s2 . leşrınisani • 3 i TELGRAF HABERLERj Japonya yeni harp gemileri yaptırıyor Londradaki müzakerelerin ümit olmamakla beraber devam edeceği anlaşılıyor Yokosuka 20 (A.A.) Japon İmparatoru, nazırlar ve 20.000 den fazla kişi, 8.500 tonluk Suzuya kruvazorüniin denize mdirilmesi merasiminde hazır bulunmuglardır. Bugün ayni za manda bir tayyare gemisi inşasına baslanmıştır. Suzuya kruvazörü, çok kuvvetlidir. Altı pusluk ( 1 5 lik) 15 topu, azamî 90.000 beygir kuvvetindo dört türbiui vardır. Sürati 33 mil tahmin edilmektedir. Londradaki müzakereler Londra 19 (A.A.) Sir Con Simon bu aksam bir saat kadar Japon sefiri M. Matsudeira ile göriişmüştüV. Bu göriişmede Japon sefirmin birçok mütalealar serdettiği ve bu mötalealann müzakere edilmekte olan deniz mese • lelerinin derhal hallmi ümitlendirecek mahiyette olmadığı ve bununla bera • ber müzakerelere devam ünkânını vermekte olduğu anlaşılmıştır. Vakh geç olduğu için sefir mülâhazalannı ikmal edememiftir. Buna binaen, bu görüş • •••HnaııımııııuılUillllHIIIUIIUHn! IHEM Sapanca izmit kanalı Uzun yaşamanın içözü ransa Hekimlik Akademisi üyelerinden ve anlı hekimlerden doktor Geniyo geçen gün yüzüncü doğum yılını kutluladı. Bu değerli bilgicin, bu denlü uzun dirliği nice kuruduğu, esenliğini nice bir özenle sağladıçı, kimine kaygu olmuş. V'arıp sormuşlar. O da demiş ki: « Bunun bir içözü. gizli kapaklı yanı yoktur. Durmadan özümü, esenliğimi kollanm. Dünügiin iyi yer, iyi içerim. Hepsinden önce de temiz soluk ahrım. Delikanhlığımdanberi, Tannnın günü ince bir kıl kaşağı ile teninıi oğdururum. Sporlara yağı değilim. Gelgelelim, bugünkü sporculuğu da hiç beğenmem. Delikanlılann sinirleri, hep ayak topu, yumruk savaşı gibi binlerce bakıcı çeken oyunlardan ötürü bozuluyor. Bakıcılara göre bu oyunların yazığı yoktur. Ancak oyuncular kendilerini öldüresiye eziyor ve yıpranıyorlar.» Ünlü doktorun uzun yaşama içözü bundan artık değilse, kolay. Kamumuz azçok özümözü kol lar, esenliğimizi korumağa çalısınz. Kıl kaşağı ile oğulmak ta güç iş değil. tyi yiyip, iyi içmeğe gelince, bir bakıma bunu yapamıyorsak ta, karnımz doyuyor. Sporla, dibelen çoğumuzun ahşverişi yok. Gene de tez kocayor, erken ölüyoruz. Ebey bunun baska bir töreliği yok mu? Ben var diyorum. Uzun. hem de esen yaşamak, en önce gönül açıklığile olur. Geç kocayan, geç göçen adamlar, diriliğini gönenç içinde, ağusuz, kaygusuz geçirenlerdir. Ölüm denilen korkunç nesne güleryüzden kaçar; ona sokulamaz. Acunun kıvançlarını, tükel olarak tadan, yoksulluk nedir bilmiyen, saltgenlik, bolluk içinde yaşamağa alışkın, mutlu kişiler, diriliklerini belki uzatabilirler. Bu denlü kişiyi de yeryüzünde, şu ara bulmak oldukça güçtür. Doktor Geniyo, eğerleyim yüz yıl önce doğmamış, acunun mutlu günlerini görmemiş, Genel Savaşın başlangıcmda, ununu eleyip, eleğîni de asmamış olsaydı, bu çağına güç irişirdi. Hele, sporu çekiştirmeyi, hekim olan bu adamın ağzına hiç te yakıştıramad;m. Süpürge darısı hem de mısırkoçanile