4 Teşrinievvel 1934 SEfAHAT HATIRALARh Cumhuriyet! Istanbul Limanından daha işlekbir jhava Limanı Burje: Karamürselde bulunan su... Bunun mide arızalarma iyi geldi^i anlaşılıyor Karamürselde karilerimizden Çevik Bey yazıyor: «Kazamızın Akpınar köyü civann • da 9 3 3 seneainde bulunan suyun bazı hastalıklara faydası olduğuna dair ga • zete sutunlannda muhtelif »ekillerde yazılara tesadüf edilmektedir. Yüksek gazeteniz, şimdiye kadar bu husus hakkında hiçbir mütalea yürütmediği için esasjı bir surette ve hakikate yakm malumat ve meşhudatımı yazmağı ve bu suretle akın halinde gelmekte olan hastalann mevsim dolayısile miiçkülâta manız kalmamalannın teminini mu vafık gördüm. 1 Bu su, Karamürselin, 15 kilo metro sarkında Fındıktepe namındaki mevkiin ?imal yamacmda bir parmak kalınlıgmda yağlı ve açık mavi toprak içinden sızmak suretile akmaktadır. Su sethi bahirden tahminen 700 metre irtifada olup simal ve cenup kısmı rüzgârlara kapah şark ve ?arp rüzgâr • lanna maruz bulunmaktadır. Dört ta • rafı mett ve gurgen ormanı ve çalılı • ğile muhat olup mahfuz bir yeri yoktur. Bu münasebetle bilhassa bu mevsimde gelmekte olan hastalann burada gün • lerce ikamet eylemleri hastalığin tah • fifine değil, tezyidine vesile teşkil et • mekle beraber yiyecek hususunda çok müşkülâta uğramaktadırlar. Buraya haziran ve agustos ayları içinde geîinmelidir ki hem faydası olsun, hem de ha vaya karsi tedabir ittihaz edilebilsin. Yalovada bir tetkik Modern kaplıcamız için hariçte neden propaganda yapmıyoruz? Çünkü Yalova 243 yataklı 4 otelile halkımızm ihtiyacma bile cevap vermekten uzak bulunuyor Paris hava Limanına günde 52 hava Transatlantiği gelip gidiyor Sivil tayyarecüigin Avnıpada neka • dar terakki ve inkişaf ettigini anlamak için me»elâ Parisin Burje (Bourget) hava limanını görmek kifayet eder. Son teyahatimde gördüğüm Bourget, hava ilmanı, muhakkak tstanbul liroa nmdan daha işlekti. Ing'dtereden, Bel ç'kadan, Felemenkten, A'manyadan, Merkezî ve Cenubî Avrupadan, Balkanlardan, bizim tstanbuldan tayyareler vızırvızır geHp gidiyorlardı. Bir tarafta Alman Luft Hanzu hava »îrketinm bir tayyaresi durduğu yerde motSrlerini isleterek tozu duınana ka • tıyor, yerdeki çimenleri deniz gibi dal gMandınyor, ötetarafta bir Air France (Er Fran») tayyare«i, bilmem nereye posta ve yolcu göndermek üzere hazırlanıyor. Scylla (SyHa) roarkalı roua»zam bir îngiliz tayyaresi, büyük bir transatlantik g'bi gelip limana iniyor. İeinde Londradan Parise gelen 30 yolcu var. Sert alüminyomdan yapılmış olan bu tayyare 18.000 kilo sıkletinde yüVe saatte 160 kilometre g'diyor. Bir tanesî Londraya hareket eden Vivo Penhuet Fransız tayyareleri de iri tngffizden farksız. 