ı Mavıs 1934 TELGRAF MABERLERİ Mühim bir kanun lâyihası Cumkuriyet Inkılâp Kürsüsünde... Memleket ihtiyaçlarına uygun bir Yusuf Kemal Bey, hükumetin paramızı ve haricî ticaret müvazenesini nasıl koruduğunu izah etti matbuat umum müdürlüğü kuruluyor Radyo, filim ve tiyatroyu murakabe, memleket haricinde Türkiyeyi tanıttırmak ve turizm propegandası yapmak vazifeleri de % yenî Umumî Mür'ürlüğe verilecek Ankara 30 (A.A.) Dahiliye Vekâletine merbut Matbuat umum müdürlüğünün yeni teşkilât ve vazifelerme ait kanun lâyihası B. M. Meclisine tevdi edilmi*tir. Eshabı mucibesi ve ihtrva ettiği esaslan etrafında aldığımız malumata göre Matbuat umum müdürlüğünün va«ifeleri, yerli ve yabancı nesriyatı gerek memleket dahilindeki, gerekse harîcteki siyasî, iktısadî içthnaî ve kültürel hareketler bakımından takip etmek, millî matbuatın mkı lâp pıensİDİerîne devlet siyasetine ve millet îhttyaçlanna uygun olmasinı temîn eHnek, matbuatın en müh'"m bir telkin ve terbiye va»ıta*ı olmak vasfmı tahakkok ettirmek icm tedbirler aimak, gazeteeiler Vursu, matbuat birlî*i, matbuat kulîrbü t^sisîne rehberlrk etmek, memleket haricinde yeni Türkiyeyî ta nıttırmak, propasranda yapmak ve menfi propagandalarla mücadeie etmek, matbuat kamımınun tatbi • kine nezaret eylemek, beynelmileJ matbuat teşekkülierile meslekî temat ve münasebetlerde bulunmak ve kendi sahasmda nesriyat yap maktır. Bundan başka radyo, filim ve tiyatro gibi efkân umumiye miieue selerini Maarif Vekileti ve Büyük Erkânıharbiye ile müftereken murakabe etmek, memleket içinde ve drsmda turizm propagandası yap mak vazifeleri de bu kamınla matbuat umum müdUrlüğüne verilmiş. tir. Umum müdürlüğün yeni teşkilâtında istihbarat, nesriyat ve propaganda, muhaberat, dosya, arşiv ve kütüpane, turizm kısımlarını havi bes servis vardrr. Bundan başka ts tanhul ve fzmirde de btrer mihnessflliği mevcuttur. tstihbarat servisi memleket, Garbî Avrupa, Orta Avrut>a, tngiltere, Amerika, Uzakeaıfe, Socyalis Sovyet cusnhuriyetleri ittihadı, ttalya, Balkan, Şark ve Cenup komsulan bürolarma aynlmt'hr. Radyo, filim ve tryatro murakabesi vazifesi nesriyat ve propaganda servisin^ ait • tir. Lâyîhanm e»babı mucîbesinde, di£er memleketlerde Matbuat umum müdüriüklerine verilen vazifelerin çerçeves! eok daha geniş olmasina rağmen, bizim Matbuat müdürlü • ğümuzun bugünkü teşkilât kadro . sunun pek dar olduğu zikredilmekte ve memleket ve milletimîzin ih • tiyaçlanna uygım bir Matbuat u mum müdürlüğü teşkUâtmın lüzu mu, B. M. MeclUinin ilk teşekkü lünden bir buçuk ay sonraki içtimamda, Gazi Hazretlermin riyasetleri ı.."nnriMmmmmimmHlltIIIHlinillll|İII Kambiyo, kontenjan tedbirlerinin esbabı Tasni ve tahrife boğulan bir hâdise Novo Vremenin ağzından çıkanı kulâgı duymuyorJ Sofyada çıkan Novo Vreme gazetesi, 29 nisan tarihli nüshasnda gene mahut hâdiseye temas ederek diyor ki: «Geçenlerde Türk gazetesi cCmn* huriyet» te çıkan haoer münasebetUs bir yazı yazmıstık. Bu gazetenüı Sofya muhabiri hakikati tahrif ederek zulüm gören Pomaklfenn Bulgaristandan Türkiyeye kurtulmak ve ekmek ara • mak için kaçtıklarını yazarak Bulgar hükumet kuvvetlerine hücum ediyordu. Biz ayni zamanda Filibe Türk koıv solosunun faaliyetine de işaret etmiştik. Onun bu faaliyeti hükumetimizoC malumdur ve öyle zannediyoruz ki bu konsolosun Bulgaristanda daha fa». la kabnasına tahammül edilemez. 24 nisan tarihli Cumhuriyet gaze • tesi bir mütaleasile bize tekrar bakik*ti tahrif ve Filibe konsolosunu müdafaa etmek suretile cevap veriyor. «Cumhuriyet» hicap hissetmemekv ten, terbiye hudutlannı aşmaktan bak> sediyor. Biz kendisine soruyoruz: Ke* di muhabiri Bulgaristana ve onun hü > kumet kuvvetlerine iftira etmek hak • kını nereden alıyor? Bu muhabir he» adımda ayni hükumet kuvvetlerinin yarduiHndan istifade etmekte ve her yerde birçok kolaylıklar görmektedir. Hatta Sofyadan hududa kadar da fie> retsiz bilet alabilmektedir. Bu neza • ket ve terbiye değüdir de nedir? Hem Bulgaristanda her insafh ada> mın gizlenmiyen hakikati öğrenmesi çok holaydır. Herkesçe malumdur ki hiçbir memleketteki hiçbir ekalliyet Bulgaristandaki Türk azhğuun istifa • de ettiği kadar serbesü ve hukuka m* lik değUdir.» CUMHURİYET l s Tezatlara düşmekten kurtulamıyacağı anlaşdan Novo Vremenin; Pomaklann öldü • rülmesi hâdisesmde bizzat kendilerinin itiraf ettikleri hakikati muhabirimizin bize bildirmesinde niçin iftira ve hü • cum bulduğunu anlamak kabil değildir. 2: Dost bir memleket konsolotu için ağır kelimeUr kuUanmanın ve hâlâ bunda u*«r etmenin evvelâ siyasî ne zaket ve terbiye harici olduğu meydandadır. Saniyen de böyle birşey olsay di Bulgar hükumetiıün, hakkı olan te • şebbüslerde bulunması lâzım gdîrdi. Yoksa Novo Vremenm kendi hükume< tine de mî itimadı yok? 3: Muhabirimiz dost Bulgar hüku • metinin, her ecnebi gazeteciye gösterdiği kolayhklardan istifade etmiş ola bilir ve bunun aksini iddia eden yok • tur. Zaten konsolosumuza karşı bu gazetenin izhar ettiği kötü hissiyatla ne dost Bulgar hükumetinin, ne de dost Bulgar milletitıin hiçîbir alâkası olma • dığnn biliyoruz ve nezaketsizliği sade • ce Novo Vremenin neşriyattnda bul • duğumuzu açık söylüyoruz. BulgarUtandaki Türk ekalliyetînm vaziyetine gelince bu; Novo Vreme ile münakaşa edOecek bir mevzu değil • dir.» altındaki celsede matbuat ve istihbarat müdiriyeti umumiyesi teskil i hakkmdaki kanunun kabul edil mesinin mevzuun ehemmiyetine delâJet ettiği yazılmaktadır. E»babı mucibede fikir ve siyaset teşkilâtı olarak yeniden tensik ve tesis edilmesi zarurî olan Matbuat umum müdürlüğünden alelâde bîr rdare ve inzibat te<kilâtı değil, kendisinden beklenilen yüksek fikir verimlerine cevap verebilecek kabiliyette bir fhtisas teşkilâtı olması bizzat bu teşekkülün hiktneti vü cudunde mündemiç bir zaruret olduğu da kaydedilmektedir. Buna binaen. veni kadroda muhteltf sahalardaki neşriyatı »alâhi • yetle idare edebüecek kabiliyet ve yetişkenlikte, miutakil çalışabile • cek yaratıcı unsurlarin intihap ve istihdam edilebîlmesinî temin için maaşlar, ücret usulü ile tespit edilmiştir. Gerek hariçte ve gerekse dahil de yazı, söz ve resimle ve radyo, tiyatro, filimle yapılacak propa • ganda ve telkinlerin devlet ve millet menfaatleri namına sevk ve idaresini temin edecek olan yeni tesekkül, millî mücadelenin en hararetli zamanlarında ilk işler arasında tesis edilen matbuat ve istihbarat