yetişmiş olan cenk ertesi dölü bugün «por da yapmadı mıydı, Tanri göstermesin sapır sapır dökülürdü. îşin en dogrusu, bana kalırsa şudur: Yaşama ile ölme başlammda kişi bildiğini okur, iş te gene olacagına vanr. İşte buncadır bu masal Gerisi sonsuz martaval! ERCÜMENT EKREM Karşılıklar: Uye = aza. esentfc = sıhhat; öaen = ltlna; İçözü = sır; dünügün == her gün; yağı = düşman; ya2ak = zarar; fcamumuz = hepimiz; dibelen = esasen; ebey = acaba: törellk = sebep; gönenç= saadet; ağu = elem, keder; kıvanç ==ı zevk; tükel = tam; genllk = refah; döl = nesll; başlam = bahis. Sondaki beyit: «İşte bu k&dardır ol hikâyet Bakisl güzafı blnlhayet> İn öz dillmlze çevrilmişldir. E. E. Jarih musahabeleri NALINA M1H1NA Nihayet Cumhuriyetin yapacağı bu işe vaktile 5 kere teşebbüs edilmiş, fakat başarılamamıştı görmüyordu. Şu Bu işe ilk başmütaleada bulu • hyan, Kanunî zaYazan: nuyordu: «Terki manında, Koca Ahmet Refik ehemdir, Din ve Mimar Sinan Adevlete lâzım oğa oldu. İhtiyacı lur mesalih değildir. Fukarayi doğuran, İstanbulun odununu tememleket ve zuafayi ra'yet mihmin etmek meselesiydi. İstanbulnet ve meşakkat çeküp envaı da daima odun sıkıntısı çekilirdi. şedaidi zulmile kâr ve kisbet Sapanca gölü İzmite akıtılacak omek lâzım değildir. Salta lursa, oraların her bahar zümrüt nat mühimmatının ehemmi donanrengi alan ağaç denizinden odun ma sefainini yaptırup itmarn ve ve kereste izmite kolayca nakleditekmil etmektir. Bu ana değin olebilecekti. Mimar Sinanın tahınidun nice olageldi ise. yıne anın ünine göre «İznikmit denizine Ayan zerine adil ve dad eylemek vacipgölü ki Sapanca kasabası kenarıntir.» dadır, cümle bin zira yerler mesaDemek, kendisine bövlr söyleha olunup kazılıp Halice ilhak eymişlerdi. Halbuki Sapanca İznııt lemek tasmim edip suyu akıtmak» kanalı «donanma sefainini vaptinp güç bir iş değildi. Fakat daha sonitmam ve tekmil» etmek için en ra yapılan teşebbüsler nasıl ki, bamühim bir mesele idi. Ağaç denizı manialar sebebile, akim kaldise, zine yakın olduğu için donannıabu teşebbüs te o zamanlar başannın bir kısmı ekseriya Sakarya cilamadı. vannda yapılır, zahiresi, mühimAradan yıllar geçti. Bu sefer Sadnazam, Yemen fatihi Sinan Pa matı, amelesi Izmitten ve Şileden tedarik olunurdu. 1564 te, Kanuşa bu işi başarmağa kalkıştı. Mininin ölümünden iki yıl evvel, Samar Sinanın halefi mimar Davukarya üzerinde Türk usfalan harıl du ve onunla beraber çalışan bühanl kadirga yapmakla meşgullertün «Mühendisanı rüzigâr» ı topdi. ladı. Bu işi gayet az para sarfedeFakat bir kere söz, Üçüncü Murek yapmağa teşebbüs etti. Saradın ağzından çıktı. Kelâmülmlpanca gölü İzmit körfezine akıtılluk mülukülkelâm dc'ldi. ve mak için Sakaryadan altı bin zira memleket için pek faydalı olan bu yer kazılacaktı. Hakik?ten, müişten derhal vazgeçildi. hendisler araziyi «bihesabı hendese» ölçtüler, her tarafı yokladılar. 1653 te, Köprülünün sadaretinlşin pek kolay meydana geleceğiden iki yıl evvel, bu işe tekrar başni anlayınca, Sinan Paşa meseleyi lanmak istenildi. Kanalın '.nşaâina Üçüncü Murada arzetti, ve rızasıHindioğlu tayin olundu İhtimal, nı almağa muvaffak oldu. Sinan gene araya bir fitne ginrtiş olmaPaşa işi gayet sağlam tutmuştu: lı ki, Hindioğlu keşfini yaptıktan «Memalki mahruse beylerinin ve sonra, Sakaryanın «hafrolunacak sipahilerinin» bazılan bizzat gelemahallerde besateti arz hasebile cekler, şayet cübbelileri gelemez cereyanı mümkün ise de dahi tatse, onların bedellerini vereceklerdi. hirinde küllî zahmet vardır» dedi, Bu iş için otuz bin ırgat ve usta bu sefer de Dördüncü Mehmedi o kâfi gelecekti. Bu işe, Mehmet Pa bu işten vazgeçirdi. şazade Hasan Paşa mubaşir tayin 1758 de bu işin başanlmasma olundu. Budin Hazine Defter Emikat'î bir karar verildi. Kanalın ani Ahmet Efendi emin ve Divan çılmasında devlet için mühim bir kâtiplerinden Mustafa Efendi kâfayda vardı. O zamanın mütaleatip nasbolundu. 10 cemaziyeievvel sınca: Sakarya nehri İzmite üç 993 (1 590) tarihile Divandan yamerhale idi. Kanal açılacak olursa zılan fermanda: etraf şenlenecek, Sapanca gölü civanna bir tersane yapılacak olursa «Hidematı mezbureye Anadokadirga inşası kolaylaşacak, odun, lu ve Sıvas Beylerbeyilerile bizzat erzak, ve saire sallar ve keleklerle Beylerbeyilerine tâbi olan irgatlagöle, gölden tstanbula kolayca rı ve her sancağın yarar yiğitlerile nakledüecek, ayni zamanda İstangelip ve Karaman ve Zülkadriye bulda odun fiati de azalacaktı. ve Erzurum Beylerbeyileri kendu yerine yarar sancak beyilerile beş İşe tekrar başlandı. S^rmimarabinde bir hesabı üzre ırgatlannı ih nı Hasaa, Müneccim ve Rasıt Molraç edip alay beylerile mahalli mela Fütuh, mimar çavuş Süleyman, mura gönderip itmamı maslahat Su Nazın, suyolcu Yusut ve Ali idesiz deyu müekkit ahkâmı hüSakarya ve havalisinin keşfine mayunum gönderilip ve anlardan memur edildiler. Heyet azası Samemur olunan Beylerbey' îef ve karya nehrinin Sapanca gölüne sancak beyleri haslarınm ve alay cereyanını tetkik ettiler. Gölün îzbeyüer zuama ve çeribaşılardan ve mit deryasına mesafesi yirmi iki ,ol vilâyetlerde zaamet ve tımarlabin zira olduğunu, yolunda dağ ve n olan müteferrikalar ve çavuştaş olmadığını, arazinin dümdüz lar ve divanı hümayunun kâtipleri olmaşı hasebile kanalın pek kolay ve Defteri Hakanî ve Maliye ve açılacağını gördüler, ve o suretle Hazine kâtiplerinden ve sair erbaarzettiler. Hatta bunun bütün faybı timardan beş binde bir ırgatladalannı da birer birer sayıp döknnı yoklayup müstakil defter etüler. Kanalın açılması gene nasip düp ve nakıs ve eksük yoklamaolmadı. Bu sefer de «o hilâlde zuyup şöyle ki gelen irgatlardan bahur eden eşgali devlet )i bu işe mâzı sahibi firaş ve amelimanda oni oldu. lup veya sipahiden uğrudan hiçbir Daha sonra, on dokuzuncu asır veçhile ırgat tutmağa kudreti olbidayetlerinde, gene Sapanca ve mayup kendusi bizzat irgat yeriİzmit kanalı işi ortaya atıldı. Une gelürse emrolunduğu üzre beş zunuzadıya tetkikat yapıldı. Fakat