7 Kasım 1934 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 9

7 Kasım 1934 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

1 Tegrinîiam 1934: Çumhariyet Hikâyeler [Geçen defa çıkan kısmın hulâ sası: Arıf, Mehha iki kardeş Suadı>e açıklarına j'atla gelmis, Lort Pres ford ve yeğeni Ceymsle tanısı yorlar Lordun nıyetı Bostancıda ki Hurten koş kunü almaktır Halbuki Arıfle Melıhanın ağabeyisi Mahir ve dayısı Lemi Beyierin I• Bensiz olmaz! Susuz kurur çiçckler!.. Kırlar çimensiz olmaz!.. Durmaz yuvasız kuşlar!.. Güller dikennz olmaz!.. Dalgasız kalmaz deniz!.. Gemi dümensiz olmaz!.. Yapamam ben vatannz, Vatanım bensiz olmaz!.. Bulutsaz yağmaz yağmtar!.. Dağlar olmaz yamaçsız!.. Sporsuz olmaz dinçlik!.. Hatta durmaz ilâçnz!.. Yanmaz ateşsiz ocak!.. Bahçe kalmaz ağaçsız!.. Ben vatannz olamam. Vatanım bensiz olmaz!.. çoktanberı o koşkreyanına raptedip te faaliyete gecirdite gozlerı vardır O arahk Marmarada ğim anda öyle olacaktır.. Yatın elek • bır deniz canavarı gorunuyor. Lort bu trik tertibatile kim mesgul oluyor? deniz canavarını kım oldürebılirse köş Fred.. kun ona kaJmasını teklıf edıyor. Ken Pekâlâ, bana bu hususta en fazdisi bu işte sılâh olarak mitralyoz kullala yardımı dokunacak olan odur. Te • nacağını »oylıiyor. Lemı Bey cevap vesekkür ederim. riyor:] Lemi Bey yarun saat çinde makine Kuvvetli bir sflâh, ben baska bir sini kurmus, deniz canavanna hiicura vasıta ile canavarı öldürmeğe çalışacaedecek bir vaziyette hazırlanmısh. Heyğım. hat, öğleye kadar Yalova önlerinde, O sizin bileceğinlı bir ij. Şu balıe, tzmit koyunda bonıbosuna dolastılar. irann yatta buluşacağız. Yemekten sonra Çanakkaleye doğru O vakit Meliha Oe Arif atıldılar: açıldılar. HerhaJde bizi bu heyecanlı av Mahir Bey, Meliha, Arif güvertede macerasından mahrum bırakmıyacak • etrafı gözlüyorlardı. Lemi Bey maki • sınız. nesinm, Lort ta mitralyozunun basın • Lort Presford son derece nezaketle: dan aynlmıyordu. Tabiî, dedi, siz de Ccymsin da Dürbünler elden ele geziyor, lâkin vetlisismiz. hiç kimse canavarı değil, ona benzer Sonra Mahir Beye döndü; ilâve et • bir nokta bile göremiyordu. Aıiık herti: keste bıkma, usanma, yorulma alâmet Sîzî de beklediğimi söylemeğe leri gö. * leğe baslamıttı. Lort Preshacet yok zannederim. ford dedi ki: Hay hay geleceğim efendim. Galiba canavar, tekrar tngiltereMisafirler gittikten sonra üç kardeş ye döndü gitti. ve dayı meseleyi daha fazla ciddiyet le müzakereye koyuldular. Arifle Me • Mahir Bey bu sözü ciddî zannedeliba: rek cevap verdi: . tlâhi Lort. Si* bupadaki canavarı t Peki, dayı, »en ne silâh kullana • caksm? Ingilteredekinin aynı mı zannediyor Diyeeoıarlarken Lemi Bey PolU sunuz. Herhalde ajmi ohnasa,, gerek, Müdürlüğüne telefon ediyor. Ertesi yalnız onun cmsinden birşeydir. günkü avlanma hakkmda malumat veLort güldü: riyordu. Nihayet müsaadeyi aldı. Ço Ş Tabiî, dedi, lâtife ediyorum. cuklarat Tam bu sırada Arifin se*i isitildi. Gözünde dürbün bağınyordu: Ben mi, dedi, ben müthi* bir silâh kullanacağım.. Senelerdenberi tec tste, canavarı görüyorum. Başı rübesile uğrastığım öldürücü ziyayı.. tıpkı bir kaplumbağa gibi bakın! 