İbieşrinievvel 3) TELGPAF MABERLERIİİ! Ispanyada tam sükun Ovyedoda iek silâh bile patlamıyor. Ordu her tarafta hâkimdir, Asiler dağlara kaçıyorlar Hendas Fransada aşağı Pirenede 15 (A.A.) Mutat olarak iyi malumat alan Ispanyol mehafiline nazaran Katalonyada heniiz hiçbir idam cezası tatbik edilmemiştir. Bu mehafil, kuman<lan Perez Ferraz ile yüzbası Eskofet hakkında veri len idam cezasının Reisicumhur tarafından müebbet kürek cezasına tabfif edileceğini zannetmektedir ler. Madrit 15 (A.A.) Merkez erkânıharbiye reisi Ovyedoda bir haftadanberi ilk defa olarak sîlfth aesi işitümediğini tebliğ etmekte • idtr. Kıtaahn hareketi, Gijondan gelmekte olan Kıoanin Htihakından evvel Avile» Ovyedoda ve Korrediyopadaki muharebelerle durmtastnr. Birçok a»iler tealim olarak hapsedilmialer ve top, mitralyöz ve »ilâh ele geçirilmiftir. Asîlerio soa kısnn dağlara kaçmaktadn*. Kan • •ık olan bu yegâne nnntakada da Raymond Poincare u 'Camhariy»» GUN DE BU. IÇrtMAÎ BAHİSLER Yeni nesil arasında Mide mi, zekâ mı? Yoksa Maddicilik mi, ülkücülük mü? Haydi Enver! Sizi bekliyoruz. Bizim 2îiya Beyin «mide» nazariyesine ne dersin? Bu nazariye son zamanlarda aldı yürüdü. Hemen bütün genç • lik ona tutuldu. Marksizm, tarihî maddicilik, artık moda olmuştur. Enver Bey Her modada olduğu gibi bunda da geç kaldık. Asıl doğduğu yerde bu modanuı mevsimi geçtikten sonra biz ona tutulduk. Ziya Bey (hararetle) Affeder siniz! Bu bir hakikattir ki modaya, mevsune fOâna KHITIIMM!. EzeEdir, ebedidir. Çünkü msan var oldukça mide de onunla beraberdir. Enver güldü. Onon doktrinlere kar91 beslediği reybiüt dudaklnnnda te • beflür eden tebessuınde beürdi. Azizim! Ebedî ve ezelî hiçbir hakâcat yoktur! Eski Romalılann dedik leri gibî: «Hersey degUiyor ve biz de beraber!» Riyarf hakikatler değisiyor mu? Aynytayn! Fakat Aynstaynmki bir iddîadır! Senmki gibi! Amma da yaphn ha! Azizim diyorson kt insan dur • dukça mîdesi de duraeakhr. Ba doğrudur. Fakat msanda bir de beyin vardır! Bu beyin de mide kadar fnsanm ebedî arkadaçt degil midir? Neden ba beyne hiçbir hisse aynmıyorsun ? Fakat esas midedir. Beyn! bile besByen mkledîr! Ba kadar katfyetle ahp tntma. tki kere iki d3rt eder gibi brr hakikat asrmuzda şfipheli oldu£u halde beyînle mide arasındaki karışık mönasebet hakkmda son hükmS vermekten çe • kinmek lazımclır. Azizim, 8ç g&n yerae de gör bey» nin ne hale gelir! Azlnm, beyni en ine* bir ifne ile koreala da g8r nv'den ne hale gelir. Halbuki eperatSr Zaver BrSk mide nin fiçte flrisinf ahp atıyor da beyin pekftlA yaşıyor. Ziya Bey kndı, ayaja kalkarak g3r sesleı Aramtzdaki mfinakasa nihayetSnnihay* matriyalizmlo itpht3aliım kavgasıdnr. Fakat Laraarkla Darvinden, Kontla Karl Markstan sonra artık ba davm halledilmiştn. Ispirtfializra ifUU etmişnV. Tarihî maddieiiik boguokB beser müfekkiresmnı yegâne isb'natg&hı dır. Enver Beyin dodaklannda gene reybî bir tebessSm belirdi: Kızma! Eskfler: «Ey bSyuk Zevs kuıyorsun, demek ki haksusm» der • lerdi. Ben ne ispirtSalistim, ne mater • yalistl Hiçbirşey degflim. Yalnız anladıklanm soyler btrisiyinv Şimdi Umini zScrettigin Darvin «Origine des Es • pecet» atlı eserinde »u cümleyi aynen yanyors «Bütün tabiatte bir dikis !