binde bir hesabı üzre irgat yerine imkânı yok, bu iş bir türlü beceriistihdam edüp kendunun dahi hizlemedi. mete liyakati yoğise emrolunan Demek, asırlardanberi uğraşıirgat noksan gelmemek eceliçün lıp ta bir türlü imkân sahasına kosipahilerden günde yirmbeşer aknulamıyan bu işi başarmak, pene çe hesabı üzre altışar aylık bedcli Türk Cumhuriyetine nasiıjmis. ırgadiyelerini alup tekmil edüp (Cumhuriyet) te «Sapanca gölü mezburin mimarlar ve mühendisİzmit körfezine akıtılıyor« başlığı Jer ve suyolcular ve benna ve necaltındaki yazıyı okur okumaz, tacarlar ve lâğımcılar ve sair ırgatmamen kani oldum: Sapanca lar» inceden inceye yoklanması İzmit kanalı artık muhakkak açıemrolunuyordu. İş bu kadarla kallacak!.. mıyacaktı. Vazifesine gelmivenleAHMET REFtK rin tımarları ve dirlikleri derhal kesilecekti. Sinan Paşa, Sakarya ve havalisini bizzat görmek istedi. Üçüncü Muradın iznile Kaptan Hasan Paşanın Baştartasına bindi Serdar Ferhat Paşa ve Anadolu kazaskeri Ali Efendi de beraberdi. Sadaret vazifesini Nişancı Mehmet Paşa görecekti. Sinan Paşanın teftişi üç gün sürdü. Mimarlar ve mühendislerle her taraf ölçüldü. Ahalirin de bu işe yardımı temin edildi. işe tam bütün gayretlerle başlanacağı sırada, kanalın açılmasını işlerine muvafık görmiyenler Üçüncü Muradı bir sözle igfal ettiler. Üçüncü Murat kanalın açılmasını muvaftk Kedi ile köpek gibi. meyi diğer thgiliz • Japon müzakere leri takip edecektir. Sir Con Simon yarın ve yahut öbürgün Başvekille kabineyi ve Amenka heyeti murahhasasmı vaziyetten haberdar edecektir. Japon cevabmın şimdiki Japon tekliflerinde tadilât unkânını drjrpif et • mekte bu'ımduğu ve bu yolda müza • keratın na.\ olacağı bildirilmektedir. Londra 20 (A.A.) tngüiz kay • naklannda söylendiğine göre Japon törüîü (hükumeti) Vaşington anlaşmasmı bangi çağda bozacağını kararlaş brmıştır. Ancak bunu sonradan bildi • recektir. Londra 20 (A.A.) Haber alın • dığına gore, Amerikaldar gibi, Japonlar da simdi tngilterenin kemiyete gore, yani harp gemilerinin tip ve ebat ittbarüe tahdit edilmesi teklifini göz • den geçireceklerdir. Bu tekliften maksat, herhangi bir devleb'n stmdiki de • niz kuvvetlerini kıvmetten düsürecrk ymî nrhhlar yapmasmı önlemektir. «Hiçbir Alman harp istemiyor!» M. Rudolf Hessin söylediği bir nutuk Berlin 20 (A.A.) M. Hitlerîn mümessili M. Rudolf Heıı, pazar günü Bermer Hafeıvde d'*niz amelesine hitaben söylemiş oidc*u bir nutukta demiştir ki: c Eğer bir ecnebi size Almanya hakkmda birşey soracak olursa »öyle diyiniz: Hiçbir Alman harbi i» temiyor» Mumaileyh bu sözlerine ilâveten akıl ve mantığın bütün milletlerin zimamdarlarına barış davasma yalnız emtianın normal bir »urette mübadelesinin ve karşılıklı anlaşma arnısunun hâdim olabileceğini an lnttığını «nyl*mi»tir. Musolini Şuşnig mülâkatları ikînci görüşmeden aonra bir tebliğ neşredildi Roma 20 (A.A.) Musolini • Şuşnig görüsraelermin ikincisi çok samimî bir hava içinde geçmiştir. Bu konuşmalarda fevkalâde