3 Meliha ile Mahir Bey dayılannm yaLemi, Mahir Beylerle Arif ve Melinına gittiler. Lortla Ceyms mitralyozun ha laboratuara girdiler. Köşedeki sehbasında faaliyete geçmişlerdi. Fred panın üzerinde bir vapur projektörü gifle Arif yatı onun üzerine sevk için, bi birsey duruyordu. Bu projektör teltayfalara emir veriyorlardu lerle telsiz telefon makinesi tarzında Arif: ^ertibatla muhtelif akümülâtörlere bağ Eyvah, diyorda, ya denîzin üs • l ı idi. tünde yoluna devam etmez de dalar Lemi Bey onun öniinde durarak izayatın altına girerse mubakkak gemiyi hat vermeğe basladı: devirir! Vakıâ yüzmek buiyoruz ama, I Vaktile size denizin dibini ve orabu menhus hayvanla birlikte banyo daki manialan görmek için kullanılan etmek herhalde biisbütün tehlikesiz olvasıtalardan bahsetmiştim. Bu maki masa gerek! nenin verdiği ziya su tarafından yutıılCeyms cevap veriyordu» medan denizin birkaç kilometro içeri > Korkma, yata kadar gelemez. sine kadar nüfuz ediyordu. Halbuki Amcamın mitralyözü onu delikdefik günesin ziyasnu bile deniz birkaç yüz eder. metroda yutup kaybeder. İşte ayni zaArif bu sözün altında kalmak iste • manda denizi aydmlatmakla ber&ber medi: derinliğinin ölçülmf*inde de kullanılan Yahut dayımm projektörü! bu ziyanın geçtiği yerlerde balıklan ölŞaka, maka deniz canavarile ara • dürdüğü muhtelif tecrübelerle sabit ollarında ancak bes alfa yüz metroluk mustur: Ben bu ziyanın kuvvetini bazı bir mesafe kalmısh. Canavar, arasıra aynalar tertibatile binlerce defa daha dalıyor, bes on metro ileriden tekrar fazlalaşhrdun. Binaenaleyh deniz ca navanna mitralyozdan yüz kere daha suyun üerine çıkıyordu. piyade tesir edeceğine kaniim. Lort Presford: Dikkat! Diye bağırdı, atese ba? • ' Ertesi sabah Lemi B'y ve maiyeti erlıyorum. Şimdi suyun yüzüne çıkar çıkkenden yatta idiler. Gemi Marmara maz hayvan öteki dünyayı boylıya • tım ortalarma doğru açıhrken Lort cak!. Bir.. İki.. Üç! Presford ta misafirlerine onu baştan Mitralyoz muntazaman tikırdıyor • £sagı gezdiriyordu. Yat hakikaten çok du, Ceymsle Fred sevinçle haykırdı • jrüzeldL Bastayfa Fred de sevimli bir lar: Ingiliz genciydi. Lort, yatın bas tara • Vuruldu, vuruldu!.. fındaki mitralyözü mağrurane gösterirHakikaten canavar kurşunları ve • Jcen Lemi Bey de uşağın kendilerile dikten sonra bir dalmıs, bası bir daha birlikte getirdiği sandığı açmıs, sehpagörünmemijti. Yalnız kuyruğu suda, Bon kurmuş, projektörünü üzerine yerhuruşmus, bir kordelâ parçası gibi halİestirmişti. Lort Presford biraz miis siz yüzüyordu. Fred hemen bir sandal tehzi: indirdi. Kimsenin onu bu işten alakoy O, dedi, sizin silâhınız benim masma imkân bırakmadan canavara {dnden müthiş!. v doğru açılmağa başladı. Elindeki uzun Lemi Bey cevap verdi: demiri göstererek: Şimdilik değil, fakat elektrik ce Onu zıokmlıvacağım! Diye bağnrı • yordu. Lort Presford: Dikkat Fred, diyordu, ihtiyatlı davran! Sandal ilerli • yor, canavar git • tikçe suya batı yordu. Mahir Beyle Arif, Meliha bir taraftan ca • navarm kolaylıkla öldüğüne sevini • yorlar, diğer ta • raftan Hürten köskünün elden git • tiğine vanıyjgi; * fÜOYüNLAR Bizde olduğu gtbi tngttterede de çocuklan Tıimaye cemij/ett çah&yor. Londranın fakir yavrularma sabah sutü dağıtıyor. [meraklvşeyıer Yaşıyan ölü Avustralyada Sidney şehrinde oturan Josef Karazer isminde bir genç bu senenin 27 haziranın • danberi ortadan kaybohnustu. Gerek annesinin, gerekse polisin araştırmaları uzun zaman bir netice