Camhmiyei =• 2 Ağustos Bekledîği Aşk Edebı roman Yazan: 21 ,PERIHAN ÖMER Hangimiz biribirimizden iyi, ve yahut fenayız?.. Hepimizin zâfla • rırorz var, belki bu zâflar biraz değişiktir. Fakat bunlara el uzatıhnca hep ayni oluruz. Meselâ senin askına, benim gururuma ihtimal bir diğerüıin servetine el uzatıhnca, ortaya bir canavar çıkar, evet sen de, ben de, öteki de, öbürü de da • marlanmıza basılınca, işimize gelmeyince canavarlaşırız. Size küçüklüğümüzde mekteplerde anlattık • ları gibi iyi insan var mıdır, zannediyorsun? tyiliği kimi cennete gitmek, kimi etrafı tarafından sevilmek, takdir ediltnek, kimi de kar • şısmdakilerin ıstrrabında kendisi ninkileri unutmak, zevk almak için yapar. Bütün bunları düşünmiyen, aldırmıyan, insana da fena, hissiz denilir. öyle deme, Semi, dünyada ne iyi iıuanlar vardır. Meselâ sen, mektepte sana melek derlerdi. Bahçede hepimiz sıçrıyarak koşarken, sen karıncalan ezmemek için yerlere bakarak yavaş yavaş yürürdün. Sana doğru açı lan hiçbir dilenci avcunu doldur • madan geçmezdin. Sevdiğin biri hasta olduğu zaman sabaha kadar "uyumaz, ağlardın, çünkü, o zaman mes'uttun, her şeytn vardı. Para, gençlik, güzellik, sıhhat, rahat... Hersey, herşey... Böyle olunca ta • biî giinah yapmaktan çekinir, saadetinin daina olması için dua eden dilencinin avcunu doldurarak çe • nesini büsbütün açar, biraz üzülmek zevkini de başkalarmda tatmin e • derdin. Ah Birge, başkalannm zavaüı • liğı iç;n gözyaşı dökebilmek ne büyük saadettir. Birge anlamadan gülümsedi. Pek işine geltniyen bu mevzuu değiş • ttrmek için: Semi, dedi. Haberin var mı?.. Bizhn Viyali belki büyük babası yerinde bir ihtiyar seviyormuş. Sözde evleneceklermiş, Ne gülünç de • fil mi?.. Neden?.. Neden olacak, torumı yerin • de bir kızı sevmek gülünç değil mi?. Semiramis dalgın dalgın başını salladı. Derinden gelen bir sesle: Göz güzel gordüğü her şey den hoşlanır, kalp çarptığı müd • detçe sevebilir, aşk mantıkla 61 • saydı, ona aşk değil, sadece saadet denilmek lâzım gelirdi, dedi. Birgenin artık içi sıkılmağa başlamıştı. Omuzlarını kaldırarak söylendi: Aman Semi, bugün sıkıcı bir kitap gibi konuşuyorsun, sana ne oldu?.. Hiç, yalnızhk insanı düşündüriiyor. fazla düşünmek te sıkıyor, ve sıkıcı y*pıyor. Neş'eli olmak ve etrafı meşgul edebilmek için, az düsünmek, çok söyletnek lâzım, emin ol, bugün bir yabancınm yanında olsaydım 'htimal bir kelime bile söylemzedim. Almnı sıktı, ve değişen bir sesle ilâve etli: Eğlenmeğe fhtiyacım var, muhakkak biraz zevk lâzım, ne yap malı?... Birden gülümsedi, gözünün önüne j>embe bir yüz gelmişti, hemen telefonu yakaladı, birkaç numara çevirdi, ve uzuo müddet bekletneden konuşmapa başladı: « Necdet sen misin?.. Beni her zamanki yerde bekle geliyorum.