=* 14 Mavısl Casuslar Arasında 19 Nakili: A. DAVER ( Şehir ve Memleket Haberleri ) Siyasî icmal İskenderiye hattı Kurtuluş yangmı 3 aylık maaşlar Yugoslavya ve Bulgaristan ogoslavya Hariciye Nazm M. Yevtiçin Sofyayı ziyareti Bul • gar efkân umumiye» tarafm • dan memmmiyetle karşılandı. Bulgar ve Yugoslav Krallan arasında vuku bulan müteaddit mülâkatlar neticesi olarak bir senedenberi iki Slav memleketi arasındaki münasebatta başlıyan salâh havası Balkan misakmın akti ve Bulgarlstanm bu misaka girmemesi neticesi olarak bozuknağa yüz tutnmştu. Yugoslavya Hariciye Nazınnm U • mumî Harptenberi ilk defa olarak Sofyayı resmen ziyaret etmesi bu tesiri bir de rece hafifletmiftir. Bilhassa bu ziyaret esnasında iki hükumet arasmdaki münazaalı meselelerden birçoğunun halli için ciddî adımlar ahlması Bulgarlarda Yugoslavya ile anlaşmak kabil olacağı hususunda kuvvetli ümitler doğurmuş tur. İki memleket arasmdaki uzlaşma teşebbüsleri Bulgarlar tarafından şimdiye kadar biçbir zaman filiyat sahasma dökülmiyen güzel sözlerden ibaret ad • dolunuyordu. Şimdi ise bu itiraz ol • dukça kuvvetini kaybetmiştir. M. Yevtiçle Bulgar Başvekil ve Hariciye Nazm M. Muşanof arasmdaki göruşmelerin sonunda nesrolunan res • mî tebh'ğde bildirildiği veçhile iki mejn leket arasında ticarî ve baytari muka • veleler akti için müzakerat icrasına baslanmıstn. tki memleket arasmdaki muvasala ve münakaleyi tslah ve tez yit için tarafeynin murahhaslanndan mürekkep bir komisyon teşkil edile cek ve bfa itilâf projesi hazırlanacakbr. Yevtiç • Muşanof mülâkatında ve rilen kararlardan en mühimmi pasaport muamelesini sadeleştirmek ve kolaylaş» tırmak için amelî çarelerin düşünülmüs olmasıdnr. Bu suretle bu meselenin men» nuniyeti calip surette halli için yol haztrlanmıştır. Makedonyadaki Bul • garlann Bulgaristanla temasta bulun • malannı en ziyade işkâl eden, iş ve güçlerine mâni olan engel pasaport işleridir. Mesele bu itibarla ehemmiyet almaktadır. Bu'gar ve Yugoslav nazırlan bun • lardan başka şimdi mevcut olan diğer meselelerle üeride tahaddüs edebüecek hâdİKler hakkmda 3d millet ara smdaki samimi dostluğu takviye, de vamlı ve mnımir tesriki mesaivf tMnia edecek sorette görüjülmesini de karar* lastı Tmşlardır. Velhasıl Yugoslavya üe Bulgaristan arasmdaki uzlaşma ve anlaşma teşebbusleri arbk amelî sahaya dok&Imüf • tur. Bulgaristan ve Yngoslavya hfiku metleri ırk, mezhep, hars ve lisan itibarile birbirlerine çak yakm oldukla • rmdan kolayca dost olabfleceklermi takdir etmişlerdir, denebflir. MUHARREM FEYZİ Rahibenin mukavemeti, izdivaç teklifini reddet Seferler ihracat mevsimi Yangına bir kadının Yoklama muamelesi ihtilâfı halledildi, maaş 2 mesi mülâzim Karlı büsbütün çileden çıkarmışh! dolayısile her hafta ^ikkatsizliği sebep oldu da zengin bir çiftçinin malikânesin Hayır, sizi unutamam. Bana haziranda verilecek yapılacak de tesis edilen bu hastaneye geldiği gösterdiğiniz şefkati unutmam. Yaralarrmı tedavi ederken alelâde bir hastabakıcı hemşire gibi değil; bana candan bağlı bir sevfpli, bir ni şanlı gibi baktınız. Reddetmeyiniz. Saadetimi kırmayımz. Biliyorsunuz ki brrkaç güne kadar, uzun bir mezuniyetle Almanyaya doneceğim. Beraberce metnleketime gideriz. Mes'ut bir aile kuranz. gündenberi