birşey olmamış ve Avrupa meselelerile Falkan muvazenesi tetkik edilmistir. Neşredüen resmî tebliğde deni • liyor ki: «Musolini • Şusnig mülâkatı iki memleket arasındaki sıkı anlaşmayı teyit etmistir. Bu mülâkat esnasmda, iktısadî bünyesi tarsin edilen ve ttalyanm ve Macaristanın müzahere • tine nail olan Avusturyanın Tuna havzasmda müterafuc kuvvetler arasında ımtvazene temin etmek vazifesine tfckrar baslamasma imkân verecek şartiar tetkik olunmuştur. Keza bu mâlâkat tripartit anlasmalann bu üç memlekete inhisar ettirilmesinin mevzuu bahsolmadığuu teyit eylcmiş ve İtalyan • Avusturya kültür münasebetlerinin inIdfafı Kiıumunu göstermiştir.» Edirnenin kurtuluş bayramı Ankara 20 (Telefonla) Edirnenin kurtuluş bayramına iştirake gidecek heyetin perşembe veya cumartesi günü yollanması muhte • meldir. Başvekil Ismet Paşanra heyete riyaset edeceği söylenmektedir. Kutlulama merasiminde Trakya roeb'usları da hazır bulunacak laırdr. Miüetler Cemiyetinm armağan talanmızın bir sözü vardır: Birbirile bir türlü geçinemiyen, kavga eden insanlara ((kedi ile köpek gibi») derler; bu iki hayvanın birbirile anlaştığı, iyi geçindiği görülmemiatir de ondan... Insanlar da, uluslar da (miiletler) aşağı yukarı köpekierle kediler gibidir Bir türlü birbirlerile iyi geçinemezler, kavga ederler. lşin asıl garip tarafı, köpekierle kediler, ayn ayrı iki cins hayvan oldukları halde insanlar avni cinsten mahluklardır. Demek ki insanlar kedi ile köpekten daha geçimsizdirler. Oyle olmasaydı fert olarak ta, cemiyet olarak ta, millet olarak ta birbirlerile bitmez bir mücadele içinde yaşamazlardı. Dört sene, gecegündüz boğazlaşıo 9 milyon delikanlıyı öldürmezlerdi. İnsanlar, banşmak için yalancıktan Uluslar Derneği (Miiletler Cemiyeti) kuruyorlarsa da bu demek te boğuşmaların önüne geçemiyor. Yarın, bütün •Jünyayt yakacak yeni bir kıyamet koptuğu zaman hiç önüne geçemiyeceği ise apaçık görünmektedir. Halbuki insanlar yen< bir kanlı harbe hazırlanırken birbir\erine düşmanlıkları atalar sözü olan kedi ile köpek insanlara örnek olacak bir dostlukla antaşmış bulunuvorlar. Yukarıdaki resim, matbaamızın yanındaki sokaklardan birinde, yağmurun altında sarmaş dolaş yatan bir kedi ile köpeğı göatermektedir. Dövüşeceklerine tatlı tatlı, kardeş kardeş, yatan bu hayvanlar, birbirini tırmıklıyan ve ısıran hemcinslerinden herhalde daha mes'utturlar. İnsanlara bir banşma örneği olduklarını da bilselerdi bu saadetleri, cUıette daha büyük ölurdu. İngiltere Kralı bir nutuk söyledi Dünya kalkınmasma bağlanan umutlar Balıkesir Belediye Reisligi Silâh ticaretinin kontrol teklifi Ankara 20 (Telefonla) Balıkesir belediye reisliğmin valinin uhdesine verilmeti tcra Vekilleri Heyetince kararlaştırılmıştır. Londra 20 (A.A.) İngiltere Kralı, bugün parlamentonun yeni celsesini açmıstır. Nutkunda, Kral ezcümle de • Ankara 20 (Telefonla) Birinmiştir ki: ci kazanç temyiz komisyonu reis« Dünya sulbunun idamesi meseliğine ikinci temyiz komisyonu celesi, bükumrtime