> Telefcnu kapadı. Birgeye gülerek sağ gözünü kırptı ve uçar gibi odadan çıktı. Koridorda odasına doğru kosarken hizmetçi kızla karsılastı. Acele tenbih etti: Hemen şoföre söyle, otomo • bili bazırlasın, ama kendisine ihti • yacım yok, ben kullanacağım. Yolunu değiştirdi, merdivenleri inmeğe baslıyan kızın arkasmdan bakarken düşündü, bu hafta ikinci defadır onu çağırı • yorum, yoksa sevmeğe mi baş • ladım?.. Hayır sevsem, kıymet versem, onu çağırmak kibrime doku nur, Demi görmek için, çıldırdığını, ıstırap çektiğini, yalvardığını isterim. Halbuki Necdeti içim sıkıldığı rim. Halbuki Necdeti içim sı • kıldığı zamanlar arıyorum. Ve sen bir hava çalmak için pi • yanotnun kapağını açmakta neka • dar tereddüt etmezsem, onu çagır • makta da o kadar tereddüt etmi • yorum. Dalgın bir hareketle döndü, yü rümeğe başladı. Içinde düşüncelerine tamamile zıt bir his vardı. Kalbi tatlı, tatlı çarpıyor, göğsünde ha • fif bir baygınlık dolaşıyordu. Gö • zünün önüne, gene o pembe yüz geldi, bu yüzde yalvaran bh* mana vardı. Sanki, «ben seninim, istedi • ğini yap, yalnız bana acı!» diyordu. Semiramis bir saniye gözlerini kapadı. Dudaklarında titrek bir te bessüm dolaştı, gayriihtiyarî: Benim küçücüğüm, dedi. A • şağı yukarı, ayni dakikalarda Necdet te Semiramisi düşünüyordu. îçinde coşarak geçen bir sevinç hissetti. Yavaş yavaş genç kızın kendini sevdiğine kanaat getiriyordu, ken u* kendine: öyle ya, diyordu, Eğer beni sevmese, ne diye gitgtde daha sık görmek ihtiyacını hjssedecek?.. Demek seviyor... Semiramis beni seviyor.. öyle ise ne diye bana bu kadar eziyet çektirdi?.. Görür o!.. Necdet sevildiğini düşünüyor • ken sevdiğini unutmuştu. Zaten tecrübesiz bir gencin, en yanhş hareket ettiği sevildiğine kanaat getirdiği zamanlardır. Necdetin de seviliyorum dediği dakikada, birden hisleri değişmiş, o zamana kadar her arzusuna boyun büktüğü genç kıza karçı içinde saklanan hiddet dişlerini göstererek fırlamıştı (Mabadi var) Vatpurlarla yapîîân ipek kaçakçılığı Dün bir hanımla üç erkek yakalandı ' i Dün limanumzâ gelen' Romany* bandıraiı f*feases~Slatyâ"^~vapuru yoıcularınaan Buigar tebaalı Isak Ülzarkta namındaıti şahıs beş kıio ipekli kumaşı kaçırmak isterken yakaıanmıştır. Isak Olzarida yakala narak evrakiie beı. aber muhakeme edilmek üzere Ihtısas mahkemesıne verilmiştir. T ü r k s i g a r a 1 a rı /A ^ . ' Iktısat îşleri RADYO ( orogram j 17,45 piyano ve taganni konseri 18.25 iki kısa musahabe . 18,55 gramofonla ikindl konseri . 19,35 İki musahabe 20,35 haftanın tefrikası 21,05 piyano konsert22 taganni konseri . 23 35 akşam haber leri . 24.05 orkestra konseri 1,05 gramofonla gece konserl. VARSOVA: 18.20 eğlenceli muslki neşriyatı 19.20 plyes 20.05 muhtelif 20.25 kofekonser havalan . 20.55 spor, muhtelif 21.17 hafif musiki konseri 22 17 taganni halk konseri . 23,20 dans havaları, kafekonser musikisi. BUDAPESTE. 17,05 sıhhl musahabe . 17 50 haberler 18 05 piyano konseri > 18 45 musahabe • 18 20 dans havalan . 20,05 musahabe 20.40 opera orkestrasmm konseri . 2115 Çingene orkestrası 23 05 haberler 23,25 gramofon 24,05 konser. PRAG: 18 45 haberler. ziraat, pramofon 19 05 ameleye ait neşriyat 19.15 almanca neş. rlyat 19.25 ziraat 20 almanca haber ler 20 40 konferans 20 55 italvanca halk sarkiları . 21,15 Bründen nakil BELGRAT: 19 35 piyano konseri 20,15 gramofon21.05 konser: Mendelssohnun eserleri 21 35 şarkılar . 22 05 keman konseri 22 35 akşam konseri 23.05 haberler ve şarkı. lar 23,50 dans musikisi. LAYPZÎG: 17,05 iklndi konseri 18.20 Dresdenden naklen konser . 19 25 plyes. sonra mandolln konserl . 21 05 haberler . 21,20 Dresdenden naklen eSlenceli konser 23 25 haberler 23,50 Dresdenden naklen dans musikisi BERLtN. 19,10 gençliğin zamanı 20.05 unutul . muş üstatlar 21.20 Çalyapinin plâkları. 21 50 Münihten naklen akşam konseri 22.55 haberler 23,55 ş'mal memleket lerinin mtısikl ve danslarından parçalar . 1 05 «rramofonla dans ve mlzah Ticarî zihniyetle hareket edilmediği için hariçte rekabet yapamıyor Buna mukabil de Belçika sigaraları Türk tütünü diye vA isim taklit edilerek satıhyor Brüksel 26 (Hu Mu.) Türk tütün ve sigara • larının bütün dünyada büyük bir şöhret ve rağbet kazanmış olduk lan inkâr edil mez bir hakikat tir. Böyle olma • (mı rağmen es k'd'iı bir sene zarfında btrkaç mil • yon adet ma • mul Türk sigarası sstılan Belçika da bugün sene • vî topu topu üç Vienna vapurunda iki kaçakçuık Evvelki gün Hayfadan iimanımıza gelen Italyan bandıralı Vienna vapurunda da iki kaçakçıiık hâdi sesi olmuştur. Vapur yolcularından Ş. Hanım vapurdan çıkaı «cen salonda muha faza memurlarının şüphesini celbetmiş ve memurlar tarafından eşya larının aranmasına başlanmca fazla telâş göstermiştir. Neticed'e eşyalarm acasında ve yastıkların içerisinde saklanmış (35) kilo yüz gram ağırlığında ve muhtelif renklerde ipekli kumaşlar ve karyola örtüleri bulunmuştur. Hanım mahkemeye veriImiştİL. Bir daha! Ayni vapur yoıcularından Yunan tebaalı Mihalin de salondan çıkarken eşyaları muayene edilmiş ve kolunda bulunan pardesüsünün içinde saklamif olduğu bir kilo ipekli kumaş görülerek yakalanmış ve evrakiie birlikte mahkemeye veril • miştir. Belçikada Şehir için mühim kararlar (Birind sahifeden mabat) masına, temizlenmesine ve eğlenmesi . ne mahsus lokanta, birahane, kazino, kahvehane, knaathane, meyhane, han, otel, hamam, berber dükkânı, sine • ma, tiyatro, bar, dansing ve emsali yerlerin kapanma saatleri hakkmda halen cari hükümler mahfuzdur. Ağustosun beşinci gününden itiba • ren bu karara muhalif hareket edenler tecziye edilecektir. Gürültü ile mücadele Belediye diğer taraftan şehirde gü rültü ile mücadele için de mühim ka rarlar vermiştir. Bu kararlara nazaran: 1 Vesaiti nakliyenin lüzumsuz diHük ve çan çalması memnudur. ,. 2 Motörlü deniz vesaitinin sus turucu cihazlarla teçhizi de mecburidv. 3 Bilumum seyyar esnafın saat 20 den 8 e kadar bağırmalan mem • nudur. 4 Yaylı ve yaysız bütün binek ve yük arab»'annm tekerlekleri lâ«tikli olacaktır. Bu meeburiyet işlemeğe çıkacak veni arabalar için şimdiden ve iş lemekte olan arabalar için azamî bir sene zarfında tatbik olunacak ve te kerlekleri tamire gidecek arabalar an cak lâstik takmak mecburiyetüe yeni • den işHyebilecektir. Bu karann bugün den itibaren tatbikına geçilecektir. I RT I HA L Tikcar müteahhit ve terzüVr ve kurn)*sçılar cem;jıoti reisi Halit Ali Be yfn r» Jcri mülkiye mütekaitlerinden Hacı Ali Rıza Bey vefat etmiştir. Ce • nazesi yarınki cuma giinü saat 11 de Kadıköyünde Hasanpaşa mahaüesi Nazifbey sokağındaki hanesinden kaldın larak namazı Kadıköy Osmanağa camîsinde eda kılındıktan sonra aile mak • berinr defnedilecektir. Merhum hayırhahlığı ve düriistlüğü ile tanınmış çok iyi bir zattı. Kendisine Allahtan rahmet dileriz. Kayseride müthiş dolu (Pirinci sahifeden mabat) ı maz derecedo su içinde kalmışhr. îln *h»'p köprii yıkılmış ve birkaç köprii l.:men harap olmuştur. Sel Kayseri, Talas ve Zincidere yollarmı tahrip et • mJ'tir. Reşadı'ye ve Akçakaya köylerindeld zarar şunlardır: 4 r<vi su götürmüştür. 34 ev ve iki değirmen su alhnda kalmış ve bütün erzk ve eşya mahvolmustur. 4 dana, 1 öküz, 13 koycn, 2 merkep ve bir inek telef ve 80 parça bağ ve bahçe harap olmuştur. 21 evd* 100 nüfus ıaşeye muhtaç bir vaziyette kalmışhr. Biitun köy yollan va telefon hatlan hasara uğramıshr. Hiçbir yerde insanca zayiat yoktur. yüz bin adet Türk sigarası sarfedilmektedir. Bu isle alâkadar olanlar bu te nezzüle başlıca iki sebep göstermektedirler: 1 Türk sigaralan çok pahalı • dır, 2 Umumî buhran neticesi halk ucuz sigaralan lüks sigaralara tercih etmektedir. Derb?# ilâve edeUm ki ileri sürülen bu iki sebebin hiçbiri hakikati ifade etmez. Filhakika eğer umumî buhran netkestnde halkın ucuz sigaralara rağbet göstermesî doğra olsaydı Belçikada hiçbir ecnebi sigarasuım satılmaması icap ederdi. Halbuki ttalya ve Fran sız rejileri bugün Belçika piyasannı istilâ etmiş bir vazîyettedhler. Şu halde umumî buhrana atfedilen tenezzül varit değ'ldir. Türk »igaralannm pahalıhğı mecelesine gelince, bunun d» doğru olmadt«hnı ispat edebiliriz. Daha doğrusıı latlya ve Fransa reiisi gibi hareket edildiği takdirde bugün *pahalı» addedflen Türk siearalannm da Be1çikac'a yapılan yerli sigarabtra karsı rekabet edebileceği muhakkaktır. Büttin mesele su acı vaziveti ticarî bir zTıniyetle tetkik edebilmekted'r Fransada ve I'alyada Tütün ve sigara devlet h)hir<ınna tâbidir. Fakat bu idare 1er anc?.k mîllî hudutlan dahiimde inhisarlanm latbik ederler, ve ecnebi memleketlerinde sırf ticarî »Uııvvptle çalısnrlar ve muhtelif rakiplere karşı da bu sureOe mücadele ed<>rler. B"n dan d( layidır ki meselâ Franra da hflinde 3 Fransız fransrina satılan bir oaket Fransız sigarası Belçtkada 3 ? ' 2 Belçika frangma sahlmak sureti'e Belçikalı nrmnlarla mük^mmel sııretle re kaFet edebümektedir. ttaıya reîİM de aynî surrtle hareket ^divo.. 3u haki k«ti ö?renmek icin Belçdcava kadar gitme&e de hacet yok^ur. ttalvan va purlarile sevahat edenler pek»lâ bilir ki ttajya dahilinde paketi 56 lirete satılan ttalyan sigaralan, vapurlarda 321/2 lirete, yani yan fiatle satıl • mrktadn*. Bize gelince, inh'sar idarenvzin mamu'âtı bu usulün ciddî bir zihnivet'e ecnebi memleketlerde Türkiyedeki fiatler'n^en S6 mNli fazlsına sahlmak tadır. B>'r iki misal bu idd'amızın 6o& ruluğunu meydana crWarma?a U^fiHir. Halen Belçikada Türkivede, 174 knru*a satılan serkldoryanm paketi 3 Belçika franeina (biz'm naramızla 48 kurosa), Türkivede herkesin 20J kuru«a f»>t'Si bir paket yen'Ve sigarası tam 10 Be'«,Tca frangına ( 6 0 kuruşa) satıl nvlctadır... Bu vaziyet karşısmda Samsun, fz mir, Makedonya ve Yunan?tan tütiinlerini birbirine kanştırmak suretile Belçika fabrikalarının imal etb'ği 3 franklık ( 1 8 kuruş) mükemmel sigaralar varken bittabi halk 60 kuruş verip te bir oaket yenice içmez. B^husus 2,25, 2.50. ve 3 franga satılan bu sigaralar kânvlen «sark sigaralan» nanvle sabl dıklan îcin işm încesini ararruyan hs'k bımlan Türk sigarası zannederek fazla rarbet gösteriyor. Bu birkaç rakam ufak bir gayretle ve ticarî zihniyetle hareket etmek şartile bizim inhisar idaremizin Beîçika piyasasını istilâ etm'ş olan «şark sigaraian» nı ortadan kaldırabileceğini ispat eder. Bu hususta mühim olan ilk nökta şudur: Nasıl olur da Belçika fabrika lan Türkiyeden ve Yunanistandan ge tirtt'*kleri tütünlerle yaphklan sigara • lan 23 franga satabiliyor da bizim m Türk sigarast namile tattlan' taklit bir sigara paketi hisar idaremiz bunlara rekabet ede • miyor? Bu garip vaziyetin sebepleri ise çoktur: Evvelâ; inhisar idaremiz hariçte Iâalettayin bir ticarî firma vaziyetinde olduğunu adeta unutarak rekabet etmek için hiçbir gayret sarfetmiyor. tnhisar idaremizin ecnebi memleketlerde gosterdiği yegâne faaliyet her memlekette birer mümessil tayin etmekten iba rettir. Bu mümessil her sene muayyen bir miktarda Türk sigarası sarfetmeği taahhüt eder ve «ıhı1 idarestnin fa aliyeti burada hitam bulur. Artık her şey bu mümessilin elindedir. Bir tarafa Türk sigaralarının satıs imtiyazını elde ettikten sonra mümessiller taahhüt ettikleri senelik yekun üzerinden kaza nacaklan sabit kârla iktifa edrfek, Türk sigaralannm satışuu artırmak için çahşmak mecburiyetini hissetmezler. Davetler Galatasaraylılar cemiyetinin deniz balosu Galatasaraylılar cemiyetinden: Senelik ziyafetlmlzde izhar edllen u Belç3cadaki mümessilimiz ayni za muml arzu üzerine cemiyetimiz 23 ağusmanda muhtelif Amerikan tütün ve si tos perşembe aksamı mehtapta bir deniz balpşu Jtertıp etmiştir. Ark^^şların da . gara fabrikalaruun.Belçikadaki mümes . vetiyelerini cemiyet merkezinden aldır sili olduğu gibi şahsan da birkaç sigamalan teblığ olunur. ra fabrpcasına sahiptnv M. Tanşanın Belçikadaki fabrikalan 23 frankhk ucuz sigaralar çıkardıklan gibi lüks MecHsi Kebiri Maarif reisi merhum sigaralar dahi imal etmektedirler. Bu Süleyman Hulust Efendmin damadı, vaziyet karşısmda Türk inhisar idare • Yemen Kadii sabıkı merhum Mehmet sinin kendisine korkunc bir rakip olduAsım Efendi oğhı ve Kasnnpaşa Yahya ğunu takdir eden bu Meks'kalı tüccar tehlikeli bir vaziyetin önünü almak için Kethüda dergâhı postneşini sabıkı va inhisar îdaremize muracaat ederek Türk iz Manisalı Abdürrahman Saim Efendi vefat etmiştir. s:garalannm Belçikada satış imtiyazını Muessif Ve^at elde etmeğe muvaffak olmuştur. Bu • gün bu zat senede 15 bin paket sigara satmavı taahhüt ederek. inhisar ida: l remizi B*'c<•»<?>» daha fazla hareket e1 demiyecek bir ha » gettrmiş oluyor. Türk »:ararr'an Be'''k«va mamul o larak ithal edilivor. Halbuki Be'cîka hüknmet' mamul sigaralann 100 lcîlosundan ?500 frank (ysni 150 Türk lirası) günvük resmi al'vor. Bundan mM'a oerakende satıs fiatî üzerinden yüzde otuz nî«betîn«îe istHıIâk vergisi ve avnca da yüzde beş nisbetinde vergi almaktadır. Bu kadar ağır vergiler karşısmda Belçikada iş yapamıyacaklannı gören İ • talya ve Fransız rejileri Beiçikaya mamul sigara ithal etmekten ise sigarala nnı mahallinde imal etmek suretile yerli fabrikalarla rekabet edebiliyorlar. Zira gayrimamul HitünGn gümrük resmi mamul sigara vergisüe nisbet kabul etmez derecede, azdır. Su halde ecnebi mentleketlere ma • mul sigara göndermektense Fransız ve îtalvan renleri gibi hareket ederek Hitünlerinvzi gÖTi^erip mahallinde sigara im=»! etmese cal«şnv«lıyız. Bu takdirde bugün «sark sigarası» namı altında ve ekseriyeti Yunan tü türi'le vnnı'nMi! olan sigaralann hîebiri hakikî Türk sigaralanna karşı rekabet edemiyecektir. Türk sigaralannm Belçikada neka • dar büyük bV rağbete mazhar olduk • larını ispat etmek için size bir sigara paketi gönderivorum. Dikkat edilirse bu pplcetm Tü»*k bavra§ı renkleri bo yandı^ı ve hatta dört kösesînde Türk Vavrağının ay yıldızını taklit eder se • kHde yazıl»r yazılmıs o'^uru erörül mpktcd'V. Pundnn maada, bu sigara»n yap<tn f^b'ika sigara Daketlerirvn icî • ne koyduğu ince kâğıtlann üzerne «Türk sigarası» kelhneleri yazmak ce • saretini de göstermiştir! Cenazesi Fatihte AbTcalipasa mahallesinin Nurettindergâhı caddcsinde 28 numaralı baneden 2/8/934 perşembe günü saat 11 de kaldırılarak Fatih ca • müşerifinde namazı kılındıktan sonra Edirnekapıdaki aile kabristanun def nedilecektir. (82) Ehm bir irtjha 1 Fatih Bekıdiyesi sermühendisi Havri ve süvari binbasılığından mütekait Ali Galip Beylerin val'deleri ve Maraş valisi Fabrettin ve millî re?sürans şirke tmde Avni Beylerin kayınvalidel^ri salihatı nisvandan Lutfiye Hanım tedavi edilmekte bulunduğu Nişantaşındaki Amerikan hastanesmde vefat etmiştir. Cenazesi m<tkur hastsneden saat on birde kaldmlıp Teşvikiye camis'nHe namazı kıhnaraJc Ferikövündeki aile kabristanma d'ifnedilecektir. Allah rahmet eylesin. (81) Adesemîze çarpanlar >ehırTıyatrosu oeltdıyeii ttıı Himayeietfal çocuk bakıcı mektebi Himayeietfal cemıyeti umumî merke. zinin Ankaradaki çocuk bakıcı mektebi teşrinievvel ipt'dalarmda derslere tek rar başlıyacaktır. Mektep leylî ve mec canidir. Ameli ve nazarî tedrisatı iki senedir. Mektebi muvaffakıyetle bitırerek şe hadetname alanlar Himayeietfal müesseselerile diğer muesseselere ve aileler yanmda çocuk bakıcılık ve hastabakıcılık lşlerile yerleştirilır. Mektebe ilkmektepten şehadetname almış veya ortamektsplerle liselerde tah . sıl gormuş 18 yaşmdan 25 yaşına kadar evlenmemiş hanım kızlar kabul edilir. Ortamektep veya lise tahsiüi hanım kızlar tercıh edüir. Mektebe kaydedılmek için bir istida ile Ankarada H mayeietfal cemıyeti umumî merkezi reıslığine muracaat edilir. Nü . fus cuzdanı, mektep şehadetname veya tasdiknamesi, hüsnühal mazbatası, sıh . hat ve aşı raporu ve uç fotoğraf gonde rilir Kaydi icra edilenlere keyfıyet bil dirildıkten sonra gelinir. Lüküs Hayat 3 p*rd* Yazan: Ekrem Reşit BesteliyenCemai Reşıt Hava yağmurlu olduğn takdırde temsıllen kişık sahnede verilecektır. Üsküdar HÂLE Sinemasında Gece Hakimi Mümessıli: ANİTA PAGE llâveten Dunya haberleri m > HEDENSA Basurdan ameliyatsız kurtarır, me meleri mahveder. kanı, ağrıları keser. Foto Namığın güzel buluşlarından... Bir sırtı tırmanıp başını yükseltmiş yılana benziyen trenin adese tarafından yakalanan şu va ziyeti; fotoğraf san'atinin bazen hayattaki hareketleri bütün te zatlarile nasıl teebit ettiğini gösteriyor. Manzara: Müthis lokomoSfi ve gittikçe rniniminileşen vagonlarile tarihten evvelki devleri an • fVmıyor mu? Tashih Bulgaristan hakkmdaki dünkS ya • zımızda ticarel bilânçosunun 5 aylık açığı 341 milyon leva ve mukabili Türk lirası 4,2 milyon lira denecek yerde yanlışlıkla 241 milyon leva ve 3 milyon Türk lirası yazılmıjtır. Itizar v« tashih ederiz. I