»5 Ikincikânnnl9'5= Camhariyet Ulusu şaşırtıyoruz Sözlüğü bekliyelim! ö z törkçe yazmak isteğile kale • Iıktan bir başkasını kullanmağa kalkarsa işin tonu ne olur? Ki bu me »arılınca bizi su zorluklar ön • çoktan böyle olmağa başlamıştır. lüyor: Çözmesi güç anlam yumağı Söz gelimi «usul» için • Dergîye bahaline gelmişlerini bir yana bıra • kılarak yordam, yöndem, gidiş, kahm; dilde enikonu kökleşerek tutum, tura, yasa, yol, çatır çatır bilgisiz halk bölümleri ağzına dek kullanılmaktadır. yayılmış olan sözleri ne yapaca ğıı? Tek yolumuz var: Tarama DerBunlardan Anadolu ağzı olanlar gisinden karsılıklarını bulmak. Âli, arasında usul Metode karşılığı tarama dergisi bugün için tade kar «yordam ve yoldam» olabilir. Hele sılıklar kataloğu değil sözlük yerine yordam yaratılışa kadar islemis öyde geçiyor. Ancak bu benek (nokle derin anlamlı bir «usul» dür ki ta) üzerinde çokça durmak gereta «insiyak instenct» i bile çerkir. Dergi; bilgileriae inanı çevesi içine a lır. Gece karanlıkta lır bir dernekçe Divanı Lugatittürk, insan elinin aradığı seyi bulması bir Ahterî Kamus Tercümesi, Kabus «yordam» dır, yumurtadan yeni çıname, Büyük Türk Lugati, Kamusu kan ördek palazınm suda yüzüsü Tiirkî, Kur'an tercümeleri, Mete İn yaratığ (tabiat) in öğrettiği «yorcilî, Lehçei Osmanî, Mevlânadan dam» dan baska nedir ki? türkçe sözler bitkileri (kitabları) Yoldam da öyle... Yola uygun.. ile Evliya Çelebi Seyahatnamesi, Bu tam usul demek değil midir? Leylâ ile Mecnun, Yunus Emre, Zaten dam, dem türkçenin çok güÂşıkpaşa, Derdli, Karacaoğlan zel lâhikalarıdır, onlarla üretilmiş divanlan, Orhon Kitabeleri ve O ne sözler vardır veya ne sözler yağuz destanı tacanarak ortaya çskapılabilir. Lâkin gidis ve yol nasıl rılmıştır. Verilen meyva önünde ül usul olabilir? Gerçi usul ülküye gökü ateşine ve büyük yararlığa de • türen bir yoldur atna yol usul de • rin saygı duymamak adamlığa ya • ğildir! Yasayı kaide, nizam vc ni raşmaz. Ancak görülen eksikükle • zamname diye tam yerinde kulla • re, kural (kaide) ve tutumdaki bir nırken onu bir de yanlıs olarak, ubirine aykırılıklara olanca de^eı ile sul karsıhğında niçin harcamalı? bellilik (isaret) koymamıza da enTutum, ne cana yakın Türk keli gel değildir. mesidir; ancak yalnız «tarz, tavır ve hattı hareket» anlammda oimak Adı (Osmanhcadan Türkçeye Söz üzere.. «Göçerleri yerleştirmek si • Karşılıklan) olan bu söz birikikin yasasında ulusun tutumu» (iskin de (Mecmua, mecma, cemiyet) siyasetinin tarzı veya hükumetin toplanan kelimeler yalnız bizim hattı hareketi) demek olduğu ankullandığımız türkçeye değil, ana latmadan bilinecek kadar apaçık dilin pek çok ellerde yaşıyan bü tün bölümlerine çevrilerek hem işin değij midir? Dil değisiminde özlü dilşklerden birisi arınma kadar zençevresi genis tutulmuş, hem sayısız karşılıklar içinde düşüncenin bunala ginlesmedir ve birbirine benziyen sözlerimiz arasında (ince baskalıkrak; gür bir akıştan yoksul kalmalar nuance) olacaktır. Bunun sına yol açılmıştır. Sonra da kay • içindir ki gidis (azimet), yol (ta • naklar çok kısa gösterildiğinden rik, cadde), tutum (tarz, tavır), her aöze bakmada bir kez (kere) yasa (kanun, nizam), «usul» kar«ıde baştaki listeye bakmak zorluğu Iığı sayılmazlar. türemistir. Bir