'Cumhariy^i 171kiacikânun H Jürklerle Süngu Süngüye No. 75 Nakili: A. DAVER Çanakkalede ~, f Şehir ve Memleket Haberleri j Siyasî icmal Maarifte müessif bir hâdise oldu Türklüğe hakaret Piyosa dair tahkikat ^erinleştirilecsk Türklüğü tahkir ettiği iddiasile aîeyhine dava açilan Ünyon sigorta kum • panyası müdürü Pipos hakkmdaki davaya dün de ü<uincü ceza mahkemesin de devam edimiştir. Malıkeme bu husustaki tetkikatinı bitirmişse Je suç'.u vekillerinden Sadi Rıza tahkikatm derinleftirümesi için bir istida verm'şlir, lstidada çoğu rr.eb'us vc yüksek me murlardan olmak üzere bir kisim mü • dafaa şahidlennîn dinlenmesi 'sten • mektedir. Sadi Rızaya göre müdafaa şahidleri Piposa isnad olunan cürmün işlendiği zaman kendisinin başka yer de olduğunu, bu davan'n ötedenberı dolandıricihğa alışmiş ve Emniyet Müdürlügünce tanmmiş bir şebeke tara • findan tasni edı'diğini; Piposun rnem lekette tenmmıs mümtaz bir şahsiyet olduğunu söyliyeceklerdir. tddia edildiğ>ne göre Piyos Türhlü ğü tahkir yollu sözleri Galatada Da • küs matbaasinda söylemîçtir. Bu hu susta suçlu aleyhinde birçok şahidler dinlenmiştir. Sadî Rıza bu ciheti de izah ederek Daküs matbaası adı veri len yerin çok küçük bir odadan ibaret olduğunu, dinlenen şahidleri alamıya cağinı iferi sürmüs, burada da bir keşif yaoümasinı istemiştir. Mahkeme bu istekleri kabul ederek müdafaa şahidlerinin dinlenmesine; Daküs matbaasinda da keşif yapılmasma karar vermiştir. 2 inci Fırka cephe kısmını îşgal ederken, lüzumsuz gürültülerle düşmanın nazarı dikkatini celbetmişti! Vak'a kahramanı poiise Erkânıharb binbaşısı Bürhanet sı kusurları da zikrolunabilir. Filteslim edildi tinin mütalealarına ilâve olarak Erkânıharbiyei Umumiye Tarihi Harb külliyatı serisinden (Cihan Harbinde Osmanlı harekâtı tarihçe«i cüz: 1 Çanakkale Muhare batı) isimli eserde de gerek Arıburnundaki 19 mayıs taarruzu, gerek ondan evvel Çanakkalede şimal ve cenub gruplannda yapılan taarruzlarda düşmanı denize dö kemeyişimizin sebebleri şu suretle izah ve mütalea edilmektedir: Eserde evvelâ 5 inci ordu kuvvetlerinin bir ihraca karşı taksim ve konuş şekli tenkid edilmekte ve «Yanmadanın düşmanın kuvvet ihrac etmesine mâni olmak istediğimiz noktalarına, meselâ Seddil bahir ve Kabatepe kısımlarına daha bidayetten itibaren lüzumu kadar kuvvet tahsis etmek. yarımadanın diğer kısımlannı tarassud et mek lâzım ve bu noktalara karşı vuku bulacak herhangi bir ihrac teşebbüsünü akim bırakmak için geride ve münasib noktalarda kuvvetli ihtiyatlar bulundurmak ve kıtaatın konuşunu ona göre ter • tib etmek iktıza ederdi» denildikten ve önceden Seddilbahir cephesinde lüzumu kadar tahkimat yapılmamış olması tenkid ediliyor, <(Bu grup kumandanı kazma, küreğin kıymet ve ehemmiyetini takdir etmeli, mütemadi ve ekseriya .lüzumsuz taarruzlarla en kıymetli fırkalanmızı eritmemeliydi» mütaleasında bulunulduktan sonra şöylece devam ediliyor: «(Anburnu ve Seddilbahre ilk çıkan