£• nesi gozonün dSrtte biri miktarında olan karmea beynmden kıymetli birşey yoktur. Ba miktareık beyindir ki ba hayvanm bu kadar faıee ve kanşık hareketlerini bu kadar muntazam* bir tarzda idare ediyor.» Kont ise, kurdugu dinin mahiyetini sen benden iyi bflirsmî Karl Marksa geIince; nazariyesmin pek eksik ve bir taraflı oldu5«mu bugun en hararetli ta • raftarlan bfle ft?raf etmektedirleT ve ba noksanı bertaraf etmek ve zekâya da hissesmi vermek için bu nazariye nin yerine «Technicratie» nazariyerni koyma?a çat<sıyorlar! Demek ki sen midenin kıymeti ni, hayatta başlıca muharrik amîl ol dugunu inkâr ediyorsun. Hayır, etmiyorum! Cok mühim bir amO oldugunu da kabul edivorum. Fakat onun yanıbaşmda ve ondan daha mühim olmak üzere zekâyı kabul ediyorum. Benîm iddiam sudur: Insan, zekâsı olmasaydı, ve yalnız mideve kalrruş bulunsaydı, at, merkep, koyun ve sair mahluklar gibi insan da ol duğu gibi kalmağa mahkum olurdu, bir tek adıtn ileriye doğru atamazdı, ve hayvanlar gibi tabiatin zebunu olarak, iptidaî bir halde kalmağa mahkum olurdu. Halbuki insan bugun tabiate hâ kim olmuştur, onu istediği gibi kendi iradesine itaat ettiriyor, havada ku» gibi uçuyor, deniz alhnda balık gibi î'üzüyor, karada rüziâr gibi yürüyor. Hakikatte insan, zekâsı sayesinde bir halİk olmuştur, öyle bir halik ki karanlıklan aydınlabyor, mesafeler tayyediyor, mekân ve zaman mefhumunu kaldınyor. KaryoUnızuı yanıbasradaki bir doğmeye basmakla etrafuuzı aydınlatmak, Amerika ile konosmak, tngilte • rede verilen bir konseri, Moskovadan irat edilen bir nutku dinlemek mevld • indeamiz. Hele beserin kurdugu banca içthnaî, siyasî, iktısadî ve sair mü • easeselerden bahsetmiyorum. Bütün bnnlar mide mahsulü müdür? Hanron tavırlarile, baknlarOe En • ver Beye hak vermekte fdiler. Ziya Bey bundan da smîrleniyor: Evet mide mahsulSdar! Bütün bu saydıjım şeyler substriktürlerdir. Yani üste gelme, yahut sonra yapılma tertiplerdir. Esas midedir, maddedir. Mide olmasaydı, mide dimağı beslemeseydi bunlarm hiçbirisi olmazdı. Ha! Şimdi seninle anlasaböece • ğiz. Maddenin ve midenin mühim bir amîl oldugunu demm sSyledigim gibi ben de kabul edîyorum. Şimdi sen de bu amilin hîzmetçi oldugunu, dimağ için gıda hazirladığını söylüyorsun. Tesbib caizse, mide aşçıdır, dimağ efen • dîdir. öyle değil mi? Hayır! Mütekabildh. Ahçıhk ta, efendilik te müşterektir. Mide dimağa gıda hazırldıgı gibi dimağ da mide • ye madde ve gıda hazırlar. Bunu da kahul ediyorum, fakat bunlardan hangisi yaratıcılık rolünü oynuyor, hangisi muttahsfldir, hangisi yamız möstehlflctir? Sualinizi anliyarnıyorum? Anlatayun, Kabul edivorum ki midm 3e diraağ, madde 3e zekft ara smdaki muna»ebet mütekabU ahçıhk ve efendilik münasebetidir ve gene kabul ediyorum ki, mide aldığı maddeyi kan haline sokarak beyni besliyor ve hatta daha fleri giderek kabul ediyorum ki beyin de aldı&ı bu kanı, zekâ ve fîkir haline sokuyor ve ba saretle zekâ ve fikrm esası bile madde oluyor. Simdi mesele şudur: Bu zekâ ve fîkir ne oluyor? Şimdiye kadar gordügumaz gibi onlar da devir yaparak gene mide ve maddeye mi rüeu edryorlar, yoksa başka fonksiyonlar mi yapıyorlar? Burasım gene siz izah edinîz. tzaha lüztnn var mi? Zekâ ve fikir üzerlerine tamamen yeni ve bambaşka fonksiyonlar alıyorlar. tcat, keşif, tertip, tanzim, sintez. Işte bu yeni fonksiyonlar! Be • şeriyeti mütetnadiyen ileriye doğru sevkeden vazifeler! tnsanlar diğer mahlukat arasındaki fark işte budur. D<ğer mahlukatta bey^n ve zekâ bu fonksfyonlan yapamıyorlar, olduğu yerde sayıyorlar. Bunun içindîr ki onlar muhite müıanikî bir tarzda tetabuk etmekten başka bir terakki ve tekâmül eseri gösteremiyorlar. Halbuki insan bunun tamamen aksinedir. O, muhiti ken • dine uyduruyor. O yaratıcı kudretile yeni amiller yeni şartlar icat ediyor. Hakikatte tabiat insana gelince suurlaşıyor, ilâhileşiyor, yaratıcı bir kuvvet halini ahyor, İşte bunun içindir ki nefsi beser ilâhidir, mukaddestir, muhteremdir, hilka • tin en yüksek bir tezahürüdür. (Sonn yartn) AĞAO&LU AHMET )HEM NALINA MIHINA Yerli Mallar Pazarlan ümer Bankın idaresine geçtikten sonra yeni bir teşkilât ve yeni bir ruhla çalıgmağa başlıyan Yerli Mallar pazarlannın yeni Beyoğlu şubesi, evvelki gün açıldı. Yeni şube, yalnız Beyoğlu nun değil; bütün tstanbulun, muhakkak, en güzel ve zarif mağazastdır. Bu mağaza, Türkün güzel sanatler ve ticaret sahalanndaki yüksek kabiliyetini gösteren bir abide olmujtur. Türk dükkânlanna henüz yeni yeni alısan Beyoğlu muhitinde böyle güzel bir müessese vücude getirenler, bu eserlerile bihakkin iftihar edebilirler. Yerli Mallar pazarlan, halis yerK malı satan mağazalardır; onlann, yerli malını ecnebi metaı diye, ecnebi mamulâtını da yerli malı diye sokuşturmak âdetleri yoktur. Memlekette, yerli mallann daimî birer sergisi olan bu pazarlar, Türkün ze* kâsı ve emeğile vücude gelen oz mallanmızı halka tanıtmak, sevdirmek, Türkü Türk malı kullanmağa alıştırmak için tesis edilmislerdir. Bu itibarla da onlar, sadece alışveriş edilen alelâde birer ticarethane değil; ayni zamanda, hepimize hem millî iktısat terbiyesi veren amelî birer mektep, hem de sanayiimizin yükselmesine hizmet eden birer propaganda merkezidirler. Türkiyede modem sanayiin temelini kurmak vazifçsinin en mühim ve ağır kısmını yüklenmiş olan Sümer Bankın, yannki muvaffakiyetlerini, birer birer, hep Yerli Mallar pazarlannın camekânlarında göreceğiz. Bugün ipekli, yünlü, pamuklu mensucat, kundura ve her türlü deriden mamul eşya ihtiyaçlanmızı temin eden Sümer Bank fabrikalan, yann kâğıt ve kimyevî maddelerden başhyarak birçok yeni Türk mallannı, gene ayni pazarlann camekânlannda teşhire başlıyacaklar, içte, cumhuriyetin memleketı sanayileçtirme