nkidiriyeti umumiyesinin tekemmül etmfrj bir devamı olacaktır. Eski Adliye Vekilı Yusuf Kemal Bey dün de İnkılâp kürsüsünde dersine devam etmiş, Tiirkiyenin haricî ticare tinde himaye sisteminden ve kambiyo ve döviz nmırakabesinden ve kambiyo spekülâsyonlarından bahsetmiştir. Yusuf Kemal Bey dersine şöyle devam e miştir: « Yeni Türkiye himaye sistemi e sasma giriyordu. tthalât ve ihracata ona göre resimler konurken bir takım ıslahat yapüıyordu. Ithal ediien mallann hangi memleketten geleceğini tesbi emek mümkün değildi. Tarife yapılırken başka memleketlerle olan münasebatlarunız düsünülüyordu. Bunu düşünmekle beraber tafirenin her rmddesi gittikçe tekâmül ediyordu. Ticaret muahedeleri umumî surette kısa müddetler için yapılmalıdır. Yeni Türkiye kısa müddetlerle bütün dev letlerle ticaret muahedeleri aktetmisti. 929 tarifesi mer'iyete girdikten sonra bir hâdise vukua gelmiştir. M. Bartu Parise döndü «J.ehistanla ittifakımız kuvvetlendi, Küçük itilâfın fırsatîarı istismar etmeğe çalısan propaganda Bir Ayan Meclisi azasına lardan müteessir olmadığmı gördüm» diyor göre harbi hazırlıy anlarır Paris 30 (A.A.) Varşova ve Prag ğurduğu bütün meseleleri tetkik ettik, »eyphatinden bu sabah dönen M. Barhalisane ve samimi bir itilâf akteyle • başında geliyor tu gazctcoiUre şu beyanatta balun • muştur: Mattef9cimız !ki hükumet rica • c Ime iadei ziyaret ederken bu nezaket seyahatinin bu derece siyasî bir mü • zakere mahiyetini alacağuu zannetmi • yordum. Vazifemîn şümul ve ehemmiyetin! mtibalanmı toplarken anlıyorum. Mü • lâkatlanmız kat'iyyen gölğesiz geçmiş ve hiçbir suHefehhüm bunlan karart • mamıştır. Fransanın mümessili her tarafta sadık dosthıklar görmüşttir. Lehistan, ricalfle yaptığım mülâkat • lardan çok memnunum. Onlarla, mü • nasebatrmizm ve umumî vaziyetm do • dik. tttifakımız vüzuh bulrauş ve bu müzakerelerden kuvvetlenmiş olarak çıkmıştır. Çekosiovakyada nazik hiçbir me • sele ortaya çıkmamıştır. Küçük İtilâf, bütün fmatian istismar etmeğe çalısan propagandalardan kat'iyyen müteessir olmamış, sağiam ve dostluklanna sa • dik kalmıştır. Fransız siyasetini anla • miştir. Ve istediğimizi bildiğimiz ve bunu her cür'eti kıracak ve bütün manevralan ve riyakârhklan şaşırtacak bir kuvvetle soylediğimiz zaman bu siya seti tarvip etmektedir. Seyahatimden sulha itimat ve enuuyetle ve huzuru kalple dönmüş bulunuyorum.» Nevhaven 30 (A.A.) Amerikada Ayan meclisinin cumhuriyetper • ver azasından olan ve ayni zamanda harp malzemesi imal ve ticareti teftis koraisyonu reisi bulunan M. Nye de • miştir ki: «Amerika müttehit hükumetleri kendisi için «sulh müdafüvim» demesine rağmen harbi hazırlıyan büyük dünya devletlerinin basmda gehnektedir. Hiikumetin yaptığı her dolar masrafın yiizde 75 i ya eski harplerin yahut gelecek harplerin masraflarını teskil et mektedir. Makul bir millî müdafaa için masarifin onda biri kifayet eder.» Bu zat, ayni zamanda yeni bahri infaat hakkındaki Vilson projesini de doğru bulmamakta ve bu yeni inşaata Japonya tarafından mukabele edileceğini ve bu suretle yeni bir silâhlanma yarısına yol açılacağını söylemektedir. ((Sulh müdafüyim)) dîyen Amerika 929 teşrinievveUnden dört ay sonra