misal alalım; «usul» e su karşıYöntem!.. Bu, Osmanlı dilinde lıklar bulunmuş: Cola, cün, düzcn, benzeri ve tam karsılığı olmıyan öz türkçe bir buluştur. Yön (, Isti düzük, gidiş, güğ, oran, irden, o kamet, cephe) kökünden üretilmiş•uğ, «an, sayak, tuku, toka, türe, tir. Gidişe, istikamete uygun gelen, töre, tura, tutum, yasa, urun, yol, demek olur, usul anlamına gelmez. yasak, yolak, yoldam, yolam, yo Ancak ,şu ülkü için bu yordam rak, yordam, yosun, yöndem, yön(usul) yöntem değildir de öteki tem, yönden, yördem, yutuv... Tam yöntemdir. tste aradaki ayrıhklar... 32 tane! Şimdi Derginin eksiklerinden, Bir kere, bir söze gösterilen 32 yanlışlıklanndan çıkardığımız kulkar&ılıktan bir tanesini seçmenin, lanış örnekleri ilintisile öze gelmek •onra da her karşılığın aslını öğ • renmenin güçlüğünü düşünün! Bun yöntem olur.. Anlaşılıyor ki Dergi bütün öz türkçe sözlerin büyük ve lardan yanlarında (T. D. Der) yadeğerli bir harmanıdır. Binbir k a y zılı olanlar, Türk Dili Cemiyetinin derlemesi, demek oluyor ki karşılığı naktan akışıp gelerek orada istiflenen sözler ayıklanmak ister. Dil Anadolunun birçok yerlerinden Kurumu yeni çalışmalarile bunu ebulunup alınmıştır. Bütün var\ı • leyip süzmeğe de baslamıstır. Son ğile nlusal dilde yaşıyan deyimlergünlerde Ankarada toplanan bil dir, yalnız arada her e!e göre agız deginlerimiz o on binlerce kelimenin ğişikliği vardır ve yüzde yüz inanen doğru anlamlılarını, en uygun • la kullanılabilir. Diğerlerinin an larmı ayırıp bir sözlük hazırlıya • lamı da çok değişik, kaynakları ise Bize düsen borc hiç kafada tutulmıyacak kadar çoktıır. caklardır. evismeden (acele etmeden) sözlü • Oylum oylum (garib garib) bü ğü beklemektir. Şimdi, koca bir Dil tün Türk dili bölümlerinden alınıp Kurumunun koca bir ulus elbir • hep fistünde duraklanıp işkillene liğile derlediği sözler bile bu kadar rek sralamnış, sonra yanlarında karısık ve birçoğu uygunsuzken şuiki harften şifreleri konulmuş 32 radan buradan devşirerek deyimler, kok söz içinden nasıl çıkarsınız? dermeçatma sözlükler çıkarmağa Asıl sözlük çabuk yetişmezse bu kalkışmak; ulusu yok yere şaşırtmak dağmık açmazlar arasından, iste olduğu kadar yeğnilik (hafiflik) nilen yüzlerce sözü hele tam arandeğil midir?.. Dil gibi varlığımızın dıği anlamlarda • bulup ta birles ve benliğimizin en genis, en çap • tirebilmek dağlar devirerek bir gram raşık isinde çalışmaları ancak akaradyum bulmaktan hiç te kolay demik kurumlara bırakmak gerekolmıyacak galiba! tir. Bahusus «saat, vakit, her, hep, Bununla beraber bütün zorluk kelime» gibi sözlerin türkçe olduburada değildir, öz türkçeye ka • ğu ve yeni sözlüğe alınacağı anla • vusma hıncı bunların on katına şıldığı şu sırada..», gözümüzü bile kırptıramaz. Ancak F. ö. her Dergiyi açan Türk; bu 32 karşı Tabiatin heder olan kuvvetleri ( Kitablar arasında j Damlalar Yazan: tsmail Safa Genç ozanlarimizdan (şair) İsmail Safa (Damlalar) adh bir uz (şiir) bi tigi bastlrdı. 