programından su maddeleri tahakkuk ettirerek şu mallan yaptık, diyeceklerdir. Pazarlann, zamanla daha büyuyeceklerine ve Parisin Galeries Lafayette, Berlinin Wertheim, Viyananm Zwieback büyük mağazalan derecesine yükseleceklerine çüphe yoktur. Tesislerindeki maksat ve gaye, para kazanmaktan ziyade propaganda yapmak, olduğu için Yerli Mallar pazarlan, memlekette sağlam ve ucuz mallann da pazarlan olmuç» lardır ve bu itibarla nayatı ucuzlaçhrmağa çalısan hayırlı müesseselerdir. Pazar günü pjrşamı, büyük bir kalabalıkla beraber, yüksek bir zevki selimin eseri olan mağazayı dolasırken hep güzel Türk mallarile dolu olan sıra sıra camekânlara, raflara, tezgâhlara iftiharla baktım. Daha bes altı sene evvel, Beyoğlunda böyle muhteşem bir Türk mağazası açmayı ve bu mağazayı baştanaşağı yerli mallarile donatmayı ne uzak bir hayal addettiğimizi düşündüm. Halbuki beş altı sene evvelki «hayali muhal» canlı bir hakikat olmuştu. MHIIIHI ransa Baçvekili M. Dumergin, kabinesi için Adliye Nazın arayıp ta bulamadığı | bir zamanda, en büyük Fransız dev•ükuntın süratle teessüs edeceği an Iet adamlanndan biri olan Raymond Poincare, kaç yıldır çekilmiş olduğu lasılmaktadır. evinde, kendi ecelile öldü.. Ovyedoda Memleketinin en müşkül anlannda. Madrh 15 (A.A.) Ovyedoda en yüksek makamlarında bulunarak sükun hiikiim surmektedir. Aıker unutulmjyacak kadar büyük kuvvetleri, ihttlâlcilerin sığınmağa ona teşebbüs ettikleri dağlık eraziye hizmetler eden bu değerli adamın ödbğru kuşatma hareketine devam lümü, Fransız milleti için telâfi ediediyorlar. tspanyanın diğer kısım • lemez bir zıyadır. larile Fasta sfikunet vardır. Harbi Umuminin başmdan sonuAtturyada na kadar, Reisicumhur sıfatile FranMadrit 15 (A.A.) Vaziyet, U • sanm mukadderatını elinde tutan büye dönmüştür. Yahuz, tnunvayları Poincare, yılmıyan azmi, geniç ihamuhafaza eden askerler, burada bir ih tası, taassup derecesine varan vatantflâl vuku bulduğunu babrlatmaktadır. perverliği ve hariçte ve dahildeki Dün, «El Sosyalista» dan maada bu pek büyük nüfuzile, milletini nihaî tün gazeteler çıkmrçur. Hepsi de ih • zafere ileten şahsiyetlerin belki de tilâli lakbih ediyerlar. en başında gelir. Beyan olundnguna güre, hükumet, O, Umumî Harbin ergeç patlak Asturiyasta fiddetli cezalar tatbflc e • vereceğini çok evvelden anlamıa, decektir. Ba havalide mühim zayiat böyle bir hâdiseden doğacak netkeolmuştur. Bflhassa, asflerin patlıyan ce leri ölçmüş ve Fransayı buna hazırpaneh'ği pek çofe telefat verdirmiftir. lamıstı. Fransız Rua ittifakını, u j Pamuk satısları Hayırh cemiyet Adanadan 9,000 balya Hilâliahmer halka 2 ayda 18 bin lira yardım etti yeni mahsul ihraç edildi Adana 15 (A.A.) Borsamızın kayitlerine göre eylul ayı içinde ar • cırlanan mısır pamuklarnun yekuna 3,200,000 küoyu bulmuştur. Şimdi • ye kadar bu eins pamuktan dokuz bin balya ihraç edilmistir. Ayni ay içinde evcırlanan yerli pamuklann yekunu ancak 311 kflodur. Bunun sebebi