düsnıan kuvvetlerinin bidayette mukabil taarruzla tardı fikri pek muvafık tı; çünkü esas maksad düşmanın yerleşmesine meydan vermemek ve çıkan kuvvetleri ya imha, yahud da gemilerine dönmeğe icbar et mekti. Fakat bir kere düşman karaya yerleştikten sonra bu maksadm elde edilmesi ancak insan, silâh ve hassaten mühimmatça hissedilır bir faikiyetin vücudüne C'ğl» idi. Bu mühirh şart temin ediîrneden evvel yapılacak her teşebbüsün akim kalacağı tabiî idi. hakika 2 nci fırka 1819 mayıs gecesi, kendisine mahsus cephe kısmmı işgal ederken lüzumsuz gürültülerle düşmanın nazarı dikkatini celbetmiş ve sabahleyin hücuma kalkarken de boru ve mızıka çaldırarak büsbütün maksadı ifşa ve ihlâl eylemiştir. Cephedeki insan kesafetine gelince; hem kıt'alann serbestii hareketini, ateş tefevvuku istihsalini güçleştirmiş, hem de zayiatı artırarak muvaffakiyetsizliği doğurmuştur. Taarruza iştirak eden dort fırkanın (19 uncu, 5 inci, 2 nci ve 16 nci fırkalann) 42,000 kişilik mevcuduna takriben üç kilometroluk bir cephe verilmiş ve tekmil fırkalar metro başına 14 insan düşecek surette bu dar cepheye ithal ediimişti. İşte bu teksif dolayısiledir ki ne ileriye doğru cepanenin muntazaman sevki, ne de miktarı pek çoğa varan yaralılann geriye nakli kabil olabilmiştir. Halbuki cephenin bu derece teksifi lüzum suz ve muzırdı. Meselâ ayni cepheyi iki fırka ile işgal edip diğer iki fırkayt taarruza devam için elde ihtiyat olarak saklamak daha muvafık olabilirdi. Dün öğleden sonra îstanbul Kültür müdürlüğünde şöyle bir hâdise olmuştur: Kültür Bakanı Abidin Özmen öğleden sonra saat 14,1 5 te Kültür müdürlüğüne gelerek çalışmağa başladığı sırada bir muallimin kendisini görmek istedği haber verilmiştir. Abidin Özmen bu ziyareti kabul etmiştir. Vefa lisesi türkçe muallimi Cevdet ismindeki bu zat evvelâ Vekâletçe bir gadre uğratıldığını ve bunda muhakkak bir yanlışhk oldu ğunu, bazı kimselerin garezine uğradığını söylemiştir. Abidin Özmen bu işi tahkik edeceği cevabını vermişse de muallim daha ziyade asabiyet göstererek bağırıp çağırmağa, maarif erkânmdan bazıları hakkmda ağır isnadlarda bu lunmağa başlamıştır. Bu vaziyet karşısında hâdiseye zabıtanın müdahalesi lâzım geldiğine hükme dilerek derhal poiise haber veril miştir. Kültür Bakanı hâdiseden çok müteessir olmuş, ve dün geç va • kit kendisile görüşen bir muharri rimize şunları söylemiştir: « Bugün beni müteessir eden bir hâdise karşısında kaldım. Vefa lisesi muallimlerinden Cevdet isminde bîr zat son tayinlerde Yozgad lisesine nakledilmiştir. Bu zat tayinde bazı garezlere maruz kaldığmı iddia ederek arkadaşlarım hakkında hakaretamiz sözler sar fedip bağırıp çagırmağa başlamıştır. Kendisi zabıtaya teslim edil miş ve hakkında lâzım gelen takibata başlanmıştır.» Bu sene fiatleı iyi gidince... Gene herkes tütün ekimine kuvvet verdi Bu sene memleket;mîzde tütün satışları ekicilerin yiizünü güldü • recek bir iyüikte gidiyor. Yüksek fiatlerle açilan