16 Ağustos 1934 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

16 Ağustos 1934 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Beklediği Aşk Edebi roman Yazan: PERÎHAN ÖMER 34 Ne o, gene nîye bakıştmiz J Aman gözünüzün önüne getioyle?.. Yoksa gene bir şey mi oldu?.. rin, Sedat Beyin koca elinde ufacık Ne olacak yenge?.. Birşey yok. bir kahve kaşığı, içinde birkaç damla şurup. Ağzını açmış, üstüne ba Ne bileyim ben, olsa da söy şına dökülmesin diye titriyerek, ağlemezsiniz ki, her şeyiniz benden zma götürüyor, dudaklarını sıkarak, gizli. bir yutkunuyor, bir de elme bakı • Doktora dönerek dert yandıs yor, kaşık yok, hepsini beraber Zavallı yavrucuğum. Geceleri yutmuş. neler geçiriyormuş ta benden sak A... Maazallah ndamı yam ladılar. Aman uyuyor, uyuyor, gelyam yaptı. Ayol adamcağızın ka me, şimdi uyanır, diye beni hep kaşıklan, çatallan yuttuğunu ne zapılardan çevirdiler. Ne bileyim ben man gördün?.. <Je inanıyordum. Zaten başımda aSıtkı Necati Bey gülerek kalktiı kıl kalmamıştı ki serseme dönmüş Bana müsaade.. dedi. tiim, Allah eksikliğini göstertnesin, Naciye Hanımefendi itkaz etti. bey malum, çocuktan beter; dert Olmaz artık bu akşam bırakanlamaz, o gün, Birgenin bayılmamam, yetneği, hep beraber yeriz, sına sinirlenmis, biraz çarpmtı yapbeye de biraz nasihat edersiniz. nıış, artık o çarpmtının sonu gelmeSize pek emniyeti vardır, belki bidi. «Bende kalp hastalığı var, öl • raz düzelir. düm, öleceğim» diye beni bir daki Beyefendiyi ben başka bir gün ka yanından ayıtmak istemedi. Bigörürüm. Fakat bu akşam, maale raz Birgenin yanına insem, aman sef imkânsız, buradan çıkınca doğefendim, bana bir yapmadığını birakmaz. «Hanım, haninı, kizın daha ru bir hastaya gideceğim, gece için de arkadşlara söz verdim. gepgenç, her şeye dayamr, hem oNaciye Hanımefendi, hürmetle mmki sinir, sinîrden adam ölmez. önünde igilen doktora elini uzatır» Ama betıîm gibi kalp hastalığı o • kent hınca, hınkkadak bir dakikada gi Siz hep söyle yaparsınız za • der> diye barbar bağırırdı. ten, dedi. SemiramU gülerek söylendi: Doktor kapıdan çıkar çikmaz da Amcam küçiiklüğümdenberi: cKızmethe başladı. sen ne <egoist> sin, nerden böyle Ne kibar, ne nazik adam, hem cıktın? Anan kendinden ziyade etböyle zeki adamlarm iyiıi pek azrafını düşünürdü. Baban desen ha dır. Bunun, üstelik melek gibi de bir keza. Sen nasıl böyle oldun?> diye ahlâkı var. Allah nekadar meziyet merak ederdi de kendi bir türlü akvarsa bu adama vermiş. Ima gelmezdi. Demek ben amcama Evet güzellikten başka, biraz eekmişim. ondan da verseydi pek iyi olurdu. O zamana kadar setinl çıkarmı Sen kimseyi beğenme de ne yan Birge Uyan etti. olursa olsun. Bakalım kime vara Aman Semi hep kendine ifticaksın?.. Eyvah lâkmlıya daldım ra edersin! Sen babama benzer mida unuttum. Bey bana portakal *in?.. O babam ki beni merak etmek, peltesi yap dediydi. Bak gördün mü bana bakmak değil, antıemi bile şimdi ne yapacağım? yanıma göndermek istememiş. Hal Ahçıya »öyleyin hemen pişirbuki sen beniml« beraber bu odaya sin. kapandın, kendini harap ettm, bir Aman Semî, bilmez gibi »öyde egositim diyorsun. Iüyorsun, hiç ahçımn pişirdiği pel Sahi zavallı Semicik, az