadı, hiçbir çeye kapıl madı; Almanlıktan ayrılmadı. Sar» lılar, böylece dalavereci diplomatlara iyi bir ders verdiler. Bu netice karşısında düçünflyorum ki Büyük Savas bittikten sonra, harbi kazanan devletler, kay bedenlerin topraklannı paylaaırlarken de böyle plebisitler yapılsa ve halka, hangi tarafı istediklerr sorulsaydı, kimbilir, nekadar yer. bugünkü sahiblerinin açık söyltyelün gasıblannın elinde bulunmıyacatı. O azgın ve açgözlü müstemlekeciliğe, harbsonrası icadı olarak takılan amandaterlik» adt altmda yapılan kapışmalann, yağmaların o zaman imkânı buluna mazdı. Bugün bile 1918 senesindenberi 17 yıl geçmiş olmasına rağmen, «u veya bu devletin idaresine verilen memleketlerin halkı arasında birer plebisit yapılıp ta ne tarafa bağlanmak istedikleri sorulsa, Avrupa, Asya ve Afrika sımrlannda, kimbilir, ne büyük değiçiklikler olur du? Hırçın, huysuz ve kindar Klemansonun, coğrafyadaki bilgisizliği ve doymak bilmez emperyalist* liğile Loyd Corcun, aptal mı, yoksa hinoğlu hin mi olduğu pek anlaşılamıyan Vilsonun ve biraz da bunlann meselâ Venizelos gibiharis peyklerinin elele vererek yaptıklan haritada, milletlerin isteğine, hiç te kulak asmadıklan Sar plebisitile bir daha meydana Çikmıstır. 19** da patlak verecek olan büyük savaşın ilk mes'ulleri, yukarıda isimleri geçen adamlar ola • caktır Rusyadaki ihtilâl teşebbüsü Zinoviyef, Kamenef ve arkadaşlarının muhakemesine başlandı Moskova 16 Tas ajansinm büdirdiğine göre, âli mahkeme bugSn Zinovief ve Kamenefin idare ettikleri Mosko» va mukabil ihtilâl tnerkeıi azasinin mohakemesine baslanmifbr. Bu raerke zin faaliyetî Kirofun katli davasl görülürken meydana çikmıstı. Başlica maznunlar 19 kisidiı ve bunların arasmda Zinovief, Kamenef, Fedorof, Evdoki nof, Bakaef te vardır. lthamnamede tasrih edldiğine göre, bu mukabil ihtilâl tesekkülü, ZinoviefTroçki prensiblerini gerçeklestirme içm son günlere kadar faaliyette bulunmuş ve Kirafun katlı dolayisile mahkum ed' len Leningrad tesekkülü ile de bu tesekküRin tethişçitemayüUerini bildiği halde devamh temasta bulunmuştur. Moskova mukabil ihtilâl merkezi, bizzat maznunların ifad^lerine Utinad edilerek trofun katlinde ve siyasal cüriim ortaklığüe itham olunmaktadir. 100,000 küo tömbeki alınacak Venizelos siyasî içtimalara iştirak etmiyor Atina 16 (Hususî) Bugün toplanıp ta memleketin askerî müKahire 16 Muır kredi fonsiye dafaasile borclan hakkmda müzayüzde üç faizli ve ikramiyeli tah • kere yapacak olan bütün fırka revHlerin 15/1/935 tarihli kesidesinislerinden mürekkeb meclise Vede s« numaralar kazanmışlardır: nizelos ta davet edilmişti. Meb'u 1885 tarihli tahvillerden 281,920 san meclisi reisinç verdiği cevabda numarah tahvil 50,000 frank. kendisinin hazır bulunması kabil 1903 tarihli tahvillerden 469,302 olamıyacağından hükumetçe fikri numarah tahvil 50,000 frank. alınmasına lüzum gorülürse fikri1911 tarihli tahvillerden 95,189 ni yazıp göndereceğini bildirmiç numarah tahvil 100,000 frank. tir. Kredi fonsiye keşidesi Italya müstemleke'erj için bir yüce r omiserlik ihdas etti Roma 16 Kabine, Şarkî Afrikada ttalyan miistemlekeieri olan Eritre ve Somalide bir yüce komiserlik ihda • *mı tacvib etmiftir. tlk yüce komuer* şimdikî müstetnlekât nazirı General de Bonu olacaktır. Ankara 16 (Telefonla) tnhi • sarlar umum müdürlüğünce Iskenderiyeden satm alınacak 100,000 kilo tömbeki parasının Cumhuciyet Merkez Bankasına yatırılarak bedeli yerine memleketten tütün çıkanl • ması, diğer altı müessese ve daire için muhtelif eşyanın kontenjan harici memlekete sokulması Bakanlar Heyetince kabul ediimistir. Çaldaöında kayak sporu Ankara 16 (Telefonla) Cuma günü Ajıkaradan 100 kadar sporcu Çaldağına giderek kayak sporu yapacaktır. Sinema operatörile birçok meraklılar bu gezintîye iştirak et mektedirler. Yalan haberlerin tekzibi Kışın n« ehemmiyeti vor ? Bir HAVAGAZİ SOBA^IZ varsa Ankara 16 (A.A.) 11 tarihli Kurun gazetesinde, Sümer Bank Umum Müdürü Nurullah Sümerin, çekileceğine ve kendisinin seker Ankara 16 (Telefonla) Eleksiz fabrikalarınm bir elden idaresi etdeğirmenlerde eletilen unlar satısa raftndaki konusmalarda böyle bir çıkanldığı takdirde behsr 72 kilo . tesekküle itiraz ettiğine, dair çı luk çuvalından 100 kurus buğdayı kan haberin tamamen doğru olmakoruma vergisi alınması Maliyece her tarafa telgrafla tamim edil • dığını bildirmeye Anadolu Ajansı mezundur. nüs«ir. Un resmine da>r bir tamim M. Yevtiç Cenevreye gitti Belgrad 1 6 Başbakan ve Dlsarı işleri Bakara M. Yevtiç dün Cenevreye hareket etmiştir.