fabrikalann eylulde yerli pamuk çekmeğe henüz başlamamıs olmalandır. Mısır pamuklan bugün borsamızda kilosu 38 kuruştan, yerli cinsler de 32,5 kurus • tan sahlmışhr. ramıs olduğu sarsıntılann tesirinden kurtanp ta tarsin eden, İngiltere ile Fransa arasındaki «halisane itilâf») ı ittifak çekline koyup ta, tngiliz ordu ve donanmasımn yardımını sağhyan odur. Halk Fırkası merkez btirosu Ankara 15 (Husuî) Bir müddet • tenberi tstanbulda çalısan Halk Fır kası merkez bürosu iki güne kadar Ankaraya gelecektir. İki tayyarecimiz Varşovada f 16 <A. A.) ^ yare zabitlerinden yiizbaşı ptlot Ferruh Beyle refikası ve yüzbaşi pilot Zeki Bey Grudziadze gelmişlerdir. Tayyare endaht ve bombardıman mekteplermi zîvaret etmek için üç gün kalacaklardır. Adanada ruam mücadelesi Adana 15 (A.A.) Ruam hastalığile mücadele ehemmiyetli bir curette devam etmektedir. Şimdiye kadar 400 den fazla hayvan mua yeneden geçirilmiş ve ilâçlantnıstır. Bunlardan yalnız ikisinde ştipheli ruam hastalıği görülmüş ve bu hay vanlar müsahede altına alınmıstır. Diğer taraftan, Fransada, askert hizmet müddetini üç seneye çıkanp Ankara 15 ( A J L ) Hilâüahmer ta, düşmamn karşısına muallem Cemiyea' omumi mcrkezi tarafmdan 15 kuvvetler diken de gene Poincareağustos 1934 tarihinden 15 tesriniev • dir. vel 1934 tarihine kadar vatanın muhSiyasetteki rakibi Clemenceaun'in telif yerlerinde muavenete muhtaç dühücumlarına, istihzalanna rağmen şen vatandaslara yapılan yardun listesi: Riyaseticumhur mevkünden, milletiUn nin payansız minnetini kazanmıs oAkseki kazası Büikelvat kö larak aynlan Poincare, bilâhare yeyünde evleri yanan 39 hane niden başvekilliği kabul etmek sure1490 halkına yardun. tile yüksek bir feragati nefis gösterOrhanelinin Akçabük köyünrais, bir siyaaî terbiye dersi vermişti. de çıkan yangında maave Vatamnın hizmetine vakfı nefseden nete muhtaç düsenlere. 251 bir kimse için, o hizmetin nev'i müTasköprünün Yılanlı koyün • nakaşa götüremezdi. Fransanın 256 de evleri yananlara yardım. 1870 harbinde kaybettiği eyaletlertDeveli kazası seylipzedeleri • ni, Rei&icumhurken kurtarmıç olan 300 ne yardım. Poincare, basvekil olarak ta onun Zile kazası seylipzedelerine malî itibannı kurtardı. Frangın, bu 3000 iktı^adî hercümerç arasında tutunyardnn. Yemen ve Hicazdan ana va • raus olması, gene bu büyük adamın tana eetirilen 31 vatandafm sayesindedir. 1217 ı yol masraflan. , , » Poincare" bize ^ s t değildi. BaDtan Kayseri vilftyetî Talas nabi • harbi esnasında, i ürklere karsı tayesi seylipzedelerine yardım. 750 kındığı vaziyet hiç te dürüst olmadı. Rize ve Şavset kazalan muh • Bununla beraber, her vatanperveri taçlanna yapılan yardım. 10214 takdir ve tevkir etmek, Türklüğün Marmara faciasında bogulan • şian iktızası olduğu için, daha bir iki lann muavenete muhtaç dü gün evvel Bartuyu kaybetmekle, sen anelerme yardun. 500 yüreğinde derin bir acı duyan dost Merkezi umumice yapılan müFransanın bu ikinci elemine de ayni teferrik yardımlar. 