ve tütünlerinin kâ milen satılması suretile kapanan Eye piyasasından sonra Ma.mara ve Karadeaiz mmtakaları piyasa ları da açılmak üzeredir. Karade niz mıntakasının 11 milyon kilo, Macmara ve Trakyanıa 6 küsur milyon kilo tutan tütünlerinin de tzmir tütünleri gibi yüzde 5070 nisbetinde bir fiat fazlalığile satılacağı şimdiden anlaşılmıştır. Bu yıl tütün satışlarıntn böyle verimli ve kârlı gitmesi çiftçilerde tütün ekimine karşı fazla bir rağ • bet uyandirmistır. Bu itibarla gelecek yıl tütün rekoUesinin fazla olmasin dan ve bunların kâmilen satılamıyarak elde kalmasından ve fiatlerin de mahsulüa ihtiyaçtan fazlaliğı dolayısile düskün olmasından şimdiden endişe edilmektedir. Bu tnuhtemel buhran karşısında tnhisarlar tdaresile Türkofis tara • findan müşterek tedbirler ahnması için hazirhklara başlanmiftır. Her şeyden evvel tütün ekiminin, memleketin ihracat ve istihlâk kabili • yetile uygun bir hadde tesbiti için ekimin tahdidi ve ekiciye lüzumsuz derecede fazla istihsalâtın zarar • larile iyi kaliteli mahsulün ve ta biî rekoltenin temin edeceği mu • vaffakiyetler üzerinde vasayada bulunulması kararlastırılmıştır. Flandin hükumetinin poletikası eni Fransız Başbakanı M. Flandenin bütün Avrupayı uzlaşmaya ve sulha götü* ren dış politikasından başka siyasî, iktıaadî, malî, adlî sahalarda b ü yük ıslahatı istihdaf eden iç politikası da bütün dünyanın nazan dik katini celbetmiştir. Avrupadaki büyük nüfuz ve mevkii, Ingiliz im paratorluğundan sonra dünyanın en büyük müstemleke imparator luğuna sahib olması itibarile Fransanın dahilî ahvali cihan politikasında büyük tesirler yapar. Binaenaleyh bu dikkat yersiz sayılamaz. Fransa parlametosunun devresine başlaması dolayısile Flanden hükumetinin dış ve içte neler yaptığı ve bundan sonra neler yapacağı, hangi programı takib edeceği cihan politikacılan tara findan tekrar gözden geçirilmek tedir. M. Flanden mensub bulunduğu fırkanın son ziyafetinde scylediği nutukla bu noktalan bir daha tenvir etmiş ve meb'usan riyasetine tekrar seçilen M. Bouisson dahi yeni beyanatında parlamentonun hükumetin düşüncelerini nasıl karşılıyacağmı anlatmıştır. Dumerg hükumeti devlet ıslahatı meselesinden sukut etmişti. Devletin ıslahı hususunda eski kabine reisilc M. Flanden ayni fikirdedirler. Lrkin tabiyeleri ayn ayndu. Dumerg yapacağı ıslahatı millet vekillerinin reyile yapmak mecburiyetinde olduğu halde bunlara karşı tekdir ve hücum edici bir tavır almıştı. Işe kanunu esasiyi değiştirmek suretil» başlamağı kurmuştu. Fransanın iktısadiyatı felâkete doğru sürüklenmekte olduğu halde bu işe bakmağı sonraya bırakmıştı. Halbuki Flandin işe iktisad ve par işlerinden başlamıştır. Bütün dünya iktısadî cihetten salâha yüz tutarken yalnız Fransanın işlerinin günden güne daha fazla sukut et mesi yeni Başbakanın dikkatini her işten evvel buna çekmiştir. İktısadî işlerde takib olunan usuller Fransayı uçurumun kenarına getirmişti. M. Flanden evvelâ bunları ısJah ve tadil etmiştir. Devlet ıslahatına gelince Basbakan bunu kanunu esasiyi değiçtirmek suretile değil, parlamento nun nizamatı esasiyesini değiştir mek yolile temin etmek için çalışıyor. Bu yolu M. Bouisson açık olarak tasvib etmiştir. Meb'usların dermeçatma kanunlar yapmalan ve devletin masarifini artırmaları gibi sakim usullere nihayet verile cektir. Fransada Başvekâlet ve parlamento Ingiliz başvekâleti ve Ingiliz Avam kamarası model tutularak tensik ve ıslah olunacaktır. Flanden zahiren mülâyim hareket ediyor. Hakikatte ise Fransanın dahilî vaziyetini kurtaracak, sağlamlaştıracak hedefine doğru şaş maksızın ilerliyor. MVHARREM FEYZİ TOGAY I 19 uncu fırkanın 27 nisan taarruzile her iki cephede yapılan müteaddid mukabil taarruzlarda bu şart temin edilememiş, hatta 19 uncu fırkanın 27 nisan taarruzunda topçu noksanı muvaffakiyetsizli ğin yegâne amili olmuştu. Anburnu cephesinde yapılan 19 mayıs taarruzu da ayni veçhile ağırtopçu fıkdanı ve mevcud toplara kâfi miktarda cepane bulunamamasından dolayı akim kaldı. (Bu muhakeme yanlıştır; çünkü Liman von Sanders bu taarruzu, cepanesizlikten değil, kasden topçu hazırlığı yaptırmadan baskm şeklinde icra ettirmiştir. A. D.) Anburnundaki 19 mayıs taarruzunun muvaffakiyetsizlikle neticelenmesindeki sebebler arasında, taarruzun vaktinden evvel düsmana ihsas ve derinliğine doğru ter tibat alınmıyarak lüzumundan pek fazla efradm birinci hatta yığılmayirminei yiiz yılda kendimiz gibi bilgilerimizin de oturacağı yer betonartneden olmalıdır. Bu işi de dil devrimi başaracaktır. Çabuk yazılır ve kolay anla filır bir dil edebiyatçılardan arta fencilere yarar. Dilimizin tezelden ozleştirilmesi ne kadar gerekli olduğunu ben şimdi daha iyi anlı • yorum. Bir kimya kitabı yazan a • dam: «Cevahirı gıdaiyenin tahav. vülât ve tahallülâtı» yerine «yenen şeylerin gövdetnizde değişerek eritneleri.ve kana karışmaları? derse bir suç mu işlemiş olur? Bu da gösteriyor ki dil işi biitün bilginlerin yardımını istiyen bir yufd işi olmuştur. Evet, biz de biliyoruz: Bu, güc ve uzun bîr iştir; bizler bu ağacın ne yemiş verimliliğini, ne de gölge zenginüğini görmeden göçüp gidecegiz; ancak ulusal bakımdan bütün güzellik, bütün iyilik bunda değij mi? Okul kitablan bugün için birer antikadan, birer müzelik süslea başka birşey değildir. Bunların, yasamış oldukları çağlara göre de» ğerleri ne olursa olsun bugün genç 'kafaları yormaktan ve sayılı gençlik Tillannı bos yere harcamaktan başka bir işe yaramadıklan besbellidir. Onun içindir ki Kültüı Bakanlığınm uyanıkhğını sevinç ve ı vancla karştlıyoruz. İSMAİL MÜŞTAK MAYAKON Gene bu taarruzda hakikî hücumu yapmaga memur 2 nci fırkanın mevzi ve ilerisini öğrenmeden hücuma sevkedilişi de, tabiî, doğru değildi. Muharebe meydanından uzak olan 5 inci ordu kumandanlığı, bilfiil işin başında bulunan grup kumandanlarınm salâhiyetine daha az müdahale etmeli ve onlara da lüzumu kadar fikir ve hareket