vermemiş, nihayet Melburn şehri zabıtasınm bir telgrafı zavallı anneye oğlunun cesedinin Jara nehrinde bulunduğunu ha« ber vermişti. Kadın derhal Mel burna gitti. Morgta sakh cese • din oğluna ait olduğunu. baca ğında bir kaza ncticesi hâsıl olmuş yarıktan anladı. Bunun üzerine ceset gömüldü ve talihsiz anne karalara bürünerek, kanlı gözyaşlan dökerek memleketine döndü. Fakat trenden inerken oğlile istasyonda karşılastı. Sarmaş dolas oldular. Josef kendi sine haber vermeden Avustralyanın iç taraf Iarına para kazan maya gittiğinden dolayı annesinden af diledi. Fakat, ya ölü kimdi; gence tıpkı benzemesi ve bacağında ayni fekilde bir yaranın buhmması ne garip tesadüf değil mi? lardı. Yalnız Lemi Bey fevkalâ • de asabiyet ve hiddet icinde idi. Çün kü, hem projektörünü tecrübe etmeğe imkân bulamamıs, hem de iddiayı kaybetraisti. Lort Presfordun ise gözlermden sevinç kıvılcımlan saçılıyordu. Fred ca navann tam bumunun dibine sokul • muşhı. Kuvvetli bir zıpkın darbesile can çrkişmekte olduğunu zannettiği hayvanın isini bir hamlede bitirmek istedi. Fakat kuvvetli bir kuyruk dar • besile kayJc devrilince Fred havalanarak ve dönerek denize düşmüs, canavann sapasağlam vücudü de tekrar denizin yüzüne çıkmıştu O vakit Lort: Aman Lemi Bey şu projektörünü işlet! Diye bağırmağa mecbur olmuştu. Çünkü sandalı deviren canavar onun daha biiyüğü olan yatla mücadele et • mek için üzerlerine atılmak nümayisleri göstermisti. Sağır bir hınltı ile Lemi Beyin makinesi islemeğe başladı. H a y vanın kafası yüz binlerce volt öldürücü ı»ık altında mahvolurken tayfaîar da Fredi kurtarmanın çaresine bakıyor lardu Aradan iki üç dakika geçme den canavar kökü kesilen bir ağaç gibi denizin dibine çöküvermisti. Tekrar Suadiye önüne dönen yatta herkes sevinç içinde idi. Lemi Bey, hem projektörünün muvaffakiyetini tecrübe etmiş olduğunu, hem de Hür ten köşküne sahip olacağı için neş'eli idi. Lort Presford kendisini iki dakikada bir tekrar tekrar tebrik ediyor, böyle harikulâde bir macera geçirmesine vasıta oldnğundan dolayı minettar kal • dığuu söylüyordu. Ertesi gün canavann cesedi Bos • tancı sahilinde bulundu. Bütün tstan • bul bu yılanbalığı azmanı ejderin sey« rine koştular. Lemi, Mahir Beylerle Arif ve Meliha karsıda rakip olmadığı için ucuzca alınan Hürten köşküne yerleş tiler. Lort Presford ve Ceyms gelecek yaz onlara misafir olmağı vadederek tstanbuldan aynldılar. Bilmeceyi halledenler E! oyunu Bir kâğıt üzerine sağ elinizi koyup kurşun kalemile açık parmaklar aynen kâğıda resim olunmak üzere etrafını çiziniz. Son • ra bunu makasla oyunuz. Dört, beş veya daha çok oyuncu bir masanm etrafına otunırlar. Kâğıt Bilmeceyl doğru halledenl^ruen bize fotoğraf gönderenlerln resım . lerlnl derce devam ediyorut Yalnır, burada resmi çıkmak mutlaka he . diye kazanmış olmaya delâiet et . mez. Hediye kazananların lslmleri her aym llk haftasındaJd biiyük listede neşrolunur. Soldan sağa doğ. ru sıra ile: 1 Adana bakkal Mehmet Efendi cğlu Niyazi Enver. 2 Bakırkoy Kızta.ynda 64 Thsm 3 Kayseri Bahçebaşı Sevim 4 Islahiye ilkmektebinden Turkân Hadi. 5 Samsun Borsasmda Ali Rıza Bey oğlu tsmail Safa. 6 Gazi Antep Ali Bey oğlu Nüzhet 7 Istanbul 49 uncu ilkmektep 150 Mustafa Kemalettin. 8 Develi ortamektebl 20 Nevhayat 9 Mersin Gazi Paşa mektebl 210 B. nls Tahsin. 