tCumhurivet / ÂQU»IOS 1 Casuslar Arasında 97 Nakili: A DAVER ( Şehir ve Memleket Haberleri Acı bir netice Kadmları çabştırma yurdu dün kapandı Cumhuriyet Halk Fırkast tara • f'tıdan evvelce tesis edilmis o!an Kad'nları Cal'st'tTna Yurdunun tasPyes'ne karar verilmis ve yurt dün den itibaren faa'iyetini t» f 'l etmi^tir. Kadır'^rı Çai»«tırma Yi'rdu h!r rfüdd^t birkaç yüz kimses'z. fakir Türk kadınım cah«tırnm ve b'T«îann ia^e!«ini temîn etm;«ti. Fakat yurt bilâhare imalâti'e ticarî sahada rokabet edememis. neticede tasfiypsine lüzum hasıl olmustur. Yurdun binasını bazı sınaî mü esseseler isticar etmek istemekte • dirler. Maamafih bu bVıanın püzel bV mektep ittihazı kabildir. Maarif alâkad'ar olursa bittabi temini ka bil ol"r. j Siyasî icmal Avusturya ve devletier Vapurculuk Şirketi Maüyenin iki defa a'ıp ta iiçüncü defa aîmağa hazır an. ığı para! Beşiktaşta Senlikdedede Kireç hane sokağında 1 I numarah hane de oturan mütekait binbaşı Abmet Beyden bir mektup aldık. Bu mek tupta deniliyor ki: « Hükumete 988 kuruş borcum vardı. Bu borcumu beş sene evvel Vanda Askerlik subesi reisi iken ö demist'm. Bu defa B?şiktas Maliye» sinden maa« alırken bu parayı bir kere da*ia kestüer. Elimde makbuz olduğu ha'de derdimi anlatama • dım. Malmüdürliiğüne çıktım. Mü dür bey makbuzu aldı, arkasına maaş kayit numara«inı yazdı ve parayı emarete aiıp avbasmda iade edeceğ'ni »öyledi. Aybaşında müracaat ettim. Malmüdürii bey hastalanmış, hastanede olduğu ve makbuzu ne • Teye kovduğunu bilmediklerini söy lediler. Ikinci hafta gittim. Malmü dürü vefat etmiş, yeni gelen Malmü düriine çıktım. Makbuzu istedim. «Yok» dediler. Merhum Malmüdü rü, tabiî bunu yemedi, ya masasının gözüne koydu, yahut ait olduğu memura verdi. Elimde Vandan aldığım ikinci bir muvakkat makbuz vardı. Göster • dim, kabul etmediler. Ne yapaca ğımı, hangi makama müracaat ede • ceğimi şasırdım, kaidım. Bu parayı bir ay sonra tekrar keserlerse bunu tediye ettiğ;mi ne ile ispat edece • ğim? Eski Malmüdürü öldsi dıye onun zamanındaki işler hemen kesilir, ve bir devir mi kapanır? Malî işler me murun hayatile mi kaimdir?» Ivon, maksat ve hedefe varmak için son ve ümitsiz bir hücumda daha bulunuyor! Mukavemet edemezsem mahvo • lacağıraı hissediyordum. Çünkii İvonun eline geçirdiği erkeği bal • mumu gibi yumuşatan korkulu ve tehlikeli kadınlardan olduğunu görüyordum. Arzu ile parlıyan gözleri ve şiddetle çarpan kalbi ile bir deniz kızı halini almış olan Ivon başını başıma dayadı ve yalvararak mırıl dandı. Bu gece, benimle beraber kalınız. Sizi çok takdir ediyor, çok beğeniyorum. Gönlünüzü, muhabbetinizi kazanmak için ne isterseniz yapacağım; batta vatanıma muzır bir şey olsa bile... Beni hor görtneyi niz. Ben, hayatında hakikaten ilk defa olarak seven zayıf, zavalh bir kadınım. Bütün vücudü, sanki bir sıtma nöbeti geçiriyormuş gibi ihtirastan titriyordu. Fakat acaba s&hiden mi titriyordu, yoksa yalancıktan mı yapıyordu? Hayır, bu halin yap macık olmasına imkân yoktu. Bu düşünce, erkeklik gururmnu okşuyordu. Fakat vazife hissi, orada, beyni • min, vicdanımın içinde tdi. Her an, bana «dikkat!» diye bağırıyordu. Kadının tehlikeli sarılışındân rnüşkü • lâtla kendimi kurtardım. Kendi kendime kuvvet vermek için: Aldanma, muhabbeti, arzusu ciddî ve »amimî değildir» Seni faka bastırmak istiyor, diyordum. Bu düşünce ile, onun bir komedya oynadığına ve bu aşk ve ihtiras infi • lâkının uydurma olduğuna, bir an için, kendi kendimi inandırdım. Bu inanış damarlarımda kaynıyan genç kanımı yatıştırdı. Şfrndi artık fazla güçlük çekmeden hissiyatıma, âsabıma hâkim oluyorum. Fakat Fransız kızını şüphelendirmemek te lâzımdı. Müvnkün olduğn kadar tatlı bir lisanla onu teskine çalışıyordum. Bu gece, burada kalamam, sevgilim, beni mazur gör, diyordum. Onun kadınlık ruhu, kadınlık gururu ta içinden vurulmuş, yaralanmıştı. Benim soğukluğumu, aşkını reddedişimi kendisi için en büyük hakaret telâkki etmişti. Şu anda ruhundaki hicap ve hiddet hisleri birbirine karışarak güzel yüzünde tecelli ediyor, kâh utanıyor, kâh kızıyor, ne yapacağını bilemiyordu. Nihayet kararmı verdi. Maksat ve hedefine varmak için son ve ümitsiz bir hücumda daha bulundu. Hedefi, kör bir aşkla beni kendisine bağ • lamak ve sonra her istediğini yaptırmak, belki de beni kendisine şeriki cürüm yapmaktı. Ben, bir istihbarat zabiti ruhile böyle düşünüyordum ama kira bi lir belki de bu güzel, sevimli ve ateşli kız hakkında fena ve haksız düsünüyordum. Belki de tvon his siyatını saklamaktan ve nefsine, arzularına hâkim olmaktan âciz a • teşli, ihtiraslı bir kadındı. Bu dü • şünce ile içime yeni bir füphe gir • mişti. Meslek ve vazifem itibarile muzır bir şüphe... Bu şüpheye kapılınca gevşiyecek, nefskne ve kadına karşı mücadelemde muhak • kak mağlup olacaktım. Söyledikleri, yaptıkları sah • te mi, değil mi? Suali bir burgu gibi dimağıma saplanmak üzere idi ki Ivon, füphe ve tereddüdümü izale etti ve beni kurtardı. Rica ederitn efendim, dedi, burada bir gün daha kalalım; aksi takdirde bütün alacağımız seyleri alamıyacağız Te ziyaretlerimizi yapamıyacağız. Ve bu sözleri söylerken gözleri • nin bütün ram edici bakışı, irade • leri eritici kuvevtile bana yalvarı • yordu: Binbir mülâhazaya dalmıştım. Beynimin içinde «ziyaretlerimiz!> kelioıesi bir şimşek gibi çaktı. Zahiren tereddüt ediyormus gibi, fakat hakikatte kararımı vermiş olarak nezaketle cevap verdim: Bir gün daha kalmamız belki mümkün olur. Fakat, mezuniyeti mizi astıgımızdan dolayı cezaya çarpılmamak için bazı tejbirler almak lâzım. Şimdi müsaade ederseniz gidelim artık... Bu sözleri söyledikten sonra kalktım ve bitişik odadaki mülâzimi çagırmağa hazırlandım. Fakat ayni zamanda kapı açıldı. Galiba, benim sözümü işitmiş olacak ki mülâzim W. de arkasında Madlen ol • duğu halde içeri girdi. Madlenin de, genç zabitin de kanları basına vurmuştu. Yüzleri kıpkırmızı idi, ikisi de küskün ve dargın görünüyorlardı. Bu hallerinden öteki odada da ahvalin bizknki gibi cereyan etti • ğini anladım. Güzel Madlen, bütün varlığını saran atabiyeti, içindeki hisleri, ha lindeki sıkıntıyı saklamağa çalışan bir tavır ve eda ile bana: Amcazadeniz, dedi, bugün vazifesi olduğuna beni inandırmak istiyor. Hîç nekahet devresinde bir zabitin vazifesi olur mu? Bu şuh ve sirin kızın bütün gayretine rağmen bu sözlerinde »ami • mi olmadığını anladım, sükunetle cevap verdim: Matmazel, amcazadem doğru söylemiş, vazifesi var. Yalnız onun değil benim de var. Bu yabancı şehirde vazifemizin icap ettirdiği bazı hizmetler var. Muayyen saatlerde kumandanlığa müracaat ve arzı vücut etmeğe ve etnre imade olduğumuzu bildirmeğe mecburuz. Ertesi günü yapacağımız gezme • den bahsederek kızları teselli et • tik, sonra müsaade istedik. Evden çıkarken nazan dikkati celbetmemeğe çalış'ık. Çünkü, mmtakamız haricinde bulunan bu şehirde, ağlebi ihtimal biz de tarassut altında idik. (Mabadi var) Yüzde 31 hisse meseîes' hakkında ne düşünüyor? Vapurc'uk şirketi ımnmv mudürü Mıstafa Bey gazeteclere su b yanatta bulunmw*ur: <r Gazete'erde s:rketînrz hakkın da bazı havadisler okuyoruz. Bu yazı lann hakitate ne dereceyr k»dar yfkm o'duğunu anlamak için mesai tarzımı zı iv;ce bPmek lâzım dır. E'imzden geldiği kadar bütün vcsa. it'mizi nruhterem halkm ist'rahatini temin edebü'cek asrî bir hale ge'irmege «graşıyoruz. Servis ve temîzl'ğin yÜ7İeri güldüre cek bir 'lalde olduğunu söylemeHe if tih»r duvarız. Çok iyi takdir etmeniz lâzımdır ki vapurlanmız oldukça h:mmre mi'Staçhrlar. Bu variyrUe yo'cu lanmızı hoşnut edbilmek neye müte vakkıfsa bunlan yapmağa cahşmakla Leraber diğer tarftan da fîloyu veni leitirmek azmindeyiz. Bunu Flen de gösterdik ve göstereceğiz. tşte Karader.:zde umumî rağbeti ceksn Tarıyı an. aldık. Aksuyu da almak üz'reyiz. Bu savaş hiç şüphe yok ki ikhsat yolunda b:r varlık, candan b'ğlı bulunduğumuz ülküye de büyük bir hizmetir. Beş yüz bin lira sermaye ile tesekkül eden şirketimize; kanunen yüzde 31 hiss~ ile çalısma imkânı ver'lmisti. Heye • ti umumiye içthnamda 200,000 lira daha tezyidi sermaye ve yeni vapur alınması kar?n verüdi. Bu kararla F • loya iltihak eden ve edecek olan bu iki vapurla tonajımız artmaktadır. Ka • mınun bahsettiği bu haktan istifade i ç»n V'âJet yüksek makrmma miira caatte bulunduk. Sermayesi 700,000 Üraya rıkan ve tonajı artan sirketin yüzde 31 hakktnm böyle kalmaması ka • nunen lâzımdı. Brz de bunu arz için Vek;.)etle temas ettik. Yeni vspurumuz gelince bu hakkırmzin vn'leceği tabii • d'r. Yoksa ganete sütunlannda görHüğümüz gibi şirket için bir tecrübe sek li n;cbir suretle mevzuu bahsolamaz. Cünkü kanun Devlet Denizyollanna ve tirket^ muntazam posta seferleri için de aynı hak ve s>lâhiyetleri vermistir. P;naenaleyh bu esas dahlinde yalnız kendı işlerimizi düşünerek memleket içîiHn'n giHiği ileri yolda bütün ?ay ret \e emniyetimizle biz de yürüyo * rrz y A VİLÂYETTE M?as verild* n'nin ağustos maası dün tev • zi edilmi«tir MtJTEFERRtK ^ çülerin kon rolu ölrü vc ayar başmüMtisliğinden öğrend'ğim<ze göre şehrimiz kadrosuna dahil müfettişler bir iki güne kadar Marmara mmt?kasında teftişlere bas lıyaraklardır. Borsada int<hap Dün borsada yapılan intihap net>cesinde, idare heyetine Furtunzade Mu • rat, Balcızade Mohmet, Bürhanettin, Osman Nuri, Kınacızade Mehmet, Meh» met Efdalettin ve Fahri Beyler seçil m;«'erdir. İ Tayyare cemiyeti mü'ettişlerinin içt;maı Tayyare Cemiyeti müfettiyl^ri An krracifı bir içtima aktedeoeklerdir. Bu içtimada hazır bulunmak üzere tstan bul Tayyare Cenryeti Müdürii Fehmi Bey de Ankaraya gitmistir. izmir sergisı Başvekil Pş. tarafından açılacaktır Dördüncü beynelmilel 9 eylul pa nayırı 26 ağustosta büyük merasimle bizzat Başvekil Ismet Paşa Hazretleri taralından açılacaktır. Pa • nayırın açılması münasebetile ts • met Paşa Hazretleri bir nutuk irat edeceklerdir. Avrupanıcı muhtelif yerlerinden ve Istanbul ile diğer vilâyetlerimizden hergün panayır komitesi reisliğine yeni yeni teklifler ve müracaatler vuku bulmaktadrr. Panayınn devam ettiği müddetçe Riyaseticumhur bandosu da panayırda çalacaktır. ADLÎYEDE Mehmet ve tsma'l isminde iki sahısla Zehra isminde bir kadın hırsızlık suçile yak;lanarak sulh mahkemesine çıkanlmıslardır. Mahkeme, Mehmedi tevkif etm'ştir. Hırsıza yatakhk ettikleri idd'a olunan Mehmetl» Zehra »erbçst bırakılrruşlardır. Bir hırsız tevkif edüdi Bir tavzih ve tahkikat ÜNİVERSİTEDE lktısadî Türkiye ismile neşredilmekte olan bir gazete hakkında; Adapa • Tn Bankasınm malî vaziyfti etrafm • da yazdığı bir yazıdan dolayı, banka • nın Vilâyete miîracaati üzerine Müd • deiumumilikce tetkikat yapıbnakta oldu^u yazılmıstı. tktısadî Türkiye gazetesi müdiriye • MAARIFTE tinden aldığımız bir mekhıpta mevzuubahs nefriyat hakkında bankaya kar sı alen^ın teesür ve itizar edHdistf ve bu Bugün Kabataslılar öğleden sonra hareketin de bankaca kâfi görüldüğü saat iki buçukta Beylerbeyinde Kaba • ve meselenin tamamen kao?ndığı ve gatas LJsesi basmuavini merbum Münir zete aleyhinde hiçbir tarsfa sikâyet e • Bey için bir ihtifal yapacaklardn. Topdilmdiği bildirilmektedir. lanma y>ri Beylerb«yi iskelesidir. D ; ğer taraftan biz:m Müddeıi'mumi fktısadî ve içtmaf ilimler enstitüsü Hulcuk Fakültesine merbut ik'uadî ve içtbnaî ilimler enstitüsünde bu d m senesinden itibaren tam ve trtüetakii olarak tedrisata başlmak üzere hazır • lıklara başlanmışhr. Enstitü tedrisabna Hukuk Fakültr«hıde devam edilecek • tir. Bu sene fakültelere kabul ve kayit mutunelesfle birükte ensthüye de talebe kahul edil'cektir. Ensb'tüde tedri • sata 15 teşrinievvelden itibaren başlanacakhr. T»drisat müddeti bir ^nedir. Enstftüyt Hukuk ve Yüksek İkhsat mektebi taîebe ve mezunlan kabul e dilecektir. Kabataş'ı'arın jhtifali (Başmahaleden mabat) Sergilerin medenî âlemde aHığı bu kıymetli mevki, yenice millî bir iktı • sat hayatına girmekte olan Cumhurfyet Türkiyesinin dikkatinden kaçamazdı. Uç beş senedir muhtelif tecrübelerle sergic'lik işine biz de ehemmiyet ve • nyoruı. Bu işte azçok muvaffakiyetli sayılacak yıllarımız oldu.. Herhalde her sergi bize millî iktısat hayahrtda bir flfi adım daha attığımızı çöstermek suretile bellibaşlı faydasını ispat etnv's oluyor. Bundan memnunuz. Ancak sergilerimiz taaddüt ve tevali ettikçe bu işi daha mükemmel yapmak lüzum ve ihtiyaeını da daha fazla his »ediyoruz. Ezcümle sergiler için bellibaşlı »ehirlerinr'zde yalnız bu ise mahsas büyük binalar vücude getirmek ihtiyacmı iyiden iyiye duyduk. Yaknda tstanbulla tzmirin de sıralan gelece • ğnden en kat'î surette emin olarak şimdilik devlet merkezi olan Ankara • da daimî bir sergi binast vücude ge • b'rmekteyiz. O Hirlü binaiarla beraber sergflerde teshi işleri maksat ve manalan itibarHe bazı şartlara tâb? tutnlmak lâzım sreldi^ini de tn^dir etmeğe baslamıs bolunuvoruz. F'lhak^ka sergileri hani bizde herkesin bîld'ği earsamba, per*embe parazlanna benzemeçe >*o$ra tereddi ^tmekren kortarm»V. bîiâ • kîs onlf rm her «ene Avnın>ıd*In emsaKne daha zivade benzevislerinî temîn etmek bu ift» bellibajh vazifeler • Bizde sergilerin düzgün ve faydalı olması için... den biridir. Memnuniyetle öğrendiği • mize göre tktısat Vekâleti sergi isleri • ne çekidüzen verecek bazı tertibat alPOLtSTE m»Şa karar vermiş bulunmaktadır. Sergi pazar o'madıktan baska hatta bizde malum manasile bir panayır da değildir. Anadolumuzun furasmda buEvvelki gece Beyazıt camisi merdi • rasmda kurulan panayırlar yalnız ahm venlerindi zarla kumar oynryan Kar sahm maksadile kurulan daha genîs mTcyasta pazarlardan ifcarettir, ve *TInik, Cemal, tspiro namındaki adamlar larm a'ım ftahmı hemen vermdedîr. Pa cürmü meşhut halinde yakalanmışlar » nayır dağıldı mı, oraya ait îf'er bitmiş dır. ve bütün o alım satımlarm izi sil'nmjşHr. Sergi bundan başka birseydir. Sergide raal teshir ve adres tevzi olunur. He»*^es orada malUn görür v« Dün öğle üzeri Beşiktaşla Ortaköy onun fabrikasını ve markasını öğrenir. arasında vatman Ekremin îdaresind«"ki Serş'Tde pavîyon sahibi s'parişler kay tramvav arabrsı Hasan Efendı isminde ddebilir. Fakat teshir ettiği numonelik malı sahnaz. Satacak bile olsa bu satısı birisinc carpmıştır. Kulaktozundan yasergî^«kî memur deği', mağaza veya ral&naa Hasan Efendi derhal Gümüş • ı fa^'îka yapar. suyu hastanesine kaldırılmıştır. Kaza i Serg:de mal satılmamasmın muht* • tahkikatına Müddeiumumî muavinlerin | lif ve esaslı sebepleri yanında herkesin den Kâmtl B'»y vazıyet etmiş, vahnan | kolayca akıl erdirebileceği su basit seda mevcuden sulh mahkemesine verfl bep te vardır: Farazn Galatasaray K sesinde kurulan sergîdeki satıslar ts • mîştır. likten vaptığımız t'bk'kata göre bu gazete s/eyhine Müddeiumumrlik mnkamına s'kâvetl'r vâki o'muştur. Müddeiumumilik keyfiyeti tetkik etmektedir. ECNEBİ MEHAFtLDE Isv'çren n Millî bayramı Uviçre millî bayramına musadif ol • ması münasebetile konsolosane b'na • SiT.da tsviçrenm Ankara elçisi M. Henri M&rtm dün aksam saat 17 de bir resmi kabul tertin etmiştir. Tıp Fakültesnn ikmal imtihanları Tıp Fakühesi ikmal imtihanlanna 15 eylulde başlanacaktır. Bu hususta ta • lebeye tebligetta bulunulmuftur. Cam» merdfvenin^e kumar oynu»or'armış! Marsilyaya gidecek gençlerin imtihanı Beşiktaşla Ortaköv arasında bir tranıyay kazası o'du vusturyada Nazilerin yani millî sosyalistlerin çıkar dıkları kıyam kanlı zayiat ve büyük müşkülâtla bastırıldı. Viyanada Başvekâlet dairesini basanlar hudut haricine salimen çıkarı • lacakları vadile yakalandılar. Fa kat Karentiya ve Stirya eyaletle rinde müsellâh olarak kıyam eden Naziler ancak günlerce devam edeı ve iki taraf için ağır zayiat* sebep olan kanlı muharebelerden ve muhasaralardan sonra silâhlarını bı • raktılar. Bazılarile mütareke ya pıldı ve bazı Nazi kuvvetleri de Yugoslavyaya iltica ettiler. Tabiî vaziyetin iadesi üzerine Dolfusün katlile bozulan kabinenin yerine y« nisi kuruldu. Yeni kabinenin basına Dolfus kabinesinde Maarif Nazırı bulu • nan M. Schusihmigg geldi. Mumaileyh baskın esnasında Başvekâlet dairesinde bulunmadığından hükumet kuvvetlerini bizzat toplamış, idare etmiş ve baskını yapan Nazi* lerle müzakereye girişmişti. M. Schusihnigg ile rüfekasının çoğu Heitnwehr ve emsali nimas • kerî teşkilâta mensup bulunmadıklarından yeni kabine bir katolik papaz fırkası kabinesi değildir. Halbuki ttalya hiç şüphesiz işin basına Heimwechrlerin ve faşistlerin lideri Prens Starhembergin, yahut o ayarda bir adamın geçmesini isterdi. Bu itibarla M. Dolfusün vefatı ve yerine tam bir ltalyan tarafta rının gelmemesi ttalya için bir darbe olmuştur. M. Dolfus, Avustur yada hükümferma olan binbir çe • şit muhalif cereyanları telif ede rek ttalyadaki faşizmin esasları da hilinde bir faşist devleti kuruyordu. Bunun için ttalya yanıbaşmda bir faşist hükumetinin teessüs et mekte bulunmasından dolayı büylil ümitlere kapılmıştı. Fakat bu ümitler şimdi çok zayıflamıştır. M. Musolini Avustnrva hâdiseleri karşı • sıtıda şiddetli bir inkisarı hayale uğradığından askerî ihtiyat tedbirlerinde fazla ileri gitmiş, dört as kerî fırkayı Avusturya hudutlarına yığmıştı. Lâkitr jrerinde olmıytpı <a askerî fu nümayiş ve tazyik gerek Avusturyanın komşuları nezdinde gerek bü y*ik devletier mehafilinde hic te ho görülraedi. ttalyan kuvvetlerinin bi taraftan Avusturya hududunda top lanırken bir taraftan da mücavir Yugoslavya hududunda tahaşşüt etmiş olması Yugosfavların infia lîni celbetmiştir. Bunun için Yugos* lavya matbuatı Avusturya işleri ha ricin müdahalesini icap edecek bir şekil alsa bile şu yahut bu devletin kendi basına müdahal* edemiyeceğini, müdahale salâhiyetinin ancak Cemiyeti Akvama ait bulunduğunu ihtar etmektedirler. Zaten Versay muahedesinde A ç vusturyanm ancak Cemiyeti Akvamın rey ve muvafakatile Almanya ile birlesebileceğine dair bir kayit vardır. Italyanın fazla ileri git • mesi ihtimali tngilterenin de nazan dikkatini celbetmiştir. tngiliz matbuatı dahi Avusturya işlerin* an cak Cemiyeti Akvamın müdahale edebileceğini ileri sürmektedirler. tngiltere ne münferiden ne de diğer devletlerle birlikte müdahaleyı taraftar değildir. tngiltere Hariciyı Nazırı Sir Con Simonun, son beyana tmda Avusturya işlerine devletle • rin müdahalesine ve Cemiyeti Ak • vam Meclisinm toplanmasına ha cet kalmadığım söylemiş olması da f ilterenin çok ihtiyatkâr dav * ranmakta olduğunu gösterîyor. Çe* koslovakya matbuatı dahi ttalya • nın Nazilerin hareketini bastırmak bahaneslie Avusturyaya askerî mü dahalede bulunamıyacağım anlatıyorlar. Almanya, Avusturya hâdi • seleri karşısında gayet dürüst ha • reket ederken ttalyanın askerî nümayişlerde ve tehditlerde bulunma* sı hem dostu Almanyayı müteessir etmiş hem de devletlerin şüphele • rini uyandırmıştır. MUHARREM FEYZİ tanbul dükkÂnci'annın h»'1anna taarruz eden hareketler olur. Bu doğru bir sey deeı'Jdir. Herhalde su sergi inlerine eitMt ve hakikî b"'r nizam ve intizam vermenin zamanı iyiden iyiye gelmiştir. YUNUS NADİ Yspılan tahkikatta, biri Ortaköy, diğeri Karaköy istikametine g'den iki irarpraym karşılaştığı sırada Hasan Efend'nin bunlann arasından geçmek ister'ğı ve anî sur.tte karşısına çıkn diğer tramvayın sadmesine uğradığı an Iaı.>mi6tır. Talip gençler im tiham edilirlerken Marsilyada ticaret tahsil edecek lit, Hakki Nezihi, Vehbi Beylerle olan gençlerin tahrirî imtihanları Ticaret mektebi muallimlerinden dıin Ticaret Odasında yapılmıştıc, Celal, Kabataş lisesinden Niyazi ve tmtihanlara beş genç iştirak etmiştir. Galip Bahtiyar Beyler bulunuyor • Ofis müdürii Cemal Beyin riya • lardı. Bugün de stfahî imtihan ya* setinde tesekkül eden imtihan he • yetinde müderris Hüsnü Hâmit, Ha* pılacaktır Sirkeci ile Rami arasında oîobüs servisi Sirkeci ile Rami arasında otobfis ifletmek üzere Belrdiyeye vâki olan m<iracaat kabul ediimiştir. Belediye fen heyeti, bu hatta işliyecek otobüslerin vasiyetini tetkik etmeğe boy'ımıjtır