çok ciddî endişeler isi Hamit Bey tayin edilmiştir. vermekten geri kalmamaktadır. HükuM. Pesmazoğlu maliye metim Mflletler Cemiyeti otoritesinin genislemesini, siyasetinm en esask noktau nazırı oiuyor olarak devam ettimcektir. Hukumetim, Atîna 20 (Hususî) Başvekil süâhlan bırakma konferansı mesaisinin M. Çaldarisin Maliye Nezaretmi muayyen neticeler alınmasına daha tktisat Nazın M. Pesmazoğluna tek miisait bir politika havası içinde tek Iif eylediğini ve mumaileyhin de rar baslanmasan ciddî bir surette ümit yarın cevap vereceğini hükumet etmektedir. Bu arada aynca görüşuletaraftan gazeteler yazmaktadır • bilecek meseleler hakkmda ulmlarara» lar. M. Pesmazoğlu Maliye Neza • M (beynelmilel) bir anlasma elde edilretini kabul ettiği takdkde tktısat mesi %çin çabsdacakfar.» Nezaretine sabık Dahiliye Nazırı Bundan sonra Kral, Hindistan ka • M. Yanobulos getirilecektir. nunu esasisinin tadili projesi hakkmda 6 nazırın öldüğü yerlerde söz soylemis ve demiftir ki: « Uluslararasi tkaretmîn tam bızı kilise yapıyorlar ile tdcrar baslamasma müsait olmıyan Atîna 20 (Hususî) Başvekilin unsurlar mevcut olmasına rağmen, geriyaseti altında Hariciye Nazırı M. lecek sene de tngilterenin dünya kal • Maksimos, tktısat Nazırı M. Peı • kınmasmda önayak olmasına müsaade mazoğlu ve üci tnütekait jeneralle eden itimat ve teşebbüs fikrmin devam iki maruf gazeteciden mürekkep etmesini görmek en büyük ümidimdir. komisyon Yunanlıların Anadolu Ticareti bahriye vaziyeti endiseü bir maglubiyetinden sonra iktıdar mevsurette nazari dikkate çarpmaktadır.» kirae gelen ve cumhuriyeti ilân e den ihtilâl hükumeti tarafindan Ruşen Eşref Beyle bir mülâkat kurşuna dizdirilen altı Kral taraf • Atina 20 (Hususî) Yeni Türtan nazırın öldirrüldükleri yerde bk" kilise yapılmasına karar vermijtir. kiye sefiri Ruşen Eşref Bey Hari ciye Nazırı M. Maksimosla uzun »üCenevrede türk talebe ren bir mülikatta bulunmustur. Ruşen Eşref Bey önümüzdeki hafta cemiyeti kuruldu itimatnamesini Reisicutnhura vereCenevre 20 (A.A.) Cenevred cektir. yüksel tahsil yapan Türk gençliği bir talebe cemiyeti teşkiline karar Sınaî faaliyetler vererek ilk toplantısını yapmıştnr. Cenevre 20 (A.A.) Miiletler Muhtelif ve genclikle alâkadar mev Cemiyetinin son istatistiğine göre zular üzerinde söz söyliyen talebe1934 yılıam son üç a^ı içinde sınai ler, hasıl olan arzunun ifadesi olafaaliyet Almanyada ve tsveçte yüzlarak genclikle yakından alâkadar de 24, Norveçtg yüzde 16, Şili ve olan ve miizaheretini gösteren Ber Kanadada yüzde 12, ttalyada yüzelçisi Cemal Hüsnü Beyi ittifakla de 8 ve Lehistanda yüzde 7 artmış, fahri reisliğe intfhap etmiştir. Elçi FıVnsa ve Holandada yüzde 13 ve Bey talebemizin bu arzusunu kabul Amerikada yüzde 20 azalmıştır. etmiştir. Kazanç temyiz komisyonları Holanda tayyarecileri Yunanistanda Atina 20 (Hususî) Hollan dah meşbur tayyareci Permantiye üe Mil dün öğleden sonra Tatoy tayyare istasyonuna inmişlerdir. Şehrin üzerinde birkaç