64 sahifelik olan bu biti ğin içindeki yazllar dörde bölünmüs tür. Ozanln bu uzlannda daha önce çıkardığı (Zlndan) dakilerden daha ileri ve daha geniş görüşler ve buluşlar var. Bu ilerilik ve genişlik; gelecekteki eserleri için umudlar vermektediı, hele dörtlemelere (klt'a) sıklştlrdlğı manalann çoğu düşünüfleri ve hayalleri özlendiriyor. Hemen hemen denebilir ki, bugün; tsmail Safadan başka dörtleme biçiminde uz yazan yoktur. Ab dullah Cevdet filozofik görüşleri dörtleme ile anlatlrdl. Abdullah Cevdet bu biçimi çok sevdiği Iran ozanl Hayyamdan müteessir olarak güzel bulmuştu. Hayyamdan önce ve sonra; ölçüleri ayrl olan ve (Rubai) adı verilen biçim Türk ve Iran edebiyatlarlnda çok ya yllmiştı, dört satlr içinde bir mevzu öğlendirmek, hem de bu dört satırl (Rubai vezinleri) denilen ölçüye uydur mak kolay birşey değildir. Bu dörtlemelerin bir de (klt'a) denilen çeşidi vardır ki bunda ayn bir ylr ölçüsü (şiir vezni) kullan'lamazdı. Hangi ölçü ile yazllmı» olursa tlsun ikinci ve dördüncü mlsralarinin ayak lan (kafiyeleri) birbirine uygun < lan dört satlrlık yazllar bu adı allrdu Işte Abdullah Cevdet ve ondan sonra İs mail Safa bu ikinci biçimdeki dörtle melerle yır yazdılar ve bunlarda daha çok filozofik görüşleri teksif ettiler. İsmail Safanln birinci dörtlemcsi şudur: Hayatln acısıyla zaman delik deşiktir; Varllk ml dedin? Evet; sonsuz deği sikliktir; Eşsiz gecelerimde beni avutmak için Arz, bosluğa kurulmus biçimsiz bir besiktir. Ozanln Damlalar adınl verdiği bu dörtlemelerden sonra Istlrab Şimşek leri geliyor, bu parça adlndan anlaşıldığl gibi yaşaylşln acl sahnelerini sembollerle canlandırmlstlr. Koşmalar, saatler, gece yarlsı bölümleri (klslmlarl) içinde kuvvetli sesler duyuluyor. İsmail Safa yaşaylsa başka baska gözlüklerden baklyor. Realite ile veritenin birbirine aykırl blırme lerinden (tezahürlerinden) slzlanıyor (sikâyet ediyor). Baslanglçtaki şu mlsralar ozanln bu düşünüşünü gösteri yor: Neye yorsak o çlkar ömrün her lâhzasl dUs Inanmak hatadlr, yokluk o da bir görüs. Hakikat bilinmeden hakikate döne • riz. Bu bitikteki ylrlann kimisinde bu düşünüg tabiat ve deniz tasvirlerile •üslenmiçtiı. Genç ozanln ileride bastıracagı ylrIarda daha ileri adlmlar atacağınl bu bitiği görerek şimdiden kestirebiliriz. Muammer Lutfi Bahşt DU Kurumu; Dergiyi eleyip Türk sözlüğünü ortaya Karamanda büyük şelâkoymadan rasgele sözlükler çıkararak fikirieri leden istifade edilemiyor Karaman (Husussî) Karaımna bulandırmak doğru değildir 150 kflometro kadar uzakta bir şelâle vardır. Bu şelâleyi Göksuyun bir kolu olan Bicakçı suyu meydana getirir. Bu suyun civarindaki kövlerde pek mü • kemmel ü>üm yetiştirilir, ve her sene Karaman kazasindan yüzierce vagon üzüm ihraç oiunur. Suyun iki tarafin daki Toros dağ?arinda balta girmemis çam orman'an vardır. Bu dağlarda maden kömürii damarlanna da raslanı yor. Göksu bu dağlarin arasmdan bir boğaz teşkil ederek akar. Yerkönrü adı verî'en yerde boğaz artık biter. Işte bu, Yerkönr civannda iiç memba dan çikan sular Karasu adinda büyük bir dereyi meydana getirerek eili metro kadar yükseklikte olan sarp bir yamaçtan büyük bir gürültü ile aşağı dökü'iir. Membalardan çikan sulann 30 40 metro kadar genifliği ve vasatî iki metro kadar derinliği vardır. Bu dereden sanîyede yirmi be* metro mikâbı kadar su akmaktadir. Bu şelâleden asgarî (12,500) beygirlik bir kuvvet elde edilebüeceği söylenmektedir. Bu » radan istihsal edilecek elektrik saye sinde civarda meydana getirilecek san'at