Cumhmiym. C e m i y e t i Akvama koyduğumuz namzetlik Yunan gazeteleri hararetli neşriyat yapıyorlar, Çın yarı daimî azalığı gene istiyor Atina 8 (Hususi)Muhalif ve muvafık bütün Atina matbuatı Türkiyenin Cemiyeti Akvam konseyi azası olması lehinde makaleler neşretmekte ve Yu nanistanın bu hususu Akvam Cem:ye • tinde pek hararetli müdafaa edeceğini yazmaktadırlar. yazümış olmamandır. Bu roadde, iki memleketi yakralaştıran ihtiyaçlardan ve samimî hislerden gelen bir vakıanın teyidi olarak gayet tabiî bir tarzda meydana çıkmıştır. Bu ikinci misakın aktinden daha çok evvel Yunan Hariciye Nazırı Cenevrede şunu samimiyetle söyliyebiliyordu: « Türk meslektaşımla olan temas o kadar kuvvetli tesis edilmiştir ki kendi memleketlerimiz namuıa söz aldı ğımız vakit diğeri namuıa da konuşu • yoruz.» TELGRAF HABERLERİ GUN D E B U Dünyaya düzen verecekmiş! ir haftalık yorgunluktan sonra, deniz havası alıp biraz da başımı dinlendireyim diye, cuma günü Boğazın Karadenize açılan noktasına kadar bir yolculuk ettim. Köpruden, vapura bindiğim zaman, erkendi. Güvertede, güneşin kızgın şualanndan uzak, daima tercih ettiğim Anadolu yakasına nazır, tenha bir yer bulup, oturdum. Biraz sonra vapur doldu. Benim de karşımda kanapeye, üç arkadaş, geldiler, yerleştiler. Içlerinden bir tanesi nazan dikkati calipti. Başında limon küfü renginde bir şapka, boynunda yanar doner bir kravat, sırtmda kurşunî alpak bir ce • ket, ayağında çizgili bir pantalon, bir çift bal rengi keten iskarpin, mavi çoraplar vardu tri ve tüyiü parmaklaruua birinde, evvel zaman yapısı bir hakik yüzük, b'leğinde de, konsol saati iri • liğinde, san meşin bilezikli yuvarlak bir saat taşıyordu. tçinde bulunduğumuz vapur kalktı. Suların cereyam, sandal, salapurya, motör gibi engellerin bolluğu, bizimle beraber, ayni saatte, Kadıköy ve Adalar vapurlaruun da hareketi yüzünden, limandan sıyrılmamız tabiatile biraz güç oiuyordu. Karşımdaki adam, sağına soluna bakmdı.. Etrafındakilere işittirecek kadar yüksek bir sesle: Ah! dedi; canına yandığımın. Bunlar da kaptan mı, sanki? 0 ç ay beni şirkete alıp, enspektör yapsaiar, vapurlan saat gibi işletirim. Beş on dakika sonra Kabataş hiza Ianndan geçiyorduk. Herif, gene etraftna bakmdı; bomboş duran timanı kucaklıyacakmış gibi bir iest yaparak: Memleketin ticareti mahvold: yazık! dedi; hele bir iş başma geçsem, üç ayda şurasını doldurmazsam, yuf bana! Kunıçeşme önöne gelmiştik. Adamcağız, kapkara kömür yığınlannın ar kasında matem rengine bürünmüş köhne, öksüz evleri işaret ettî. Gözü kör olsun talihin! dedi; ben şu tstanbula belediye reisi olaydıro, şu canım Boğazı bu ha!de mi bırakır • dun?. Alimallah gül, gülzar ederdim.. Hem de bir seneye varmazdı! Vapur, guvertesinde taşıdığı bu kudretli adamtn mevcudiyetinden bihaber hırçm sulann fizerinde akıp gidiyordu. Herifin yamnda oturanlardan biri bir gazete açtı. O da, nzaktan serlevhaia • n süzüyordu. Birdenbire, sabn tükenmiş gibi bir hareket yaptı. Şu Japonlar da, dedi, amma roötecavu şeyler, yaha! Lâkin, asıl, ben Ruslara içerliyorum. Onlarra yerinde olsam, ben bilirim yapacağımı, Dinim hakkı için, bir haftada, o Japon denilen şımank milleti kıskıvrak ederim! Yeniköy önlerinde, buhrandan bahîs açıldı. Herifin buna karşı da