hasta bakıct rahibe, o na fevkalâde ihtimatnkı, muhabbetIe bakmıştı. Harbin mahrumiyetleri, acdan, sefa'etleri içinde, sevgiye muhtaç kalbi, bu çok güzel Avusturyalı rahibeye hemen bağlanmıştı. O da, bu aşka alâka göstermemiş değildi. Genç mülâzimin hayatı hakkında malumat almış, onun dert ortağı olmustu. Esasen bu hemşire ile onun arkadası olan diğer bir rahibe, Ruslann işgali altına giren arazide kâin bir manastırdan kaçıp geldikleri gündenberi, hastanede büyük bir sadakat ve fedakârlıkla çalışıyor lardı. Onlann faaliyetlerinden her kes memnundu. Bu iki sörün ikisi de biribirinden güzel ve gencti. tki sanşm melek, yarahlann yalnız yaralannı tedavi etmekle kalmıyor, mek tuplannı yazarak, cephedeki maceralannı dînliyerek, muharebe hikâyelerine alâkadar olarak bütün hasta ve mecruhlann gonüllerini de ahyorlardı. Karlın arkadası mülâzim Hans Müller de öteki söre vurgundu. Bu bahar akşamı ikisi de sevgililerini alarak hastanenin bulunduğu geniş koruda gezmeğe çıkmışlardı. Mak satlan, rahibelere açıkça izdivaç teklifinde bulunmaktı. Karl, bh taraftan sigarasım içerk«*n arkadasını düşünüdü, kendi kendine: Acaba Hans ne yaptı ? diyor • du. O, benden daha mı talihli çıktı; yoksa o da ret mi edildi? Gittikçe yaklaşan ayak sesieri duydu. Simdi arkadasının sesini de işitiyordu. O da mütemadiyen yal varıyor ve rahibenin sesi, kat'iyet • le: Oimaz, olmaz, imkânı yok; diyordu. Biraz uzağmdan geçip durdular. Karl, arkadasının rahibenin ellerine sanldığım, fakat bira* sonra, şid detli bir mukabele ile sendeliyerek geri gittiğini ve kadının karanlıkta kaybolduğunu gördü. Yerinden kalkarak arkadaşımn yanına gitti. Şaka ederek: Geçmiş olsun Hans! dedi! Mülâzim Hans Müller tuhaf bir delikanlıydı; Vay canına be! dedi, ne kuvvetli seymiş, çelik gibi parmaklan var, ellerine sanldığım zaman elimi bir sıktı ki, az kalsm parmaklanmi kıracaktı. Sen gene şükret. Benimki benl bir itiş îtti kî yere yuvarlandım. Görmedin mi ben de sendeledim? Sevgililerimiz rahibe değil, adeta pehlivan... Kadm dediğm böyle kuvvetli olmalı... Doğrusu, ben mce ve nazfk kadından hoşlanrnm. Böyle çelik pençe, kadma değil, erkeğe yaraşır. Denizvollan idaresi tarafmdan evvel ce }.ge ve îzmir vapurlaJle h«r hafta ya> üma'r ta olsn İst u.' ui • İskenderiye poftalan bir müddet evvel on beş günde bir defaya inhisar cttirihniş ve bu hatta yalnız İzmir vapuru tahsis ohmmaştu. Fakat, ihracat mevsiminin gelmiş olması yüzünden İskenderiye hattma eskisi gibi haftada bir vapur işletilmesi zaruret balini ahnışbr. Denızyolkn tarafmdan Erzurum ve Vatan vapurlannın alınnası suretile diğer hatlara ait vapur ihtiyacı da tatmin edilmiştir. tzmir ve Eger vapurlan her saiı günü tskenderiye postalannı yapacaklardır. Mütekaitlerle, dullann ve yetimlerin üç aylıklarının tevziine hazi • rantn ikisinde başlanacaktır. Mal tnüdürlükleri halen buniarm yoklama muamelelerini yapmakla meş guldürler. Yoklama muameiesinin sureti cereyanı hakkında Maliye muhasebeciiiğile Belpdiye arasında çıkan ihtilâf halledilmişth*. Buna nazaran yoklama muamelesmi yaptıracak olanlar evvelâ nahiyelere müracaatie boş ilmühaber alacak lardır. Bu ilmühaberleri kendileri dolduracaklar ve albnı iki şahide imza ettireceklerdir. Sahitler Bele diyelere götürülecek ve alâkadar memurlann huzurunda bu cüzdanm ilmühaber sahibine ait buiunduğuna ve mündericatmm hakrkate muvafık olduŞuna darr şehadette bulunacaklardır. Şehadetten sonra Belediye : tnemurlannm tasd k edecekieri il mühaberler malmüdürlüklerine getirilecek tir. Belediye teskilâtı olmıyan yerlerde ise şahitler o civardaki en büyük resmî makama götürü!erek ilmühaber mvhteviyab tasdik ettîrilecek • tir. Malmiidürlükleri alâkadar ze vatın kendilerine aft ilân edilen günlerde müracaat etmediklerinden şikâyet etmekte ve bunlann yoklaraalarını vaktile yaphrmaziarsa biiâ • hare maaş alamıyacaklarını soyle • mektedhler. tmkâm yok. Ben hayatımı Allaha vakfettim. Sizin gibi genç ve güzel bir kız, haytinı, kendisini çıldırasıya sevenlere vakfetmelidir. Beni mes'ut et mekle en büyük sevabı işlemiş olursunuz. Allah, insanlan kendisi icin değil, biribirleri için yaratmıştır. tn•anlığın en birinci vazifesi, tenasüldür. Her kadm, kendmi Allaha vakfetseydi ve evlenmeseydi dünyada insan nesli münkariz olurdu. Benimle evlenirseniz, güzel ve gürbüz çocuklar dünyaya getirirseniz, AUahı da memmm edecek bir iş görmüş ohırsunuz. Yapbğmız gayri tabiî bir harekettir. Gençliğinizi, güzelliğinizi, aşkmızi, müsterek saadetimizi mahvetmeyinîz. tmkânı yok, imkânı yok 11 Genç Alman mülâzimi, Avustur yalı rahibeyi sozle yola getiremi yeceğini anlamıştı. Onun, biraz evvel rahibe olmakla bütün kadm • hk ve insanlık hislerinden tecerrüt etmek kabil değildir ki... Sözünü hatırladı ve onun kadinlık zâfmdan istifade etmek istedi. Güzel bir mehtap vardı. Koruda mkasyalarla ihlamurlann, çamlann kokusu biribirine kanşıyordu. Bu, ılık ve tatlı bahar akşatnı tam bir aşk gecesiydi. Delikanlı taarruzun muvaffakiyetle neticelenmesi için vaziyetin çok müsait olduğunu diişündü. Yanmda oturan güzel rahi benm belfne sanldı. Gel, sevgilim, dedi, dudakla • run bana ver. Allahm yarattığı en güzel şeyin aşk olduğunu anlıyacaksm. Bir kere busenra lezzetmi tat. Ondan sonra, bak f ikirlerin nasıl değişecek. Rahibe, basim uzatmadı. Bilâkis deİTkanlımn belme sanlan kolunu itti. Mülâzim bir buçuk aydanberi, yarali olarak hastaneye yatmldığı ilk günlerdenberi artan bir aşkla deliye donmüştü. Rahibenin muka vemeti, izdivaç tekliflerini reddet mesi onu büsbütün çıldırtmaşti. An' bir hamle ile sorii kuctıViadı, yüzü nü srözünü öptneğe dudaklannı armağa başladı. Hasta bak'cı rahibe, bu buse hücumundan kurtulmal için öyle bir silkindi ki genç mülâ zım yere ynvarlandı. Hemsire, onu*yerden kalkmaMni beklemeden hızla yürüyüp çitti. Piyadamülâzimi Karl, gerçi yarsmdan dolayı biraz zayıf düsmüstü ama öyle bir genc kızın itivermesile yere yuvarlanacak kadar nahif ve eansız bir adam değildi. Bahusu» hasta bakıcı hemsirede de iriyan ve kuvvetli bir kadın hali yoktu. Düstüğü yerden kalkıp kütükten yapilmış sıranın üstüne otururken kendi kendine düsündü: Masallah ne de kuvvetli, rahibe olmadan evvel mutiaka çok spor yapan bir kızmış, dedi. Bh* sigara yakarak düşünmeğe başladı. Meyustu, muztaripti. Styr mmtakasmda yaralanıp ta, cephenfn biraz gerisinde, korular arasın MÜTEFERRİK Kudret Bey geldi Marsilya baskonsolosumuz Kud • ret Bey dün Tadla vapurile sehrimize geimistir. 500 Rumen talebesi geliyor Bükreş Üniversitesi talebesinden 500 genç yann şehrimize gelecek • lerdir. Romanyalı talebe Galata rıhtımında Istanbul Üniversitesi tale • be»! tarafından istikbal edilecektir. Misafir Rumen talebesi burada bfrkaç gün kaldıktan sonra Atinaya gideceklerdtr. Paris Belediye re si geüyor Paris Belediye meclisi rei» M, Flok birkaç gün kalmak üzere bugün şeh rimîze gelecektir. : Hamdi Bey pireye gitti Liman Şirketi miidürü Hamdi Bey Kömür fiatleri hakkında tetkikatta bulunmak üzere tzmirden Pireye gitmis* \n. Talebe Birliginin daveti M. T. T. Birliği Uraumî kâtipli ğindent 15 mayıs salı günü Rumen Türklerinden mürekkep bfr kafile tstanbulu ziyaret edecektir. Mezkur günde saat 16 da bütün talebe arkadaşlaırn nhtımda hazn* bulunmalan rica olunur. g'angm yerinin dün tabanıtt manzartM Evvelki geceyarumdan sonra Beyoğhmda, Kurtulusta bir yangm çtktığinı ve iki evin kâmilen yandığuu yazmif • nk. Yangm, Kurtulusta, Kilisearkası so • kağmda Madam Mormoraya ait 1 numaralı evden çtkmifbr. Madam Mor • mora her xaman yaptığı gibi evvelki gece de teneke içerisinde ates yakmtş ve isini gördükten sonra atesi söndürmiyerek olduğu gîbi teneke içerisinde bırakmıs ve yatmıştır. Atesin harare tinden tenekenin lehimi erimis, bu suretle (teş dösemeyi tutasturmustur. Ateş rüzgârın tesirile çarçabuk büyü • muştur. Madam Mormora, evi kaplıyan ketif duınanın teslrue uyanmıs ve deli gibi sokağa hrlıyarek itfaiyeye haber ver • znistir. Itfaiye siıratle gehnişse de bu nrada ateş 90 numaralı eve de sirayet etmif. neticede yangm Madam Mormoranın e\~ile bu ev yandıktan sonra sondürülebilmi'tir. MALIYEDE Malî senebaşına hazıriık Malî vrtKa^nm yaklaşması dolayısile tstanbul maliye teskilâtmda hazırlıklar başlanustır. Bu munasebetle heyetler te.çkfl edilecek ve bu heyetler marifetTe hesabat devredilerek kasa • lardaki para ve kıvmetlî evrak devir ve tesellüm edilecektir. ŞEHlR İŞLERİ POLÎSTE Şehre su verildi Evvelki gün şehre su getrren ana borularm tamiri ve yeni dosenen borulara raptı ameliyesi için Bele diye sehrin suyunu kesmisti. Bu a • meliye dün sabaha kadar devam etmiş dün sabah saat sekizden iti baren şehre su verilmiştir. Kagthanede bir hız kaçırma vak'ası Geçen cuma günü Kâğıthane çayınnda bir kız kaçırma vak'ası ol • muştur. Bundan bh* müddet evvel Ostnan isminde bîrisi Kasımpaşa civannda oturan Hayriye Hanım isminde bir kızla sevişmiş ve evlenmek istemiştir. Fakat kızm ailesi bu izdîvaca razı olmayinca Osman da kızı kaçırmağı aklma koymuş ve Hayriye Hanıtmn ailesile birlikte cuma günü Kâğıthane çayınna eğlenmeğe git tiğini öğrenmiştir. Osman, Memiş ve Süleyman is mindeki rki arkadasını yanına ala rak bir otomobille kızı takibe baş • lannş ve kız bir aralık ailesmm yanından aynhnca üç erkek Hayriye Harrrmı otomobile atarak kaçmağa batlamışlardrr. Hayriyenin ailesi hemen jandar • maya müracaat etmiş, süvari jan • darmalar derhal otomobili takibe beşlamışlardır. Otomobil Kemerburgaz yolunun bozukhığu yüzünden süratle gidememiş ve jandarmalar otomobili durdurarak Hayriye Ha nımı almışlar, ailesine teslim etmîşIerdîr. Osman, Süleyman ve Memiş hakkında kanunî muamele icrasına baflanmıstır. Gayr^mübad'l'ere bono tevziatı devam ediyor Takdiri kıytnet komisyonu tam • fından bono tevziatma devam edilmektedir. Dün de istihkak numara « lan 177 den 244 e kadar olan gayrimübadiTIere istihkaklarnun yüzde ytrmi besi nisbetmde bonolan tevzi edilmiştir. Hükumet tarafmdan alman bazi lüzumln tedbrrlerle bonolann nama muharrer olması ve satılamaması sayesfnde yeni bonolann, tnnhtekrrlerm eline geçmeshnn onü almmıstır. ÜNİVERSÎTEDE Hikmet Beyin konferansları tabedildi Hikmet Beyin tnkılâp Ensritüsünde simdiye kadar vermis olduğu konf erartslar Üniversite neşriyat bürosu tarafmdan tabettirîhniş ve talebeye dağıtılmağa başlanmıştar. Formalar onar kuruşa sahlmaktadır. MAARIFTE Lise ve ortamekteplerin imtihanları Bu sene lise ve ortamektep bakaloryalarmın yeni bir şekilde ya pılması kararlaştnılmıştır. Liselerden bazılarında beşer kîşilik komisyonlar tarafınd'atı imtihanlar yapılacaktır. tstanbulda mezuniyet ve bakalorya imtihanlannı yapmak üzere yalnız üç komisyon teşekkül edecektir. Sehrimizde bulunan Orta Tedri • sat umum müdürü Hasan Âli Bey bilhassa imtihan komisyonlarile meşgul olmaktadır. Liselerde tedrisat 28 mayıstan itb baren kesilecektir ve imtihanlara 31 mayıstan itibaren başlanacaktır. ADLİYEDE BugUn 350 Ingiliz seyyahı geliyor Bugün şehrimize Orantes vapurile 350 tngiliz seyyahı gelecektir. Seyyahlar sehrimizde iki gün kadar kalacaklardır. Bogaziçi cinayetinin mukakemesi Bundan bir müddet evvel Büyükderede bir otelde Mehlika Hanımı tabanca ile öldürmekle maznun Arif Efendînin muhakemesine dün Ağırceza mahkemesinde devam e dilmiş ve müdafaa şahidi sıfatile Mehlika Hanımın ailesinin Taksimde oturduğu apartıman kapıcısı Mehmet Ağa dmlenmistir. Bu şahit vak'adan evvel Arif Efendile MeJlika Hanımın tanışmakta olduklannı; suçhmun, nişanlı safatile her zaman kendi evi gîbi apartımana gelip gittiğini söylemistrr. Raşit ve Naznn Bey isminde iki müdafaa şahidinin daha celbi için dava talik edilmiştir. Şuphe I tki arkadaş hastaneye doğru yürürken dertleştiler. Hansın sevgilisi de, onu ayni sözlerle, ayni şekilde reddetmişti. Hastaneden çıkıncıya kadar, şu bir îfei gün zarfmda, rahibeleri yumuşatmak için rica re u • rara karar verdiler. Hastaneye gfrince hemşirelerin yattıklan odaya gittiler. Kapıyı vurup ta biraz geç olmakla beraber, Grriniz!. Cevabını almca he • men içeri daldılar. (Mabadi var) Mültec'Ier'n eşyası da gümrüksüz geçecek Haztrlanan nizamnameye gore, muhactr ve mültecilerin beraberle • rinde getirecekleri eşya içîn mültecilerfn, muhacfrler gibi derhal vesika ibraz etmelerine lürum yoktur. Ancak gelen mültecilerm haklarm da yapılacak tahkikatın neticesine kadar birbirlerine müteselsil kefil olmak suretile getirdikleri esya memlekete sokulacaktır. Tahkikat neticesmde esyalarm kendilerine ait olmadığı teteyyün ettiği takdirde gümrük resmi mal sandıklannca takip ve tahsil edile • cektir. Yunan zabitleri Se'ânige gittiler Yunan Harbiye Nazın Jeneral Kondilisle birlikte şehrimize gelip bir mudrieUir tstanbulda bulıman kaymakam M. Stegiopnlos, binbaşı M. Çakalatos ve doktor Mısır'ıoğlu dun aksam Romanva bandıralı Prensipesa Maria vapurile Selâniğe hareket etmişlerdir. Musahipzade Celâl Beyin bir mektubu Musahipzade Celâl Bey den şu mektubu aldık: dün «Gazetenizin 10 mayıs tarihli nüshasmda Muhlis Sabahattin Bey Operet heyeti tarafından Tekirdağı ve civannda halka bir takım oyun • lar oynadıklarmı ve eserlerimden (Kaşıkçılar) piyesini de oynadıklarmı hayretle okudum. Muhlis Sabahattin Beye bu eserimi vemıedim. Nasıl ele geçirdiklerini bilemiyo rum. Iznim olmadan eserimi benim Ramımla oynadıklarmı bilemiyonrm. Bu bapta aleyhlerine hakkı telif kanununun bahsettiği salâhiyetle dava açacağım. Muhlis Sabahattin Beyin Operetile kat'iyyen alâkam da yoktur.» Deniz altmda altın madeni (Başmakaleden mabat) lerimizle görmesek bile ne olduğunu biliyoruz: Süngerler olduklan yerlerde çüriiyor ve güzelim sünger tarlalan bozuluyor. Nihayet gaflet uykusundan uyanısı andıran bir kalkıs, bir hareket seziyo • ruz. lkhsat Vekilimiz Mahmut Celâl Bey bu ifi de eline almağa, yürütmeğe azmetmiş ve bu maksatla bu işe ehil olabilecek kuvvetli müesseselerden »ucude getirilecek bir tejekkiilün tasla • ğmı dahi tasarlamışhr. İzmir muhabi rimiz, Hamdi Beyin tzmire kısa se • yahati bu maksatla vaki olmuş oldu ğunu bildiriyor. Gerçi bu iş'arda Hamdi Beyin meseleyi hakkile tetkike imkân balamadıfına ait şikâyet »emmeleri vardır. Fakat bizce mühim olan Türkivede «üngercilig* nihayet lâyık oldt ğu kıymetin atfolunmasma karar verflmif bulunmasıdnr. AHtarafı için artık geç olsun da güç olmasm diyebiliriz, ve ezcümle bu tesebbüsun dörtbası mamur bir mükemmeliyeti haiz olmastnı temenni ederiz. Denizalhndaki süngerleri altın ma • dentne benzettiğimize bakarak sakm nnibalâğa ettiğimize hnkmetmeyin. Bir kere bizım altm renkli süngerleri mizin bütün dünyada emsali yok • tur. Ondan sonra da Gad Hazretlerinin dört bes sene evvelki Ocbsadî tetkik seyahatlerinde tes • bit etmiş olduklan veçhile bizim bu denizaltı serveb'mizin her sene yeryüzüne çıkanlacak miktan Iâakal 6 milyon Türk liralık bir kıymeti temsil eder. YUNUS NADİ Af kanunundan yeniden istifade edenler Cumhuriyetm onuncu yıh müna • sebetile ilân edilen af kanunu hapisanede bulunan ve cürümleri içtima ettiği için mahkum olanlar hakkında tatbik edilirken affedilen tnüd detler cezalannın mecmuu üzerinden mdirilmişti. Temyiz mahkemesi heyeti umumiyesi cezalann mecmuundan değil her brrerinden ayn. ayn hsap edilerek affedilen müddetm indirilmesine karar vermiştir. Bundan tstanbul hapisanesmde 29 mahkum istifade edecek ve ce zalan kanuna göre tenzil edilecek N şan!anmanın feshi Agâh ömer Bey, kızı Şaflcanm Ad • nan Beyle iki gün evvel icra olunan nifanmın bazı mühkn sebepler dolayı • sQe fesbedildiğini dostlanna büdir • mektedir. ; Kaptan ve makinistler cemiyeli Şehrimizdeki kaptan ve makinistler ve lostromalar aralannda bir cemiyet feşki! etmişlerdir. Bu cemiyet kendi • lerinin himaye ve teavünlerine çalısa • caktnr. Aktedilen içtimada cemiyet riyasetine Denizyoüan idaresmm güzide kaptanlarmdan Ege süvariâ Sait, 3dnd riyasete Anafarta süvarisi Mahir, umumî kâtipliğe de Kâzım Beyler inbhap edilm»yWdir. Cemiyet alelıiral tesçil edildigınden faaliyete geçmiftir. Cumhuriyet Nüshası 5 Kurustur ! . I Türkiye ı n Baiık g şeraiti 1 v ür. BafJt fiati son dereee düsmu<t3r. Gayet iri palamutlar 5 kuruşa satıldığı gibi yerli kalkan balığı da 2 0 kuruşa satıldığı bald« muşteri btrfamanşktadır. Senelik 1400 Kt. Altı aylık 750 Üçç aylık y Bir aylık Harîç ıçın 1700 K 1450 800 yoktar