merkezlerile yurdun pek fazla zenginliyeceği meydandadır. Bundan baska, elektrik kuvveti el • de etmekten vazgeçilse de, ovadan 120 metro kadar asağıda olan bu su herhangi bir tertibatla yukan çıkartı • larak Konya ovasma akıblacak olsa; o vakit susuzluktan her sene yanıp kavrulan Orta Anadolunun bir buğday ambarı haline sreleceğine kat'iyyen füp« fae edilemez. Memlekette çikacak mu« tefebbis ve çaliskan birkaç kifinin bir araya gelmesOe bu is mükemmelen ve kolayca yapilabüir, ve sarfedüecek paranm da bes sene gibi kısa bir zaman • da • çiftçiye yük oîmamak sartile • alinabüeceği de hesab edilmiştir. Dün yapılan maçlar J Galatasarayla Beşiktaş yaptıkları hususî müsabakada 44 berabere kaldılar Dünkn maçta Galatasaray kalesine yapılan bir Beşiktaş aktni Dün Şeref sahasinda Galatasaray • Beşiktaş birinci takimlan hususî bir oyun yapmislardir. Sahanin çamurlu olması dolayisile oyun yavas ve zevksiz cereyan etmiştir. Ük devreyi Galata • saray 3 2 galib vaziyette btirmiştir. İkinci devre başlar başlamaz Beşiktaş takimı beraberliği temin etmiştir. Oyun bir müddet bu şekilde devam etmiş, devrenin ortalarina doğru bir Galatasaray hücumunda Beşiktaş mü dafiinin hatalı bir hareketi penaltiya sebebiyet vermiştir. Galatasaraylılar bu suretle dördüncü gollerini kazan • mişlardir. Mağlub vaziyete düşen Befiktaş takimı biraz canlanarak Galatasaray kalesini sıkıştirmağa başlamis, bu siralarda Galatasaray kalesi önün • de bir karişiklıkta Lutfi topu elile tu • tarak Galatasaray aleyhine bir penal • tiya sebebiyet vermiştir. Beşiktaslılar da bundan istifade ederek beraberlik sayılarini temin etmislerdir. Ve oyun bu suretle 4 4 beraberlikle netkelenmiştir. güzel bir gol yapmıştır. 36 ncı dakikada Doğanspor da bir gol yap mıstır. Birinci devre 11 e berabere bitmiştir. 2 nci devrede Haliç çok düzgün oynamıs, fakat muhacimleri yir mrnci dakikaya kadar gol yapa • mamıslardır. Yirminci dakika<!a Enver ikinci golü yapmıs fakat 4 dakika sonra Halice bir penaltı olmuştur. Bundan sonra Haliçliler üçüncü golü yapmislardir. 35 inci dakikada Doğanspor da üçüncü golü atmış ve oyun 33 e beraberlikle bitmiştir. Dün Fener stadmda Fenerbahçej A takimı lik maçlan ikinci devresinei hazirlık için Anadolu takimile hususl bir oyun yaparak 6 0 galib gelmiştir, ~~ POLtSTE MUtecaviz hırsız yaralı olarak yakalandl Bir müddettenberi Hasköyde evlere girerek birçok eşya çalan bi risi evvelki gece gene hırsizlık için, girdiği bir evden çıkarken polis lerin takibine uğramıştır. Hırsız yakalanacağım anlar anlamaz tabancasını çıkararak po « • lislere ateş etmiş, polisler de mu kabelede bulunmuşsa da hırsız kanşık sokaklardaa birine saparak izini yoketmiştir. Aradan bir gün geçtikten sonra Galatada bir kahvede meçhul ve yaralı bir adamın yatmakta olduğu Galata polis merkezine haber ve • rilmiştir. Yapılan tahkikat neticesinde bunun iki gün evvel Hasköv de polislerle musademe ederek yaralanan sabıkalı hırsız Hâmid olduğu anlaşılmıştır. Tahkikata devam edilmektedir. Uludağa giden Istanbul kayakçıiarı Bursa 4 (Hususî muhabirimiz den, telefonla) tstanbuldaki Da; cılık kulübünden birçok kayakçı bugün Bursaya geldi. Kayakçılar yarın Uludağa çikacak ve bayramı orada geçireceklerdir. Üçüncü küme lik maçları Dün Şeref stadmda üçüncü küme lîk maçlanna da devam edilmiştir. Ortaköy, Bakırköy takimı gelme diği için hükmen galib ilân edil • miştir. Haliç • Doğanspor berabere kalmişlardir. Oyuna seri bir akınia Haliç başlamıy, 11 inci dakikada Izmirde lik maçları Izmir 4 (A.A.) Bugün lik maçlanna devam edildi Karsryaka Şarkspora 4 0 galib geldi. Altmordu da lzmirsporu 1 0 güçlükle mağlub etti. îran • Irak ihtilâfı hallediliyor tarafı birinci sahifede] terdiği büyük hüsnüniyet sayesinde noktai nazarlar arasında büyük bir yaklaşma hasd olmuştur. Bu anlaşma üzerine iki komşu devlet murhhaslarinin Milletler Cemiyetine müşterek bir formül teklif edecekleri ve bu formül Cenevrede tasvib edildikten sonra teferruatin lranla Irak arasında doğrudan doğnıya tesbit edileceği umulmaktadır. Resmî dostluk Tramvayın altında kalarak öldü Muğla kadınlarmın yeni sahada faaliyeti Sofya (Hususî muhabirimiz den) Yılba?ı münasebetile Sofya elçrmiz Ali Şevki bulgarca Utro gazetesine su beyanatta bulun mustur: « ^ Türk ve Bulgar hükumetleri arasındaki münasebat samimiyetile tebarüz eder ve bu samimiyetin ilerMehmed isminde birisi evvelki lemesi için de her iki hükumet cangün tramvayla Bebek caddesinden dan çalısir. Coğrafî vaziyetleri iti geçerken tramvay durmadan yere barile Bulgaristanla Türkiye kendi atlamak istemiş ve fena halde dü menfaatleri ve Balkan sulhunun serek bir ayağı tramvayın altında menfaati noktai nazarından aralakesilmiştir. Yaralı hastaneye kal rında daima en dostane münasebet dufclnmsa da bir müddet sonra tesis etmeğe mecburdur. Türkiye her ölmüştür. zaman Bulgar dostluğuna kıymet vermistir. 1935 senesinin bu dostluğun in Torbalı «Hususî» Kaza merkez kisaf ve Balkan sulhunun sağlam • ve köylerindeki mualllmler Maarif memurluğunda umumî bir toplantı yap • lasması için hayırlı bir sene olmasmı nvşlar, okunan meslekî eserler, oku temenni ederim. Bulgaristana komma odalan, millet mektebleri hakkin*u olan devletler, Balkan misakım da görü«mü$!er ve bazı kararlar almisektetmekle Balkan sulhu için nekalardir. Ayni zamanda bu toplantılarin dar çok çalıstıklannı göstermis her ay yapilmasma ve bir muallim'er birliği teşkiline de karar vermislerdir. lerdir.» Alinan kararlar Maarif Miidürlüeüne büdirTmistir. Kazamızdaki bütün köylerdeki mekteblere muallim tayin edildiğinden kaza muallim adedi artmiştır. Kaza merkezinde yurdun çocuk • Ankara 3 tstanbul Ticaret Odalan için de bir dersane açilmasi kararsinin hususî mekteblerin ticarethaneler laştirilmıs ve hazirlıklara baslanmış tir. Bu dersaneye cîvar köyîerde yer • gibi Ticaret Odasina kayidlerini ileri leşen yüriikler çocuklarmi göndereceksürmüştü. Bu teklif Iktısad Vekâleti talerdir. rafindan kabul edümemiştir. Nuri Paşantn beyanatt Perapalasta cereyan eden dünkü mühim konuşmadan sonra Kâzimî Hani otel kapisma kadar uğurliyan Irak Diş tşleri Bakanı bir muharrirunize şunlari söylemi.'tir: Görüyorsunuz ki Kâzimî HanIa çok iyi dostuz. Kendilerile dostça konuştuk. Koouşmalarımıza bundan sonra da ayni dostluk havası içinde devam edeceğiz. Irak • Iran hudud ihtilâfı hakkında bir Hilâf esası bulmak ka bil oldu mu? Çok nes'eli görünen Nuri Pasa gülerek şu cevabı verd.i: Henüz kat'î bir itilâf yok, fakat yakınlık çoğaldı. Şimdilik bu kadar söylryebilirim. Cenevreye Kâzimî Hanla teraber mi gideceksiniz ? Kâzimî Han bu aksam gidc cektir. Ben de yarın a.am tstan buldan ayrılacağım. Cenevrede tabiî tekar buhısacajnz.» « > Irakla dostuz ve daima dost kalacağız. Hiç birşey bizi birbiri mizden ayrramaz. Aravızdaki hudud ihtilâfına gelince, Milletler Cemiyetinin yardunı sayesinde İki taraf için uygun bir şekilde bu ihtilâfın halledileceğini umarım. Soyliye» ceklerim bu kadardir. Irak Dışişleri Bakanile bu günkü konuşnıanızdan memnun mutunuz ? Tabiî, dostça konuştuk. Bir hal sureti bulabileceğimizi ümid ediyorum.» i I îrantn tranrit yolları Torbalıda Maarif faaliyeti Hususî mektebler Odaya yazılmıyacak En Oüzel Bayram hediyesi bünlardır Muğla Kadmlarimiza saylav seçlenmiştir. Bu hakları kendilertne veren mek, seçilmek hakkini veren kanunu Atatürke ve büyüklere minnet ve ?ük • kutluUmak için Muğla kadmlari Hal • ran telyazüan çekiîmiş, hâlâ birçok kevinde bir toplantı yapmislardir. Topkadinlar tarafından çirkin bir şekil • lanbya birçok kadinlar iştirak etmis, kadinlığin bu yüksek zaferi kutlulan • de taşinmakta olan çarsafın kaldınl • ması için faaliyete girisilmesi kararlaf • nuş, Halkevi Reui Cavid ve kadinlar dan Mevlude tarafmdan söylevler söybribmstir. Cumhuriyet Çocuğuna Küçttklere hikâyeler Amerikada bîr TÜrk çocugu Seyahat roroanı tran Nazırı müteakıben bir Fransız gazetesinin Beyrut ve Hayfa limanlarmı tranın transit yolu seçe ceğine dair neşriyab hakkında sunlan söylemiştir: « Transit yollara çok ihtiyacımız vardır. Btzim için en mühim transit yolu Makü Erzurum Trabzon yoludur. Bu seyahatimizde buradan gectik. Bu yolun bir parçası daha bitmemiştir. Halbuki bu yol bizi diğer yollardan daha fazla alâkadar ediyor. Ancak Iran bir yol la iktifa edemez. Bize muhtelif is • tikametlerde de transit yollan lâ • zımdır. Ankara hakkındaki ihtisasatı Nuri Paşanın iadei ziyareti nızı sorabilir miyiz? Ankaraya her hangi hususî bi Iran Dışişleri Bakanı Kâzimî mesele için gitmedim. Orada hak • Han dün Irak Dışişleri Bakanile gökımda herkes tarafından gösterilec rüştükten sonra Melek sinemasma fevkalâde hüsnü kabulden son de gitmiş ve orada gösterilmekte olan rece mütehassis oldum. Esasen Tüı filmi seyretmiştir. Sinemadan sonkiyeye karsı Iranin büyük mubab ra Kâzimî Han otomobille Bebeğe kadar bir gezinti yapmış, saat 20 de beÜ vardır. Şehinşah, Türkiye Cun Iran konsoloshanesine dönerek, Nu hurreisi Atatürkle kardeş gibidir Türkyie ile Iran kadaf birbirine ya ri Paı:a Ue yaptığı görüşmeler hakkın başka millet tasavvur edile kında Ankaradaki Iran elçisile te mez.» lefonda J.onuşmuştur. Saat 20,30 da Irak Dışişleri Bakanı Nuri Said Paşa refakatinde Ira kın Ankara elçisi Naci Sevket ol • dujpı halde İran konsoloshanesine giderek Kâzimî Hana iadei ziyarette bu'unmu*tur. Kâzimî Han gitti Halkevindeki içtimada bulunan kadınlarla Ev reisi bir arada Bir •armış, bir yokmuş Çocuk masal an Kâzimî Han dün akşam saa 21,45 te Semplon ekspresile Cenev reye gitmiştir. Resmli ve renk i r Matbaamızda ve Kitabçılarda satılır Kâzimî Hanrn beyanatı Nuri Pa.adan ayrıldıktan sonra Kâzimî Han gazetecileri kabul ederek sunları söylemiştir: Gökyüzü Reşad Nurinin en güzel romanı •• yakında •