461 samimiyetle iştirak etmemek elimYekÛn 18439 den gelmedi. Isveç prensesleri Bergamaya gidip geldiler Fırka kongreleri Muğla 15 (A.A.) C. H. Fır kası mahalle ve ocak kongreleri birincitesrinin birinden itibaren başIamıştır. Şimdiye kadar merkeze bağlı 33 köyden 21 köy nizacnna menin bildirdiği toplantıyla yapıl mıştır. Bu kongrelerde köylüler dileklerini bildirmislerdir. M. Dumerg Adliye nazırı tayininde güçlük çekiyor Pari» 15 (A.A.) M. Marsel Ren•e, Adliye Nazırlığnu, kabul etmemislir. «Maten» gazetesinin haber aldığı • na gote, M. Leon Berard Ue M. Rua (Roy) da ayni teklifî retle karsıla • miflardır. Âyan azalanmn bu ütmkâflan fizerine, Başvekilin, Adliye NazuIığma Temyiz Başmüddeiumüraisi M. Latteri seçmek ihtimali oldugunu gazetler yazıyor. Izmir 15 (A.A.) Şehrimizde buhınmakta olan tsveç Veliahti Güstav Adolf Hazretleri, dün, Bergama ha • rabelerîne yapacaklan seyahatten vazgeçmişler ve bu «eyahati reHkalan Prenses Luiz ve Kerimeleri Prenses tngrit Hazretleri yapmıslardn*. Müsa • riinOeyhim Hazeratma Vali Kâzım ve mihmandar Hiisnü Rua Pâsalarla, Hariciye Vekâleti şeflerinden Şefkati ve Fuat Hulusi Beylerle, tstanbul Müze leri Umum Müdüriî Aziz Bey refakat etmistir. Seyahat otomobülerle yapü • mıs ve geç vakit tzmire avdet olunrouftur. Onun için büyük Fransız vatanperveri Raymond Poincarenin tabutu huzurunda saygı ile iğiliyorum!. ERCÜMENT EKFEM Yalan haber Selânikte hiç kimse tevkif edilmedi Selintk 15 (Hususî) tsveç Ve • liahti Prens Güstav Adolf Hazretlerine karşı suikast yapmak îsfa'yen bir anarsistin burada tevkif edfldigine dair verilen haberler kat'î surette tekzip olunmaktadır. Burada kimse tevkif e • dflmemiştir. Bir taraftan sebze halî yapılıyor Bir taraftan kabzımallar şikâyet ediyorlar Kerestecilerde yapılmakta olan büyük meyva ve sebze halinm m • şaatına devam edilmektedir. Halin bütün ana duvarlan ve böltne ak • samı bitmistir. Halde daha sekis aylık ts mevcut bulunmaktadır. Halin yan tarafına yeniden bazı ardiyeler ilâve edilmistir. Buralarda sebze ve yemis saklanacaktır. Hal hakkında fikirlerinde sabit kaldıklarını söyliyen kabzunallar dan bazılan dün bir muharririmize demişlerdir ki: « Meyva hali insa ediliyor. în»aat ayni plân üzerine devam edi • yor. Biz skndiye kadar ihtiyaçlanmızı birçok defalar bildirdik ve halde yapılan atksimatm ihtiyar • lanmıza uymadığını söyledik. Kimse dinlemedi. Başvekâlete müracaat ettik. Maamafih biz şimdilik ses çıkarmıyacağız. tnjsaat bittikten sonra vaziyet kendi kendine meydana çıkacaktnr.» Bundan başka kabzımallar hal • de tatbik edilecek tnüzayede usu lünü de muvafık bulmamaktadırlar Yemişlerin serbest rekabet usulü dairesinde satılmasma taraftar buhmmaktadnrlar. Meclisin açılma glinü Ankara 13 (Hususi) Meclisin evvelce sayi olduğu gibi ayın 24 ünde açılıp açılmıyacagı, yarm, Medis Reisi Kâznn Paşa Hazretleri geldikten son • ra anlasılacaktır. Ankara 15 (Hususî) Cumhuriyet bayramı yaklaftıgi cihetle Ankaraya her taraftan akm başladı. Bayram ve sergi dolayısile sehrimize geleceklerin istirahatini temin maksadile icap eden tertibat beledivece almmıshr. Maliye Vekili Ankaraya gidiyor Ankara 15 (Hususî) tatanbulda tetkikatta bulunan Maliye Vekili üç güne kadar Ankaraya gelecektir. Ankaraya ziyaretçi akını başladı Atina başkonso'osu 1 Pariste DumergBenes mülâkatı Paris 15 (A.A.) M. Dumerg (Doumergue) bu sabah M. Benesle görüsmüştür. M. Benes bilâhare kısaca M. Lavali görroüs, kendisinden yaroı sabah için bir randevu almıstır. Ankara 15 (Hunısî) Atina başkonsolosu Resit Bey merkeze nakle • dildL Celâl Bey Ankaraya avdet etti Ankara 15 (Hususî) tktısat Vekili Celâl Beyle maiyetindeki zevat, bu akşamki trenle Kayseriden geldiler ve istatyooda Vekâlet er kinı ve birçok zevat tarafından karsılandılar. Yeni Askerî Tefrikamız Fahrettin Paşa heyeti , Tebrizde Tebriz 14(Hususî gecikmiştir) • Fehrettia Pafanın riyasetindeki heyetimiz buraya vâsıl oldu. Şehinşah Hazretlermin yaverleri ferik Cihanbani tatikbal, şarkî ve garbî Azerbaycan valileri ve kumandanlar tarafından hararetle istikbal edil di. Ziyafetler verildi ve Fahrett'n Paşamn huzurile bh* askerî manevra yapıldı. Öztürkçe bilmecelerimiz Okuyuculanmızı öztürkçe kej limelere alıştırmak, ayni zamanj da kendilerine hoşça vakit geçirtj mek için bundan böyle haftadaJ iki defa gazetemize öztürkçe bilj meceler koyacagız. Bunlar ilk dej falar osmanlıca ile kanşık olarak i ertip olunacak, ahşıldıktanı sonra tamamile öztürkçe olacakJ tır. Bilmecelerimiz yalnız biri tarzda değil, muhtelif şekillerdej tertip olunacaktır. Öztürkçe bili meceler çarşa.mba ve pazar günl leri neşroîunacak, yeni bilmece ilei birlikte eski bilmecenin halli d ^ basılacaktır. İlk bilmece ııiz yarm tır. çıkacakj Romanya kralı 3 ay sonra Fransaya gidecek Paris 15 (A.A.) Londradan Jurnal gazetesine bfldirüiyor: Bükreşten gelen bir habere göre, M. Titulesko ile görüşen Kral Karol, üç aylık matem devresi geçtikten sonra, Fransaya mutasavver olan resmî zi • yaretini ifaya karar vermiştir. • a Bolivyanın sulh şartları Cenevre 15 (A.A) Bolivyamn silâblan bırakma sartlacmda, as • kerin, sulh tasdik edildikten sonra ternisi vardır. Ankara 15 (Hususî) Evvelce memlekete ithali menolunan gazete ve meemualardan başka Paris • Musichall, La vie P?Wsienne ve Frou Frou mecmualarınm da memlekete gîrmesinin menedileceği anlasil maktadv. Ithali menedilecek mecmualar Tflrklerle SOngtt SOngOye Bir Fransız topçu sabltlsüo heyecanlı barp sahne> lerile dolu batıralaruu bfr kaç gBne kadar teSrika et•Mge hmşitymcmğu. ÇANAKKALEDE Yeni tayinler Ankara 15 (Hususî) Birinci Müfettislik Asayif müdürlÜğüne müfettişlerden Niyazi, istihbarat müdürlüğüne Hukuk müsaviri mu avini Bürban, Bilecik Tapu müdürlüğüne Eskisehir Tapu başkâtibi Ihsan Beyler tayin edildiler. Amerikada işsiz miktarı Vasîngton 15 (A.A.) Amerika is federasyonunun hesabma göre Ame • nka issizleruun Mtyıst 10,834,000 dir. mm Nakleden: Abidin Oaver