serbestisi bırakmalı idi. Ordunun 19 mayıs taarruzunda, 5 nci ordu kumandanmın (Liman von Sandersin) her dört fırkayı cepheye memur ve hatta her birinin yerini tayin etmesi işte bu kabildendi. Taarruzu sağ cenahtan ve Mustafa Kemal fırkasını takviye suretile sevk ve idare etmek istiyen şimal grupu kumandanına hareket serbestisi vermeli ve hiç olmazsa taarruzun yapılma zamanını grup kumandanına bırakmahydı. Gruplarm elde ihtiyat kuvvet buîundurmaması meselesi de mülâhazaya değer. Ekseriya bu raiihim noksan yüzündendir ki tehli keye uğrıyan noktalara tam vaktinde kuvvet yetiştirmek ve tehlikenin önüne geçmek mümkün olamamış, bilâkis şuradan buradan geç yetiştirilen kuvvetlerle mecburen mukabil taarruzlar yapılarak büyük zayiatla tehlikenin def'ine çahşılmıştır. Bu kusurun esaslı sebebi de, grupların ihtiyat kuvvetlerine istediği gibi tasarruf eden 5 inci ordu kumandanımn lüzumlu, lüzumsuz müdahaleleri, ihtiyatlan grupların elinden alıp başka yerlere göndermesi idi.» General Limanın beceriksizliklerini ve hatalannı anlatmak için fazla söze lüzum yoktur, sanınz. lArkan var} Feci bir kaza Bir kadınla kız ^noruıda yandı Evvelki gece saat 3,30 da Sarı • yer civarında Ayasağa köyünde bir yangm çıkmır ve zavalh bir kadın evile birlikte yanarak gül olmuştur. Köyde iki katlı bir evde yalnız oturan 62 yaşlarmda Fatma adm daki kadm Iâmbayı kısarak uykuya dalmıştır. Yarı geceden üç buçuk saat sonra lâmba birdenbire par lamiş ve etrafı tutuşturmus, neden •onra uyanan kadmcağız, yaşlı olduğundan kaçamamış ve etraftan görülüp yetişilinciye kadar evle beraber kül olmuştur. Sarıyerden yaya olarak gelen ttfaiye nefe«"le.ri ,yaa • gmin b&;ka yere sirayetine mey • dan VörnıemÎRİerdir. *•r Gene evvelki gece Kemerburgaza bağh Çiftsalan köyünde Hafize adtnda bir kadm 5 yaşındaki kızı Hadîyeyi evde yalnız bırakarak konv şuya gitmiş ve Hadiye de îâmba île oynarken lâmba düşüp eteklerini rutuşturmuj ve annesi yetişineiye kadar yanmıştır. MÜTEFERRİK Eski Posta Faşmlidürünün muhakemesi tngiliz lirasınm düşmesi üzerine telefon ücretlerinin tndiıilmesi lâ • zım gellrken, vaktkıde bunu tstan • bul Telefon şirketine haber vermemiş olan sabık Posta ve Telgraf umum müdürü Fahrî ile muavini Suphi, Telgraf müdürü Ihsan Cemal ayın 23 ünde Ankara ceza mahkemesînde muhakemo edileceklerdir. Bu akşam Park otelinde Fahire* Cemalle profesör O'perator Burha neddinln düğünleri tes'îd edilecektir. Şiir kralı Filorinalı Nazım ve yahut yeni adile «Naztm Kral örgünay» Halk Fırkasuıa müracaat ede rek saylav seçilmek istedtğini biî • dirmiştir. Tayyare balosunun hazırlıklarını bitirmek üzere, dün »aat 16 da Perapalasta Tayyare cemiyeti İstanbul şubesi reisi tsmail Hakkımn reisliği altında bir toplantı yapılmıjtır. Balonun mükemmel bir surette hazırlanması için muhtelif komiteler teşkil edilecektir. Bu komitelere dünkü toplantıya iştirak eden Ermeni, Rum •e Musevi Tayyare dernekleri azan da iştirak edeceklerdir. Bu