çır • teyi yer mi?.. pmmadı. Sedat ta doğrusu iyi koca imiş, adamcağız işini bitirir bitirmex buraya koştu; hastabakicıhk «tti. lckiden hiç hoşlanmıyan adam, hep derdinden kederinden sarhoş oluncıya kadar içtiği akşamlar oldn. Hoş ben görmedim ya, O hmzır gece cadısi Emine anlatıyor. Yezidî erken yatmağa bir türlü ahştıra • madım. llle ber işi gece yapacak, sonra sabah dokuzlara, onlara kadar u yuyacak. Seminramis sordut Sedat Beyin içtiğini o mu görmüş?.. Evet, geceyarılan aşağı inip, güç yürüyecek bir hale gelinciye kadar içiyormuş. Emine: «A • raan hanımefendi, Sedat Beyefendi ne üzüldü, ne üzüldü> diyip duruyor. Sahi doktor onu da merak ediyorum. Koca adam iki ayda eriyi • verdi, bir deri bir kemik kaldı. Geçen gece sofrada dikkat ettkn. Lokmalan, aanki içi iğneli imiş te boğazına batıyormuş gibi zor yutuyor. Hiç iştihası yok. Ona da bir iştiha ilâcı •erseniz. Semiramis gülerek söylendi: Aman yenge, neler aklmıza gelir. Niye? Bunda akla gelmiye • cek ne var?.. Koca adam cılız çocuklar gibî iştiha ilâcı ahr mı?« A... Deli kıza bakın, hasta olursa, iştihası olmazsa niye alma sra?.. Tuhaf şey, ahçınm pişirdiği yemekleri yiyor da pelteyi niye yemiyor?.. Benim pişirdiğfaı! "beğeniyor, ahçınınkini »evmiyor. Dur gidip bir bakayım, belki Yetiştiririm. tki arkadaş yalnız kahnca, Birge geniş bir nefes aldı. Of!.. dedi. tnsan, sinirli olunca hiçbirşeye tahammül edemiyor. Ak»i gibi beş dakika da yalnız kalamıyorum. Hele annem beni çok sıkıyor, onu üzmemek İçin neş'eli görünmege çahşiyorum. Çok yoruluyorutn. Ağlamak isterken gülmeğe çabalamak pek güç oluyor. Ya, küçük hanım annenizle sizin aranızda neler çektim? Bir de bana sor. Sen durmaz, taçmalarsın, annen odandan dışan çıkmak istemez. Ortada, az daha ben de sapntıyordum. AHahtan imdada baba • nın çarpıntısı yetişti. Kadıncağız daha odadan içeri girer girmez, «aman yenge adamın kalbi var. Yalnız bırakmağa gelmez. Görüyor • sunuz Birgenin bir şeysi yok. Hem biz yanındayız» diye başlardım. Birge içmi çekerek, zavallı anneciğim, dedi. Ve biraz düşündükten sonra çekinerek sordu: Semi, Sedat ne yapıyordu? (Mabadi var) Sana birsey söylemedî mi? Almanya ile halledilen bîr pürüz Ihracatımıza döviz müsaadesi verilecek Almanya, kontenjan kararnamesile, 931 ithalâtı esas olmak üzere, ithalâta ait döviz musaadesini, emtia kıymet • Ierînin yüzde ellisi nisbetinde olarak tahdît etmiştî. Bundan başka 5000 marktan yukarı döviz müsaadesi verflmesi de Berlindeki döviz merkezlerraden istizan edilmesine mütevakkıf buIunuyordu. Almanyaya îhracat yapan tacirlerimiz için çok müskulâti mucip olan ve ihraç edilmiş mallarm bedelle» rinm muhnn bir kısmmm memlekeb* • mize getîrilemeınesine meydan veren bn vaziyet Turkofisin teşebbusatı uze • rîne düzelt'lmiştir. Ahnan hükumeti, Türkiyeden Almanyaya ihraç edüen mallarm bedeli ne olursa olsun tamamen döviz mosaa • desi verileceğini gümriiklerme ve diğer alâkadar makamlara teblig etmistîr. Artık tacirlerin ihraç etfa'kleri mallarm bedelini, hiçbir tabdide tâbi tutul madan alacaklan, dün îstanbu! Tica • ret Odasına telgrafla bndirilmistir. f Garip bir vaziyet! tan çekinmektedir. Buzhane sahipleri, bu gayritabiî vaziyetin düzeltilmesi için hükumetin müdahalesini temin etmek üzere tesebbüsatta bulunulmasmı Odaya teklif etmişlerdir. Teklifn esası şudur: Hükumet mevcut buzhanelerden bir kısmını mubayaa suretile tahdide tâbi tutmalı ve kapatmalıdır. Fakat bu tahdit yanm mflyon liraya mütevakkıftır.» Dîğer taraftan Oda idare heyeHnden Kara Osmanzade Suat Bey, buzhanelerin iş azlığı dolayısile fiatlerini yükseltmelerine itiraz ederek dentstir ki: € Hükumet, (tzror Kasaba) şimendifer hathnı devir aldıktan sonra yolcu fiatlerini yüzde elli nisbetinde indirdiği halde varidat azalmamış, bi • lakîs artmıshr. Bhçok tacirler, buzhanelerin pahalıiıgı yüzünden mallarmı başka şeratt altında mi'hafazaya uğraşmağı tercih edivorlar. FurLaneler fi • atleri indiriı^er«e daha iyi vazivete gelecek'erine süphe yoktur. Bu isin hükumetnn müc?nhale;:!e değil, alâkadarla rra ticarî bir zîhniyetle hareket KmeIerile haTIedilebiIeceeî kanaatindeyim.» İktısat İşleri RADYO ^ EıksamJd prograjp j Buzhaneler, fiat çok pahalı olduğu halde le yüzd< 50 zarar etmektelermiş! tstanbul buzhaneleri hakkındaki şi > kâyetler üzerine tetkikat yapan komisyonun raporu dün Ticaret Odası idare heyetmde görüsülmüstür. Heyet rapora hiç bir mutalea ilâve etmeden Oda meclisme tevdi etmegi kararlaşarmısbr. Rapor Oda meclistnde tetkik edü • dncten »onra tkfasat Vekâletine gön derümesi muhtemeldb*. İdare heyeti raporda sadece vazi • yeti oldugu gibi kaydetmekle iktifa etvriş ve hulâsaten »u noktalar bahse mevzu olmuştur: «tstanbulda mevrut altı buzhaneden ikisi buhran yüzünden kapanmutır. Bu vaziyet, buzhane sahipleri arasrnds bir anla«ma üe husule geldiğinden, kapa • nan müessese sahipleri, diğerlerinden pr;m almaktadırlar. Buzhanelerin *iatleri çok pahaıldır. Fakat buna rağ men buzhane sahipleri yüzde 4050 kadar zarar etmekted'Vler. Bunun se bebi buzhanelere sevkedîien tuccar emtias'nm çok azalmasıdır. B'ihassa fiatlerin yüksekliri dolavî sHe tuccar burhanelere mal kovmak . (Birinci tahifeden mabat) herhangi bir dairesmde de her zaman görülen ahvaldendir. Bir köylii boğazına kaçan yılanla uğraşırken öldü MersLn Burada zavallı bir a damm ölümile neticelenen çok garip köylü çayirda ot biçerken uykusu gelerek yatmış, bir aralık nefesi kesilerek uyanmışhr. Gördüğü şey çok korkunctur. Ufak bir yılan ağzından girmiş, baş tarafı boğazına kadar ilerlemiştir. Zavallı adam carhav lile yılanı rutarak geri çekmeğe başIamış, fakat boğazı tıkandığı için nefesi kesilerek ölmüştür. Yılan da köylünün elinde ölmüştür. bir vak'a olmuştur. Abduiiah ath bir j/laarıf V e k ı h n ı n b e y a n a t Liman ve rıhtım işleri bir elden idare edilecek (Birinci tahifeden mabat) nmdan Kara Osmanzade Suat Bey dün bir muharririmize demiştir ki: * Liman ve rıhtım idareleri birleştirildikten sonra tstanbul Ii maıunın inkişafı daha kolayhkla mümkün olacaktır. Kömür depolarının şimdiki yerlerinde kalması doğru değildir. Çünkü Bogaziçindeki su cereyanları, nakliye masraflarını arttırmaktadır. Bu cfhet, yapılan tetkikat ve hesabatla meydana çıkmıştır. Maamafih kömür depolarını limandan çıkarmamalıdır. Bu depolara en müsait yer, Sirkecide şimendifer lerin manevra sahasıdır. Bu geniş sahada, şimendiferle • rin manevra yapmalanna hiç liizum yoktur. Buradan kömür depolan için istifade edilmeli, şimendifer lerin manevraları Yedikuleye nakloIunmaİKİır. Zaten şehir plânile alâkadar mütehassıslar da Sirkeci garının şehirden uzaklaştırılmasına Iüzum göstermişlerdir. Rıhtım idaresüe liman idaresinin birleştirilmesi liman hiz> metlerini ve kömür fiatlerini de ucuzlatacakbr.» sinde kalan Abidin Bey öğleden sonra Dolmabahçe sarayuıa giderek Dil Kurultayı işlerile geç vakte kadar meş • gul olmrştur. Vekil Bey bugün saat on birde Üniversiteye gelerek Universite profesör ve doçentlerini kabul edecektir. Ecnebi profesörler Ecnebi profesörlerin hariçte iş yapabilmeleri ancak aktettikleri mukave • lelere bağlıdn*. Eger mukavelelerinde hariçte iş yapmalanna dair sarahat varsa o suretle hareket edecekler, yoksa bütün mesailermi Üniversiteye hasretmeğe mecbur tutulacaklardır. Doçentlerîn maaşlart Doçentlerin maaşı diye ortada bir mesele voktur ve mevzubahs ta ola • maz. Z:ra doçentler de memurdur lar. Nasıl dekanlar, ordinaryüsler îçin muayyen bir maas konulmuşsa onlara da münasip görülen miktar aynlnustır. Binaenaleyh biz (doçentlerin maaşı meselesi) diye birsey tanımıyoruz.» Maarif Vekili Abidin Bey dun saat onda Maarif idaresme pelerek öjleve kadar mesgul olmuştur. Vokil Bey bütün daireyi gezmîs. memurların mesa fleri ve maarif îJeri hakkında Haydar Beyden izahat alnvştır. Velril Bey bîr müddet Haydar Bevin odasında kalarak bazı ziyaretler kabul etm<şHr. Ondan sonra müfettişlik da'resme geç nvş ve müfettişlerle maarif işleri hakkında görüşmüştür. Haber aldığımıza göre Vekil Bey Maarif dairesini dar ve tamire muh taç bulmuştur. Bma, uzun muddettir tatnir görmemiştir. Duvarlar ve sair kısımlar dökük bir haldedir. Saat yanma kadar Maarif idare • r Yeni eserler Erciyeş Kayserisi ve tarihine bir bakış tSTANBUL: 18,30 plâk neşriyatı 19,20 AJans ha berleri . 19,30 Turk musikl neşriyatı? (Kemal Niyazi, Azmı Beyler ve Hayrıye, Müzeyyen Hanımlar) 21 Selim 8ırn Bey tarafından konferans 21,30 Nurullah Şevket Bey tarafından taganni ve studyo orkestrası. VÎYANA: 17 20 çocukların zamanı 17,46 tagann' ve piyano kcnseri . 18,15 kısa blrkaç mu. sahabe 18,55 gramofonla İkindi kon seri 20,30 haftanm hikâyelerl 21 ta. gannl ve orkestra konserl . 21,55 on dakikalık eğlence 22,05 konserin devamı. 22,50 piyano ve keman konserl 23,35 haberler 23,55 gece konserl. VARŞOVA: 17,05 hafıf musikı konseri 18,05 gra. mcfon 18,20 solıstlerin konseri . 19,05 musahabe 19,20 Sevil berberl: Piyes 20.20 oda musıkisl . 21,07 tiyatro haber leri 2117 gramofonla hafıf musikl par. çalan 22 07 koy gençleri İçin neşriyat 22,17 Lembergden nakll 23,05 musahabe. 23,20 dans havalan. BUDAPESTE: 17.05 masallar . 18 05 musahabe 13,44 Toll Çingene crkestrası 19,35 ameleye ait neşriyat 20,05 keman konserl . 30,50 ecnebi memleketlerine ait haberler 21,05 eğlenceli musiki neşriyatı 21,50 haber. ler 22.15 gramofon . 23,10 opera orkettrasınm konseri 24,35 dans havalan. PRAG: 18 50 ziraî musahabe . 19 gramofon 19,05 ameleye ait neşriyat 19,15 •lraan. ca neşriyat 20,15 çocuklara mansng ma« siki havalan • 20,40 konferana . 20,35 Bründen nakll . 22,05 radyo orkestrasınU konserl 23,05 haberler 23,20 salon orkestrasının konserl. BERLİN: 17.05 ikindi konseri . 19.10 İM musa 1 habe . 20,05 konser: Şubertln eserlerl 20,35 spor haberlerl 21.05 haberler 21,15 radyo sergislne ait neşriyat 22,05 İtalya ve Almanya arasmda mübadele konserl » 23 25 haberler 23,55 Serenat musikial , 1,05 eğlenceli musikl neşriyatı. BRESLAV: 17,05 ikindi konserl 18,40 anneîerle musahabe 20,05 akşam musiklsl 20 5S radyo sergisine ait neşriyat . 21,09 kıs* haberler . 2115 radyo sergislne att n«Ş« riyatın devamı 22 05 radyo orkestrasının konseri 23,05 spor haberlerl . 23,25 haberler 23,50 dans havalan. Kayseri Erkek lisesi fransızca muallimi Kara Mehmet Ağazade Kemalettin Beyin uzun bir tetkik ve tetebbü mahsulü olarak meydana çıkardığı bu eser, ayni zamanda Kayseri matbaasında ilk basılmış olan kitaptır. Ana yurdumuzun en değerli köşelerinden biri olan Kayserinin tarmini, coğrafyasmı, bütün eski ve yeni abidelerini bize öğretmek itibarile büyük bir kıymeti haiz olan bu eser, bol resimlerle de süslen • miştir. Bu kitaptan öğrendiğimize göre, ilk Türk Tıbbiye mektebi bundan sekiz yüz yıl kadar evvel Kayseri • de tesis olunmuş, ecdadımız bulu nan Etilerin medeniyeti de Kayseri civannda geniş bir inikşaf sahası buhmıştur. Kemalettin Beyin eserinin mühim bir kısmı bu medeniyete ait, o havalide kesfolunan âsara hasredilmiştir. Bu degerli kitabı, her ciddî kütüpane kendine mal etmelidir. (CBiz asrî olaca&z)) Bursada üç sarhoşun yaptıgı rezalet Bursa (Hususî) Burada çoW garip bir hâdise olmuştur. tki ka dınla bu kadınlardan birinin ko cası olan bir erkek evlerinde yanmşar kilo rakı içtikten sonra sokafa çikmışlar, hükumet önüne geldik • leri sırada pek fena halde rahof olduklannı gören zabıta tarafından polis müdiriyetine götürülmüşler • dir. Üç sarhoş müdiriyete girinc« polislerle komiserlerin üzerine nü • cum ederek tecavüzlere başlamış • lardır. Bittabi zabıta bu tecavüze karşı koymuş fakat sarhoşlar bu sefer d' merkezin camlarını kırmaga baş • lamışlardır» Cam kırılması sırasında sarhoşların elleri ve kolları da kesümiştir. ) Bütün bu teeavüzler devam ederken sarhoşlar bağıra bagira: ( Cumhuriyet devrinde herkes istediğini yapmakta serbest değil mi? Biz de herkes gibi egleniyo • ruz. Şimdi Tophane bahçesine gi • deceğiz, biz de asrî olacağız) gibi hezeyanlarda bulunmuşlardır. Vak'adan haberdar olan Müd • deiumumî muavini Ferit Beyle ta» bibi adli lzzet Bey derhal merkez« gitmişler ve bu manzarayi aynen müşahede ederek bir zabıt varaka» sile vaziyeti tesbit etmişlerdir. Mütecaviz iki kadınla bir erkek Müddeiumumilikçe tevkif »dihnr Ierdir. Mu,a Beledıyeü 7 Gün Bu guzel mecmuanın 75 lncl sayısı çıfetı. Tevfik Fıkrefin enfes bir büstu U« süs lenen kapağı kadar lçlnln yazılan da guzeldlr Bvmlar arasmda Hikmet Feıidunun Âşiyanda, Tevfik Fikretin zevcesl Nazlre Hanımla ve Nacl Sadnllahın M. Zekeriyya İle yaptıgı röportajlar çok değerlidir. Ahmet Reflk Beyin «Kınalıada», Ser. met Muhtar Beyin «Kerlme Hanımm yedl doşeği» serlevhasını taşıyan yazılan da Yedi Günün kıymetli mundericatı a n . sındadır. Yedl Günün <Cemal Paşanın son günlerl> ne dair resımlerile blrllkte neçret tiği yazılar da yakm tarihin en şayanl dlk kat vukuatmı hulâsa etmektedir. Profesyonel güreşlere yarın Taksimde başlanıyor HAFTA Her sayısı daha güzel çıkan <Hafta» yı 19 uncu sayısında her türlü ümldin üs tünde bir mükemmeliyette bulduk Fıkralan, mevzulan, reslmlerl harlkulâdedır. Nafıa makinesi, çıplaklık davası, gençlik ne lstlyor, Ölülerin kesildiğî, doğrandığı morg nasıl bir yerdir?, Talât Paşayı nasıl öldürdüler?, Kadmlan saçlan ve sabır. ları, ağrısız doğum kabil midir?, İstan . buldan Marsilyaya üç tonluk kaçak, hlkâye, roman ve son decere güzel fotoğraf müsabakası İle elli büyük, küçük renkll resim. Buna muakbil fiatl 7,5 kuruş .. Bugünden itibaren' MILLI I 24 Istanbulda ilk defa SINEMADA VAHŞI ORMANLAR ESRARI KISIM T E K M İ L İ BIRDEN Kemali muvaffakıyetle devam ediyor Posta Telgraf ve Telefon Binalar ve Levazım Müdürlüğünden: Bir muhasip iş arayo Usulu muzaafa kuvvetle asma ve mükemrnel fransızca bı'Krhn. öğleden evvel ve yahut sonra çalışahilirim. Adres: Bahçekapı Cermanya han No. 14 tahriren miiracaat. Fabrîîtamîz Varnon pil ihtiyaci için 600 adet kuru pil, 2500 adet Varnon pil kadehi, 4000 kilo grafit, 500,000 adet boncuk ve ambar ihtiyac için de 5000 kilo nisadır ayn ayn, fennî ve idarî şartname> leri dahilinde pazarlıkla mubayaa olunacaktır. Talip olanların 5/ 9/934 tarihine musadif çarşamba günü saat 14 te Beyoğlunda bulunan Mddürlüğümüz Mubayaatt Komisyonuna % 7,5 teminatı mu T«kkate!erile birlikte müracaatleri ve şartnameyi hergün kalemden alabilecekleri ilâa olunur. (4761) Şehrimizde bulunan profesyonel güreşçiler dün, müsabakalarm yaplıacağı Taksim stadyomunda bir gösteriş yapnuşlardır. Müsabakalara yarm saat 4 te başlanacaktnr. Yann on iki güreş yapı • Iacaktır. Müteakıp müsabakalar geceleri stadyomda açık havada icra cdüe cektir. Seyiralerin müsabakalan lâyı • kfle takip edebilmeleri için büyük mikyasta elektrik tertibab yapılmıştır. Gü • reşleruı bir kısmı serbest, bir kısım da grko romen olarak yapılacaktır. Bizim profesyonel güreşcilerden bir. çoğu serbest güreşlere girec»klerdir. Güreşleri Türk hakomleri idare edecektir. Müsabakalan girecek pehlivanlarttan bir kumt ekzerriaten evvel fahrim ttadyomunda Balkan olimpiyadma gidecek atletlerimiz I / HEDENSA * Basurdan ameliyatsız kurtanr, me meleri mahveder. kanı, ağnlan keser. Balkan olimpiyadının bu sene Zağrepte yapılacağını yazmıştık. Bu müsaba kalara iştirak edecek olan atlet kafilemiz 22 ağustosta hareket ede cektir. Balkan oyunlarının ilk günü 26 ağustos, ikinci günü 1 eylul;, son RÜriü ise 3 eyluldür. Atletizm Federasyonu bu müsabakalara iştirak edecek atlet kafi • lesini şu şekilde tesbit etmiştnr: Mehmet Ali, Raif, ömer Besim, Veysi, İrfan, Sedat, Polyos, Karakaş, Mufahham, Teohar.idis, Fethi, Semih, Selim, Haydar, Hakkı, Ziyadan ibaret olırp kafileye iki at • let d"aha ilâve edilecektir. ehipTıyaîrosu 168 934 perşerobe günü akşamt Saat 21 de OPERET KOKTEYL Yazan: Ekretn Reşit BesteliyenCemal Re$it tstanbul, Bebek ve Şişli cihetleri tramva\lan yolcular için tetnın edilmiştir. İINİ SERBEST RUHLAR ili: Kartgab Norma Şeret ilaveten. Dıinya haberleri Üsküdar HÂLE Sinemasında

Bu sayıdan diğer sayfalar: