Cumhurîyet 30 Hazîran Kitaplar Arasında Gaspıralı İsmail Bey Ldebi rotnan Dün gece, masamın başında kâğıt larun arasına gömülmüş çalışırken penceremin altında fısıl fısıl bir şeyler konuşulduğunu duydum. Biraz sonra kapı açıldı. Fatma nine, göz yaşları araunda ayaklaruna sarıldı: Aman kızım, benim melekler kadar tatlı kızım. Mehmet, akşam ağaçtan düştü. Koluna birşeyler olmuf. Bağırması göklere çıkıyor. Bir taattir başında okuyor, uflüyorum. Fayda etmedi Ahmet Ağa koluna uğuşturmak istedi, razı olmu yor. tlle de hanum çağırın, o çaresine bakar, baskasım istemem diyîp duruyor. Sen bilirsin kızım, Mehmedime hele bir gel de bak! Arkama mantamu aldım, derhal fırladım. Koşa koşa çiftliğin ta ilerisin dski kulübeye gittim. Zavallı Mehmetçik, göz yaşları arasmda boğuluyor, acı içinde kıvranıyordu. Çabuk sıcak «u getirttim, koluna banyo yaptım. Beraber getirdiğim ka • lın mukavvadan iki parça kesip kolu nu bir güzelce bağladım ve boynuna astım. Bunlan yaparken harp senele rindeki hasta bakıcılığımı hatırladım. Maiyetmde çalıştığım doktor bana: Feriha Hanun, bu sargı işlerin de sizin pek meharetiniz var. Bir cerrah gibi muntazam sarıyorsunuz, derdi. Zavallı yavru Mehmedin de gözle rinde, yaralı askerlerin gözlerindeki minnet ve nihayetsiz şükran parhyor > du. Bu da buyürse ayni temiz ruhlu, candan ve fedakâr Türk askeri ola • cak! Mehmedin kolunu sararken gözle • rim bir sinema şeridinde gibi hastaneyi gördü. O zaman, ber seye rağmen ne mes'ut, naııl ümitlerle dolu idim! Askerlerin yaralanna bakarken, canımı aydınlatan bir ışığım vardu Bu ışık, bir gün, Allahın nuru gibi parlıyacak diye bekliyordum. O nur soldu, gitgide karardı. Şimdi karanlıktayım. Gözlerim, alabildiğine, bu karanlıklan delerken hafif bir ısıltı bile görem'yor. Yanm saat sonra, kiiçük Mehmet, bir eli ellerim arasında uykuya daldu Fatma nine, ayaklanmm dfrinde, mantomun ucunu yiizüne pözüne sürerek bana dualar edivordu. Bî'sen, zavallı n<ne, ben bu dualara ne kadar muh tacım. Ne kadar zavallyım bflsen! Eve geldiğim zaman, sebebmi anlamHan yatağımda saatierce ap'adım. Baska^arınm acılarmı dinler"''• T»«k neden beni böyle lıjrrtalamıştı? Bilmem! «** Yapraklar dökiilmeğe basladı. Or t?'ı5» bir kıs kokusu yayılıyor. Dün akşam ocağımı yaktırdım. Alevleri seve seve seyrettim. Son günler, hümmalı bir heyecanla çalışıyorum. Romanım bitmek üzere... Böyle giderse iki aya kalmaz onu bitireceğim. «Gülen» cidden pek sevimli oldu. Her gün daha samimî iki dost gibi biribirimizi buluyor, başbaşa mes'ut oluyoruz. Kendi ömriimde buIamadığım saadeti ona yaşatıyorum. Bazı dakikalar içimde garip bir arzu fle onu cidden etten ve kemikten bir msa ° yapmak istiyorum. Buna muvaf Yazan: MUAZZEZ TAHS1N 41 fak olamadığım için titizleniyor, sinirleniyorum. Bu sabah avluda tavuklara yem veriyordum. Mehmet, yavaş ve çekin gen adımlarla yanıma yaklaştı: Merhaba Mehmet, nasJsm? Fatma nine iyi mi? Kaç gündür ortalıkta görünmüyor. Hasta birşey olmasın diye merak ettim. Ninem kıslık zahire hazırhyor, dışan cıkacak vakti yok. Senin isteğin ne? Söyle baka Iım delikanlı! Sıcaklar kesildi... Biz, bu sene okumıyacak rmyız? Zavallı yavrucuk! Bense kendi der dime pömi''ı"n onlan unutmuştum. Peki Mehmet. ark»daslanna söyle. hazırJansmlar. B»*n Ntanbn'a yazıp kitap getirteceğı'm. On beş güne varmaz derslere başlanz. Ne temiz, ne candan çocukl Gözlerinin içi derhal kıvücımlandı. Mehmet, okumak öğrendikten sonra ne yapacaksın? Şehre gideceğim. Büyük mekte • be yazüacağım, hoca olup bir mektep açacağım. Mektebe senin ismini koymak isterim: «Feriha Sultan mektebi!» Ben sultan mıyım Mehmet? Bu nasıl söz? ötekfler yalancı sultanlardu Sen sahici sultansm! Yemekten sonra tstanbula yazdım. Yeni kitaplar ısmarladun. Bir iki güne kadar mektebi açacağım. Kimsesiz e • vhnde gene kuş cıvı'hlan başlıyacak. • •• ömrüm sessiz akan bir «u gibi geçîp gidiyor. Sakin bir saadetle mes'udum. Bazan bu sükunetimi kavbedecegim korkusu kaTbimi sarryor. Bo acı, bir ağn gibi ufarapla beni kıvrandınyor. Ortalığı kar kapladı. Geceleri kurtlarm, köpeklerin uluması bana korku fle kanşık bir titreme veriyor. «Kıs pek tez bastı.. Yavuz olacak!» diye çiftlik ihtiyarlan yuzyüze bakıp konusuyorlar. tçime korku düştü. Kıs yavuz olursa hep "bSyle kurtlarm s€s lerfle mi gecelerimizi geçireceğiz? Tabiatm beyaz rteş'esi karşismda bana b:r durgunluk çöktü. tstediğim gîbi serbest serbest çiftlikten uzaklasamıyor, istediğim yere gidemiyorum» Bastonumu alıp biraz ileri çiftliklere dopru gezmek îstediğim zaman Meh medi yanıma ahyorum. Geçen sene bövle d»snldim ben .. Bu kıs korkak oHum. Muhayvel bir felâketi bekliyor gibi her gece dadıma kapıyı bacayı iyice kapatmasmı tembîh ediyorum. Geceleri fırtına ortalığı altiht ederken ben yatağımda titriyerek sabahı bekIiyorum. Geceler hsyat kadar uzun ve nihayetsiz... Sabah oltnak bilmiyor. Karakış.. Fırtına.. Kar... Küçük evim temelinden sökülüp toz olacak, uçacak saıuyorum. Kâinat kudurmuş gibi... Yer, yerinden oynıyacak, hersey fırlıyacak, bosluklarda rüzgârla birlikte dönecek, dünyalar biribirine kanşacak, kryametler kopacak... (Mabadi var) (Dilde, fikirde, işde birlik) Komşu memleketlerin iktısadî vaziyetleri Londrada Osmanlı Bankası heyeti umumiye içtimamda okunan raoorda verilen mühim izahat vefatidir. Müşarunileyhin gaybubetin • den dolayı bütün Irak derin bir tees sür iç'ndedir. Irak, Filistin ve Suriye arasındaki otomobil münakalâlı çok inkişaf ederek mezkur memleketlerin ticarî münasebetlerini ziyadeleştirmiştir. Umumiyetle denebilir ki Irakın iktısadî ve t'carî vaziyeti, salâha doğru gitmektedir. Oradaki şubelerimiz şiddetli rekabetlere rağmen memleketin ticarî banka muamelâtında mühim bir rol oynamakta devam ediyorlar. RADYO ^ Ru rıksamld program j tSTANBUL: 18,30 fransızca ders 19 Konferansf Ruşen Ferlt Bey tarafından 19,30 TurS muslkl neşrlyatı (Fahire Hanım, Refit Bey, Fikret Bey, Safıye Hanım) . 21 Eşref Şefik Bey tarafından konferans H 21,30 orkestra konserl, kanşık program. VlYANA: 17 30 koro konserl 17 55 italyancâ ders . 18 35 gramofonla konser 20,10 haftanm tefrikasr Trabulusa seyahat 21 05 Vıyanada beynelmilel flllm haftası23 10 akşam haberleri ve prcpaganda neşrıyatı . 23 30 Çmgene orkestrası. VARSOVA: 17 05 gramofonla hafif musiki konseri18 05 cocuklarn zamanı . 18 30 Solistlerin konseri 19 05 tefrika, keman konserl 20 san'at haberlerl. muhtelif, gramofonla hafif musiki 21 05 konser Şopenln eserlerl 21 35 ingili'ce konferans 21,50 Turenden naklen Belllnlnin «Norma> operası P"OAPESTE: 18,35 salon musikls! . 20 35 Macar sarkılan . 2135 eğlencll nesriyat 22 35 opera orkestrasmın konseri 23,50 gramofonla kcnser. PRAG: 18 45 haberler, gramofon 18 55 zl 1 raat, gramofon 19,20 almanca neşriyat20 05 haberler . 20,50 hatıralar 2105 Bratlslavadan nakil . 23,05 son haberler, gramofon . 23 35 Ostravdan nakil LAYPZİG: 19,35 eğlenceli konser 20,40 konfe " rans* Rusyanm beş senellk plânı, kültür propagandası, habelrer 21,20 kansık vi muhtelif nesriyat 23,25 haberler ve spor. sonra dans havaları. BÜKREŞ: 19 05 Rumen halk muslkisi 20,35 konferanslar 20,50 gramofonla taganni kon> seri 21,20 gramofon ve radyo pcstaaı 21,50 Turenden naklen Bellininin <Norma> operası. BERLtN: 19,25 hafif şarkılar ve dans havalan^ 20,05 mosikili nesriyat 20,45 gunun akislerl 21,15 eski tiyatro piyesleri ve es. kl tiyatro hayatından sahneler . 23,05 haberler HAMBURG: 17 05 ikindi konserl 19 05 gramofon 19 40 bahriyelilere alt nesriyat 20.05 mizah 20 35 musahabe 21,05 haber ler . 22 15 yaz geceleri ve yaz gecesl baJosu . 24 05 dans havaları. LONDRA ( R e g i o h a t f 19,50 millî program 18 20 çocuklann zamanı 19,05 haberler 19,35 konser 20 35 koro konseri 21,05 şimall Regiona! programı 22,05 taganni konseri . 23,20 haberler . 23,35 dans musiklsl. Türkiye hudutlan haricinde, türkçe konuşan elli milyon nüfuslu bir âlem vardır. Yarım asır ev veline kadar hariçteki Türkler muhtelif ecnebi devletlerin istilâsı al . Osmanlı Bankasınm Londrada 19 tında kalarak ezildiğinden dil, iş ve haz.randa toplanan heyeti umumiye siyaset birliği tehlikede kalmıştı. içtımaında reıs Sır Herbert Lawrenceın Bu büyük Türk âlemini intibaha ve Türkiye hakkındaki nutkunu nesret neticede birliğe ve terakkiye sevk mıştık. Mumaıleyh bu içtımada komşu eden büyük Türk, Bahçesarayda memleketlerin iktısadî ve tıcari vazı gayet sade bir türkçe ile (Tercü • yetleri hakkında da atıdeki beyanatta man) gazetesini tesis eden tsmail bulunmu»tur: Beydir. Mumaileyhin ailesi Yalta civarındaki Gaspıra köyüne mensup olduğundan soy adı Gaspırenskidir. «1933 senesinde Mısınn ticari vaziKaradeniz sahillerinden şimalî yeti düzelmiştir. Memleketin ticarî biBuz denizine ve Baltık denizinden lânçosu bir sene evvelkinden daha iyiTibet yaylalanna kadar yayılan bu .^İr. lthalât 1933 te, 1932 senesinin gazetenin yegâne hedefi muhtelif 27,426,000 Mısır lirasına karşı Türk kavimlerinin siyasî ve iktı26,767,000; ihracat dahi 27,000,000 sadî işlerde dil farkları birliğini teMısır lirasına mukabil 28,842,000 liramin etmekti. fsmail Bey bu gazeteya baliğ olarak memleketin haricî ticayi arabî harekeleri yerine türkçe ret bilânçosunu bir sene evvelkine nissaitler esası üzerine viicude getir • betle 2,500,000 Mısır lirası düzeltraifdiği yeni bir imlâ ile neşretmişti ve tir. bu usulle tedrise tnahsus beş bin Pamuk zeriyatı için vazolunan tah mekteple nfhayet maksadına er dıdat geçen sene kaldınlmış olduğunmişti. dan 1934 senesi pamuk maîuulünün En çok yaşıyan bir Türk gazetesi 932 ve 933 senelerinin 5,000,000 kanolan Tercümanın ellinct yıldöniimü tarına mukabil 9,000,000 kantara bamünasebetile Türk âleminin maruf liğ olacağı tahmin edilmektedir. Mahsiyasî ve ilmî simalarmdan Cafer sul fazlalığma rağmen fiatlerde fazla Seyit Ahmet Bey tarafından (Gasbir oynaklık müsahade edihnemistir. ptralı tsmail Bey) namı altında 250 Mısırdaki şubelerimiz, memleketin sahifelik bir eser yazılmış ve matfaziaia^mış olan ticarî cirolanna ifu'rak baamızın kitap kısmında gayet ne fis olarak tabedilmiştir. etmişlerdir. Fakat iş, banka muamelâBu eser bir tercümeihal olmak tmda cari olan şiddetli rekabetin tesirtan ziyade yetmiş milyon nüfuslu lerinden azade kalamamışlardrr. büyük Türk âleminin geçen elli sene zarfındaki dil ve fikir ve siyaset Umumî iktısadî buhranın aksine olahareketlerinin bir tarihi ofduğun • rak Filistinde ticarî ve sınaî faalıyetler dan son derecede faydalı ve kıy • sayani hayret derecelerde inkişaf eylemetlidir. Bu büyük âlemin âtisi hakmekte devam ediyor. Coğrafî vaziyeti kında dahi güzel mütalealar yürü • dolayısile Filistln Yakınsark memleket" tülmüştür. lerinin mühim bir tevzi merkezi olmakTürkçenin elli senedenberi bütün dünya Türklerinin anhyabileceği bir tadır. Yeni Hayfa limanı şarkî Akde nizin en mükemmel ve en güzel bir surette nasıl sadeleştiğini ve tekâlimanı addedilmektedir. mül ettiğini anlamak için bu eserı Her ne kadar mevaddı iptidaiyesi okumak lâzımdır. Türk birliğinin nin kısmı küllisini dısandan getirmekbüyük hâdimi hakkında âlimleri teyse de Filistin, halihazırda kendi ihmizden tarih encümeni reisi Yusuf tiyacını tatmin ettikten baska ihracat Akçora Bey ve Edebiyat Fakültesi yapmak için de hayret olunacak dereDekanı Köprülüzade Fuat Beyle celerde mütenevvi sanayi mamulâtı diğer maruf siyasî ve edebî üstat lann tsmail Beyin Türk harsına ve yapmağa baslamıştır. 1933/34 sene • birliğine ettiği hizmetleri takdiren lerinde hariçte cereyan eden hâdiseleyazdıklan kıymettar mütalealar da rin tes'rleri altında Filist'ne mütema ^»ere ilâve edilmiştir. Bu kitabı diyen artan muhaceret memlekette Türkelini ve tarihini umumî surette birçok sanayiin teessüs ve teşekkiiliine tetkik etmek istiyenlere ehemmi . vesile olmuştur. Portakal ihracatı her yetle tavsiye ederiz. Mahalli tev sene fazlalasmakta ve iyi mahreçler zii Zaman kütüphanesidir. bulmaktadn*. Mısırda vaziyet iranda iktısadî vaziyet 1933 senesi İranda daha iyi geçe rek haricî ticaret üzerine konmuş olan birçok tahdidat kaldınlmış ve tadil edümiftir. Ecnebi kambiyo muamelâtı üzerine konan murakabe dahi refedilmiştir. Senenin mühim hâdiselerinden biri de her cins Japon emtiasının de vamh ve mütezayit bir surette Iran pazarlanna dökülmesidir. Bu ticarî hareketlerde şubelerimiz hisselerine diisen rolü ifa etmişler ve bugünkü ahval ile kıyas edilirse çok iyi neticeler almış • lardır. Kıbrıs 1933 senesi Kıbruta biri biri arkasma gelen 3 üncü kurak senedir. Buna rağmen memleket sayani hayret bir mukavemet göstermiştir. Bittabi bu bâdiseler adanın ticarî faaliyetleri üzerinde oldukça menfi tesirler butJamşhr. Adanm ve bilhassa zürra smıfınm iktısadî müşkülleri dolayısile Ingiltere hükumeti Sir Ralph Oakden isminde bir zatı vaziyeti tetkik etmek üzere nisanda Kıbnsa göndermistir. Mumai leyh adanın roalî ve iktısadî vaziyetini tetkik ederek Kıbns hükumetinin iktısadî siyasetini gözden geçirecek ve memleketin tab'î servetlerinin inkişafı çareler'ni ortaya koyacakhr.» Filistinde t carî faaliyet Osmanlı bankasınm 1933 deki kârı Bankamn 1933 senesindeki safî kârı 76,820 tngiliz Iîrastdu*. Gecen se • neden müdevver 25,338 lira ile e' mevcut kâr yekunu 102.158 tnçfliz lirasına baliğ olmuştur. Bundan 75,000 fngiliz lirasının 25 hazhan tarihinden •tibaren İstanbul, Londra ve Pariş suhele^nde hissedarlara temettu olarak tevzune ba*lanmıs 27,158 lirası gele • cek seneye devredilmistir. Almanyanın ilân ettiği moratoryom (Birinct sahifeden mabat) kalılara karşı zararlı olacak hareket • leri şiddetle protesto etmektedir. Ingiltere Almanya müzakeresi Londra 29 (A.A.) Ingilizlerle Almanlar arasmda moratoryom me • selesi hakkında yapılan göriişmelere bugün de devam edilecektir. Haber alındığına göre müzakerelere muvafrakiyetle deVam edihnektedir. Anlaşma olması için ciddî ümitier vardır. Londra 29 (A.A.) İngfflz Alman moratoryom müzakerelerinrâ seyri, şimdSti Alman borçlannm tediye smi temin için bir takas ofisi yapıbnaamı icap ettirecek bir sekilde cereyan etmekte olduğu telâkki edilmektedir. Filistindeki bu iktısadî inkişaf hareketine oradaki şubelerimiz iştirak et mekte ve iyi neticeler alınmaktadır. Ma> amafih, süratle inkişaf eden yerlerde daima görüldüğü veçhüe arazi ve emdaima görüldüğü vechile arazi ve emlâk kiymetlerinin birdenbire gayritabiî denecek derecelere ka • dar yükselmesini gözönünde tutarak lâzımgelen ihtiyat ve basiretten de aynhnamaktayız. 1934 senesi için görülen emareler teşvikamiz derecelerde • dir. j Istinye yolu yapılıyor tstînye Dok şirketi vaktile yaptığı tesisata mukabil sahilde bu tesisahn arkasmda muntazam bir yol yapmağı taahhüt etmişti. Fakat o zamandanberi şirket bu yolu yaDtırmadığı için Belediye alâkadar makamlar nezdinde teşebbüsatta bulunmuş ve bunun biran evvel yapılmasmı istemişti. Nafıa Vekâleti şirkete yaptığı teb ligat üzerine şirket yolun insa masrafmı tediye etmiş ve yol da Nafıa mühendisliği tarafından basbj inşa edilmeğe Zehirli gaz için yapılan elbise Bir Türk san'atkârînln icadı çok beğenildi Zehirli gaz lere karşa dayanıklı ve ucuz bir elbise icat eden Hamdi Beyin bu keşfinin yajpılan tecrü beler neticesinde muvaffaki yetle neticelendiğini yazmış tık. Çoburoğlu Hamdi Bey icadı hakkında îz Zehirli gaz dbisesini mirde çıkan A vapan Haltt Hamdi B. nadolu refikimize şu. beyanatta buhınmustur: c Zehirli gaz ktrrsuna devam e> diyorum. Zehirli gazlerden korunma elbise ve maskelerinin en yük sek fiatlerle tedarik edildiğini gördüm ve öğrendlm. Baska türlü harekete de imkân olmadığuu anla dım. Bu yüksek fiat kars'smda benliğim titredi ve tecrübelerimden sonra formülümü (Nuri Refet) Beye arzevledim. Tetkik ve tecrübe edildi. 72 saat içinde kumaş (tpe rit) tahribatından kurtuldu ve bu tecrübeler kalabahk ve fen ve san'ai ehli karsısında yapıldı, muvaffaki yet tecelli etti. I Zehirli gaz kursu müd'vı ü Refet Bey, istidanın altına şu derkenan yazmıstır: «Haül Hamdi Bey tar?fından hnzırlanan kumaş nümunesi, gaz kursunda 50 kîsi müvacehesinde tarafımdan iperit çazine karşı muavene edilmiştir. Avrupadan gelen lestik kumlaşlar en nîhayet 24 saat çaz gecirmedie'i ha'de Halil Hamdî Beyin kumaşırdan 3 gün iperit frecmemiş ve üç gün sonra tecrübe Vf*n di tarafrmızdan terkedîlmistV. Taşıma, günesten bozulma, haricî tesirlere karşı dayanma ve saire gibi vasıfları da uygnn olduğu surette bu kumaş yakıcı gazlere karşı şimdiye kadar kullanılan kumaşların ea iyisidir.» Irakın iktısadî vaziyeti Irakta 1933 senesinde vukua gelen hâdiselerin en mühimmi Kral FaysaBn Çorluda bir veda ziyafeti Ergani madenînde güzel bir mektep yapıld Amerikadangümiiş ihracı menedildi Vasingnton 29 (A.A.) M. Morgentau gümüsün ihracını menetmiştir. Gilmüş ancak hükumetin müsaadesile memleket haricine çıkanla bilecektir. Bundan ancak ecnebî giimiis meskükât ile içinde çok az mıktarda giimüş bulunan madenler istisna edilmiştir. At yarışlarını Fransızîar kazandı bir întıba Çorlu (Hususî) Uç seneden Kazada vücut bulan ve günden beri Çorluda bulunan spora, gençgüne inkişaf eden umran islerinde Jiğe, bütün halk ve memlekete her ve cemiyet hayatındaki temiz samihu*usta ciddî bir alâka gösteren fırka kumandanı Basci Paşa Hz. nin miyet ve ahenkte kuvvetle amil ve müessir olan, bilâistisna bütün halÇorludan aynlmalan münasebetile km sevgi ve saygısmı kazanmış buaereflerine kaza kaymakamı ve Belunan Basri Paça Hz. çok kalaba lediye reis vekili Tevfik Bey tarahk ve heyecanh bir merasimle teşyi fmdan Halkevimfe Belediye naınına 150 krşîlik bir çay ziyafeti veriledilmislerdir. Çorlu, pek sevdiği ve mıştir. Her sımf ve cemiyeti temsil memlekette birçok kıymetli hatıra eden davetlilerle hasbıhaller ya ve eserler bırakan değerli kumanPilmış, nutuklar söylenmiş ve Paça danın hasret v« iftiyakmı hiçbir zaHz. hazıruna veda etmijlerdir, ı man unutmıyacaktu'. Ziyafetten Londra 29 (A.A.) Olimpiyat at yarıslanm Fransız takraıı kazan mıstır. Müsabakalarda bulunan veliaht kupayı bizzat kendisi Fransız takımına vermiştir. N'şan meras'mi ' tstanbul Kız Lisesi felsefe muallimi Nezahat Hanımefendi ile fizik muallimi Avni Beyefendinin nfşan merasimi persembe akşamı Sabri Cemil Beyin evinde s?mimî bir sekilde icra edilmiştir. Değerli gençlerimize saadetler te • menni eyleriz. Ergani bakır şirketi tara Elâziz «Hususî» Ergani made ninde betonarme sisteminde yeni ya pı'an mektep bin?sı bitmiştir. Kapıdan girince büyük müsamere sa> lonu, hademe odası, birinci katta iki büyük dershane, yemek salonu, makyaj odası, ambar, hanunlar ve erkekIer için halâlar vardır. Ikinci katta ortada muallimler oda • sı, yanlannda iki büyük dershane ve iki küçük eşya odası vardır. Koridor parke taşfle döşenmif ve odalann zemini reçineli tahtadan yap • tınlmıştır. Mektep ( 2 5 0 ) talebeyi a lacak vaziyettedir. Bu mektebi hususî muhasebe tara • fmdan yapttrtlan mektep fından bakır şirketine terkedilen ar&alara mukabil bakır şirketi y,«phrmış • tır. Şirket taahhüdü dahilinde olma • yan birçok tesisatı kabul etmek sure tile cidden çok büyük fedakâr hk göstermiştir. Mektep eşyası için hususî lâğvedilen muhasebe bütçesme iki bin lira para konulmuştur. Ve aynca da Şehir Yatımekfebinden sanlan ikmal edilecektir. Mektebin önündeki meydanhğa Gazi Hazretlerinin heykelleri rekzedi Iecek ve heykelle mektebin küsat resmi 30 ağuştosta yapılacakbr. bir takım le vazunat verilerek mektebin bütün nok