10 Cağaloglu ortaaaektebl 706 AU Osman. 11 Rlze Ağırceza reld Abdüssamet Bey kızı HOmeyra, 12 Arnavutköy Vedrköçlrtl Gultekin. 13 AmaYUtköy Veürköşkü Gültan. 14 Üsküdar Sellmiye Nebüe. 15 Nteip Cumhuriyet ilkmektebi 265 Hulusi Rlfat. 16 Bursa Çekirgede ^Ohrinur Ha nımlar ve Beyler. tan el masanın üzerine ko • nur. Bir kişi ebe olur. Diğerleri gözlerini kaparlar. Ebe kâğıttan elin vaziyetini istediğ gibi de ğiştirir. Diğer oyunculardan her biri gözleri kapalı olduğu halde sağ ellerini kâğıt elin vaziyetine uydurarak onun üzerine koya caklardır. Bu koyusta her par mağın, kâğıt elin parmaklanna tamamı tamamm; uyması lâzımdır. Oyuncu adedine göre bu tecrübe tekrar edilir. Elini kâğıt e'e tamamile tatbik edebilenler bi rer sayı kazanırlar. Yirmi veya otuz sayıyı yapan oyundan mu zaf f er olarak çıkar. Diğerleri devam ederler. Bu suretle ortada tek oyuncu kalınca parti biter. Yeni parti başlar. En sona kim kaldise bu sefer o ebe olur. 2 inci Teşrin bulmacası Ben Türkiyenm doıhı ecnebi devletlerden birinin merkeziyim. Isınimin flk üç harfi frannzca güreı diğer kısmı islâvlann dilinde sehir mânasma gelir. Ben neresiyim biliniz! Doğru jezanlardan birinaye 5 'i ra, ikinciye bir mürekkepli kalem, ü çüncüye Foto Etemde reshn çıkarmak bakkı takdhn olunacaktır. Dördüncüden yüzüncüye kadar muhtelif hediyeler. Bibneyeci doğru halledip te bize fotoğraf gönderenlerin re simleri de gazeteye basüır. Cevaplar 2 inoi tesrinin sonuncu gürünöne kadar «Cumhuriyet Çocuk Sahifesi» adresme göderilmelidir. Bu şarta riayet etmiyenler ve geç kalanlar mü • kâfat alamazlar. C B 1 Hayvanları tanıgalım Cenubî Amerika develerî Hediye kazananlar 1 incitesrin bilmecesini doğru hal lederek hediye kazananların isimle • ri gelecek defaki sahifemizde bası lacaktır. ~ SON Cenubî Amerikada kendilerine Liyama ismi verilen hayvanlann ilmen deve cinsine mensup olduklan anlaşılmıştır. Fakat görünüşte deve ile birlikte ko yun ve keçiye de benzerler. Çünkü boylan kısadır. Hörgüçleri yoktur. Ayakları muhtelif parçadan mürekkeptir. Yalnız boyun ve yüzleri deveye benzemekte dir. Bir de açlığa, susuzluğa siddetli ve iklimlere dayanıklıkları. Yazın kavurucu sıcaklar, kışın dondurucu havalar onlara vız gelir. Uç dört bin metro yüksek likte yaşamaktan çok hoşlanır • lar. Bir eşek, bir at, bir katır kadar yük taşıyabilirler. Fakat diğerlerine tercih noktalan bilhassa dar ve patika yollarda ötekilerden daha mükemmel yürüyebilmeleridir. Garibi, yollarda kudret ve takatlerinin sonuna kadar dayanmaktan geri dur mazlar. Can çekiçirken bile ileriye tırmanmağa çalışırlar. Zekidirler. Yumuşak tabiatlidirler. Çabuk ürkerler ve korktukları însanlar üzerine tükürük saçar lar. Bunlarm ecdadı Guanako de nilen deveye daha yakın bir hayvandı. Fakat çimdi onların nes • li ortadan tamamile kaybolmuştur. Fakat daha küçükleri Vi gonya ve Alpaga cinsleri mev cuttur. Bu cinsler çok ceviktir Ier. Dağlarda bir erkeğin reisli ği altında on on beş disi birlikte gezerler. Ufak bir gi'riiltü'J» hemen hepsi birer taraf a dağıbr lar. Yanlarına yaklasmak mümkün olmaz. Avcılar onları gavet ihtiyatlı bir surette avlarlar. Tüy* leri çok makbuldür. Battanîye • leri ve saireleri 200, 300 lirsya kadar satılır. Aloogalar ise in sana gayet çabuk ahşırlar.

Bu sayıdan diğer sayfalar: