Cumhuriyel den de arkadaslanna veriyorlardı. Oyun bu şerait içinde devam ederkea Galatasaray tnuhacim hattından Fazd çıkmış,. yerine Muslih girmistir. Muslihin oyuna girmesi Galatasaray muhacim hattına biraz hareket ver • miştir, fakat oyunu Galatasaraym lehine çevirememiştir. Galatasaray müdaiaası ekseriya çok ileri oynadıği için kale önleri boş kalıyor, seri Yunan muhacimleri buralard'a serbestçe hareket et mek imkânını buluyorlardı. îste böyle bir anda Yunan sağ cenahın<dan gelen bir hücum Galatasaraya ilk golün yapılmasmı intaç etmiştir. Fakat bu hatadan ibret almıyan müdafiler, ayni sekilde oyuna devam etmi'ler ve üç dakika sonra da ikinei göîü yemişlerdir. tlk devre 0 2 Galatasarayın aleyhine neticelen • miştir. '.7 Temmut 1934 Yugoslavya Kralı ile bir mülâkat (Birinci sahifeden mabat) yet arzeden hâd ve mütevali siyasî bubranlara yol açar. Sizin Fr?nsada baş kadır. Vahim bfle olsa parlâmento buhranlan mütecanis bir kütle halmde o • lan Fransayı ve memleketin riyasf hayahnı tebdit ederaez. Şu halde, diktatür sizin nazan • nızda memleketi kurtarmak yoltmda yegâne usuldür? Kralm, «diktatür» kelimesini işit • mekten haaetraedigini söylemişlerdi. Fakat bem'm kulland'ğım bu kelimeyi müsamaha ile dinledi. Herhalde keü • meler onu ne korkutuyor, ne de teshJr ediyor. Fakst meclisî gene açbm!. «Sevk ve idareye tâbi bir meclis» dedim ve bu sSzü söylerken tek listeli, intihap usullerini ve sık sık yapılan in • tihabatm kendilerine temm ettiği faydalardan yeni in tihabatm fena bir u sulün zararlannı telâfi ettiği iddia olunuyor m»hrum kalan bazı köylülerin hosnutsuzluğunu düşünüyordum. tlâve ettim: Herhalde zarar iras edecek vaziyette buhmmıyan bir meclis.. Her • halde haşmetmeap için ideoloji olmak itibarile diktatörlök mikrobuna yaka lanmış denilemez... Yugoslavya Krelmın diktatorlüğu şimdiye kadar bir tekâmül safhaıı geçirmiş bulunuyor. Bundan böyle de devlet menafunin istalzam eyliyeceği istikamette daha tekâmül etmesi imkânsız degüdir. laşmağa hazıran ve hazır oldugumu da ispat ettim. ' Sehinsah Hz. Azîz misafirîmîz dün Irar toprağına ayak bastılar (Birinci sahifeden mabat) bir tran alayı büyük hükümdarlsnnı selâmlamıştır. Taklarm iki tarafmda yer almış olan halk Sehinsah Hazret • lerini fiddetle alkışlıyarak uğurlamıs lardır. Biraz olsun insaf! (Birinci sahifeden mabat) Iaşma yapılmış ve bamvay, tren ve plâj ücretleri dahil olduğu halde tenzilâtlı bîlet usulü ihdas olunmustu. Fakat, bu tedbir de yol ücretlerinin matlup şekilde tenzili neb'cesini ver • ırtemiftir. Büfarz, bugün Sirkeciden Florya • ya gidip gelme ben, birinci mevki 86, ucinci mevki 63,5, üçüncü mevki de 43 kuruştur. Şirkebn yaphğı müşterek ve tenzi lâth büetlere göre ise gene Sirkeei * den Floryaya plâj ücretleri de dahil olmak iizere birinci mevki 84 kuruş 10 para, ikinci mevki 66 kurus 10 nara ve üçüncü mevki de 49, kuruş 30 paradn*. Görülüyor ki bu tenzflâtlı firretler de iktısadî bohranm yükünü taşıyan halkm bir iki saatlik deniz eğlencesi için çok fazladır. O halde, Florya plâjlarmdan tstan* buldaki her smıf halkm istifadesi imkânını temin için akla deniz yolu gelmektedir. Köpruden Floryaya vapur işletilse plâjlara daha ucuz gidip gel mek kabfl olamaz mı? Bu noktayı tetkik maksadOe a lâkadar makamlaria temaslarda bu • lunduk. Floryaya vapur işlebnek hak ve imb'yazı mülga Seyrisefain idare sinden AJcay idaresine indkal etm'ştir. Yalovada bulundugu içra Akay mü • dürü Cemfl Beyin bu mesele hakkın • daki fikrini alamadık. Floryaya vapurla gidip gelmenin bi « rinci mevki 30 35, ikinci mevki 22 25 kurusa kabil olabileceğini söyle • diler. < Yalnız, Akay daresinin vapur mevcudü, bugün için başka bir hat Bzerinde işlemeğe imkân vermemektedir. tdare, bu sene halkm rahatını temin için bütün hatlara çok fazla ve bol miktarda vapur tahsis etmistir. Şirketi Hayriyeden almanlar da dahil ol duğu halde idarenin elinde bulunan 14 vapur çahşmakta ve Kadıköy Hay darpasa, Anadolu, Adalar ve Yalova hatlarının yaz ihtiyacı ancak temin olunmaktadır. Bu sebeptendir ki Akay idaresi, süratli ve yeni iki, hatta uç vapur mübayaa etmek üzeredir. Balkan misakt KraJ devam etti: Balkanlar haklı oUrak bir harp ocagı telâkki edilmektedirler. Biz, bazı biiyiik devletlerin ihtiras'annm çarpıshğı bir saha teşkil ettik; Osmanh r^> kimiyetinden kurtulur kurtulmaz Rusya ile Avusturya arasındaki reksbet bizi, kardeş arasında harplere sevketti. Bugün bile yabancı devletler vardır ki sJyasetleri, Balkan memleketleri ara sında herhangi bir ciddî anlaşma te şebbüsünün muvaffakiyeb'ne mâni ol mak gayesini güder. Aramızda anla* mami7, bizi tefrikaya diişürebilecek oUn ve boğuşmamızı kendi menfaaline uygun olduğu ictn 'stiyen kimıenin is (ı'fade ettiği bütün me»e!»;Uri aramızda baJletm^miz elzemdtr. Balkar mısakı trkakkuk etmsk yolundadır. Fakat .ara bir tesir icra sdebi'mesî için blautisna bütün Balkan memleketlerini ihtiva eylemesi lâzmtdır. M. Yevtiç Ankara ve Sofyadan avdet ettiği zaman Türkiye ve Bulgaristandaki ziyaretlerinden memnun göründü. B'z Türklerle gayet iyi anlası yoruz. Ben sahsan Türk ırkuıa karşı büvük bir hürmet ve muhabbet his • sederim. Döğüsen, fak't entrika yap* mıyan asii, erkek bir millettir. Türkiye tarihmde küçüklük, hasisKk yoktur. Fıiim oueraförleri Sehinsah HazretferÜe İrana gittiler Erzurum 6 (A.A.) Sehinsah Hazretleri tstrnbuldan aynlmak Bzere bulunduklan esnada filim san'atkârlan • na karşı büyük bir alâka göstermişler • dir. Seyahati hümayunlarma ait filim takip ederlerken hâdise ve vak'alan tesbit hususunda operatörlerimizin göstermiş olduklan titizliği, dikkati tak • dir buyuran Alâhazret Hümayun san'atkâr'anmızın elde etb'kleri bu eseri tarihî bir vesika olarak ifade boyurmuşlar ve kendilerinı Tahrana %'â türmek arzusunu izhar ebnişler, mera • lekethnize karşı olan tevertSîhleri nok tasmdan bizim için de dikkate deger büyük bir alâka eseri olan bu arzuya icabet ederek maiye*i Şehinşahide bu gün îr?na gidiyorlar. ikinci devre Galatasaray îkinci devrede rüz > gâr altına düşmüştü ve bu devrede Yunanlıların daha gol yapmalanna intizar ediliyordu. Hakikaten oyun başlar başlamaz Yunanlılar gene seri bir akınla Galatasaray kalesine indiler. Galatasaraya arka arkaya iki korner oldu, fakat bunlar neti cesiz kaldı. tlk devrede alınan neticeye göre Galatasaray müdafaası simdi kendine göre bir tâbiye kurmus, rakip oyunculan kuvvetli bir kontrola tâbi tutmuştu. Bu sebeple Yunanh futbolcular, iTk devredeki serbestii harekâtı bulanvyorlardı. Şimdi de vaziyet yavaş yavaş Galatasarayın lehine inkişaf ediyordu. Fakat Galatasaray mühacim hath bir türiü gol çıkaracak vaziyete giremi yor, bütün gayreti neticesiz kalıyordu. Bu devrede Yunan müdafaası çok defa müşkül vaziyetlere düştüğü halde Galatasaray mühacimlerinin irtibatsıziığmdan istifade etmiş, gol yiyememiştir. Bir defasmda da Muslih, kaleci fle karsı karşıya kaldığı halde topu havaya dikmis, mShim bir fırsah, acelesi yfizünden kaçırrmstar. Bir frikikin »tı smı muteakîp te top kale direğinin i çine vurarak dısan kaçmışhr. Gîlatasarayın âdeta hâkîm oynadı ğı halde gol çıkaramaması, Tnühacim hattmda oyuncu degiştnflmesine se bep oldu. Rasih oyundan çıkarak ye rine tekrar Münevver girdi. Fakat bu da müsmir olamadı. tstikbal heveti Mahüye kadar Sehinsah Hazretlerine refakat edeeekler Karaköse 6 (A.A.) Anadolu Ajarsınm hususî muhabiri bildiriyor: tran Şehinşahı Hazretleri bu sabah saat 6/30 da Erzurumdan hareket bu • yurtmışlardır. Alâhazret Hümayun ikamet buyurduklan Vali Konağı o « nunde rauhteur smıflara mensup as • kerî kıtaat tarafmdan selâmlanmıs ve yollan dolduran haikm eoskon teza hürabie uğurlanmışhr. Sehinsah Hazretleri avdetlerinde Karaköy yolunu tercih ettfkJerindfftı bu yol takip edilmif ve 18S küomeboİTik bir mesafe katedilerek 12 de Karako • ye teşrif etmişlerdir. Saat 1/30 da buradan avnlacak olan Alâhazret Hü • 18 de mayun topraklanmız üzerinde 130 kilometrohık son kısmı geçerek Gürcübulaktan İrana gireceklerdir. Arzuyu Şehinşahilerme icabet ede • rek, Ali Sait ve Kolordu Kumandam Abdürrahman Nafiz Paşalarla üçüncü daire müdürü Cemal, protokol sef muavini Şevkati Beylerle istikbal heyetinde bulunan diğer zevat, Maküye kadar Alâhazret Hüm%yuna refakat edecek b'r. Programa n?zaran saat 19 da Ma • küde bultmacağız, ve yann aksam da Maküde kalınacak, ertesi günü avdet edilecektir. düf edilir bir adamdır» dedi. Kralm, açık konuşmaklıgnna roüsaade etmesi üzerine Fransa ile ttalya arannda müşahede edilen müsait temaslann Yugoslavyayı kuskulandırdığı hak kmda duyduklanrm tekrar ettim ve: ttalya üe Yugoslavyanın günün bi rmde anlasmalan imkânsız mıdır? dedim. Kral hararetle cevap verdi: Kimse bunu benden fazla arzu ve ümit etmemistir. Ve ilâve ettit Fransız siyasetinln kendi zaru > retlerine tâbi oldugunu, Küçük ttilâfa karşı aldığı taahhütlerin yanında bir • çok karışık meselelerin hallile uğraşmak mecburiyetinde bulunduğunu pekâla biliyorum.. Fakat Fransamn sSzu ne • dir bilirim; Fransa da benim sozümün ne demek oldugunu bilir. Onun için endişe etmiyorum. Biz bir ittifak ak • tettik: Dostlanmıza da ib'madınnz var. Herhalde benim itimadım sarsümaz hîr itimsttır.» Siz Mevlâyi Hafizsiniz, değil mi? Evet Hakkınızda gazetelerde birçok şeyler okudum. Mevlâyi Hafiz uun uzun güldü. Sonra lâkayt bir tavırla: . Evet bütün diinyanm alâkasını celbettiğimin farkındaynn, dedi. Mis Brigerland arhk çekilip grtmek istiyordu. Fakat Mevlâyi Hafiz bir el işaretile onu alıkoydu. Amerika elçisini istisna edersem Fransada bulunduğumdanberi karşı laştığım kimselçr arasında ingilizce konuşan yegâne insan sizsiniz. Siz de ingilizceyi bpkı bir tngiliz gibi konuşuyorsunuz. Evet Oksfortta okudum. Kardeşim d« Harvartta tahsil etti. Sultânın kardeşi olan babam münevver, açık fikirli bir adan.dı. Garbin talim ve tedris usullerini çok beğenirdi. Otur maz mısınız? Mevlâyi Hafiz kumlu^u sösteriyordu. Mü Brigerland bir dakika terddüt Gazi Hazretleri ve Kralt Yagoslavya Akay idaresinin Florya hatb için Şirketi Hayriyeden veya Haliç sirke tinden vapur kiralamasının da kabil olamiyacağı anlaşılmaktadır. Çünkü Şirketi Hayriyenin 69 ve 7 0 numaralan Akay idaresîne satıldıktan sonra elinde kalan vapurlar ancak ihtiyacına kâfî gelmektedir. Haliç vapurlan ise bu hatta işlemeğe müsait değildirler. Bu vaziyete göre Akay idaresmm Floryaya vapur işletmesi, yeni vapurlar sahn alındıktan sonra kabil ola büecektir. Şu halde şimdilik yapJacak U Şark Demiryollan kıımpanyasmdan ve plâj sahipierinden tstanbul halkma karsı biraz daha insaflı hareket etmelerini istemektir. Bu talepte bulunmalan va zifeleri icabı o'an makamlar vardır ve Fakat îşle alâkadar diger salâhîyet • biz bu yazımızla o makmlan harekete tar makam sahipleri bizi, Köpruden > geçmeğe davet ediyoruz. Yugoslavya ve Balkanlar Fikrinizi iyi anlıyorsam, an'ane *e telâkki bakımlarmdan derin bir surette demokrat olan Yugoslavya Kralı en eazîp bir îdeolojiye ve sahsî tema • yüUerine milletinin mukadderahnı fe • da etmek hakkını kendinde görmemişth*. Çünkü nazariye başka, tatbikatı baskadır. Sal'm bünyelerle hasta bün • yelere ayni tedavi usuüeri tatbik olu • namaz. Kral Aleksandr bir sigara yakü. Hsmetmeap çok sigara içer, hatta etrafındakflere göre pek fazla içer. Kibritin yanmasile geniş bir tebessumün aydmîathğı çehresinde hayret verici bir gençlik belirdi. Gaziyi »dverim. Zamammn ihtiyaçlannt harikulâde güzel gS • ten ve milletini onlara intibak ettirmek için devtua bir mücadele ya • pan bu dâhi adama karşı derin bir sempatim vardır. Geçen aene tttanbulda birlikte birkaç saat geçirdik... Mastafa Kemalin şahriyeti azametli cizgilerden murehkeptir: Adeta bir fretk.. Türkiye ile aktedilen itilâf' larımızdan pek memnunum. Ailelere ve talebelere 1 L Â N Tatil zamanlan devamınca 20 eylule kadar 10 T Ü R K L İ R A S İ L E 1 0 R £ ıR \ L Î lT L7 U e haçılmıştır.«in k a r s ! aderslere F lÎ l r.a c r lisan i Hususî r O bu müddet için mühim tenzilât KAYDA BAŞLANILMIŞTIR. tstanbul Ankara 373 tstiklâl caddesi Konya caddesi Tahlîsiye Umum Müdürlüğünden: Tahli^iye istasyonlarına ait kullanılmış dört adet üç çifte ve bîr adet iki çifte bir adet te dört çifte sandal 9/7/934 pazartsei günü açık arttırma suretile satılacağından talip olanların yevmü mezkurds saat 16 da Anadolukavağmda Tahlisiye deposunda hazır bulunmaları ilân olunur. * ' «3685>; ölüm tehlikesinde olan memle ketim husust bir tedavi tarzma muh taçtı. Şiddetli ilâçlara ihtiyaç vardı. Galatasarayın gene bîr akını esMi'le'lerin hayatı, msanlann hayab ginasında Yunan müdafaası hatah bi bir realitedir. M'Ileta'min mukadde • bir hareketie bu hücuma mâni ol ratına imanım vardır. Balkanlann munak istedi. Hakem penaltı cezası kadderatı hakkında da ayni hnanı besverdi ve Nihadın ayağından kurtulemekteyim. Fakat Balkanlann ve biIan top Galatasaraya bîr «ol ka zîm, vazifem'zi ifa edebilmekliğimiz zandırdı. Oyunun sonlanna doğru için • o vazife ki bîrliğimizi muhafaza da hakem Yunan sağ açığını sahadan etmekle beraber yabancı tesirlerden âçıkarmısbr. zade bir Balkan bloku teşkümden iba Müsabakanm son dakikalan Garettir herşeyden evvel dahilî sulh ve latasarayın hâkimiyeti altmda geçmusalemeti temin etmek iktiza eder. tiği halde başka gol olmadan oyun Hepimtz buna gayret etmeliyiz. Ufuk bitti. henüz açık degildir. Mahiyeb* çimdiden Panartnaikos takraı yann Beşiktayin edilemiyecek sarsmtılardan kor • taşla ikinci maçmi yapacaktır. kulabilir. Balkan memleketlerinin da hilî rejimleri istikrar bulduğu zaman aramızda anlaşmak daha kolay olacakPerşembe günü alcsamı Haliç kutır ki bu da yeni Baîkan devrinm bi • Ifibü kendi genç güresçilerî Te bokrinci safhasuu teşldl eder. Avrupanm »örleri arasında bir spor gecesi terbize ait kısmında samiraî bir anlaşma tip etmiştir. Bu geceye Fatih semtisayesinde dhan sulhunun teessüsSne nin kibar aileleri davet edilmis, mü•abakalar gece saat iki buçuğa ka • kuvvetle istirak edeceğimize kani bu • dar d"evam efanis ve birincilerle ikin lunduğumdan, bütün komşulanm'a ?ncilere madalyalar verilmistir. Bulgaristamn vaziyeti Dahilî sarsmtılan sükânet buldu duğu zaman Bulgaristanı bizimle Bal kan misakı çerçevesinde anlaımaga ka» rar verdireceğimizi ümit ediyoruz. Kra' Borisle benim aramda vukubulan mu* havereler bana bu hususta çok ümit veriyor. Muhakkakhr ki, dedim, Bulga ristan iktısadî ve siyasî sahalarda ciddî bir müzahareti ancak Yugoslavya • da bulabilir. Aile kavgalanmıza rağmen se • vîşiriz. Erkek milletler btribirlerine karşı daima gizli bir muhabbet besierler; hele aralannda akrabalık olursa.. Bulgaristanla Yugoslavya ara sında bir ittifak, bazılannı endişeye düşürecektir. Yugoslavya ile Bulgaris tanm elbirliği edip Balkanlan yuhnaga hazrlandıklan sayiasmı çıkaracaklar. Mevzuu bahsolan yutmâk değfl, anlaşmaktır. Kral Bon's ve Bulgaris • tan bizde dostluk bulacaklardır. tstik • lâlini zamin olduğumuz. Arnavutluk ta keza. Diğer taraftan Yugoslavya gibi ayni zamanda Balkan misakına ve Küçük Ifalâfa bağlı ol&n Romanya ile Çekoslovakya, Balkan sulhunun Orta Avrupa sulhu için faydah oldugunu anhyorlar. Keşan Belediyesinden: Keşan Belediyesi tarafından yaptırılacak 2506 lira 25 kuruş bed?H keşifli kasap dükkânlarile sebze halinin yapılma işleri kapalı zarf usu lile 25/6/934 tarihinden 14/7/934 tarihine kadar 20 gün müddetle münakasaya çıkanldığından taliplerin ihale gününden evvel Belediye Daimî Encümenine müracaatleri. (3582) Haliç kulubünlln spor gecesi Posta T. T, Binalar ve Levazım Müdürlüğünden: Mubayaasîna lüzum hasıl olan 3 m/m kutrunda 39 ton sert bakır telle 1.5 m/m kutrunda 1 ton yumuşak bakır tel ve 3 m/m H bakır V manşon kapalı zarf usulile münakasaya konnulmustur. Mezkur mevaddın 28/7/934 tarihinde ihalesi icra kılınacağmdan taliplerin şartname almak için hergün, teminat ve teklifnamelerini ihtiva e decek zarfları tevdi için de mezkur tarihe musadif cumartesi günü saat 14 te Beyoğlunda Posta Telgraf merkezinin üçüncü katında Mubayaat Komisyonuna müracaatleri. «3610» Pendik Bakteriyoloji Enstîtüsü Müdürlüğünden: 200 araba gübre, 150 kilo yapağı, 5 baş kasaplık öküz. PenJik Bakteriyoloji Erutitüsile Serom Darülistihzarında mevcut cins ve miktarı yukarıda gösterilen gübre, yapağı ve kasaplık ö kuzier açık arttırma suretile 28 temmuz 934 tarihine musadif cumartesi günü saat 14 te satılacaktır. Almak istiyenlerin yevm ve saati mezkurda Fendikte mezkur müesseseleıde teşekk.il eden komisyo na müracaat etmeleri. (3673) etti, sonra yere bağdaş kuran Faılı a • silzadepin yanma oturdu. Dört sene Fransada kaldun, fransızcayı da oldukça iyi konusurum. Siz arapça bilir misiniz? Pek az. Mevlâyi Hafizin mükâlemeyi uzatmaktan hoslandığı anlaşılıyordu. Mis Brigerland sordu: Burada daha çok kalacak nvsı • nız? Bu akşam hareket ediyorum. Fakat bunu pek az kimse biliyor. Malum ya Ispanyollann harekâtundan haberdar olmalan işime gelmez. Mevlâyi Hafiz bundan sonra Fa«tan ve sergüzeştlerinden bahsebneğe basladı. Fas hanedanının tarihini, hemen hemen bir Avrupa harbi açacak olan ihtilâlde sahsen oynadığı rolü anlatb. Sonra: Amcam, tahb hakkı olmadan gaspetmişb*r, dedi. Babamı mağlup etti ve öldürttü. Biz de onun ço^uklarun estr aldık. Mis Brigerland alâka ile sordu: Es:r alduıız da ne oldu? Mevlâyi Hafiz ayni lâkayt eda ile cevap verdi: Biz de onlan öldürduk. Ikisini de çadırımın önünde astırdım. Bu hikâye sizi korkutuyor mu? Hayır! Bir insanuı düşmanmı öldürme • sini haklı bulur musunuz? Evet. Mantık ta bunu icap ettirir. Kardeşim şimdi sultanla itb'fak etm.stir. Eğer elime geçerse hiç düşünmede.ı onu da asbnran. Fakat ya siz onlarm eline geçerseniz ?. Pek ta'oiî olarsk bu sefer onlar beni asarlar. Bu değişmez bir kanucdur. Ne garip. Evet Avrupalılara biraz ga V görünür. (MaaS Cnı ttalya, Fransa ve GBres mutabakalar mdtm bir inttba Yugoslavya Kral: « Musolim* mislme nadiren tesa • Mis Brigerland birdenberi donmus gibi olduğu yerde kaldı. Adamın harikulâde iri ve güzel gözleri vardı. Kapkara gözler onun solgun yüzünde o kadar kuvvetle panldıyordu ki Mis Bri • gerland derhal Mevlâyı Hafızla kar • sılastığmı anladı. Bir saniye biribirlerine bakıştdar. Sonra Mevlâyi Hafiz ona yol vermek için geri çekildi: Affedersiniz, s:zi korkuttum, gaüba! dedi. Mis Brigerland hızlı hızlı »oluyor du. Şimdiye kadar hiç kimse onun üzerinde bu adamın yaphğı tesiri yap • mamifh. Mevâyi Hafiz ingilizce sordu: Marmazel, siz tngiliz misiniz? Mis Brigerland gülerek cevap verdf: tskoçyah. Bu hemen hemen ayni sey de • mek değil midir? İngilizceyi hiç kusursuz konusuyor • du. Mis Brigerland sordut )İSİ İBLİS . ucaıı: tagar Vaııas Tercüme eden: Ömer Fehmi 68 nebi gördü. Hepsinin tenleri esmerdi. Siyah, kömür gibi gözleri vardı. Mı • sırü, yahut Afrikalı idiler. Acaba Mevlâyi Hafiz bunlarm arasında mıydı? Mis Brigerland yoluna devam etti. Biraz ilerde, gözlerini denize dikmiş, dalgın dalgın bakan bir baıka adam gördü. Mis Brigerlandra ayak sesleri onu daldığı düşüncelerden ayırdı. öğleden sonra öteberi almak için Monte Karloya gittü Kazinonun bra • sasmda çay içb". Sonra denize bakan merdivenlerden sahile indi. Plâjda kimselçr yoktu. Kapalı kab:ne!erin yakınında kumlara oturmuf birkaç ee Arkasında koyu yeşil bir ceket vardı. Göğsünde birçok nişanJar sıralan mışb. Hal ve kıyafetine bakılırsa bir Avnıpah zannedilirdi. Rengi beyaz, kirpikleri, kaşlan, sivri uçlu küçük sakalı kömür gibi simsiyahb.