2200 beveir knvvetinde dört molörleri var. 240 kflonvetre süratle Parisle Londra arasındaki kHometreleri ve miHeri bir buçuk saatte alıyor. Günde Bourget limanından veya limana gelen nma günde 26 vapur po»ta kalkan Uyyareleri Yalovamn eennet gibi bahçelerinden bir manzara 26 sardan 52 dir. Bizim îstanbul limageldiği » * * ««* •• Bu 52 tayyare, limar SOO yolcu, 1000 kilo posta, 10,000 kilo ticaret esyası getirip götürüyorlar. 150 hektarljk arazi isged eden Umanın inis meydanı 2 kiUmctre msunluğunda İ400 metre ge • riişKğinde ve mGfteltes seklnufodir. Miiseflesin kaidesinde sıra sıra büyuk bangarlar var. Karşjda asker! hava limanı ve askerî tayyare hangarlan nralanı • yor. Geceleri uzaktan limanın mevkiini gösteren deniz fenerlerî gibi bir fener t ar ki bes saniyede bir çakan ısıgı açık Paritteki Burje tayyare Umamnın umumi görünüçü havada 120 kilometreden gorünüyor. Bunun yanına aynca inis meydanını göstcrmek içi yeşil bir fener daha koymuslar ve meydanın etrafına çepçevre 20 bin mum kuvvetinde lâmbaiar diz • mişler. Buhlann ıftklan göke doğru dduğu içfn, geceleri yere înen tayyareler meydanı çev'ren ifik çemDerinin orfa sma iniyor. Ayrıca kocaman ve müteharrik projektörler de tayyareleri ve meydanm ortasmı aydınlatıyor. Fakat bütiin bunlar da kâfi göriil • memis, limanın ilerisinde yapılan ra dıygınometri iıtasyonu karanlık, sisti, yağmurlu ve tjpfli havalarda telsizle mütemadiyen tayyarelere limannı mevkiini bildiriyor. Hava limanının hangarlan arasında yolcularm ve esyanm gümrük muamelesi için gümriik dairesi, polu karakolu, intizar salonu, kazîno ve lokanta var. tstanbul Hmanında tenezzuh için vapur, motör, sandal, kotra olsun da Burget hava limanında neden tenezzuh tayyareleri olmasın? Onlar da var. Ticaret limanı, harp limanı, gümriik daire» si, tersane demek olan tamirhanelerile tıpkı bir deniz limanma benziyen bu hava limanında, gene deniz limanlannda olduğu gibi, bir tenezzuh limanı ve tenezzüh tayyareleri de var. Burada k3çük tayyareler, uçma meraklılannı 17 frank mukabüinde gezdiriyor, Parisin ku^akısı manzarasım gösteriyorlar. Bizi gezdiren zat, bir Air France tayyaresi gösterdi. tste Türk efendüer, dedi, yann sabah «rkenden İstanbulumuza gidecek olan tayyare... Bir hamlede Bükrese, sonra oradan da bir uçusta tstanbula gidecek... Semplon ekspresle üç buçuk giin de, Marsflva tarrkile tren ve vapurla sekiz günde gidüen tstanbula havadan bir günde pidebOmek, tayyarenin ne yaman bir nak'l vasıtası olduğunu gös terir. Tayyare, zaman ve mesafe mefT hw'' « alav eden, gözünü acıo ka paymcrya kadar msanı bir memleket ten obürüne gotuVuveren, k't'alan ka pıkomşusu yapan bir vasıtadır. Londra ile Paris arasında işleyen Hengist markalı ve altı motörlü, 30 yolcu taşıyan büyük tngiliz tayyareleri öniinde Galatasaraylılar kafilesinden bir grup ABtDlN DAVER Bursa Kız Muallim mektcbnin yeni sene mezunları Bursa (Hususî) Bu sene haziran ve eylul imtihanlarında Kız muallim mektebimizden 72 hanım mezun ol • mustur. Resim, mezun talebeden bir kısmiie mual'imlerini göstermektedir. Mezurt olanlann isimleri: Muattar, Kadriye, Fahriye, Lutfiye, Serap, Muhterem, Mel;ha, Fitnat, Nafıa, Saadet, Mediha, Saadet, Nehafet, Şahende, Şahiye, Rahmiye, Hatice, Feyziye, Besime, Sabahat, Nüzhet, Kadriye, Cahide, Sabiha, Hayriye, Leman, Saniye, Bahriye, Hikroet, Muzaffer, Feriha, Müveddet, Neyir, Nevzat, Seher, Sema, Huriye, Müzehher, Mem • duha, Ferhunde, Muradiye, Memdu ha, N;met, Nebile, Kâmran, Zekiye, Firdevs, Fahriye, Mücahede, Saffet, Fatma, Saadet, Firdevı, Hayrünnisa, Zakire, Firdevs, Halime, Rebia, Edibe, trfan, Nedbne, Meliha, Muhterem, Meliha, Me'âhat, Makbule, Haccr Hanunlar. Makbule, Şükriye, Hayır böyle olur Fakir talebeleri sevindiren hamiyetli bir tüccar Scunsun Hal • kevi nesriyat komitesi reisi Avni Yılmaz Beyden aldığımız bir mektupta ; resmini dercettiğimiz Satnsun tüccarların d a n Aslan Be y i n Samsun mek teplerinde okuyan fakir yavrularm kalem, def Samsanlu Aılan B. ter, kitap ve sair ihtiyaçlan için üç fcin lira teberrüde bulunduğu ve mumaileyhin muhitindeki yoksul • lara da büyük mikyasta yardım ettiği bildirilmekte ve bu hayır sa hibi tüccara tesekkür oluntnak • tadır. Konyada bir su şirketi kurulacak Konya (Husus muhabirimiz den) Konyanın meşhur Çayırbağı suyu gün geçtikçe azalıyor ve sehre kâfi gelmek kuvvetini kay bediyor. Bunu gören ve fennen tesbit ettiren alâkadarlar Vali Cemal Beyin riyaseti altında bir içtima yaparak şehrin su işini ve su ihtiyacını düşündüler. t.'k tedbir, mevcut su sebekesi • nin tatniri ve havuzlu evlere saatle su verilmesidir. Hususî muhasebe, belediye ve millî bankalann îstirakile bir sir ket teşkil edilmesi kararlastml • mıştır. Yeniden yapılacak tesisat ve eski sebekenin tamiri için iki ypı bin liralık bir sermayeye ihtiyaç görülmüstür. Çayırbagı suyunun azalması içi mcmbaında başlıyor değildir. Te slsat eskimiş olduğundan su yolda zayi oltnaktadır. Bunun için çabucak bu iş bitirilerek çehîr îyi su ihtiyacından kurtanlacakb* Yalovanın bahsi geçtikçe aklona geIir, kendi kendime sorardnn: Büyük paralar ve büyük ^itn metler sarfile modern bir kap'.ıca vüeude getirdik. Bunu neden memJe • ket için bir gelir kaynagi haline koy muyoroz? Niçin Avrupa, hatta B?> kan memleketleri kapuca1«n >« akın eden seyyahlardan bir !• '• Yalo • «• vaya gelmiyor? Bu soallere gene kendim cevap ve • Bu aylar haricinde gelmek mecbu • rirdim: riyetınde kalan hastalar herhalde kur Çünkü propaganda yapmryonnu vetli ortü ve bolca yiyecek getirmeli Ecnebİ şehMerde dagrüUcak brofdr • dhrler. ler bastırmak, ecnebi roemleketler • • 2 Yol patikadan ibaret olup son tıbba oda ve cemiyetlerinin naran daczamanlarda halkın suya hücumu münakatlerini celbetanek, Avrupa gazetele • sebetile iki hayvan yanyana gidebile • rile devamJı reklâm yapmak lâznn. cek bir Aekilde yol açılmıs ve etrafın • Sonra bhan bunlarm yapddığını dü dakı çalıhklar tamamen sokiilmüştür. şunerek Yalovayı roanıf Avrupa kaolı Yolun % 35 i yokus, % 65 i döz bir calan gibi dünyanm dört bir tarafın haldedir. dan insan ve para çeken muaszam bir Vesaite gelince; Karamürselden su su sehri haline gehtns göriif, * nn*m b3basına kadar hayvandan başka birşey yük faydalarmı tstanbula da t rrul • • gidemez. derdim. Neticede bu istediklernm yap3 Su tahlH edilraek uz«ı>e tahkimakomswkös«d0'^lmr» alâln«rlar|wn içnnhaneye gönderilmis4ir. Henö» neticesi den d«h» büyük'bir şMdetle muaheae bildirilmemissle de şimdijne kadar mieder, v e bahsi kap*ftrdnw. de ve kısmen verem hastalığına tutul • Geçenlerde birfcaç gün istirahat için muş bazı hastalann bu tu sayesinde iyiYalovaya gidince îlk icnn alâkadarla • leştikleri kendi ifadelerine atfen söy rm yanında bu bahsi tazelemek oldu lenmektedir. Nitekim, suyu bulan deli Haklısmu, dediler. Yalovanın bu Mehmet AkpınaTİı olup kendisi vferehale gehnesi biziro de en büyük arzu min son devresi sıralannda tzmit hastave emelimizdir. Fakat bugün için memnesine yatınlryor. Doktorlann son muleket dışmda propaganda yapmağa teayenelerini müteakıp ömit kesiliyor ve sebbüs edemeyiz. kardesine teslimen koyüne sevkedili Neden? yor. Kardesi bu suyun yakınında ko • Kale kumandanmm emrine rağmür yakmakta olduğundan deli Mehmem»n top atmıyan çavuşun, kumandanına din ısran üzefine küfeye konmak su «cünkü evvelâ barut yok!» diye ver • retile bu yere getiriliyor Burada bir diği cevan malumunuzdur. Biz de onun hafta içinde deli Mehmet tamamen iyigibi «çünkü ew<elâ hariçten gelectek leşiyor. Halen kardeşile birlikte ormanseyyah ve hastalan yatıracak yerimiz da çalısmaktadır. yok!» diyebiliriz. Yalova herseyden evvel bir sıhhat müessesesidir. Bu itîbarYolun açılması için su basına gitmi«la biz buradan istifade bahsinde îlk öntîm, temas ettiğim hastalann hepsi mice memleketimiz haDnnı düşünmeğe de hastalı^ından geldik'rini ve bir mecburuz. Bu düsüncedeki isabeti siz hafta içinde tamamen iyıleştiklerini ve de takdir edersmîz, zannmdayız. Su halcok yediklrri halde kat'iyyen rahatsız de Yalova gördüğü rağbet neticesi kenlık d'iymadıklannı söylediler. di memleketimiz halknun ihtJyacma ceBu nıinasebetle suyun daha ziyade vap veremiyecek bir mevkide iken na mide hastalığına iyi geldigi kanaati hâsıl olur da hariçten seyyah davet ede »ıl olmakla beraber vereme de kısmen riz? faydası olduğu anlaşılıyor. Ayni zamanYalova kaphcalarmda mevcut dört da su pek fazla müdrirdir » otel bmasiTe paviyonlarda 243 yatağı • rmz var. Bu 243 yatak bugün memle keb'miz haHnnm ihtiyactna dahi kâfj değildir. Bu sene ovle zamanlsft oldu Diyarbekir «Hususî» Avcılar kuki memur ve mustahdemlerhnizm alt • Hibü ülküsünün tahakkuku yolunda git lanndan karyolanm alarak müsterile tikçe mesafe almaktadır. Şimdiye ka rhnize tahsise mecbnr olduk. Kaplıca dar hiçbir disiplin altına girmiyen av • larda yer olup olmadığmı sormadan al'ctlar kuiübe seve seve