20 Mayıs 1934 Cumhariyet Inkılâp kürsüsünde bu yılın son dersi Iç ve dış düşmanları alteden şerefli mücadelelerin tarihçesi Sakarya, dört asırlık gerileyişin tekrar ilerleyişe inkılâp ettiğini gösteren büyük bir hayatiyete maliktir Cumhariyet Halk Fırkası Umumi Kâtibi Kütahya meb'ıuu Recep Bey, dün inkılâp Tarihi kürsüsünde bu yılın son dersini verdi. Recep Bey dünkü der • sinde, tstiklâl Harbinln a*kerî safahatile, dahilî isyanları krokiler üzerinden anlatn ve dersinin sonunda gençliğe ve bütün memleket çocuklanna hita • ben müessir bir hitapta bulundu ki, bunu aynca çerçeve içinde kaydettik. Balattabîr cinayet Fransız tacirleri FeKx r*raxm riyasetindeki Marsilya Ticaret Odası heyeti dün sabah saat 10 an tstanbul Ticaret Odasmı ziyaret etnnştîr. Fransız tüccarlannın bu zi • yareti iki memleket tüccarlarmm ya kmdan tanışmalanna çok güzel vesile ohnuştur. Toplantıda tstanbul Ticaret Odası erkânı, Ofîs müdürn, Marsilya konso • losu Kudret Bey, Ticaret müdürü Muhsin Bey, birçok tuccar ve sanayi erba • bile tstanbul Fransız Ticaret Odası mensuplan bulunmuslardır. Heyet reisi gösterilen hüsnü kabulden dolayt Ticaret Odamıza teşekkür etmis ve Türk Fransız ticaretinin inkişafı için çalışmak lâzım olduğunu sövlemistir. Bundan sonra oda namma Galip Bahtiyar Bey de heyet reisine mukabele etmistir. leket bundan ufarap çddyor. Bununla beraber şunu kabul etmek lâznndır U Türkiye tahdidat usullerine baş vuran ilk devlet değfldir. thracat tacirlerimi • zm hissiyatma tercüman olarak diyebilirim ki şiddetfi kontenjan sistetni ve Türk mahsulâtmı müteessir eden Fransız sistemi Türk Fransız ticarî mfi • badelesi üzerindo tesir icra ebnekten hâK kalmanuşfar. Fakat bktecrübe he pimiz biKriz ki bu asırdide münasebat için, bugünkü şekle nğmen büyük in • kişaf kabiliyetleri mevcuttur. Türkiye piyasası Fransız mahsuîâb • nı bihakkm takdir etmektedir. Türk ithalâtçılan, mazide olduğu gibi onlara her türlü müsaadeler bahşetmeğe ha • zırdnlar. Fakat sizce de meçhul olma dığı gibi ticarî muvazenenin icap ettir diği zanıretler vardır ki son zaman'arda Fransaya karşı a çık göstermektedir. Münasebah genişletmenm çaresi nedir? Biz öyle zannediyoruz ki mütekabfl zaruretler ve hnkânlar dairestnde ti • carî kilâPar akti, bilhassa iki memleket ticaretmde daha büyük a'N'k temin edecek itflâflar, bu hususta tesirli bir tedbir olacaktır. Türkiye Cumhuriyetî. bunun faydasmı hissettiğinden iktısadî kalkmmaya çok yardnnı olan bir iti lâf devresi açrnışhr. Hükumetin ticarî muamelâta daha büyük bir serbesti veren bu yolda yii rümeğe haznr buhmduğuna kaniiz. ts • tanbul Ticaret ve Sanayi Odası Fran sız ticaret mümessîllerimn Istanbulu xîyaretinm Türk Fransız tüccarlarile bir teşriki mesai baslangıcı olacağına kanidir. Bu kanaatle Türk Frannz ticarî münasebatma daha faal bîr şe kilde yeniden başlaması şerefine ka dehimi kaldtnr ve size hoş geldmiz der ken memleketinizin refahı şerefine i çerim.» Hebipzade Ziya Beyin bu nutkuna Fransız heyeti reisi M. Felix Prax mukabele ederek iki memleket arasmda ticarî münasebahn inkişafı Kizumundan bahsetmiş ve bu maksatla iki memle • ket ticaretinin elele vererek çalışma Ian lüzumunu