memlekette ehemm'yetli bir buhran başlamıştı. Istanbul borsasında lngiliz lirası altm esasmdan henüz ayrılmar tı. Binaenaleyh bütiın muameiât tngiliz lirası üzerine cereyan etmekte idi. tn giliz lirası yükselme^e baş'a^ı. Nihayet bin yüz yirmiye kadar çıkb. tngiliz rasının yükselmesi demek paramızın düşmesi demekti. Buna sebep iktısadî vaziyetle spekülâsyonlardu «Askerlikte mahirdir. Fakat iktısadî işlerde mehareti yokur.» dedikleri Türkler işle • rini gelisi güzele bırakmadılar, istikbali keşfettiler. Bu memleket para değis • mesinden birçok zararlar görmüstür. Bunun için bir takım açıkgözler piya saya lâzım olan miktardan fazla ithalât yaphlar. İhracat azalnustı. Yüz mil yonluk fazla ithalât yapılmıştı. Bu faz la ithalât ta o kadar fazla döviz isti yordu. İste bu sebepten Türk parası nın kıymoti iniyordu. Fakat bu iste haricî propaganda sebepleri de vardı. Dışardaki nesriyattan anlasıhyordu ki Türk hükumeti malî cihetten zâfa düşiirmek istiyenler mevcuttu. Kambiyo islerinin alım satımı sağlam kaidelere bağlamlmamıstı. Bundan sonra Tii parasını koruma kanunu çıkanldı. Millî mücadele zamanlanrrazda tedbirlerimiz eksikti. Onun için malî vaziyeti koruma cihetlerine gidilmesi lâzundı. İste bundan sonra hükumet kambiyo nukut, esham ve tahvilât alım satunı mını murakabesi alhna aldı. Bu mu rakabeye riayet etmiyenler cezaya mahkum edildi. Koruma kanunile ve karamamelerle başka bir vaziyet hasıl oldu. Devlet o zamana kadar birsesöylemediği büyük müessese'ere karşı murakabe hakkını kullanmağa başledı. Bu zaruridi. Çünkü baska çare yok • tu. Çünkü bütün bu müesseselerde isliyen paralar vatandaslanndı. Vatan • daşlaruı hukukunu da korumak hüku metin vazifesiydi. Bununla beraber hi kumet ihtiyaç nisbetinde kcmbiyo alım satımına müsaade etmiştir. Fakat vkülâsyona kat'iyyen mâni olmustur. tşte bütün bu tedbirler sayesinde 1930 dan itibaren Türk lirasınm frank 1 değeri on iki frankta ki tjr. Paranın kıymetini koruma için bh* de kor sorsiyom teskil edild;. E r.a hükumet 700 bin, buradaki millî olmıyan ban kalar da beş yüz bin lira koydular. E suretle lngiliz lirasınm alım satunı zibata alındı. Bu konsorsiyom Merkez Bankasının tefekkülünden sonra da ğılmıstır. Türk altını mukabili şöyle idi: 922 929 *930 931 932 933 646 921 922 956 922 926 Bu farklardan anlaşılıjor ki altm mikyası 922 denberi 929 kadar çok mütehavvil iken bu tarihten sonra miky?s düzs'm'ş^ir. Hatta son zamanlarda bu mikyasın leh'mize döndüğünü gö rürüz. Bundan sonra yeni Türkryenin i kinc" bir korunma siyasetini izah e • deceğim. İthalâtın tahddi... 932 de bir kanun yapıldı. Bu kanunla hüku • met memlekete vuku bulacak i'Jıalâta hat koymuştur. Bu usul diğer memle • ketlerde de vardı. Bbnlarda esas gümriik tarife kamınlanndan alınan mad delerdi. Bu suretle kambiyo tedbirleri almıyordu. Ticaret ve tedive muvaze nesi açdclarınuı memlekete ne gibi zararlar getirdiğini biz çok iyi biliriz. Kontenjantman usulünde bazı si • kâyetler vuku buldu. Fakat hükumet memleket ikhsadî vaziyetinin ıslahındüşünmek mecburiyetinde idi. Paranv zm vaziyetmi muhafaza için ancak r le sıkı bir nrarakabeye ihtiyaç vardı. Biz de beynelmilel ticaret â'emine g ; receğiz. Bunun için de paramızı korv mamızı bileceğiz. Bundan sonra her memlekette ol duğu gibi hükumet icra heyetine bir çok salâhiyetler vermiştir. Bugün hükumetin umumî haricî ticaret siyaseti her devletle menfaatlerini temin eden yoMarda an^asmaktan ve Türkiye ha • ricî ticarette ve beynelmilel siyasette bir mütemtnim olmak fikri'e hareket ediyor. Bu tedbirlerden ne netice r ohnuştur? Kâr mı, ziyan mı ediyonız? M<ktar itibarîle ihracatırmz gittikçe ziyadeleşmektedir. Son zamanlarda ihracat ve ithalât yekunu tenezzül et • miştir. Fakat bu bütün dünyada hasıl olan cereyanlardandır. Kıymet itibarile de vaziyetimiıde dünya hâdiselerinm tesiri vardar. Umumiyet itibarile memleketin ik tısat vaziyeti düzeliyor. Paramız istikrarını temin etmiştir. Yapılan bir eser dir, kıymeti vardır. Tediye muvazenesi de lehimizdedir.» Yeni bir Fransız denizaltı qemisi Şerburg 30 (A.A.) Aosta deni • zaltı gemisi bugün suya indirilnâştir. Promete tipmde olan bu yeni denizaltı gemisi 1500 ton hacm'ndedir. Her biri 3500 beyğir kuvvetinde olan iki dizel motörü ile mü*eharriktir. Sürati su ü zerinde 20 mildir. Su altında iken iki elektrik makinesile islemekte ve 11 mil süratle seyredebilmektedir. Gemi bir ay hariçten hiçbirşeye ihtiyaç göster • meden seferine devam edebilmektedir. mi(HWIIIHI|||lllllllllllllllllHllBMinıım,,tııı.,,m M. Maksimosun tekzibi Atina 30 (A.A.) Hariciye Nazin M. Makshnos bugünlerde çıkan ve guya Romayı ziyaretî esnasında M. Musolini ile Arnavutluk aleyhine bir ittifak akteylediği ve bu sebepten dolayı Arnavutluk hükumetinin BaJkan mUakma grrmediği yolun • daki şayialan tekzip eylemiştir. M. Maksrmosun beyanabna gore ftalya ile Yunanistan ara*ında ak • tolunan malum itilâftan maada baska ve bilhassa diğer bir devlet a • leyhine tanzim ve imza edilmis hiç bir muahede yoktur. Doktorlarımız Moskovada Moskova 30 (A.A.) Moskovada 3 mayısta açılacak dordüncü beynelmilel romatizma ile mücadele kongres'ne iftirak edecek olan tstanbul Tıp Fakültesi profesörlerinden doktor Âkil Muhtar Beyin riyasetindeki Türk doktorlarmdaa mürekkep heyet, dün Mosko vaya muvasalat etmiş ve istasyonda Bu yfik Elçi Ragıp Beyle elçıTk erkâm, hariciye komiserliği mümessilleri ve e o nebi memleketlerle haricî münasebet • ler cemiyeti azalan tarafından karşılan Bono tevziatı başlıyor Gayrimübadillere tevzi edilmek üzere Damga matbaasında basıl makta olan bonolann bir kısmınm tabı işleri ikmal olunmuştur. Ko misyon önümüzdeki cumartesi gü • nünden itibaren hak sahiplerme tevziata başhyacaktır. Berlinde müthiş bir bora Sokaklarda su yarım metroya yükseldi, şehre yıldınmlar düştü Berlin 30 (A.A.) Pazartesi gecesi Berlinde müthiş bir bora zuhur ermiş, sokaklan ve evleri su basmıştır. ttfaiye kıtaatı 600 kere müdahaleye mecbur kalmıştır. Bazı sokaklarda su yanm metroya ka • dar çıkmiş ve Kurfustendam cad desinde işsizler, kadmları bir kal dırımdan diğer kaldınma sırtlannda geçirerek oldukça para kazan • mışlardır. Şehrin merkezine bitrkaç kere de yıldınm düsmüştür. Hasarat mühimdir. Afyon Antalya hattı Isprta 30 (A.A.) Afyon An talya demiryolu istikşaf heyeti dün akşam İspartaya gehniş ve bugün tetki • katma başlamıştır. Anneler Birliği kongresini yaptı r > Fransada Dumerg hükumetinin bir zaferi Paris 30 (A.A.) Havas ajanaından: Gazeteler, dün Mantende icra edilen kıstnî intihabatta Dumerg hükumetinin kazandıği parlak zaferi alkı«lamaktadırlar. Filhakika bu intihabat lâaletta • ym bir kitmî mtihabattan çok fazla ehemmiyeti haiz bulunmakta idi. Zira karşılaşan iki rakipten biri millî ittihat namzedi M. Sarre, diğeri de ifasist aleyhtarlan birliği namzedi yani bugünkü hükumet aleyhtan M. Bergure idi. M. Sarre 8,439 reye karşı 8,788 reyle mtihabı kazan • •niftır. Bu intihap M. Bergurenin şahsiyeti dolayısile bütün siyasî mehafilin alâkanm celbetmekte idi. Çünkü istif a eden M. Bergure yeni den natnzetliğini vazetmekle mtihap «nillî htihat hükumeti leh ve veya aUyhmde tecelli edecek bir nevi r*» •îima muracaat vaziyetine koymak Mtemifti. Atinada grev korkusu Atina 30 (Hususî) Amele cemiyetleri tarafından bh* tnayıs münasebetile bir saatlik îstirahat ye rine, cemiyetler azalarmm yirmi dört saat istaVahat eylemeleri kararlasmışhr. Hükumet amelenin yarın grev yapman korkusile şrmdiden lâzım gelen tedabhi almıstır. Bazi maruf komünistler tevkif ve bazılan ne • zaret altma ahnmışlardır. Zabitanm terfüne dah* olan lâyihai kanuniye muhaliflerin muvafakatleri olsun olmasın meclisten tasdik edilecektir. Birçok zamandan • beri mevcut olan kanuna muhalif bir halin idamesini arzu eylemediklerim görtermek için muhalif partinin bu bapta ısrar etmemeleri lâzım gelir. Ask Furtınası Italya Avusturya Macaristan itiiâfı ve Bulgaristan Sofya 30 (Hususî) Romada Musanofa M. Bulgaristanm iktısadî itilâfa Başvekil Gospodin Musolini tarafından arasında aktedilen Ingilterede bir maden kazası Londra 30 (A.A.) Resmî membadan bildirildifine göre Leyg maden kuyusunda vuku bulan kazada S telef olmustor. Yaralı yoktur. kisi da İtalya, Macaristan ve Avusturya iltihak etmesi teklif olunmuştur. Bu teklif Bulgar hükumeti tarafından nazan itibara alınacaktır. Dünkü îçtimada Dün Anneler birliği senelik kon • gresini aktetnüştir. Kongre Himayeietfal Vilâyet merkez reisi Şemsettin Bey tarafından açılmış ve birliğin senelik faaliyet raporu okunmuştur. Bu faalıyet raporunda bir buçuk sene zarftnda 270 kundak takımi, 700 çocuk elbise ve ayakkabıM, 60 parça giyecek eşya temini ve 1>una mümasil faaliyetler gösterilmekteydi. Rapor kabul edilmiş ve bazı teklr' ler üzerine azalardan alınan 6 lira a bulunan hanımlar datm buhran dolayısile 1 liraya indiri mesi kabul edilmiş ve buna mukabil » zalar adedinin artuılması mevzuu bahsolmuştur. Bundan sonra yeni senenin idare heyeti mtihabına geçiUniş,, Hfanayei • etfalden tabiî aza olarak Lâm'a Refik ve Refika Hulusi Behçet Hanımlar gös terilmiş, reisliğe Naile Tevfik Salim, kâtipliğe Settare Nurettin ve muha sipliğe Lâmia Refik ve azalıklara da Melek Fevzi ve doktor Semiramis Ekrem Hanunlar seçümişlerdir. Genç romancılarımızdan Muazzez Tahsln Hanımın hazırladığı bu çayanı dikkat mevzulu güzml ro • manı yakında tefrikaya başUya • cağız. iAşk Fırtınatı» itminden da anlaatlacağı veçhile, seven bir kalbin, hakikî hayat tahnelerinde tatulduğu inkisart hayal girdapla nnı coh ince bir üslup ve çok ca~ Tıp bir cereyanla anlattr.