aza olmakta ve kulübün mevsime göre tertip ettği avlar, avcılan büyuk bir kukançlıkla buraya bağlamaktadır. Yalovada Büyük otel •an vapurile çdnp gelen yolculan a çdkta bırakmamak için banyo dairele • rine, kazmolara yatak yapmak zaruretile karrlasük, * ^biderimize bafc.r: 1931 sen« sinin agustos ayınU 1 1 4 mü>*er»i lan Büyük otelde 1933 senesi r" sunda 2562 müşteri yatmıstar. Bu > kam bu sene daha fazla oknustur. Ge leçek sene de muhakkak artacakbr. Bu vadyet dahilinde memleket difi sövle dursun, memleket içinde bile propaganda ve reklâm yapmağa nasıl cesaret edebiliriz?» Mükâleme sürüp giderken Yalovanın bir baska eksikligi aklrma geldi. Bun • dan evvelki ziyaretlerin intıbalanm ve Yalovaya gidip gelenlerin anlattddanm bir araya tophyarak modern kaph camızda eğlence noksanmın da der hal halli lâzım gelen bir mesele oldu ğunu söyledim. Muhataplaran da ayni fikmie *di ler. Yalovaya gelenler yamız romatizmah hastalar değillerdi. Ziyaretçiler arasmda üç bes günunü sakin bir mu hitte dmlenerek geçirmek Utiyenler de mühim bir yekun tutuyordu. Bir orkestra lâzımdı. Küçük bir sahne yapıp hiç olmazsa haftada bir defa Şehir Tiyat rosu san'at' *'!an getirtflebnirdi. Ma ruf muganni ve muganniyelere konserler verdirmek iyi olurdu. Nihayet mi nimini bir sinema salonu vüeude ge • tirmek t« büyük btr külfet ihtiyarmı i • cap ettirmezdi. mevzu ü^erinde konuşuhırken bahis 'ü, dolasft^ gene yatak azlıgı mese ne dayandı kaldı. 243 yatağın getîrdîği varidat bugimkü masraflan bile kapanmağa kâfi gelmiyor. Evet Ya * lovantn cennet gibi bahceleri var. Fakat yalnız bu eennet gibi bahçelere bakmak için 3S bahcıvan kullanüıyor. Otellerde, lokantalarda, banyo da • irelerinde servis mükemmel. Fakat bu mükemmeliyeti temm için yüze ya kın memur, hademe, garson, ahçı, bulasıkçı, banyocu ve saire istihdarmna mecburiyet var. Hulâsa ancak yatak adedi fazlalasbnlıp varidat coğalhldı • ğı takdirdedir ki Yalovanın eğlence noksanını izale etmek kabü olabile cektir. Yalovada geçirdiğim günler zarfın da gördüklerim bu ilk şeyleri tamamen teyit gün konuşulan eder mahiyette Diyarbekir avcılan kulubunun faaliyeti Bundan on bes gün evvel tertip edilen avcılık bayramında 1200 üve • yik, 40 keklik, iki tavşan vumlarak fa>Tm yeri olarak tesbit edilen Cinali bahçes'ne getirilm's ve 400 den fazla olan davetlilere ikram edilmiştir. Şimdiye kadar ihma] edi'en bu spora nizam veri'mesi ve teknik ellerle idaresi isb'kbal için büyük ümitler vadet mektednr. Türk Yunan ofisinin görüşeceği işler Türk Yunan Ofisinin bu hafta içinde yapacağı rçtîmada Türk Yunan muahedesinin temdidi için müzakere cereyan edecektir. Bundan başka Ofis, Türk • Yunan ta • cirleri arasındaki ticari muamele • lerin tevsi ve teshili için tedbirler alacaktur. oldu. Yalovantn derdi o kadar barizdi ki münevver ve azçok düşünebilen her Yalovaâa Çınar otelı (Lutfen »ahifeyi çevirinis)