anlatmıştır. M^safir Fransız Hiccarlan oğleden sonra refakatlerinde tstanbul Ticaret Odast erkânı olduğu halde Boğaziçinde hW gezinti yapmışlar ve Sümer Bankm Beykoz deri ve kundura fabrikasmı ziyaret etmislerdir. Fransız tüccarlan Beykoz fabrikasmda gördükleri intizam ve mükemmeliyeti fevkülâde takdir etmis» lerdir. Misafir tüccarlar dönüşte Beyler beyi sarayını da gezmişlerdir. Burada şereflerine bir çay ziyafeti verilmiş tir. Fransız sefiri M. Kamtnerer bu gün Marsilya Ticaret Odası şerefine sefaret binasmda bir öğle ziyafeti ve recektir. Misafîrler bu ziyafetten sonra Haliçteki tnhisarlar fabrikasım geze • ceklerdff. Bir hafta evvel tahliye Marsilya Ticaret Odası heyeti şerefine dün bir edilen bir maznun bir ziyafet verildi, samimî nutuklar irat edildi genci yaraladı Evvelki gfm şehrimize gelen ve M. setmeksizin, diyebfliriz ki her raera •' Evvelki ger J saat yirnıi \ •* raddelermde Ba, latta bir kavga olmuş ve araba' cı Mustafa oğlu Salih isminde, 20 yaçlannda bir genç, muhtelif yerlerfndem ya ralanmışfar. Balatın Çansi caddesinde Ap • tül isminde bi Yaralı Salih risinin himayesi altında yaşayip onun yanında yatıp kalkan ve kimsesiz bulunan Salâhattin, Balatta çarşıda gezinirken yanından geçmekte olan Salih kazaen kendisine çarpmış ve döniip «pardon» demiştir. Fakat Salâhattin hiddetle: eBen pardondan anlamam, ulan züppe!» demiş. Bunun üzerine Salih te Salâhattine bir tokat indirmiştir. Salâhattin tokatı yiyince hemen be line davranmış ve çektiğî bıçakla Salihin üzerîne atılarak grrtlağmdan tutmın ve bıçağını alnma, göğsüne ve vücudüne saplamıştır. Zavallı çocuk aldığı yaralarla kanlar içinde yere ytkılmış, vak'aya koşan halk ve poIU tarafından bir otomobile bindirilerek Balat Musevi hastanesine nakledilmiştir. Salâhattin sıvışmağa muvaffak olmuşsa da bir saat sonra yakayı ele vermiştir. Salâhattin birkaç ay evvel gene Balatta Feyzi isminde birile kavga ederek sustah bıçakla Feyziyi ya • ralayıp Bldürmütü. Bîr müddet mevkuf olarak mu • hakemesi yapılan Salâhattin niha • yet kendisinin talebi ve Ağırceza mahkemesinin de müsaadesile mu • hakemesi gayrimevkuf olarak de • vam etmekte idi. teşekkildi. Bizde: 24,000 piyade, 107 top, 4900, süvari, 214 makinelitüfek bulunmakta idi. Türkiye Büyük Millet Medisi ordulan kendisine faik bir ordu karşısında, İkinci tnönünde de imtihan oldu ve göğüslerimizi kabarta • cak bir zafer kazandı. Bu muharebede, cenupta Afyonu işgal eden Yunan kıtaatnun şimale doğru yürümeği ihmal ederek, bir vehim yüzünden cenubu kapamak istemesi askerlik noktai nazanndan Yunanhlar hesabma bir eksikUk kaydedilebilir. j Recep Beyîn Dedikodudan uzak, u yanık dikkatli ve ayak ta bulunmak lâzımdır Cumhuriye Halk Fırkas Umumî Kâtibi Kütahya meb'usu Re cep Bey, tn . kilâp Tarihi Enstitüsünde, dün, bu yılır son dersini ve rirken biitür memleket çocuklanna bii • Receo Bey yük bir samiyet ve heyecanla müessîr hitaplarda bulunmustur. Bu ?rada, Gazi Antebm şanh müdafaasmdan bahsederken söylediği sozlerle yurdundan goç edentn, yurda karşı olan vazifesm • den de uzaklaşmış sayılacağını ve ciz bir şekilde anlatarak demiştir ki: « Arkadasiar, Osmanlı tmparatoriuğu bize bîlhassa