cevelân yapan tayyareciler yee indiklerinde sa • mkniyetle karşılanmışlardır. Tay • yareciler bu sabah Amsterdama hareket etmişlerdir. Bir tayyare faciaci Melburn 20 (A.A.) Varatah köı.fezindeki kumluğa düşen bir tayyare iskemlesi, 19 birinciteşrinde, Hobarttan Melburna uçan tayyarelerden birinin denize düştüğünü ve içindeki 9 yoleu ile iki pilotun boğulduklamnı göstermektedir. İtalya istikraz yapıyor Roma 20 (A.A) ttalya hü kumeti, 200 milyon liralık yüzde 4 faizli ve 9 sene vadeli ikramiyeli bir istikraz yapacaktre. İkramiye Ierin miktarı her sene için 5 milyon Hrettir. Avrupaya gbnderilecek maliyeciler Ankara 19 Avrupaya gidecek maliye memu< ları imtihanında sekizi mülkiye, ikisi hukuk mezunu olmak üzere 10 metnur kazanmıştır Bunlar yakmda gönderileceklerdir. [Birlnd $ahi1eien mabait] olduğunu söylemiştir. Amerika mümessilinin beyanatıCenevre 20 (A.A.) Amerika mümessili M. Wilson, beyanatta bulunacak Amerika hükumetinin Cenevrede şimdiye kadar silâh ıaoaline ve ticaretine müteallik olarak görüşülmüş olan işlere hususî bir ehemmiyet vermekte olduğunu söylemiştir. M. Wilson, Amerikan projesinin anahtarnu şu suretle anlatmışbr: «Bu proje, hususî esliha ima • lâtı ile devletin esliha imalâtmı ve bu silâhların ihracat ve ithalâtım neşir yolile tamamile aydınlatmağı istihdaf etmektedir. Bu neşriyat Cenevrede vazife görecek daimi merkezî bir teşki • lâta gönderilecektir. Bu teskilâtın vazifesi, alınmış olan malumatı tetkik etmek, katşılaştıcrmak, alâkadar hükumetler • den bütçelerine konulmuş olan askerî tnasraflar hakkmda sorgular sormak, hükumetlerin verecekleri rapocları kontrol etmek olacaktır. Bundan başka Amerikan projesi, silâh imal ve ticareti meselesi • nin yavaş yavaş yoluna koyulma • sını istiyen bir sistem de ileri sürmektedir. Bu sistemin bilhassa ha^p için imal edilmekte olduğu açıktan açığa anlaşılan silâhlar hakkındaki ahkâmı şiddetlidîr.» Suikast suçluları mııhakeme Bütün bu meselelere ait malu • ediliyor mat, tek bir vesika haline getirile • cek ve tasdik edilmek üzere alâkaAtina 20 (Hususî) Harbiye dar devletlere bildirilecektir. Nazın Jenoral Kondilisin riyase M. Hendersonun beyanatı tinde toplanan bir komisyon M. Venizelosa suikast yapanlann cu • Cenevre 20 (A.A.) Silâhlan martesi günü Pirede yapılacak mu bırakma konferansı bürosu toplan hakemeleri esnasında herhangi bir tısının sonunda M. Henderson, Röynümayişe meydan ve< memek ve inter Ajansı muhabirine beyanatta tizamı muhafaza etmek için ittihazı bulumarak bu toplantının şimdiye lâzım gelen tedbirleri kararlaştır kadar yapılmış toplantıların en iyi* mıştır. lerinden biri olduğunu söylemiştir. Buigaristanın yeni Be'grat elcisi M.Henderson, demiftir ki:mey • « Konferansm ölmesine Sofya 20 (A.A.) Tanınmış ga dan vermiyeceğiz. Silâhlan bırak maya ait bir mukavelename hazır zetecilerden ve eski Demiryolları lıyacağız ve daimî bir komisyon kuNazırı M. Kazasof, Bulgaristar.m racağiz.> Belgrat elçiligine tayin edilmistir.