kat'î, şaşmaz tedbirleri vardı. Beni dbleseler, ortalıkta buhran mı kahr?.. Ne yapayım ki, 'ş'er, bütün acemi, toy, naehillerin elinde.. Büyükdereye yanaştık. Herif te arkadaşlarile birlikte kalktı, uzaklaştı. O vapura girerken, benim de tanıdığım yolculardan birine aşnahk etmiştL Dayanamadım, ontm yanına gittun ve memerakla sordum: Kuzum, Allahaşkına, kim bu adam?. Bu mu?. Vallahi adını iyice bümiyonnn. Lâkin bir zamsnlar EvKaf ketebesinden idi. Aczine binaen açığa çıkardılar!. ERCÜMENT EKREM Mektep imtihanlarının H E M NALINA MIHINAJ fena neticeleri 9 eyluü Yazan: Falih Rıfkı V^B «Bu neticelerden en az mes'ul olanların talebeler oldugunu da söylemek lâzım gelir» Mesaje D^itenin başmakalesi Atina 8 (A.A.) Gazeteler, Ha riciye Nazırı M. Maksimosun Türkiyenin Milletler Cemiyeti meclisindeki yarı daimî azalığına namzetl'ğinden mu • zaheret edeceğini ehemmiyetle kaydetmektedir. Falih Rıfkı Bey ikmal başlığı altında bugünkü Hakimiyeti Milliye gazetesine şu makaleyi yazmıştır: «Lise ve ortamektep bakalorya imtihanlarından bu sene pek kötii neticeler alınmış oldugunu biliyo ruz. O zaman ne talebeler, ne d e hocalar kusuru kendi üzerlerine almak utemediler, imtihan usulleri • nin haksız ve yanlış oldugunu ileri sürerek gazetelerde kıyamet ko pardılar. Nihayet ikmal imtihanlanna sıra geldi. Onun da neticelerini çarşamba günkü gazetelerde okuduk. tf • lâs devam etmiştir. Meselâ seksen bir talebeli bir sınıftan ancak do • kuzu muvaffak olabilmiştir. Hemen söyliyelim ki her sene imtihanlarm bu kadar sıkı ve ciddî yapılmasını istemekten başka bir diyeceğimiz yoktur. Biz istatistik bürolanna rakam değil, memlekete liyakatli adam yetiştirmek fikrindeyiz. tstatistik cetvellerinde 81 şe haretnameli göstererek gururlan • maktan fazla 9 hakiki mezunumuz olduğundan emin olmağı tercih e • deriı. Biz memleketin iki büyük derdi oldugunu biliriz. Bu dertlerden biri okumadan şehadetname almak, ikincisi şehadetnameden sonra kitabı kapaoıaktır. O kadar ki damgah şehadetnamenin aramızda neye delâlet ettiği pek haklı olarak sorulabilir. Bu iki dert kolaylıkla ortadan kalkabilir. Okuyan ve bilenlere şehadetname verm«kle bir liyakati mütemadiyen imtihan altında bulundurmakla iki... Bfar genç iltimasla mühendislik şehadetnamesi alabilh*. Fakat şehadetnamenin yoî yaptıği görülmemişth*. Bundan başka her günkü fen terakkilerini takip etmiyen mühendism elindeki fdıadetname d e bir müddet sonra bütün kıymetini kaybetmis olabilir. bir yol mühendisi kendisine vazife verildigi vakit en son usullerle yolu ya • pan mütrıhassıs demektir. Sovyetler beş senelik plâna başladıktan bir müddet sonra, istatistik cetvellerinde rökor kazanmak nr7vesmde olanlarra bizrat davayı nekadar »ksafanış n iki sene evvelki bugünleri dösündükçe her zaman ilâhî bir heyecanla titrerim. On iki se » ne evvel, 26 ağustosun fecri, 30 ağustosun grubu, 9 eylulün sabahı neler gordu nelrr! Afyonkarahisar dağlanmn dumanlı tepelerinde 26 ağustosta, gecenin karanlıklannı yırtan bir şimşek çakmif, bu simşeğin yıldınmı 30 ağustos cksamı, Kızdtaş deresini kızıl ka • na boyamış, sonra Akdeniz kıyuanna doğnı uzanarak 9 rylulde Jzmiri nur içinde bırakmıştı. 15 mayıs 1919 danberi, üç bucuk sene süren kâbuslu bir gecenin bütün sıkmhlan, ıztıraplarile boğulmuş olan İzmir o gün Türk atlannın nal sesleri, Türk süvarilerinin kılıç şakırtılan, Türk borulannin hücum kumandalarile bu uzun kâbustan kurtulmustu. Tatlı tath <sen inbatın selâmladığı tunç yüzlü kahramanlann kanlı sün • güleri Kordonboy!annda panldadığı, geniş parke taşlarının üstünde, Türkün zaferini hazrIıyan toplann zangırda • dığı o gün, İzmi.in kurhıluş günü idi. Dağîiu, byırlar aşarak yıldınm gibi koşup gelen atlann kişnediği, Kadife kalen:n eskî bürcîeri üs'ünd' al sancağın tekrar da'çalandığı o gün tzmi rin ha'âs günü idi. 9 eyl'Vün biiyükîüğünü anlam^k i çin, tasavvuru bile ins^nın dimağıru durduran şu düşünce kâfidir: O gün olmasaydı, bugün îzmir Türk olmıyacaktı, Kadife kaiede yabancı bîr bayrak sallanıp duracaktı. 15 mayu 1919 ve 9 cylul 1922 fle bu iki tarih arasında geçen z?man, ta rihî bir ibret dersidir; bizim için Yu • narhlar için ve Avrupa için... Bizim için: 15 mayıs işgalini meskenetle kabul etmek nrjnleket için bir felâket olmuştur. Siyasette aciz ve meskenett'n daha fena şey olamaz. YunanIjW için: Başkalearmuı siya * setine âlet olmak, baskal'rmn kuw« tine güvenmek suretile girişikn büyük işler fiyasko ile neticelenir. 15 maytf 1919 da Yunanlılan tzmire çıkaranlar 9 eyiul 1922 d<* onlann feci dönüsüne lâkaydane seyirci olmuşlardı. Avrupa içm: 1 urk milleti gibi büyük bir milleti esir ve uşak yasatacaklarmı zanneden siyasfler, burunlaruun ucunu göremîyen kör VA sersemlerdir kl kafalannı yalçm bir kayaya vurmak sure tite akıllarmı başlarma toplamışllnrdn*. • Bu Gc dersten istikbal için ahnaeak büyük ibretler vardır. Çin gene azalık is*iyor Cenevre 8 (A.A.) Çin başmu • Mesaje Daten (Messager d'A rahhası Kotayşi M'lletler Cemiyeti u • tbens) gazeteai başmakalesinde Tiirkmumî kâtipliğine aşağıdaki mektubu Yunan dstluğunnn samimiyetini kay • göndermiştir: dettikten sonra Ankara itilâfnamesin«Milletler Cemiyeti mecl'îine 9 gayde bua müteallik maddeyi zikrederek ridamiî azalık intihabı kaidelerini, axad : yor ki: lık müddetini, ve tekrar intihap usu'ü«Bun'ar basit birer sozden ibaret denü tesbit eden heyeti umumiyenin 15 ğildir. Bu maddeye hususiyet veren, eylul 1926 tarihli karanna tevfikan tatbikını kolay ve zevkli yapan ve münhükumetim'zin tekrar intihap edilebilehasıran ahdî mükellefiyetlerin soğuk ceği yolunda karar verflme^i hususun luğunu üzerinden atan şey bu maddenin daki talebînin heyeti umumiyeye arzını rica ederim.» yalnızca bir mükellefiyet kurmak için İtalya i!e Fransa ittifak mı yaptılar? Fekzip edilen haber Ingil terede hayret uyandırdı Londra 8 (A.A.) ttalya ile Fransa arasında muayyen bir anlaşma veya ittifak yapıidığina dair bir şayia çıkmış ve bu Parisle Roma tarafından tekzip edilmiştir. Son günlerde ttalya ve Fransa hükumetlerinin teşriki mesai edebflmek flıh'mallerini gösteren birçok alâ • metler olmasma rafmen, îngfltere hüfilamıştır. Görünüşe bakıhrsa, tngiltere hükumeti yeni hiçbir anlasma yapılmadığınd«n haberdar edilmiştir. tngiltere diplomasi mehafflî, ttalya ve Fransn hükumetlerinin askeri bir ittifak yapmak niyetinde olmadıklan fikrindedir. Uzak Şarkta neler oluyor? Tokyo 8 (A.A.) Yarıresmî Rengo Ajansının haber aldığına , göre Sovyetler, Vladivostokta dortj denizaltı gemisi yapmaktadırlar. Bu limanda 26 Sovyet harp gemitahşit edilmiş bulunmaktadır. Falih Rıfkı Bey oldugunu görmüşlerdir. Bugün Rusyada işitilen tek te» şudur: Kalite. Fakat bilmiyen mektep nvrunu, i«lemiyen traktör gibi değildir. O, ölünceye kadar şehadetnamesim' hsdik ctmif olan devletten hak istiyea, haylnnp bağıran bir mazlumdur. tse yaramıyan traktör bir köşey? atılabilir. Bir şeha • detnamenin işe yararaadığı ne kendi • sine, hatta ne de baskalarma kabul et> tirflemırz. tdarede ütimas ve inhinar vardır. Kimsesizler sokağa aolmakta dır. tmtihanlardan alınan fena neticekr • den en az mes'ul olanlann talebeler oldugunu da söylenvik lâzım gelir. Hesap bilmiyen genç, lisenin son suufına ka • dar nasıl gelebildi? Coğrafya bilmiyen d'iikanh, Universitenin son sınıflanna kadar nasıl çıkabîldî? Eğer bu genç, mahvolup giden en güzel çagmm he sabını lormağa kalkışırsa, mazur görülmelidir. Ne terbıye sistenunt o koymuştur, ne imtihan ıslahahnı o yapmıştır. Ne de hocasım o tayin etmiştir, Şehadetnameden evvel ve şfhadet namMİrn tonr* liyakat, mpktept» ve Amerikada vaziyet vahimleşiyor Grev genişledikçe kanlı vak'alar artmaktadır Nevyor 8 (A.A.) Mensucat grevi mütemadiyen genişlemekte ve kanlı hâdiseler d e artmaktadır. 500 bin elbise fabrikalan amelesi 1 teşrinievvel tarihi için grev ilânına karar vermiştir. Bu grevin mensucat amelesi grevile alâkası yoktur. Bunlar ücretler azaltılmaksızın iş saatlerinin yüzde nisbetinde azaltılması için M. Ruzvelt tarafından verilen emrin tatbikını istiyorlar. Vaziyet bilhassa cenupta çok va himdir. Patronlar sendikalara da • hil bulunmıyan ameleden gönüllü polis kaydediyorlar ve bunlara yemin verdiriyorlar. Mahallî zabıta buna muvafakat ettnektedir. Asıl kanlı hâdiseler işte bu gönüllü po lislerle grevciler arasında vuku bulmaktadır. Bunlara silâh ta veril mektedir. Amerika iş federasyonu reisi M. Green mensucat grevini tutmak için Amerikada teşkilâta tâbi nekadar işçi varsa icabında seferber edeceğini söylemiştir. Maa • mafih mumaileyh umutnî grev ih timallerini tekzip etmiştir. Diğer taraftan grev komitesi reisi M. Gorman M. Ruzvelt tarafından teşkil olunan komite azasile görüşmüştür. Bu mülâkatta grevcilerle muanzları arasında utnumî bir müzakere açılmasınm görüsüldüğü zannediliyor. Vasington 8 (A.A.) Mensucat grevinin albncı günfî nisbeten sakin geçmiştir. Amerika iş federasyonu reisi, teşki lâta bağh 108 sendikaya greve muzaheret etmelerini emretmiştir. Federas • yon reisi gelecek haftaya bu 108 sen dika reislerini, vaziyeti görüşmek üzere toplanhya davet etmiştir. Vasington 8 (A.A.) Mensucat grevi komitesi re'si M. Gormanla patron teşkflâtı reisi M. Sloan, tavassut komisyonunun üç azası huzurunda karşılaşmayı kabul etmişlerdir. Ayasofya müze oluyor Ankara 8 (Hususî) Ayasof • yanın tamamının Bizans eserlerine ve e»ki âsara mahsus müze haline ve Sultanahmet camisinin de bir kütüpane haline ifrağı kararlaş brılmıştır. mektepten sonra mütemadi imtih*n, serbest iş bumı yapıyor. Devlet t^ bunu yapacakbr. Devl«t, serbest işe kendini kabul ettirmiyecfk olanlann imaret ocağı olmıyacaktv. Davanın şehadetnameye kadar ol?n kısmı Maarif Vekâletinm, şehadetnamedrn sonraki kısmı her ferdin kendi mes'uliyeti altındadır.» Balkan konferansı bu sene toplanamıyacak (Birînci sahîfeden mabat) müspet cevap alınamamıştır. Diğer taraftan Yugoslavya grupile Balkan haf< tası dolayısfle cereyan eden muhabe • reden bu grupun, bu seneki konferansa iştirak etmemek niyetinde oldugunu öğrenmiştik. Alâkadar gruplarla muha • bereden sonra Balkan konferansının beynelmilel parlâmentolar koferansı nın hitamı akabinde 1 teşrinievvelde toplanması riyasetçe tesbit edilmiş ve gruplara tebl<ğ olunmuştu. Yunan grupundan başka, diğer gruplardan bu hususta mutabık olduklanna dair heni'haber gelmemiştir. Bundan istidlâl ederek anlıyomz ki Yugoslavya eski noktai nazarında ıs • rar etmektedir. Bu grupun iştiraki temin olunmadskça Balkan konferansının toplanması düşünülemez. Ümit ediyonnn ki Ce miyeti Akvam içtimaı miinasebetile Cenevrede toplanan dört Pnlkan hü kumeti hariciye nazırlan, konferarsın inikadına dair aralarmda mösterek hir noktai nazar tesbit ederek millî grup • lara bildirirler. Bu cihet eylul nihaye Hnden evvle anlaşılamz. Benim şahsan intıbaım budur ki Balkan konferansmm bu seneki içtimaını tehir etmek zaru reti karşısmda kalacağız. Balkan memleketlerindek) yeni şe rait. Lonferansın faydab ve müspet bir şekilde çalışmasına müsait oluncıya kadar konferans toplanhlarnı tehir etmek, konferansı gruplar arasmdaki nok tai nazar ihtilâflarınm tezadürü i(in bir sahne haline koymamak riaba ihtiyatlı bir hattı hareket olur kanaatındeyün.» Maamafih, Balkan hariciye nazırlarmnı göruşmeleri neticelerine inti/aıen her ihtimale karşı konferan* hazırlık lanna devam edümektedir. Konfe • rans ruznamesi hazırlanmıs ve barlınlmıstır. Bulgarlar, konferans ruznamesine Balkan misakı meselesinın de konulmasmı istemişlerdi. Misak, Balkan hü kuroetleri arasında resmî bir şekîl al* mış olmak itbarile konferans mevzuu yapılmasına îmkân görülmemiş, sadeee Balkan birliği meselesi ruznıtmeye a'nı* mışhr. Bundan başka Bulgarlann mü • zakeresini istedikleri ekalliyetler me • selesi de ruznamede dahil bulunmak • tadır. Arnavutluk grupu, Balkan pftktı dolayısfle konferans faaHyetile hiç alâkadar olmamaktadır. Orta tedrisat kadrosu Ankara 8 (Hususî) Orta tedrisat kadrosu bitmiştir. Bu sene e hemmiyetli tebeddülât yoktur. Yalnız mübrem sebepler dolayisile şehirler arsında kırk, elli muallim nakil ve tayin edilmiştir. Parlâmentolar kongrestne haztrlık Yıldız sarayı rnerasim da>rcsinde toplanacak beynelmilel parlâmentolar konferansı hazırhklan çok hararetlenmiştir. Türk grupu heyeti dün toplan mış ve konferansa gelecek murahhas > lara verilecek ziyafetler ve merasim prosrammı tanzim etmiştir. Hasan Bey bu konferan * etrafında demiştir ki: « Toplanması kat'î olen beynelmilel parlâmentolar konferansutın bürosu aym 20 sinde Cenevreden buraya nakledilecektir. Konferansa ait program tesbit edilmiştir. Yakında neşredilecektîr. Ayın 23 ünde konferans acılack ve eylulün 30 uncu günü mesaisine nihayet ve rilecektir. Şimdiye kadar umumi kâtipüğe ge len malumata nazaran, muhteHf mem leketlerden iştirak edecek konferans azalaruun miktan 300 ü mütecaviz • dir.» Gazetemizin İzmir ve Ege mmtakası mümessilliğine Kasabalı Nevzat Ekrem Bey tayin edilmiştir. Arkadaşımız o havalideki bütün abone ve karüerimizle alâk«> dar olacak, mmtaka hâdiseleri ni muntazaman gazetemize ya zacaktır. Ege mümessilimiz 3azi Osmanpaşa mektebindek hâdise Ankara 8 (Hususî) Gazi Osmanpaşa mektebinin riyaziye imtinanında talebenin toplu olarak kalması nazarı dikkati celbetmiş olup riyaziye mualliminin sualleri yaz • dınrken bir kelimeyi ncksan yaz dırmış olması mevzuubahstır. Bunun için icap eden tahkikatm ya pıldıği anlaşılıyor. IzmrKasaba demiryolu Türk borcu tahvilleri Borsa ve Osmanlı Bankası komiserliğinden: 2487 numaralı kanunla kabul edilen tzmir Kasaba v e temdidi demiryollarınm mübayaasına müteallik mukavelenameye mvistetnit % 7 , 5 faizli 1934 tarihli ikinci sıra Türk borcu tahvilleri Maiiye Vekâletİnin 4/9/1934 ta rihli tahriratı mucibince 5 eylul 934 ten itibaren Borsa kotuna ithal edilmiştir. Romanya Hariciye Nazırı Belgrat 8 (A.A.) Romanya Hariciye Nazm Belgrattan aynlmıştır. Istasyonda Başvekil M. Ouzunoviçle hükumet erkânı ve diğer birçok zevat tarafından selâmlanmıştır. Ithaiât eşyamızdan bir madde daha eksildi Boyacılık ve lâstik sanayünde mühim surette kullanılan karbonat dö kalisyom (tebeşir tozu), şimdiye kadar hariçten ithal edihnekte idi. Son zamanlarda Bursa civannda Orhanelinde bu maddenin tspanya beyazı tabir olunan en iyi cinsi bulunmuş, tahlil raporları da iyi ne ticeler vermiştir. Lâstik ve boya sanayiimiz bu yerli maddeden kullanmağa başladıklanndan ithalât eş • yamızdan bir kalem daha eksilmiş olmaktadır. Muhittin Beye hediye getiren Polonyalı kafile Evvelki gün şehrimize Romanyadan bir yelkenli kayıkla, 19 kişiden mürekkep Polonyalı bir seyyah kafilesi gel • miştir. Seyyahlar Karadrnizde olduk ça müsküiât çekmişlerdir. Bunlar aslen Krakoviden gelmişlerdir ve beraber lerinde Vali Muhittin Beye verflmek üzere Krakovi Belediyo Reismin bir de hediyesi vardır. Seyyahhr bu hafta içinde bir fl'in Vali ve Belediye Reisi Muhittin Bevi ziyaret ederek hediyeyi kendisine ceklerdir. Açıkta kalan 241 muallim Ankara 8 Maarif Vekâleti bütçe darhğı dolayisile açıkta kalan 241 ilkmektep mualliminin yeni den tayinlerile meşgul olmaktadır. Armutlu kaplıcaları ihya olunuyor Ankara 8 Yalovaya 2 saat mesafede bulunan Armutlu kaplıcalannın Maliye namına istimlâki ile burada asrî otel inşası kararlaştırılmıştn. Ispanyada umumî grev başladı Madrit 8 (A.A.) Umumî grev ilân edilmiştir. Bu sabah saat altıda tramvay, tünel memurlarile taksi şoförleri işlerini bırakmak için sendikalanndan emir almışlar ve bu emre derhal itaat etmişlerdir. Ga • zete mürettipleri de ayni emri al mışlardır. Gaztelerin çikmıyacağı zannediliyor. Hükumetin tehlike hali ilân etmesi muhtemeldir. Selânik panayırına gönderilen nümuneler Resmen iştirak etmekte oldu ğumuz Selânik panayırına tstanbul ticaret mmtakasından gönderile cek nümuneler yola çıkarılmıştır. Panayıra İstanbuldan nohut, kuş • yemi mercimek, bakla, kendir to humu, pamuk tohumu, keten to • humu, tiftik, yapak, keçi kılı, arpa, buğday nümuneleri gönderilmektedir. Mm. Çaldarisin bir cemilesi Yunan Başvekili M. Çaldarisin refikalan Madam Lina Çaldarisin Gümülcine Umitspor yurdu Türk gençliği muaveneti içtimaiye şube•ini himayelerine aldıği Trakya gazeteleriode okunoauştur. M. Vervze'os Atinaya döndli | Atina 8 (Hususî ) M. Venizelos bugün oğleden sonra avdet eylemiştir. En Sıhhi sofra suyudur