son dört astr danberi bıraktığı hatıralar arasın • da, hicret ve mühaceret meselesi ü zerinde ehemmiyetle durulacak bir mevzudur. Ordu çekiidiği zaman, o sahalara yerleşmiş olanlar da yeni hudutlann gerisine sıgnurlardı. Mü • h»ceret meselesi Anadoluda Millî Mücadelenin daha baslangıcında menolunmuftnr. Arkadaşlar, her bangi cephede, nerede ve hangi şerait altmda oluna olsun, isgal kar • şumda mübaceret hiçb»r zaman mevzira bahsoTmamalıdır. tste Gazi An» tep bu fikrî takrp etmis, örnek olmus, muvaffak olmushn*. Mühaceret fikrini, yeni Türkiyenm evlâtlan bundan sonra kat'iyyen akıllarmdan çıkarmBİıdır. Esasen vatanımız ancak kendimîz icindir. Yerimizden çıkıp ta bannacak başka yerimiz kalma • ımstır.» Hatip, de£erli konferamım cümlelerle bitirmiştir: su I güzel hitabesi doğru katetmişti. Bundan sonra cere yan edecek muharebeleri idare için iktısadî ve tnalî sahalarda birçok güçlüklerle çarpışmak lâzım geliyordu. Evvelâ dahilî isyanlarda, sonra düşman cephelerinde kullanmağa mecbur olduğu muz kuvayi milliye unsurlan arasmda da tedbirler almak lâzım geldL Şuriş unsurlarile mücadele Yunan taarruzu nasd başladı? Konferansının başlangıcında, Yunan taarruzuna takaddüm eden vakayii izah eden Recep Bey dersine föyle devam etti: < Nihayet, Sevrin tatbikmı üze rine alan ve bu işi bir fırka askerle bile başaracağmı uman Yunan ordusu 22 haziranda üç koldan taarruza başladı. Şimaldeki düşman kıt'aları Akhisar, Balıkesir üzerinden Bursaya, orta kol Iz • mir, Salihli, Uşak ve Gediz üzerinden Afyona, cenuptaki kıt'alan da Nazüli utikametine taarruza geçti. Marmara •ahilinde Bandırma, Mudanya ve Erdeğe deniz kuvvetlerinin yardımile ihraç edilen kıt'alar şimaldeki taarruzu bes • lediler. Böylece şimal kolu daha kolaylıkla muvaffak oldu ve Bonayı işgal etti. Orta kolun taarruzu da daha güçliikle olmakla beraber Uşak istikaroetinde inkişaf etti Cenup kolu da Nazüli istikametindc lerledi. Trakyanın işgcdi Bu taarruzla beraber, Yunanhlar Trakyanın Mericin şarkına düşen kısımlannın işgali içm de harekete geçtiler Boğazlarda ve Meriç garbinde bulu • nan düşmanın yakın variyeti oradaki halkm millî mücadele fikirlerile esaslı surette tenvirine mâni olmuştu. Kıt'alarm maneviyatlan birçok menfı propogandalarla sarsılmıştı. Esaslı bir mo • kavemet yapılamadı. Kıt'alar dağddıbr, mühim bir kı*mı Bulgaristana geçti ve Yunnhlarm bu sahadaki taarruz hare • keti bes gün içinde tamamlapdı. Trakya kâmilen isgal edildi. Oradaki kıt'alarumz da ne malzeme, ne de asker itibarile Anadoludaki mücadeleye lehte bir tesir yapamıyacak hale geldiler. Meselâ NaziUi cephesinde bulunan Demirci Efenin kumandasmda olan kuvayi milliye ve sivü, sonra garp cephesindeki Çerkes Etemin maiyetindeki unsurlar düşmana karşı kullanılırken kendikrine emniyet edilmez bir şuriş manzarası arzediyorlardı. Kendilerine cephedeki muntazam askerlerin tâbi olduğu nizamlann altına girmeleri teklif edildi. Mukavemet ettiler. Demirci Efe isyan etti, tedip ohmdu. Çerkez Etem de, bilhassa Ankarada meb'us o • Ian bir kardeşinin muhitte hasıl ettiği cereyanlara güvenerek serkeşlik yolunu tutmağa karar verdi. Çerkes Etem, cephe kumandanlığmm emrine girmemekte ısrar ediyor ve kendisinin umum kuvayi seyyare kumandanlığına nasbedilmesini istiyordu. En ehemmi • yetli ve en acele başı ezilmesi lâzım gelen iç düşman Çerkes Etemin de as • kerî kuvvetlerle tedîbine kat'î bir za ruret hasıl oldu, kendisi Gedize doğru püskürtüldü. Bu tedip sırasmda bir de düşman taarruzu başladı. Bu suretle kıt'alanmız bir taraftan Yunan ordusu, bir yandan da Çerkes Etem karşısında bulunuyordu. HabipzaJe Ziva Beyin nutku Istanbul Ticaret Odası, Marsilya Ticaret Odası erkânı şerefine dün Perapalas oteUnde bir öğle ziyafeti vermiştir. Ziyafette Ticaret Odası reisi Ha • bipzade Ziya Bey şu nutku irat et miştir. « Marsüya Ticaret Odası mubterem reisOe muhterem azasmı burada kabul ederken Türk ticaret âleminin hissettiği meserreti ifade etmeme mü • saadenizi rica ederim. Bize şeref bah şeden bu ziyaretten dolayı bilhassa te • şekkür ederiz. Türkiye fle Fransa arasında asırlardanberi mevcut münasebah burada da bir defa daha yadetmek bizim için tatlı bir vazifedir. Bu münasebatm ik • tuadî ve ticarî safbası, 3d memleke • tin iktuat tarihinde baslıbasına mühim bir fasıl teskil eder. Türk limanlan ve tstanbul, Fransız iktısadiyatında dai ma yiiksek bir mevki tutmuştur. Türk limanlan Fransız smaî ve müstemleke mahsulâtmm sadık bir müşterisi oldu • ğu gibi Marsilya da Türk mahsulâtı için müsterilerie dohi bir piyasa olmuştur. Filhalrka iki memleket arasında bu kadar canlı bir hareket hiçbir za • man görülmemişti. Bu münasebetle ban rekamlar zikredebiliriz. 1925 senesmde bu Fransaya ihraç ettiğimiz 24 mflyon liralık eşyaya mu kabfl Fransadan 26 mflyon liralık h halâtta bulunduk. 1926 senesinde ti • carî mübadele 27 milyon liralık ihra cata mukabil 25 mflyon lira Hhalât olmuştur. Bu nisbet takriben 928 sene • sine kadar bu sekilde kahnış ve bu ta rihte Fransaya mracahmızm azaldığı ve fakat Hhalâhmızm mevküni muha • faza ettiğini görüyonız. Son senelerde ticarî mübadelelerde mahsus bir a zalma vardır. Türk Fr»nsız tîcari mnnasebatmda bu yavaşlık neden ileri geliyor?. Burada buhrandan ve onun neticelerinden ve buhranın zararlarmı hafifleştirmek için vazedihniş tahdidattan bah Birinci tnönü harbi Bursadan başhyan Yunan taarruzu Eskişehir istikametinde yürüdü ve burada Millî tstiklâl muahedelerinin «Birinci tnönü» diye kaydettiği çarpışma ve muharebe vuku buldu. Ök tnönü muharebesinde Yunan ordusu, Büyük Millet Meclisinm munta • zam ve son Türk ordusile çarpışmış oa luyorîu. * H • Kuvvetterin mukayesesf* tki tarafta muharebe eden kuvvetlerin miktarlan şuydu: Bizim kullandığunız piyade tüfeği: 6000, süvari: 300, makinelitüfek 50, top: 28 di. Buna mukabil Yunanlılar: 20,000 piyade, 150 süvari, 200 makinelitüfek ve 50 top kullanmışlardır. Malzeme cihetine gelince feci denilecek şekilde fakirdik. O baldeydik ki Anka rada çelflcten çemberi olan fıçı ve sairenin demir kısımlan eğelenerek süngü yapılıyordu. Bilhassa süngü ve kasa • tura malzemesi, cephane miktan çok azdı. tnönü muharebe meydanına ye • tiştirmek için bazan bir tren tahrik e dilir ve ancak bu trenle 6 sandık mal • zeme gönderilirdi. Bu tren de kavak ve söğüt ağaçları yakılarak işlefilirdi. Bu şerait arasında çarpışan bir avuç kahra» man Birinci tnönü muhrbesinde düş • tnanı mağlup etti. Hiçbir vatan parçası ayrılamazf Her boğuşma hâdisesinin sonunda bu muharebenin verdiği neticenin müspet veya menfi oluşuna göre bizun için faydalı veya zararh olacak birçok vaziyetler oldu. tste Yunan taarnızunun inkisaf etmesi, Bursanm düşmesi ve Trakyanm da tamamen Yunanlılarm eline geçmesi, ttilâf devletlerinde Sevr muahedesinin Türklere kabul ettirile ceği kanaatini vermifti. Türkiye bugünkü arzettiği iktuadî, siyasî, idari bütünlükle ne o zaroan, ne bu zaman, hiçbir zaman hiçbir vatan parçasının aynlmasına razı olamazdı. O zaman da hâkim olan bu kanaatle epeyce mesafe kazanmış olan Yunan devletinin bu vaziyetine rağmen Sevr muahedesi millî hükumetçe kabul okınamazdı. O zamanki düsmanlanmız, Anadoluyu muhatap addetmedikleri için Sevr muahedesinin kabule değer bir muahede olup olmadığmı tstanbul hükumetine tetkik ettirdi. Ayağa halkan hainler ve bir tek 9*refli intan! Padısah şurası bu işi üzerine aldı. Vahidettin kabul edenlerin ayağa kalk masını istiyerek, herkesten evvel kendi ayağa kalkb, bir kişiden maada herkes ayağa kalktı. Muahedeyi yalnız tek bir kisi kabule lâyric görmiiyordu. Bu zatm ismini İnkılâp Tarihi derslerini takip ederken işittiniz; fakat ben de hürmetle anarak vazifemî yapmış olayım. Bu vatanperver zat Topçu Feriği Rıza Paşa idi. « Arkadaşlar. Elde emanet o • Ian eserin azametini dar günlerm sayılı konferansianna sıgdmnağa çahstdc. Mesele, bu kadar güçlük'erle başanlan bir eserin bundan sonra korunmasıdır. Bu », eserin besanlması için sarfo'ıman emeklerden daha cok emek, daha çok dikkat ister. Birbirimizi içimizden yaralayıcı ve düşmanlanmıza «bunlar içlerin den dagı1mı»I?r«J'r!» dedirterek S mtt verici hareketlerden sakmılması en buyuk vazifemizdir. Günlük de dikodulardan ve düsüncelerden uzak, uyanık, dikkatli ve ayakta bulunmak lâzımdır. Bütun dünyada ki buyük eserler millî birlikle kurulmus, m'llî birlikle korunmu*hır. Sözlerime baslsrken, BSyuk Şefi hür met ve tazimle anmıstım, sözlerimi bitirirken de, bu büyük eserin ku • rulmasmda en ön safta hizmetinı yapmıs olan ve bu hizmetini eseri k^ruma vnlunda da idame edecek olan şerefli Cumhuriyet ordumuzn en yiiksek bir muhabbet ve inanış • la can ve gönülden selâmlanm.» gilizlerm himayesi altında oldukça kuvvetli bir Ermeni devleti kurulmuştu. Ta arruz yapıldıktan sonra 29 eyiulde Sankamış, bir gün sonra Kars, nihayet Gümrü milli kuvvetler tarafından işgal edildi ki bu kat'î darbe Ermeni devletini yok edecek mahiyette idi. Kânunuevvelin 3 üncü gecesi Türklerle Erme niler arasmda bir muahede imzalandı ve Ermeniler bu muahedenin bir maddesile Türkiyeye zorla kabul ettirilecek bir muahedenin Ermenistan tarafından da kabul edilmiyeceği taahhüt olunu yordu. Sakarya mnharebeleri tkinci Inöniineden sonraki büyük mubarebe Sakarya istikametindeki düş • man taarruzudur. Düşman tnönü mu harebelerinde maksadına muvaffak olamayınca, mevkii iktidara gelen Kral Kostantin tzmire çıkbğı zaman bir nrka ile davanın hallolunacağını zanneden Yunan ordusu 12 fırkaya çıkanlmışb. Bu taarruz neticesinde Afyon Eskişehir hattını kaybettik. tnkılâp tarihinde en