se neki balonun çok parlak olacağı tahmin ediliyor. KÜLTÜR İŞLERİ Bakanm teftişleri Kültür Bakini Abidin özmen dün Îstanbul Kiz Lisesini, terzi mektebini ve müzeleri gezmiştir. Bakan Ayasofya camisini de gezmîş, burada yapılmak ta olan haztrlığı tetkik etmiştir. ö ğ l e den sonra da Maarif Müdürlüğüne gelerek umum müfettişler ve müdür Haydarla görüşmüştür. Ayasofya miizesi iki aya kadar ha zirlanarak umum a açilacaktir. Operatör Bürhanettinin rfüjjünü Şür Kralı saylav olmak istiyor! Yuksek iktisad mektebinin yıldönümü Yüksek tktısad ve Ticaret mektebinin yıldönümü münasebetile Ta Iebe cemiyeti tarafından muallimIerle arkadaşları şerefine bir çay ziyafeti verümistir. ŞEHİR ÎSLERİ Tayyare balosu hazırlığı Tercümanlara veriien dersler Tercümanlarm kursu ay nihaye • tîne kadar devam edecektir. Tercümanlar bugün müzelere gidecekler ve orada verilecek izahatı dinliye ceklerdir. Derslere perşembe günü de Üsküdarda devam olunacaktır. Asari atika dersleri bittikten sonra tercümanlara âdabı muaşeret dersleri verilmeğe başlanacaktır. Bunlardan başka bir de inkılâb kursu açılacak ve Türk inkılâbı hakkmda seyyahlara verilecek malu . mat hakkında tercümanlar tenvir olunacaktır. Temsil Akademisi çalışmaları Ankarada kvrulacak Büyük Temsil Akademisi ve Devlet Tiyatrosu için hazirhklara başlanmiştır. Şehriraizde bulunan Kültür Bakanı Abidin özmen bu hususta tetkikat yapmaktadir. Bu cümleden olmak iizere bugün Abidin özroenin riyasetinde öğleden sonra tiyatro ve mustki mütehassislannın i»ü • rakile bir toplantı yapilacaktir. Hava degişti Birkaç gündenberi havalar oldukça iyi gitmekte idi. Hele evvelki gün fs tanbul bir bahar havası içinde idi. Hava evvelki gece yansmdan sonra de ğişmiş ve soğuklar başlamıştır. Kandüli Rasatanesinden aldığimiz rapora göre dün azamî hararet 7 ve asgari 3 derece idi. Havanm bugün de yağmurlu geçmesi muhtemeldir. VtLÂYETTE LtMANOA Metr Salem ve Leon Faraciye Bakırköy otobüscülerinin istegi Boğaziçile Taksim arasında işliyen dair bir karar Geçenlerde bir rüsvet meselesinden muhakeme edilen Metr Salemle Leon Faracinin devlet taahhüdie • rine girmemesi kararlaştırılmış ve karar alâkadar dairelere bîldiril • miştir. otobüslerde çift şoför yerine tek şoför kullanılman hakkında evvelce Şehir Meclisince karar verilmi* ve tatbikina başlanmiştı. Diğer taraftan Bakırköy • Sirkeci arasında işlyen otobüslerin sa • hibleri de be'.edtyeye müracaat ederek çift şoför kulldnmakla birçok ziyan ettiklerini ileri surmüşler ve burada da Boğaziçinde olduğu gibi tek şot'Sr kul lanilmasını istemişlerdir. Belediy* ba hasusta tetkikata başlamıştır. Aksu vapuru geliyor Vapurcular Şirketinin yeni al • dığı Aksu vapuru cumartesi günü limammıza gelecektir. Vapura ad konma merasimi yapılacaktır. Son hava kazası tarafı birincı sahtfede) ya uğrıyarak hafif surett: yaralanmiş • Ur. öğrendigimire göre kaza yerine giden idare âmirleri, yaralılann ilk te davilerini temin ederek onlan otomo • bille Yalovaya göndermişlerdir. Ancak Yalovadan tstanbula ge'en son vapur saat 16 da yola çıktığiodan, bun'ar vapura yetişemiyerek geceyi Yalovada geçirmek mecburiyetmde kalmışlardır. Tayyare hafîfçe sakatlanmiştir. Tamîr edilmek uzere Eskifehre götüriilmesi muhtemeldir. ECNEBÎ MEHAFlLDE Lehistan sefiri Kont Potocka dün zevcesile beraber Varşovadan İs tanbula gelerek dün akşamki eke presle Ankaraya gitmijtir. ADLlYEDE Lehisdan Elçisi geldi Liman ve nhtım idaresinin kadrosu hazırlandı Sahte para tahkikatı Gümüş Cumhuriyet liralarım taklid edenler hakkmdakî tahkikata Adliyece devam edilmektedir. Ev velce de yazdığımız gibi bu taklid* paralardan ancak dört tane yapılabilmiştir. Bunlardan bir tanesi Çarşı içinde sürülmüş, ikincisi de Tophanede bir kömürcüye verilmek i*te nirken kalpazan yakalanmıştır. TakHd liralann hepsi de ele geçirlidiği için bugün piyasada hiç yoktur. Sahtekârlardan birinin pastacı ve biraz da hakkâklıktan anlar birisi ol dHı&u anlaılmıştır. Evrak yakında mahkemeye verilecektir. Universite Rektörünün çayları Deniz idarelerinin kontrolu Devlet Deniz idarelerinin yıllık hesab ve bil&nçolarını tetkîke tne mur olan heyet dim Fabrika ve Havuzlar idaresinde ilk toplantısını yapmıştır. Deniz ve Hava îşleri Müsteşan Sadullahm baskanlığın da toplanan ve Divanı Musebatla Maliye Bakanlığı ımimessiUcrinden ve Ekonomi Bakanlığı nakliyat i?leri müdiirü Ayetten terekküb e • den heyet ilk olarak Fabrika ve Ha. vuzlar idaresinin mali vaziyetini kcntrol edecektir. Bu tetkikat bir hafta kadar sürecek, bundan sonra sıra ile Akay ve Denîzyolları 1da • releri tefti» edilecektir. Yeni Liman idaresinde, Liman ve Rıhtım Şirketlerinin birleşmesin • den sonra hasıl olan vaziyete uygun bir kadro yapılmış ve tasdik edil • mek üzere Ankaraya gönderilmistir. Yeni kadro şubat başlangıcın • dan itibaren tatbika başlanacaktır. Kadroya bes aylık muvakkat bir bütçe de eklenmiştir. Liman ve Rıhtım şirketlerinin hukuk, işletme ve muhasebe şubeleri yeni kadroda brrleştirilmiştir. Her iki şirketin umumî kâtblikleri olduğu gibi bı • rakılmıştir. Cumhuriyet | Nüshası 5 KuruştuT ÜNİVERSİTEDE Yurd için hazırlıklar Universite fakülteleri için açılacak yeni yurdun tesisi hazirlıklanna de vam edilmektedir. Yurd için bazı binalar tesbit edi'm,«tir. Bu bin3Îari bugün Bakan Abidin özmen gezecektir. Ba kan bu hususta kararmı verdikten sonra binaîardan biri kiralanarak yurd te•is edilecektir. Dünkü ziyafette balunanlar Universite Rektörü Cemil tarafından tertib edilen çaylardan ikincisi dün «aat beste Hukuk Fakültesi son smıf talebesine verilmiştir. Çayda talebeler ve profesörler hazır bulunmuştur. Bugün Edebiyat ve Fen fakülteleri son sınıf talebesine, cumartesi günü de Diç tababeti mektebi son sınıf talebesine bir çay ziyafeti verilecektir. AbOne 1 T ö r k i y e JHarlc için şeraiti 1 • ' *" Üç ayhk Bir ayhk 400 150 Senelİk 1400 Kr. 2700 Kr. Altıayhk 750 1450 80Û yoktur