büyük hâdise olarak kaydedilen Sakarya muharebesinde kuvvetlerimiz, düşman kuvvetlerinin ancak yansı miktannda idi. Bu muharebeden sonra Gazi Mustafa Kemal Başkumandan intihap olundu ve Sakaryaya çe kiltrat olan kuvvetlerimizin başma geçfi. Burada 22 gün ve gece devam e den büyük meydan muharebesi kaza nıldı. tlk bozgun da Yunan veliahdmın kumanda ettiği kuvvetlerden çdrtı. Düşman ağır şerait altında ricat edebildi. Ankaradaki rüsvet hâdisesi (Birinci tahifeden mabat) şirketin, mevkuf avukat Metr Salem ve arkadaşı Leon Faraci Efendi ile münasebetini arastırmak üzere, alâkadarlann istinabe suretile ifadelerinin alınması içm dün sabah ts • tanbul Müddeiumumüiğine tnüra • caat etmiştir. Istanbul Müddeiumumiliği, An karadan gelen talimat ve sual IUtesine tevfikan sorguya çekmek üzere şirketin müdürü tngiliz tebaasın dan M. Anderson ile şirket nezdindeki Nafıa komiser vekili Hıfzı Beyi davet etmiştir. M. Anderson dün saat on dörtte Müddeiumumiliğm davetine icabet ederek tercümanile birlikte Adliyeye gelmiş ve hazırlık tahkikatı odasmda Müddeiumumî muavini Ah met Muhlis Bey tarafmdan ifadesi ahnmıştn*. sına çağınlmıştır. Hıfzı Beyin sorguya çekibnesi de bir buçuk saat sürmüsrür. Hafzı Bey, rüşvet meselesinden ve bu işte şirketm vaziyetinden malumatı olmadığmı, esasen kendisi nin ikinci komiser olduğunu, şirket nezdindeki birinci komiser Fuat Beyin on beş gün evvel istifa ettiğini söylemiştir. öğrendiğimTze göre, istifa eden şirket komiseri Fuat Bey de Müddeiumumiliğe çağırılarak bu hususta malumatma. müracaat edilecektir. tstinabe suretile alman ifadeler tamamlandıktan sonra, ağlebi ihtimal bu akşam, Ankara Müdderu mumiliğine gönderilecektir. Çerkes Etemin alçaklığı! Bu esnada Çerkes Etemle avenesi de Kütahyayı işgal etmişti. Mahallî mü dafaanm kahramanlığı olmasaydı va ziyet çok feci olacak, tnönünde galip gelen kıt'alanmız arkadan vurulacakfa. tnönünde galip gelen kıt'alanmız Çerkes Etemi tekrar sürdüler, o da zelil akıbetine kavuştu, düşmanlarm hizmetine girdL Cenuptaki muharebeler Bu esnada cenupta muharebeler devam ediyor, Fransızlar ve onların em rinde bulunan Ermenilerle kanlı bo ğuşmalar oluyordu. Kahramanca müdafaaya devam edc Gazi Antep şubabn 8 inde sukut etti. Sakaryamn mânası! 1530 da Osmanlı imparaorluğu ordusu Viyanadan ricat ediyordu. Demek oluyor ki Osmanlı Türkleri 4 asırdan beri Sakarya kenanna kadar mütemadiyen çekildiler ve Türk vatanı Sakarya çayile Aras çayı arasmda sıkısık ve ne olacağı belirsiz bir vaziyette kaldı. Sakarya harbi, 4 asırlık gerileyişin tekrar ileleyişe inkılâp ettiğini gösteren büyük bir hayatiyete maliktir.» Sovyet dostluğu Bu hâdisenin akisleri.. Yeni millî devletin kuruluşundan iki ay sonra vaki olan bu hâdise Anadoludaki hükumetin etrafa kuvvet telkini hususundaki vazifelerini güçleştiriyordu. Düşmanlaruı Sevr muahedesini zcr kabul ettirmeğe kara verdikleri her hâdiseden anlaşılıyordu. tnkılâp tarihimizde büyük bir yeri olan Sovyet dostluğu hâdisesini de bu arada kaydetmek borcumuzdur. Ruslar dahilî vaziyeti ne olursa olsun bu çetin günlerimizde bize hakikî bir dostluk göstermişlerdir ki bu paha biçil • mez dostluk hareketini hiçbir zaman unubnamıza imkân yoktur.» Şirket müdürünUn gazetecilere beyanatı Şirket müdürü, rüşvet meselesi etrafında gazetecilerin sorduklan suallere şoyle cevap vermiştir: < Rüsvet meselesile şirketimizin hiçbir alâkası yoktur. Metr Salem ile Leon Faraci Efendiyi hiç tanımıyoruz ve ellerine şirket işlerini takip için bir salâhiyetname veril miş değildir. Zaten bizim Maliye Vekaleti nezdmde takip ettiğimiz bir iş te mevcut değildir.» İkinci tnönü imtiham . Recep Bey, neticesiz kalan Londra konferansmdan da babisle, bu konfe ransm sonunda ttilâf devletlerinin millî cepheye yeniden taarruz karan verdOderini anlathktan sonra: € Martm 27 nci sabaln, kânunda mağlup olarak Bursaya çekilmiş olan Yunan kıtaab daha kuvvetli olarak taarruza başladı. Ayni zamanda cenupta Uşak mıntakasmda bulunan düşman kıtaah da Afyonkarahisar istikametinde taarruza geçti. Yunan ordusu t 40,000 piyade, 244 top, 1200 süvari, 3700 makinelitüfekten mü Şark cephesinaeki vaziyet Şark cephesinde bulunan askeri kıtalarımız büyük mubarebelerin cereyan ettiği garp cephesine uzak bolunuyor ladı. Kendilerinden, neticei kat'iyyenin istihsal edileceği garp cephesinden » tifade edebilmek için karşdanndaki cephenm kat'î surette bertaraf edilmesi lâzundı. Bu sebeple şark cephesinde ta arruza karar verildi. Rusya ile Türkiye arasmda yeni Kafkas devletleri olarak Ermenistan v« Gürctstam kurmak fPinde olan tn Vaziyet çok nazikleşmişti Vaziyet mühimleçmisti. Garbî Anadolunun mühim bir parçası elden çık mtşb. Arkadaşlar, Türkiye Orta Anadolu ile, membalaruıı Orta Anadolu dan alan birçok nehirlerin sahüe doğru yamaçlandırdıgi mütesekkil bir meyflli kuımlardan Düşman mustatüdir. Dumlupmara varmtş, Uşak cephesine yaklafmakla mail sathı garpten sarka M. Andersona, bir buçuk «aat siiren bu sorgu esnasında, bilhassa maznunlann şirket namına hareket Tam manasile müstakil ve mo edip etmedikleri, bu hususta şirketten ne gibi talimat aldıklan ve bu dern bir devlet kurulmuştur işte şirketin rolünün ne olduğu ve ne Recep Bey konferansmm sonunda maksat takip edildiği sorulmuştur. Mondros mütarekesinin Mudanya müŞirket müdürü, Metr Salem iie tarekesine, Sevrin Lozana böylece kalLeon Faraci Efendinin şirket namıbedildiğini, büyük zaferin kazanıldı na Ankaraya gönderilmediklermi, ğını, memleketm temizlendiğini, yeni esasen kendilerine şirket işlerini tahayata doğru istScametler verici birçok inkılâplar yapüdığını kaydettikten son kip için »alâhiyet verilmediğini vr ra, büyük eseri ilk zamanlarda yalnu kendilermi tanımadığını söylemiş, askeri sahada bir zafer addedenlere «uçlularnvın şirketle doğrudan doğkısa zamanda kurulan ikhsadî kıymet • ruya alâkası bulunmadığını bildir leri organize edOmiş her sahada modern miştir. ve tam manasile müstakil bir devletle Şirket müdürünün ifadesinin ahnman filî surette cevap verilmiş olduğunu aaat on bes buçukta tamamlanmış, sö>Iedı ve gençliğin, inkuabm korun müteakıben şirket nezdindeki ko man yohmdaki vazifelerine işaret etti. miser vekUİ Hıfzı Bey tahkikat oda Prof. Dr. Raşit Tahsin B. Ankaradan pelmiştır. En iyi cins krem, Gece ve gündüz kremi, En njüşkülpesent müşteriierin krerol, Hanıtnefendi S I Z I N kremmiz,